• Sonuç bulunamadı

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gazi Üniversitesi

Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli

Araştırma Merkezi TÜRK:.c HAM~R.~

2. ULUSLARARASI

T.ÜRK KÜLTÜR EVRENİNDE ALEVİLİK ve

BEKTAŞİLİK BiLGİ ŞÖLENİ BİLDİRİ KİTABI

1. CİLT

Editörler

Dr. Filiz KILIÇ Tuncay BÜLBÜL

17-18-19 Ekim 2007

ANKARA

(2)

Türk Kültürü ve

Hacı Bektaş

Veli

Araştırma

Merkezi

Yayınlan

ISBN: 978-975-507-220-3

Araştırma

Dizisi: 5

2.

Uluslararası

Türk Kültür Evreninde Alevilik ve

Bektaşilik

Bilgi

Şöleni

Bildiri

Kitabı 17-18-19

Ekim

2007

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve

Hacı Bektaş

Veli

Araştırma

Merkezi

Adına Yayın

Sahibinin

Adı

/

Owner

Prof. Dr. Kadri YAMAÇ

(Gazi Üniversitesi Rektörü)

Sorumlu

Yazı İşleri

Müdürü /

General Manager

Prof. Dr. Filiz KILIÇ

o

Yayın İdare

Merkezi Adresi/

The Address of Publishment Centre

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve

Hacı Bektaş

Veli

Araştırma

Merkezi Gazi Üniversitesi Rektörlük Kampüsü,

Araştırma

Merkezleri

Binası,

Nu:

11 06502

Teknikokullar

/ANKARA

Yayın İdare

Merkezi Telefonu /

The Telephone of Publishment Centre

o 312. 222 70 16

Belge Geçer /

Fax

o 312. 222 70 16

Elektronik Posta/ E-mail hbektasdergi@gazi.edu.tr

Web:

www.hbektas.gazi.edu.tr

Basımcının Adı/ The Name of the Publisher

Grafiker

Grafik-Ofset

Matbaacılık Reklamcılık

Sanayi ve Ticaret Ltd.

Şti

.

Basımcının İşyeri

Adresi/

Office Address of Publisher l. Cadde

33.

Sokak

No: 6

06520

(Oğuzlar Mahallesi) Balgat /ANKARA

Basımcının

Telefon

Numarası/ The Phone Number rıf The Publisher

O 312. 284 16 39

(pbx)

Basım

Tarihi ve

Basım

Yeri/

The Publishment Date 2::d

P

1:oce

15.10.2007

Grafiker Ofset: O 3 12. 384 00 18

(3)

Kentli Alevi Kimliğinin Bir Veçhesi Olarak Semahları İcra Etmek: Hacı Bektaş Veli Kültür

ve Tanıtma Derneği Buca Şubesi Örneği

Performing Semahs as an Aspect of Urban Alev Identity:

ÖZET.

The Case of Hacı Bektaş Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği Buca Şubesi

Şirin CERİT* ~ Levent ERGUN**

Semahlar Alevi toplulukların birlik. uyum ve uzlaşımın en üst düzeyde olduğu, ve bunla- rın topluluğun tüm üyeleri tarafından yoğun bir biçimde duyumsandığı bir bağlam oluş­

turur. Geleneksel/kırsal cemlerde atmosfer insanları çekerse ve 12 hizmetten biri olan Gözcü onlara izin verip ·işaret ettiği müddetçe herkes semaha katılabilir. I 990'ların uyanış atmosferinde yeniden-formüle edilen semahlar genç erkek ve kızlardan oluşan semah grupları tarafından icra edilmektedir. Bugün Türkiye'nin tüm şehirlerinde Cemevleri özel- likle bağlama çalma ve Semah icra etme gibi birkaç beceride parasız öğrenim sağlamak­

tadır. Semah dersleri veren Cemevi Vakıf ve dernek gibi kentli Alevi örgütlenmeleri Alevi müzik ve danslarının korunmasına, Alevi toplumuna yetenekli insanlar kazandırmaya ve Alevi kültürünü temsil edilmesine yaptıkları katkının önemini vurgulamaktadır. Bu vaka incelemesi Türkiyenin İzmir şehrindeki Buca semtinde yaşayan Alevilerle yaptığım görüş­

me ve gözlemlere dayanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kentleşme. Kentli Alevi Kimliği. Alevi Müziği, Semah

ABSTRACT

The semah produces a context in which the unity, harmony and concord of Alevi communities are ata maximum. and in which they are intensively felt by every member.

in rural/traditional cems. everybody can join in the semah as the mood takes them, and Gözcü, one of the twelve assistants. allows and indicates to them. The Semahs reformulated in the the revival climate of the

J

990s have been performed by the Semah groups consisting of young boys and girls. in ali Turk.ish cities today, the cemevis provide free training in a number of sk.ills, in particular playing bağlama and teaching

* Lisans öğrencisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü, İzmir.

**Öğr. Gör. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü, İzmir.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 335

(4)

semah dance. The Alevi organizations such as cemevi. foundation and association offering classes in semah stress the contribution they make to maintain the music and dance of Alevis. providing Alevi society with able players and representing Alevi culture.

This case study is based on my observations and interviews about Alevis living in Buca district of İzmir in Turkey,

Key Words: Urbanization, Urban Alevi ldentity, Alevi Music, Semah (Alevi Ritual Dance)

GİRİŞ

Toplumlar

durağan olmayıp,

sürekli

değişim

ve birbiriyle

etkileşim

halindedir.

"Coğrafi,

demografik, dinsel.

düşiinsel,

siyasal vb. birçok nedene

bağlı

olarak

gerçekleşen

top- lumsal

değişmeler tarifısel

süreç içinde bütün

toplumları etkilemiştir.

Ancak

değişimin fıızı.

yö- nü ve

şekilleri toplumların

içinde

bulunduğu koşullara bağlı

olarak

farklılıklar

göstermektedir.

Örneğin, toplumların kırsal

veya kentsel

yapıda olması değişimin fıızını,

yönünü ve

şeklini

et- kilemektedir" ('Olmaz, 2005:116). Topluluklarda

değişmenin

en önemli

boyutların­

dan biri de

kentleşme

ve göçtür. Aleviler de

kentleşmeyi yoğun

biçimde

yaşayan

bir topluluk

olmuştur.

Bu süreci

yaşayan

ve

değişikliğe uğrayan diğer

toplumlar gibi Alevi toplumu da

değişmiştir.

Bu güne kadar

yapılan araştırmaların

neticesinde

anlaşılmıştır

ki; kente göç et- meden önce

kırsal

alanda

yaşayan

ve kendi içinde

farklı

kültür

gruplarına

(Tah-

tacı,

Çepni vb)

ayrılan

Aleviler

dışa kapalı

ve ken,dilerini gizleyerek

yaşamlarını sürdürüyorlardı.

1950'le.rden sonra

yoğun

bir biçimde köyden kente göç etmeye

başladılar.

Büyük kentlerde

yoğunlaşan

Aleviler yeni

yaşam alanlarında

kültür ve kimlik

değişimine uğradılar.

Hem kent

yaşamı

hem de J 950'den günümüze kadar uzanan süreçte Türkiye'nin içinde

bulunduğu

dini, siyasi, ekonomik

geliş­

meler Alevilerin

yaşam

ve geleneklerinin yeniden

şekillenmesine

neden oldu.

