• Sonuç bulunamadı

2014 YILI BİRİM FAALİYET RAPORU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "2014 YILI BİRİM FAALİYET RAPORU"

Copied!
70
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2014 YILI

BİRİM FAALİYET RAPORU

BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR-PROGRAMLAR VE KANSER KANSER DAİRE BAŞKANLIĞI

2015-ANKARA

(2)

İÇİNDEKİLER Sayfa No

KISALTMALAR……… III

TABLO ŞEKİL GRAFİK DİZİNİ……… IV ÜST YÖNETİCİ SUNUŞU……… V

I- GENEL BİLGİLER……… 1

A- Misyon ve Vizyon……….... 1

B- Yetki, Görev ve Sorumluluklar……… 2

C- İdareye İlişkin Bilgiler………..……... 3

1- Fiziksel Yapı……….……… 3

2- Örgüt Yapısı……….……… 3

3- Bilgi ve Teknolojik Kaynaklar ……… 6

4- İnsan Kaynakları ………..……… 7

5- Sunulan Hizmetler ………. 9

6- Yönetim ve İç Kontrol Sistemi ……… 10

D- Diğer Hususlar ………...……… 13

II- AMAÇ ve HEDEFLER ……… 15

A- İdarenin Amaç ve Hedefleri ………..……….……… 15

B- Temel Politikalar ve Öncelikler ………. 16

C- Diğer Hususlar ………...……….... 18

III- FAALİYETLERE İLİŞKİN BİLGİ VE DEĞERLENDİRMELER …….. 19

A- Mali Bilgiler ……… 19

1- Bütçe Uygulama Sonuçları ……… 19

2- Temel Mali Tablolara İlişkin Açıklamalar ……… 19

3- Mali Denetim Sonuçları ……….... 19

4- Diğer Hususlar ……….... 19

B- Performans Bilgileri ……… 19

1- Faaliyet ve Proje Bilgileri ……… 19

2- Performans Sonuçları Tablosu ……… 57

3- Performans Sonuçlarının Değerlendirilmesi ……… 58

4- Performans Bilgi Sisteminin Değerlendirilmesi ……… 58

5- Diğer Hususlar ……… 58

IV- KURUMSAL KABİLİYET ve KAPASİTENİN DEĞERLENDİRİLMESİ … 59 A- Üstünlükler ……… 59

B- Zayıflıklar ………...………... 59

C-Fırsatlar………. 59

D-Tehditler……… 59

C- Değerlendirme ………...……... 60

V- ÖNERİ VE TEDBİRLER ………...… 62

(3)

EKLER... 63 KISALTMALAR

KKM: Kanser Kayıt Merkezi

KETEM: Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi

(4)

TABLO, ŞEKİL VE GRAFİK DİZİNİ Sayfa No

TABLO 1: Birim Fiziksel Bilgiler 3

ŞEKİL 1: Kanserle Dairesi Başkanlığı Örgüt Şeması 5

TABLO 2: Teknolojik Malzeme Dağılımı 6

TABLO 3: Birim İnsan Kaynakları 7

TABLO 4: Birim İnsan Kaynakları 8

TABLO 5: Fiili Çalışan Personelin Yaş İtibariyle Dağılımı 9

TABLO 6: Fiili Çalışan Personelin Eğitim Durumu 9

TABLO 7: Fiili Çalışan Personelin Hizmet Süresi 9

TABLO 8: Fiili Çalışan Personelin Cinsiyete Göre Dağılımı 9

GRAFİK 1: Türkiye’de ilk 10 sıra kanser 15

TABLO 9: Açılacak Ketemler 18 GRAFİK 2:2014 Tarama Faaliyetleri 20 GRAFİK 3:2014 Eğitim Faaliyetleri 21 GRAFİK 4: KETEM Ortalama Mamografi Çekim Sayıları 23 GRAFİK 5:Türkiye de Kanser Taramaları 23

GRAFİK 6: HPV ile Görülen Artış 27

TABLO 10: Eğitim Tablosu 36-39 GRAFİK 7: Toplamda Yapılan eğitimler 47 GRAFİK 8: Yıllara Göre Halk Eğitim Dağılımları 47

GRAFİK 9: Yıllara Göre Halk Eğitim Dağılımları 48

TABLO 11: Performans Sonuçları Tablosu 50

(5)

BİRİM / ÜST YÖNETİCİ SUNUŞU

Kanser beraberinde taşıdığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra sosyal, maddi ve manevi yönleri ile mücadelesi zor bir hastalıktır. Dünya genelinde de kanser hastalığının yükü her geçen gün artış göstermektedir. Yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, kanserojen maddelerin tespiti ve gerekli önlemlerin zamanında alınması oldukça önemlidir.

Kanser hem dünyada hem de ülkemizde sebebi bilinen ölümler sıralamasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci ölüm sebebi olması açısından önemli bir toplum sağlığı problemidir. 2002 yılında ülkemizde kanserden ölümler tüm ölümlerin

%12’sini oluşturmaktayken bu oran 2009’da %21’e çıkmıştır. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün yok edilebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türlerini göz önüne alırsak korunmanın önemi artmaktadır

Kanserde benzer seyir devam ettiği taktirde 2030 yılına gelindiğinde yıllık 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması yani 2008 verilerine göre yeni vakalarda %75 artış olması beklenmektedir. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 4 milyonu genç yaşta(30-69 yaş) olmak üzere 7.6 milyon kişi kanserden kaybedilmektedir.

Kanser %90 çevresel,%10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluşmakta çevresel faktörler arasında da Tütün, Alkol, Obezite ve Enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır.

Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün yok edilebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türlerini göz önüne alırsak korunmanın önemi artmaktadır.

“Dünya Kanser Günü” her yıl 4 Şubat Günü Kanser ile ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artmasını sağlamak, kansere karşı mücadelede önemli bir adım olan doğru

(6)

bilinen yanlışlardan kurtulmak ve doğruların herkese ulaşmasını hedeflemek amacıyla dünya genelinde kutlanmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün “25’e kadar 25” olarak tanımladığı hedef; Bulaşıcı Olmayan Hastalıklara bağlı ölümlerin 2025 yılına kadar %25 azaltılmasıdır ki bunun içinde kansere bağlı yıllık 1.5 milyon ölümün engellenmesi de yer almaktadır.

2013 yılında gerçekleştirilen Dünya Sağlık Toplantısı’nda “Dünya Kanser Bildirge” si yayınlanmış ve bu bildirgede global kanser yüküne değinilerek kanser kontrolünün önemi vurgulanmıştır.

Öngörülen bu kanser yükü ile başa çıkabilmek için oluşturulan ulusal kanser kontrol programına büyük bir enerji ile çalışmaktayız. Ulusal kanser kontrol programımızın dört ana başlığı olan kanser kayıtçılığı, kanser taraması, kanser önleme ve kanser tedavisi konularında kayda değer gelişmeler kaydettik.

 Kanser kayıtçılığında, dünya nüfusunun % 8’i takip edilmektedir. Ülkemizde ise toplam nüfusun yaklaşık % 100’ünün 81 ilimizde kurulumu tamamlanmış olan aktif kanser kayıt merkezleri ile aktif takibe alınmaya başlanmıştır.

 İzmir Kanser Kayıt Merkezimiz, Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından, kendi ülkelerinin kanser kaydını yapacak yabancı uzmanların eğitimi için Bölgesel Eğitim Merkezi olarak belirlenmiş ve geçtiğimiz yıl, IARC uzmanlarının katıldığı açılışın ardından eğitime başlanmıştır.

 Kanser önleme çalışmalarında tütün ve obezite ile mücadele devam edecektir.

Ayrıca 2013 yılında, Türkiye Radon Haritalandırma ve Eylem Planı hayata geçirilmiş, Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Eylem Planının ise 1. Fazı tamamlanmıştır. Asbest için alınan toprak numuneleri ölçümü ve radon için belirlenen adreslerde ölçüm işlemi tamamlanmasının ardından ıslah ve önleme çalışmalarını başlatılacaktır.

 KETEM’lerde yapılan kanser taramalarına Aile Hekimlerinin entegrasyonu sağlanmış olup 2014’te daha da aktif yer almalarına başlanılmıştır.

 Gaitada gizli kan testi ile taramalara da devam edilmektedir.

 Servikal kanser tarama programında kullanılacak olan HPV testlerinin alımı tamamlanmış olup, Ağustos 2014’de rahim ağzı kanseri taramalarında pap smeare ilaveten HPV DNA testlerine geçilmiştir.

