• Sonuç bulunamadı

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SSK TEPECiK HOST TURKEY 1997 ; 7 (1-3) : 18-21 18

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU

HASTALARDA MİKROALBUMİNÜRİ İLE

PLAZMA FİBRONEKTİN DÜZEYLERİ İLİŞKİSİ(*)

THE RELATIONSHIP BETWEEN MICROALBUMINURIA AND PLASMA FIBRONECTIN LEVELS IN HYPERTENSIVE PATIENTS

SUMMARY

Mert ÖZBAKKALOGLU

Ayşın

HARMANDA

Çiğdem

ERTEN

Sema

ÖZİNEL Coşkun YAVUZGİL

In this elinical study, we have studied the relationship between microalbuminuria and plasma fibronectin levels in the hypertensive study and normotensive control groups. Hyper- tensive group had 38 patients and control group had 19 patients. Microalbuminuria values were 21.96+ 5.18mg/L for hypertensive group and 6.54+ 2.43mg/L for normotensive group (p<

0.05). In the study group very significant statistical relation between microalbuminuria and fibronectin values(r=0.497) was obtained (which indicated a p value sınaller than 0.001) while on the contrary no relation (p> 0.05) was observed in the control group.

(Key Words: Extracellular Matrix, Hypertensive Complications)

ÖZET:

Çalı~mamızda, hipertansiyonun ortaya çıkardığı mikro ve makrovasküler patolojilerin güvenilir bir yansıtıcısı olan mikroalbüminüri ile ekstraselüler matriksin önemli bir elemanı olan ve trombosit aktivitesi ile de ili~kili olan fibronektin'in plazma düzeyleri arasındaki ili~ki ara~tırılmı~tır. Hipertansif grup 38 hasta, normatensif kontrol grubu ise 19 hasta içermektedir.

Hipertansif grupta mikroalbüminüri değerleri 21.96+ 5.18, kontrol grubunda ise 6.54+ 2.43 olarak

bulunımı~tur (p <0.001). Grupların fibronektin değerleri arasında istatistiksel anlamlı fark sap-

tanmamı~tır (p<0.05). Mikroalbüminüri ile fibronektin değerleri arasında hipertansif grupta ileri

anlamlı istatiksel ili~ki (r=0.497) saptanmı~ olup bu 0.001'den küçük bir p değerini ifade et- mektedir. Bu ili~ki normtensif grupta gözlenmemi~tir (p>0.05).

(Anahtar Sözcükier: Ekstraselüler Matriks, Mikrovasküler Komplikasyonlar)

(•) Xl. Ulusal Kardiyoloji Kongresi'nde (istanbul, 1995) su-

nulmuştur.

1. iç Hastalıkları Kliniği, (Uz.Dr.C Yavuzgil Kli. Şefi, Uz.Dr. M Özbakkaloğlu, Uz.Dr.A Harmanda, Uz.Dr.Ç Erten)

Klinik Biyokimya Laboratuarı (Uz.Dr.S. Özinel) SSK Tepecik Eğitim Hastanesi Yenişehir 35120 IZMIR Yazışma Uz.Dr.M Ösbakkloğlu

1339 sokak. No: 4/1 Alsancak • iZMiR 35220

(2)

SSK TEPECiK HAST DERG 1997; 7 Vol.6 No:1-3

Hipertansif hastalarda gerek yapısal ge- rekse fonksiyonel böbrek patolojisi sıklıkla

mevcuttur. Böbrek tutuluşu erken dönem- Ierde genellikle asemptomatiktir ve int- raglomerüler hipertansiyonu yansıtan mik- roalbüminüri en erken bulgudur (1,2,3,4).

Hipertansif hastalarda ne derece olursa olsun mikroalbüminürinin martaliteyi

arttırdığı gösterilmiştir (5). Fibronektin esas olarak vasküier endotel hücrelerinden

salgılanan bir glikoproteindir, basitçe görevi trombositler başta olmak üzere bir çok hücrenin damar duvarına yapışmasını sağlamaktır. Renal mezanjial matrikste An- giotensin

n

uyarısı ile arhmş fibronektin

salınımı gösterilmiştir (6,7;8).

