• Sonuç bulunamadı

5. BÖLÜM Eğitimin Toplumsal Temelleri EDS-101 Tülay KAYA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "5. BÖLÜM Eğitimin Toplumsal Temelleri EDS-101 Tülay KAYA"

Copied!
206
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

5. BÖLÜM

Eğitimin Toplumsal Temelleri EDS-101

Tülay KAYA

(2)

Toplumu insanlar oluşturur. Toplumsal yaşantıdan uzak bir insan düşünülemez. Toplumsallık insanın bir kalıtsal özelliğidir.

İnsan doğar doğmaz başka insanlara gereksinim duyar ve ölünceye kadar o insanlarla iç içe bir yaşam sürer.

Toplum içinde yaşayan bireyin toplumsallaştırılması önemlidir ve bu iş toplumun görevidir.

Her toplum bireylerini topluma kazandırma ihtiyacı duyar.

GİRİŞ

(3)

Toplumsallaşma; Toplumun örf, adet ve geleneklerini, kısaca kültürünü benimseyerek bireyin toplumla uyumlu hale gelmesi demektir.

Bu amaçla kendi öz eğitim sistemlerini kurar ve kullanırlar.

Toplumsallaşma formal ve informal eğitim yoluyla gerçekleşir.

Eğitim ile toplum iç içedir birbirlerinden etkilenirler.

Eğitimin toplumsal temellerini tanımak, eğitim ve öğretimin bu

temellere uygun olarak işlemesini sağlamak yine bir toplumsal kurum

olan eğitimin ve eğitimcilerin görevidir.

(4)

Gelişen teknoloji ile tüm dünya bir değişim sürecinden geçmektedir.

Toplumlar ve buna bağlı olarak eğitim şekilleri değişmektedir.

Günümüzde artık ülkelerin zenginliği, her bakımdan eğitilmiş, teknolojiyi kullanabilen, yaratıcı insan gücü ile ölçülmektedir.

Eğitime verilen önem her geçen gün artmaktadır.

Toplumu ve toplumsal yaşamda eğitimi anlayabilmek için toplumsal

yapı ve bu yapı içinde eğitimin hangi rolleri üstlendiğini, nelerden

etkilendiğini bilmek gerekir.

(5)

Okul toplumun aynasıdır.

Başlangıçta çocukların eğitiminden aileler sorumlu iken, insan toplulukları toplum niteliğine kavuştukça, toplumlarda çocukların eğitiminden sorumlu olmaya başlamışlardır.

Eğitim kurumları yetiştirdiği bireyler aracılığı ile diğer toplumsal kurumları etkilemiştir.

Eğitimin toplumsal temellerini açıklayabilmek için öncelikle sosyolojinin

ne olduğunu ve sosyoloji ile eğitim arasındaki ilişkiye bakmak gerekir.

(6)

Sosyoloji biliminin inceleme alanı, toplumdur. Toplumlar, bireylerin bir araya gelmesiyle oluşan ve karmaşık bir yapıya sahip örgütlenmelerdir.

Ancak sosyoloji bireyleri değil, bunların toplumsal yaşantı içinde oluşturdukları kurumları, ilişkileri ve yapmış oldukları faaliyetleri inceler.

Sosyolojinin kelime anlamı: toplum bilimi yani toplumu inceleyen bilim.

Sosyoloji toplumsal bütünlüğü amaçlar

.

Sosyoloji Nedir?

(7)

Sosyoloji, toplumun yapısını, fonksiyonlarını, bu yapı ve fonksiyonlarda meydana gelen değişmeleri, bu değişmeler sonucu ortaya çıkan toplumsal sorunları; her türlü toplumsal olay ve olguları kendine has yöntemlerle inceleyerek bazı bazı yasalara bağlayan, toplumsal sorunlara çözüm arayan bir bilim dalıdır.

Sosyolog bilim adamı E. Durkheim; eğitime toplumsal kurum niteliği

kazandıran, toplumsal çevrenin insan üzerinde etkileri olduğunu ve

onda değişiklikler meydana getirdiğini söyler.

(8)

Toplumsal değişmeler eğitimi belirli bir yönde değişmeye zorladığı gibi, eğitimin yoluyla toplumun istenen ya da planlanan yönde değiştirilmesi de söz konudur.

Toplumsal kurum olarak eğitim değişmeye karşı sorumludur. Bu sorumluğu yerine getirmek için şu görevleri yüklenmelidir:

a)

Yeni bilgiler üretmek

b)

Yeni bilgileri yaymak

c)

Değerleri geliştirmek

d)

Demokrasiyi yerleştirmek

e)

Topluma yardım etmek

(9)

İnsan hem çevresini etkiler, hem çevresinden etkilenir.

Eğitim kurumları , çocuğa toplumsal sorumluluk öğretir.

(10)

Günümüz toplum yapısına ulaşıncaya kadar insanlar değişik aşamalardan geçmişlerdir.

Başlangıçta bireysel ve günü birlik yaşayan, yalnızca karnını doyurmayı düşünen, gözlem yaparak ve gözlemlediklerini taklit ederek öğrenen, tamamen tüketici durumunda olan insanlar, göçebe kabileler ya da topluluklar halinde yaşıyorlardı.

Uzun yıllar alan dönemlerden geçerek bugünkü toplum yaşayışına ulaşmışlardır.

Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum

(11)

Bu dönemleri geçerken bilgi birikimine de sahip olmuşlar ve düşünsel yapılarında da önemli değişmeler olmuştur.

Yerleşik hayata geçmelerinin ardından tüketicilikten üreticiliğe de geçmişlerdir.

Ürettiklerinin bir kısmını tüketip, ellerinde kalan bir kısmını ise

depolayıp ihtiyacı olan topluluklara pazarlamışlardır.

(12)

Böylece, basitte olsa insanlar arasındaki iş bölümü ve iş birliği dolayısıyla insani ilişkiler ortaya çıkmıştır.

İnsanın toplumsal sosyalleşme sürecinde ailesi, okul, yönetim

birimleri, sivil örgütler, arkadaşlar, akran grupları, komşular ve buna

benzer daha bir çok öge yer almaktadır.

(13)

Aile: çocuğun davranış geliştirmesinde ilk görev üstlenen kurumdur.

Her aile bir anlamda alt kültürdür.

Çocuğun kişiliğinin oluşmasında okul öncesinin çok önemli olduğu düşünülür.

Çocuğun aile içerisinde elde ettiği birikimler onun okul

başarısını ve toplum içindeki davranışlarını etkiler. Ayrıca,

ailelerin sosyo- ekonomik durumları da okul- aile ilişkilerini

etkiler ve bu durum çocuğun başarısına yansır.

(14)

Eğitim toplumdan topluma değişmekle birlikte, toplumun değişime uğraması durumunda verilen eğitim de zaman içinde değişmektedir.