Aleviler ritüellerini

kırsal

kesimlerde

dış

dünyaya

kapalı

olarak sürdürürken, kentlerde 1980'li

yılların

sonuna

gelindiğinde

kendilerini topluma

açtılar.

1960'larda

başlayan

örgütlenme

çalışmaları 1990'lı yıllarda hızla

artarak kimlik- lerine yeni bir boyut

kazandırdı.

Örgütlenme

çabasıyla açtıkları

dernekvb. ku- rumlarda

başka

etkinliklerin

yanı sıra

cem törenindeki hizmetlerden biri olan se-

mahları

da kurs vererek

öğretmeye başladılar.

Böylece cemlerde

öğrenilen

se-

mahların öğrenim

süreci

değişti.

Dernekler hem cem törenlerinde hem de Ale- vilikle ilgili düzenledikleri etkinliklerde

semahları

gösterime sundular. Bu etkin- lik

alanlarına

semah

öğrencileri

grup halinde

çıkarıldı

ve semah "ekip" ya da

"grup"

sözcüğüyle

beraber

kullanılmaya başlandı.

Sonuç olarak

semahların

kentlerde

öğrenim

süreci,

işlevi

ve etkinlik

alanı değişti.

- Müzik Alevi

kültüreUimliğinin

ifadesinde önemli yere sahiptir. Bu nedenle bu kültürel

kimliği tanımlamada

önemli bir

araçtır. Araştırmada,

kentte yeniden

oluşan

Alevi

kimliğinin

semahlar ile

aldığı

konum,

semahların bağlamından

ay-

336 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(5)

KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OL,RAK SEMAHLAR! iCRA ETMEK, HACI BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

rılıp

bugünkü halini

alması İzmir

de bulunan

Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği

Buca

Şubesi

semah ekibi

örneği

üzerinden incelenecektir. Semah cem- lerde gözlemleyerek

öğrenilirken,

kentlerde kurslarda uzman

tarafından öğreti­

len bir

yapıya dönüşmüştür. Semahların

kurslarda

öğretilmesi

icrada

uzmanlaş­

mayı

beraberinde

getirmiş

ve

semahın

seyirlik

yanını

ön plana

çıkarmıştır.

Sa- dece cem'lerde gizli olarak

yapılan

semahlar konser

şenlik

gibi alanlarda da ya-

pılmaya başlanmış,

televizyonlarda herkese sergilenir duruma

gelmiştir. Araştır­

mayla

şu

sorulara

yanıt aranacaktır:

Neden semahlar ön plana

çıkmıştır?

Alevi kültürel

kimliğinde kentleşme

süre- cinden sonra, semah

sunumları

ne gibi role sahip

olmuştur?

Bu verilere

bağlı

olarak, Alevi

topluluğunun

üyelerinin birbiriyle

dayanışma,

aidiyet, kolektiviteyi

pekiştirme

ve gelecek

kuşaklara

aktarmada semahlar

nasıl

bir görev

üstlenmiş­

tir?

Alevilerde Kentlileşme ve Örgütlenme

Gelişmekte

olan ülkelerin önemli

unsurlarından

biri olan

kentleşmenin

nedeni 19.

yüzyıldaki sanayileşmedir. Sanayileşmeyle yaşamlarını kırsal

alanda sürdü- ren insanlar kentlere

doğru

göç etmeye

başlamışlardır. Tarımdaki makineleş­

meyle beraber

çıkan kırsal

alandaki

işsizlik

ve kentlere kurulan çok

sayıda

fabri- ka

insanların

kente

doğru akmasına

neden

olmuştur.

Ancak göç hareketleri, ulus devletlerin içinde (iç göçler) ve

arasında (dış

göçler) olmak iizere ikiye

aynlır

(Öncü-Wey- land, 2005: 19).

Kentleşme

hareketi, kentli

davranış

biçimlerinin kabullenilmesi- ni ortaya

çıkaran kentlileşme

olgusunu beraberinde getirmektedir.

Kentleşme.

bir ülkenin nüfusunun kentlerde

yaşamaya

gelen

oranını

ifade ederken, kentli-

leşme, yaşam

biçimini ifade etmektedir (Özen, 1996:12).

"Kentlileşmenin

iki ya-

nı vardır.

( 1) Ekonomik

bakımdan kentlileşme

(2) sosyal

bakımdan kentlileşme.

"Ekono- mik

bakımdan kentlileşme", kişinin

geçimini tamamen kentte veya kente özgü

işlerle sağlıyor

duruma gelmesiyle

gerçekleşir.

"Sosyal

bakımdan kentleşme"

ise

kır

kökenli

insanların

türlü konularda kentlere özgü

tavır

ve

davranış

biçimleri- ni, sosyal ve tinsel

değer yargılarını

benimsemesi ile

gerçekleşmektedir

(Kartal.

1993: 21 ).

Göç hareketinin en önemli

özelliği,

kitle hareketi

şeklinde

ortaya

çıkması

ve eko- nomik nedenlere

bağlı

olarak

gerçekleşmesidir.

Kent ile

kırsal

kesim

arasında

ki ciddi

farklılıklar

kentlere yönelen

kırsal

kesimlerin

hızlı

bir

değişim

süreci içine girmelerine neden

olmuştur. Kırsal

kesimdeki hayat, genelde ortak adet ve ge- leneklerin hüküm

sürdüğü, durağan

ve oldukça küçük

yerleşim

yerlerinde sürdü- rülmektedir. Oysa kent

ortamı,

hareketli,

farklı

kültürlerin iç içe

geçtiği

ve

aynı

zamanda bir

ayrışmanın yaşandığı karmaşık yaşam alanı durumundadır (Yılmaz,

2005: 131-132). Bu nedenle de

kentleşme

ekonomik nedenlere

bağlı

olmakla bir- likte kültürel. siyasal. teknolojik, toplumsal

olayları

da içinde

barındıran

bir ya-

pıdır.

Türkiye' de ise

kentleşme

hareketleri 1950'li

yıllarda başlayan

ve günümü- ze kadar devam eden bir durumdur.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 337

(6)

ŞiRiN C E R i T L E V E N T E R G U N

özellikle 1948- 1956

yılları arasında yoğunlaşan kırdan

kente göç

dalgası. kalkın­

ma,

sanayileşme

ve

modernleşme politikaları eşliğinde

Alevi toplumu

açısından

büyük

farklılaşmaların doğmasına

neden

olmuştur.

Bu süreç

aslında

kent Alevi-

liği şeklinde tanımlanabilecek

yeni bir

oluşumun

da habercisidir

(Subaşı,

200l:1 O!). Ailenin

örgütlenişindeki,

hayat kazanma

yollarındaki,

dinsel davra-

nışlarındaki,

insanlar

tarafından

benimsenen

değerlerdeki

ve

kullanılan

tekno- lojideki

değişmelerle farklı

kültürler ve dünya ile olan

iletişimi

mümkün oldu-

ğunca artıran kentleşme

tüm bu

boyutlarıyla

sadece mekansal bir

değişiklik

ol-

madığını

gösterir

(Yılmaz,

2005: 140- 141 ).

Günümüzde

Aleviliğin

geleneksel gündelik hayat formundan

uzaklaştığı açıkça

söylenebilir. Ancak kaybolan Alevilik

değil

geleneksel Aleviliktir. Yeni Alevi- lik(ler) inanç,

davranış,

tahayyül gibi alanlarda

modernliğin

gündeme

getirdiği

yeni

kalıplarla sık sık

ters yüz edilmektedir.

