• Sonuç bulunamadı

firmalarımız var. Bir de üstüne her türlü giderlerimiz işlemeye devam ediyor. Sektörümüz ciddi anlamda bir dar boğazın içinde dedi.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "firmalarımız var. Bir de üstüne her türlü giderlerimiz işlemeye devam ediyor. Sektörümüz ciddi anlamda bir dar boğazın içinde dedi."

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fiyatı: 1 TL

İstanbul Av.pim P.K. 11

19 Ekim 2020 Yıl: 24 Sayı: 1063

gulegule.gazetesi@gmail.com gülegüle gazetesi @gazetegulegule @gazetegulegule

GÖRÜN ARTIK BİZİ!

G

ÜNDEMİMİZ aylardır değişmediği gibi bu hafta da değişmiyor.

Yine tüm Dünya’yı etkisine al- tına alan ve birçok sektörü olumsuz etkileyen salgından bahsetmek istiyorum. Türkiye’de 6 aydır devam eden salgın se- bebi ile bizler hala kontak çe- virmiş değiliz. Devletimiz diğer taşıma modlarına iyileştirme ge- tirirken biz taşımacılar neden hala göz ardı ediliyoruz? diye sormak istiyorum. Devlet des- teği olmadan taşımacının bu krizi atlatması çok zor. Evine ekmek götürmek zorunda olan çalışanlardan ve borçlarını öde- mek zorunda olan işveren ger-

çeğinden söz ediyoruz. Pande- miden beli bükülen sektör yaşa- tılmak isteniyorsa mutlaka özel tedbirler alınmalıdır. Diğer ülke- ler, turizmcisi için kısa, orta ve uzun vadede politikalar belirle- yip hibe ve ucuz kredi desteği veriyor. Bizlere neden hala iyi- leştirme getirilmiyor? Bizler ayakta kalabilmek için kendi çözümümüzü üretmeye çalışı- yoruz. Toparlan-

mamızın yani gelirlerimizin 2019 seviyesine gelebilmesi 2023 yılından önce görünmü- yor.

Mesaj

Sümer Yığcı

Ekonomik çarklar artık otobüsçünün lehine dönsün

Mustafa Yıldırım 10’da

Yük olan giderler kazanca dönüştürülebilir

İbrahim Arttırdı 2’de

Değişen KDV oranları

Sibel Yüce 11’de

‘Otobüsçü 2021’i göremez’ diyen TOBB Turizm Taşımacılığı Komisyonu Başkanı Mehmet Öksüz yetkililere seslendi:

Devlet desteği olmadan krizi atlatamayız

PANDEMİ sebebiyle zor dönemden geçen otobüsçü esnafı- nın sıkıntıları katlanarak artmaya devam ediyor. Zaten 3 ay gibi bir süre kontak dahi çevirmeyen otobüsçü, normalleşme süreci ile taşımacılık sektörüne getirilen yüzde 50 doluluk şartı ile ayakta kalma mücadelesi veriyor. İSPARK tarafından işle- tilen Alibeyköy Cep Terminalinde, esnaf yüksek kira bedelle- rini karşılayamadıkları için yazıhanelerini kapattı. Kiraları ödemekte zorlanan esnaf İSPARK yetkilileri ile görüşüp kira bedellerinde indirim talebinde bulundu. Talepleri olumsuz kar- şılanan işletmeciler, çareyi dükkanlarını kapatmakta buldu.

İş yok ama giderler artıyor

SALGININ ülkemize verdiği yara günden güne katlanarak devam edi- yor. Zaten zor dönemlerden geçen taşımacılık sektörü de bunların ba- şında geliyor. Virüs sebebi ile işlerin bıçak gibi kesildiğini dile getiren Ök- süz; “7 aydır doğru düzgün bir iş yapamadık. Böyle olunca hiçbir gelir elde edemedik. Eskiden yazın çalışır, elde edilen gelirle de kış se- zonunu idare ettirirdik. Yaz sezo- nunda iş yapmış olmayı bırakın, sek- törümüzde 7 aydır kontak çevirme- miş firmalarımız var. Bir de üstüne her türlü giderlerimiz işlemeye devam ediyor. Sektörümüz ciddi anlamda bir dar boğazın içinde” dedi.

Taşımacıya hala bir çözüm yok

‘2021 yılına çıkabilecek taşımacı sa- yısı çok az’ diyerek sözlerine devam eden Öksüz: “Bir takım giderleri- mizde öteleme yapılmıştı. Şimdi on- ları ödeme zamanı da geldi. Hiç iş yapmamış bir taşımacının bunları ödeyebilmesi mümkün değil. Öde- nemeyince de üstlerine faiz binecek.

İşler daha da içinden çıkılmaz hal alacak. Ertelemelerin ekim ayına değil 2021 yılına ötelenmesi gerek- tiğini defalarca dile getirdik. Çalış- mayan arabanın sigortasının dur- durulmasını, gerekirse bir süreliğine trafikten düşürülmesini talep etmiştik.

Ama bu zamana kadar biz taşıma- cılara hiç bir çözüm bulunamadı”

STK’lar bir araya gelmeli

YILLARDIR taşımacıların üstüne türlü türlü yükler bindirildiğini ifade eden Öksüz; “Geçmiş dönemlerde ISO 2001 belgesi, engelli yasası, telif hakkı gibi yasalar çıkardılar.

Şimdi de sanki çok iş yapıyormuşuz gibi Güvenli Turizm Sertifikası al- mamız isteniyor. İş mi yapıyoruz, yolcumuz mu var ki belge alalım!

İnsanlar artık borçlarını ödeyebilmek ve daha da içeriye girmemek için arabalarını satmak istiyor. Sivil toplum kuruluşlarımız biran önce sorunların çözümü için biraraya gelmeli. Neler yapılabileceği hakkında fikir alış verişi yapmalıdır. Yoksa otobüsçü bu kışı atlatamayacak’ ifadelerini kullandı.

Pandemiden dolayı aylardır iş yapamadıklarını belirten Mehmet Öksüz; “Turizmde hizmet veren araçların yüzde 80’inden fazlası otoparkta yatıyor. Ama trafik sigortası, motorlu taşıtlar vergisi gibi giderler durmuyor. Bunlar yetmezmiş gibi, bir de Güvenli Turizm Sertifikası çıkardılar. Bu durumlara bir an önce el atılmalı. Yoksa taşımacı kışı çıkartamayacak” dedi

Alibeyköy esnafı kiralarda indirim istiyor Alibeyköy esnafı kiralarda indirim istiyor Alibeyköy esnafı kiralarda indirim istiyor Alibeyköy esnafı kiralarda indirim istiyor Alibeyköy esnafı kiralarda indirim istiyor Alibeyköy esnafı kiralarda indirim istiyor

İSTANBUL OTOGARI

ANKARA OTOGARI

Ç OK değil, bundan 10 ay öncesinde tüm otogarlar- da bir hareket ve yoğunluk olurdu. Tabi bu yoğunluk ve doluluk, pandemi adı verilen virüs ortaya çıkana kadardı...

Mart ayında ülkemizde ken- disini belli etmesi ile birlikte tüm sektörlerde olduğu gibi taşımacılık sektöründe de işler allak bullak oldu. Diğer taşıma

modlarına devlet tarafından destekler sağlanıyor. Ancak ekim ayına girilmiş olmasına rağmen taşımacılık sektörü kendini doğrultabilmiş değil.

Tüm şehirlerdeki otogarlar boş, yolcu yok. Yolcu olsa da geti- rilen yüzde 50 doluluk şartı ile artık teker dönmez duruma geldi. Otobüsçü esnafı artık kan ağlıyor. Kimse önümüz-

deki seneyi göremiyor. Durum bu şekilde devam ederse if- lasların ardı arkası kesilmeye- cek ve onca insanı istihdam eden koskoca sektör büyük bir sınavdan geçecek. Sektör, devletin artık sorunlara bir çö- züm bulmasını ve taşımacılık sektörüne kulak vermesini is- tiyor. Karayolu yolcu taşıma- cıları acil çözüm bekliyor.

SÖYLEŞİ SAYFA 8’DE

Kocager:

İsmail Ayaz pandemi sürecinde yeniden doğdu

Öz Uludağ filosunu 15 Sprinter ile güçlendirdi

SAYFA 4’TE

SAYFA 3’TE

Görme engelliler trafik hukukunda ve uygulamada en savunmasız kişilerdir

KARAYOLU YOLCU TAŞIMACISININ HALİ

NE OLACAK?

Uzun yıllardır profesyonel yönetici olarak sek- törde hizmet veren Mustafa Özdalgıç, 2010 yı- lından bu yana Pamukkale Turizm’de yürüttüğü Genel Müdürlük görevinden kendi isteği ile ayrıldı. Özdalgıç, gönderdiği mesaj ile görevinden ayrıldığını duyurdu. Mustafa Özdalgıç mesajında şirketin yönetim kurulu üyelerine ve şirket çalı- şanlarına teşekkür ederek başarılar diledi.

Mustafa Özdalgıç, Pamukkale

Turizm’den ayrıldı

Mustafa Özdalgıç, Pamukkale

Turizm’den ayrıldı

Mustafa Özdalgıç, Pamukkale

Turizm’den ayrıldı

Mustafa Özdalgıç, Pamukkale

Turizm’den ayrıldı

Mustafa Özdalgıç, Pamukkale

Turizm’den ayrıldı

Mustafa Özdalgıç, Pamukkale

Turizm’den ayrıldı

Kemal Erdoğan Varan Turizm ile

yollarını ayırdı Kemal Erdoğan Varan Turizm ile

yollarını ayırdı Kemal Erdoğan Varan Turizm ile

yollarını ayırdı Kemal Erdoğan Varan Turizm ile

yollarını ayırdı Kemal Erdoğan Varan Turizm ile

yollarını ayırdı Kemal Erdoğan Varan Turizm ile

yollarını ayırdı

9 Temmuz’da Türkiye yol- larına yeniden dönen Varan Turizm’in CEO’su ve Yöne- tim Kurulu Üyesi olan deney- imli yönetici Kemal Erdoğan, şirket ortaklığından ayrıldı.

obilet.com 3 yılda 3,5 kat büyüdü

İHSAN MEMİŞ’İN YAZISI S.4’TE

YOLCU YOK, HAREKET YOK!

İZMİR OTOGARI

(2)

SAYFA 1 S IYAH MAVI KIRMIZI SARI

Sayfa 2 Yük olan

giderler kazanca

dönüştürülebilir

S

EKTÖR, son dönemlerde haklı olarak gider kamburlarını sorguluyor ve bun- lardan arınmaya çalışıyor. Dönem çok kötü, hakikaten de tedbirler almak doğru bir yaklaşım. Doğrudur ücretsiz servisler bu sektörün yüküdür; sınırsız ikramlar da öyle... Bu yük olmasa, otobüsçünün cebine ciddi miktarda ek bir gelir girecek. Ama bir doğru daha var tabii; otobüsçülük sek- törü, bir hizmet sektörüdür. Hem kendi arasında, hem de diğer taşıma modlarıyla kıran kırana bir rekabet söz konusu.

