Manevi bilimler, tabiat ilimleri alanı içine sokulamaz ve tabiat ilmi metoduna göre incelenemezler.
Manevi ilim, ferdi şekillenmeler ve özel
oluşumlarla ilgilenir. Tabiat ilminin dünyası ise genel olanla, cinsle ve kanunla belirlenir.
Dilthey’e göre manevi ilmin hedefi, ferdi ve özel olanın şekillenmesindeki ayrılıkları ve
benzeyişleri belirtmek, bunların bağlı olduğu
kuralları meydana çıkarmaktır.
Rickert’e göre ise historik ilmin hedefi, ferdi
olguları, bir kerelik şekillenmeleri ve kendilerine öz olan çizgileri içinde tasvir etmektir.
Dilthey’e göre, manevi dünyaya ve tarih
dünyasına konu olan olgular, insan ruhundan,
insanın iç hayatından çıkan olgulardır. Manevi
dünya, insanlar tarafından meydana getirilmiş
olan bir dünyadır. Bu dünyayı meydana getiren
olgular, içten yaşanarak bilinen olgular olduğu
için, manevi ilim de zorunlulukla anlayıcı bir
ilimdir.
Dilthey’e göre biz, topluluk dediğimiz
bütünün bir elemanıyız ve sürekli olarak, öteki elemanlarla karşılıklı münasebetler içinde yaşarız. Bu topluluk içindeki her
olguyu anlarız. Kendi durumlarımızla ilgili
olan iç denemeye dayanarak, biz onu belli bir
dereceye kadar yeniden hazırlayıp meydana
getirebilir ve ardından kurabiliriz.
Dilthey’e göre doğrudan doğruya yaşanılan bu gerçeğin bilgisinin de yaşanılarak
anlaşılması gerekir. Bundan dolayı manevi ilim, anlayıcı bir ilim olmak zorudadır.
Dilthey, anlama metodunu, anlayıcı bir psikolojiye dayandırarak temellendirmek ister.
Manevi ilimlerin konusunu meydana getiren
olgular, kaynaklarını insan ruhunda bulan,
insanın iç hayatından çıkan olgulardır.
Tarihi şahsiyetleri tanımak için onların ruh dokularını kavrama ve bu yoldan ince
çözümleme ve tasvirler meydana getirmek gerekir.
Tarih değerlendiren bir ilim değil, değerlerle bağlantı kuran bir ilimdir. Kültür olgularının tasviri ancak, değerler açısından mümkündür.
Manevi ilimlerle olan bilgi, suje ile objenin
birbirleri ile canlı temas ve münasebetlerin
sonucunda ortaya çıkar.
Dünya görüşü: her insanda mevcut olan
birlikli hayat anlayışıdır. İnsandaki bu birlikli bütün, dünya ile ilgili olan bilgilerin, hayat denemelerinin, her türlü değerlendirme ve
real şekillenmelerin, amaç ev araç ilintilerinin meydana getirdiği ve yönettiği bir bütündür.
Dünya görüşü ile ilgil iolan bu bağlılık, bilginin imkanının temel şartıdır. İnsana,
içüinde yaşadığı dünyanın ufuklarını açan da
bu bağlılıktır.
Bilgi her zaman, belli bir dünya görüşü ile ilgili olan bir zemin üstünde gelişir.
Gerçek dünya görüşü, insana içinde yaşadığı dünyayı tanıtır, denemeyi mümkün kılar ve
bilginin sağlam temeller üzerinde gelişmesini
sağlar.
Dilthey anlamayı başlı başına bir bilgi metodu olarak göz önünde tutmuştur. Bu bilgi metodu, filologların ve tarihçilerin herhangi bir metnin yorumlanmasında kullandıkları anlam
metodudur.
Dilthey’e göre biz kendi iç denememize ve
kendi yaşantılarımıza dayanarak , toplulukla ilgili olan, hem geçmişteki hem de şimdiki
olguları anlayabiliriz. Bu anlamda anlama, aynı zamanda bir birlikte yaşama ve ardından
yaşamadır.
Manevi ilimlerle ilgili olan anlama, insanın kendini başka bir varlığın yerine koymasını ve bu varlığa göre şekillendirmesini gerektirir.
Dilthey’e göre anlamayı sağlayan ortam psişik yapıdır.
Anlama, verilen hayat işaretlerinden, bunlarla ilgili olan psişik bütünü kavramadır.