Her toplumun kendine has bir ideal tip insanı, kahramanları, kahramanlık hikayeleri, tarihi, örf ve adetleri olduğu düşünüldüğünde, kişilik gelişimleri de toplumdan topluma farklılıklar gösterir.

İlkel toplum, tarım toplumu, sanayi toplumu aşamalarından geçerek günümüze ulaşılmıştır. Bu yeni aşama ( günümüz) ise bilgi toplumudur.

Eğitim bireyin bireyselleşmesi kadar, onun toplumsallaşması aracıdır.

Eğitimin Toplumsal Kaynağı

(15)

Toplumu bütünleştirmek

Toplumun yaşamasını sürdürmesine yardım etmek

Toplumun yüksek düzeyde gereksinmelerini karşılamak

Toplumun sorunlarına ölçülendirilmiş, denenmiş çözüm yolları geliştirmek

Toplumun üyeleri arasında oluşacak ilişkileri yasaya ve kurala bağlamak

Yeni kuşakların davranışlarını biçimlendirmek

Toplumsal Kurum (Okul)

(16)

Eğitim sosyolojisinin amacı, toplumun yapısına ve beklentilerine uygun olarak bir eğitim sisteminin oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.

a) Eğitilen kişinin toplumsallaşması için toplumun eğitimden beklediklerini araştırmak.

b) Toplumun değişme ihtiyacını karşılamada eğitime düşen görevleri ortaya koymak.

c) Toplumun benimsediği yaşam biçimine uygun olarak eğitimin biçimlenmesine ve işlemesine ilişkin ilkeleri benimsemek.

d) Eğitim amaçlarını gerçekleştirmek için, eğitim sistemi ile toplumun ilişki kuracağını saptamak.

Eğitim sosyolojisi, eğitimbilim, sosyoloji, psikoloji

,

sosyal psikoloji, eğitim antropolojisi ve eğitim felsefesi ile yakından ilgilidir

.

Eğitim Sosyolojisinin Amacı ve Alanı

(17)

1888 yılında Dithey tarafından ortaya atılan bir yaklaşıma göre eğitimin hedefleri toplumun hedefleri ile aynıdır.

J.G Fiche ye göre toplum eğitimin bir işlevidir.

J.Devey’de 1899’da ‘Eğitim ve Toplum’ adlı eserinde eğitim sistemini toplumsal değişimin bir aracı olarak görmüştür.

J.J. Rousseau ise, ferdin doğuştan getirdiği saf tabiatını ele alan bir eğitim teorisi geliştirmiştir.

Toplumsal Temel Olarak Eğitim Toplum İlişkisi

(18)

Aile Kurumu ve Eğitim:

Eğitim Kurumu

Hukuk Kurumu ve Eğitim

Ekonomi Kurumu ve Eğitim

Politika Kurumu ve Eğitim

Din Kurumu ve Eğitim

Temel Toplumsal Kurumlar ve Eğitim

(19)

Toplum halinde yaşayan insanlar birbirleriyle yaşamları boyunca ilişki ve işbirliği içinde olmak durumundadırlar.

Çocuk doğunca aile üyeleri ile, okula gittiğinde öğretmeni ve arkadaşları ile, etkileşimini ve ilişkisini sürdürür.

Bu ilişkileriyle de öğrenir ve toplumsallaşır.

Hukukun amacı; toplumda adaleti sağlama,

Toplum düzenini sağlama,

Bireylerin ihtiyacını karşılama olarak özetlenebilir.

HUKUK KURUMU VE EĞİTİM

(20)

Toplumdaki sosyal ilişkilerin bir düzen içinde yürütülmesi toplum yaşayışı bakımından önemlidir.

Bu nedenle toplumsal yaşamda, toplumun bireyleri tarafından , birbirleri ile olan sosyal ilişkilerini düzenleyen pek çok kural konulmuştur.

Bu kurallar bireyin özgürce yaşamasına olanak sağlarken, diğer yandan da onun özgürlüklerini kısıtlayabilir.

Bu kuralların ortaya çıkardığı kısıtlamaların dengesi iyi ayarlandığında,

toplumsal düzeni sağlayıcı bu kurallar bireyin yararınadır.

(21)

Toplumda düzen sağlayıcı kurallar;

Dini

Ahlaki

Hukuki kurallardır.

(22)

Hukuku din ve ahlak kurallarından ayırmak gerekir çünkü hukuk kurallarının yaptırım niteliği vardır.

Bu yaptırımlar devletçe güçlendirilmiştir.

Hukuku devlet yaratır.

Devlet tarafından konulmuş bu kurallara pozitif hukuk denir.

Toplumun üyelerinin birbirlerine ve içinde yaşadıkları topluma, aynı şekilde toplumunda üyelerine karşı haklarını, ödevlerini ve sorumluluklarını düzenler.

Hukuk kuralları toplumsal yaşamın güvencesidir.

(23)

Hukukun üstünlüğünün toplumun bireylerine davranış olarak kazandırılmasının sağlanması ve hukuka saygılı bireyler yetiştirilmesi eğitimin görevidir.

Eğitim kurumunun yasal olarak düzenlenmesi ve toplumun bireylerinin eğitimden eşit olarak yararlanmasının sağlanması hukukun görevidir.

Eğitim özgürlüğü bir hak olarak Anayasa’da yer almıştır.

Özgürlükler başkalarının özgürlükleriyle sınırlıdır ve toplumun bütün bireylerine eşitlikle uygulanır.

Eğitim ve öğretim devletin denetim ve gözetimi altında serbesttir.

Demokratik bir toplum bütün bireylerinin adalet ve fırsat eşitliği ilkelerine

göre hak ve özgürlüklerine saygı göstermek zorudadır.

(24)

Toplumda üretim ilişkilerini düzenleyen bir kurumdur.

İnsanların gereksinimlerinin karşılanması ekonomik kaynaklarla ilişkilidir.

İnsanlar üretmedikleri zaman yaşamakta zorluk çekerler.

Rahat yaşayabilmek için üretmek zorundadırlar.

Ekonomi kurumu, yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal çıkarları da belli bir düzene koyan bir kurumdur.

İnsan, bireysel ve toplumsal düzeydeki ekonomik gelişmesini, öğrenme ve öğretme yeteneklerine borçludur.

EKONOMİ KURUMU VE EĞİTİM

(25)

Okulun toplumsal yaşama girmesiyle birlikte, gerek bilimsel bilginin ve genel olarak toplumun ve ekonominin işleyişi ile ilgili bilgilerin, gerekse özel olarak her bir ekonomik role ilişkin bilgi ve becerilerin öğrenilmesi, okuldaki planlı bir öğrenme ve öğretme süreci ile gerçekleştirilmeye başlanmıştır.

