• Sonuç bulunamadı

``Monism`` Sanat Hareketi nin temelini oluşturan `Monist MANİFESTO`

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "``Monism`` Sanat Hareketi nin temelini oluşturan `Monist MANİFESTO`"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

``Monism`` Sanat Hareketi nin temelini oluşturan

`Monist MANİFESTO`

1.Monism Nedir?

2.Niçin Monism?

3.Kuantum durumu (tek durum & tek gerçeklik) 4.Bağlantısallık & Nedensellik

5.Yaşamın (&Ölümün) Değerliliği 6.Guzel & Estetik (&Matematik) 7.Sanatta Monism

8.Sanatin Sonu (&Başı) 9.Kuantum Rönesansı

10.Varlık Bilimi (Hareket&Zaman)

*Sonuç (&Bildirgesi)

Monism Nedir?

Monism kelime anlamı ile eski Yunanca da ``monos`` tan yani teklik, herşey in `tek bir bütünden` oluştuğu ve `tüm varlığı` temsil eder.

Kurucusu antik Yunan filozofu ve bilimcisi Elea Okulunu da kuran ``Parmenides``tir.

Platon un yazdığı son eser Parmenides hakkında olup kendisinden babamız diye bahseder.

Bilim ile bağdaştığı kısım ise 20. yy Kuantum Fizikçilerini etkilemiş (halen etkiliyor) oluşu ve atomaltı parçacıkların davranışları ile quantum mekanik teorilerinde yer alıyor oluşudur.

Çünkü Monismi anlamak için, BİR, değişmeyen, eksilmeyen gerçeği anlayabilmek ( Varlığı ) , zaman yanılgısını aşabilmek gereklidir ki; Einstein in zamanın göreliliği ( Genel görelilik) tam da bu açıdan bir yaklaşımdır. ( Karl Popper`in Einstein`e Parmenides diye hitap etmesi bu yüzdendir. )

“Gözlemcinin” yer ve zamanı, Görelilik ile (General Relativity) ile doğrulandığı şekilde farklı sonuçlar doğurmakta, “gözlemleyenin`` konumuna göre mesafe, hız ve zaman gibi ölçümler değişmektedir.

Denebilir ki; dünya merkezde yer almadığı gibi aslında bir merkezi de yoktur. Kürenin herhangibir noktası “ışık hızı” ile ”AN” lık mesafededir.

Gözlemciye değişik (değişir) görünenler sadece “mekansal” ilüzyonlardır :

*Mesafe (uzak veya yakın kavramları) “ölçümlerimiz” sonucudur.

Parmenides in en önemli öğrencisi Elea`li Zenon olup, paradokslarıyla (Zenon Oku, kaplumbağa vb.) halen Fiziğin hareket ve zaman temalarında tartışılmaya devam etmektedir.

(2)

``Var`` bütün ve BIR dir, Çok dediğimiz tüm sonsuzlar (sayılar ve geometrik şekiller) BİR e bağlıdır, BİR e dahildir. Mantıksal ve matematiksel olarak açılımı;

tüm `parçalar` Bütün den alınır, tüm parçalar ``birbiri ile ilişkilidir``

tüm parçalar birbiriyle ilintili ve bağlantıda`dır

tüm parçalar bütünü de sağladığından `nedensel` liğe sahiptir.

Var (bütün) bilinç lidir, dolayısıyla her bir ``parçasının varlığı bilinçlidir.``

Özetle evreni, yıldızları ve bizi oluşturan atom da (ve atomaltı parçacıklar ) bilinçlidir.

Evren birden çok dahi olsa; toplamda yine ``bir çoklu evren``

(multiverse) dir, yani Bir !

Niçin Monism?

Monism, yukarda açıkladığımız şekilde, insanın `neden` varolduğu,

`niçin` bir bilince sahip olduğu ve

en önemlisi `parçası olduğumuz muazzam bütün` örneği olan Doğa ile nasıl benzerlikler (aynılıklar) taşıdığımızı, kendi varlığımızın muazzamlığını anlayabilmek açısından önemlidir.

(Güneş sistemi de tek & bir dir. Galaksiye göre ise parça dır.)

İnsan kendisi de bir bütündür (hem tek bir metabolizma oluşu, hem de ruh-beden birliği açısından) ve aynı zamanda doğaya ait, bağlı bir parçadır. Doğa insanın dışında değildir, insan doğa ya dahildir.

Ve sanat, sonsuzdan pay almaktır. Matematik de sonsuzdan pay almakla sanatla eşleşir fakat saymak ve hesaplamak zorunluğundan sonsuzluğu bir sembolle sınırlar :

Sonsuz matematikte sonludur.

İc/dış, büyük/küçük gibi -kıyaslama gerektiren- kavramlar ile ``kendi varlığımızı anlamlandırmaya``

çalışmamız bazı çelişkileri de beraberinde getirmekte. Matematiği ( sayılar bir ifade biçimidir, dildir halbuki) hayatımızın merkezine zaman ile birlikte koyarak basit gerçeklerden ve temel kavramlardan, doğadan uzaklaştı insanlık.

En basit örnek ile ``dünyamızın güneş ile olan ilişkisi`` ile ortaya çıkan ve bizim gün diye

nitelendirdiğimiz, `saydığımız` gün, Tek ve aynı gündür. Keza mevsimler, arka arkaya 4 kez tekrar eden ve yılı oluşturan parçalar değildir :

Doğa da tek Bir döngü vardır!