SSK Tepecik Hastanesi 1. İç Hastalıklan Kliniğinde takip edilen, biyokiınyasal rutin böbrek fonksiyon testleri normal olan esan- siyel hipertansiyonltı olgularda mikroal- büminüri sıklığı araştırılmış; normotensif ol- gular ile mikroalbüminüri değerlerinin or-

talamalarının karşıla~tırılması yapılmıştır.

Ayrıca hipertansiyonun hedef organ hasan

yapıcı etkisinin fizyopatolojisinde, endotel hücresi zedelenmesinin bir belirteci olan, bir ekstraselüler matriks elemanı olarak fib- ronektinin plazma düzeylerinin rolü ·ara~­

tınlmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalışmamızda, klinik ve standart Iab- ratuar bulguları ile böbrek bozukluğu sap- tanamayan, 38 esansiyel hipertansiyonlu

TABLO 1: Gruplar111 Özellikleri:

19

hasta (çah~ma grubu) ile normotensif

sağlıklı 19 olgu (kontrol grubu) değerlen­

dirilmiştir. Çalışma ve kontrol gruplarının

genel özellikleri Tablo l'de gösterilmiştir.

Çalışma ve kontrol gruplan arasmda yaş ve

kadın erkek oranı yönü:oden istatistiksel an- lamhkta fark saptanmamıştır.

Çah~mada değerlendirilen olguların tü- münde rutin fizik bakı yapılmış, esansiyel hipertansiyon tarusmda 'Joint National Commitee on Detection, Eval.uation and Tre- atment of High Blood Pressure V kriterleri

kullamlmıi'itır (9). Olgularda açlık kan şekeri,

serum üre, kreatinin, tam idrar tetkikleri

yapılınıştır. Üriner albumiıı_ atılımının 30- 300 mg/L olması ~eklinde tarif edilen mik- roalbuminü_ri tüm olguların 24 saatlik id-

rarlarında ve fibronektin plazmacia türbidi- metrik iınunasey tekniği ile ölçülmüştür.

Çalı~mamızda, gruplarm birbirleri ile is- tatiksel farklarının anlamlığmm değerlendi­

rilmesi için "Student's Testi" kullanılmıştır.

Çalışmamızda iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkiyi analiz etmek ile "Multipl Regresyon" ve "Korelasyon" testleri kul-

lanılmıştır.

SONUÇ VE BULGULAR

ÇalıElma ve kontrol gruplan arasmda

açlık kan şekeri, üre, kreatiıı.in değerleri açısından istatistiksel anlarnhkta (P > 0.05) fark saptanmamıştır (Tablo 2).

Çalışmaya alınan olguların hiçbirinin tam idrar incelemesinde proteinüri sap-

Grup Hasta Sayısı Yaşı(yıl) K/E Hipertansiyon süresi (yıl) Tansiyon (mm Hg) Hipertansiyonlll 38

Kontrol 19

51.4±12.3 48.1±13.2

'i 0/9 4.3±2.1

11/8

o

160.7±1.28

121.4±1.36

TABLO :Çalışma ve Kontrol Gruplannın Rutin Biyokimyasal Test Sonuçlan (Ortalama±standart hata)

Çalışma grubu f<ontrol grubu p değeri

,A.,..K-!:Ş_;(7o:mc"g.,-/d-"!) _ _ _ _ -=ü=-re""'("-=m:...:::go-/d_ci) _ _ _ _ _ K.,...r.,:e.,..a-=-tinin (mg/di)

89.2±1 0.4 25.8±6.2 1.04±0.21

90.3± 6.8 26.3±7.1 1.09±0. i 9

>

o,os

> 0.05 > 0.05

(3)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1997 VoL6 NoJ-3

tanmamı~tır. Kontrol grubunda mikroal- buminüri hiçbir olguda saptanmaz iken,

çalışma grubunda 28 olguda (%73.7) bu-

h.mmu~tur.