Küreselleşme.

göç,

kent(li)leşme,

bi-

rey(sel)leşme'nin getirdiği değişimler

bütün geleneksel

yapılarda olduğu

gibi Alevilikte de ciddi

farklılaşmanın

önünü

açmaktadır

(Engin, 2004:74).

Kentlileşmeyle

Alevilerde meydana gelen

değişiklerden

biri, toplumun en küçük

yapısını oluşturan

ailede

başlamıştır.

"Çünkü geleneksel

yapıda kişiyi

tamamen

kuşa­

tan ve

karşılıklı

görev ve sorumluluklann

üstlenildiği geniş

ailenin yerini; kentsel

yapıda

an- ne, baba ve çocuklardan.

oluşan

çekirdek aileye

bırakması.

büyükanne ve büyükbaba gibi bir

bakıma

torunlann

geçmişle bağını

kuran ve geleneklerin

yaşatılmasını sağlayan

bireylerin ai- le içinde yer

almaması. yazılı

kültürden ziyade sözlü kültürün hakim

olduğu Aİevi

toplum ke- simlerindeki

değişim

sürecini

hızlandırmıştır" (Yılmaz,

2005:148). Kentlere gelmeden önce

kapalı

toplum

yapısında

olan ve

eğitimini

bu

yapı

içinde sürdüren çocuk- lar,

kentleşmeyle

beraber

aldığı eğitim

toplumca

sağlanır

duruma

gelmiş

ve ai- le

dışına kaymıştır. Kırsal

alanda merkezden uzakta

yaşayan

Alevilerin, kentte merkeze

yakınlaşmaları onların

tarihsel "ötekiler"i olan Sünni

Müslümanlar/aı

beraber

yaşamaları

da beraberinde

farklı oluşumları getirmiştir.

Gerek köyden kente ve gerekse yurt

dışına

göçle birlikte artan

etkileşimle

para- lel.

artık

köyde

yaşayan

fakir bir Alevinin yerini

sendikalı işçi. paralı Almancı

al-

mıştır.

Bir yandan

eğitim görmüş

Alevilerin

sayısında

büyük bir

artış gerçekleşir­

ken,

diğer

yandan

işveren,

yönetici durumuna gelen Alevilerde burjuvazinin or- taya

çıkması.

yeni bir

toplumsartabakanın doğmasına

yol

açmıştır.

Değişim

gösteren

diğer yapı

da Alevilikte otoriteyi

oluşturan

dededir.

Kentlileş­

meyle beraber dedenin rolü de

zayıflamaya başlamıştır.

Geleneksel

yapıda

de- denin

"kişiliğinde

Alevi

cemaati-yapılanması somutlaşır.

Dede,

topluluğun birlikteliğinin.

ha- ftza

onayının temsilciliğini yapmaktadır.

Soya

bağlı

Alevilifl. r!koer.inde :iede, bir anlamda ta- rihin

sürekliliğini yansıtıı,. (Subaşı,

2004:74) . Toplum

içinde!~i

geleneksel

hiyerarşi

ı Okan. Türkiye' de Alevilik. s. 123

338

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(7)

KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL;RI iCRA ETMEK HACI BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

çözüldükçe, dedelerin Alevi toplumun

gidişat

ve seyrini tayin

noktasındaki

rol- leri de azalmakta ve kurum

kaçınılmaz

olarak

değişim

içine girmektedir. Burada dedelerin

farklılaşan

ve

gelişen koşullar karşısında

kendilerini

yenileyememiş olmalarının

da önemli bir etkisi

olduğu

görülmektedir. Bu yüzden dedeler, ·kent kültürünü almaya

başlayan

yeni

kuşakların ihtiyaçlarına

cevap veremez

olmuş­

lardır.

Dedelerin sürekli anlata-geldikleri eski sözlü kültür

ağırlıklı

geleneksel bilgi yeni

yetişen eğitimli

gençler

arasında

ilgi

uyandırmaz

hale

gelmiş,

bu ne- denle dedeler yer yer bilgisizlikle

suçlanmışlardır.

Çünkü kent

koşullarında eği­

tim

kurumları

ile

iletişim imkanlarından

yararlanan yeni

kuşaklar,

dedelere gö- re daha iyi bilgilerle

donanmışlardır.

Bu çerçevede dedeleri

yargılamışlar

ve on-

ların

fiili konumunu

reddetmişlerdir.

Böylece dedeler, topluluk içindeki gele- neksel önderlik

vasıflarını kaybetmişlerdir (Yıldız,

2004: 333).

Görüşme yaptığım Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği

Buca

Şubesi

dernek

başkanı

Yazgü- lü

Ağırgöl

cemlere

çağırdıkları

dedelerin bilgili ve örnek olacak birisi

olmasına

özen gösterdiklerini, çünkü Cem'in

kırsal

ortamdaki gibi

olmadığını artık

Alevi

olmayanların

da

katıldıklarını

belirtiyor. Bu dernekte dedelik yapan Veysel Kara- baba günümüzde

dedeliğin

durumuyla ilgili olarak dedelerin kendini

geliştirme­

diği

i_çin kurs açmak istediklerini ama dedelerin buna

karşı çıktığını

söyledi.

Kır­

sal kesimdeyken dedelere pek soru

sorulmadığını

ama

şimdiki gençliğin

böyle

olmadığını, araştırarak

her bilgiye

ulaştığını

ve dedelerin bu nedenle yetersiz

kaldığını

ekledi.

Bununla birlikte günümüzde

dedeliğin aldığı

konumla ilintili olarak "musahip- lik" ve

"düşkünlük"

gibi

yapılar

da önemini

yitirmiştir.

"Dar ve

düşkünlük" yapı­

sı,

Alevi toplum kesimlerinin hukuk düzenidir denilebilir. Çünkü bu kurum de-

ğerler

sistemini,

normların korunması

için gerekli olan

yaptırımları

belirler ve bu

yaptırımların uygulanışını

düzenler. Alevilikle ilgili temel

kuralları

(yol terbi- yesi)

çiğneyenler düşkün

ilan edilir. Bu

geleneğin uygulanmayış

nedeni dedelik kurumunun

etkinliğini

yitirmesi ile talipleri

düşkün

ilan edecek bir merci kalma-

masıdır (Yılmaz,

2005: 149).

Kırsal alanın

hem küçük

olması

hem de herkesin birbirini

tanıması

dikkate

alındığında düşkün

olmak kötü bir durumdur. Kentte ise cemlerin herkese

açık yapılması

ve genellikle birbirini

tanımayan

insanlar- dan

oluşmasının

da etkisi büyüktür.

Aynı

zamanda

değişen değer yargıları

da bunda etkendir.

Farklı

Alevi kültürel

gruplarını

birada

barındıran

kent

ortamı, onların

örgütlenme

girişimlerinde bulunmalarına

neden

olmuştur.

Kentlerdeki cem

yapısını

anlamak için öncelikle cem'in kentteki

yapılış

ve

farklılaşmasına

et- ken olan dernek ve

vakıfların oluşumunu

incelemek gerekir.

ilk örgütlenmeleri, 1950'lere kadar devam eden Tekke ve Zaviyelerin

kapatılma­

sı uygulamasından

sonra I Mart 1950

yılında çıkan

türbelerin yeniden

açılması yasasıyla başlar.