 Kanser tedavisi olan vatandaşlarımızın ağrı kontrolünde kullanılan morfinlere ulaşabilmeleri için merkezi olarak uluslararası morfin ithalatı ve yerli morfin üretimi sağlanmıştır. Benzer şekilde ilk defa ulusal ilaç firmalarımızca yerli kemoterapiler üretilmeye başlanmıştır. Kemoterapi ve radyoterapi merkezlerimizi 2023 planlamamıza göre yaygınlaştırmaya devam etmekteyiz. Ülkemizde uluslararası standartlara göre

(7)

uygulanan tedavilere her bir vatandaşımız kolayca ve ücret ödemeden ulaşabilmektedir.

Sosyal devletin bir parçası olan bu anlayışımız önümüzdeki yıllarda da devam edecektir.

 Ülkemizde kanserle olan mücadelemiz bütün toplumsal unsurların desteği ile devam edecektir. Kanserle mücadele uzun soluklu bir maratondur ve ekonomik güç, siyasal istikrar ile birlikte halkımızın da aktif katılımını gerektirmektedir.

Biz farkındayız, kanseri yeneceğiz…

Doç. Dr. Murat GÜLTEKİN Daire Başkanı

(8)

I-GENEL BİLGİLER A. Misyon ve Vizyon Misyon

İnsan merkezli yaklaşımla birey ve toplum sağlığını korumak ve geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle mücadele etmek, halkın yaşam kalitesini yükseltmek ve halk sağlığını tehdit eden konularda gerekli tüm önlemleri almaktır.

Vizyon

Herkesin sağlığının korunup geliştirildiği sağlıklı ve mutlu bir Türkiye

(9)

B. Yetki, Görev ve Sorumluluklar Kanser Daire Başkanlığı Görev Tanımı

a) Kanserle mücadelede gerekli koruyucu kanser hizmetlerini planlamak, yürütmek, çalışmaları değerlendirmek, raporlamak ve denetlemek.

b) Ülke çapında kanser hastalıklarının tür ve durumlarının belirlenmesi, etkin ve bilimsel mücadele yöntemlerinin saptanması, uygulanması ve olası kanser etkenlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik işlemleri yürütmek.

c) Kanser tarama ve kayıt sistemlerini geliştirmek.

d) Koruyucu kanser hizmetleri alanındaki her türlü eğitim materyalini hazırlamak ve bu alanlara ilişkin ulusal ve uluslararası yayınları takip ve temin etmek.

e) Koruyucu kanser hizmetlerine yönelik bilimsel çalışmalar yapmak, yapılan çalışmaları desteklemek.

f) Görev alanıyla ilgili evde sağlık hizmetlerini ilgili daire başkanlıklarıyla beraber planlamak.

g) Ulusal kanser tarama standartlarını oluşturmak ve etkin yürütülebilmesi için ilgili daireler ile işbirliği yapmak.

h) Kanserle mücadele için sağlık tesislerini, ilgili daire başkanlıklarıyla koordineli olarak planlamak, kurmak ve kalite kriterlerini oluşturmak.

i) Tarama programlarında kullanılacak gezici cihazların planlanması ve alınmasını sağlamak, çalışma programlarını oluşturmak.

j) Toplum tabanlı kanser taramalarında aile hekimliği ve Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi (KETEM) arasında ilgili daire başkanlıklarıyla koordineli olarak işbirliğini sağlamak.

k) Koruyucu kanser hizmetleri konusunda, halkın eğitimi için gerekli çalışmaları diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yürütmek, koordine etmek ve denetlemek.

l) Kanser ile ilgili her türlü istatistikî bilgilerin toplanması, araştırma ve incelemelerin yapılması, kalite ve tamlığının değerlendirilmesi faaliyetlerini yürütmek.

m) Kanserojen veya kanserojen olduğu düşünülen etkenlerin insanlara etkilerini takip etmek, gerekli önleme çalışmalarını yapmak ve kamuoyunu bilgilendirmek.

n) Ulusal Kanser Danışma Kurulu'nu oluşturarak, belli aralıklarla toplanmasını sağlamak ve sekreterya işlemlerini yürütmek.

r) Faaliyet alanları ile ilgili eğitim, sempozyum, panel, çalıştay, seminer vs. etkinlikleri düzenlemek ve düzenlenen ulusal ve uluslararası etkinliklere katkı sağlamak.

(10)

s) Görev alanı ile ilgili olarak Başkanlık tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek C. İdareye İlişkin Bilgiler

1- Fiziksel Yapı

Kanser Daire Başkanlığı 2 Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur. Başkanlığımız Sıhhiye İlkiz Sokak 4 numaralı hizmet binasında 1. ve 2. katlarda 600 m2 alanda hizmetlerini yürütmektedir. Söz konusu binanın mülkiyeti kurumumuza ait değil kiradır. Bina katlarda daire şeklinde olup birbirinden bağımsızdır. Şubelerin yerleşimi de 4 ayrı bölümde olmak üzere faaliyet göstermek şeklinde gerçekleşmiştir.

Tablo1:Birim Fiziksel Bilgiler

2- Örgüt Yapısı

Kanser Daire Başkanlığı, 663 sayılı “Sağlık Bakanlığı ile Bağlı Kuruluşlarının Yeniden Yapılandırılmasına Ait Kanun Hükmünde Kararname” gereği yayınlanan 07 Mart 2012 tarih ve 28226 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Sağlık Bakanlığı Bağlı Kuruluşları Hizmet Birimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile oluşturulan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Başkan Yardımcılığına bağlı olarak 22.03.2012 tarih ve 85 sayılı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Daire Başkanlıkları Yönergesi ile kurulan 7 Daire Başkanlığından birisidir. Kuruma bağlı sekretaryasını Başkanlığın yaptığı 200 civarında Sayısı (adet) Alanı (m2) Kullanan Kişi Sayısı

Çalışma Odası 14 240 26

Toplantı Salonu 1 30 30

Konferans Salonu Yok Fotokopi Odası Yok

Kütüphane Yok

Arşiv Odası 1 16

(11)

bilim uzmanının yer aldığı ve 13 Alt kuruldan oluşan Ulusal Kanser Danışma Kurulu da mevcut olup tavsiye nitelikli kararlar bildirmektedir.

İllerde ise, 12 sinde Halk Sağlığı Müdürlükleri bünyesinde 12 Kanser Şube Müdürlüğü, 69 ilde de Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü mevcut olup, bu müdürlüklere bağlı yapılanan 81 Aktif Kanser Kayıt Merkezi, mevcut olup, aktif sistemle kanser kayıt toplama işlemini bir fiil sürdürmektedirler.

Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM ) ne bağlı 7 si Mobil , 97 illerde, 22 de İstanbul Büyükşehir Belediyesi kapsamında Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi taşra da hizmet vermektedir.

Her ilde İl Kanser Danışma Kurulu mevcut olup ilin kanser politikalarında tavsiye kararları almaktadır.

(12)

ŞEKİL 1. Birim Teşkilat Yapısı (31/12/2014 Tarihli)

DAİRE BAŞKANI

KANSER

KAYITÇILIĞI KANSER

TARAMALARI KANSER ÖNLEME ULUSAL KANSER

DANIŞMA KURULU

(13)

3- Bilgi ve ar (NEVİN HANIM) 3-Bilgi ve Teknolojik Kaynaklar Tablo 2. Teknolojik Malzeme Dağılımı

Kullanılan Teknolojik Araç gereç TOPLAM

Masaüstü Bilgisayar 33

Dizüstü Bilgisayar 8

Yazıcı 4

Fotokopi Makinesi 2

Faks Makinesi 2

Projeksiyon Cihazı 2

Tarayıcı 5

Telefon 13

Sunucu Bilgisayar 1

GENEL TOPLAM 70

Web Uygulamalarımız:

www.kanser.gov.tr internet adresimize, haberler hazırlanıp güncellemeler yapılmaktadır. Dünyada ve ülkemizde kanser konusunda yapılan bilimsel gelişmeler ve farkındalık çalışmalarının çok yakın takip edilerek yayımlanır. Görsel fotoğrafların çekilip ilgili programlarda işlenerek yayımlanması sağlanır. Ayrıca İllerde gerçekleşen kanserle ilgili yapılan faaliyetler ve yapılan tarama sonuçları belirli aralıklar da yayımlanır. Her hafta Cuma günleri haftalık kanser tarama istatistikleri basında çıkan haberlerin takibi ve yayımı sağlanmaktadır.