Hareket (değişim) ise `oluş`u temsil eder..

(3)

Değişimi `Ölçerek` adına zaman dedik ve sonsuza matematikle bağlamaya çalıştık.

Habuki Tek bir - durum - olarak `Varlık` tan bahsedebiliriz!

En gerçek ve tek gerçek bilgi `Varlık` bilgisidir, Sokrates`in de dile getirdiği şekliyle : VARLIK BİLİMİ. (Platon / Philebos eserinde)

İşte tam burada 21. yüzyıla donuyoruz, tek varlık durumuna :

``Kuantum durumu``

Kuantum durumu (tek durum & tek gerçeklik)

İnsanoğlu sadece içinde bulunduğu `tek evreni` deneyimleyebilmektedir. Sunu mantığımız yoluyla doğrulayarak söyleyebiliriz ki (Descartes in da benzer şekilde belirttiği), tüm bu evren sadece bizi (kendimizi, insani) yanıltmak için varolmuş olamaz. Bilakis doğrulamak için vardır. Doğa örnek almak için orada mevcuttur, ölçebilirsiniz , fakat ölçülenlerin (parçaların ) toplamından fazlasına ulaşırsınız.

Dolayısıyla ``Tek bir evren`` in `tek gerçekliği&tek bir durumu` temsil ettiğini açıkça söylememiz yanlış olmaz :

=kuantum durumu (quantum state)

Varlık felsefesi (bilimi) tekrar kuantum ile``varlık bilimi``nin içeriğini doldurmuştur.

Varolanlardan bahsediyoruz! varolmamış ya da varolacaktan değil. Çünkü varlık dışındakiler olasılıktır

=varolmayanlar

Dolayısıyla yaşadığımız hayat (gerçeklik) tam bir quantum durumudur : Her olasılık mevcut!

Quantum fiziğinde de“olasılıklar” esastir. “Hayatta herşey mümkündür” un (sonsuz olasılıkların) kuantum daki karşılığı

= tüm olasılıklar mevcut!

Schrodinger`in ünlü kedisi; `hem canlı hem ölmüş`

olma olasılığındaki kedinin, tüm olasılıkların tek Bir an-da (kuantum durumunda)

gerçekleşebildiğidir.

İmkânsız bile olasılık dahilindedir! (İmpossible is nothing)

(4)

Yeni Parçacık Fiziğine biraz daha detaylıca girdiğimizde; quantum mekaniğinde zaman ın donduğu, akmadığı temsili durumların, yani yukarıda bahsettiğimiz ``Kuantum durumların`` bazı teorilerde kullanıldığını görürüz. ( Loop Gravity teorisi gibi )

Mesela `Casimir Effect` de evrenin hep varolduğunu, yani öncesi ve sonrası olmadığını dikkate alarak zamanı dışarda bırakır. Keza ``Big Bounce``; Big Bang inanışına yeni alternatif bu teori de

``öncesiz/sonrasız``lığı savunur.

``Quantum Monism`` ise evrenin bu tek durumunu, yani ``kuantum durumunu`` esas alır ve evrenin parçalardan değil Tüm olduğunu ve dolanıklıklığını (içiçeliğini) kabul eder.

BAĞLANTISALLIK & NEDENSELLİK

Bu göstergeler, rastgeleliğin değil bağlantısallığın ve nedenliliğin bilgisini vermekte insanlığa.

Tıpkı beyin&sinir araştırmalarının (neuro science) bize açıkladığı, milyarlarca noronun aralarındaki ilişkiler, bağlantılar yoluyla aslında kendi çevremizi algıladığımız ( gerçekliği) duyumsadığımız, deneyimlediğimiz gibi;

Tüm ve Bir zihin = kendi benliğimiz.

`Yapay Zeka` sürecine de temel oluşturan bu ``ilişkiler ağı`` ( evren gibi, www.internet ağı gibi ) bağlantısallığı esas alır!

Eğer noronlar arası bağlantı tamamen bir bilgisayara aktarılabilir ve orada elektriksel sinyallerle normal bir beyindeki isleyiş başarılabilirse insan zihninin kopyalanabileceği varsayılmaktadır.

İnsan, iletken bir Algıç, biyolojik Dedektör,

ayaklı bir Vizör olduğuna göre !

bilgisayarlarla `entegre olabilme` olasığı hep gerçekçiydi.

Varsayıma göre; sonsuz sayıda kopyalar (robotlar) üretmeyi başarabilsek, sonsuz sayıda sanal dünyalar yaratsak da, esas gerçekliğimiz değişmeyecek, tek & BİR olacaktır.

Demek oluyor ki gerçeklikten kaçılamıyor, ölümün neden varolduğunun cevabi ise basitçe verilmiş oluyor :

Ölüm, `tek gerçekliğin` ispatidir.

Hiçbirşeyin kesin olmadığı kuantum durumundaki hayatımızın (gerçekliğimizin) tek kesinliği olumdur.

Diğer kesinliği ise yaşıyor oluşumuz!

Ölüm ve yaşamın bu BİRliğini, kendi gerçekliğimizde de deneyimleriz:

Tek başımıza doğar ve bir başımıza ölürüz.

