• Sonuç bulunamadı

 Kutbüddin Muhammed Dönemi (1097-1128)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share " Kutbüddin Muhammed Dönemi (1097-1128)"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HÂRİZMŞAHLAR

(2)

Hârizmşahlar

 Ünitede Ele Alınan Konular

 Siyasî Tarih

 Kutbüddin Muhammed Dönemi (1097-1128)

 Atsız Dönemi (1128-1156)

 İl Arslan Dönemi (1156-1172)

 Alaaddin Tekiş Dönemi (1172-1200)

 Alaaddin Muhammed Dönemi (1200-1220)

 Celâleddin Hârizmşah Dönemi (1220-1231)

 Devlet Teşkilâtı, Kültür ve Medeniyet

(3)

Özet

Harzemşahlar Devleti (1097 - 1231)

Harezmşahlar Devleti Hükümdarları

1) Muhammed Harezmşah (1097 - 1128)

2) Atsız Harezmşah (1128 - 1156)

3) İl-Arslan Harezmşah (1116 - 1172)

4) Alaeddin Tekiş Harezmşah (1172 - 1200)

5) Aleddin Muhammed Harezmşah (1200 - 1220)

6) Celaleddin Harezmşah (1220 - 1231)

Büyük Selçuklular'ın Harezm valisi olan Anuştigin tarafından 1097’de kurulmuştur. Büyük Selçuklu Devletinin yıkılmasıyla

Selçuklu topraklarının büyük bir kısmını ele geçirerek imparatorluk haline geldiler.

Alaeddin Muhammed döneminde Cengiz Hanla yaptıkları savaşta

yenildiler ve Harzemşahlar Devletinin topraklarının büyük bir kısmı

Moğolların eline geçti. Alaaddin Keykubad ile 1230’da yaptıkları

Yassıçemen Savaşında yenilmeleri üzerine güçlerini kaybeden

Harzemşahlar, Moğollar tarafından 1231’de ortadan kaldırıldı.

(4)

SİYASÎ TARİH

(5)

SİYASÎ TARİH

Hârizmşahlar, 1097-1231 yılları arasında, Aral gölünün güneyine

doğru uzanan Hârizm ve İran bölgesinde hüküm süren bir Müslüman Türk hanedânıdır. İslâm öncesi dönemden itibaren Hârizm’e hâkim olan vali, emîr ve hükümdarların “Hârizmşah (Harzemşah)” unvanını kullanmaları nedeniyle, Hârizmşahlar (Harzemşahlar) olarak

anılagelmişlerdir.

Hanedânının ortaya çıkışında, Selçuklu Devleti’nin Sultan Berkyaruk dönemindeki taht kavgalarının önemli payı vardır. Berkyaruk, bu safhada üzerine düşen görevi başarıyla yerine getiren Taştdâr Anuş Tegin'in oğlu Kutbüddin Muhammed'i Hârizm valisi tayin etmiştir.

Böylece Anuş-Teginoğulları da denen Hârizmşahlar hanedânı Hârizm bölgesini yönetmeye başlamıştır. Bu nedenle Hârizmşahlar

Devleti’nin siyasî varlığı genel olarak 1097 yılı ile başlatılır.

Kutbüddin Hârizmşah (1097-1128), otuz yıl Hârizm’i yönetti.

Selçuklu sultanlarının emirlerine harfiyen uydu, her yıl düzenli

olarak vergi ve hediyelerini takdim etti, sülâlesinin gelecekteki

faaliyetlerine uygun bir zemin hazırladı. Otuz yıl süre ile Harezm'i

yöneten Kutbüddin Muhammed, iyi bir yönetici, anlayışlı bir siyaset

adamı idi. Zamanında Harezm, büyük bir ilerleme gösterdi.

(6)

SİYASÎ TARİH

(7)

DEVLET TEŞKİLÂTI, KÜLTÜR VE MEDENİYET

Hârizmşahlar kurulduğu coğrafya ve siyasî ilişkilerinin doğal bir sonucu olarak Orta Çağ İslâm devletlerinin ortak

özelliklerinden etkilendiler. Bilhassa hükümdarlık anlayışı, veraset usulü ve saray teşkilâtında Büyük Selçuklu Devleti'ni örnek aldılar. Onlarda da hükümdar, Selçuklu sultanlarıyla aynı yetkilere sahipti. Devletin hâkimiyet sahasının genişlemesine paralel olarak saray teşkilâtı, teşrifat usulleri, lâkap ve

unvanlar daha tantanalı ve daha azametli bir hal aldı.