(14)

4- İnsan Kaynakları

Tablo 3: Birim İnsan Kaynakları

KADRO UNVANI KADIN ERKEK TOPLAM

BAŞKAN YARDIMCISI

DAİRE BAŞKANI

1 BİRİM

SORUMLUSU

UZMAN TABİB

5 TABİP

1 SAĞLIK

HİZMETLERİ

PERSONELİ(SHS) 15 3

TEKNİK HİZMETLER PERSONELİ (THS) GENEL İDARE HİZMETLERİ PERSONELİ (GİHS)

2 3

YARDIMCI HİZMETLER

PERSONELİ (YHS) 1

TOPLAM

23 8

(15)

Tablo 4: Birim İnsan Kaynakları

Kadro Ünvanı Kadrolu Fiili Çalışanlar (Geçici Başka Birimde Geçici

Görevliler Dahil) Görevle Çalışanlar

Başkan - 1 -

Başkan Yardımcısı - - -

Uzman Hekim 5

Şube Müdürü

Şef 2 - -

Hekim 1

Diyetisyen 1

Araştırmacı - 1 -

Uzman (APK) - - -

Uzman - - -

İstatistikçi - - -

Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni 1 1

Hemşire 2 5 -

Sağlık Memuru - 2 -

Sağlık Teknikeri 1

Ebe 1 3 -

Tıbbi Teknolog - 2 -

Tıbbi Sekreter 1

Diş Hekimi - - -

Programcı - - -

Memur -

Hizmetli 1 - -

Şoför -

TOPLAM 7 23 1

(16)

Tablo 5: Fiili Çalışan Personelin Yaş İtibariyle Dağılımı

Fiili Çalışan Personelin Yaş İtibariyle Dağılımı

21-25 26-30 31-35 36-40 41-50 51 üzeri Toplam

Kişi Sayısı 1 2 7 12 6 3 31

Yüzde 3,2 6,4 22,6 38,7 19,3 9,6 100

Tablo 6: Fiili Çalışan Personelin Eğitim Durumu

Fiili Çalışan Personelin Eğitim Durumuna Göre Dağılımı

İlköğretim Lise Ön lisans Lisans Yüksek

lisans Doktora Toplam

Kişi Sayısı 1 1 2 15 12 31

Yüzde 3,2 3,2 6,5 48,4 38,7 100

Tablo 7: Fiili Çalışan Personelin Hizmet Süreleri

Fiili Çalışan Personelin Hizmet Süresi

1-3 yıl 4-6 yıl 7-10 yıl 11-15 yıl 16-20 yıl 21-üzeri Toplam

Kişi Sayısı 1 5 5 7 13 31

Yüzde 3,2 16.1 16.1 22.6 41,9 100

Tablo 8: Fiili Çalışan Personelin Cinsiyete Göre Dağılımı

Fiili Çalışan Personelin Cinsiyet Dağılımı

Erkek Kadın Toplam

Kişi Sayısı 8 23 31

Yüzde 25,8 74.2 100

5- Sunulan Hizmetler

Kanser Daire Başkanlığında Kanser kayıtçılığı, tütün ve mamulleri ile mücadele, obezitenin önlenmesi gibi koruyucu-önleyici hizmetler, erken tanı, tarama, eğitim hizmetleri, epidemiyolojik araştırmalar, palyatif bakım ve tedavisi ile 1. ve 2. basamak sağlık hizmetlerine yönelik kanser konusunda projelerin gerçekleştirilmesi ve/veya desteklenmesi başlıkları altında özetlenebilecek hizmetleri mevcuttur.

(17)

6- Yönetim ve İç Kontrol Sistemi a) KANSER KAYITÇILIĞI

Kanser 1982 yılında bildirimi zorunlu hastalıklar kapsamına alınmıştır. Halen15 ilde aktif kanser kayıt sistemi ile kanser kayıtçılığı yapılmaktadır. Halk Sağlığı Müdürlükleri bünyesindeki ilin durumuna göre Kanser Şube Müdürlüğü veya Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü içinde kurulan Kanser Kayıt Merkezi ve bu merkeze bağlı Devlet, Eğitim ve Araştırma İle Üniversite ve Özel hastanelerde oluşturulan Hastane Kanser Kayıt birimlerinde kayıtçılık yürütülmektedir.

Aktif kanser kayıt merkezi, Türkiye Kamu Hastaneler Kurumunun koordinasyonu sağlanarak, Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca makam onayı ile kurulur. İllerdeki hastane de çalışacak olanları ilgili hastane yönetimleri görevlendirir.

Toplum tabanlı kanser kayıt için, il sınırları içinde yer alan tüm kamu, özel ve eğitim hastanelerinden, ölüm belgelerinden ve hastaların olabileceği huzurevi, palyatif bakım merkezi gibi merkezlerden veri toplanmaktadır. Veriler, birimlerden merkeze aktarılmaktadır. Merkezde form değerlendirilmekte ve dublikasyon kontrolünden geçirilmektedir. İl kanser kayıt merkezi veri tabanı daha sonra Kanser Daire Başkanlığı veri tabanına aktarılmaktadır. Türkiye veri tabanında dublikasyon ve hata kontrolü yapılmaktadır. İllerin veri tabanındaki hatalar için il kanser kayıt merkezlerine kontrol raporları yollanmakta, verilere dönülerek yapılan düzeltmeleri takiben yeni “Türkiye Kanser Veri Havuzu” oluşturulmaktadır.

Verilerin toplanmasında kullanılan formlar:

F03/KDB/00 Kanser Kayıt Merkezi Personel Durum Formu F01/KDB/00 Kanser Kayıt Bilgi Formu

F02/KDB/00 Kanser Kayıt Merkezleri İzleme Formu Kanuni Dayanaklar:

1-1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ( 57. ve 64. Maddeleri )

2-Kanser Kayıt Merkezi Yönetmeliği 14.12.2000 tarih ve 24260 sayılı RG.

3-Kanser Kayıt Merkez Gizlilik Yönergesi (24.01.2006 tarih ve 60 sayılı)

4-Kanser Kayıt Merkezleri ve Kanser Kayıt Birimleri Kanser Kayıtçılığı ve Sertifika Programı Yönergesi (31.08.2007 tarih ve 1147 sayılı)

5-Genelge (14.09.1982 tarih ve 5621 sayılı)

6-Kanser Kayıtları Genelgesi (24.01.2006 tarih ve 35 sayılı) Kanser Kayıt Merkezi Yönetmeliği taslağı hazırlanmış olup yayın aşamasındadır.

(18)

b) KANSER TARAMALARI

Toplum tabanlı kanser taramaları, başta Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) ile Aile Hekimliği birimlerinde olmak üzere tüm birinci basamak sağlık kurum ve kuruluşlarında yürütülmektedir. Meme, Serviks ve Kolorektal Ulusal Kanser Tarama Standartları yayınlanmış olup bu üç kanserda taramalar toplum tabanlı ve fırsatçı tarama olarak sürdürülmektedir. Tarama sürecinde Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü , Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü ve Bakanlığın diğer ilgili birimleri ile Sivil Toplum Örgütleri ve Belediyelerin işbirliğiyle çalışılmaktadır.

KETEM, TSM ya da Aile Hekimine başvuran veya gezici tarama araçlarından hizmet alacak vatandaşlara kanser konusunda eğitim verildikten sonra taramaları yapılmaktadır.

Tarama sonuçları pozitif çıkan başvuranların ilgili sağlık kurum ve kuruluşlarına yönlendirilmesi ile işlem tamamlanır.

1 Haziran 2014 tarihinden itibaren birinci basamakta yapılan kanser taramalarını online takip edebilmek amacıyla web tabanlı Halk Sağlığı Bilgi Sistemi (HSBS) kanser modülü kullanılmaya başlanmıştır.

1 Ağustos 2014 tarihi itibariyle tüm illerimizde serviks kanseri taramalarında HPV DNA testinin kullanımına geçilmiştir. Numuneler KETEM’lerde, Toplum Sağlığı Merkezleri, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi ve Aile Sağlığı Merkezleri tarafından alınmaktadır. Ankara ve İstanbul illerinde olmak üzere iki tane HPV laboratuvarı kurulmuştur. İstanbul’da alınan numuneler İstanbul HPV Laboratuvarına, diğer illerimizde alınan numuneler ise Ankara HPV Laboratuvarına Halk Sağlığı Müdürlükleri aracılığı ile gönderilmektedir. Serviks kanseri taramalarını online takip edebilmek amacıyla HPV Bilgi Sistemi hazırlanmış ve kullanılmaya başlamıştır. Tarama yaptıran vatandaşlarında sonuçlarını görebilmeleri için http://hpvtarama.saglik.gov.tr/duyurular/SonucSorgula adresi kullanılmaya başlanmıştır.

Tüm tarama verileri ilgili periyotlarda Başkanlığa gönderilmesi, değerlendirilmesi ve bu ham verilerin uygun istatistiki veriye dönüştürülerek yayınlanması ile hizmet tamamlanır.