(5)

(Ölümün&) YAŞAMIN DEĞERLİLİĞİ : Yaşamı ``değerli kılacağımız yöntem``,

tıpkı her bir nöron un, her bir atom un birlikte hareket ederek BİR anlamlılık yaratması, nedenli bir şekilde bir ``bilinç yaratması`` gibi,

ortaya çıkan bilincin de :

` hayatımızı ``bilinçli`` bir şekilde sürdürmesi gereği`` olmalıdır.

Ölümün kesinliği, sonluluk, insanları vurdumduymazlığa, boşvermişliğe değil `` kendi yasam amaçlarını bulmaya yöneltmesinde`` gizlidir.

Yasadığımız `` tek gerçekliğin`` muazzamlığını görerek (algılamaya), örnek almaya, onunla özdeş olmaya çalışarak, onunla bütünleşerek yaşamın&yaşamanın hakkını verebiliriz. (çünkü tüm bilgi oradadır, evrensel bilginin tamamı Bir’dedir)

``Açık ve seçik şeylerin ötesinde bulunan tasavvurlar bütününü görerek. (A.Baumgarten, Aesthetica ) ``

``Varlık`` bilgisi Varoluşun kendisidir. Hem doğada gözönünde, hem de görülemeyenlerde saklıdır.

Sonsuz ile sonlunun ``nedenlilik`` ile birlikteliğinde! Yaşam oluşur, hep var-dır! ``Sonsuzluk``

matematiksel değil, zihinsel yani ``düşünebilme`` & hayal kurma kapasitesidir. Bu yüzden, sonsuz

``düşünen zihin`` uykuda da hayal kurmaya devam eder. Çünkü sonsuzda kesinti, atlama olmaz.

Kuantum Fiziği (sonsuz küçüklerin dünyası), sanatçılara daha çok ilham vermesi ve daha çok ``hayal gücüne`` yer bırakması açısından önemlidir. Sonsuz un tanımıdır hayalgücü!

GÜZEL & ESTETİK (&MATEMATİK)

Tüm eksik, yani bütün olmayan şekilleri uzay-zamanda (geometrik şekiller de dahil) tam`layarak görür, tüm algılarız. Tümü biliriz eksik görünse dahi. Bu, evrensel bilginin parçası olarak bizde de varolan

``simetrinin`` göstergesidir.

Doğa da (evrende) güzel olmayan birşey bulamayız! Örneğin zihnimizde bir insan hayal ettiğimizde bile, tüm ve tam olarak, yani kol ve bacaklar ile bütün düşünürüz. Kol ve bacaklar ayrı veya bağımsız imgelemeyiz.

Quantum durumu, keza bu ``tek güzellik`` durumunu da ifade eder.

Bir çiçeğin kokusu, bir kuş cıvıltısı binlerce yıldır olduğu gibi ``güzeldir ve güzel olacaktır``.

Çirkinlik insan icadıdır ve güzelin olmadığı durumları belirtir. Bu durumları detaylı irdelersek zaten çirkin nitelemesinin çoğunlukla `insan üretimi` şeylerde bulunduğunu görürüz. Halbuki insan in kendisi güzeldir!

Güzel in BİR ve değişmez olduğuna en iyi örnek ``dünyanın uzaydan görüntüsü`` olsa gerek. Buna çirkin diyecek birileri bulunmayacağına göre Bir&değişmez güzel in nesnel olduğunu, çirkin in öznel olduğunu söylemeliyiz.

(6)

Çirkin, bir değer yargısı taşımakta; kültüre, topluma ve geleneklere göre değişmektedir.

Çirkinliği, makinalarda, makinalarla bastığımız kâğıtlarda (para), iş hayatında, binalarda, kendi inşa ettiğimiz toplumsal değer yargılarında, siyasette ve ahlak anlayışımızda, yani etrafta bol bol görebiliriz.

Yani çirkin çok`tur, güzel Bir`dir.

Monistik anlamdaki ``güzel`` işte bu değişmez, değişmeyen güzeldir. Yani evrenin kendisi, tamlığı, tek gerçekliğimiz! Bütün, eğer güzelse, her parça ( insan da) yine şüphesiz güzel olacaktır.

Simetrik bulduğumuz evren (doğanın detayları) ölçümlerimiz sonucudur.

Altın oran veya Fibonacci sayıları benzeri değerler bu simetriyi, muazzamlığı anlamamıza yardımcı olur ...

Ölçmese ve saymasa idik de BİR yine güzel olmayacak miydi !?

ÇOK, SAYMAK demektir. BİR dışında sayılan ve ölçülen herşey (sayı, şekil vb.) ÇOK luğu ifade eder:

2 de, 2trilyon da` Çok` tur.

Fakat unutulmamalı ki çoklukların tamamı BİR e dahildir.

( Düşünülebilen her şey BİR e dahildir ! Parmenides )

Bu bakımdan matematik demek ki -Var- ı algılamak açısından değil anlayabilmek açısından yararlıdır.

Sayılardan ve sembollerden oluşan, Çok un ve saymanın karşılığı olan matematik, bahsettiğimiz gibi sınırlı bir dil-dir.

``Varlığımızın çıkarımı`` matematikle yapılmaz.

