• Sonuç bulunamadı

Sayı : 101 TEM M UZ 1941 Gild : XVII. Direktör : M. FUAD KÖPR()Lt)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sayı : 101 TEM M UZ 1941 Gild : XVII. Direktör : M. FUAD KÖPR()Lt)"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sayı : 101 TEM M·UZ 1941 Gild : XVII

Direktör : M. FUAD KÖPR()Lt)

(2)

T A R i H

ORTAZAMAN TORK- ISLAM DONYASlNDA

· TtlRK MİLLETLERİNDE !IEŞR.ülYET HAKK:i'"

Prof. A. MEZ

Gök Tanrı, babam. K o o o n'ı ve anam H

a

t .u n'u

yükseltdi, Gök Tanrı onlara Devlet vermisdi; ayni Tanr; şimdi beni Kocan·· nasbetdi.

-B i 1 o ö K o o o n kitôbesi'nin şark cebhesinden (Orhan)-

Ortazaman Macar kaynaklarmda hükümdar hanedanının menşe'i,

Mythe'i iki tertib üzeredir. Varyantıardan birini, mufassalca olan kronik- lerde buluruz, .diğerini ise Ma g_ i ı:; ter P., Gesta. Ijungarorum'da nak- lediyor. Metinleri mukayese edince bugün için malıim olan varyantlar, en yakın ihtimaliere göre, bir tek orijinale bağlanmakda ve bunun da k~y­

nağını S a i n t L a d i s 1 a u s zamanma aid Gesta Ungarorum'u teşkil

etmekdedir. Bu ihtima~ doğruluğunu her iki varyantın üslublarının bir~

birine uymasından başka esas noktasında zihniyetierin de yekdiğerine uy:.

ması isba.t etmekdedir;. T u r u ·ı A' ı m o s'un asıl babası değildir; ha- neda zürriyetinin ve şöhretinin çoğalacağını haber veren bir .müjdecidir.

Gesta Ungarorum'da: hıfzedilmiş olan .efsane aşağıdaki şekildedir; fakat kaynaklarda bulduğumuz veya bu kaynaklardan istintaç etdiğimiz bu şek­

lin:

ilk aslı örneğine bizzarftre tevafuk etdiği manası çıkarılmamalıdır. ~u

m.es'ele hakkında bir hüküm vermek için Ma g i st er P.'in .eserindeki

şekilde asli metni buraya alalım: · ·

«V gek.. longo post tempore de genere Magog regis erat quidam no-

biliss~us ~ux Scithiae, qui duxit sibi ux.orem in Dentumoger filiam Eu- nedubeliani ducis, . nomine Emesu. Sed ab eventu divinö est nominatus Al-. . mus, quia matri eius ·pregnanti per sompnium apparuit divina visio in foı:-

ma asturis, quae quasi veniens eam gravidavit. Et inno~t ei, quod de utero eius egrederetur torrens, et de luınbis eius gloriosi reges prapaga- rentur, sed non in sua multiplicarentur terra. Quia ergo sompnil;lm ·in lin- gua h ungarica dicitur a ı m u, . et iİlius. ortus per sompnium fuit pronos- ticatum, idea ipse vocatus est Almus [1] ».

[*) Almoncası : Gottesg.nadentüm : fronsızcosı: leoilimite, lôiincesi: De i cra-

399

tia (mütercim).

[1) Cop. lll MHK 397.

(3)

400 OL K O, TEMMUZ 1941

Bu metin göze çarpan bazı muha.Iefetler arzediyor. Ma g i st er P.

evvela E m e s'in gebe olduğunu, Chronik'e uygun olarak, söylerken her iki eser asıl orijinali ta.kıyb ediyorlar .. M a g i s te r P. b~ka bir yerde de gebellği T u r

u

ı'a isİıad ediyor. Bu tezad ancak aşağıdald şu . ihtima.I ile hertaraf edilebilir: M.a g i s ter P., başka "Qirçok ye_rlerde

olduğu gibi, burada da, efsanenin canlı şeklini, kendisince · ayni sfıretle

ma.Ifun olan yazı ile tesbit edilmiş şekle tercih etdikden sonra, her iki şekli

herhangi bir sfıretle karşılaşdırmak teşebbüsünde bulunuyor.