Türk büyüklerine ait olanlarla sanatsal

değeri

bulunanlar Milli

Eğitim Bakanlığı'nca

yeniden

açılır.

Ancak Alevilerin bu uygulamadan

yararlanmaları

he- men

gerçekleşmez.

Bu yasayla

açılanlar

içerisinde

Hacı Bektaş

Türbesi yer al-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 339

(8)

maz.

Hacı Bektaş

Türbesinin

açılması

yolunda

çalışmalara başlayan

Aleviler ilk örgütlenme

girişimlerini

bu süreçte

başlatır

ve ilk kez l 963'de Ankara' da

"Hacı

Be/1-

taş

Turizm Ve

Tanıtma Derneği"ni

kurarlar.

Aynı yıl "Hacı Belitaş

Kiiltür,

Kall1ı111na

ve

Yardım Derneği" adıyla

ikinci dernek kurulur. ilk kurulan dernek 1963

yılının Aralığı'

nda Ankara Büyük Sinema' da Cem Töreni düzenler (Öz. 2004: 190). Bu derneklerin

amacı Hacı Bektaş

Türbesini yeniden

açtırmaktır.

Bu derneklerin

çabalarıyla

türbe 1964

yılında

müze olarak ziyarete

açılır. İkinci

kurulan dernek olan

Hacı Bektaş

Kültür.

Kalkınma

ve

Yardım Derneği

ülke genelinde

şube

açarak

çalışmalarını

sürdürür.

Sonrasında

da ülkenin her yerinde hem yöre

adıyla

hem de Alevilikte- ki ulu isimler

adı altında

dernekler

çoğalmaya başlar.

Bugün bu derneklerin sa-

yısı

yüzlerle ifade edilmektedir.

Kırsal

alanda ve merkezden uzak

yaşayan

Aleviler Türkiye Cumhuriyeti'nin kurul- :

masıyla

merkeze

yaklaşmışlardır.

Ancak kentlere

yerleşmeye başlamalarıyla

ta- rihs.el ötekileri olan Sünnilerle bir arada

yaşamaları farklı sonuçları

da berabe- rinde

getirmiştir.

Süreç içersinde Aleviler kendilerini hep gizleme

gereği

duy-

muşlardır.

Kentlerde ise bu

yapı

çözülmeye

başlamıştır.

l 980'lere

gelindiğinde

ise Alevilik

yaşanan

siyasi

gelişmelerle

yeni bir boyut da- ha kazanmaya

başlamıştır.

Aleviler

değişimlerinin

ve toplumsal olarak

açılımla­

rının

doruk

noktasını

bu

yıllarda yaşamışlardır.

Bunda da önemli neden siyasi alanda

yaşanan gelişmelerdir.

ilk neden siyasal

İslam'ın yükselişidir.

Kentte ör- gütlenme

çabasıyla

kurulan dernekler Sünni

İslam'daki yükselişe koşut

olarak siyasi bir

yapıya

bürünmeye

başlamıŞtır.

2 Temmuz l 993'de

yaşanan

Sivas olay-

larıyla Alevilerin politikleşmesi yönündeki eğilim daha da artmıştır. Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği Nadıdere

komite

başkanı

Mustafa

Aslan'nın

de- yimiyle "Alevilikte bugün gelinen

noktanın miladı

Sivas

olay/andır".

Bu

gelişmelerle, geçmişte

ortak olarak benimsenen dini kimlik. etnik-siyasi

kimliğe dönüşmeye baş­

lamıştır.

Alevilikteki

değişmeler

kentteki hayata uyarlanma hareketiyken

yaşa­

nan sosyopolitik

gelişmeler

Alevileri daha da

dışa açılmaya yöneltmiştir

(Çamu-

roğlu,

2003:97-103). Dönem semahlar

açısından

da önemli

gelişmelerin yaşan­

dığı yıllardır. Semahların

da l 980'li

yıllarda yükselişinde yaşanan

sosyopolitik

gelişmelerin önemli etken olduğu

sonucu

çıkmaktadır.

·

' l 980'den sonra

başlayan

örgütlenme

yasağı

! 989'da bir

şekilde kaldırılınca.

gö- nüllü Alevi örgütleri büyük

hızla

kurulmaya

başlandı (Subaşı.

2001: 1O1 ). Bunla- ra ek olarak cem evleri

açıldı

ve Alevi ritüeli toplumsal alanda sergilendi. Kent- lerdeki bu

oluşumlar

geleneksel sosyal

yapının canlandırılmasını

gerektirmedi.

Tam tersine

yazılı

statüleri olan modern kurumlar ortaya

çıktı

(Dinçer. 2006:6_0).

Türkiye ve

Batı

Avrupa' da faaliyet gösteren ve lobi etkinliklerinde bulunan. hem federasyon

çapında

hem de yerel

şube

olarak ücretsiz

bağlama

dersi. semah.

bilgisayar, okuma-yazma. burs. Almanca ve

İngilizce

kursu veren ve Alevilere

eşitlik

istenen panel. sergi. forum. konser. cem ayinleri düzenleyen dernekler ve

340 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLİK BİLGİ ŞÖLENİ 2007

(9)

KENTLi ALEVi KIMLICININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL'IRI iCRA ETMEK, HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTOR , .• TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

vakıflar

kuruldu

(Gümüş,

2004: 508). Bu

kurumların başına araştırmacı,

akade- misyen, yazar yani

eğitimli

elit kesimden

kişiler

geldi ve dedede olan otorite el

değiştirdi. Kırsal

alandayken evlerde

yapılan

cemler, kentlerde dernek bünyesin- deki cem evlerinde

yapılır

oldu. Törenlerin

yapılmasını

belirleyen

artık

dede de-

ğil

dernek yönetimindeki

eğitimli kişilerdi. İş

ve

yaşam koşulları değişen

cema- at bu derneklerde cemleri

haftanın

belli bir günü

ağırlıklı

olarak Pazar günü yap- maya

başladı.

Cem'in

yapılacağı

yer ve zaman

açıkça

ve

yazılı

olarak duyurulur hale gel- di (Erol. 2005:66). Alevi

olmayanların giremeyeceği

cem'lere

artık

Alevi olma- yanlar da

katıldı.

Tüm bu

farklılaşmalarla

beraber ritüelin

içeriğinde

de

değişim­

ler meydana geldi 12 hizmetten

bazıları artık yapılmazken bazıları

da ön plana

çıktı.

Öne

çıkan yapı

ise "semahlar" olarak kendini gösterdi.

Semahlar ve Alevi Kimliği

Bugün anlamda

değişimin

genel bir türü, ritüel-müzikten etnik

kimliğin

ifadesi olan

müziğe doğru değişimdir.

Bu

değişim

özellikle modern endüstri toplumu- na bakarak

yaşam şekillerinin değiştiğini düşünen

ama

onları

topluluk olarak birbirine

bağlayan bağlara değer

veren insanlar için önemlidir.

Çoğunlukla,

rü- tüel olarak gündem

dışı

kalan geleneksel müzik ve danslar bir grubun

ayırt

edi- ci kültürünün bir simgesi olarak önem

taşır

(Kaemmer 1993 :93). Bu

bağlamda

törenlerin/ritüellerin içeriksel analizi, kolektif

kimliğin deşifresini

verebilecek bir zenginlik

taşımaktadır.