Birinin; örneğin havayolunun arkasında devlet desteği var, diğeri kendi yağıyla kav- ruluyor. Hal böyle olunca, kışın otobüslerden daha ucuza yolcu taşıyor. Otobüsle 12 saatte gittiğin yere de 1 saatte gidiyor. Yol- cunun önüne bu iki seçeneği koyduğu- nuzda, şansınız çok çok az oluyor. Aynı durum, yüksek hızlı trenler için de geçerli.

Bakıldığında hızlı tren hatlarında oto- büsçüler bu yüzden çok büyük mevzi kay- betti. Şimdi böyle bir durumla karşı karşı- yaysanız, sizin de rekabet silahlarınızın ol- ması gerekiyor. Bana göre bu yüzdendir ki, özellikle büyük firmalar zaman zaman zarar etmelerine rağmen ücretsiz servis uygulamasından vazgeçmedi, ikramı kal- dırmadı. Haklı olarak ‘İyi de bu iki durum birbirleriyle çelişmiyor mu’ diye soruyor- sunuz. Çelişkili gibi görünse de öyle değil;

burada önemli olan nokta bu hizmetleri kaldırmadan para kazanmayı öğrenmek...

Nasıl; tabii ki gelirleri artırarak. Kalitesi yüksek bir hizmet veriyorsanız, bunun bedeli de yüksek olmalı.

Bir firma servissiz ve küçük ikramlarla yolcuyu 50 liraya taşıyorsa; servis hizmeti veren, çeşitli ikramlarda bulunan firmanın yolcuyu 55 liraya taşıması gerekiyor. İşte bu 5 lira, ücretsiz servisin ve ikramın bedeli.

Siz hizmette kusur işlemezken, bundan da zarar etmemiş oluyorsunuz.

Dolayısıyla yolcuya sunulan bazı hiz- metlerden tasarruf etmek yerine, hizmetlerin fiyatını yükselterek, bu rekabette bir adım öne geçebiliyorsunuz.

İbrahim ARTTIRDI

1-Hayat bir tecrübe 2-Her tecrübe zarar

3-Her zarar sermaye

4-Yine de hayat mücadeledir Ali Osman ULUSOY

T

ÜM dünyayı etkisi altına alan Co- vid-19 pandemisi sebebiyle Daimler Buses kapsamında üretilen Merce- des-Benz ve Setra, yeni güvenlik önlem- lerini tanıttı. Standart olarak otobüslere takılan yeni iklimlendirme sistemi, araç içerisinde hızlı hava değişimi sağlayarak enfeksiyon riskine karşı koruma sunuyor.

Yeni özellikler arasında antiviral etkili yüksek performanslı klima filtreleri ve ayrıca otobüsler için sürücü koruma ka- pıları ve sensörlü dezenfektan dispenserleri de yer alıyor. Daimler Buses, modele bağlı olarak araç içerisinde maksimum taze hava akışını yüzde 33 ila 40 oranında artıran bir opsiyonel özelliği de sunmaya başladı. Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs AR-GE Merkezi’nin Mannheim ve Neu-Ulm’daki ekiplerle birlikte geliş- tirdiği yeni donanımlardan bazıları mevcut araçlara sonradan uygulanabildiği gibi, ekim 2020 itibarıyla verilen yeni siparişlere de üretim aşamasında eklenebiliyor.

Sosyal mesafe ve maske kurallarına uyulması şartıyla sürücüler ve yolcuların, ikinci dalga virüse rağmen, herhangi bir endişe duymadan ve güvenli bir şekilde seyahat edebileceklerini belirten Daimler Buses Ürün Geliştirme ve Satın Alma

Başkanı Gustav Tuschen; “En son filtre teknolojileri ve ortalamanın üzerinde taze hava değişim oranı ile yolcu otobüslerimiz, her zaman için güvenliği ve konforu en üst seviyede bir araya getiriyor. Bu arada antiviral işlev katmanlarının kullanımı, hijyen tedbirlerini bir kez daha önemli ölçüde artırmamıza imkan sağladı. Artık yolcularımız ve personelimiz daha da güvenli” dedi.

Tam otomatik iklimlendirme sistemi, araç içerisindeki havayı sürekli olarak değiştiriyor. Ayak boşluğundaki havalan- dırma, türbülansı engelleyen hafif, dikey bir hava akışı oluşturuyor. 8 ile 26 derece arasındaki yaygın dış sıcaklıklarda, klima kontrol sistemi maksimum seviyede, yüzde 80 ile yüzde 100 arasında temiz hava kullanıyor. Her iki dakikada bir aracın içindeki hava sürekli ve tamamen değişi- yor. Hem düşük hem de yüksek sıcak- lıklarda, klima kontrol sistemleri karışık hava modunda çalışıyor. Burada, içerideki taze havanın yenilenmesi dört dakikada bir gerçekleşiyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse; ofislerde en az saatte bir ger- çekleşen havanın yenilenmesi, diğer yaşam ortamlarında en az iki saatte bir tamam- lanabiliyor. Daimler Buses, gelen talep

üzerine popüler Mercedes-Benz Yeni Tra- vego, Yeni Tourismo, Setra ComfortClass 500, TopClass 500 ve S 531 DT iki katlı otobüs serilerinde, iklimlendirme sistem- lerinin maksimum taze hava içeriğini, dı- şarıdaki sıcaklık aralığının yukarı ve aşağı yönde maksimum taze hava kaynağının ayarlanabilmesi için yüzde 33 ile 40 ora- nında artırılabilme seçeneğini sunuyor.

Yolcu otobüsü şirketleri için iklimlendirme sisteminden sağlanan bu ek taze hava, sürücüler ve yolcular açısından enfeksiyon riskini büyük oranda azaltıyor.

Antiviral işleve sahip filtre sistemleri zaten havadaki partikülleri etkin bir şekilde temizlemek için Setra otobüslerinin klima kontrol sistemlerinde kullanılıyor. Yeni aktif filtreler, bu etkiyi daha da artırıyor:

Çok katmanlı, progresif tasarıma sahip yüksek performanslı partikül filtreleri, bir antiviral işlev katmanına sahip. Bu, en ince aeresollerin filtrelenmesini sağlıyor.

Fiziksel testler ve mikrobiyolojik analizler de bu etkiyi doğruluyor. Aktif filtreler, ta- vana monte klima kontrol sistemleri, hava devridaim filtreleri ve ayrıca iklim kontrol kutusu için kullanılabiliyor.

Birçok kişi bir araya geldiğinde, pato- jenler hızlıca yayılabilir. Bu nedenle, dü-

zenli olarak el hijyeni sağlanabilmesi için temassız dezenfektan dispenseri önemli bir donanım olarak dikkat çekiyor. Bu donanım, kullanıcının ellerinin cihazla temas etmesini önlüyor ve hatta dispenser üzerinden mikropların geçişi de engelle- niyor. Şehir içi otobüslerde kapı girişle- rindeki tutunma borularına entegre edilen dispanserlerin AR-GE çalışmaları da İs- tanbul Hoşdere’deki ekipler tarafından gerçekleştirildi.

Tüm dünyayı sancılı bir döneme sokan Covid-19, Daimler Buses kapsamında üretilen Mercedes-Benz ve Setra oto- büslerde yeni güvenlik önlemlerinin alınmasına neden oldu. Yeni donanım, artık daha güvenli bir yolculuk imkanı sağlıyor

Mercedes-Benz ve Setra otobüslerde pandemiye karşı zırhlı koruma

Mercedes-Benz ve Setra otobüslerde pandemiye karşı zırhlı koruma

Mercedes-Benz ve Setra otobüslerde pandemiye karşı zırhlı koruma

Mercedes-Benz ve Setra otobüslerde pandemiye karşı zırhlı koruma

Mercedes-Benz ve Setra otobüslerde pandemiye karşı zırhlı koruma

Mercedes-Benz ve Setra otobüslerde

pandemiye karşı zırhlı koruma

(3)

Bizler çizgisi doğru, “iyi gazete” yapmak ve yayınlamak

zorundayız... Eğer başarabiliyorsak kâr ederek, eğer mecbursak zarara katlanarak ancak, daima iyi gazete yapmalıyız... Ali Galip VURAL

Sayfa 3

T

ÜRKİYE Odalar ve Borsa- lar Birliği (TOBB) öncülü- ğü, Türkiye Ekonomi Poli- tikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ve TOBB ETÜ işbirliğinde ger- çekleştirilen "Türkiye 100" prog- ramının, 2016-2018 dönemindeki satış geliri artış hızı baz alınarak yapılan sıralamasında yüzde 340 büyüme oranıyla obilet.com, ikinci yıl üst üste “Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen İlk 100 Şirketi”

arasında yer aldı. Obilet, geçtiği- miz yıl da yüzde 170’lik büyüme oranıyla listeye girmeyi başarmış- tı.

İkinci yılda da listede yer aldı Obilet.com, 2020 yılında açık- lanan listede yüzde 340’lık büyü- me oranıyla bir kez daha üst sı- ralarda yer aldı. Firma CEO’su Yiğit Gürocak; “Ülkemizin en hızlı büyüyen şirketleri arasında ikinci kez yer almak, tüm ekip olarak özverili çalışmalarımızı gözle görülür bir hale getirmesi açısından bizler için büyük bir motivasyon kaynağı. Her yıl, ar- tan destinasyonlarımız, ziyaretçi sayımız ve faaliyet alanımızla pa- ralel olarak hızla büyümeye de- vam ediyoruz. ‘Türkiye 100’

programında esas alınan 2016- 2018 dönemi yıllık büyüme hızı- mız yüzde 340 olarak gerçekleşti.

2019’da bu tempomuzu devam ettirdik. 2020’de ise, COVID-19 salgınının en çok etkilediği sek- törlerden biri olan turizm, seya- hat ve ulaşım sektöründe faaliyet

göstermemize rağmen, küçülme- den yolumuza devam ediyoruz.

Nitekim 2020 yılının ilk 8 ayında 65 milyon ziyaretçi sınırına yak- laştık. Kadın ve genç çalışan

ağırlıklı ekibimizle, obilet.com olarak, yakaladığımız bu büyü- me ivmesini önümüzdeki süreçte de sürdürmeye kararlıyız” diye konuştu.

obilet.com, 3 yılda

3.5 KAT BÜYÜDÜ TOBB ve TEPAV, Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketini belirledi. 3 yılda 3.5 kat büyüyen obilet.com, “Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Şirketleri” listesinde yer aldı.