· Mac~lar'm Antik devirlerinde T u r u 1 efsanesine benzeyen bir Mythe aramak beyhudedir; bununla beraber bu .hususda mevcud olan bilzı

ma.Ifımat bunların mana ve ehemmiyetini bir dereceye kadar aydınlatmak­

dadır. K u m a n lakabını taşıyan L a d -i s ı u s N. ün saray papası . olan M a g i s t e r S i m o n K

e

z a i, Gesta'smda ayni milletden te-

lakkıy etdiği Hunlar'la Macarlar'ın A t t i I a' dan başlayarak ta G

e

z a zamanma kadar bayraklannda Turu! kuşu işaretini taşıdıklarını yaZı­

yor [2].

)Tiserinin diğer iki yerinde de [3] Ge n u s Tur u ı Macar hüküm-

daİ- hanedanını zikrediyor. Bu hanedane rud menşe' Mythe'nin vaktiyle

hakıyki bir din olduğunu Ma g i st er P.'nin varyantiarıyle Kez a'nm

verdiği haberden anlayoruz: . hükümdar hanedam mucizeler gösteren Ba- ba-kuş'Wı adını almış olduğu gibi halk da ayni.işareti harbalameti olarak

kullanmakdadır. Bıi hakıykat, . efsane varyantlannm doğruluğu mes'ele- sini de kat'i olarak ·halletmekdedir. · . .

Menşe' Myhte'inde Turu!' un, yalnız 'A 1 m o s'un doğumuna dela.Iet etmekle kalmayıb hakıykatde hükümdar hanedanının ceddi de olduğu ka--

bfıl edilir ki bu ismi ve işaretini kullanmakdakimana ancak o zaman an-

laşılabilir. O halde. Ma g i st er P. nin tezadlardan hali olmayarak nak-

letdiği varyant, S a i n t - L a d i s 1 a u s zamanma aid ve hıristiyan

kisveye bürünmüş olan Gesta Hungar?rum'un varyantından ziyade Mythe~

deki antik putperest şekle daha yakındır.

Bir kuş isminin hanedan ve ~ahıs ismi olarak kullanılması y3.ınız Tu- rul efsanesinin bir hustlsiyeti olmayıb eski Macar isimlerinde de sık sık

görülmekdedir.

z

o ı t

a

n

9

o m b o z [ 4] Un Turul isıpinden başka k~ ve bilhassa yırtıcı kuş manas~a .gelen daha yedi hanedan ve şahıs

isimleri zikretmekde olmasma göre, Turul efsanesi ile ona isti.Iıaden 4;im.

tevcihinin mücerred bir keyfiyet olmayıb daha geniş· münasebetlerin bir cüz'ü olduğunu kabfıle meylederiz.

[2) Cop. 9 Flor. ll 62

[3) Cop. 19 o. o. O. 72 und oppen- dix 1 ebd. 93.

. .

[4] Arp6dkori Török S:ı:emelyneveink.

MNY 10 (1914) 2-41 ff.

(4)

ORTAZAMAN TORK- ISLAM DONYASlNDA 401

Hayvaiı cedde aid_ JD.~nşe' Mythe'i ile ona istinaden isim takınma han-:

gi kültür dairesinin karakteristiğini gösterir? Bizi' çok uzaklara götüre:

cek olan etnolojik mukaye~eler yerine bu kuş isminin etimolojisi bu suaıe

daha emniyetle cevab vermeyi mümldn kılar. Go m b o z, bizim ted-

kıyk etdiğimiz yırtıcı kuş manasma gelen soy ve 3.ile isimlerinin hepsinin Türk aslından geldiğini isbat etmiş olduğu için isim takınma usfıl ve adet- lerinin ve hükümdar hanedanma aid menşe' efsanesinin Türk aslından gel-