İlde KETEM’ler, Aile Hekimleri ile Toplum Sağlığı Merkezleri tarafından yapılan meme, serviks ve kolorektal kanser taramaları, ildeki kanser birimine haftalık olarak iletilir.

Birim tarafından da F04/KDB/00 formuna işlenerek, Kanser Dairesi Başkanlığındaki KETEM ve taramalar birimine bildirilir. Bu veriler illere göre ayrımı yapılarak veri formuna kaydedilir, dijital ortamda güvenli bir şekilde arşivlenir, istatistiksel veri haline

(19)

dönüştürülerek her Cuma Kanser Daire Başkanı ve Kurum Başkanına bilgi notu olarak iletilir. Ayrıca Kanser Daire Başkanı Cuma günü verileri ve istatistiksel analizleri Dairenin KETEM birimi çalışanları ile il il değerlendirerek, sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili görüş alışverişinde bulunur. Bu toplantı sonucunda illerin sorunlarına çözüm için görüşme ve yazışmalar yapılır. Başarılı olan illere gerek kanser.gov.tr adresindeki web sitemizden gerekse resmi yollarla teşekkür edilir..

Aynı zamanda KETEM, Aile Hekimi, Toplum Sağlığı Merkezi ve Halk Sağlığı Müdürlüğü dışı (Devlet Hastanesi, Özel ve Üniversite Hastanesi, Özel Tıp merkezleri vs) yapılan kanser tarama verileri ilin kanser birimi tarafından toplanır, aylık olarak F05/KDB/00 formuna işlenerek, Kanser Daire Başkanlığına bildirilir. Dijital ve resmi olarak arşivlenir, birinci basamakta yapılan taramalarla beraber uygun istatistiki veriye dönüştürülerek yayınlanmaya hazır hale getirilir.

Cuma günü yapılan değerlendirmeler dışında KETEM ekibi; aylık olarak ve gerektiğinde, taramalar konusundaki sorunlar ve çözüm önerileri üzerinde tartışılarak karar alır.

c) KANSER TEDAVİLERİ

Kanser çok değişik organ ve dokularda geliştiğinden tedavileri de multidisipliner çalışmayı gerektirmektedir. Tedavi sürecinde Kanser Daire Başkanlığı izlem ve takipte rol almakta ve Danışma Kurullarını da devreye sokarak tedaviler konusunda görüş vermektedir. Kanser tedavileri ya vatandaş başvurusuyla ya da Bakanlık veya diğer kurum ve kuruluşların başvurusu ile Başkanlıkça izlem altına alınmaktadır. Görüş verme sürecinde uygulanan tedavilerin bilimselliği aranmakta, hazırlanan bilimsel görüşle işlem tamamlanmakta ancak takip sürecinde işlem sürekli olarak güncel tutulmaktadır. Bilimsel raporlar Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu ile paylaşılmaktadır.

d) EPİDEMİYOLOJİK ÇALIŞMALAR

Kanser ve kanser neden olabilecek etkenler ile ilgili vatandaş, kamu veya özel kuruluşların talep, görüş ve şikâyetleri dairemizce değerlendirilip, mevcut verilerle gereken araştırmalarda yapılarak danışma kurul görüşleri de alınarak cevaplandırılır.

1-Epidemiyolojik Çalışmalar: Tüm Türkiye’de kansere neden olan ya da olabilecek etkenlerin istatiksel verilerle laboratuvar, tetkik, analizlerle araştırılmasıdır.

(20)

2- Soru Önergeleri: Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TBMM tarafından dairemize yapılmış yazılı ve sözlü olan kanser veya kansere sebep olabilecek nedenlerle ilgili soruların cevabı hazırlanarak sunulur.

e) KANSER ÖNLEME

Kanseri önlemenin ilk adımı insanlarda kanserin nedenlerini belirlemektir.

Kanserojen tespit programları kanserle bilinen ve şüphelenilen kanserojenlere maruziyeti engellemek suretiyle mücadele etmeye yönelik kamunun ve özel kişi ve kurumların çabalarına bilimsel bir temel sağlar. Bireyler de bu bilgileri kansere neden olan maddelere maruziyetleri hakkında daha bilinçli tercihler yapmakta kullanabilirler.

Kanserojenlerin tespiti kanserojenlerin risk değerlendirmesinin ilk adımıdır. Bu ilk adıma tehlike tespiti adı verilmekte ve bunu kanserojen dozu ile tümör insidansı arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya yönelik doz-yanıt değerlendirmesi, insanların kanserojene maruziyetinin boyutunun değerlendirmesine yönelik maruziyet değerlendirmesi ve insanlarda kanser riskinin doğasını ve ölçüsünü açıklamak için risk analizi takip edebilmektedir. Risk değerlendirmesinin ardından risk yönetimi gelmekte ve bu süreçte politika alternatifleri tartılarak en uygun eylem yolu seçilmektedir.

Dünyada kanserle mücadele konusunda liderlik yapan ülkelerde kanser kurumlarının yürütmekte olduğu görevlerin başında kanser araştırmaları yer almaktadır. Ayrıca tüm dünyada sağlık konusunda yapılan harcamaların büyük kısmı kanser konusunda yapılan araştırmalara ayrılmaktadır. Bu araştırmalar sağlık sistemi üzerinde büyük önem arz etmektedir. Araştırmaların dışında kanserojenlere dair raporların hazırlanması planlanmakta ve bunlarda mevcut literatür bilgileri, uluslararası sağlık örgütlerinin görüş ve yayınları ile Kanser Daire Başkanlığının bizzat yürüttüğü çalışma ve araştırmalar esas alınmaktadır

Mali işlemlerin yapılması sürecinde Başkanlık bütçesi ve ilgili mevzuat hükümleri ile uygunluğun sağlanması amacıyla 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda ve Sağlık Bakanlığı Ön Malî Kontrol İşlemleri Yönergesinde belirlenen esaslara uyulmaktadır. 5018 sayılı Kanuna dayanarak hazırlanan ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 18.01.2007 tarih ve 26407 sayılı Taşınır Mal Yönetmeliği uyarınca Başkanlığımızda 2 personel “Taşınır Kayıt ve Kontrol Yetkilisi” olarak görevlendirilmiş olup, taşınır kayıtlarının tutulması ve taşınır yönetim hesabının ilgili mercilere gönderilmesi sorumluluğu bu personel aracılığıyla yerine getirilmektedir.

(21)

Bakanlığımız Kalite Yönetim Sistemi uygulanmasına başlamıştır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun bünyesinde Kalite Yönetim Çekirdek Ekip oluşturulmuştur ve Kalite Temsilcisi atanmıştır. Kurum çalışanları olarak bütüncül bakış açısı ile azami yararın sağlanması, kurumsal yaklaşımın ve temsiliyetin güçlendirilmesi teması üzerinden Yönetim Sistemini çalışmaları Daire Başkanlıkları adına yürütecek olan Kalite Birim sorumluları ve yardımcıları belirlenmiştir, onayları alınmış ve kalite eğitimleri tamamlanmıştır. Daire Başkanlıklarının organizasyon şemaları, süreç kartları. talimatları ve formları hazırlanmış, iç tetikleri yapılmış ve iç tetkik raporları yayınlanmıştır.

D- Diğer Hususlar

(22)

II- AMAÇ ve HEDEFLER A.İdarenin Amaç ve Hedefleri

Kanser, hastalık yükü, öldürücülüğü ve artış eğilimi ile hem dünya hem de ülkemiz için bir halk sağlığı konusu ve problemidir. GLOBOCAN 2012 verilerine göre 2012 yılında Dünya’da toplam 14,1 milyon yeni kanser vakası gelişmiş ve 8,2 milyon kansere bağlı ölüm olmuştur. Bu şekilde kanser artış hızının devam etmesi durumunda, Dünya nüfusunun artışına ve nüfustaki yaşlanmaya bağlı olarak 2025 yılında toplam 19,3 milyon yeni kanser vakası olacağı belirtilmiştir. Türkiye’de 2010 yılında yaşa standart kanser hızı erkeklerde yüzbinde 261,4, kadınlarda ise yüzbinde 168,7’dir. Kadın erkek ortalama kanser insidansı ise yüzbinde 215,1’dir. 2010 yılı kanser istatistiklerine göre ülkemizde her yıl yaklaşık 97 bin erkek ve 62 bin kadın kansere yakalanmaktadır. Günümüzde ölüm nedenleri arasında kansere bağlı ölümler, kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almakla birlikte yapılan projeksiyonlarda kanserin 20 yıl sonra birinci sıraya yerleşeceği şeklindedir.

Türkiye’de kanser artışının nedenleri:

• Doğumda beklenen yaşam süresi uzaması nedeniyle, toplumda ileri yaş nüfus yüzdesi artmaktadır,

• Tütün ve tütün mamullerinin tüketiminin artması

• Ülkemizde görülen obezite salgını,

• Çevresel ve mesleki kanser yapıcılar giderek önem kazanması,

• Kayıt sisteminin gelişmesi.