Bir toplumun ne

.olduğu

ve

nasıl işlediği

yolunda belli

bazı anlayışları

törenler temsil etmektedir. Rit,

katılımcıların

üzerinde

uzlaşarak

simgesel bir anlam yükledikleri geleneksel

uygulamalardır.

Bu sebeple, toplum- sal

dayanışmanın

güç

aldığı duyguları artırır,

yineler

sağlamlaştırır

(Cantek, 1999:10).

Alevi toplumu içindeki

farklı

kültür

gruplarını

hem birlik içinde toplamak hem de

topluluğun

Alevi olmayanlara

karşı

kendini

konumlandırma

ve

aralarındaki

toplumsal

bağı

yeniden güçlendirme

çabaları onların

ibadetlerinin ve gelenek- lerinin, adapte olma

çabasına

girdikleri kent

yaşamında farklılaşmasına

neden oldu. Bu

farklılıklaşmanın

en belirgin olarak

gözlemlendiği

alanlardan biri dese- mah olarak

karşımıza çıkmaktadır.

Semah, Alevilerin ritüellerinden olan cem tö- renindeki on iki hizmetten biridir. Söz, müzik ve danstan

oluşan yapısıyla

dini bir özellik

taşımaktadır.

Genellikle cem'de en son

yapılan

hizmetlerden biridir.

Farklı

Alevi

gruplarında değişiklik

göstermekle beraber cem'deki

işlevi aynıdır.

Mutasavvıf ozanların

(Pir Sultan, Teslim Abdal. Hayati vb.) sözleriyle söylenen semahlar, dini

düşünceyi

konu

alır.

Nefes, semah; düvaz,

deyiş

vb. sözler ve mü- zik birbirini tamamlayan bir

ilişkiye

sahiptir. Sözler

topluluğun doğru

kabul et-

tiği inançları yansıtır

ve

yaşamın

düzenlemesinde gereksinen

mesajı

ortaya ko- yarken müzik uygun

duyguları yoğunlaştırır. Topluluğun

birlik ve uyumunun en üst düzeyde

olduğu

ve bunun tüm üyeler

tarafından yoğun

bir

şekilde

duyum-

sandığı

bir

bağlam yaratır

(Erol. 2002: 294,300). Erol'a göre (2005: 65-66) gele- neksel ortamdaki ve kentteki semahlar

arasındaki farklılıkları şöyledir:

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 34J

(10)

şlRIN C E R i T L E V E N T E R G U N

Geleneksel Ortamda Semahlar

1. Semah cemdeki 12 hizmetten biridir ve cem törenlerinde dönülür.

2. Semah

sırasında

isteyen herkes semah (genç,

yaşlı, kadın,

erkek vs.) dönebi- lir Ancak

kırsal

alanda semah dönen kesim genellikle orta

yaş

üstündekiler- den

oluşur.

3. Semah dönenler gündelik

kıyafetleriyle

semah dönerler ancak

bazı

Alevi

gruplarında

geleneksel

kıyafetleriyle

de ceme

katılıp

semah dönebiliyor.

4. Semah dönenlerin beceri

eksikliği

önemsizdir.

5. Semah, yerer tercihleri

yansıtan

ezgisel ve ritimsel biçimlendirmeye göre. an- cak içten

geldiği

gibi dönülür

6. Semahlar cem töreninde gözlemlenerek

öğrenilir.

: Kent

Ortamında Semahlar

1 ~'semahlar hem cem de hemde Alevi müzisyenlerin konserleri, festival gibi

farklı

yerlerde de dönülebilmektedir.

2. Semah

sırasında

herkes semah dönmez.

Semahı

cemevi yönetimi

tarafından belirlenmiş

bir "uzman"

tarafından "eğitilen"

ve genç

kız-erkeklerden oluştu­

rulan "semah

grupları" gerçekleştirir.

3. Semah dönenlerin özel

kıyafetleri vardır.

4. Semah

gruplarının "performansı"

önemlidir.

5. Semahlar, Alevi müzisyenlerin popüler

repertuarından

seçilen ezgilerle, ortak bir figürasyonla /kareografi ile dönülür.

Geçtiğimiz

20-30

yılda, kapalı

cemaat

yapısı

gösteren Alevilerin kentlerde kendi- lerini toplumsal alana

açmasıyla

beraber Türkiye'nin toplumsal ve politik gün- demine "Alevilik sorunu" "Alevilik

uyanışı"

ve "Alevi

kimliği" temalı tartışmalar düştü.

Alevi

araştırmacı, aydın

ve

yazarları tarafından

Alevilikle ilgili

sayısız

kitap

yazıl­

dı.

Sözlü gelenekle

aktarılan

Alevilik

yazıya

döküldü. Alevilik

artık

televizyonlar- da da

konuşulabilecek

konuma geldi ve cem törenleri Alevi

kanallarınd_a

sergi- lendi.

Yaşanan

bu süreçte Alevi toplumunun ritüel

dansları

olan semahlarda da büyük

değişimler yaşandı:

Semahlar kamusal alana

çıkanldı

ve halka

açık

cem ayinleri;

\ sahne gösterileri ve popüler medya yoluyla

"erişirlik"

ve "görünürlük"

kazandı

(Dinçer.

2006: 1 ). l 990'lardan itibaren Alevilikle ilgili törenlerden, kliplere kadar uzanan

geniş

bir alana

yayılan

semahlar, cem töreninden

bağımsızlaşarak

cem

dışında­

ki alanlarda da

yapılmaya başlandı.

Cem'den

bağımsızlaşmasıyla işlevi

de fark-

lılaştı

ve neredeyse simgeye

dönüştü.

Cem töreninde gözlemlenerek

öğrenilen

semahlar bir

öğreticiyle

beraber derneklerin

açtığı

kurslarda

öğretilir

duruma geldi. Kurslarda

öğretilmeye başlamasıyla

gruplar

oluşturuldu.

Bu gruplar hem cemlere hem de cem

dışı

etkinliklere

katıldılar. Farklı

Alevi grubundan

kişileri barındıran

dernekler bu

farklılıklara

cevap vermek için

farklı

semah

çeşitlerini

342 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(11)

KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHLAR! iCRA ETME!(, HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

öğretme

yoluna gitti ve

farklılıklar aynı şemsiye altında toplandı.

Bunlar bir dü- zenlemeye oturtuldu.

Tıpkı

halk

danslarında olduğu

gibi tek tip

kıyafetle

göste- ri

yaptılar

ve bu

kıyafet standartlaştı.

Zaman zaman bu ekipler için

yarışmalar

düzenlendi. Tüm bu

değişiklikler

Alevilerin yeni

yaşam alanlarında

ve kendileri- ni

modernliğe

eklemlemede

semahların

yeniden formüle

edildiğini

gösteriyor.

Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği

Buca

Şubesi

ve

diğer

cem evlerinde de dedelik yapan Veysel Karababa kentin kozmopolit

yapısının

semahlara yan-

sımasıyla

ilgili olarak

farklı

kültür

gruplarına

mensup Alevilerin

farklılıklarıyla derneğe

geldiklerini ve bunun beraberinde

sorunları

da

getirdiğini

dile getirdi.

Ancak cemevlerinin karma bir inanç biçimiyle bu yöresel

farklılıkları kaynaştırdı­

ğını

ekledi.

Semahlardaki

değişikliklere bakıldığında

halk

oyunlarıyla

paralellik

gösterdiği

gözlemlenir. Halk

dansları.

yeni ulus-devletlerin

oluşumunda millileşmenin araçlarını oluşturmuştur.