diğini kabfıl etmek mecbftriyetindeyiz. Filhakıyka İslamiyet'den evvelki eski devirlerde kuş ve alel'ıtlak hayvan isimlerini şahıslara takmak adeti taammüm etmişdi. Ra ş i d- e d d i n, [5] b3.zı kabiylelerde bu hayvan isimlerine tesadüf edildiğini ve kabiyle· efradının, adını kabfıl etdikleri hay- vam avlayamadıkları. gibi etini de yemekden me~'edildiklerini söyleyor.

Hayvan isimlerinin kabiyle ve hanedan ismi olarak kullanılması, Macar Turul efsanesinin gösterdiği tarzda, Türk milletlerinin menşe'lerini her- hangi bir hayvan cins ile birleşdirdiklerini gösterir. Filhakıyka ·herhangi bir hayvan cinsinin, hanedanın ve bütün· milletin ceddi olduğunu gösteren müteaddid mell§e' Mythe'lerine eski Türk efsane d3.iresinin hazinelerinde tesadüf ediyoruz.

An dr

e

as A 1 f ö 1 d i [6] sonraki Latin ve Bizans müellifleri ta-

rafından bildirilen Geyik Mucizesi efsanesi ile Türkler'lıı Asyalı cedlerine 3.id Noin Ula hükii?ıdar mezarlarınin materyelleri arasında mukayeseler

yapdıkdan sonra tarihin en eski Türk cinsi olarak kaydetdiği Bunlar'ın

mukaddes hayvanlarının «porsuk» olduğunu isbat ediyor. ·

Han süla.Ielerinin yıllıklarında ekseriyetle zikredilen Türk O-sun kav- minip. menşe' efsan'esini, bir Çin elçisinin Htmlar'dan işitmiş olduğunu şu şe­

kilde tamyoruz: «0-suri Kralına Kunk-bok denildiğini Hung-no'larda i.İra-

. metim esnasında öğrendim. K u n -b o k'un babası Hung-no'nUıı garb hu-

dudunda küçük bir devlete sahib bulunuyordu. Hung-no'lar K u n - b o k- un babasım mağlub ederek Öldürdüler; K u n - b o k diri olarak çöle sürüldü; orada gagasında et tutan bir karga onun başı' üstiliı.de bir daire çizdi. Bir dişi kurt gelerek onu besledi. O zaman bu işlerden· Şaşırmış olan T a n - h u çocuğun ülUhiyetini tanıdı [7].

Türkler'in menşe'lerine aid yine Çin yıllıklarmdan öğrendiğimiz MYt- he de yukanki efsaneye çok benzer [8] : komşu devletin kralı millete te~

cavüz ederek hükümdarım öldürdü; yalnız küçücük oğlu hayatda kaldı.

[5) Metin,· 'H o u t s m o'yo göre G o· m b ·o c y tarafından noklediımis­

dir. o. o.

o:

[6]. 'Die .theriomorphe Weltbetrach-

tung in den Hochasiatischen Kulturen

JBDAI 46. i1931 l 393 ff.

[7] De Groot ll 23.

ltlJ S t o n i s ı o s · J u ı 1 e n, Docu- ments -historique sur les Tou·Kioue. JA . VI 3 118641 326.

Ülkü- 26

(5)

402 OL K O, TEMMUZ 1941

Askerler ona fenalık etıri.ek istemeyerek onu bir çalılık<lıi terkedib· gitdi- ler.

o

aralık dişi bir kurt geldi, çocuğu et ile besledi. Çocuk büyüyünce

dişi kur,t ile evlendi. Düşman krai vak'ayı haber alınca; çocuğu kurt ile beraber öldürtmek üzere tekrar askerlerini gönderdi. Dişi kurt kaçdı; ıs­

sız bir yerde oiı. oğlan doğurdu. İşte Türk kavmi bu kurt çocuklarm nes- linden dünyaya gelmişdir.