Ekonomiye gerekli nitelikli insan gücünü planlı bir şekilde yetiştirme, toplumsal kalkınma için teknoloji üretme, bireye tutumluluk alışkanlıkları kazandırma eğitimin görevidir.

Toplumdaki ekonomik değişiklikler, ekonominin günün şartlarına göre

eğitimden beklentileri eğitim üzerinde etkili olurlar.

(26)

Politikada temel alınması gereken ilke ve değerler:

Demokratiklik

Laiklik

Saygı

İnanç

Akılcılık

İnsan haklarına saygı

Toplumculuk

POLİTİKA KURUMU VE EĞİTİM

(27)

Bir toplumun yönetim ilişkilerini ve yönetim süreçlerini belli kurallara bağlayan bir toplumsal kurumdur.

Yönetim toplumsal bir olaydır.

Yeryüzünde var olan her toplumun kendine özgü bir politikasının olduğu söylenebilir.

Toplumsal politika o toplumdaki bireylerin hem birbirleri ile, hem de çevreleriyle giriştikleri üretim çabaları, ilişki ve çelişkilerinden ortaya çıkar.

Toplum tarafından kurulan eğitim kurumu, toplumun bireylerine milli

ideolojiyi, toplumsal değerleri, toplumun hedeflerini kazandırarak onları

var olan anayasal düzene bağlı yurttaşlar olarak yetiştirirler.

(28)

Bütün toplumlar yurttaşlarının toplum yararına uygun olarak vatanına

Milletine,

Toplumsal değerlerine,

Anayasal ve siyasal düzenine bağlı davranışlar içerisinde olmalarını beklerler.

Eğitim kurumları anayasa ve yasalarda belirtilen çerçevenin dışında bir

eğitim şekli benimseyemezler.

(29)

Anayasamızın başlangıç maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumsal politikası aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir.

Toplumlarda devlet sisteminin kurulması ile birlikte politik kurumlar da oluşmaya başlamışlardır.

Politik kurumlar devlet yönetimini üstlendikleri için eğitimle ilgili aldıkları kararlarla eğitimin gelişmesine önemli etkileri olan kurumlardır.

Ancak eğitim kurumları da toplumun bireylerini lider, yönetici, börokrat

vb. olarak yetiştirerek politika kurumuna katkı sağlarlar.

(30)

Toplumu bir arada tutan önemli bir kurumdur.

Toplumsallaşmanın bireylerin birbirleri ile olan ilişkileriyle oluştuğu düşünüldüğünde, dinsel etmenlerin güçlü olduğu toplumlarda ilişkilerin din tarafından düzenlenip yönetildiği söyleyebiliriz.

Toplumlarda din çağlar boyunca daima önemli bir eğitim öğretim konusu oluşturmuştur.

Dinin toplumda birlik ve beraberliği sağlayacak ve toplumsal yaşayışa katkıda bulunacak şekilde doğru ve sağlıklı olarak yayılıp kökleşmesi ancak eğitim ve öğretim ile sağlanabilir.

Bu anlamda hızla gelişen değişen topluma ayak uyduracak programların geliştirilip bunları öğretecek öğretmenlerin yetiştirilmesi gerekmektedir.

DİN KURUMU VE EĞİTİM

(31)

Kültürü oluşturan temel birtakım ögeler:

Değerler: neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösteren standartlardır.

Semboller: ülkelerin bayrakları ve dilleri gibi…

İnançlar: paylaşılan fikirlerdir.

Dil: kültürün en önemli halkasıdır. Kullanılış tarzı kültürü etkiler. Kültürün oluşmasında ve aktarılmasında çok önemli bir yeri vardır.

Normlar: örf, adet, tabu, yaptırımlar gibi…

Toplumsal Temel olarak Kültür ve Eğitim

(32)

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

6. BÖLÜM

Tülay KAYA

EDS-101

(33)

Ekonominin görevi sadece iktisadi olayları incelemek onu tahlil ve tasvir etmek değildir. Ekonomi bilimi aynı zamanda;

Ekonomik işleri kontrol etmek,

Onu yöneltmek,

Toplumun maddi şartlarını iyileştirmek ve refahlarını arttırmak, işlevlerini de yerine getirir.

Bu işlevlerini yerine getirmek için çaba sarf eder, rehber olur ve emreder. Bu yüzden de ekonomi uygulamalı bir bilimdir.

Eğitim bir üretim malıdır.

(34)

Eğitimin her kademesinin ve türünün kendisine has özel işlevlerinin yanında birtakım genel işlevleri de vardır. Bunlar;

Eğitimin açık işlevleri

Kültürel işlevler

Toplumsal işlevler

Ekonomik işlevler

Eğitimin kapalı işlevleri

Eş seçme işlevi

Tanıdık sağlama ve statü kazanma işlevi

İşsizliği ve çocuğun ekonomik sömürülmesini önleme işlevidir.

(35)

Eğitim ve ekonomi arasındaki ilişki birkaç maddeyle şu şekilde açıklanabilir;

a)

Eğitim ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirir.

b)

Eğitim hizmetlerinin yürütülmesinin ve hizmetten yararlanmanın belli bir maliyeti vardır ( eğitim maliyeti).

c)

Eğitime yapılan harcamalar,

Kısa dönemde tüketim özelliği taşır,

Uzun dönemde yatırım özelliği taşır,

d)

Eğitimin gelir yaratma etkisi vardır,

Bireysel düzeyde,

Toplumsal düzeyde

(36)

e) Eğitim arzının ekonomiyle ilişkisi mevcuttur,

f)

Eğitim talebinin ekonomiyle ilişkisi vardır,

g)

Eğitim- verimlilik arasında ilişki vardır,

h)

Eğitim hizmetinin mal olma özelliği vardır,

i)

Eğitim finansman açısından ilişki vardır,

(37)

1960’lı yıllarda Schultz’un ortaya koyduğu iki temel husus vardır;

1)

Eğitim, ferdin hayat boyu gelirini artıran bir yatırımdır.

2)

Eğitim makro seviyede ekonomik kalkınma ve verim üzerinde en fazla tesir oluşturan üretim unsurudur.

3)

Türkiye, 1961 Anayasası ile, kalkınmasını daha istikrarlı ve dengeli bir biçimde sağlamak için planlı döneme geçmiştir.

4)

Kalkınma planları eğitim açısından incelendiğinde, eğitimle ilgili temel politikaların ve uygulanacak ana ilkelerin diğer sektörlerle bağlantılı olarak ele alındığı görülmektedir.

Eğitimin Üretime Katkısı

(38)

Kalkınma planlarında eğitimin temel amaçları;

1.

Toplumun eğitim seviyesini yükseltmek,

2.

Toplumun ihtiyacı olan nitelik ve nicelikte insan gücü yetiştirmek,

3.