Türkiye' de halkevlerinde sunulan halk

oyunları

halkev- lerinin

kapanmasıyla,

özel

kurumların yardımıyla geliştirilmeye

devam

edilmiş­

tir. l 950'li

yıllardan

sonrada üniversiteli

gençliğin

ilgi

alanı

olmaya

başlamıştır.

Daha sonra da folklor dernekleri

kurulmuştur.

Bu derneklerde kendi yörelerinin halk

·oyunlarını

oynamak, gençlerin

dayanışmasını güçlendirmiştir. Devamında

halk

oyunları,

üniversitelerin kulüplerine kadar

girmiştir.

Alevi derneklerinin se-

mahları tıpkı

halk

oyunlarında olduğu

gibi kurs olarak vermeleri hem gençleri çekmenin hem de

dayanışma oluşturmanın

yolunu

sağlamıştır.

Semah kursu kursiyerlere ücretsiz olarak verilmektedir. Ders veren

öğretmen

de ücret alma-

maktadır.

Gençlerden

oluşan

ekipler halk

oyunlarındaki

gibi tek tip

kıyafet

giyer- ler. Halk oyuncular gibi

haftanın

belli günleri

çalışmaya

gelirler. Semahlarda ka- reografi

yapılır.

Halk

oyunlarının

özel günlerde gösterilmesi gibi semahlarda Alevilikle ilgili etkinliklerde sergilenir.

Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma

Der-

neği

Buca

şubesinde

semah

öğretmeni

Emrah

Kaya'nın

kurslardaki semahlarla ilgili

görüşü

ise

şöyledir:

Ben

gittiğim

her yerde

aynı

semahlan

öğretiyorum

ama dernek- lerde semahlar

açısından farklılıklar

var. Buca cem evi ya da Limontepe cem evinde semahlar

farklı

olabiliyor. Bizim

yetiştiğimiz yıllarda

sadece Pir Sultan Abdal Dernekleri ve

Hacı

Bek-

taş

Dernekleri

vardı.

Bunlann semahlan

farklıydı

ama Pir Sultan semahlan ülke genelinde

aynı

dönülürdü.

Hacı Bektaş

Dernekleri'nde semahlar

aynı

dönülürdü. Zamanla

diğer

halk oyun/an figürlerinden olsun Mevlevilerden olsun

etkileşerek

figürler

farklılaşmaya başladı.

Ye- ni

yetişen arkadaşlar

özünden

saptırarak

figürler koymaya

başladılar.

Ortaya yeni figürler

çıktı.

Dernekler

arasında

da

farklılıklar

oldu. En basit

örneği

venim Yamanlar' da

(Hacı

Bek-

taş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği Karşıyaka Şubesi) öğrettiğim

semahlar

farklılaş­

mış.

Oradaki

arkadaşlar başka

figürler

koymuşlar.

ft'gürlerin

birleşiminden

yeni figürler

çıkar­

mışlar

ve

farklı

semahlar

çıkmış

ortaya.

Örneklem grubumuz olan

Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği

Buca Se- mah Ekibi,

çalışmalarında bazı

semah hareketlerini "ikileme yap",

"toplamalı

fi- gür",

"hazır. şimdi"

gibi

öğretici

komutlarla

çalıştırıyordu.

Semah türlerinde ar-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

343

(12)

tık bazı

hareketler

kalıplaşmış

ve figürler

adlandırılmıştı.

Alan

çalışması

için git-

tiğimiz

25-26

Ağustos

2007 tarihindeki Hamzababa Anma Töreni'ninde

Hacı Bektaş

Veli Kültür ve

Tanıtma Derneği'nin

Buca ve

Karşıyaka şubelerinin

semah ekiplerinin etkinlikte beraber semah gösterisi

yapacağını

ve bunlardan

ayrı

ola- rak bir de

Tokat'lılardan oluşan

ancak Buca ve

Karşıyaka

ekiplerinde

olduğu

gi- bi düzenli

çalışmalar

yapmayan bir ekibin de semah gösterisi

yapacağını öğren­

miştik.

Dernektekiler bu ekip için otantik semah yapacaklar ifadesini

kullanıyorlar­

dı.

Konser

sabahı provalarına katıldığımız

Buca ve

Karşıyaka

semah ekibi bera- ber gösteri yapmak için provaya

başladılar

ancak figürlerdeki

farklılık

ve gruplar- dan

J;:ıirinin

daha

hızlı

dönmesi nedeniyle

yaşanılan uyuşmazlık

sonucunda

ayrı ayrı

gösterim yapmaya karar verdiler. Konser

sırasında

Buca ekibinin gösterisin- den sonra, sahneyi alan

Karşıyaka

ekibinden bir

kız öğrenci

iki kez hata yapma-

sıyla kısa

süreli bir

karışıklık yaşandı. Toparlayıp

devam ettiler ve sahneden fi- ' gürlerine devam ederek teker-teker

alkışlar eşliğinde çıktılar.

Sonra

arkalarından

içeri

gittiğimizde

iki ekip

arasında Karşıyaka

ekibinin hata

yapmasından dolayı tartışma varçlı

ve hata yapan

kişi

özür diliyordu.

İki

ekip

arasında

belirgin bir ya-

rış vardı

ve

hatasız

gösteri yapan ekip mutluydu. Etkinlikte gösteri yapan

diğer

grupta Tokat Yöresi Hubyar Semah Ekibi olarak

tanıtılan

ancak ekip

olmadığını

sonradan dernekten

öğrendiğimiz,

ber biri

Tokat'lı farklı

yerlerde oturan

kişiler­

den

oluşturulmuş

bir gruptu.

Diğer

ekiplerde semah dönenler gençler iken bu grubu

oluşturanlar

orta

yaş

üstü

kişilerdi.

Hepsinin üzerinde yerel

kıyafetler

var-

dı.

Semah dönerken koordineli hareket

etmiyorlardı.

Semaha

başlarken

eller hep beraber

kalkmıyor,

kiminin elleri kalkarken kiminin ki iniyordu. Her biri is-

tediği

anda dönmeye

başlıyordu. Parçanın

sözlerinde Pir Sultan kelimesi geçer- ken ellerini

dudaklarına götürüyorlardı. Yaptıkları

gösteri cem'lerdeki semah gi- biydi. Arka arkaya

çıkan

bu gruplarda, derneklere

bağlı

semah ekiplerinde per-

formansın

önemli

olduğu,

geleneksel semah gösterisi yapan Tokat yöresi semah grubu için bunun bir önemi

olmadığı

gözleniyordu. Semah dönenlerin gösteri- leri

bittiğinde

biryandan

alkış

sesleri ve

alkışlarla

beraber "semah

alkışlanmaz"

cümleleri eski ve yeni

kuşağın semahı algılayış

biçimlerini ortaya koyuyordu.

Diğer

yandan 1980'lerde

yaşanan

siyasi

gelişmeler

ve

semahların

bu

yıllarda

yükselmeye

başlaması,

Stokes'un ( 1998: 134)

belirttiği

gibi muhalif bir

farklılığı

vur-

gulamanın elverişli

ve ahlaki olarak uygun

yollarını oluşturmuştur.