Nef'yedilen kadın ile puhu kuşunun evlenmesine aid Kırgız Mythe'i - ki Macarlar'ın Turu! efsanesine çok benzer - bu karakteristik menşe'

efsanesinin hala Türk kavimleri içinde yaŞamakda devam etdiğini isbat etmekdedir [9J.... .

Türk kavimleri dünyasmda hayvan ceddin resimlerine farıka alameti olarak da tesadüf ederiz. Türk hükümdarlarının hassa efradı, Çin kayıd­

larma göre, ·kendilerine <ı:Kurt» adını ve~iyorlardı, bunun da sebebi ken- dilerinin kurtdan çıkriıalan ve eski menşe'lerini unu~ak istememeleri idi

[10]. Ayn.i sebebden Türk Kaganlaiı'nın çadırını kurt başı ziynetlendir- mekdedir [ll]. Çin Kayseri de Kagan'a, bir defa, kurt başını ha Vi bir sancak hediye etdi [12]. Zikredilen misiliere istinad ederek Turu1 efsa- nesinin, Türk kültür dairesi ile müşterek hayat yaşayan Macarlar'a rud eski müşterek medeniyetin abidesi olduğunda şübhe edilemez. Macar ilim mahfillerince şimdi umfuniyetle kabfı1 edilmiş olan bu nokta-i nazarın tes- bitinden sonra bu yazımızın müteakıb kısımlarında bu vak'alarm, eski Ma- car kraliyet fikirleri husfısundaki ehemmiyetini tedkıyk edeceğiz.

Şimdiye kadar Turu! efsanesi veya onun mümasilleriyle meşgiıl olan- Iann hepsi, bu efsanelerde tezahür eden rUhi ha.Ieti, belki daha doğru ola- rak, hayat tarzını vazılı bir totemizm ile iyzah ediyorlar. İlk defa Z o 1 - t {i n Go m b e c y [13] eski Macar isimlerine aid bazı vakıalarm totem mahiyetierine nazar-ı dikkati ·çekiyor. Macar ve Türk vakıa.larmda

vV . .

W u n d'un «çekinerek» söylediği ayni totemik tezahürlerin mevcudiye- tini tesbitden sonra Turu! efsanesini bu sıraya idha1 eden ilk defa bu zat olmuşdur. J u ı i u s

N

e m et h [14] de onun tarafından açılan ayni yolda yürümüş, isimlerin totemik mahiyetierine rud bilgimizj, birçok yeni malfunat ilavesiyle zenginleşdirmişdir. Turul efsanesini bir tedkıykinde işleyen diğer bir zat da Ge z a R ô h e i m [15] dir. Ahistorique ve hatta antihistorique metoduna tabi olan· G e z a, bu efsanede sadece psi-

[91 N

e

m e t h G v u 1 o, A hon- foglalô magyorsôg Kiolokulôso. (1930}

70. .

[10] JA VI 3 (18641 333.

[ll) ebd. 350 ·und ·vı 4 ııa64ı 201.

[12] ebd. VI 3 (18641 360.

[13] MNY 10 (19141 245.

[141 A honfaglalô magyorsôg kiolaku- lôsa 68 ff.

[15] A Kazar magyfeiedelem es

a

Tu-

rulmonda. Ethn. XIII (19171 5&

(6)

ORTAZAMAN

ToRK ;:;;;

iSLAM DONYASlNDA 403 ko-amilitik bir doğuni mahiyeti görmekde ve bwiu F r e li d'tin tOteriı iıa­

zariyesi çerçevesi içine sıkışdırniağa -çalışmakdadır. Metodik tarihi ted- kıykıer silsilesi An dr e as A 1

i

ö 1 d i (16] tarB.fıridah takıyb edilmiş ve bu zat eurasiatique hayV-an mitoloji.Si hakkındaki bilgiı:riizi arli:eolojik

araşdırmalar sayesinde tamai:nla:İnışdır.