Evrene ve dünyamıza (tek gerçekliğe) yayılmış olan bu (simetrik) güzellik, (sayıların anlatmaya çalıştığı, halbuki çok iyi bildiğimiz) Estetiği açıklamaktadır : Demektir ki `Var` güzel ve estetiktir.

Estetiğin, ``Güzel nedir`` ile sanatın konusu olması

dışında, ``Gerçeklik nedir`` sorusu ile de bilim ve felsefenin de konusu olduğu görülmektedir.

Monism de zaten şunu iddaa eder :

BİR ve BİRe dahil olan herşey Estetik` tir.

Monism, ayrıca 21 yy Kuantum Rönesansı ile de şunu açıklar :

`Quantum durumu`ndakiler her an estetiği barındırır, içinde taşır.

Çünkü Estetik de Sanat gibi; BİR dir.

Çünkü `tek gerçekliğimizde` mümkündür!

Sanal olarak yarattığımız her bir gerçeklikte (hatta başka sanal evrenlerde) kendi esas

``tek gerçekliğimizdeki`` estetik ve sanatı kullanırız. Ürettiğimiz, inşa ettiğimiz her yeni sanal dünya (sonsuz sayıda dahi olsa) hep kendi gerçekliğimizin kopyaları olacaktır...

(7)

SANATTA MONİSM

Algılarımızda yanılıyor dahi olsak! gördüğümüz, bize Var gibi görünen herşey, -tek gerçekliğimizdir-.

Sanat ise, bu varlığın ``görünür ya da görünmez tezahürüdür``. Sanatın zamanın üstünde oluşu, değişmezliği (BİR oluşu), sanatın anlamının (içeriğinin) zaman içinde değişse dahi sanatın hep kavramsal olarak aynı kalacağı, yani ``yaşamı ifade edeceği`` aşikârdır.

Sanat, tıpkı doğanın ``her yeni günü`` sürekli, kendinden üretmesi gibi; kendinden sürekli üretir. Her bir sanat eseri, hem kendi varlığı hem de onu ortaya çıkaran sanatçı ile -birlikte-

BİR olarak sanatı oluşturur. (bütün)

Yani diyoruz ki; Sanat doğanın taklidi değil, ``doğaya özdeş`` tir.

Sanatı oluşturan büyüklü küçüklü parçalar (tüm sanat eserleri) varolmaya, sanata eklemlenmeye devam edecek, ama sanat; değişmeden hep aynı kalacaktır.

Sanat hep BİR (Monistik sanat) ve aynı iken; ona katılmaya ve eklemlenmeye çalışılan eserler de dolayısı ile ``Çok`` olacaktır.

SANAT ın Sonu (&Başı)

Sanat ın değişimin içinde gerçekten de anlamının , ``anlamsızlık`` ile eşdeğer olduğu cağa; sanatın bitişine tanıklık ediyoruz.

Nietzsche`nin nihilizm hakkında uyardığı, Hegel in de bahsettiği : Nihilist için sanat, kendisini, kendi `boş` kavramında sunarak sonlanır.

Ama değişmeyen BİR de, sanat ın değişmeyen evrende saklı içeriğinde, o yeniden, ``yaşamın değerliliği ve anlamlılığının yüceltilmesi`` ile küllerinden yeniden doğacaktır.

Sanatçı, ``kendi varlığının anlamı için`` için yapacaktır artık icrasını. Madem bu yüzyılda ``herkes sanatçıdır``, üzerine düşen vazifeyi yerine getirecek; kendisini, eserleri ile sonsuza aktarmaya çalışacak; anlam için savaşacaktır!

Sanat özetle, yeni dünya düzeninde, dijital çağda kitlelere ``gerçek sanatçı`` ile dönecektir.

`Gerçek sanat ise, ``tek gerçeklikle yol alan estetik ile birlikte`` gerçek sanatçıları mutlaka ayrıştıracaktır.

S.Dali` nin de belirttiği gibi ``Sanatta hile yoktur.``

Demek oluyor ki Monist Sanatçı; bilimi bilecek “olasılıkların sonsuz mevcudiyetini” ( her yeni an- ı) kutsayacak, herşeyin birbirine bağlı olduğu BİR de, içiçeliği ve anlamlılığı kutlayacaktır!

(8)

Dolayısıyla Sanatçı, Monist bakış açısıyla bilim insanlarına da ışık tutatacak ve onlarla birlikte

``anlamlı yaşamı`` yeni nesle “aktaracaktır”.

Amacımız, daha önce bahsettiğimiz gibi; içinde bulunduğumuz güzelliği, artırarak aktarmaya çalışmaksa, torunlarımıza daha güzelini bırakmaksa, imdadımıza sanat yetişecektir.

Çünkü güzeli artırma düşüncesi, sanat ile, ancak sanatsal yaşayararak mümkün görünmektedir.

( örnek alınacak yaşamlarla, yani `bilinçli` bir şekilde yasayarak, çünkü sanat ilk evvel kendi bilinçliliğini gerektirir )

Var-lığın temel itkisi olan :

- (varlık olarak) kendini aşması, kendini aşmaya çalışması -

insan için ancak ``sanatın aşma gücü, sanatın aşma potansiyeli`` ile sözkonusudur.