Grafik 1. Türkiye’de ilk 10 sıra kanser:

Erkeklerde En Sık Görülen İlk 10 Kanserin Yaşa Göre Standardize Edilmiş Hızlarının Dağılımları (2010) (Dünya Standart Nüfusu, 100.000 Kişide)

5,5 5,7 5,7 7,0

7,7 16,1

20,7 20,7

33,8

61,0

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 Böbrek

Pankreas Beyin, sinir sistemi Non-Hodgkin lenfoma Larinks Mide Mesane Kolorektal Prostat Trakea,Bronş,Akciğer

ERKEK

(23)

Kadınlarda En Sık Görülen İlk 10 Kanserin Yaşa Göre Standardize Edilmiş Hızlarının Dağılımları (2010) (Dünya Standart Nüfusu, 100.000 Kişide)

Yukarıdaki gerçekler ışığında yürütülecek çalışmalarla, 2020 yılına kadar 65 yaş altı nüfusta tüm vücut kanserlerini %10, 2030 yılına kadar akciğer kanserini %25, Tüm vücut kanserlerini %15 azaltmak Kanserle Daire Başkanlığı‘nın hedefleridir.

B.Temel Politikalar ve Öncelikler

Kanser Daire Başkanlığı’nın öncelikli görevi, ulusal sağlık politikalarına ve hedeflerine uygun olarak oluşturulan Ulusal Kanser Kontrol Programı çerçevesinde, kanser verilerinin sağlıklı ve kaliteli bir şekilde toplanması ve analiz edilmesini takiben, birincil koruma denilen, kanserin oluşmasına sebep olan veya tetikleyen nedenleri doğru yaklaşımlarla ortadan kaldırmaya yönelik önleyici tedbirleri almak, bu konuda ulusal koordinasyonu sağlamaktır. (Tütün kontrolü, yanlış beslenme ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi, çevresel etkenler ve kansere sebep olabilecek hastalık amilleriyle mücadele etmek, vs.).

İkincil koruma denilen, kanseri erken evrede yakalamaya yönelik, erken teşhis ve tarama faaliyetlerini organize ve koordine etmek, birincil ve ikincil koruma yöntemleri ile ilgili olarak sağlık personelinin, toplumun ve ilgili kurumların konuya ilgisini çekerek, farkındalığı arttırıcı her türlü organizasyonu (hizmet içi ve toplum eğitimleri, kampanyalar, vs.) desteklemektir.

Kanserde tanı, tedavi ve palyasyon standartlarının oluşumunda danışma kurullarının desteğiyle bilimsel katkı sağlamak, konuyla ilgili kamu adına gözetmenlik yapmak ve kamu yararını korumak diğer görevleri arasındadır. Kanser Dairesi Başkanlığı tüm bu görevlerini ulusal ve uluslararası kurumlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde yürütür.

4,0 4,4

5,3 6,6

7,2 8,0

9,6 13,1

18,1

38,6

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0

Uterus Serviksi Beyin, sinir sistemi Non-Hodgkin lenfoma Over Mide Trakea,Bronş,Akciğer Uterus Korpusu Kolorektal Tiroid Meme

KADIN

(24)

Türkiye’de kanser kontrolü organizasyonunun şeması yukardan aşağıya şu şekildedir:

 Sağlık Bakanı

 Sağlık Bakanlığı Müsteşarı

 Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı

 Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı

 THSK Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Başkan Yardımcılığı

 Kanser Daire Başkanlığı

 Ulusal Kanser Danışma Kurulu

o Epidemiyoloji ve Kayıt Alt Kurulu

o Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Alt Kurulu o Tıbbi Jeoloji Alt Kurulu

o Palyatif Bakım Alt Kurulu

o Erken Tanı ve Tarama Alt Kurulu Meme Kanseri

Serviks Kanseri Kolorektal Kanserler Diğer Taramalar Ürolojik kanserler Akciğer Kanserleri Mide Kanseri Cilt Kanseri

o Radyasyon Güvenliği Alt Kurulu

o Elektromanyetik Alanlar Sağlık Etkileri Değerlendirme Alt Kurulu o Preventif Onkoloji Alt Kurulu

o Kanserde Tedavi Alt Kurulu o Onkolojik Araştırmalar Alt Kurulu o İnsan Kaynaklarıu Alt Kurulu o Hasta Okulları Alt Kurulu

o Mesleki Kanserler ve Kanser Alt Kurulu

 KANSER DAİRE BAŞKANLIĞI o Kanser Kayıtçılığı

o Kanser Taramaları o Kanser Önleme o Destek ve Özlük

(25)

 81 Halk Sağlığı Müdürlüğü

 81 Kanser Şube Müdürlüğü/Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü

o 81 İl Kanser Kayıt Merkezi

 81 İl Kanser Danışma Kurulları

 Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM ) ne bağlı 7 si Mobil , 97 illerde, 22 de İstanbul Büyükşehir Belediyesi kapsamında Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi

Bu organizasyonun tartışılmaz destek kurumları ise:

 Sağlık Bakanlığının ilgili Genel Müdürlükleri ve Daire Başkanlıkları

 Sağlık Bakanlığı’nın Bağlı Kurum ve Kuruluşları o Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu o Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu o Hudut Sahiller ve Sağlık Genel Müdürlüğü

 Üniversiteler

 Sivil Toplum Kuruluşları’ dır.

Kanser Dairesi’nin kanser kontrol stratejisinin amaç ve hedefleri aşağıdaki dört temel politika alanında özetlenebilir:

1.Politika oluşturma- Kanser Kayıt, 2.Kanserden korunma ve kanseri önleme, 3.Kanserde erken tanı ve tarama,

4.Kanserde tanı-tedavi protokollerinin oluşturulması, palyatif bakım çalışmalarında koordinasyon sağlamak.

C. Diğer Hususlar

TÜSEB yasası çıkmış olup kuruluşunun peşinden yasa gereği Kanser Enstitüsünün de yıl içinde kurulması beklenmektedir.

(26)

II- FAALİYETLERE İLİŞKİN BİLGİ VE DEĞERLENDİRMELER A-Mali Bilgiler

1-Bütçe Uygulama Sonuçları

2-Temel Mali Tablolara İlişkin Açıklamalar 3-Mali Denetim Sonuçları

4-Diğer Hususlar B- Performans Bilgileri 1- Faaliyet ve Proje Bilgileri

Hizmet Grubunun Adı: Koruyucu ve Temel Sağlık Hizmetleri Faaliyetin Adı: Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi:

Başkanlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) sayısı 2009 yılı itibarı ile 88’e çıkartılmıştır. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren 34 Kadın ve Aile Sağlığı Merkezinin Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) olarak faaliyet göstermesi için 14.07.2009 tarih ve 2438 sayılı Makam Oluru alınmış ve toplam sayı 122’

ye, 2012 yılı itibariyle 124 KETEM’ ulaşmıştır. 2013 yılında onay alındıktan sonra faaliyete geçmeyen Ankara Altındağ Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi İzmir Narlıdere Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi olmak üzere iki KETEM kapatılmıştır. 2014 yılında yeni açılan birlikte 106+34 olan merkezimiz İstanbul’daki 12 Kadın ve Aile Sağlığı Merkezinin faaliyet dışı kalması nedeni ile 106+22 olmuştur. 2014 yılında 106 KETEM (İstanbul’daki 9 KETEM faaliyetde değil) 22 tane Aile Sağlığı merkezi ve 7 mobil cihaz faaliyet göstermektedir. Ayrıca 2014 yılında 3 KETEM’e makam oluru alınmıştır. Bu KETEM ‘ler aşağıdaki tabloda yer almakatadır.

(27)

Tablo 9. Açılacak ketemler

Balıkesir Bandırma Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi Kırklareli Lüleburgaz Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi Eskişehir Odunpazarı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi

Toplamda faaliyet de olan KETEM sayısı 97 KETEM, 22 Kadın ve Aile Sağlığı Merkezi, 7 Gezici mobil cihaz ile beraber 126 adettir. Oluru alınmış açılması beklenen KETEM sayısı da 3’dür.

Grafik 2. 2014 TARAMA FAALİYETLERİ

2014 yılına kadar kanser taramaları KETEM sayıları olarak verilmekteydi. 2014 yılında Aile Hekimleri, Toplum Sağlığı Merkezleri ve AÇSAP’larında kanser taramalarında aktif rol almasından dolayı Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser taramaları olarak veriler verilmektedir.

