ÇOCUK VE ŞİDDET
Dr. Öğr. Üye. Adviye Pınar Konyalıoğlu İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ
• Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür.
ŞİDDET
• Kişinin istemediği,
• Kişiyi tahrik eden,
• Yıpratıcı ve saldırganlık içeren bir davranış biçimidir.
• Aile içi Şiddet ise bir kişinin eşine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır.
• Şiddet, insanın fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne yönelik her türlü maddi ve manevi olumsuzluğu dile getirmektedir.
• Bu olumsuzluğun temelinde dikkatimizi çeken iki kavramdan biri güç, diğeri ise saldırganlıktır.
ŞİDDET TÜRLERİ
• Fiziksel şiddet
• Duygusal şiddet
• Sözel şiddet
• Cinsel şiddet
• Ekonomik şiddet
FİZİKSEL ŞİDDET:
• Tokat atarak, çimdikleyerek, elle, kemerle, sopayla dövmenin sonunda bedenin cezaya uğraması anlamına gelir.
• Acı veren, fiziksel-sosyal-zihinsel gelişimde zarara yol açabilecek davranışlardır.
• “Beden gücünü kötüye kullanma” anlamındadır.
• Kaba ve sert davranışları, saldırıyı içerir. Yıkmaya yok etmeye yöneliktir.
• Bireye ve topluma zarar veren niteliktedir.
• Dövmek, vurmak, yumruklamak
• Tokatlamak
• Tekmelemek
• Hırpalamak
• İtmek
• Isırmak
• Temel ihtiyaçları esirgemek(su, uyku, yemek..)
• Gerektiği halde tıbbi yardım almasını önleme
• Eziyet, acı içeren pek çok davranış
FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALAN
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLECEK DURUMLAR
• Kişisel gelişimde bozukluk
• Yetişkinlerle temastan çekinme
• Korku ve kaygılar geliştirme
• Evden kaçma
• Davranışlarda aşırılık ve riskli davranışlar
• İçedönük-çekingen kişilik
• Sosyal uyum bozukluğu
• Saldırganlık, başkalarına şiddet uygulama
• Zihinsel işlevlerde bozukluk
• Sağlık sorunları
• Alkol-madde bağımlılığı
• İntihar girişimi, kendine zarar verme
• Dikkat sorunları
• Akademik başarısızlık
• Okula devamsızlık, kaçma, terk
• Düşük benlik algısı, güvensizlik
• Sağlık problemleri
• Yeme problemleri
• Yetişkinlikte kişilik bozuklukları
DUYGUSAL ŞİDDET:
• Bireyin kişiliğini zedeleyen, duygusal gelişimini engelleyen eylemlerin tümüdür.
• Duygusal istismar ve ihmal, çevredeki yetişkinler tarafından gerçekleştirilen, çocuğun kişiliğini zedeleyici, duygusal gelişimini engelleyici eylemler ya da eylemsizlikler olarak tanımlanır.
• Kişilik, bir kişinin süreklilik sergileyen düşünme, hissetme, davranma ve insanlarla iletişim ve ilişki kurma
özelliklerinin genel bir örüntüsüdür. Kişilik, doğuştan getirilen bazı eğilimleri de
kapsamakla beraber ağırlıklı olarak
bebeklikten itibaren kişinin çevresindeki insanlarla kurduğu etkileşimler ve bu
etkileşimler sonucu yaşadıkları ile şekillenir.
• Reddetme, aşağılama, yoksun bırakma, yıldırma, umursamama, sevgiden mahrum bırakma
• Duygusal şiddete maruz kalan çocuklarda birçok duygusal, davranışsal, gelişimsel ve sosyal bozukluklar ortaya çıkmaktadır.
• Duygusal şiddet, uzun dönem psikolojik işlevsellik üzerinde diğer tür şiddetlerden daha fazla etkiye sahiptir.