KUANTUM RÖNESANSI (&Farkı)

Kuantum fiziği,“ölçülebilirliğin” ya da ölçme kavramının “tartışılabilirliği” bakımından farklıdır ve kozmolojinin yanısıra artık felsefe, metafizik ve fenomenoloji ile içiçedir.

M.Ö.400 lerde Democritus un gözle görülemeyen atomlarından, 1930 larda neye benzediğini (şeklini) yaklaşık olarak bilir hale geldiğimiz atom, fikir olarak hala aynı atomdur. (BİR)

Atomu oluşturan alt parçacıkların keşfi ve başka “temel parçacık”ların sınıflandırılması işini, Higgs bozonu dahil olmak üzere Standart Model ile üstlenen Kuantum fizik (Kuantum Alan Teorisi), bilimin altın cağını, Rönesansını temsil etmektedir.

Bu şekilde ifade etmemizin bir diğer nedeni; Antik Yunan`in Rönesans`ı yaratması gibi, Kuantum fizikçilerinin çoğunluğunun Antik Yunan felsefesinden etkilenişi, hatta bazılarının üzerine kitap yazması ve/veya kitaplarında merkezine alışıdır :

(E.Schrodinger : The Nature and the Greeks,

(9)

W.Heisenberg : Çağdaş Fizikte Doğa v.b.)

Kuantum mekaniği bir taraftan ``nedenliliği`` ve ``Monism``i göstermek açısından çığır açıcı teorilerle ilerlerken; evrenin (&insanın) neden ve nasıl oluşmuş olabileceği sorularına çarpıcı cevaplarla yol almakta. (Antik Yunan felsefesinin başlangıç sorusudur bu aynı zamanda) Elea lı Zenon un Oku, kuantum da karşılık bulur, paradox olmaktan çıkıp, ``Zeno Effect`` olarak bilimdeki yerini perçinler…

Diğer taraftan1900`lerde başlamış olan Kuantum için``halen`` -process- halinde diyebiliriz (yeni birçok teoriyle). Keza bilim böyle ilerlemektedir, teorilerle! Kuantum fizikçisi de bu farkındalıktadır, tam bir kesinlik elde edemeyeceğini bilir, çünkü işi daha çok tahminciliktir. Deneylerinin sonucunda ulaştığı değerler hep yaklaşık olup, en yakın “olasılıkları”

açıklar.

Kuantum gerçekliği, (tek durum) bize ``gerçekliğin`` -ne olduğu- konusunda yeni bir sorgulamanın önünü açmış olması bakımından son derece önemlidir. Kaldı ki bu sorgulama 2 milenyum sonra günümüzde ``dijital teknolojinin`` gelişimi ile örtüşmektedir : Aslında Quantum teorilerinin daha ciddi ve gündemde (popüler) yer alınmasında, yapay zeka (AI) ve makine öğrenmesi (ML) gibi ``Dijital gerçeklik`` kavramlarının hızla ilerlemesi yatmaktadır. Şöyle ki;

Evrenin aslında -bilgi- den yani bilgisayar dilindeki en temel bilgi :

``byte`` lardan oluşmuş olabileceği, büyük ve tek BİR Algoritmadan oluştuğu varsayımı ünlü Kuantum Fizikçisi Wheeler in teorisi ile karşılık bulmaktadır :

``It from bit. `` (Bu dal `Quantum Information` çatısı altında araştırmalarına devam ediyor. )

Bilgisayarlarla yarattığımız: adına ilk baslarda sanal dünya dedimiz dijital gerçeklikle, artık tamamen

``içiçe geçmiş bir dünyada`` yaşıyoruz. İnternet dünyasına neredeyse kimse sanal gözüyle bakmıyor.

Gerçek olmayan, bu tür yaratılmış (yaratılacak) dijital (sanal) dünyalar, her zaman ve hep kendi tek gerçekliğimizle``İçiçe`` olacaktır. (Kuantum dolanıklığı!)

Daha önce bahsettiğimiz gibi sonsuz hayalgücümüz ve düşünce üretimimizle, sonsuz sayıda gerçeklik (dijital&varolmayan gerçeklik) yaratabiliriz. Ama ulaşacağımız sonuç, tüm bu sayısız sanal`ların bağlı olmak zorunda olduğu `tek gerçeklik` tir.

İddaa ettiğimiz: ``sonsuz kavramının matematiksel olmadığının da`` ispatıdır bu.

Kuantum bize ihtimallerin olduğunu ispatlamaktadır,`` sonsuz ihtimalleri!`` Yaşamı da yaşanabilir kılan tıpkı doğadaki ``her yeni gün`` gibi.

Yaşamı tanımlar Schrodinger, dalga fonksiyonunda!

Nasıl mı!?

(10)

Kuantum bilgisayarlar. normal bilgisayarlardan farklı olarak (byte) bit yerine `Qubit` ile iletişimdedirler. QUBIT lerin ``quantum durumu``,

parçacık fiziğinde ``E.Schrodinger`in Dalga fonksiyonuyla`` fikir olarak örtüşür.

(`Var` lığın çatısı altında ) Bahsettiğimiz gibi;

*Kedi nin hem canlı, hem ölmüş olma olasılığı,

*Qubit in hem 0 hem 1 olma olasılığı ile benzerdir.

Kuantumu ``yaşadığımız gerçeklik`` ile matematiksel olarak uydurmaya çalışarak değil, insanlığa, varlık ve evren hakkında getirdiği -yeni bakış açıları- ile ele almalıyız.