2014 Kasım ayına kadar olan kanser taramalarıdır.

0 100000 200000 300000 400000 500000 600000 700000

298504

425837

690822

MEME KANSERİ TARAMALARI

SERVİKS KANSERİ TARAMALARI

KOLEREKTAL TARAMALARI

(28)

Grafik 3. 2014 EĞİTİM FAALİYETLERİ

Eğitim Sayıları 2014 Kasım ayına kadar olan sayılardır.

Faaliyetin Adı: Gezici Mamografi İle Pilot Meme Kanseri Tarama ve Merkezi Mamografi Raporlama Projesi:

Daire Başkanlığımızca “Meme Kanseri” erken teşhisi ve kadınların tarama faaliyetlerine katılımının arttırılması amacıyla “Mobil KETEM” lerin kurulması ve “Gezici Mamografi” hizmet alımı projesi planlanmıştır. Proje öncesinde projenin işlerliğinin metropollerde ve değişik coğrafi bölgelerimizde değerlendirilebilmesi amacıyla Gezici Mamografi Pilot Projesi yapılması için hizmet alımı yapılmasına karar verilmiş, şartname hazırlık çalışmalarına başlanmıştır. Ülkemizde radyolog sayısının yetersiz olması, taşra birimlerimizden ekilen tarama mamografilerinin raporlamasıyla ilgili pek çok sorun yaşandığına dair geri bildirimlerin alınması nedeniyle “Merkezi Raporlama Birimi”

kurulması planlanmış ve Üniversitelerle bu konuda iletişime geçilmiştir. Tarama programı için kalite kriterleri tanımlanmış ve Sağlık Net’e entegre edilmiştir. İhale sürecinin ardından 2015 yılı sonunda projenin hayata geçirilmesi planlanmaktadır.

0 10000 20000 30000 40000 50000

ETKİNLİK SAYISI

KATILIMCI SAYISI 5570

49998

HİZMET İÇİ EĞİTİM

0 200000 400000 600000 800000 1000000

ETKİNLİK SAYISI

KATILIMCI SAYISI 56161

973410

HALK EĞİTİMİ

(29)
(30)

Grafik 4 KETEM Ortalama Mamografi Çekim Sayıları

Grafik 5 Türkiye de Kanser Taramaları

Faaliyetin Adı: Kolorektal Kanser Tarama Projesi:

Daire Başkanlığımızca “Kolorektal Kanser” erken teşhisi ve önleme için Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) ve 10 yılda bir yapılacak kolonoskopi yöntemleri ile yapılacak olan tarama programı planlanmıştır.

Ülkemiz koşulları dikkate alındığında gerçekleştirilebilir hedef olarak tüm erkek ve kadınlarda 50 yaşında başlayacak ve 70 yaşında bitecek olan toplum tabanlı taramanın yapılması öngörülmüştür.

(31)

Bu proje kapsamında hemen hemen tüm illerimizde GGK testi alınmış ya da alınmak üzeredir. Halk sağlığı müdürlüklerinin koordinasyonunda aile hekimlerimiz vasıtasıyla erkek ve kadınlarda 50 yaşında başlayacak ve 70 yaşında bitecek olan toplum tabanlı tarama başlamıştır.

GGK pozitif çıkan hastalarımız İllerindeki hastanelere sevk edilerek gerekli olan kolonoskopik işlemlerin yapılması da planlandığı gibi seyretmektedir. Geçtiğimiz yıl Tıpta Uzmanlık Kurulunun (TUK) aldığı 407 nolu karar gereğince genel cerrahi uzmanlarının kolonoskopik işlem yapamayacağına dair işlem tesisi yüzünden bu konuda bir duraksama olsa da daire başkanlığımız ca hazırlanan yazı ile TUK kararının revize edilmesi sonucu Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü endoskopist sertifikasyon programı müfredat çalışmasına başlamış olup şimdilik 407 nolu kararın olumsuz etkilerinden arınmış olarak ülkemizdeki tarama programı sürdürülmektedir. Kolonoskopik tarama açısından Ankara da 6 büyük eğitim araştırma hastanemizin başhekim yardımcıları ve kolonoskopi sorumlu hekimleri ile 18-12-2014 tarihinde yapılan toplantıda Ankara ili özelinde planlamalar yapılmış olup bu planlamaların yurt sathında hayata geçirilmesi için çalışmalara devam edilmektedir. .

Faaliyetin Adı: Asbest Projesi:

Asbest, akciğer zarının (plevra) malign tümörü olan mezotelyoma ve akciğer kanserine doğrudan sebep olabilmektedir. Ayrıca akciğer ve akciğer zarında kalıcı harabiyete (asbestozis, diffuz plevral fıbrozis) de yol açabilmektedir. Söz konusu sorunlar, asbest ile yeterli miktar ve sürede temas etmiş popülâsyonlarda "endemi" şeklinde görülebilir. Gelişmiş ülkelerde önümüzdeki otuz yılda, asbest ile temasta bulunan 500.000 kişinin bu sebeple gelişecek kanserden kaybedilmesi beklenmektedir. Türkiye'de asbest teması gelişmiş ülkelerden farklı bir şekilde, çoğunlukla kırsal alanda gerçekleşmekte olup, ilgili hastalıklar da kırsal alan kökenli kişilerde sık görülmektedir. Kırsal alanda asbest temaslı popülasyon için mezotelyoma, akciğer kanseri, akciğer ve akciğer zarının benign patolojilerinin görülme sıklığı, endüstride doğrudan asbest temaslı kişiler kadar sık, hatta bazı kohortlarda daha da yüksektir. Ülkemizin değişik yörelerinden bilim insanları pek çok çalışma ile bu sorunları yerinde belirlemiş, ulusal ve uluslararası bilgi birikimine sunmuştur. Asbest teması ve ilgili hastalıkların Türkiye geneli için sayısal verilerinin yeterliliğine yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Geliştirilecek proje çalışmaları ile ileriye yönelik niceliksel veriler öngörülebilecek, yapılacak projeksiyonlar uygulama alanı bulabilecektir. Söz konusu çalışmalar kapsamında Asbest Kontrolü Stratejik Planı oluşturmak amacıyla akademik personellerden oluşan "Türkiye Mezotelyoma Çalışma

(32)

Grubu" oluşturulmuştur. Ülkemizde Asbest ile esas temas kırsal alanda olmakta, bu nedenle çevresel temas konusu önem kazanmaktadır. Bu nedenle Kırsal temas bölgelerini tespit etmek ve sonrasında ıslah çalışmalarına başlamak amacıyla öğretim üyelerinden oluşan “ Türkiye Mezotelyoma Çalışma Grubu” oluşturulmuş ve “Türkiye Asbest Stratejik Planı” geliştirilmiştir. Stratejik Plan THSK’dan Kanser Daire Başkanlığı ve Çevre Dairesi koordinasyonunda yürütülmeye başlanmış ve bu kapsamda; illerden asbestin sebep olduğu hastalıklar ile ilgili son beş yıllık veriler istenmiş ve gelen verilerin derlenmesi sonucunda belirlenen illere ilaveten başka illerde de asbesttin sebep olduğu hastalıklara rastlanmış ve bu illerde çalışmaya dahil edilmiştir. Faz-1 çalışmaları neticesinde ülkemizde asbest sorunun olma ihtimali olan 58 ilin, 1236 Köyünden asbest örnekleri alınmıştır. Alınan örnekler öncelikle Eskişehir Üniversitesinde ön değerlendirmeye alınmış, şüpheli bulunan 1251 köy örneği analiz edilmek üzere TÜBİTAK’a gönderilmiş ve analiz sonuçları alınmıştır. Bu sonuçlara göre; 514 örnekte “asbest” saptanmıştır.

Asbest saptanılan köylerde ıslah çalışmaları yani Faz II çalışmalar başlatılacaktır.

Ancak ilgili ıslah çalışmaların yapılması için; Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili birimleri, Ulusal Kanser Danışma Kuruldan üyelerimiz ve Üniversitelerden uzman kişilerin yer aldığı bir grup oluşturulmuş ve çalışmalara devam edilmektedir. Islah çalışmaları evlerdeki asbestli boyaların sökülüp, yeniden badana edilmesi, çatı izolasyonlarının değiştirilmesi, yolların asfaltlanması, köylerin yeşillendirilmesi gibi basit önlemler olacağı tahmin edilmekle birlikte, nadir sayıda yerleşkede köyün tamamen boşaltılmasına da karar verilebilir.