Obilet, geçtiğimiz yıl da yüzde 170’lik büyüme oranıyla listeye girmeyi başarmıştı...

T

ÜRKİYE’nin lider elektronik para kuruluşu Papara ile Türkiye’nin en büyük uçak ve otobüs bileti platformu obilet.com, pandemi döneminde kullanıcılarına özel bir kampanya için bir araya geldi.

Kullanıcılar, obilet.com’dan Papara Card’larla yapılan uçak ve otobüs bileti harcamalarında anında yüzde 5 nakit geri ödemesi kazanabilecek. Papara Card sahiplerinin 2020 sonuna kadar yararlanabileceği kampanya kapsamında obilet.com üzerinden Papara Card kullanarak yapılacak her alışverişte, harcama tutarının yüzde 5’i nakit para olarak anında Papara hesaplarına geri dönecek.

Kampanya kapsamında her ay toplam 30 TL’ye kadar nakit para geri alınabilecek. Üstelik kampanyaya katılımda herhangi bir kısıtlama yok, tek yapılması gereken Papara Card alarak obilet.com’u ziyaret etmek.

obilet.com

ve Papara’dan

YÜZDE 5

nakit iadesi

(4)

SAYFA 1 MAVI KIRMIZI SARI

4

T

ÜRKİYE’de Mayıs 2020 verilerine göre 1.039.000 görme engelli vatandaşla- rımız olup, resmi istatistiklere geçmeyenlerde yaklaşık bu ra- kamların % 50 sini teşkil et- mektedir. Bu da toplam nüfusu- muzun % 2.5 teşkil etmektedir.

(1) Yılda her yaştan görme en- gelli vatandaşlar bilhassa şehir içinde karşıdan karşıya geçer- ken araç sürücüleri tarafından çarpılmakta ve çoğunlukla 10 larca ölümlü trafik kazaları ya- şanmaktadır. Bunların devam eden davalarında Karayolu Tra- fik Kanununda herhangi bir caydırıcı hüküm olmadığından mahkemelerde bu davaları nor- mal davalar olarak kabul et- mektedir.

Halbuki görme engelliler Trafikte ve yaya olarak EN SA- VUNMASIZ kişilerdir. Engelliler canlarını kayıp ettiklerinden en büyük insan hakları ihlalleri ya- pılmaktadır. Bu bağlamda ;

1-MEB Özel Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından MTSK Yönetmeliğinde ve eğitim prog- ramlarında görme engellilerin yaya kaldırımda ve bilhassa kar- şıdan karşıya geçerken kullana- cağı bastonun rengi ve hareke- tinin tüm sürücü adaylarına öğ- retilmesi için , eğitim müfredatı- na konulması ve adaylara kurs- larda gösterilmesi ile MTSK sı- navlarında da soru olarak sorul- ması,

2-Emniyet Genel Müdürlü- ğünce 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunun 74.maddesinde Yaya,ya ilk geçiş hakkı verilme- sinde normal insanların yanın da görme engellilerinde çok özel vurgulanması gerekmekte- dir. Buna dair çıkacak yönetme- likte ise görme engellilere tanı- nan ayrıca istisna olmalıdır.

Bunlarında normal bir insan

gibi kabul edilmesi yanlıştır. Bil- hassa karşıdan karşıya geçerken görme engellilerin can güvenli- ğini koruyan maddelerin konul- ması ve buna uymayan sürücü- lere verilecek İDARİ PARA CE- ZASININ ve sorumluluğun nor- mal insanlara verilen cezalar- dan en az dört kat fazla olarak belirtilmesi şarttır. Bugünkü hali ile sürücülerin böyle bir eğitimi olmadığından trafikte çoğunluk- la can kaybı ve ağır yaralamalar meydana gelmektedir. Görme engellilere öncelik vermeyenle- re uygulanacak ceza bugün için 288 TL dir. Bununda pratikte uygulanması çok zordur.

3-Türkiye İnsan Hakları Ku- rulunca görme engelli milyon- larca insanın can güvenliğinin korunması için trafikte unutu- lan bu vatandaşların haklarının bir an önce korunması için Anayasal bir hak olup, progra- mına alması,

4-Tüm belediyelerin kent içi trafiğinde görme engelliler ile il- gili uygulama, yönlendirme ve destek anlamında trafik tanzim işaretleri koymalarını ,

5-TESK ,TŞOF ve TOFED gibi ticari anlamda şoför kitlerine sa- hip Meslek Kuruluşlarının Taksi, minibüs, kamyonet, kamyon ve otobüs şoförlerine görme engel- li vatandaşların karşıdan karşıya geçerken verecekleri işaretleri tanımaları ve durmalarını öğret- melerini,

6-Bu alanda daha fazla vakit kayıp edilmeden bir ÇALIŞTAY düzenlenerek tarafların bir masa etrafında buluşmalarını ve eksik olan bu mevzuatında di- ğer ülkelerden de örnekler ince- lenerek yerine oturtulmasını uzman bir kuruluş olan Karayo- lu Trafik ve Yol Güvenliği Der- neği olarak teklif etmekteyiz.

Saygılarımla

İhsan MEMİŞ

Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkanı TOBB Yolcu Taşıma Sektörü Meclis Üyesi UDY1 sahibi

19 Ekim 2020

Görme engelliler trafik hukukunda ve uygulamada en savunmasız kişilerdir

9 adet Travego ve 1 adet Tourismo Best Van Tur’la yollarda

M ERCEDES-Benz, 9 adet Travego ve bir adet Tourismo ile bu kez Best Van Tur’un filosunu güçlendirdi. “Türkiye’nin en genç filosuna ve en mutlu yolcularına sahip olmak” misyonu ile yola

çıkan Best Van Tur, 2020 yılında gerçekleştirdiği otobüs yatırımlarının teslimatını geçtiğimiz hafta tamamladı. 1989 yılından bu yana ulusal ve uluslararası karayolu yolcu taşımacılığı yapan Best Van Tur, filosunu 9 adet Mercedes-Benz Travego ve bir adet

Mercedes-Benz Tourismo ile güçlendirdi. 2020 yılı yatırımlarını geçtiğimiz hafta tamamlayan Best Van Tur, yeni satın alımlarıyla filosunda bulunan otobüs sayısını 85’e çıkardı.

Mercedes- Benz Otobüs

Fabrikası’nda gerçekleşen teslimata, Best Van Tur CEO’su İrem Bayram ve Mercedes-Benz Mengerler Otobüs Satış Müdürleri Günay Eren ve Hüseyin Tilki katıldı.

Öz Uludağ Turizm, müşteri beklentilerini analiz ederek, Mercedes-Benz'den 15 adet araç alarak filosunu gençleştirdi. Firma yetkilileri, bundan sonraki araç

alımlarında da Mercedes ile işbirliklerini sürdüreceklerini dile getirdi.

M

ERCEDES-Benz Otomotiv Hafif Ti- cari Araçlar, 15 adet Mercedes-Benz Sprinter’ı Gülsoy Otomotiv’in Florya’daki lokasyonunda düzenlenen tören ile Öz Uludağ Turizm’e teslim etti. 14 adet Mercedes-Benz Sprinter Okul 16+1 ve bir adet Mercedes-Benz Sprinter Okul 18+1 ile fi- losunu yenileyen Öz Uludağ Turizm, Merce- des-Benz Finansal Hizmetler’in sağladığı avantajlı kredi imkânlarından da faydalandı.

Mercedes-Benz Gülsoy Otomotiv’in Florya lo- kasyonunda gerçekleştirilen törende araçlar, Mercedes Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Ürün Grubu İcra Kurulu Üyesi Tufan Akde- niz, Satış Müdürü Serdar Yaprak, Hafif Ticari Araçlar Certified Satış Müdürü Faruk Özer, Gülsoy Otomotiv Genel Müdürü İsmet Emre Gülsoy ve Gülsoy Otomotiv Hafif Ticari Araç- lar Müdürü Ebru Taşkın Kocagil tarafından Öz Uludağ Turizm’in ortakları Baki Uludağ ve Metin Uludağ’a teslim edildi.

'Sprinter segmentinde lider araç'

2019 ve 2020 yı- lında segmentinin en fazla tercih edilen ara- cının Sprinter oldu- ğunu belirten Mercedes Benz Oto- motiv Tic. ve Hiz. A.Ş.

Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz; “Tüm müşte- rilerimize, kişiye özel olarak sunduğumuz fi- nansman koşulları ve üstün satış sonrası hiz- metlerimizle sürdürüle- bilir bir iş ortağı oluyoruz. Öz Uludağ Turizm gibi, İstan-

bul’da, alanında kendini ispatlamış ve yükse- lişini sürdüren şirketlere desteğimiz her zaman olacaktır” dedi.

'Müşteri beklentilerini iyi analiz ettik'

Kısa ve uzun vadede gerçekleştirilebilir doğru hedefleri koyduklarını ifade eden Öz Uludağ Turizm Şirket Ortağı Metin Uludağ;

“20’nci kuruluş yılımızı yaşadığımız bu yılda, böylesine önemli bir yatırımı gerçekleştirebili- yor olmak bizim için çok değerli. Tüm dün- yanın, ülke ekonomilerinin ve sektörümüzün pandemi sürecinde geçirdiği bu zorlu dö- nemde, şirketimizin operasyonel kuvvetini ve iş yapışındaki kaliteye verdiğimiz önemi üst seviyede göstermiş olduk. Olağandışı süreç- lere hazırlıklı olduk, bu süreçten de kuvvetli çıkacağımıza inandık ve fırsatları değerlendir- dik. Müşterilerimizin beklentilerini doğru ana- liz ettik ve üst yönetimimizden sahadaki şoför arkadaşlarımıza kadar gelen talepleri en iyi koşullarda cevaplandırdık. Yapmış oldu- ğumuz bu satınalma ile mevcut filomuzun gençleştirilmesi ve ilave kapasitemizin arttırıl- masına önemli katkı sağlayacağını düşünüyo- ruz” diye konuştu. Yine firmanın şirket ortaklarından olan Baki Uludağ da “ 2020 model Mercedes-Benz Sprinter okul servisle- rimiz ile filomuzu gençleştirdik. İnanıyoruz ki iş birliğimiz önümüzdeki dönemlerde de devam edecekti.” ifadelerini kullandı.

