• Sonuç bulunamadı

Haddi zatında fresk bir duvar resmidir. Bu itibarla duvarla kaynaşır, kendinden bir parça olur.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haddi zatında fresk bir duvar resmidir. Bu itibarla duvarla kaynaşır, kendinden bir parça olur. "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

( L a S i l l e y l l e D e l p h i q u e ) Michel A n y e .

F R E S K

Yazan Ressam Âli KARSAN

Arkitekt mecmuasmır 5 - 6 sayılı nüshasında ressam Şevket Dağ'ın fresk olarak yaptığım portre- sinin fotoğrafisi vardı. Memleketimizde yeni yeni görünen fresk hakkında mecmua benden bir yazı is- tedi. Bu ilk yazım olacağından sayın okuyucularımın müsamahalarını dilerim.

Fresk taze sıva üzerine yapılan resimdir. Tari- hi çok eskidir. Ressam sulu boya ile iki kum ve bir kireç ölçülü taze sıvaya çalışır. Sıvanın kireci tama-

men sönmeden ve sıva kurumadan konan sulu boya duvardaki kireci söndürmeğe devam eder, ve sıva- nın üstünde toplanan kireç ince renkli bir pelikül hu sule getirir ki bu da konan rengin tazeliğini asırlar- ca muhafaza eder. Sudan ve güneşten korkmaz.

Haddi zatında fresk bir duvar resmidir. Bu itibarla duvarla kaynaşır, kendinden bir parça olur.

On beşinci asra kadar, daha doğrusu Leonard

de Vinci'ye kadar bütün dvvar resimleri fresk tekni-

(2)

Fresk A v r u p a ' n ı n Kaçırılışı N a p o l i M ü z e s i

ği ile yapılırdı. Dâhi Leonard de Vinci nin çalışması o çağ ressamlarının hiç birisininkine benzemiyor idi.

Kendisi bir eser üzerinde uzun müddet düşünür, a- ğır çalışır ve çalışması uzun sürer idi. Siparişini al- dığı Milân'daki (Santa - Maria - Delle - Grazie) manastırı yemekhanesinin duvar tezyinatına da ta- biatile kendi karakteri icabı ağır çalışması lâzım ge- liyordu. işte bunun içindir ki Leonard de Vinci bu duvar tezyinatına da o zamana kadar kullanılan du- var resmi tekniğinden tamamen başka bir teknik ile çalışmağa koyuldu, ve ne yazık ki bu dâhinin en mühim şah eseri bugün çok acınacak bir vaziyette- dir. Kendisi taze sıvaya sulıı boya ile çalışacağı yer-

de kendi icadı bazı terkiplerle yağlı boya ile çalıştı.

Bu ise eserinin zamanla bozulmasına sebep oldu.

Duvar reaminin en asîli olan Freski diğer duvar üzerine yapılan resimlerle karıştırmamalıdır. Bez ü- zerine yapılıp duvara gerilen resimler, kuru duvara yapılan resimler ve ilâh..., bu resimlerin hiçbirisi hakikî fresk, yani yaş sıva üzerine yapılan fresk de- ğildir ve onun tesirini yapamaz.

Fresk ressamı yapacağ: işin ölçüsünü evvelden

hazırlaması lâzımdır. Çünkü zamanla kayıt altında-

dır. Duvara konan sıvanın çalışılma zamanını bilme-

si lâzımdır. Yani tavını geçirmemelidir. Çünkü en

kıymetli zamanından kayb etmiş olur. Kirecin iklim

(3)

( L a cene) den bir detay 1452 — 1519

L e o n a r d o da V i n c i

D u v a r ü z e r i n e yağlı boya olarak y a p ı l d ı ğ ı için bu g ü n b o z u l m a ğ a

y ü z t u t m u ş b i r h a l d e d i r .

veya mevsime göre boyayı emiş müddetini geçirli- de resmini bitiremezse yapacağı resimler İstanbulun eski konak ve saraylarında görülen duvar tezyinatı karakterinde plurlar. Fresklikten çıkarlar.

Fresk'in hususiyetlerinden bir tanesi de hata kabul etmemesidir^ Yağlı boya ile çalışan ressam yapacağı hatayı tashih edebilir. Fakat taze sıvaya konan her renk ve fırça orada kalmağa mahkûm- dur. Hataya düşen ressamın yapacağı tek şey sıva- yı sökmek ve yeniden taze sıva ile yeni baştan baş- lamaktır. freskcinin dikkat etmesi lâzım gelen bir husus da bilhassa büyük siparişlerde aynı rengi tut- durulabilmesidir. Bunun için gayet hassas teraziler- le boyalarını karıştırma miktarları evvelden tesbit edilmiş olmalıdır.

Fresk yapan ressam koyacağı renklerin za- manla yani kirecin renkleri yakması ile alacağı son şekli evvelden bilmesi lâzımdır. Her renk aynı de- recede kuvvetinden kaybetmez bu itibarla renkle- rin kuvvetlerini ve soluş derecelerini ressam evvel- den görür. Bu da bir alışkanlık neticesidir. Fresk de yağlı boyanın parlaklığı görülmez, fakat buna mu- kabil asalet mevcuttur. İyi bir fresk de duvar mesa- matının gözükmesi lâzımdır. Bazı ressamlar fresk yaparlarken duvarın tavını kuruturlar. Bu nezahat- ten asaletten kaybetmelerine iebep olur. İnsana tıp- kı taze sıvalı bir duvar ile eski sıva üzerine kat kat badana geçirilmiş dıvarlarır, yapacağı tesiri icra e- der. Bir az evvel yağlı boyadaki parlak renklerin fresk de elde edilemiyeceğini söylemiş idim, buna

mukabil aynı duvar üzerinde biri bez üzerin2 yapı- lıp gerilmiş resim, diğeri de bir fresk panosu olsun.