Hârizmşah sarayında Hâcib-i Hass, havas adını taşıyan nedîmler, Taştdâr, Silâhdar, Câmedar, Emîr-i Alem, Emîr-i

Âhur/Mîrâhur, Emîr-i Şikâr, Devâtdâr, Çaşnigîr, Müneccim gibi

saray emir ve görevlileri vardı. Sarayda uygulanan usuller ise

daha çok törenlerde kendini gösterirdi. Örneğin, hükümdarın

tahta çıkması şerefine düzenlenen törenlerde, edîp ve şairlerin

yeni sultanı kutlamak için kasîdeler söylemeleri veya ona bir

eserlerini sunmaları âdettendi.

(8)

DEVLET TEŞKİLÂTI, KÜLTÜR VE MEDENİYET

Harezmşahlar devrinde başkent Cürcân, bir bilim ve sanat

merkeziydi. Şehirde on büyük vakıf kütüphane vardı. Hükümdar ve şehzadeler, iyi eğitim görmüş kişilerdi, âlim ve sanatçıları korurlardı.

Ebü'l-Fazl Kirmânî, Ebu Mansur, Hüseyin Ersbendî, Ebu Muhammed Harekî gibi kadı, vâiz ve filozoflar, başkent

Cürcân'da toplanmışlardı. Ayrıca, Fahr-i Harezm lakabını taşıyan Zemahşerî (1074-1144), Fahrüddîn-i Râzî, Şihâbeddin Hivâkî, Şemsüddin Muhammed el-Zabî gibi bir çok tanınmış âlim ve şair, Harezm'de yaşadılar. Harezmşahlarda bilim ve din dili olarak, Arapça ön sırada yer alırdı. Dîvanlar, fermanlar Farsça yazılırdı. Yalnız, Ahmed Yesevî ve onun yolundan gidenler,

eserlerini Türkçe yazdılar. Muhammed bin Keys adındaki

yazarın Celaleddin Harezmşah'a sunduğu Tibyân-ı Lügati't-Türkî

alâ Lisanü'l-Kanglı (Kanglı Dilinde Türk Dili Lügati) bu dönemde

yazılan önemli eserlerden biridir.

(9)

Hârizmşâhların imar

faaliyetlerine önem verdiklerini de biliyoruz. Ancak Moğol

istilası nedeniyle günümüze

bunların çok azı ulaşabilmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

sen ve aradaki boşluk şu titrek kavak kokusu tenha bir maceraya bürünür kareli korkularla birlikte yaprak açınca yalnızlığım bir düşün gölgesinden uzaktaki

Çelik köprüler, çelik bina inşaatı, sütunlar, kuleler, hidrolik çelik yapılar, yüksek fırınlar, çelik işleri ve haddehaneler, büyük konteynırlar, büyük boru

Makelede öncelikle Deli Birâder Gazâlî‟nin hayatı çeşitli kaynaklardan hareketle ortaya konulacak, sonra Miftâhu’l-Hidâye isimli eser hakkında bilgiler verilip eserin

Resim 1A Endovasküler olarak tedavi edilen baziler tepe anevrizması preop serebral anjiografi Sonuç Resim 1B Endovasküler olarak tedavi edilen baziler tepe anevrizması post op

 Bakımsız ve köhne mekanlar bulunmakta; böyle mekanlar suç ve suçlular için zemin hazırlamaktadır.  Yer yer kampüste aydınlatma yetersiz kalmakta; özellikle

2006 y›l›nda ‹fiHEM-DER tara- f›ndan desteklenen ve 10 hemflirelik yüksek okulu ile 70 sa¤l›k yüksek okulunu kapsayan ve ulusal düzeyde lisans e¤itiminde ifl

sınıf coğrafya ders konularından harita bilgisi konusunda kavram haritası tekniğini işe koşmak öğrenmeyi olumsuz etkileyeceğini, daha çok kavramların öğrenileceği

Diğer taraftan Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde ve Erzurum Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi'nde İslam Ta- rihi, İslam Müesseseleri Tarihi,