Öz Uludağ Turizm filosunu 15 Sprinter ile güçlendirdi

ALLISON’dan

sürdürülebilir verimli tahrik çözümleri

ALLISON’dan

sürdürülebilir verimli tahrik çözümleri

ALLISON’dan

sürdürülebilir verimli tahrik çözümleri

ALLISON’dan

sürdürülebilir verimli tahrik çözümleri

ALLISON’dan

sürdürülebilir verimli tahrik çözümleri

ALLISON’dan

sürdürülebilir verimli

tahrik çözümleri

(5)

19 Ekim 2020

5

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi, COVID-19 pandemisinin turizm sektörüne etkileri üzerine yapılan araştırmada İstanbul’da 246 turizm sektörü temsilcisi ile görüştü. Verilerin elektronik posta yöntemiyle anket üzerinden toplanan COVID-19 Pan- demisinin İstanbul Turizm Sektörüne Etkileri Araştırması, Dünya Turizm Gününde yayınlandı. İşte araştırmalardan elde edilen sonuçlar:

İ

STANBUL’daki turizm sektörünün yüzde 42’si faali- yetlerini 10 yıl ve üzeri bir süreden beri devam etti- rirken; yüzde 85,5’i COVİD-19 krizi sebebiyle yüzde 75 ve üzerinde ciro kaybı yaşadığını ifade etti. Yüzde 72’si finansal yardım almadan operasyonlarına 3 aydan daha uzun süre devam edemeyeceğini; yüzde 16,9’u COVID-19 sürecinde çalışanlara ücretsiz izin verildiğini belirtti. Normalleşme sürecinde, temsilcilerin yüzde 47,8’i fiyatları düşürmenin büyük ölçüde başarılı bir pa- zarlama stratejisi olmadığını düşünürken, en önemli stratejinin temizlik ve hijyen standartlarını arttırmak ol- duğu vurgulandı. Yerli turistin pazar payının artacağını, Amerikalı turistin ise pazar payının azalacağını belirten temsilciler, doğa ve sağlık turizminin payının artacağı öngörüsünde bulundular. Turizm sektörünün düzelme- si için en fazla değinilen iki konu ise temizlik önlemleri ve maddi destek oldu.

İşletmelerin yüzde 42’si 10 yıldan eski

Haziran- Ağustos 2020 tarihleri arasında görüşülen 246 turizm sektörü temsilcisinin yüzde 7,4’ü faaliyetini bir yıldan daha kısa bir süredir, yüzde 33,3’ü 2-5 yıl arasın- da, yüzde 17,3’ü 6-10 yıl arasında ve yüzde 42’si 10 yıl ve üzeri bir süreden beri devam ettirdiğini belirtti. Bu işletmelerden yüzde 52,3’ü 1-5 kişi, yüzde 28’i 6-15 kişi, yüzde 15,2’si 16-50 kişi ve yüzde 4,5’i 50 ve üze- rinde kişi istihdam ediyor.

Sektörün yüzde 85,5’inin ciro kaybı yüzde 75’in üzerinde

COVİD-19 krizi sebebiyle, temsilcilerin yüzde 1,6’sı yüzde 25 ve altında, yüzde 1,6’sı yüzde 25-50 arasında, yüzde 11,3’ü yüzde 50-75 arasında ve yüzde 85,5’i yüz- de 75 ve üzerinde ciro kaybı yaşadığını ifade etti.

Yüzde 72,2’si finansal yardımsız üç ay dayanabilecek

Turizm anketine katılan temsilcilere, “Mevcut durumu göz önüne alarak finansal yardım olmadan operasyon- larınıza kaç ay devam edebilirsiniz?” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 72,2'si 0-3 ay, yüzde 17,5'i 4-6 ay arası, sadece yüzde 2,1'i bir seneden fazla devam etme- nin mümkün olduğunu belirtti.

Yüzde 70,8 kısmi çalışma ödeneğine başvurdu Covid-19 sürecinde, sektör temsilcilerinin yüzde 70,8’i kısmi çalışma ödeneğine başvurduklarını; yüzde 52,7’si ise çalışanlarına ücretsiz izin verdiğini açıkladı.

2019 yılı hacmine 1 yıldan daha uzun bir sürede ulaşılabilir

Sektörün 2019 yılı hacmine, katılımcıların yüzde 6,1’i 6 aydan daha kısa, yüzde 21,4’ü 7-12 ay, yüzde 44’ü 1-2 yıl ve yüzde 28,4’ü 2 yıl ve üzeri bir sürede ulaşabilece- ğini ifade etti.

Son çeyrekte talep yüzde 80 üzerinde düşebilir Temsilcilere 2019 yılındaki gerçekleşmelere göre, 2020 yılının son çeyreğinde talepte nasıl bir düşüş gerçekle- şeceğini düşündükleri soruldu. Yüzde 52,7’si yüzde 80 ve üzerinde bir düşüş yaşanabileceğini belirtirken sade- ce yüzde 4,5’i yüzde 20’nin altında bir düşüş gerçekle- şeceğini belirtti. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise bir ön- ceki yılın aynı dönemine göre, temsilcilerin yüzde 39,9’u yüzde 80’in üzerinde, yüzde 17,7’si yüzde 20’nin altında bir düşüş gerçekleşebileceğini söyledi.

Temizlik ve hijyen standardı pazarlamada önemli

Normalleşme sürecinde temsilcilerin yüzde 76,5’i te- mizlik ve hijyen standartlarını arttırmanın daha başarılı bir pazarlama stratejisi olabileceğini kaydetti. Başarılı olacağını düşündükleri diğer pazarlama stratejileri ise yüzde 64,2 borçlarının yapılandırılması, yüzde 60,9 ya-

tırımların ertelenmesi oldu. Başarılı olmayacağı düşü- nülen stratejilerin başında ise yüzde 67,5 ile işletmeyi tamamen kapatma, ikinci sırada yüzde 47,8 ile fiyatları düşürme stratejisi geldi.

Hem yerli hem yabancı turistin pazar payı azalacak

“COVID-19 sonrası pazar payı açısından karşılaştırıldı- ğında, coğrafi pazarlarda nasıl bir değişim bekliyorsu- nuz?” sorusuna katılımcıların büyük çoğunluğu tüm pa- zarların azalacağını, yüzde 22,2’si yerli pazarın artacağı- nı belirtti. Katılımcıların yüzde 16,9’u Ortadoğu ve Kör- fez payının artacağını; 79 ise Güney Amerika payının azalacağı tahmininde bulundu.

Pandemi sonrasında, doğa ve sağlık turizmi artacak

“COVID-19 sonrası pazar payı açısından karşılaştırıldı- ğında, pazarlarda nasıl bir değişim bekliyorsunuz?” so- rusuna, katılımcıların yüzde 40’ından fazlası doğa ve sağlık turizminin payının artacağını; büyük çoğunluğu ise MICE (kongre ve etkinlik turizmi), gastronomi, eğ- lence, alışveriş, kruvaziyer, deniz ve spor turizminin payının azalacağını öngördü.

Kamu desteklerinin en önemlisi mali yardım ve ertemeler oldu

COVID-19 sürecinde en önemli kamu desteği olarak, temsilcilerin yüzde 63,4’ü mali yardım ve ertelemeleri, yüzde 61,3’ü kısa çalışma ödeneği gibi işgücünü koru- maya yönelik destekleri gösterdi.

Pandemi sonrasında, bilgi iletişim teknolojileri kullanımı artacak

Temsilcilerin yüzde 75’inden fazlası, kişi başı konakla- ma maliyetlerinin artacağını, konaklama kapasitelerinin düşeceğini ve sektörde bilgi iletişim teknolojilerinin ar- tacağını öngördü. Bunun yanında, COVID-19 ile bera- ber fiyat bazlı ve kalite bazlı rekabetin artacağı, marka imajının rekabette ön plana çıkacağı kaydedildi. Tu- rizmde aracılığın geleceği ve taşeron kullanımı açısın- dan ise temsilciler kararsız oldukla-

rını belirtti.

Toparlanmada anahtar, temizlik önlemleri ve mali destek

Katılımcılar yöneltilen “Sizce CO- VID-19 sürecini daha etkin yönete- bilmek için kısa-orta-uzun vadede destinasyon ve işletme bazında ne- ler yapılmalı?” sorusunda yeni bir planlama ve strateji geliştirilmesi ge- rektiği belirtildi. Yapılan analiz so- nucunda en fazla değinilen iki konu: temizlik önlemleri ve maddi destek oldu.

Yeni normale yönelik standart geliştirilmeli

Katılımcılar, uzun vadeli planlardan ziyade, kısa vadeli olarak işletmele- rin hayatta kalabilmesi için önlemle- rin acilen geliştirilmesi gerektiği ifa- de etti. Yüzde 11, önlemlerin varlı- ğıyla sektörün ayakta kalabileceğini;

buna karşılık yapılacakların kısa va- dede hijyen önlemlerinin alınması, hedef kitleye yönelik etkili ve hızlı bilgi akışı sağlanması ve güven orta- mı oluşturulmasının gerekliliğine değindi. Alınan önlemler ışığında iş- letmelere verilecek “turizm sertifi-

kasyonu”yla yeni normale yönelik bir standart geliştiril- mesi gerektiği önerildi.

Vergi muafiyeti getirilsin

Yüzde 12, maddi destekler yoluyla işletmelerin devam- lılığının sağlanabileceğini düşündü. Desteği, maddi an- lamda para yardımı, personellerinin ücretinin karşılan- ması, kredi ve hibe desteğinin gerekliliği olarak değer- lendirdiler. Genel görüş piyasaların uzun süre durgun- luk içerisinde olacağı ve yapılan borç ertelemelerinin de ilerleyen zamanda işletmeleri zor duruma sokacağı yönünde oldu. Orta vadede ekonomik anlamda işlet- melerin talebi, öncelikli olarak vergi muafiyeti ve borç- ların yapılandırılması yönünde oldu.

Sektör içinde fırsat eşitliği sağlansın

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB)’dan ekonomik destek bek- leyen temsilciler, hizmet odaklı rekabet ve sektör içeri-

sinde fırsat eşitliği sağlanmasını önerdi.

Pazarlama, reklam ve tanıtıma ağırlık verilmeli

Orta vadede piyasaların hareketlenmesi için pazarlama, reklam ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerekti- ğini düşünen katılımcılar, bu konuda reklamlar ve kamu spotlarıyla bilgi akışı sağlanması, devletin destek olması beklentisi içerisindeler. Pazarlama çeşitliliğiyle birlikte yeni destinasyonların da keşfedilmesi gerektiği, bu amaç doğrultusunda, uluslararası ilişkilerin iyi tutul- ması gerektiği düşünülmektedir. Aynı zamanda sektö- rün bu süreci atlatabilmesi için iç turizme yönelik faali- yetlerin sürdürülmesi gerektiği de belirtildi.