Eğitimde sosyal adalet ve fırsat eşitliğini sağlamaktır.

Eğitim ekonomik stratejilere, hedeflere ve politikalara dönüktür.

(39)

Öğrenci, öğretmen, yönetici, kadro, bina, diğer eğitimin araç-gereçleri, eğitimin hizmetinin üretilmesindeki giderler.

Eğitimle ilgili kurumlar, birimler, kamu otoriteleri, kamu yönetimi, MEB, özel yönetim, çocukları için eğitim satın alan aileler yani eğitim üreten ve eğitimden faydalananlar olarak ikiye ayrılır.

Eğitimden faydalananlar yani tüketici yönünden eğitim maliyeti eğitim kurumlarına yapılan ödemeler ile kitap, araç-gereç için yapılan ödemeleri kapsar.

Eğitimin Maliyeti

(40)

a) Eğitim harcamalarını etkileyen faktörler:

Bütün ülkelerde, söz konusu ülkenin gelir seviyesine oranla eğitim için önemli miktarda harcama yapılmakta ve harcamalar devamlı olarak artış göstermektedir. Bu artışın temel sebeplerini,

1.

Teknolojik gelişmeler

2.

Hükümet politikaları

3.

Toplumun eğitime verdiği önem

4.

Eğitim masraflarının toplam ve artış hızı

5.

Toplumun ortalama hayat seviyesi

6.

Yetişmiş insan gücüne olan ihtiyaç

7.

Eğitimin birim maliyeti

8.

Eğitimin coğrafi dağılımı

9.

Eğitim harcamalarının özelliği oluşturur.

Eğitim Harcamaları

(41)

1.

Eğitim bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç için yapılan harcamalar tüketim özelliği taşır.

2.

Eğitim hizmeti uzun ömürlü bir maldır. Bu özelliğinden dolayı yapılan harcama yatırımdır.

3.

İnsanların eğitime önem vermeleri ve bu hizmeti temin etmek için para harcamaları eğitime özel bir tüketim malı niteliği kazandırır.

4.

Yatırım, gelirin bir kısmının gelecekteki ihtiyaçlar için kullanılmasıdır.bu açıdan eğitime yapılan harcamalar boş ve karşılıksız değildir.

5.

Eğitim harcamaları insanın ihtiyaçlarını karşılayan özelliği bakımından tüketim harcaması olarak kabul edilebilir.

Eğitim harcamaları hem yatırım hem tüketim

özelliği taşır. Öyleyse;

(42)

1.

Devlet

2.

Veli-öğrenci

3.

Özel sektör

4.

Gönüllü kuruluşlar

5.

Kredi kuruluşları

6.

Fonlar

Ülkemizde eğitim harcamalarının % 90-95i devlet tarafından karşılanmaktadır. Kalan kısım ise bu kaynaklarla takviye edilmektedir.

Eğitim Hizmetinin Yerine Getirilmesi

için Gerekli Finansman Kaynakları

(43)

Eğitimin devlet tarafından sunulmasının ekonomik açıdan iki gerekçesi vardır;

1.

Eğitim hizmetinin eşit dağıtılması,

2.

Eğitim hizmetinin üretim ve tüketim özelliği taşımasıdır.

(44)

1.

Makro-ekonomik unsurlar

Toplumun gelir seviyesi (milli gelir),

Nüfus büyüklüğü,

Nüfusun yaş ve cinsiyet bakımından ayrımı

2.

Mikro- ekonomik unsurlar

Tüketici tercihi,

Gelir seviyesi

Fiyat ve eğitim talebi

Eğitim Talebinin Unsurları

(45)

Aile yapısı (büyük-küçük).

Çevrede yaşayan diğer fert ve ailelerin aldıkları eğitim.

Meslek durumu.

Kişinin zihni kapasitesi.

Arzu ve uyarılar.

Eğitim şartlarında ve arzında meydana gelen değişmeler.

Din, gelenekler ve moda.

Eğitim talebine kişilerin yeterli gelire sahip

olması dışında aşağıdaki etkenlerde etki eder:

(46)

1.

Eğitim hizmetinin üretim masrafı ve maliyeti,

2.

Eğitimin giderleri,

3.

Eğitim hizmetlerinde üretim fonksiyonu

Eğitim Arzının Unsurları

(47)

EĞİTİMİN HUKUKSAL TEMELLERİ 7. BÖLÜM

EDS-101

Tülay KAYA

(48)

Toplumu düzenleyen kuralların en önemlisi ve en etkilisi hukuk kurallarıdır.

Devlet: Milletin örgütlenmiş biçimidir. İnsanlar, toplumsal rollerini yerine getirirken karşılıklı ilişkiler ve etkileşim içinde bulunurlar.

Bu ilişkiler birebir olduğu gibi, gruplar arasında da olabilir.

Bu ilişkilerin düzenlenmesi ve sağlıklı yürütülebilmesi için devlete gereksinim vardır.

Devlet, belli bir siyasal sınır içinde, bir yönetim altında birleşen insanların koyduğu hukuk kurallarının uygulanmasını sağlayan erktir.

Bir siyasal sınır içinde devlet en yüksek erktir, devletten daha güçlü bir erk yoktur.

EĞİTİMİN HUSUKSAL TEMELLERİ

(49)

Hukuk kurallarını yürüten erk yalnız devlettir.

Hiç kimse devletçe görevlendirilmedikçe hukuk kurallarını kendi başına yürütme hakkına ve gücüne sahip olamaz.

TC Anayasası’nın 5. maddesine göre ‘’ devletin temel amaç ve görevleri;

Türk Milleti’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini,

Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak; kişilerin ve toplumun refah, huzur

ve mutluluğunu sağlamak; kişilerin hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk

devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal,

ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi

varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır’’.

(50)

Soyut bir erk olan devlet Cumhurbaşkanının makamında somutlaşmaktadır. Devlet erkinin somutlaştığı diğer ögeler:

Yasama

Yürütme

Yargıdır.

Hükümet: eğitim işlerini yürüten ve yöneten devlettir.

Hükümet; Başbakan ve bakanlardan oluşan bakanlar kuruludur.

Siyasal erkin ülke yönetimine ilişkin geliştirdiği görüşleri uygulamak, gerçekleştirmek için kurulur.

Hükümetler eğitim işlerini yürütmekten devlete karşı sorumludurlar.

Eğitim işlerini yürütmekle de görevlidirler.

(51)

Eğitim de hükümetin tutumu kadar MEB’in tutumu da önemlidir. MEB hükümet adına eğitim işlerinden sorumludur. MEB eğitim sisteminin başıdır.

Eğitimi yöneten, denetleyen MEB’dir.

Yönetim Biçimi; TC Anayasası ile yönetim biçimi olarak demokrasiyi seçmiştir. Türk Milleti için demokrasi bir yaşam görüşü, yaşam yolu olmuştur.