Çalışma grubunun mikroalbuminüri

değerlerinin ortalaması ile kontrol gru- btmdaki kar~ılaştırıldığmda değerler arasın­

da p < 0.01 düzeyinde anlamlı istatistiksel fark saptanmıştır. Plazma fibronektin dü- zeyleri ortalamalan hipertansif grupta daha yüksek bulunmakla beraber bu, istatistiksel

anlamlılık arzetmemiştir (Tablo 3).

TABLO 3: Gruplarda Mikroalbüminüri (MAU) ve Fibronektin (FBN) değerleri (Ortalama+standart hata)

Çalışma grubu Kontrol grubu p değeri

MAU (mg/L) 21.96+5. i 8 6.54+2.43

< 0.05

FBN (mikrom/ml) 163.94+17.12 138.90+12.13

> 0.05

Kontrol grubunda mikroalbüminüri ve fibronektin düzeyleri

arasındaki ilişki anlamlı değildir (p > 0.05).

Mikroalbüminü.ri ve plazma fibronektin düzevleri arasında korelasyon analizi yapıldığında çalışma grubunda bu iki değer

arasındaki korelesyon katsayısı olan, r de-

ğeri 0.497 bulunmuş olup p < 0.001 düze- yinde ileri korelasyon saptanmıştır. Bu pa- rametreler arasında multip regresyon analizi

yapıldığında p değeri < 0.01 düzeyinde an-

lamlı ilişkiyi göstermiştir.

TARTIŞMA

Mikroalbüminürinin, hipertansiyonda hedef organ hasarlarının erken tespiti ve bu

hasarların ortaya çıkma riskini saptama ko-

nularında güvenilir bir belirteç olduğu son

yıllarda ortaya çıkmıştır (1-4). Idrardaki pro- tein miktarının 30 ile 300mg/L olmasını

ifade eden bu parametrenin, antihipertansif tedavinin komplikasyonlan önlerne ve ge- riletmedeki başarısı ile de ilişkili olduğu saptanmı~tır. Özellikle anjiotensin değiştirici

enzim inhibitörü antihipertansif ilaçların,

postglomerüler vazodilatasyon yaparak int- raglomerüler basıncı azaltınalan yolu ile an- tiproteinürik etki yaptıklan gösterilmiştir

(10). Mikroalbüminürinin, mikro ve mak- rovasküller hipertansit komplikasyonların

ortaya çıkışına -etki yaptığı, hipertansif kalp

20

hastalığının bir sonucu olan sol ventrikül hi- pertrofisi ile arasmda ilişki olduğu değişik çalışmalarda gösterilmiştir (11,12).

Mikroalbüminürinin çıkış me-

kanizması olarak, glomerüler bazal memb-

ranın ekstraselüler matriks elemanlarının bozukluğu gösterilmektedir. Bu matriks ele-

manlarının en önemlisi heparan sulfat pro- teoglikan olup azalmasının proteinüri ile

doğrudan ilişkisi gösterilmiştir (11). He- paran sulfat proteoglikan, güçlü an- tiaterojenik özellikleri olan antitrombin

m,

lipoprotein lipaz ve dönü~türücü büyüme faktörü beta (transforming growth factor için özgül bağlayıcı görevi yapmaktadır, azalması durumunda bu maddelerin

bağlanmalan azalmaktadır. Sonucunda

sırası ile hiperkoagulabilite, çok düşük yo- gunluklu lipoprotein artışı ve aşırı trans- forming growth faktör B lokal aktivitesi or- taya çıkmaktadıto Lokal transforming growth faktör B aktivitesi artı~ı ekstraselüler matriksin diğer elemanlarının artışına yol

açmaktadır. Bu estraselüler matriks ele- manlan ise kollajen IV, kollajen VI ve fib- ronektin'dir. Bu matriks proteinlerinin

artışınında trombosit aktivitesini arttırmak başta olmak üzere henüz tam açıklığa kavuşmamış bazı ınekanizmalar yolu ile en- dotel yapı bozukluğunun ortaya çıkı~mda

rol aynadıklan gösterilmiştir (11,12). Glo- merül bazal membranında saptanan bu bo-

zukluğun sistemik tüm büyük arterierin en- dotel hücrelerinde de aynı yönde olduğu değişik çalı~malarda gösterilmektedir (1,3,12).