“COVID-19 Pandemisinin İstanbul Turizm Sektö- rüne Etkileri Araştırması 2020”ye ait

bilgilere https://istatistik.istanbul/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Turizm sektöründe kriz büyüyor:

‘Finansal desteksiz 3 ay dayanırız’

Uzaktan eğitim seyahat sektörüne darbe vurdu

T

ÜM dünyayı etkisi altına alan koro- navirüs salgınındaki vaka artış oranları yeni eğitim- öğretim döneminin uzak- tan başlamasına sebep olurken, birçok sek- törü de yakından etkiledi. Bu durumun olumsuz etkilerini hisseden alanların başında

ise seyahat sektörü geliyor. Okul açılışlarında, ara dönemlerde ve tatillerde sektörde ha- reketlilik yaşandığını dile getiren biletall.com CEO’su Yaşar Çelik, “Uzaktan eğitim kara- rının alınması ile birlikte öğrencilerin seya- hatleri iptal olmuş oldu. Eğitim seyahatlerinin de olmaması hem 2020’nin son hareketini hem de 2021’de gerçekleşecek olan ara tatil seyahatlerinin iptal olmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.

Geçen yıl yaşanan hareketliliğin yerini durgunluğa bıraktığını ifade eden Çelik,

“Eğitim dönemlerinin başlangıç - bitiş tarihleri ve ara tatil dönemleri seyahat sektörü için oldukça önem arz ediyor. Bek- lentimiz Eylül ayından itibaren eğitim se- yahatleri ile bir hareketliliğin olmasıydı fakat uzaktan eğitim kararının açıklanması ile beraber planlanan seyahatlerde iptal edildi. Ayrıca salgından korunmak isteyen yazlıkçıların ya da memleketine gidenlerin birçoğu bu yıl tatillerini uzatıp evlerine dönmedi. Seyahat sektörünü 2020 ve 2021 yılında çok zor günlerin beklediğini bir kez daha görmüş olduk” dedi.

(6)

SAYFA 1 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

(7)
(8)

SAYFA 1 S IYAH MAVI KIRMIZI SARI

19 Ekim 2020

8

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Hüseyin Hünkar Kocager kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

KOCAGER: 03.04.1995 Üsküdar doğumluyum.

Öğrenimimin bir dönemini İstanbul’da geçirdim. Ondan sonra kendimi Antalya’da buldum. Liseyi Antalya’nın belli liselerinden olan Atatürk Anadolu Lisesi’nde okudum.

Sonra, fizikte daha başarılı olduğum için fen bölümünü bitirdim ve kendimi inşaata doğru yönlendirdim. Bu konuda biraz da, annemin ve babamın etkisi oldu. Antalya Bilim Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nde okudum, mezun oldum. Öğrenimimin bir dönemini Macaristan’da, bir dönemi Almanya’da tamamladım. Daha sonra pandemi dönemiyle birlikte, babamın da takviyeleriyle bu sektöre giriş yaptım. Hüseyin Hünkar Kocager; kitap okumayı seven, hayvanlarla arası çok iyi olan - ki kendisinin de bir köpeği olan- bir

hayvanseverdir. Firma olarak da, sahiplenilecek hayvanları ücretsiz bir şekilde taşıyoruz.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Son zamanlarda, özellikle Antalya’da yerel firma sayısı bir anda arttı, en çok da bu sene. Antalya merkezli firmalar kervanına İsmail Ayaz da katıldı. Ancak bir Eskişehir firmasının, Antalya merkezli olması ya da Antalya merkezi görünmesi biraz kafalarda karışıklık yarattı. Neden Antalya?

‘Eskişehir kalbimiz’

KOCAGER: Öncelikle bizim için Eskişehir her şey, onu ayrıca belirtmek isterim. Eskişehir ile gönül bağımız var. Manevi olarak biz zaten Eskişehir firmasıyız. Ancak biraz olaya ticari yönden bakmak lazım. Ticari anlamda Antalya’dan başlamak açıkçası firma için daha iyi oldu. Çünkü firma yeniden başladığı için belli bir güç kazanımına ihtiyacı vardı. Bu güç kazanımını da Antalya’da buldu. Sonra tabii buradan devam eden araçların hepsi

Eskişehir’den de devam etti. Ama her zaman söylediğim gibi, bizim merkezimiz Eskişehir’dir, Antalya değildir. Yani nerede olursam olayım, Eskişehir benim firmamın merkezidir.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Şuan içinde

bulunduğumuz dönem, özellikle sektör için çok çetrefilli geçiyor, malum… Pandemi, Covid-19, korona virüs diye çeşitli şekilde isimlendirilen bir dönem içerisindeyiz. Ve Es Es İsmail Ayaz bu sürecin ortasında doğan bir oluşum oldu. Bunun zorlukları, sancıları neydi sizin için? Ya da artıları var ise onlar nedir, nasıl bir süreç geçiriyorsunuz?

KOCAGER: Bu süreç, halk için de bizim için de sancılı bir dönem oldu. Evden

çıkamadığımız dönemler de oldu açıkçası.

Ticari yönden olay farklı tabi. Pandemide ilk başlayan firmalardan biri biz olduk. İlk 10 içerisindeydik. Bu zor süreçte başlamamız, tanıtım anlamında çok başarılı bir yatırım oldu bizim için. Çünkü, kısıtlama döneminde, insanların ‘Benim ailem Eskişehir’de, ben Antalya’da kaldım. Gitmem lazım.’ gibi bir korkuları vardı. İnsanlar bu tarz korkulardan dolayı sürekli bir seyahat ikilemine girdi. Yani giden bir insan iki gün sonra geri dönüyordu.

Bu açıdan bakarsak, ticari anlamda iyi oldu. En azından yolcuyu sürekli taşımaya başladık ve yolcu bizim tekrar yollarda olduğumuzu gördü.

Sancılı süreç ise şu anlamda oldu. Bu hastalık döneminde insanlara çok dikkat etmemiz gerekti. 1+1 koltuk düzenine geçtik. İnsanlar korkuyordu, dezenfeksiyon süreçleri, araç dezenfeksiyon belgeleri vs. halen devam ediyor. Ki halen alıyoruz bu belgeyi, halen dezenfeksiyon yapıyoruz, hiçbir zaman kesmedik. Ama o dönem insanlar korkuyordu.

Araç personeline kadar herkes bir tedirginlik içerisindeydi ama belli bir yolcu

potansiyelinden sonra, yolcular alıştıktan sonra bir problem yaşamadık, o şekilde devam ettik.

Yani bu sancılı süreci, ticari bir kazanıma çevirmeye çalıştık. İyi de olduğunu

düşünüyorum. Yolcumuz bizi daha çok tanıdı. ‘ GÜLEGÜLE GAZETESİ: Takdir edersiniz ki, siz bu şirketin en büyük emektarısınız.

Çünkü gerek mali kaleme, gerek saha içi kalemlerine direkt siz müdahil

oluyorsunuz. Bu açıdan bakarsak; Es Es İsmail Ayaz’ın genel konjonktürel

bağlamda, gerekse filo bağlamında işbirliği içinde olduğu otobüsçülere neler

söylemek istersiniz? Örneğin bir araç kabul ederken kriterleriniz nelerdir?

Filonuzu hangi kriterler çerçevesine oturttunuz?

İlk 15-20 dakika benim için çok önemli’

KOCAGER: İlk başta filo oturtma konusunda biraz karmaşıklık oldu tabi, çoğu yeni başlayan firmada olduğu gibi. Biz eski bir firmayız ancak pandemi döneminde yeniden başladık, bunu çok açık yüreklilikle söyleyebiliyorum. Ama şu an filomuzda çalışan araçların çoğu benim birebir araç üzerine çıkmamla oluyor. Ben aracın içini geziyorum, araca bakıyorum, ondan sonra geçiyor. Kriterlerimi şöyle sıralayabilirim.

Öncelikle benim yolcum bu arabada rahat edecek mi, diyorum. Sonra ben o koltukta 15- 20 dakika seyahat ediyorum. Bacağımı

uzatıyorum. Test ediyorum. Belki 12-13 saatlik bir yolculuğu 15-20 dakikalık bir testte nasıl anlıyorsunuz diyebilirsiniz. İlk 15 dakika benim için kritik bir süreç. İlk 15-20 dakika yolcu o koltuğa oturup rahatlığını hissettiği zaman, diğer dakikalarda herhangi bir ekstra problem olmadığı sürece, yolcu da bir problem olmuyor.

İlk dakikalar benim için çok önemli. O aldığı koku, o arabanın çalışma sesi herhangi bir rahatsızlık vermiyorsa tamam. Araç içi personel olarak da, rahatsızlık vermeyecek insanları tercih ederim genelde. Şahıs araçlarında da; iyi anlaşabileceğim, benim için yolcuma iyi bakacak şahıslarla çalışıyorum. Neredeyse hepsiyle birebir tanışıyorum. Tanıştıktan sonra, prosedürleri hallettikten sonra çalışıyoruz.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Şu anda Es Es İsmail Ayaz’ın güncel sefer portföyü nedir?

Ayrıca sefer öncesi operasyonları kapsamında, yolcunun sağlığının güvenceye alınması için ne tip işlemler uygulanıyor?

KOCAGER: Sefer öncesinde araçlarımız dezenfekte ediliyor. Aksi halde araç yola çıkamaz. Araç içerisinde de maske dağıtımı yapılıyor, dezenfektan kullanımı var. Biz, pandemi düzeninde yolculuk yaptırıyoruz yolculara. Bizde aile koltuğu ve pandemi koltuğu olarak iki çeşit koltuk mevcut. Pandemi koltuğunda; yan koltuk olmasına rağmen hiçbir şekilde satışı yapılamaz, yolcu tek başına gider.

Yani bu durumda da, müşteri bir koltuk fiyatına iki koltuk sahibi oluyor. Yanındaki bagajını, yukarıya sürekli koymak yerine yan koltuğuna koyarak kullanabiliyor. Aile olarak seyahat edecekler de, aile koltuklarını tercih ediyor.

Yolcular bundan memnun, problem

yaşamıyoruz. Tabi ki ileride nasıl bir değişiklik olur, sistem nasıl değişir onu bilmiyorum.

Çünkü şu an sektörde değişiklik olmasının sebebi de ülkede olan değişikliklerle bağlantılı gidiyor. Biz de açıkçası sürekli her şeyi takip ediyoruz. Sefer bazlı konuşacak olursak, biz şu an Antalya’dan Alanya, Manavgat, Serik Alanya kalkışlı devam ediyoruz. Antalya’dan sabit üç tane seferimiz var. Öğlen saat 13.00, 17.00 ve gece 23.59 olmak üzere. Bu arabaların varış noktası Eskişehir üzerinden İstanbul. Benim merkezim Eskişehir olduğu için ben

Eskişehir’den geçerim, Eskişehir’de dururum, Eskişehir yolcumu alırım, İstanbul’a devam ederim. İstanbul da aynı şekilde. Zaten benim Eskişehir’den de kalkan arabalarım olduğu için onlar da İstanbul’a devam ediyor. Eskişehir’den geriye dönmüyorlar, Eskişehir’den Antalya’ya özellikle Eskişehir kalkışlı bir araba yok.