``Monism hareketi``, tam da Kuantum un getirdiği bu yeni bilimsel bakış açılarını sanatla birleştirme misyonunu üstlenmiştir.

Yapay zeka ve makinalar dünyasında, insanın sürdüreceği ortak yaşam alanlarında kılavuzluk yapacaktır Monistler! yeni cağın -Etik kitabını- oluşturmak hedefiyle...

Ancak bu yeni ``Monistik Kuantum Rönesansıyla`` yaşanabilir & barış içinde bir dünyayı, erdemli yarınlara, geleceğe taşıyabiliriz.

VARLIK BİLİMİ (Hareket &Zaman) ÖLCME:

Kelime anlamıyla “Ölçen” =insan; An-lık ölçümlerden sonuç üretmeye çalıştığından Tüm`ü (Bir) anlamakta zorlanır.

Çünkü Ölçüm işlemi bir zaman almaktadır.

Aristoteles in de dikkat çektiği gibi -1 den başlayarak saymak – da belli bir zaman alacaktır.

``Ölçüm sonuçlarından`` ancak ``nedenleri``

anlayabiliriz. Hatta Da Vinci`nin söylediği gibi; ``Nedenleri anlarsak deneye gerek kalmaz``.

Tıpkı bir fotoğrafın sadece o An-ı yansıtması, önce ve sonrayı taşımaması gibi.

Halbuki bilim kesinlik istemektedir. Kuantum mekaniğinde ``ölçtüğümüz`` herhangibir durum ya da olay, (kuantum durumunda) yani bir `An`, (ama durmuş bir an), çünkü -zaman donmuş şekliyle- `var liği` ve ``doluluğu`` esas alır .

(11)

Yani bir `olay` varolduğuna göre`hareketten` sözediyor olmalıyız.

Hareket, her ne kadar bizim gözlemci sıfatımızla -değişkenliğini- ya da hatta aynı an-da farklı evrenlerde cereyan etmiş olması ihtimallerine taşısa dahi, ``doluluğun göstergesidir``.

Unlu Fizikçi J.C.Maxwell de benzer şekilde ``Eğer bir olay -verili bir zaman ve yerde yer almışsa-, benzer bir olayın başka herhangibir zaman ve yerde yer alması olanaklıdır`` der.

HAREKET:

Özetle ; Varolmayan birşeyin hareketini düşünemeyiz ~ bahsedemeyiz!

Demekki ``oluş`` hareket halidir, hareketin konusu``Oluştur,`` Varlık değil!

Cunku `Var` degismezdir. Hareketse degisimi getirir.

Keza hareketsiz olan şey için de `vardeğil` diyemeyiz. Esas fark eğer bir Olay ya da bir durum dan bahsedeceksek, içinde mutlak suretle hareket olmalı dedik...

Hareket eden şey (uzayın kendisi de dahil) aslında ``kendisinden uzaklaşan``dır.``Yönü ve hızı``

değildir bahis konusu. Hareketin ``olmuş olması & oluyor olması`` dır

= Varlığa geliş, Varoluş!

ZAMAN:

Hareketin `yön ve hızı` ölçme ile ilgilidir demiştik;

ZAMAN işte burada, `Ölçme` durumunda devreye girer.

Zaman mutlak ve esas değildir yani Ölcüm`ün eklentisi ve sonucunda ortaya çıkar.

Tek başına anlamlı ve ``vardeğildir.``

Tıpkı ``zamanın göreliliği``nin temelinde yatan düşüncedeki gibi :

ölçülen zaman ``kıyas`` gerektirmektedir. Bir diğer ölçü birimine ihtiyaç vardır, yani başka bir zaman a.

Tek başına ele alınamaz ancak önce ve sonrayla ilişkilendirilerek anlamlanır.

<kıyas : önce & sonra>

Mekan da görelidir :

Bir mekandan, (bir yer den ya da koordinattan) bahsetmek istediğimizde; başka bir yeri de

``imlememiz`` zaruriyeti gibi.

<kıyas : uzak & yakın>

VARLIK BİLİMİ:

Sonuç olarak ``hareket olsa da olmasa da ``sürekli`` bir ``var`` lık durumu mevcuttur. ``

(12)

Ama anlaşılacağı üzere; hareketin olmadığı `durağan hal ve durumda` zaman ortaya çıkamaz.

VAR bu yüzden hareketsiz dir. Devinimsiz. Kıpırtısız, Hareket halinde olsa bir değişime ve dönüşüme uğrardı ama o Değişmez dir!

TAM lanmıştır, başı veya sonu olamaz, mekan ya da zaman gibi göreli nitelemelerin ötesindedir. Uzak ya da yakında, herhangibir yerde değildir.

Hareketi, zaman birimleri ile ölçtüğümüzden, zamanı sonsuz sanıyoruz, halbuki ölçtüğümüz ``oluş- tur`` yani döngüler. ( verdiğimiz Mevsim örneğindeki gibi)

SONUÇ & BİLDİRGESİ

Atom ların her birinin “bilinçli” oluşu, birbirinden farklı ama anlamlı bir şekilde tek ve büyük bir bütüne ait oluşlarıdır Monism.