Fibronektin, karaciğerde sentezlenen bir glikoprotein olup, ekstrasellüler matriks içinde ve plazmada bulunur. Fib- ronektinin, hücre-hücre, hücre-substrat

yapışması, hücre morfolojisi tamiri ve hücre motilitesi üzerine etkileri gösterilmiştir.

Trombositlerin alfa granüllerinde de mevcut

olduğu gösterilen fibronektin, trombosit ag- regasyonunda rol oynamakta ve trombin or- taya çıkışını arttırmaktadır,

Çalışmamızda, hipertansif ve nor- motensif gruplar arasında mikroalbüminüri

sıklığı kar~ılaştırılmı~ ve diabetik olgu içermeyen her grup arasında ileri anlamlı

(4)

.SSK TEPECiK HAST DERG 1997; 7 Vol.6 No:1-3

fark saptanı:ru~tır .. Mikr~albümintjrinin ...

lü-

pertansif Ra:sta grubunda

si:k

/oldu~

gözlenmi~tir. Bugün için deği~ik randemize.

çalı~malarda hipertansiyonun mikrovas'- ' küller ve makrovasküler komplikasyonları

ile doğrudan ili~kisi gösterilmi~ olan mik-

roalbüminürinin.sıJdığını azaltmaya yönelij<

antihipertansl.f )rak1aŞımlara öı\em verilmesi

gerektiği sonucu çıkarılmı~tır.

Çal~~maı:nı2;da, hipertansiyonun ortaya

~ıkardığı. 111;ikro ve makrovasküler pa-

tolojil~.rifl guveflilir bir yansıtıcısı olan mik- roalbühlinuti' ile ekstrasellüler malriksin

;. ~ ' ) "".~·ı >' ' : , . :

KAYNAKLAR

1. Hervey JM, Howie AJ, Lee SJ, Newbold KM, Beevers D.

Renal biopsy findings in lıypertensive patients with proteinuria.

Lancet 1992; 340: 1435-6.

2. Matlıiesen ER, Ronne B, Jensen T. Relationslıip between

lılood pres$ure anıt ,prina.ıy albumin. .excretion .in tlı~ .. de- voiopmiiit of ıl1icroallfuiıiinurUı. Diabetes 1990; 3!l245-'9!

3. Yudkin JS, Forrest RD, Jackson CA. Microalbuminuria' as a.predictot ofvasculardisea~e in. non diqbetic Sl.fpjects. Lan- cet 1993 ; I: 530-3: . . .. , • .. . ... · .· . .. . ··.. .. ··.·'

4. Mai M, ckigeı>

H,

Hildeı;~ Kf, Veeiken 'R. F:lifry in- terstitial cHmıges. in T1ypertension in4itced retıal•in}uty. Ffyper~

tension 1993; 22 : 745-51 . . ,

5. Damsgaard EM, Frolandiı., Jdrgensen OD, Mdgensen · CE. Mi!!roaLbunıinuria as predictor' of itıcrea~ed tnortıility in •el- derly hyperteıısive peaple. Br MedJ 1,990 i 300 : 297-300. . · .

6. Taktisakii, C/ıobanian AV, Sdrzani R, Brec/ter P. Effect of /ıypertension on fibronectin e.;rpreassion in the rat aorta. J

Biol. Clıent.1990; 265 (35): 2il9"29:·

21

ö11emli bir e~e~anı ()lru:t .ve, tr:pmbo~it ~­

tivitesi ile de ili~iJdli G>lari fibfonektiilln 'pla~­

ma. dı,iifZ;~yleri, ~n~s~daki· iU§k~. a:ııa~t.n-lipaı§t~$'.