Eskişehir İstanbul kalkışlı arabam var benim.

Buradan çıkan üç araba da Eskişehir’i görüyor.

Karşıdan gelen üç Alanya arabası da Eskişehir’i görerek geliyor.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Şu anda Alanya- Antalya-İstanbul çizgisi üzerinde oldukça fazla sayıda firma var. Gerek ulusal, gerek yerel olarak. Es Es İsmail Ayaz bu hatta; istediği ve hayal ettiği düzeyde aracını doldurabiliyor mu? Aracını

dolduran yolcudan iyi ya da kötü nasıl bir dönüş alıyor?

‘Eskişehir yolcumuz sabit’

KOCAGER: Ben Antalya’da güzel bir yolcu alıyorum. Buradan araçlarımız doluyor.

Alanya’dan da, Manavgat’tan da Serik’ten de, Antalya merkezden de doluyor. Özellikle benim direkt Eskişehir yolcularım, Es Es İsmail Ayaz yolcularım var. Kemik bir yolcu kitlem var. Onlar internetten olsun, terminallerden olsun, şubeden olsun gelip biletlerini alıyor.

İstanbul yolcum da var sürekli. Ama Eskişehir yolcum çok ayrı. Sürekli zaten onlar kemik bir kadro var. İstanbul yolcusu dağılabiliyor çünkü.

İstanbul’a başka firmalara da dağılabilir ancak Eskişehir yolcumuz bizim kalpten yolcularımız. Yolcu dağılımı olarak bizim üç sıramız doluyor. Gayet başarılı gidiyor Antalya’dan. Biz gayet memnunuz. Tabii pandemi döneminde olabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. İnşallah bu durum başımızdan geçer, daha farklı şeyler yaparız.

Ama şu an bu dönemde yolcularımızı mutlu etmeye çalışıyoruz. Seferlerimiz olsun, araç içi servislerimiz olsun, ikramlarımız olsun, personellerimizin yolcuya bakış açısı olsun, çok güzel.

Firmanın zaten mail adresini ben kullanıyorum.

Yolculardan gelen

dönüşlerin çoğunu da ben kontrol ediyorum. Başta internet siteleri olsun, hepsini ben kontrol ediyorum. Yani yolcularla ilgili dönüşlere ben bakıyorum. Yolcu

memnuniyetine de dikkat etmeye çalışıyorum.

GÜLEGÜLE GAZETESİ:

İlerleyen dönemlerde Es Es İsmail Ayaz, sefer portföyüne yeni hedefler ekleyecek mi? Ekleyecekse lokasyon bazında bir şey söylenebilir mi?

KOCAGER: Şu an, bunu konuşmak için çok erken.

Ama, tabi plan ve projem

dahilinde var. Yeni seferlerimiz var elimizde.

Belli seferler var. Yapacağız, yolcularımızı farklı yerlere de taşıyacağız.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Es Es İsmail Ayaz bilet satış otomasyonu olarak kendisini obilet.com’a emanet etmiş durumda. Firma olarak bu otomasyon sisteminden memnun musunuz? Sizin için artıları ne oldu?

Herhangi bir aksaklık yaşadınız mı?

KOCAGER: Bizler firma olarak obilet.com’dan memnunuz. Rahat ulaşılabilen bir sistem ağları var. Hem yolcularımız için, hem diğer

personellerimiz için, hem de diğer şubede çalışan personellerimiz ve yazıhane çalışan arkadaşlarımız için. Şube yetkilileri için gayet ulaşılabilir bir ağa sahipler. Ve gayet yardımcı bir sistemleri var. Sistemde bir aksaklık olmuyor açıkçası.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Es Es İsmail Ayaz’ın filosu, ilk kurulduğunda tek haneli bir rakama sahipken, şu an, yani pandemi koşullarına rağmen, hayli kalabalıklaşmış bir boyuta geldi. Peki bu filoda özellikle otobüsçü, firmaya yönelik nasıl tepkiler veriyor. Ve filoda araç marka model olarak genel bir ağırlık var mı?

‘Biz kendimizle rekabet ediyoruz’

KOCAGER: Şahıs arabaları ile birebir olarak ben görüşüyorum. Kendileri durumdan

memnunlar. Bizim yolcu potansiyelimiz yüksek.

Ama şunu da söylemeliyim. Biz rekabet firması değiliz. Biz, birileri ile rekabet edelim ya da diğer firmaların yolcularını da alalım diye düşünmüyoruz. Biz kendi hattımızda naçizane şekilde yürüyen bir Eskişehir firmasıyız. Şahıs araçları ile de gayet güzel, ortak bir çalışma yapıyoruz. Filo olarak da genellikle Mercedes Benz Travego ağırlıklı bir filomuz var. Tabii arada Neoplan Cityliner, Setra da kullanıyoruz.

Bir tane Setra aracımız var. İki tane Cityliner aracımız var. Genellikle diğer araçlarımız Travego ve Tourismo.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Röportajımızın başlarında, Eskişehir bu firma için her şeydir dediniz. Şimdi biraz daha özel bir

soru sormak istiyorum. Yerel Eskişehir otobüsçüsünün sonbahar-kış dönemindeki velinimeti olan üniversite öğrencileri maalesef bu sezon yok. Pandemi koşulları yüzünden, ağırlıklı olarak uzaktan eğitim kararı alındı ve Eskişehir üniversiteleri de uzaktan eğitim kararı verdi. Bu duruma binaen şu anda Eskişehir ilinde sektör nasıl bir durumda? Nasıl bir yoğunluk içinde? Siz bu durumu nasıl

değerlendirirsiniz?

KOCAGER: Hepimizin ve diğer firma

yetkililerinin de isteği bir an evvel bu pandemi durumunun kalkması. Tabi pandemi

durumunun kalkması için Covid-19 diye adlandırılan bu hastalığın yok olması lazım.

Ben de eski bir üniversite öğrencisi olarak öğrenci ne ister bilirim. Öğrencinin isteklerine de oldukça hakimim. Tabii öğrenci şu an yok.

Öğrenci olsaydı durum daha farklı olurdu. Ama gene de Eskişehir’de güzel bir ortam hakim.

Daha da güzel olacağına inanıyorum. Umarım herkes için en güzeli olur. Tek taraflı düşünen bir insan değilim. Umarım herkes için güzel bir taşımacılık sezonu olur. Bu durumda bile bunu söylemek bence yeterli.

GÜLEGÜLE GAZETESİ: Son olarak sektörle ilgili temenni, hayal ve görüşleriniz

nelerdir?

KOCAGER:Benim görüşüm ve hayalim yolcu bazlı, yolcu odaklı. Yolcuya verilen ilgi ne kadar güzelse yolcunun da o kadar güzel bir geri dönüşü oluyor. Sektör için temennim de, umarım bu virüs en kısa zamanda ortadan kalkar -ki kalkacağı zamanı bilmiyoruz hiçbirimiz- Ancak kalktığı dönemde umarım herkes daha güzel bir şekilde devam eder. Bu sektör, güzel bir sektör.

Yolcu taşıma, insanları bir yerden bir yere götürmek, insanları bir yere kavuşturmak, insanları ailelerine, arkadaşlarına kavuşturmak ya da gideceği memleketine ulaştırmak güzel bir şey. İnsanları taşıyorsunuz, hayal

taşıyorsunuz. Sonuçta biz yolcu ile birlikte yolcunun hayallerini de taşıyoruz. Temennim;

bu güzel hayallerin, güzel şekilde en güzel yerlere ulaşması. Tüm firmalar için de temennim bu olsun.

Kocager: İsmail Ayaz pandemi sürecinde yeniden doğdu...

Eskişehir firması Es Es İsmail Ayaz’ın asıl pandemi sürecinde doğduğunu ifade eden Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Hünkar Kocager, bu sancılı süreci fırsata çevirdiklerini belirtti. Kocager, “ Bu kısıtlama dönemi, tanıtım anlamında çok büyük bir yatırım oldu bizim için” dedi. Kocager, Antalya’da başlayan seferlerini, pandemi sürecini nasıl geçirdiklerini, müşteri memnuniyeti için nasıl bir çalışma yürüttüklerini Gülegüle Gazetesi’ne anlattı

Es Es İsmail Ayaz Antalya merkezli seferlerine de başladı

Haber-Foto: Ulaşım Dünyası - Timur Kırbay

(9)

19 Ekim 2020

9

Sosyal mesafeye uyumlu 10+1 koltuk kombinasyonlu Mercedes Sprinter filosu yerini buldu

M

ERCEDES-Benz Oto- motiv Hafif Ticari Araçlar, karayolu taşı- ma yönetmeliği kapsamında, şehiriçi ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan Travelium Turizm’e, 10 adet Mercedes- Benz Sprinter 10+1 aracı, Hil- ton İstanbul Bosphorus’ta dü- zenlenen bir törenle tesim etti.

Ankara, İzmir, İstanbul ve Bodrum’da faaliyetlerini sür- düren Travelium Turizm’in sa- tın aldığı 10+1 oturma düzenli Sprinter modellerinin satışı, bu koltuk düzeninde Merce- des-Benz’in Türkiye’de yaptığı ilk toplu teslimat olma özelli- ğini taşıyor. 29 Eylül günü Hilton İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirilen törende araç- lar, Mercedes Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Ürün Gru- bu İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz, Hafif Ticari Araçlar

Satış Müdürü Serdar Yaprak, Hafif Ticari Araçlar Certified Satış Müdürü Faruk Özer, Ko- luman İstanbul Ticari Araçlar Satış ve Pazarlama Direktörü Ali Saltık ile Hafif Ticari Araç- lar Satış Müdürü Ezgi Güçte- kin tarafından Travelium Tu- rizm Yönetim Kurulu Başkanı Babur Arslan’a teslim edildi.

‘Bir kez daha Mercedes standartları belirledi’

Mayıs 2019’da satışa sunu- lan yeni Sprinter modelleri ile Türkiye’de yolcu taşımacılığın- da bir kez daha standartları belirlediklerini ifade eden Mercedes Benz Otomotiv Ha- fif Ticari Araçlar Ürün Grubu İcra Kurulu Üyesi Tufan Ak- deniz: “Segmentimizde lider olarak tamamladığımız 2019’un ardından 2020 yılında da bu başarımızı sürdürmek

amacıyla müşterilerimizin is- tek ve ihtiyaçlarını belirliyor ve onlara özel çözümler sunu- yoruz Travelium Turizm’e tes- lim ettiğimiz 10+1 oturma dü- zenine sahip Mercedes-Benz Sprinter modelimiz bu anlam- da çok doğru bir örnek teşkil ediyor.