Bu nedenle hem eğitimin demokrasi, hem de demokrasinin eğitim yolu ile eğitilenlere benimsetilmesi gerekmektedir.

Demokrasi, halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.

(52)

TC Anayasası’nın 6. maddesine göre ‘’ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’.

Yönetim biçiminin demokratik olabilmesi için özetle şu ilkelerin uygulanması gerekmektedir.

1.

İnsan kişiliğine saygı

2.

İnsanın özgür yaşaması gerektiğine inanç.

3.

İnsanın ussallığına güvenme.

4.

Vatandaşlara karşı eşit işlem.

5.

Vatandaşlara uygulanacak kuralların yasalarla düzenlenmesi.

6.

Kuralların vatandaşlara adil uygulanması ve adil yargılama.

7.

Anayasaya ve anayasal yönetime inanma.

(53)

Demokrasinin bu yedi temel ilkesinin geçerli olabilmesi için aşağıdaki beş alanda da uygulanmaya konulması gerekmektedir.

1.

Siyasal Demokrasi: Vatandaşların devlet yönetimine ilişkin verilecek kararlara katılması sağlanmalıdır.

2.

Bireysel Demokrasi: Yurttaşlar özgürlüklerinin elinden alınmasına ve kendisine yapılacak suçlamalara karşı kendini savunabilmelidir, özgürlüklerine kavuşabilmelidir.

3.

Ekonomik Demokrasi: Yurttaş yasal kurallara uygun olduğu sürece yeterli olduğu bir işte çalışabilmelidir.

4.

Toplumsal Demokrasi: her vatandaş rengine, diline inançlarına vs bakılmaksızın eşit olarak nitelendirilmelidir.

5.

Örgütsel Demokrasi: her vatandaş yasal olmak koşuluyla örgütlere

girebilmeli, kendini yetiştirme, geliştirme olanağı bulabilmeli.

(54)

İnsanın kişiliğini yeteneklerinin sonuna kadar geliştirmesine izin vermek ve olanak hazırlamaktır.

Eğitim Hakkı: TC Anayasası’nın 42. maddesine göre, ‘’ Kimse, eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’’.

Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 7. maddesine göre ‘’ Temel eğitim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır’’.

Anayasa’ya göre ‘’ ilköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır’’. Eğitim hakkı verilirken, hiç kimseye ayrıcalık hakkı tanınmamıştır.

Eğitim hakkının kullanılması için eğitimde fırsat ve olanak eşitliğinin gerçekleştirilmesi zorunludur.

Eğitimde özgürlüğün amacı;

(55)

Siyasal açıdan iyi vatandaşın anlamı, yasalara ve toplum kurallarına karşı gelmeden yaşayan insan demektir.

Her hükümetin yasal olmasına karşılık, eğitimin bazı yönlerine daha çok önem vermesi, bir hükümetin eğitim programını diğer hükümetin eğitim programından farklılaştırır.

Devlet ve hükümetlerin eğitime yükledikleri siyasal işlevler şöyle açıklanabilir:

Eğitimin siyasal işlevi:

(56)

1.

İyi vatandaş yetiştirmek: yasalara ve toplum kurallarına karşı gelmeden yaşayan insan.

2.

Demokrasi eğitimi yapmak: demokrasi yaşanarak öğrenilir. Eğitimin demokrasi eğitimi açısından görevi, eğitilene demokrasiyi yaşatarak öğretmektir.

Hiçbir siyasal sistem kendine düşman bireyler yetiştirmek istemez.

(57)

1.

Eğitim Hukuku: Eğitimde yapılacak etkinliklerin ve işlemlerin genel çerçevesini verir. Eğitim hukukunun kurallarını veren üç genel kaynak vardır. Bunlar; gelenek hukuku, içtihat hukuku ve yazılı hukuktur.

2.

Gelenek Hukuku: toplumda zaman içerisinde, kendiliğinden oluşan geleneklerin, devlet tarafından yaptırımlandırılmak suretiyle hukuk kurallarına dönüşmesinden oluşmuşlardır.örneğin; öğrencilerin öğretmenlerine karşı göstereceği davranışların birçoğu yazılı hukukta yoktur.

3.

İçtihat Hukuku: Danıştay ve Yargıtay dairelerinin aynı hukuk konusunda ayrı ayrı kararlar almaları olanaklıdır. Bu durumda ayrı ayrı uygulamaların ortadan kaldırılması için, bu yargı organlarınca ‘içtihatı birleştirme’ kararı alınır. Bu kararlar yönetimi bağlayıcı niteliktedir.

4.

Yazılı Hukuk: yetkililerce kabul edilen hukuk kurallarını yazılı olarak duyuran belgelerdir.yazılı hukukun kendi içinde önem sırası vardır.

Bunlar;

Eğitimin Yasal Dayanağı

(58)

1.

Anayasa

2.

Kanun

3.

Tüzükler

4.

Yönetmelikler

5.

Kararnameler

6.

Yönergeler

7.

Genelgeler

(59)

Hukuki anlamıyla; devletin örgütlenmesi ve işleyişiyle, devlet-toplum ilişkilerini düzenleyen temel hukuk kuralları bütünüdür.

Anayasa, devletin temel yapısını, kuruluşunu, yönetim biçimini, devletin temel organlarını, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenler.

TC Anayasası tüm hukuki belgelerin kaynağıdır. Hiçbir yasa ANAYASA’ya aykırı bir hüküm getiremez.

Anayasa

(60)

Anayasadan sonra eğitime güç veren ikinci kaynak eğitime ilişkin kanunlardır.

Kanun, yetkili bir organ tarafından belirli usullere uyularak, yazılı hale getirilmiş olan hukuk kurallarıdır.

Bugün, Türkiye de kanun kurmaya yetkili organ, TBMM’dir.

Tasarıların kanun haline gelebilmesi için TBMM tarafından kabul edilmesi şarttır.

TBMM’nce benimsenen kanun tasarısı yine Cumhurbaşkanı’nın onayı ve Resmi Gazete de yayımı ile yasalaşıp yürürlüğe girer.

Milli eğitimle doğrudan ilgili olan yasalara eğitim kanunları denir.

Kanun

(61)

Tüzük kanundan sonra gelen en güçlü hukuki metindir.

Tüzükler Cumhurbaşkanı’nca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır.

Tüzük, bakanlar kurulunun çıkardığı yazılı metinlerdir.

Resmi Gazete’de yayımlanan tüzük, yürürlüğe giriş tarihi yoksa, yayımlandıktan 45 gün sonra yürürlüğe girer.

Bir tüzüğün kanunlara aykırı olmaması gerekir.

Tüzükler

(62)

Güç yönünden tüzükten sonra gelir.