Dinsel

açıdan

dans edilmesi Sünni inanca

aykırı

bir durum

olduğunu

göz önünde

bulundurduğu­

muzda yükselen Sünni

İslam'a karşı duruş oluşturmada

"müzik ve dans

elverişli

ve

yankı

yaratan bir taktiktir" (Dinçer, 2006:63).

Görüşme yaptığımız

dernek

başkanla­

ve üyelerinin üzerinde

durdukları

ve

tartıştıkları

konulardan biri de semah

kı­

yafetleridir.

Klasikleşen kıyafetin değiştirilmesi gerektiği

yönünde

görüşler

ileri sürülmektedir. Gerekçe olarak da geleneksel semahlarda

insanların

günlük

kıya­

fetleriyle

dönmeleri.sunulmaktadır. Diğer

bir nokta da semahlardaki

yeşil

renk- li

başörtüsüyle

ilgilidir. Gündemi

meşgul

eden türban

tartışmaları

dernek üye- lerini de etkilemektedir. Türban

tartışmalarına

tepkilerini, semah

kıyafetinin

ba-

344 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLİK ve BEKTAŞiLiK BILG! ŞÖLENi 2007

(13)

KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL~RI iCRA ETMEfC HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR veTANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

şörtüsünü kaldırmakla

göstermektedirler. Ancak bütün demek üyeleri

aynı

tep- kiyi göstermemekte ve

olayı

bu

şekilde değerlendirmemektedir.

Bu da dernekle- rin kendi içinde

ayrılıklarını

ortaya

çıkarmaktadır. Karşıyaka şube başkanı

Elvan çelen, Alevi'lerin semah

kıyafetinin

bir

parçası

haline getirdikleri

yeşil başörtü­

sünün geleneksel semahta

olmadığını,

türban gibi

göründüğünü

ve

hoş

görün-

mediğini düşündükleri

için kendi semah ekiplerinde

başörtüsünü kaldırmaya

karar verdiklerini söylemektedir. Hamzababa törenlerinde

çıkan

iki ekipten biri- nin

başı açık diğerinin kapalı olması,

ortak bir uygulamaya

varılmamış olduğu­

nu göstermekle beraber Sünnilere

karşı

muhalif bir.tutumu da ortaya koymakta-

dır.

Törende

gözlemlediğimiz diğer

bir durum semah müziklerinin Alevi müzis- yenlerin popüler

repertuarından seçilmiş olmasıdır.

Müzik ve dans, cemaat içi dinsel

yaşam

ile modem kültürel

yaşam arasında

bir köprü

oluşturmaktadır.

Gözlemlerimize

dayalı

olarak

edindiğimiz

veriler, derneklerde

semahların

prog-

ramlı şekilde öğretildiğini

göstermektedir. Bu

semahların çeşitli

etkinliklerde sergilenmesi

performansın

önemini

vurgulamaktadır.

Emrah

Kaya'nın

göze hi- tap edecek

semahları

seçmeye özen gösterdiklerini dile getirmesi de bu

görüşü

desteklemektedir.

Kentlileşmiş

Alevi ailelerine mensup genç bireylerin Alevilik- le

tanışması

için semah

kursları

uygun bir alt

yapı sağlamaktadır.

Bu durum, ay-

zamanda Alevi gençlerin

toplumsallaşmasına

da

katkıda bulunmaktadır.

Gö-

rüşme yaptığımız

semah

öğrencilerinin tamamına yakını

kursa

başladıktan

son- ra devam etmeyi sürdürmektedirler. Dikkat çekici bir örnek ise yedi

yaşında baş­

layan bir kursiyerin.

askerliğe

kadar bu kursa hiç ara vermeden devam etmesidir.

Benzer durum

çoğunda

da gözlemlenmektedir. Bu da

semahların

gençler için bir

sosyalleşme aracı olduğu

sonucunu ortaya

koymaktadır. Kısaca

semah, Sto- kes'un da ( 1998: 134)

belirttiği

gibi bu gençleri "cemaatleriyle

ilişki

halinde

olduklannı

hissetmeye sevketmektedir".

Görüşme yaptığımız öğrencilerin

semah ile ilgili "Hem buradaki ortam. hem ibadet.

hem de haz

alıyorum".

"Alevilerin kendini ifade edebilmesi bence semah ve kendimi dinime

bağ­

lıyor",

"Semah bana Alevi yolunda

olduğumu

hissettiriyor. Gösteri yaparken bütün Aleviler beni izliyor ve

hayranlık

içinde

bakıyor",

"Dini görevimi yerine getiriyorum ve haz

alıyorum".

"Semah bizim bir ibadet biçimimiz ve ibadetimizi yerine getiriyorum"

şeklindeki görüşleri semahların

bu gençler için, kendilerini

dışa

vurma,

sosyalleşme

ve Alevilikle il- gili görevlerini yerine getirmenin bir yolu olarak

algıladıklarını

göstermektedir.

Bununla birlikte semahlar günümüzde

aldığı

konumla Alevi toplumunda ileti-

şim. dayanışma

ve

bütünleşmeyi sağladığı

görülmektedir.

Sonuç

Toplumlarda

değişmenin

en önemli nedenlerinden biri göç ve

kentleşmedir.

Kentlerdeki

farklı yaşam koşulları toplulukların değişmesine

neden

olmaktadır.

Kırsal

alanda

dışa kapalı yaşayan

Alevi toplumu 1950'1erde

başlayan kentlileş­

me hareketlerine

katılmışlar

ve

diğer

topluluklar gibi

değişime uğramışlardır.

Aile

yapısından. iş koşullarına

ve geleneklerine kadar Alevilerin birçok

yapısın-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

345

(14)

ŞiRiN C E R i T L E V E N T E R G U N

da

değişimler

meydana

gelmiştir.

Alevi

geleneği

olan semah da bu

bağlamda değişmiştir.

12 hizmetten biri olan semahlar

kırsal

alanda orta

yaş

üstü insan- lar

tarafından

cem'lerde dönülmektedir. Cem' deki atmosfer

insanları

çekerse ve I 2 hizmetten biri olan Gözcü onlara izin verip

işaret ettiği

müddetçe herkes se- maha

katılabilir.

I

990'ların uyanış

atmosferinde yeniden-formüle edilen semah- lar genç erkek ve

kızlardan oluşari

semah

grupları tarafından

icra edilmektedir.

Semah kursu derneklere

bağlı

cemevlerinde ücretsiz olarak verilmektedir. Halk oyuncular gibi belli

kıyafetleri vardır

gösteriye onunla

çıkarlar.

Halk

oyunlarında olduğu

gibi semahlarda da koreografi

yapılır.

Onlar gibi

haftanın

belli günü pro- vaya gelirler. Kurs alan

öğrenciler uzmanlaştıkları

için performans önemlidir.

Semah

artık

sadece cem töreninde

değil

Alevilikle ilgili tören,

şenlik,

konserler- de de sergilenir.

Farklı

etkinlik

alanına taşınan

ve seyirlik özellik kazanan semah- lar Alevi müzisyenlerin popüler

repertuarından

seçilen ezgilerle dönülmektedir.

Aleviler

islam'ı farklı yorumlamaları

nedeniyle merkezden ve Sünnilerden uzak- ta

yaşmamışlardır. Kentlileşmeyle

merkeze

yaklaşmış

ve Sünnilerle iç içe

yaşa­

maya

başlamışlardır.