Metafiziğin sanatla birleştiği noktada sorun, en küçüğün ``nasıl ve hangi şekilde`` oluşundan ziyade

“var-oluş”unun anlamının ( nedenliliğinin ) çözümlemesi yani ontolojik çıkarımlardır.

Sonsuz küçüğe indiğimizde “kendi ölçütlerimizle” nesnelere yüklediğimiz değerler (anlamlar), bilimsel deneylerin sonuçlarını da anlamsızlaştırmaktadır. Daha doğrusu “anlam” için gereken bakış açılarını bulmamız ve “bilgi” değerlendirmelerini (epistemolojik) ve yöntemleri konuşabilmeliyiz.

İnsanoğlunun sınırlı “algılarının” ötesindeki parçacıklar dünyasını “anlayabilmek” ancak yeni

epistemik yaklaşımlarla ( dil ve semboller de dahil ) ve yeni `sanatsal bir bakış açısı` ile mümkündür:

Monistik Sanat (Kuantum Estetiği)

Bu Estetik; tıpkı felsefe gibi “mantıksal” olarak izlenecek yolların tümünü kapsayan bir bakış açısı, metafiziksel bir yöntemi çağrıştırmalı. “Sanatın; insanın metafiziksel eylemi olduğunu belirten Nietchzse“ ye benzer şekilde biz de estetiğin önemli “eylemselliğini” gözönüne almalıyız.

Sanatçılar için, estetiğin ve merkezindeki ``güzel`` kavramının ne olduğu, nasıl üretileceği, güzel kavramının ``evrensel ve insana dair anlamını açıklamak``, mantığın yani Monizm in yoludur.

Varlığın sırf kendi varoluşu ile “estetik” olduğunu, ( tıpkı atom ya da quarkların estetik ve güzel varlıklar olarak kabul edilmesi gereği gibi)

“basitliği ve muazzamlığı” birarada taşıdığını temel alarak diyoruz ki;

tek bir bütün mantığı, insan için - kavrayışa - en yakın olan “anlam”dir.

Evren sözcüğünün kökendeki gibi : UNIverse, yani ``BİR e donmuş, BİR`de.``

(13)

Monist çözüm, muazzam`ın (evrenin) parçası olduğunun ``bilincinde`` olmaktır.

``Kendi bilincinde`` olmak!

Büyük ya da küçük olmak, uzakta ya da yakında olmak değil.

“Düşünülebilen” herşeyi kapsayan bütünü hayal edebilmektir.

Düşünülebilen herşey varolduğuna göre, düşünen de var-dır.

Var-sın, Yok olmayacaksın!

Kendini bil. (Socrates)

BILDIRGE:

1. Dünya ya da insan merkezde değildir. Evren tek`tir ve merkezi yoktur.

2. İnsan kendi varoluşunu, ölçmeden veya saymadan da, ``kendi bilinci ile kendine ulaşabilir``.

3. İnsan, bilimin de sorgulamanın da temelidir : Düşünce ve Varlık olarak.

Biçimi ile de sanatın konusudur.

4. `Güzel`, düşünce ve duyusalın BİR e biçimlenişidir.

5. BİR varlık durumu vardır (quantum durumu), tüm ve temeldir, düşünülebilen herşeyi kapsar :VAR

6. İnsan kendi varlığını matematiksel olarak çıkarımsayamaz

7. İnsan evren ya da doğayı matematikle ispatlayamaz, tek e indirgeyemez.

8. Tek bir şekilde ``Herşeyin teorisi`` şeklinde açıklamak istiyorsa da cevap tektir : Monism`dir.

9. `Hareket` sürekli Oluş u mümkün kılar; yani her an da VARLIĞI.

(14)

10. Hareketin rastgele değil ``nedenli`` şekilde tekrarı ile (döngü) sonsuz ihtimaller oluşturur. Yani hareket `değişir gibi görünen`lerdir, Varlık değişmeyen.

11. İnsan aslında `varolmayan zaman` ı merkezine alarak, evren ve kendisi ile ilgili bilgiye ulaşmakta karmasa yaşamaktadır. ``Zaman hareketin olçümüdür`` sadece. Harekete bağımlı.

12. Sonsuza giden `çizgisel zaman` kavramı zihinlerden çıkarmalı, önce ya da sonranın olmadığı doğadaki gibi döngüler konulmalı. (Evren insandan önce de vardı, insandan sonra da

varolacaktır)

13. Güneş hep oradadır, hep vardır, doğmaz ya da batmaz bilindiği üzere. Hareketin ve varlığın farklı algılanması ile yaşanılan zaman paradoxu evrenin döngülerinin anlaşılmasını

zorlaştırıyor. Yaşanan gerçeklik ile evrensel gerçeklik insanların zihninde çakışıyor.

14. Bu tür yanlış algılar daha en basta çocuklar için eğitim sisteminde sıkıntılar yaratmakta.

Çizgisel zamanın öğretiminin düzeltilmesi gereğini (zaman/hareket kavramları ve tarihin de çizgisel olmadığını) bu manifestoda göstermekteyiz.

15. Doğada çizgi ve nokta olmadığından``noktasal`` yerine Dalgasal (alanlar) düşünce sistemi öne çıkarmalı. Quantum rönesansıyla da ispatlanmış bu durum (elektromanyetik dalgalar = IŞIK) nokta ve çizgiler yerine yaşamsal `dalgaları` işaret ediyor.