Fresk panosunun yanında yağlı boya, renklerin bü- tün parlaklığına rağmen daha sönük kalır.

Freskçi işlerini daima sade yapmak ve manada vuzuh aramak mecburiyetindedir.

Fresk duvara işlenmeden evvel atölyede kar- tonlarının hazırlanması icap eder. Kâğıt üzerine ha- zırlanan desenler ve renkler duvara aynen geçirilir.

Bir duvar tezyinatında fresk yapan ressamın en faz- la emeği geçen tarafı da bu kartonların hazırlanma- saldadır. Duvara geçiriş netice itibarile bir gün me- selesidir. Resmi duvara parça parça geçirileceğin- den ressam bir de eklerin belli olmamasına dikkat eder.

Fresk tekniği ile yapılan büyük tezyinatta bü- tün bir atölye birden çalışabilir. Fresk, kollektif ça- lışmalara müsaittir. Birçok ressama iş ve ekmek pa- rası temin etmiş olur. Bir ressama yapılacak eıı bü- yük yardım da ona iş sahası bulmak olduğundan Devlet yardımından Freske büyük bir pay ayrılır.

Bu da umumi ve resmî binalarda yapılacak duvar resimleri ile elde edilebilir.

Fresk'in ömrünün uzun olabilmesi üzerine yapı-

lan duvarın sağlamlık derecesine bağlıdır. Buna mi-

sal olarak pompei harabeleri veya Knossos sarayı

harabelerindeki freskleri gösterebiliriz. Asırlar geç-

tiği halde aynen duruyorlar. Hali hazır inşaatında

ise birçok binalarda küherçile gözüküyor. Bu ise

freskin ölümü demektir. Bu da bazı yanlış telâkkile-

(4)

A d e m i n Y a r a t ı l m a s ı 1475 — 1564

E l a n r e n k l e r i n i n c a n l ı l ı ğ ı n ı ve tek- n i ğ i n i n s a ğ l a m l ı ğ ı n ı m u h a f a z a eden

( 8 İ X T İ N E ) şapelinin F r e s k t a v a n ı .

re yol açıyor. Fransa gibi ileri gitmiş bir memleket- te son zamanlara kadar fena yapılmış bir duvar ü- zerinde bozulan freske hata bulunur idi. Halbuki e- sas hatayı temelde yani freskin yapıldığı duvarda a- ramak lâzımdır.

Bir çok memleketlerde bilinmeden yapılmış freskler, Soysuzlaşmiş fresk teknikleri var. Hatta şehrimizde bile bir çok ustalar yapacakları bazı sı- valara harç esnasında boya katarlar, bilhassa dış sı- valarda kattıkları renk kuruduktan sonra senelerce ayni hal üzere kalır. Onların bir renk ile yaptıkları- nı fresk ressamı renklerle desenle yapmış oluyor mu ?

Bu itibarla fresk ressamı ile binayı yapan mi-

marın el ele çalışması lâzımdır. Ve böyle bir el bir- liği ile yapılan duvar resmi (Peinture murale) yukar

da da söylemiş olduğum gibi binanın öz malı olu- yor, ve bunda görülen asalet hiç bir tarz ile elde e- dilemiyor. Buna da en canlı misal Parisde ki (Pant- heon) m duvar tezyinatıdır. En büyük üstadların çalıştıkları resimler duvara yabancıdırlar, içlerinden yalnız (F'uvis de Ghavannes) in yaptığı aykırı düş- mez. O da üstadın sırf duvarı düşünerek çalışmış ol- masından ileri geliyor.

Memleketimizin gerek iklimi ve gerekse yeni baştan imar edilişi Freske çok müsaittir. Bu itibarla bütün ümidimiz mimar arkadaşlarımızın biz ressam- lara bu sahada yer vermeleridir.

S

Referanslar

Benzer Belgeler

Her ne de olsa böylo zannolunur ki bugüne kadar hiç bir yerde Sent İrende fresk olduğu ne yazılıdır, ne de fresk sıvasına kömür konduğu bilinmektedir. Çalışmalar

Hâlâ ağlıyor, hâlâ anlaşılmıyor, hâlâ sarılmak delilik sayılıyor ve hâlâ insanlar önem verirce önemsiz davranıyorlar birbirlerine… Böyle işte. Duvar, kızdan

Yeşilköydeki evinin hasta odası­ nın yanında çınlayan telefonu, o- nun her arf biraz daha fazla ağır­ laştığım bize bildiriyor ve 16 nu­ maralı

Sur kalınlığı 8 metre, yüksekliği ise 25-30 metre arasında değişen ve mahkûmların korkulu rüyası olan Sinop Cezaevi nde 45 yıl önce vakit geçirmek, can

27 yaşında bir grafik tasarımcı olan Sean Walsh bilim kafelerinden bahse- derken şu sözleri kullanıyor: “Biz sadece öğrenmek ve karşılaştığımız her ne var- sa

Metanollü yakıt pilleri normal pillerden daha hafif olduğundan taşınabilir elektronik aygıtlar için umut vaat eden bir güç kaynağı.. Örneğin, ordular yakıt pillerini

Plain radiographs showed clinodactyly of the fifth fingers bilaterally (Figure 1B) and single interphalangeal joints were seen in the second through fifth toes of both feet

Even though females are participating more than males to highbrow cultural activities such as live theater, why is there smaller number of female roles written in theater