SÖZEL ŞİDDET:
Laf atma, söylenti yayma, saldırgan ifadeler kullanma, tehdit etme, ad takma, eşya ve giysilerle alay etme, sürekli görüşlerini– çalışmalarını küçümsemek,
kararlara katılımını–karar vermesini engellemek, sürekli sorguya çekmek, sık sık bağırmak, küfür etmek, aşağılamak, aşağılayıcı isim takmak, kapasite ve
isteklerini sürekli kötülemek, eleştirmek, hakaret etmek, tehdit etmek, iftira etmek
DUYGUSAL VE SÖZEL ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLECEK DURUMLAR
Duygusal şiddete maruz kalan çocuklarda
dışavurum ve içe atım sorunları, sosyal ilişkilerde bozukluk, kendine güvende azalma, intihar
davranışı, çocukluk çağı mastürbasyonu ve birçok başka psikiyatrik bozukluk
görülebilmektedir. Bu tür şiddet kişilik bozuklukları için de bir risk etmenidir.
CİNSEL ŞİDDET/İSTİSMAR:
• Çocuğun, bir erişkininin cinsel gereksinim ya da isteklerinin
doyumu için cinsel nesne olarak kullanılması ya da kullanılmasına göz yumulmasıdır.
• Cinsel istismar sık rastlanan ve genelde yıllarca süren bir durum olmakla birlikte sıklıkla gizli
kalmaktadır.
• Çocuklarda cinsel istismar önemli bir halk sağlığı sorunudur ve uzun dönem olumsuz sonuçlara yol açmaktadır.
• Kaygı bozuklukları cinsel istismara uğrayan çocuklarda kısa süre içinde ortaya çıkabilmektedir. Uyku bozuklukları, kabuslar, fobiler, bedensel yakınmalar ve korku tepkileri yüksek kaygı düzeyinin kliniğe yansıması olarak gözlenmektedir.
• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, enürezis ve enkoprezis cinsel istismar kurbanlarında daha sık ortaya çıkmaktadır.
• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, enürezis ve enkoprezis cinsel istismar kurbanlarında daha sık ortaya çıkmaktadır.
• Cinsel istismar yaşamış çocuklarda yüksek oranda depresyon gözlenmekte ve kurbanın benlik saygısı ciddi hasara uğramaktadır. Bu çocuklarda intihar düşünceleri ve girişimleri sık görülmektedir. Erişkin yaşta başlayan depresyon, çocuklukta cinsel istismarla ilişkili bulunmuştur.
• Öfke tepkileri, zayıf dürtü kontrolü, karşı olma, karşı gelme bozukluğu cinsel istismara uğramış çocuklarda gözlenebilmektedir.
EKONOMİK ŞİDDET:
• Evsizlik, işsizlik, ekonomik yönden mahrum bırakma
• Şiddete uğradığı saptanan çocuklarla yapılan araştırmalarda, çocuklarda gözlenen davranış bozuklukları sinirlilik, umutsuzluk ve psikolojik küntleşme nedeniyle ağır kişilik ve davranış bozuklukları, huysuzluk, hırçınlık, tedirginlik, suça yönelen davranışlar, başkaları ile rahat iletişim kuramama, antisosyal ve saldırgan davranışlar olarak belirlenmiştir.
• Aile içinde şiddete uğrayan çocukların ileride kendileri de birer şiddet uygulayıcısı olabilirler.
• Geleceğin büyükleri olacak çocuklarımızın, sağlıklı yetişkinler olabilmeleri ve sağlıklı nesiller yetiştirebilmeleri anne babaların şiddetten uzak, onlara model olabilecek nitelikte olumlu tutum ve davranışlar sergilemeleriyle olasıdır.
ÇOCUKLARDA ŞİDDET DAVRANIŞI
• Okul öncesi dönemde başlayabilir. Bu dönemde agresif, bozucu ve karşıt davranışlar gösteren çocukların %50 ‘si ergenlik çağında da şiddet
göstermektedir.
• Okul öncesi dönemde çocuklarda tepkisel davranışlar olabilir. Aile kontrolü kaybedip etkin olmayan çözümlere yönelebilir. Kendini ifade edemeyen
istekleri engellenen çocuk vurup kırarak isteklerini elde edeceğini öğrenir ve bu davranışı alışkanlık haline getirebilir.
• Şiddet davranışını alışkanlık haline getirmiş çocuk, daha ileri yaşlarda da benzer davranışları devam ettirir.
• Okullarda şiddet davranışı gösteren çocuklar genellikle sınıf düzenini bozucu, akademik olarak düşük başarılı, akranlarına karşı agresif tutumludur.