16. Gelecekte makinaların insanlık ``tarihini`` manipüle etmesi (kendine ya da yönetenlere göre yeniden yazması ihtimaline karşılık) basili en eski kadim kitapların korunması ile ilgili özel ve yeni önlemler alınmalı.

17. İnsanın yeni teknolojilerle kendini ``update etmesiyle`` (üst sürümlere yükseltme) yarı robotlaşması, temel `insani değerlerin` kaybolmasına yolaçacağından, ``Etik değerler sözleşmesi`` yaratılarak kayıt altına alınmalı. Bunun küresel şekilde uygulanabirliği ayrıca tartışmaya açılmalı. ( İnsan hakları evrensel bildirgesi benzeri )

18. Kendisinin bilen, evrenin bilinçli olduğunu farkeden insan, evreni (doğayı) koruyan, çevreye duyarlı, saygılı ve en önemlisi de `insana duyarlı insan` haline gelecektir.

19. İnsan ın yüceldiği bu durumda sanatçı hem sezgisel hem de bilimsel farkındalıkla konuşacak, bağlantılı ve Bütünsel yeni toplumda kalbi temsil edecektir.

20. ``Gerçeğin``, ``gerçek dünyanın`` tekrar yükseldiği bu düzende `kendine` (&evrene) inanmak`

yeterli.

21. Sonsuz matematiksel değildir, düşünce ve hayalgücünü temsil eder.

İnsanlık ``hayalgücü`` ile yükselir!

SIR AKADEMİ adına, Serkan Kılıç

Kurucu 6/6/2020

MONİSM `i destekleyen bazı QUANTUM TEORİLERİ :

(15)

 Entanglement

 Wave function Realism

 Causality

 Relativity (Special and General)

 Naturalness

 Otherness, togetherness

 Fundamental Universe

 Big Bounce (instead of Big Bang)

 Quantum Monism

MONİSM `i destekleyen bazı Felsefe Teorileri :

*Holism

*Panpsychism

MONİST BİLİM İNSANLARI ndan bazıları :

 J.C.MAXWELL : Electromagnetism : Unifies electromagnetic radiation, electricity, magnetism, and light.

 EINSTEIN : Relativity = Unifies Space and Time & Quantum field theory = Unifies Electromagnetism and Gravity

 SCHRODINGER : The material universe and consciousness: the SAME.

 PLANCK : I regard consciousness as Fundamental.

 BROGLIE: I regard consciousness and matter as different aspects of ONE and the same thing.

 J.SCHAFFER : Quantum Monism; the fundamental layer of reality is not made of particles or strings but the universe itself—understood not as the sum of things making it up but rather as a single, entangled quantum state.

 E.MACH : Suppose we were to attribute to nature the property of producing like effects in like circumstances; just these like circumstances we should not know how to find. Nature exists ONCE ONLY.

 WHEELER : IT FROM BIT

 H.EVERETT : Universal wave function (ONE Multiverse)

(16)

MONİST FELSEFECİ ve SANATÇILARDAN Bazıları :

PARMENIDES : Founder of Monism & ( Logic, Metapyhsics, Ontology )

 DEMOCRITUS : ATOM

 PLOTINUS : It is in virtue of Unity that beings are beings.

 G.BRUNO : Monad & One Universe

 SPINOZA : Will and intellect are One and the same thing

 LEIBNIZ : MONAD

 SCHILLER : Is a beautiful, rational and emotional form of ONE

 HEGEL : Monad is One reality and it`s Whole

 HEIDEGGER : Every man is born as many men and dies as a single One

 NIETSCZHE : Only is ONE world and this is real world

 DESCARTES : Since all sciences are nothing but human wisdom; no matter how different objects are applied to this wisdom, always remains ONE and the same

 DANTO : Essence of Art is eternal ( Unchanging, One)

 S.DALI : Artists should have a scientific notions, so as to walk different terrain, which is that of Unity

 T.S.Elliot

 Monocrom Artists

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’de farklı yayın politikalarına sahip olan günlük gazeteler arasından siyasal çizgileri ve tirajları dikkate alınarak seçilen üç gazetenin web sitelerinde 2000- 2016

Yukarıdaki ilk beyitte geçen örnekte de görüldüğü gibi EAT döneminde yazılmış manzum eserlerde bazen vezin ve uyak zaruretiyle belirtme durumu ekinin kullanılmadığı

[r]

Neoplastik hastalıklar gibi sistemik durumlar, plağa bağlı periodontitisten bağımsız olarak periodontal dokuları etkileyebilir. Bu tür klinik durumlar birincil sistemik

(1 TeV yaklaşık olarak uçmakta olan bir sivri- sineğin kinetik enerjisine eşittir. Bu kadar enerji günlük hayat için önemsiz olsa da, proton gibi çok küçük bir cisim

Linezolid is approved in the United States and other countries worldwide for the treatment of Gram-positive bacterial infections caused by multi-resistant bacteria including

Bu çalışma, Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Hemşirelik Esasları dersini alan öğrencilerde eğitim sürecinde stres

Bu kapsamda yapılan bu tez çalışmasında şirket değerlemesinin temeli olan değer ve değerleme kavramları incelenmiş, değerlemenin diğer alanlara olan etkisi