Ml.krbalBUminüri nt:;:fibronektiftıarcis:irtda

hi-

pertansif grupta istatistiksel ili~ki anlamlı bulunmu~tur. Bu ilişki normotensif grupta

gözlenme:mi~tir. GJomerül bazal membranı

· geçirgenliğinhl bozuhiı.asında fibrdn~ktinin de rol oynadığı, bu glikoproteinin trombosit agregasyonu uzerin~ gösterilmiş etkileri de gözönüne alındığında · hipertansif . komp-

likasyonların takibinde ve saptanmasında

önemli bir belirteç olabileceği dü~ünül­

mü~tür.

7. Berk B, Vekhstein V, Gordon H. Angiatensin II-sti- mulated protein syntlıeis in cultured vascu/ar smoot/ı muscle ce/ls. Hypertension 1989; 13:305-14.

8. Himıma H, Crawford DC, Hosoi,lyf.,Çhp~fniqn AV,

Brec/ıer P. Angiotensiıı II alters aorfic · Flbrimectin in- dependent/u oflıypertitısiorı:. Hypetteltsicm 1'89.4 '; 2:5..:: 823-

"6~, " . _. .. , _·,~lo;""' .. ~~ ·1;., )'":

9. Joint. National ,conımitee. on Detection, · Evaluqtion, and treatment ojHfglı 13/qod Presi;ure (JNGV). Ati:h•Iiıtern

>Med 1993 ; 153 ; '154'-183,

10. A/ıate D, Cafa R, Cıistellino AR. Micr?qlbuırzinüria

cmd eisenii'allıype;tension ·in pati~nis treate~ .iiıitlı 'Jı'cE in-

lıibitors; i:alcium chaniıel blackers and tlıei't :cotnbinıition. J

ffypert~sioıı 19~5 ; 13. : :1P59-1067,. :; , .. .

ll.Schwa~tz C( Borıı G. New lıoriiqns in, diabetes mel- 'litu~. and cardiov~'s'cıılar disease. London~ 1iayer Curreht

Science, 1995: 124-192. ·

. 12. E arda FJ, Panizo A: Al.terations in the ,extr9çellular matrix of thi 'myc(l.rdium in essentml !ıYPerlensiqiı. Eu

< iıedrt J 1993;

u

cSuppl J): 12"4: · ·

·•·

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kanal~n en do~ru bir kararla e~itim oldu~unu dü~ünenler -uzun ya~am~ndan edindi~i tecrübenin bütünlü~üyle, mesle~in- deki ba~ar~s~yla, gezileriyle, çok özel

Genifl bir ekip içinde, çocuk patolo¤u ve t›bbi biyolog arkadafllar›yla birlikte yeni hastal›klar tan›mlam›fl, özellikleri çok az bilinen hastal›klar› ortaya

Health Risks Posed by Use of Di-2-Ethylhexyl Phthalate (DEHP) in PVC Medical Devices: A Critical Review.. Green R, Hauser R, Calafat AM, Weuve J, Schettler T, Ringer S, Huttner K,

Hasta ve hekim arasındaki ilişkide karşılıklı güven hakkında yöneltilen sorulara verilen cevaplar incelendiğinde istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar tespit

Ancak, kan ürik asit düzeyi ile kan trigliserit, VLDL (çok düşük dansiteli lipop- rotein), HDL (yüksek dansiteli lipoprotein) ve açlık kan şekeri düzeyleri

• Glikozaminoglikan molekülünde bir çok negatif radikal bulunduğundan (polianyon) çok sayıda

Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminde reform öncesinde kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur, Emekli Sandığı kurumlarının örgütsel ve finansal boyutları

Bu çalışmanın amacı Rikobendazol (RBZ)’ün deri altı yolla 5 mg/kg dozda uygulanmasını takiben keçi ve koyunlarda karşılaştırmalı farmakokinetiği,