(33)

Faaliyetin Adı: HPV Taramaları:

DSÖ’nün mutlaka ülke için uygun bir yöntem, yaş aralığı ve intervalle taranmasını önerdiği 3 kanserden biri olan serviks kanseri, ülkemizde yaklaşık 20 yıldır Ulusal Kanser Kontrol Programı çerçevesinde taranmaktadır. Ülkemizde arzu edilen kapsama oranına ulaşamayan sitoloji tabanlı servikal tarama programı, bilimsel veriler ışığında, ulusal ve uluslar arası uzman ve kuruluşların önerileri alınarak 2012’de yenilenmiştir. HPV testlerinin eklendiği yeni tarama programına; aile hekimlerinin entegrasyonu, akıllı yazılımlar ile takip ve merkezi laboratuarların kurulması gibi çalışmalarla kuvvet kazandırılmıştır.

30-65 yaş grubundaki kadınlarda her 5 yılda bir HPV testi ya da sitoloji ile aile sağlığı merkezlerinde yapılması planlanan servikal tarama, yenilenmiş haliyle Ağustos 2014’te başlatılmıştır. İlk 3 aylık dönemde yaklaşık 100.000 vatandaşa HPV testi ile servikal tarama yapılmıştır. HPV testi ile taranan kadın oranı her ay artarken pap smear ile taranan oran değişmemiştir. HPV testinin pozitif bulunarak ileri tetkik için yönlendirilme oranı %2,7’dir.

İlk sonuçları 2015 Ağustos ayında değerlendirilecek olan HPV tabanlı taramanın uzun vadede Türkiye HPV haritasının çıkarılması, serviks kanseri taramasının etkin şekilde yapılabilmesi ve aşı ile serviks kanserinin tamamen önlenmesi gibi sonuçları olacaktır.

Ancak; kısa vadede HPV testi ile taramanın ülkemize sağladığı en önemli kazançlardan biri zamandır. Pap smear ile bir kadına normal bir sonuçla 5 yıl için güvence verilmesi yaklaşık 3 ayı bulurken HPV testi ile bu süre 10 güne indirilmiştir. Zira HPV testinin alınması ve merkeze iletilmesi için harcanan süre en fazla bir haftayken laboratuarın sonucu sağlık bilgi sistemine yüklemesi sadece 48 saati almaktadır. Sonuçların elektronik olarak anında ASM ve KETEM’de izlenmesi ile hastaya ulaşılması oldukça kısa sürede olmaktadır.

(34)

Grafik 6: HPV ile Görülen Artış

(35)

Faaliyetin Adı: Tütünle Mücadele:

Tütün kullanımı, başta kanserler, kalp ve akciğer hastalıkları olmak üzere 50’den fazla sağlık problemine yol açan önemli ve önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur.

Dünyada 15 yaş üzeri nüfusta her üç erişkinden biri yaklaşık 1,2 milyar (kimi kaynaklarda 1,3-1,5 milyara yakın kişi) tütün kullanmaktadır. Türkiye’de 15 yaş üzeri nüfusta yaklaşık 15 milyon kişi tütün kullanmaktadır. Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişi ölmektedir. Ülkemizdeki tüm ölümlerin % 23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle olmaktadır. Tütün kullanımı bu şekilde devam ettiği takdirde 2030 yılına gelindiğinde tütün kullanımı nedeniyle yılda ölen kişi sayısının yılda 8 milyonu geçmesi beklenmektedir.

Türkiye’de ise eğer önlem alınmazsa sigaraya bağlı olan yılda 100.000 ölümün, 2030 yılına gelindiğinde yılda 240.000 olması beklenmektedir. Tütün kullanımının en yaygın şekli sigaradır ve sigarayla mücadele yıllardır sağlık politikalarımızın ana unsurlarından birini teşkil etmektedir. Bu konuda yapılan ilk yasal düzenleme 4207 sayılı kanun ile 1996 yılında yürürlüğe girmiştir.

28 Nisan 2004 tarihinde DSÖ tarafından kabul edilen Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) , Sağlık Bakanımız Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ tarafından imzalanmış ve ardından TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmiştir ve bunu takiben Ulusal Tütün Kontrolü Programı hazırlanmıştır.2008-2012 yılları arasında yürütülen Ulusal Tütün Kontrol Programı dahilindeki en önemli uygulama “%100 Dumansız Hava Sahası” olup 19 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ekim 2010 tarihinde de “Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı” kurulmuş ve vatandaşlarımıza sigara bırakma konusunda telefon ile eğitimli personel ve uzmanlarca bu konuda destekte bulunulmaya başlanılmıştır.

Bunun dışında; tütün ürünlerinde vergi oranlarında %80.25’lik vergi artışı yapılmış, sigara denetimleri artırılarak tablet bilgisayar ve GPS ile izlem teknolojisi kullanılmaya başlanmış, sigara paketleri üzerinde yazılı ve resimli uyarılarda düzenlemeler yapılarak medyada sigaraya karşı uyarıcı tanıtım filmlerinin yayınlanması zorunluluğu getirilmiş, sigara firmalarının sponsorlukları yasaklanmış ve sigara polikliniklerinin sayısı 423’e çıkarılmıştır.

Bütün bu sağlık politikalarının sonucunda 1993 yılında %33,6 olan sigara tüketimi 2012 yılında %27’ye kadar düşmüştür. Kişi başı sigara tüketimi ise 2000-2011 yılları arasında %25,9 oranında azalmıştır.

(36)

Ayrıca; 19 Temmuz 2009 – 1 Temmuz 2010 arasında, İstanbul’da yapılan araştırma sonuçlarına göre solunum yolu enfeksiyonu ve astım krizi nedeniyle olan başvurularda %20 civarında azalma tespit edilmiştir.

Yasanın ve Ulusal Tütün Kontrol Programının uygulanması aşamasında da devam eden politik kararlılık, Türkiye’deki başarının en önemli ayağını oluşturmuştur. Türkiye bu politik kararlılık ve istikrarlı uygulamaları nedeniyle DSÖ tarafından 2 yıl ara ile ödüllendirilmiştir. Sonuçta Türkiye, 12 Temmuz 2012 tarihindeki yasal düzenlemede yapılan değişikliklerin uygulamaya girmesi ile DSÖ’nün MPOWER kriterlerinin tamamını karşılayan ilk ülke konumuna gelmiştir.

Ülkemizde sigara ile mücadele devam etmekte sağlık politikalarımız bu konuda sürekli dünya standartlarına göre düzenlenmektedir.

2015 yılı içerisinde 300 bin kişiye sigara bırakma ilaç tedavisi verilecektir. Bu hizmette KETEM birimlerimiz aktif rol alması planlanmaktadır.

Faaliyetin Adı: Elektromanyetik Alanlar, İnsan ve Çevre Sağlığı Üzerine Etkileri:

Elektromanyetik alanlar, kablosuz internet, cep telefonları ve kanser ilişkisi teknolojinin gelişmesiyle beraber gündeme gelmiş, pek çok araştırma ve bilimsel yayına konu olmuştur. Teknolojik cihazlar neredeyse takip edilemeyecek hızda gelişmektedir.

Her geçen gün, daha etkin ve daha az EM dalga yayılımlı cihazlar üretilmektedir. Bununla beraber, uluslararası çalışmalar halen devam etmektedir. Mevcut eşik değerler üzerindeki tartışmalar doğrultusunda, DSÖ’nün yeni eşik değerler geliştireceği beklenmektedir. Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi tüm bu gelişmelerin yakın takipçisi olmaya devam etmekte ve 24 aktif IARC üyesi ülkeden birisi olarak bu konuda güncel gelişmeleri sık aralar ile takip ederek kamuoyunu bilgilendirmektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi Başkanlığı olarak Elektromanyetik Alanlar Sağlık Etkilerini Değerlendirme Kurulu oluşturulmuş ve bu konuda çalışmalar sürmektedir.

Faaliyetin Adı: Solaryumlar ve Kanser

CDC, ICNIRP, DSÖ gibi pek çok uluslararası sağlık kuruluşu tarafından sağlık etkileri ve özellikle de kanserojen etkisi dolayısıyla solaryumların kullanımına dair belirli kısıtlamalar getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu ajansların yayınladıkları raporlarda özellikle 35 yaş altındaki kişilerin melanom geliştirme riski diğer yaş gruplarından yüksek olduğundan ülkelerde özellikle <18 yaştakiler için bu kısıtlamaların önem arz etmekte olduğu vurgulanmıştır.

(37)

Bu konuda birçok ülkede yasal düzenlemelere gidilerek bu ülkelerin bir kısmında tamamen, bir kısmında ise 18 yaşın altındakiler için solaryum kullanımı yasaklanmıştır.

Bu hususta Kanser Daire Başkanlığımızca yapılanlar şu şekilde özetlenilebilir;

 Solaryum cihazları ve kanserojen etkilerine dair mevcut literatür incelenerek bilimsel bir rapor hazırlanmıştır.

 Uluslararası yönetmelik örnekleri incelenmiştir.