Yasalardan daha ayrıntılı ayrıntılı hazırlanmış metinlerdir.

Hangi yönetmeliklerin resmi gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.

Eğitime yönelik pek çok yönetmelik vardır. Örneğin; atamalar

Yönetmelikler

(63)

Kurullarca çıkarılan metinlerdir.

Bakanlar kurulu, bakan, müsteşar ve genel müdürden oluşan atama kurulu gibi üst düzeyde oluşan kuralların çıkardığı metinlere kararname denir.

Bazı yüksek makam memurları, cumhurbaşkanı, başbakan ve ilgili makamın imzalarıyla atanır.

kararnameler günün şartlarına göre yönetmeliklere kıyasla daha sık değişirler fakat yönetmeliklerden daha az güçlü değildir.

Kararnameler

(64)

Bir işin adım adım nasıl yapılacağını gösteren metindir.

Bir işi en kestirme yoldan yaptırmak için hazırlanır.

Örneğin; dersin nasıl yapılacağını, makinenin nasıl kullanılacağını, yangının nasıl söndürüleceğini, ilk yardımın nasıl yapılacağını adım adım gösteren yönergeler gibi …

Yönergeler

(65)

Bir kuruluşun genelini ya da büyük çoğunluğunu ilgilendiren emirler ve duyurulardır.

Bunlar diğer emirlere göre daha uzun süre geçerlidir.

bir yönetici genelge belgelerini ne denli anlamış ise, hukuki yönden hata yapma payı o oranda azalır.

Genelgeler

(66)

Eğitimin ekonomik kalkınma ile bağını, uyuşumunu kurmaya çalışan belgelerdir.

TBMM onayından geçtikten sonra uygulamaya konulduğu için yasalardan sonra gelen diğer bir yasal metin de beş yıllık kalkınma planıdır.

Eğitimde izlenecek temel politikaları, uygulanacak ilkeleri ve gerçekleştirilecek hedefleri içeren eğitim planları da toplumun diğer kalkınma hedefleriyle tutarlılık içinde yer aldı.

Eğitim planlaması, önce genel amaçların, politikaların, ilkelerin saptanmasıyla başlar. Sonra özel hedefler izler.

Kalkınma Planları

(67)

Milli Eğitim Şûrası

Yüksek Öğretim Kurulu

Mesleki ve Teknik Öğretim Yüksek Danışma Kurulu

Türk Dili Danışma Kurulu’dur.

Eğitim Kurulları

(68)

Tarihsel süreç içinde şûra örgütlenmesi incelendiğinde, şûra düşüncesinin, Ulusal Kurtuluş Mücadelesi sürdürülürken, Atatürk’ün yönetiminde 16 Temmuz 1921’de Ankara’da toplanan Maarif Kongresi’ne dayandığı görülmektedir.

Birinci Milli Eğitim Şûrası 1939 yılında toplanmıştır.

Milli Eğitim Şûrası, Bakanlığın en önemli danışma kuruludur.

Milli Eğitim Şûrası

(69)

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile 1981’de kurulan ‘’Yüksek Öğretim Kurulu, tüm Yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının etkinliklerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluştur.

Yüksek Öğretim Kuruluna, Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe,yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimler bağlıdır. Yüksek Öğretim Kurulu;

Yüksek Öğretim Kurulu

(70)

1.

Cumhurbaşkanı tarafından, rektörlük ve öğrenim üyeliğinden başarılı hizmet vermiş profesörlere öncelik vermek suretiyle seçilen yedi,

2.

Bakanlar Kurulunca temayüz etmiş üst düzeydeki devlet görevlileri veya emeklileri arasından seçilen yedi,

3.

Genelkurmay Başkanlığınca seçilen bir,

4.

Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca seçilen iki,

5.

Üniversitelerarası Kurulca, Kurul üyesi olmayan profesör öğretim üyelerinden seçilen yedi kişiden oluşur.

Yükseköğretim Kurulu, üniversiteleri düzenleyen, yönlendiren ve

etkileyen en üst kuruldur.

(71)

Bu kurulun görevi, ülkenin gereksinmesine uygun olarak mesleki ve teknik eğitimin siyasasını oluşturmaya yardım edecek öneriler hazırlanmaktadır.

Kurul, endüstriden, iş ve hizmet alanından, eğitim sisteminden ve bilim alanından çağrılan üyelerle oluşur.

Mesleki ve Teknik Öğretim Yüksek

Danışma Kurulu

(72)

Türkçenin öğretimi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda öneriler hazırlayan bu kurul ilk kez 1982’de toplanmıştır.

Bu toplantıda okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında Türk Dili eğitiminin programları ele alınmış, öğretmenlerin yetiştirilmesine ilişkin öneriler geliştirilmiştir.

Türk Dili Yüksek Danışma Kurulu

(73)

Genel amaçlar

Özel amaçlar

Temel ilkeleri

Milli Eğitim Temel Kanununa göre Öğretmenlik

Milli Eğitim Temel Kanununa Göre

Eğitimin Amaçları ve Temel İlkeleri

(74)

3 Mart 1924’de 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarılmıştır.

Öğretimlerin birleştirilmesi anlamına gelen kanunla şu düzenlemeler meydana getirilmiştir.

1.

Ülkedeki tüm bilim ve öğretim kurumları Maarif vekaletine bağlanmıştır.

2.

Şer’iye ve Evkaf Vekaleti ya da özel okullarca idare edilen tüm medrese ve mektepler Maarif vekaletine bağlanmıştır.

3.

Şer’iye ve Evkaf Vekaleti bütçesinde mekteplere ve medreselere ayrılan para, Maarif bütçesine geçirilecektir.

4.

Maarif Vekaleti yüksek din uzmanları yetiştirmek için Darülfünunda bir İlahiyat Fakültesi, imam ve hatip yetiştirmek için de ayrı mektepler açacaktır.

Türk Milli Eğitim Temel Kanunu

(75)

Daha sonra 24.06.1973 tarihinde kabul edilen Milli Eğitim Temel Kanunu

kabul edilmiştir. Bu Kanun’da Türk Milli eğitiminin amaçları, genel ve özel

amaçlar olarak belirlenmiştir.

(76)

Türk milli eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini,

1.

Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek,

Türk Milli Eğitimin Genel Amaçları

(77)

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde

gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş

bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı; kişilik ve teşebbüse

değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli

kişiler olarak yetiştirmek,

(78)

3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve

birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hazırlamak ve onların

kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir

meslek sahibi olmalarını sağlamak,

(79)

4. Böylece, bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve

mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi,

sosyal, kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk

milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı seçkin bir ortağı yapmaktır.

(80)

Türk eğitim sistemi yasadaki genel amaçları gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumları bu genel amaçları dikkate alarak kendi okul ve kurumlarının amaçlarını belirler. Okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretim ve yaygın eğitim kurumlarının özel amaçları bu sıra içinde ele alınıp işlendiğinden burada özel amaçlara yer verilmemiştir.

