2008-2009 yılı Türkiye’de hem nükleer hem de termik santraller açısından hayli bereketli geçti. Bilim insanlarının bütün uyarılarına, çevrecilerin eylemlerine rağmen ihaleler yapıldı, ilanlar verildi. Dünyanın sırtını döndüğü nükleer santrallere Türkiye daha sıkı sarıldı.
Dünya üzerinde nükleer enerji kullanan 32 ülke var. Her yıl toplam 12 bin ton nükleer atık üretiliyor. Bu atıkların depolanması büyük bir sorun, zira nükleer atıkları yok edecek bir teknoloji henüz bulunamadı. Nükleer atıkların yaydıkları radyasyonun ölümcül etkisi nedeniyle başta Avrupa ülkeleri kendi topraklarında depolamak istemiyor.
Nükleer atık içerisinde bulunan Plütonyum’un radyasyon yaymaması için binlerce yıl geçmesi gerekiyor. Ayrıca, nükleer santraller yoluyla enerji üretimi, kapitalistlerin iddia ettiğinin aksine, hiç de ekonomik değil. Üstelik 30 yıl içinde sökülmesi gerekiyor. Ortalama bir nükleer santral yaklaşık 3-5 milyar dolara mal oluyor. Böyle bir santral yılda yaklaşık 11 milyar kilovat saat enerji üretiyor. Diğer yandan ise yılda ortalama 60 metreküp radyoaktif atık açığa çıkarıyor. Atıkların ortadan kaldırılması, yaklaşık 38 milyon avroya mal oluyor.
Dünya nükleer santrallerden vazgeçiyor ancak Türkiye’de 2009 yılında nükleer santrallerin önünü açmak için son hazırlıklar tamamlandı. Nükleer santral ihalesi için Türkiye Elektrik Ticaret Taahhüt AŞ (TETAŞ) tarafından 21 Şubat’ ta ilanlar yayınlandı. İlandan sonra ihaleye girecek olan firmalar teklif verdi, mayıs-haziran döneminde verilen teklifler sonuçlandırıldı. 18 yerli firmanın ilgilendiği Mersin-Akkuyu santrali için teklif verenlerin arasında Koç, Sabancı, CİNER, Doğuş, Zorlu, Ak Enerji, Tekfen, çalık, Akkök gibi Türkiye’nin en büyük sermaye grupları yer aldı.
NÜKLEERE İLK ADIM 1967’DE ATILDI
Türkiye’de elektrik üretimi amacıyla kurulması tasarlanan nükleer santrallerle ilgili ilk adımlar 1967-1970 yıllarında atıldı. 1976 yılında Akkuyu, 1980 yılında ise Sinop-İnceburun santral yeri olarak belirlendi. Ancak 1986 yılında meydana gelen çernobil faciası nükleer santral kazalarının insan ve çevre sağlığı açısından etkilerini çarpıcı bir şekilde gösterdiği için, nükleer santral kurma heveslileri bu çalışmalarını bir süre ara vermek zorunda kaldılar.
ULUSLARARASI SERMAYEYE DAVET
Aradan 6 yıl geçmesini fırsat bilerek, ‘92 yılında Türkiye Elektrik Kurumu nükleer santral için uluslararası sermaye gruplarına davet mektubu yazdı. Akkuyu nükleer santral projesi 1993’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yatırım programına alındı. 1996 yılında Akkuyu için yapılan ihalede, uluslararası sermaye gruplarından teklif alındı. Bu ihaleler santrali kuracak şirketin yapısı ve denetimi ile ilgili prosedüre ilişkin sebeplerden dolayı ertelendi. 21 Şubat’ta ihaleye çıkan nükleer santral işine talip şirketlerden biri olan General Electric, daha önceki ihaleye de teklif vermişti.
Ancak General Electric yeni ihaleye Sabancı ile ortak girdi.
28.04.2009 evrensel