 Hazırlamış olduğumuz bilimsel rapor Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu ile paylaşılmış tıbbi cihaz olmaması nedeniyle bu konuda kısıtlama getirmenin kendi yetkileri kapsamında olmadığı öğrenilmiştir.

 Solaryum cihazlarını bulunduran merkezlerin denetlenmesi, lisanslandırılması, cihazların kullanımına yönelik <18 yaş grubuna yasak ve/veya ebeveyn onayı olmaksızın kullanamama kısıtlaması getirilmesi hususunda yönetmelik çalışmasına başlanılmıştır.

Faaliyetin Adı: Dövme ve Kanser

Dövme uygulamalarının artması ile beraber 19. Yüzyılın sonlarına doğru olası kanserojenik (cilt kanseri), prokanserojenik ve toksik etkilerine yönelik toplumsal endişeler artmaya başlamış, bu durum beraberinde konuyla ilgili çeşitli bilimsel araştırmaların yapılmasına yol açmıştır.

Dövme uygulaması esnasında kullanılan boyaların denetlemesi yapılmamaktadır.

Hem kalıcı hem de geçici dövme uygulamasında kullanılan boyalar Uluslararası FDA tarafından onaylanmamış ayrıca 2003 yılında yayınlanan Avrupa Birliği Raporunda bu alanda düzenlemelerin getirilmesi gerektiği konusu vurgulanmıştır.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı olan IARC tarafından dövme boyaları kanserojen listesinde ayrı bir sınıfta yer almamaktadır ve bu boyaların içinde yer alan kimyasalların bir kısmı ayrı ayrı değerlendirmeye alınmıştır;

Civa, Kobalt sülfat, diğer çözünür kobalt tuzları ve karbon siyahı; Grup 2B( Olası Kanserojen)

Kadmiyum ve Kadmiyum içeren bileşikler; Grup 1 (Kanserojen)

Bu kimyasallar dışında başlangıçta boya içerisinde yer almayan, ancak ultraviyole veya lazer maruziyeti sonrası oluşan kimyasallar bulunmaktadır ki bunların bir kısmının hayvan deneylerinde kanserojen olduğu gösterilmiştir.

Giderek popülaritesi artan ve özellikle 20-50 yaş grubunda tercih edilen kalıcı dövme uygulaması ve bu uygulama esnasında kullanılan boyaların uzun dönem yan etkileri bilinmemekte ve araştırılmaya devam etmektedir. FDA tarafından onaylanmamış olan ve

(38)

bir kısmında kanserojen madde bulunduğu da bilinen bu boyaların denetlenmesi ve uygulayıcı kişi ve merkezlerin lisanslandırılarak halkın bu konuda olası sağlık etkilerine karşı bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir.

Faaliyetin Adı: D Vitamini, Güneş Işınları, UVB ve Kanser

Çok sayıda bilimsel çalışma göstermektedir ki D vitamini ve D vitamini kaynağı olan güneş ışınlarına maruziyet çeşitli kanserlere karşı koruyucu özellik göstermektedir.

Burada şüphesiz ki koruyucu etkiden sorumlu olan UVB radyasyondur. UVB radyasyon vücutta D vitamini sentezine yol açar ki çoğu insan için güneş ışınları D vitamini ihtiyacının %80-90’ını karşılar.

Güneş ışınlarına maruziyetin melanom gelişim riskini arttırdığına dair çok sayıda çalışma bulunmasının yanısıra kronik ve aralıklı güneş ışını maruziyetinin melanom gelişimine karşı koruyucu özellik gösterebileceğini hatta melanomlu hastalarda survival oranlarında artış sağlayabileceğini gösteren çalışmalar da mevcuttur.

Vitamin D’nin kansere karşı koruyucu olduğunu ve olumlu sağlık etkilerini gösteren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle D vitamini eksikliğine karşı önlemler almak, gerekli ise D vitamini preparatları kullanmak ve D vitamini için önemli bir kaynak olan UVB ışınına gün içerisinde kontrollü ve uyarılara uygun şekilde maruz kalmak gerekmektedir.

Faaliyetin Adı: Radon , İnsan ve Çevre Sağlığı Üzerine Etkileri:

Alfa partikül yayınlayan Radon gazı yıllardır bilinen önemli bir kanserojendir ve doğal kaynaklardan yayımlanmaktadır. Akciğer kanserlerinde sigaradan sonra en önemli etken olup, akciğer kanserlerinin %3 ila 15’inden sorumludur. Granit taşları önemli bir kaynak olmakla beraber, bina yapımlarında kullanılan diğer malzemelerden, tuğlalardan da ev içerisine sızabilir. Ev temelinde yer alan çatlaklar üzerinden sulardan, hatta dışarıdaki havadan da ev içerisine girebilir. Ayrıca yapı malzemeleri, mutfakta veya ısınma amaçlı kullanılan doğal gaz ve içme sularında bulunan radon da bina içi konsantrasyonu artırmaktadır. Binalardaki radon kaynağının büyük kısmı (%90), binanın temelindeki toprak ve kayalardır.

Ülkemizde 81 ilde yapılacak ölçümlerle “Türkiye Radon Haritası” oluşturulması ve sonrasında” Ulusal Radon Kontrol Programı” geliştirilmesi planlanmıştır. Bu çerçevede;

Ülkemizde 81 ilde yapılacak ölçümlerle “Türkiye Radon Haritası” oluşturulması ve sonrasında” Ulusal Radon Kontrol Programı” geliştirilmesi planlanmıştır. Bu çerçevede;

(39)

 Projeyi ortaklaşa yürütmek üzere TAEK ile Radon protokolü yapılmıştır.

 “Türkiye Radon Haritası” oluşturulmak üzere 81 ilde Radon ölçümleri yapılacak ve bu konuda ilgili personele TAEK ve bakanlığımızca eğitim düzenlenmiştir.

 TÜİK’den örneklem oluşturması için maliyet analizi istenmiş, gelen maliyet hesabı dahilinde gerekli resmi yazışmalar başlatılmıştır

Ulusal Radon Haritalama Projesi sonrasında DSÖ tarafından belirlenen standart değerlerin üstünde Radon ölçümü yapılan yerlerde ıslah projesi başlatılması planlanmaktadır. Eylül ayı içerisinde başlatılan çalışmada 2014 yılında Yozgat, Sivas, Kayseri, Kırşehir, Elazığ, Düzce, Kocaeli, Sakarya, İzmir ve Bilecik illerinin ölçümleri tamamlanmıştır.

Faaliyetin Adı: Kanser Tedavisinde Hipertermik Radyoterapi

Kanser Tedavisi ile gündeme gelmiş olan “Hipertermik Tedavi” özellikle meme kanseri, baş-boyun kanseri, serviks kanseri, glioblastoma ve melanom olmak üzere pek çok kanserin tedavisinde kullanılmaya başlanmış bir yöntemdir. Bu yöntemde 40-45 derece ısı kontrollü olarak uygulanarak tümöral dokunun yok edilmesi hedeflenmektedir. Özellikle Radyoterapi ve/veya kemoterapi gibi tedavi yöntemlerine duyarlılığı arttırarak tedavi

Referanslar

Benzer Belgeler

o Belirli bir süre içindeki yeni kanser olgu sayısı: Belirli bir yıla ait, belirli bir coğrafik alanda ikamet etmekte olan yeni kanser tanısı almış vakaların

VDR’ nin aktive olamaması, yetersiz güneş ışınına maruz kalma gibi etkilerle anti-kanser etkilere sahip olan D vi- tamininin anti kanser etkilerini çeşitli sebeplerle

Bu nedenle kanser hastalarına var olan kanser türüne göre farklı tedaviler uygulanır...

Acil sağlık hizmetleri dersinin amacı: öğrenciye yönetmelikleri, mevzuatları, acil sevisin yapısı ve işleyişi hakkında bilgilendirmektir. Dersin Süresi

04 Şubat 2019 İZMİR - 4 ŞUBAT DÜNYA KANSER GÜNÜ ETKİNLİĞİ İzmir Buca Belediyesi ve Buca Kent Konseyi’nin düzenlemiş olduğu kadın kanserleri seminerine

Yapılan çalışma sonucunda hasta grubunda ERCC2 genindeki polimorfizme göre elde edilen sonuçlar.. Yapılan çalışma sonucunda kontrol grubunda ERCC2 genindeki

Bu çalışmaların yanı sıra, damar yoluyla verilen C vitamininin güvenilirliği Illionis’da bulunan Amerikan Kanser Tedavileri Merkezi’nde de başka tedavişansı olmayan,

Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’nde yürütülen çalışmada, ailede kanser öyküsü ile bireysel kanser riski algısının, birincil ve ikincil koruma