• Öğretmen için baş edilmesi zor öğrencilerdir.
• Bu çocuklar dürtüsel çocuklardır.
• Bu çocukların ailelerinin okulla ilişkileri bozulabilir.
• Daha ileri sınıf düzeyinde okul başarısızlığı sorun olmaya devam eder.
• Ergenlik döneminde çocuğun okula devamsızlığı görülebilir.
• Suça eğilim, çeteleşme
• Okuldan uzaklaştırma
• Etiketlenme
• İletişim becerileri düşüktür.
• Sosyal becerileri zayıftır.
• Yalnızlık, dışlanma
• Sağlık sorunları
• Yasal sorunları
• Sokakta yaşama
• Ruhsal sorunlar
• Davranış sorunları
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN ŞİDDETİN NEDENLERİ
• Birden fazla etmen sebep olabilir:
1. Çevresel faktörler: Medya
2. Toplumsal faktörler: Eğitim kalitesinin düşmesi
3. Ailesel faktörler: Ailenin şiddet göstermesi, ihmali, istismarı,stres 4. Bireysel faktörler: DEHB, okul başarısızlığı
ERKEN UYARI İŞARETLERİ
• Sosyal olarak içe kapanma, yalnızlık
• Reddedilme düşüncesi
• Fiziksel, cinsel, duygusal istismar
• Dalga geçilme ve tacize uğrama
• Okula ilgi ve akademik başarı düşüklüğü
• Yazılarla resimlerle, müzikle şiddeti anlatma
• Kontrol edilemeyen öfke
• Zorbalık
• Okul kurallarına ve otoriteye karşı gelme
• İnsanlara veya hayvanlara yönelik şiddet davranışları
• Ateşle oynama
• Farklılıklara toleransın olmaması
• Madde ve alkol kullanımı
• Çetelere bağlı olma
• Erkek çocuklarda şiddet davranışı daha sık görülmektedir.
• Ergen ve çocuklarda şiddet davranışı 15-16 yaşında en üst seviyeye ulaşmaktadır.
NELER YAPILMALI, YAPILMAMALI?
• Çocuk etiketlenmemelidir. ‘Sen işe yaramazın tekisin.’
• Şiddet aslında anksiyete/kaygı yaratan durumların dışavurumudur. Stresle baş etme becerileri öğretilmelidir.
• Çocukta DEHB, öğrenme güçlüğü gibi sosyal etkileşim ve akademik başarısını olumsuz etkileyecek bir durumunun olup olmadığından emin olunmalıdır.
• Ebeveyn çocukla vakit geçirmelidir. Her gün ona mutlaka zaman ayırılmalıdır.
Sorunları dinlenmelidir.
• Çocuğun empati becerileri geliştirilmelidir.
• Çocuğa iyi model olunmalıdır.
• Çatışmaları çözmesi konusunda yardımcı olunmalıdır.
• Değer yargıları öğretilmelidir.
• Çocukların duygularını ifade etmelerine olanak verilmelidir.
• Evde kurallar belirlenmelidir ve bu kurallara herkesin uymasına özen gösterilmelidir.
• Çocuğa şiddetin herhangi bir türü uygulanmamalıdır.
• Çocuklar bazen dikkat çekmek için şiddet ve öfke davranışları gösterebilirler.
Çocuğun ebeveynin dikkatini çekme ihtiyacı içinde olduğu fark edilmelidir.
• Çocuğun uygun davranışları ödüllendirmelidir.
• Ebeveyn çocuğu dinlemelidir.
• Sabırlı olunmalıdır.
• Anne-baba bir şeyi yapmasını neden istemediklerini çocuğa açıklamalıdır.
• Sürekli ceza verilmemelidir.
• Adil olunmalıdır.
• Tutarlı olunmalıdır.
• Kardeş kıskançlığı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklara eşit davranılmalıdır. Kıyaslama yapılmamalıdır.
• Çocuğun yanında kavga edilmemelidir, tartışma yaşanmamalıdır.
• Çocuğun saldırgan davranışları desteklenmemelidir.
• Şiddet içerikli filmler seyretmesine engel olunmalıdır.
• Ebeveyn çocuğun şiddet içerikli davranışlarının sebebini anlamaya çalışmalıdır.
• Gerekirse profesyonel yardım alınmalıdır.