Özel Amaçları

(81)

1.

Genellik ve eşitlik: Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümre veya sınıfa imtiyaz tanınmaz. Bu ilke herkese, yeteneği ve ilgisine göre, eşit eğitim olanağını tanımaktadır.

Türk Milli Eğitimi’nin Temel İlkeleri

(82)

2. Ferdin ve toplumun ihtiyaçları: Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.

Not: Yukarıdaki ilkeyi vatandaşın istek ve yeteneği ile toplumun

gereksinimlerinin dengelenmesi gerektiğini ortaya koyan bir ilke olarak

görmek gerekir.

(83)

3. Yöneltme: Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir.

Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve nesnel

(objektif) ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden yararlanılır. Bu ilkenin

uygulanabilmesi için sistem ortaöğretim, yükseköğretim ve yaygın

eğitimde okul, fakülte, bölüm, dal, program ve kurs çeşitliliğine gidilmiştir.

(84)

4. Eğitim hakkı: Temel eğitim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. Temel

eğitim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, yeti

ve yetenekleri ölçüsünde yararlanırlar. Bu ilke ilköğretimin bütün

vatandaşlar için zorunlu ve Devlet okullarında parasız oluşuyla pekiştirilmiş

bulunmaktadır.

(85)

5. Fırsat ve imkân eşitliği. Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân

eşitliği sağlanır. Parasal olanaklardan yoksun başarılı öğrencilerin en

yüksek eğitim basamağına dek öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla

parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardım yapılır. Özel

eğitime ve korunmaya gereksinimi olan çocukları yetiştirmek için özel

önlemler alınır.

(86)

6. Süreklilik. Fertlerin, genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam

etmesi esastır. Gençlerin eğitimi yanında, yaşama ve iş alanlarına olumlu

bir biçimde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli

eğitimini sağlamak için gerekli önlemleri almak da bir eğitim görevidir.

(87)

7.

Atatürk inkılâp ve ilkeleri ve Atatürk milliyetçiliği: Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılâp ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir.

Milli birlik ve bütünlüğün temel öğelerinden biri olarak Türk dilinin,

eğitimin her basamağında, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan

öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili olarak

zenginleşmesine çalışılır ve bu amaçla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek

Kurumu ile işbirliği yapılarak Milli Eğitim Bakanlığınca gereken önlemler

alınır.

(88)

8. Demokrasi eğitimi: Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum

düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken

demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla

sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim

çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak,

eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine

aykırı siyasal ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük

siyasal olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez.

(89)

9. Laiklik: Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak öğretimi

ilkokul ve ortaokullar ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler

arasında yer alır.

(90)

10. Bilimsellik: Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir.

Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır.

Bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmek amacıyla eğitim

kurumları gereğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddi ve

manevi bakımdan teşvik edilir ve desteklenir.

(91)

11. Planlılık: Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim- insan gücü- istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.

Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç ve

kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden saptanır ve kurumların bu

standartlara göre yeterli büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi

sağlanır.

(92)

12.Karma eğitim. Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır.

Ancak eğitimin türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca

kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.

(93)

13. Okul ile ailenin işbirliği: Eğitim kurumlarının amaçlarını

gerçekleştirmesinde katkıda bulunmak için okul ile aile işbirliği sağlanır. Bu

maksatla okullarda Okul- Aile Birlikleri kurulur.

(94)

14. Her yerde eğitim: Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim

kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde

ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır. Resmi, özel ve gönüllü her

kuruluşun eğitimle ilgili etkinlikleri milli eğitim amaçlarına uygunluğu

bakımından Milli Eğitim Bakanlığının denetimini gerektirir.

(95)

Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.

Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.

Yukarıda belirtilen nitelikleri kazanabilmeleri için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenlenir.

Milli Eğitim Temel Kanununa Göre

Öğretmenlik

(96)

Öğretmenlerin Nitelikleri ve Seçimi: Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak nitelikler Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olunur.

Öğretmenler,öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından, Milli Eğitim Bakanlığınca seçilirler.

Yüksek öğrenimleri sırasında pedagojik formasyon kazanmamış olanların ihtiyaç duyulan alanlarda, öğretmenliğe atanmaları halinde bu gibilerin adaylık dönemi içinde yetişmeleri için Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli tedbirler alınır.

Hangi derece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine,

hangi seviye ve alanda öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla

seçilebilecekleri yönetmelikle düzenlenir.

(97)

Öğretmenlerin Bölge Hizmetleri: Öğretmenlikte yurdun çeşitli bölgelerinde görev yapmak esastır.

Hizmet bölgeleri ve ihtiyaçlara göre bu bölgelerarası yer değiştirme

esasları yönetmelikle düzenlenir.

(98)

Öğretmenlerin Hizmet İçi Yetiştirilmesi: Öğretmenlerin daha üst öğrenim görmelerini sağlamak üzere yaz ve akşam okulları açılır veya hizmet içinde yetiştirilmeleri maksadıyla kurslar ve seminerler düzenlenir.

Yaz ve akşam okulları öğretmen yetiştiren kurumlarca açılır; bunlara devam ederek yeterli krediyi dolduran öğretmenlere o kurumun belge veya diploması verilir.

Milli Eğitim Bakanlığınca açılan kurs ve seminerlere devam edenlerden

başarı sağlayanlara belge verilir. Bu belgelerin, öğretmenlerin atama,

yükselme ve nakillerinde ne ölçüde ve nasıl değerlendirileceği

yönetmelikle düzenlenir.

(99)

Yurt İçi ve Yurt Dışı Yetişme İmkanları: Yurt içinde ve dışında daha üst öğrenim yapmak veya bilgi, görgü ve ihtisaslarını arttırmak isteyen öğretmenlerin belli şartlarla, aylıklı veya aylıksız izinli sayılmaları sağlanır;

bu şartlar, milli eğitimin ihtiyaçları göz önünde tutularak, hazırlanacak

yönetmelikle belirtilir.

(100)

Öğretmen Konutları: Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde, özellikle mahrumiyet bölgelerinde görevli öğretmenlere konut sağlanır.

Konutlar okul binaları ile birlikte planlanır ve yapılır.

Eski eğitim kurumlarının konut ihtiyacı bir plana bağlanır ve bu konutların

yapımı için, her yıl Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesine gerekli ödenek konur.

(101)

EĞİTİM BİLİMLERİNDE YÖNTEM 8. BÖLÜM

EDS-101

TÜLAY KAYA

(102)

İnsan zekasının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünsel ürüne bilgi denir.

İnsan bazı gereksinimlerini karşılamak ve meraklarından dolayı içinde bulunduğu çevreyi tanımak, anlamak ve ondan yararlanmak ister.