Birbirine

karşı

duran iki mezhebin

aynı

alanda

yaşaması

politik

sonuçları

da beraberinde

getirmiştir. İki

mezhebin birbirine

karşı duruşu

da kendi

yapılarında değişime

neden

olmaktadır. Semahların yaşanan

siyasi olaylarla beraber Sünni

İslam'ın yükselişine

paralel olarak öne

çıkması

bu sonu- cu vermektedir. Çünkü semahlar Sünni inanca göre ibadet niteliği taşımamakta­

dır

Alevilerin bu

düşünceye,

beraberinde

gelişen

olaylara

karşı duruşun

tezahü- rü semahlarda

olmuş,

kentlerde Alevi

kimliğinin

bir simgesine

dönüşmüştür.

Bununla birlikte

semahların gösterdiği değişimi kutsallığın kaybı

gibi

algılama­

mak gerekir. Semah

öğrenmenin

ve

sunmanın

hem bireysel hem de toplumsal

boyutları yadsınamaz.

Semah onu icra eden genç kesim için Alevilikle ilgili yeri- ne getirilen kutsal bir görev

konumundadır.

Alevi gençleri birbirlerine

yakınlaş­

tırırken aynı

zamanda ait

olmcı

güdülerini de

doyurmaktadır. Onları

televizyon- da, konserlerde ve

şenliklerde

seyreden izleyiciler

açısından

kendilerini

dışa

vur-

manın

ifadesi

olduğu

için semah,

farklı duygulanımlar yaratmaktadır.

Kent orta-

mında

semahlar hem gelenekle hem de modernlikle

ilişkilenmenin

yeni bir yo- lunu

oluşturmuş

"birlik"lerini

sağlarken

"öteki"liklerini

vurgulamanın elverişli

yollarını yaratmıştır. Aleviler değişen yaşam koşullarına kendilerini bir kez daha

uyarlamışlardır.

Ancak semahlarda

bazı yapılar değişirken bazıları

da

değişme

dinamiklerini hala içinde

barındırmaktadır.

Yeniliklerin

yıkıldığı

ve tekrar kurul-

duğu modernleşme

sürecinde

kuşkusuz

Alevilerde kendilerini yenilemeye de- vam edecektir.

346 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(15)

KENTLi ALEVi KIMLIÔININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL~RI iCRA ETMEK HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNECI BUCA ŞUBESi ÔRNECI

KAYNAKLAR

CANTEK. Levent. ( 1999). "Kolektif Kimliğin İnşasında Halk Terbiyesi ve Ritüellerin Med- ya Metinlerine Dönüştürülmesi". Folklor/Edebiyat, 20.

ÇAMUROGLU. Reha. (2003). "~~rkiyede Alevi Uyanışı". Çev. Bilge Torun-Haya!i Torun.

Alevi Kimliği. Der. T.Olsson-E. Ozdalga-C. Raudvere. Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Istanbul.

DİNÇER, Fahriye. (2006). "Günümüzde Semahlar ve Alevi Kimliği". Folklora Doğru/ Dans Müzik Kültür. 65.

EROL. Ayhan. (2002). "Birlik ve Farklılık Ekseninde Alevilik ve Alevi Müziği" Alevilik Özel Sayısı-2. Folklor/Edebiyat, 30.

EROL, Ayhan. (2005). "Değişen Koşullarda Alevi Müziği". Alevi Bektaşi Müziğinin Kaynak- ları özellikleri ve Günümüzdeki Durumu Sempozyumu Bildirileri. Akademi Matbaası. An- kara.

GÜMÜŞ, Burak. (2004). "Alevi Hareketleri ve Değişen Alevilik Üzerine" Alevilik. Der. Hav- va Engin -İsmail Engin. Kitap Yayınevi. İstanbul.

KAEMMER, John E. ( 1993). Music in Human Life. Çev:Yetkin Özer. (Yayınlanmadı) Anth- ropological Perspectives on Music. University of Texas Pres. Austin.

KARTAL, S.Kemal. (1993). Ekonomik ve Sosyal Yönleriyle Kentlileşme. Yurt Yayınları. İs­

tanbul:

OKAN, Murat. (2004).Türkiye'de Alevilik. İmge Kitabevi. Ankara.

ÖNCÜ, Ayşe-WEYLAND, Petra. (2005). "Küreselleşen Kentlerde Yaşam Alanları ve Kimlik Mücadeleleri" Mekan Kültür iktidar. Der. Ayşe Öncü- PeterWeyland. iletişim Yayınevi. İs­

tanbul.

ÖZ, Baki. (2004). Çağdaşlaşma Açısından Tarikat ve Tekkelerin Kapatılması Olayı. Can Ya- yınları. İstanbul.

ÖZEN, Sevinç. ( 1996). Kentlileşme Sürecinde Ailede Kuşaklar Arası İlişkiler. Ege Üniver- sitesi Yayınları. İzmir.

STOKES, Martin. ( 1998). "Ritüel, Kimlik ve Müzik" Folklora Doğru/Dans Müzik Kültür. 63.

SUBAŞI. Necdet. (2001 ). "Türk Modernleşmesi ve Alevilik" Alevilik Özel Sayısı-!. Folk- lor/Edebiyat. 29.

SUBAŞI, Necdet. (2004). "Gündelik Hayat, Modernlik ve Aleviler" Alevilik. Der. Hawa En- gin -İsmail Engin. Kitap Yayınevi. İstanbul.

YILDIZ, Harun. (2004). "Alevilerde Dedelik Kurumu" Alevilik. der. Hawa Engin - İsmail Engin. Kitap Yayınevi. İstanbul.

YILMAZ, Nail. (2005). Kentin Alevileri. Kitabevi Yayınları. İstanbul.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 347

Referanslar

Benzer Belgeler

Peygamber’in hicret sonrasında Medine’de kendi evinin inşası- na kadar evinde misafir olarak kaldığı ve mezarı bugün İstanbul’da kendi adı ile anılan Eyüp

Müze Müdürü Kolay, “Müzede sergilene­ cek koleksiyonu zenginleştirmek amacıyla yurtiçi ve yurtdışmdan çok çeşitli kaynaklar­ dan parçalar toplanmaya başlandı, hatta

Bilhassa talebeden Talât E- fendinin, resmimizde görülen, Gazi tablosu ve gene talebe tarafından vücud'e getirilen mektebin bir mo. deli çok

kelimelerine racidir ki, her ikisi de müfret müzekkerdir. Dolayısıyla zamirler de müfret müzekker olmuştur. Üçüncü ayette ise müennes zamiri, müfret müennes olan ﺪ َی

Ancak al- Favâidu'l- Bahiyya ve Favâtu'l- Vafayât gibi bazı tabakat kitaplarında al- Mutarrizî'nin doğum tarihi H-536 olarak belirtilmektedir 18.. Kaynaklar da belirtildiğine

Hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünmelerinin düşük düzeyde olduğu; farklı eğitim müfredatı sürdüren okulların öğrencilerinin eleştirel düşünme puan

ği; 1605-1667 yılları arasında Hacı Bektaş Dergah'ında postnişinlik yapan Aziz Yu- suf Çelebi oğlu Zülfikar Çelebinin defterine yazmış olduğu el yazması risale'yi

AKŞİN. Yayın yönetmeni: Sina Akşin. Çev: Orhan Koloğlu. Top- lumsal Tarih. Uludağ Üniversitesi ilçıhiyat Fakültesi Dergisi. Ulu- dağ Üniversitesi ilahiyat