Hem şehir içi hem de şe- hirlerarası yolculuklarda mar- kamızın kalitesini, üstün gü- venlik donanımları ve konfor ile buluşturuyoruz. Uzun yıl- lardır işbirliği yaptığımız Tra- velium Turizm’in bir kez daha Mercedes-Benz’i tercih etme- sinden dolayı başta Yönetim Kurulu Başkanı Babur Ars- lan’a teşekkür ediyorum”

dedi.

‘İhtiyaca cevap verdi’

Yıllardır çalıştıkları Merce- des-Benz markası ile bir kez

daha önemli bir birlikteliği başlattıklarını belirten Traveli- um Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Babur Arslan; “10+1 koltuk düzenli yeni Sprinter modelleri, hem şehir içinde hem de şehirlerarası yolcu ta- şımacılığında önemli bir ihti- yacımızı karşılayan özelliklere sahip. Sosyal mesafenin öne- minin artması ile geniş iç me- kân sunan yeni Sprinter’ın fe- rah oturma düzenli bu versi- yonuyla hem yerli hem de ya- bancı müşterilerimiz, gönül rahatlığıyla seyahatlerini ger- çekleştirecekler.

Bu kararımızda Sprinter’ın konforu, güvenlik özellikleri ve yolcularımızın talepleri et- kili olurken, düşük işletim maliyetleri sayesinde de kara- rımızı bir kez daha Mercedes- Benz’ten yana kullandık” ifa- delerini kullandı.

Travelium Turizm’e 10 adet yeni Sprinter

10+1 versiyonuyla Türkiye’deki ilk toplu teslimat

Mercedes-Benz, 10+1 koltuk düzenine sahip yeni Sprinter’in ilk satışını Travelium Turizm’e yaptı. 10 adet Sprinter teslimatı, bu koltuk düzeninde Mercedes-Benz’in Türkiye’de yaptığı ilk toplu teslimat olma özelliğini taşıyor. Yeni Sprinter’ın üretimi, sosyal mesafe kurallarına uygun…

Eylül ayında toplam ihracatın yüzde 17,5’ini gerçekleştiren otomotiv sana- yi, sektörel ihracat sıralamasında zirveye otururken, ocak-eylül ayları ara- sında üretim yüzde 19, ihracat ise yüzde 33 oranında azalma gösterdi...

O

TOMOTİV Sanayii Der- neği (OSD), ocak-eylül dönemine ait verileri paylaştı. Yılın ilk 9 ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı dö- nemine göre yüzde 19 azalarak 854 bin 227 adet, otomobil üretimi yüzde 18 azalarak 575 bin 761 adet oldu.

Traktör üretimiyle bir- likte toplam üretim ise 878 bin 163 adete ulaştı. Bu dönemde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 33 azalarak 616 bin 120 adet olarak ger- çekleşti. Otomobil ihracatı yüzde 30 oranında azalarak 417 bin 45 adet olurken, ticari araç ih- racatı yüzde 38 azaldı. Traktör ihracatı ise 2019 yılına göre yüzde 23 azalarak 9 bin 520 adet olarak gerçekleşti. Eylül ayında toplam ihracatın yüzde 17,5’ini tek başına gerçekleştiren otomotiv sektörü, sektörel ihracat sıralamasında zirvede yer aldı.

Yaz döneminin sona erdiği Eylül ayında Türk otomotiv sanayisinin toplam üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 4 artarak 142 bin 129 adet olurken, bu dönemde 90 bin 447 adet oto- mobil üretildi. Otomotivin 9 aylık kapasite kullanım oranı yüzde 57 olarak gerçekleşti.

Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araç- larda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 58, ağır ticaride yüzde 40, traktörde ise yüzde 43 oldu.

Ticari araçta yüzde 22 daralma Ocak-eylül döneminde ticari araç üretimi bir önceki yıla kı- yasla yüzde 22 daralırken, ağır ticari araç grubu üretimindeki daralma yüzde 7, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 23 oranında kaydedildi. Bu dö-

nemde, toplam ticari araç pazarı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 97, hafif ticari araç pazarı yüzde 99 ve ağır ticari araç

p a - zarı yüzde 85 arttı. Baz etkisi dikkate alındığında ocak-eylül döneminde ticari araç pazarı 2017 yılının yüzde 30 gerisinde kaldı. Yalnızca eylül ayına ba- kıldığında ise yük ve yolcu ta- şıyan ticari araç üretimi 51 bin 682 adet, traktör üretimi ise 4 bin 133 adet oldu.

Geçen yıla göre pazarda yüzde 76 artış

Bu dönemde otomotiv paza- rındaki toplam satışlar, 2019 yı- lının aynı dönemine göre yüzde 76 artış kaydederek 508 bin 239 adet oldu. Aynı dönemde, otomobil pazarı da yüzde 70 oranında artış gösterdi ve 388 bin 690 adet seviyesinde ger- çekleşti. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında, ocak-eylül döneminde toplam pazar yüzde 9, hafif ticari araç pazarı yüzde 22, ağır ticari araç pazarı yüzde 42, otomobil pazarı ise yüzde 2 oranında düşüş gösterdi. İlk 9 aylık dönemde, otomobil pa- zarında yerli araçların payı yüzde 40 olurken, hafif ticari araç pa- zarında yerli araç payı yüzde 63 olarak gerçekleşti.

Ocak-eylül döneminde ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine

göre adet bazında yüzde 33 azalarak 616 bin 120 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı yüzde 30 oranında azalarak 417 bin 45 adet olurken, ticari araç ihracatı ise yüzde 38 azaldı.

Traktör ihracatı ise 2019 yılına göre yüzde 23 azalarak 9 bin 520 adet olarak ger- çekleşti. Pandemi ne- deniyle Avrupa’da tica- retin durma noktasına geldiği Nisan 2020’de 10 bin 613 adet olan oto- motiv ihracatı; Mayıs’ta 44 bin 406, Haziran’da 70 bin 809, Temmuz’da 78 bin 242, Ağustos 42 bin 865 olmuştu.

Eylül’de ise bu rakam 92 bin 832 adet olarak kayıtlara geçti.

En önemli ihraç pazarımız olan Avrupa’da pazarın toparlanma- sına paralel olarak ihracatın ge- çen yıla göre değişiminin ka- demeli olarak iyileştiği gözlem- lendi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, toplam otomotiv ihracatı ocak-eylül’de yüzde 15,7 pay ile ihracat sıra- lamasında ilk sıradaki yerini ko- rumayı sürdürdü. Eylül ayında toplam ihracatın yüzde 17,5’ini gerçekleştiren otomotiv sanayi, sektörel ihracat sıralamasında zirvede yer aldı.

Ocak-eylül döneminde bir ön- ceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 24, Euro bazında ise yine yüzde 24 oranında azal- dı. Bu dönemde, toplam oto- motiv ihracatı 17,4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 25 azalarak 6,3 milyar dolar seviyesinde ger- çekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 25 azaldı ve 5,6 milyar Euro oldu. Aynı dö- nemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 28 oranında, te- darik sanayi ihracatı da yüzde 17 oranında azaldı.

Üretimde yüzde 19

ihracatta yüzde 33 azalma

(10)

SAYFA 1 S IYAH MAVI KIRMIZI SARI

444 44 27

Büyük İst. Otogarı no: 91-92 0212 658 02 60 - 64

Türkiye’nin her yerinden 444 22 22

İST. Otogar: (0212) 658 10 20

0850 250 38

0850 600 04 41

www.mersinnurturizm.com

İstanbul Otogarı Peron No: 23 0212 658 23 33 - 0212 658 00 26

44433 80 www.inanturizm.com.tr Bayrampaşa Otogarı No: 46 0212 658 11 51 - 658 38 51

444 34 43

www.kutahyalilar.com.tr Bayrampaşa Otogarı No: 46 0212 658 01 43 - 658 35 66

TURİZM

SEYAHAT REHBERİ

Kurucu: Ali Galip VURAL

‹mtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Md: Ferhat KUŞ

Yayın Türü: Yerel-Süreli

Genel Yayın Yönetmeni: Aynur KUŞ İstihbarat Servisi: Enes AVCI

İL TEMSİLCİLİKLERİ

Ankara: FEVZİ ÖZTÜRK (0532) 631 94 94

‹zmir: DERYA GEDİKLİ (0232) 472 14 13 Mersin : VELİ TOL (0533) 559 33 75 D.bak›r: OZAN YILDIRIM (0535) 610 90 25 Antalya: YAŞAR MALKOÇ (0544) 834 34 66

BASKI YERİ

Adako€lu Bask› Tesisleri San. Tic. Ltd. fiti. ‹.O.S.B S. Demirel Bulvar› Heskop San. Sit. S1 Blok No: 1

Baflakflehir/‹stanbul Tel: 0212 642 15 69 İDARE MERKEZİ

Büyük ‹stanbul Otogar› A-2 Kulesi K: 3/117 Bayrampafla / ‹STANBUL Tel: 0 212 508 53 24 Fax: 0 212 508 53 66 www.gulegule.com.tr gulegule.gazetesi@gmail.com

B

U sayıda yazıma Covid-19 salgını ile başlamak istiyorum. Çünkü Covid-19 salgını normalleşme sürecinde, beklentilerin aksine tırmanışa geçti.

Eğitimden çalışma hayatına, günlük hayata kadar birçok alanı etkiledi. Turizm ve ulaşım ise bu durumdan en çok etkilenen

sektörlerin başında geliyor. Servis araçlarından halk otobüsüne, turizm otobüsüne, hatta şehirlerarasına tekerleği dönen hiçbir araç sahibine kar getirmiyor.

Otobüs işletmecisi, otobüs sahibi yine zararda, yine zararda.

Bakıldığında bütün sektörler sıkıntıda aslında. Belki gıda sektörü, bazı sanayi sektörleri ya da ihracat yapan bazı sektörler bir nebze olsun daha iyi olabilir ama ulaşım sektörü sıkıntı içinde.

Sektörden herkesin beklentisi büyük Uzun vadeli sorunlarımıza çözüm üretecek olan Toplu Ulaşım Yasası'nın, her modun kendi yolcusunu taşıyabileceği üzere yapılmış olması büyük önem taşıyor. Bu uzun soluklu bir talep ama kısa vadede can suyuna ihtiyacı olan sektörümüzden (turizm taşımacılığı, halk otobüsçülüğü, şehirlerarası taşımacılık ve birçok alan) herkesin

beklentisi var. Herkes bir can suyu

niteliğinde destek istiyor, dolayısıyla bu KDV kredilerinin yapılandırılması şart. Ve

yapılandırılmış olanlar da yeniden gündeme gelebilir çünkü 2020 yılının yükü 2021 yılına sarkıyor.