Bu isteklerini karşılamanın yolu da çevre hakkında bilgi toplamaktır.

Bunlar;

1.

Bireysel yaşantılar

2.

Otorite

3.

Tümdengelim

4.

Tümevarım

Bilgi Edinme Yolları

(103)

Bu yolla bilgi toplama daha kolaydır ve daha çok da deneyimlerden elde edilir.

Örneğin:

Bu tür bilgi edinmede bireysel yaşantılar çok güvenilir bir yol olmayabilir.

Çünkü bu yolla elde edilen bilginin herkes tarafından aynı biçimde elde edilmesi ve doğruluğunun kontrol edilmesi çok zordur.

Bireysel yaşantılar

(104)

Bir konuda bilgili, yetkili ya da deneyimli olduğu kabul edilen bir kişiden bilginin elde edilmesidir.

Örneğin; bir çocuk için anne, baba ve ailedeki diğer büyük kişiler bir otorite iken, okul deneyimi başladığında öğretmen otorite olarak görünebilir.

Çocuğun yaşının büyümesiyle otoriteler farklılaşabilir; kendi yaşantısı yoluyla bilgi kazanmaya başlar.

Otorite

(105)

Başlangıçta doğru olarak kabul edilen bir genel önermeden yola çıkarak daha dar kapsamlı önermelerin kabul edilmesiyle elde edilen bir bilgi edinme yoludur.

Olgusal bir durum ile bu genel önerme açıklanmaya çalışılır.

Örneğin; siyah bulut yağmur getirir, bugün hava bulutludur ya da bugün yağmur yağacaktır.

Tümdengelimle ulaşılan sonuçlar, ancak öncüllerin doğruluğu ölçüsünde doğru olacaktır.

Tümdengelim

(106)

Tümevarım yöntemi, tümdengelime bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır.

Bu yöntem bilginin kaynağı olarak duyuları, deney ve gözlemi kabul eder.

Doğru bilgiye bilimsel yolla ulaşılır ve bilim de olgusaldır.

Tümevarım, deney ve gözlemle elde edilen olgusal bilgilerden genellemeler, ilkeler ve yasalar ortaya çıkarma yöntemidir.

Bu yöntemde parçadan bütüne doğru gidilir .

Tek tek gözlemlerden genel ilkelere varılır. Örneğin;

I. Bugün hava bulutlu ve yağmur yağmıştır.

II. Dün hava bulutluydu ve yağmur yağdı.

III. Bir hafta önce hava bulutluydu ve yağmur yağdı.

Karar: o halde hava bulutluyken yağmur yağar.

Tümevarım

(107)

Evrendeki düzeni bulma amacıyla gözlenebilen değişkenler arasında belirli bir yöntemle bağlantılar arayan sistemli, kanıtlanmış, tekrarlanabilir ve organize bilgiler bütünüdür.

Bir bilginin bilimsel bilgi olması için iki temel koşulu yerine getirmesi gerekmektedir.

1.

Mantıksal geçerliliği olmalı ( mantığa aykırı olmamalı)

2.

Görgül doğruluğu olmalı ( araştırmaya, deneye dayalı olması gerekmektedir.)

Bilimin betimleme, yordama ve kontrol etme olmak üzere üç temel işlevi vardır.

Not: (Görgül)Yalnız deney ve gözlemlerle elde edilen bilgi.

Bilim

(108)

Araştırmaların hepsi belirli bir probleme çözüm bulmak amacıyla yapılır.

İyi bir araştırma problemi aşağıdaki özellikleri taşımalıdır.

Genel ölçütler: araştırmayı yapan kişiye bağlı olmayan, araştırma probleminin sınırlılıklarından kaynakla oluşturulan ölçütlerdir. Bunlar;

a)

Çözülebilirlik: probleme araştırma yapılarak; bilimsel olarak yanıt bulunulmasıdır.

b)

Önemlilik: elde edilecek sonuç bilimsel açıdan bir yarar sağlamalıdır.

c)

Yenilik: problem daha önceki araştırmaların tekrarı ve yanıt bulunmuş bir problem olmamalıdır. Önceki araştırmalardan farklı olmalıdır.

d)

Etik kurallara uygunluk: araştırmaya denek olarak katılan kişilerin gizlilik hakkını korumak.

e)

Özel ölçütler: araştırmacının özelliklerinden kaynaklanan ölçütler.

(109)

f) Alanda yeterlilik: araştırmacının, bilgi elde ettiği sonuçları değerlendirebilecek yeterlikte olmasıdır.

g)

Yöntemlerde yeterlik: araştırmacı ölçme teknikleri ve istatistik bilgisine sahip olmalıdır.

h)

Veri toplama izni: araştırma yaptığı konuda gerekli izin belgelerini almasıdır. Sakınca olmaması.

i)

Olanak yeterliği: araştırmayı tamamlamak için yeterli zamanın, maddi yeterliliğin ve diğer gerekli olan koşulların uygun olmasıdır.

j)

İlgi yeterliği: araştırmacının, araştırma yaptığı konuya ilgili olması ve

karşılaştığı problemler karşısında yılmadan sürdürebilmesidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Gündelik yaşam süregelirken kişiler farklı olaylarla karşı karşıya gelirler.. • Bu olaylar karşısında geliştirilen tutum toplumdan

Bir işleme sürecinin adı, ürün yetiştirme(Cultivation), hayvan yetiştirimi ya da zihin yetiştirimi (Özen;1998;47) anlamlarına gelen çeşitli değerlendirmelere konu olan

 Ayrıca, eğitimin tarihsel temelleri günümüzde eğitimde var olan sistem, yapı, işleyiş ve temel uygulamaların tarihsel arka planını ve

 Uzaktan Eğitim, geleneksel öğrenme- öğretme yöntemlerindeki sınırlılıklar nedeniyle sınıf içi etkinliklerin yürütülme olanağı bulunmadığı durumlarda

İstendik davranışların kazandırılabileceği bir ortam hazırlama Sınıf içerisinde olumlu eğitim ortamı oluşturma Öğrencilerin özgüveninin artmasını sağlama

("Erziehungssoziologie", "Soziologie der Erziehung"), toplumun sosyal yapısını bir bütün kabul ederek onun kurumlarından birisi olan eğitimi ele

Toplumsallaşan insan, davranışlarını, toplumsal davranış kalıplarına, ilke ve kurallarına uygun yaparken; kültürleşen insan, davranışlarını, kültürel değerlere,

Eğitimin Toplumsal Kurum ve Süreçlerle İlişkisi Eğitim Aile Ekonomi Politika Din Hukuk 3 EĞİTİ Mİ N T OPLU MSAL TEMELLE Rİ... Eğitimin Toplumsal Süreçlerle