Çünkü pandemi ile başlayan sıkıntılı süreç, o dönemin borçlarını 2020 yılının ikinci yarısına ve 2021 yılına erteledi. Ama görünen o ki; 2020 yılı yaz mevsimi de beklendiği gibi geçmedi.

Hiçbir taşımacılık sektör mensubu para kazanamadı. Dolayısıyla kredi borçlarını ve vergileri ödeme imkanı kalmadı yine. 2021 yılı iki yılın sıkıntılarını birden taşıyan bir yıl olacak gibi görünüyor. Durum böyle olunca da, devletimizden, hükümetimizden, sayın cumhurbaşkanımızdan beklentilerimiz büyük. Çünkü ulaşım sektörleri bu dönemde büyük sıkıntılara maruz kaldı.

2021 yılını göremiyoruz

Özellikle kısıtlı kapasite ile yolcu taşımak, okulların açılmaması, kurumların iş

yerlerinin açılmaması, evden çalışma modeli vs. hepsi taşımacının aleyhine çok büyük sonuçlar doğurdu. Kısıtlı kapasite ile çalışan şehirlerarası otobüsler ve turizm

otobüslerinde yüzde 90'a yakın bir yatma oranı var. Bu araçlardaki MTV, sigortalar, krediler, kredi borçları, otomotiv şirketlerinin alacakları, bütün bunların yapılandırılması lazım. Aksi takdirde 2021 yılını

göremiyoruz, ne olacağını sezemiyoruz.

Dolayısı ile 2021 yılını bir tedavi yılı olarak görmek gerekir.

Bu sene içinde Covid-19 mutasyona uğrar ya da bir aşı bulunursa, bir an önce bu sorun çözülür. Yoksa, bunun yansımaları çok uzun soluklu olacak. Sıkıntıları gelecek bir yıla değil, bir kaç yıla yaymak zorunda kalacağız ve toparlanmak hiç de kolay olmayacak.

Zaten KOBİ ölçeğindeki şirketlerimizin yaşama şansı çok zor.

Dolayısıyla bu süreçte sektörün yaşatılması lazım. Mesela MTV, sigortalar, akaryakıtta ÖTV iadesi, kısıtlı kapasite ile çalışmamız, otoyol köprü fiyatları, otogar çıkışları, otogar kiraları vs... Bunların hepsinin düzenlenmesi elzem oldu artık. Bir an önce tam kapasite ile çalışmaya dönülmesi şart. Bunun için gereken tedbirler alınmalı. Artık hayatın normalleştirilmesi gerek.

Tam kapasite için bir engel yok

Toplu taşıma araçlarında özellikle uçaklarda hepa filtre gibi sistemleri zorluyoruz. 3-4 tane model var. Bunlardan bir tanesi

ultraviyole. Ultraviyoleyi Sağlık Bakanlığı'na, Sağlık Bilim Kurulu'na ve TÜBİTAK'a kadar taşıdık, çözüm bekliyoruz. Halk Sağlığı Genel Müdürü Tuncay Özer Bey ile bu konuları konuştuk. Sayın Bakan'a ileteceklerini söylediler. Sağlık Bilim Kurulu'ndaki üyelerimiz de bu konuya destek veriyor. Bir taraftan iyon, bir taraftan ozon, bir taraftan da ultraviyole. Toplu ulaşım arçaları başta olmak üzere, bütün

araçların insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde bunları kullanması gerekiyor.

Zaten şu anda HES kodu alamayan yolculuk yapamıyor. İnsanların Covid-19 virüsü taşıyıp taşımadığı böylece belli oluyor. Dolayısıyla da şehirlerarası ulaşımda, HES kodu uygulamasına geçildikten sonra tam kapasiteye dönülmesinde bir engel

görmüyoruz. Sağlık bilimi kurulu üyelerimiz, bu konuyu enine boyuna bir

değerlendirsinler istiyoruz. Bir test merkezi yapılması lazım dediler.

Bir an önce test merkezi kurarak, ultraviyole ışınları ile birlikte otobüslerdeki temiz havanın sirküle edilmesi sağlanmalı diye düşünüyoruz. Tüm bunların yanında taban fiyattan söz ediliyor. Ancak bir taraftan taban fiyatı diyorsun, diğer taraftan firmalarımız arz-talep dengesi yüzünden indirimlere başlamış durumda. Yani pazar daraldı. Arz- talep dengesi bozuldu.

Artık arz fazla, talep az. Turizm ve

şehirlerarası otobüslerin büyük bir bölümü yatıyor. Bunların MTV'si var, sigortaları var.

Bunlara iyileştirme yapılması ve trafikten çekilmesine geçici olarak izin verilmesi lazım.Şu anda hiçbiri çalışmıyor. Bu yatan araçlara boşuna MTV vermeyelim, trafik sigortası ve zorunlu sigorta yapmayalım.

Bunları askıya alalım. 5 sorun 5 çözüm önerisi ile beraber ekonomik konseyde birinci önceliğimiz, sektör sorunları olacak.

Bunları en iyi şekilde savunup, sektörün hak ettiği talepleri karşılamaya çalışacağız.

Kademeli saat uygulaması

Şehir içinde kademeli saat uygulamasına geçildi. Ancak bunun yansımalarını henüz tam olarak göremedik.

Çünkü hayat daha tam anlamıyla

normalleşmedi. Kademeli saati uygulamada yedi, sekiz, dokuz gibi saatlerin doğru olmadığı kanısındayım. İstanbul gibi uzun parkurlu, yoğun nüfusu ve trafiği olan şehirlerde bir saat aralık normal değil.

Avrupa'da çok daha sakin şehirlerde bile bir buçuk saat aralıklarla altı buçuk, sekiz, dokuz buçuk gidişler 16.30-17.00-18.30

çıkışlar olarak planlanıyor. Bana göre en doğrusu, İstanbul'un trafiğine ve mesafe uzunluğuna bakıldığında, bir buçuk saat aralıkla 3 giriş 3 çıkış perioduna bölünürse çok daha verimli olur.

Kapasite kullanımı ve İstanbul'daki

yoğunluğu önleme açısından kademeli saate geçilmesi halk otobüsçüsünü de daha verimli çalıştıracaktır.

Birlik ve beraberlik şart

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi şartlar da bizi bir cenderenin içine sokuyor. Bir tarafta Azerbaycan, bir tarafta Akdeniz, bir tarafta Suriye, bir tarafta Avrupa ülkeleri ile olan gelişmeler... Zor bir süreçten geçiyoruz. Birlik ve beraberlik içinde bu süreci aşmamız lazım. Birbirimize destek olmalıyız bu dönemde.

Ama hepsinden de önemlisi, ekonomik çarkları döndürecek düzenlemelerin yapılması şart.

Sektör meclisinde gündeme getirilen taleplerin sektör için faydalı çözümler getireceğini düşünüyorum.

Mustafa YILDIRIM

Ekonomik çarklar artık otobüsçünün lehine dönsün

444 58 46 www.csrseyahat.com

T

ÜRKİYE midibüs ihracatında 16 yıldır şampiyon olan Anadolu Isuzu, liderliğini 2019 yılında da korudu. TİM’in 2019 yılı rakamlarına göre ihracatını yüzde 38,4 artırarak her geçen yıl büyümeye devam eden Anadolu Isuzu, 2019 yılında toplam 853 adetlik midibüs ihracatı ile bu segmentteki liderliğini korudu.

Bin kuruluştan 120’nci oldu Anadolu Isuzu, TİM tarafından açıklanan, 2019 yılında en çok ihracat yapan ilk bin sanayi

kuruluşu listesinde geçtiğimiz yıla göre yüzde 38,4 artışla genel sıralamadaki yükselişine devam ederek 120’nci sırada yer aldı.

Anadolu Isuzu’nun 2019 yılında 134 milyon dolar karşılığı gerçekleştirdiği bin 433 araçlık toplam ihracatının, 853 adedini midibüs segmentindeki araç satışları oluşturdu. Şirket, 2018 yılında olduğu gibi 2019 yılında da midibüs segmentinde ihracat şampiyonluğu koltuğuna oturdu.

Midibüslerinin çoğunu AB ülkelerine gönderiyor

Midibüslerinin çoğunluğunu AB ülkesi olan 40’tan fazla ülkeye gönderen Anadolu Isuzu, 2023’te bu rakamı 60’ın üzerine

çıkarmayı hedefliyor. Pandemiye rağmen yurtiçi ve yurtdışından sipariş almaya devam eden Anadolu Isuzu, Avrupa ülkelerine bugüne kadar yaklaşık 8 bin adetlik araç teslimatı

gerçekleştirdi. Anadolu Isuzu, Ar- Ge merkezinde hedef

pazarlardaki yerel ihtiyaçlar göz önüne alınarak geliştirilen ve çeşitlendirilen araçları ile global bir marka olma yolunda ilerliyor.

Anadolu Isuzu 2019’da da lider

TİM (Türkiye İhracat Meclisi) tarafından açıklanan ihracat rakamlarına göre;

2019 yılının şampiyonu olan Anadolu Isuzu, yüzde 38,4’lük artışla yükselişini

yenileyerek 120’nci sırada yer almayı başardı.

Referanslar

Benzer Belgeler

2021 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 14 oranında azalırken, otomobil ihracatı yüzde 21 oranında azaldı..

Şengül ve Yoloğlu yaptıkları değerlendirmede, Melih Gökçek’in basın toplantısında söylediği “kümülatif enflasyon rakamlarının 2003 yılından bugüne kadar yüzde

Türkiye vizyonu olmadan, İstanbul vizyonu yaratmaya çalışmak, Türkiye bütününü ve dengelerini gözetmeden İstanbul'u ayrı bir ülke gibi, dünya kentleriyle yarışa

Kentlerde de k ırsalda da işsizlik oranı yüzde 2,2 arttı kentte yüzde 14,2'ye, kırsalda da yüzde 9,3'e yükseldi.. Öte yandan iktisatç ı Mustafa Sönmez'in bianet'te

Tarıma yönelik sabit sermaye yatırımı 2014’te bu yıla göre yüzde 9.1 artarak 16 milyar 975 milyon liraya ulaşacağını anlatan Bayraktar, tarımın daha fazla yatırımı

Aktinik keratoz, verruka vulgaris, se- boreik keratoz, trikilemmoma, epidermoid karsinom ve melanom gibi birçok hastalık altta yatan sebep olabilir.3 Yu ve arkadaşları,

[r]

Ankara’da ya şayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0.48 oran ında geriledi.. Son dört yıl