Totemizmin mahiyetine hakkıyle nüfiız etmeden evvel Turul efsane:.

sinin iyzahı imkansızdır. Tekamülcü mektebin kıymetini kaybetdiğinden­

beri Viyana Mektebi mümessillerinin nazariyesi,. bfr sürü zıd fikirler ara.;, smda.ri~ ortaya çıkıyor ki bunun en vazıh ve ayni zamanda en ·sabit Şekli P.

w. s

c h m i d t'in şu sözlerinde ifadesini buİmakdadır: «geii.iş çobaıi.

kültür dairesinde insa.Ii, hayvanı yetişdirib· eblileşdiredek hizmetine aldığı, tabü kuvvetinden, mahsfıllerinden ve nihayet vücudundan. istifadeye ceb;.

ren çalışdığı halde, totemli kültür dairelerinde insanın, hürmetle · katişık

bir korkuya kapılarak hayvanı öldürmekdeiı, ızrar etnrekden ve etiıli ye- mekden kaçındığı ve bu siı.retle o bay-Vanın riıistik bir yardıılınıı ketidi hi~

sabma te'min etmeğe çalışdığı görülür [17] ». TÔtenıiZm, bu iyzaha göre, gayet mahdud ölçüde tabiate hakimiyetle vasıflaiıdırılan bir kültürün tili bir tezahürüdür. Totem.izmin mahiyetini, mesela B. M. L ö h r ve R. T h u r n w a 1 d [18] gibi Viyana Mektebi,.ne tarafdar 9lmayaiı sosyo- loglar da böyle görüyorlar. Bunlar totemizmin kat'iyen bir din olmadığını

- olsa olsa zahiri bir kalıbıdır - , bilakis yaşanılan hayatm karakteristik mahiyetinden mütevellid bir hal olduğunu ısraila kaydediyorlar.

Fakat biz, totem.izmin münferid kültür sahalarına yayılışı· ve rolleri hakkında Viyana Mektebi'nin ve bilhassa P. W. S c h mi· d t'iıi nazari- yesini kabiı.l etmeyorriz. · Bu nazariyeye göre «hayvan yetişiliren geniş ço- ban kültür dairesinin, klasik vatanı eurasiatique yani bilhassa İra.ıi, uğriı ve Türk binicilerinin :en eski zamaıılardanberi görüldükleri salıadıi:. S c h - m i d t'e göre, bu sahada, totemizmin en ufak izle:rine, bir defa bile, tesa- düf edilmemişdir. Birçok hakıykatler ise bu iddiaya kat'iyen uymayor.

En eski uğru kelime hazinelerinden, haklı olarak, totemizmi · Çıkarabiliriz.

İskitler'in san'atlarmda, Hunlar'la diğer Türk kavimlerinin menşe' efsa- nelerinde ve isim takınmalarında ayni totem fikrinin mevcudiyeti isbat edil- mekdeclir. Totemizmin, tabiata hakimiyet derecesi ile olan reddi gayr-ı ka- bil alakası, lıakıykatler karşısında, bu hayat tarzının Eurasyalı milletler- de mevcudiyetini ştlbhe ile telakkıy etmemize hiçbir siı.retle hak vermez.

Son zamanlarda Kültür Tarihi Mektebi'nin mümessili· olaİı ·F. K er n de; A l f: ö 1 d i'nin elde etdiği netiycelerin te'siri altında, bu h~kıykati

tasdiyk etmekdedir: «herhalde totem.izmiıi çoban devrindeki rolü; VIyana

[1 6] :Jb DAl 46 (1931 1 393 ff. . [17] Völker und Kulturen (1924) 225.

[18] Eberts· Reallexi kon der Vorge- schichte: Totem A und B.

(7)

404 · O~KO, TEMMUZ 1941

J4ektebi tarafınd~ biday~tde kabUl edilenden çok daha büyükdür [19].

Eğ~r avcı-totem kültür daiı;esi ile hayvan besleyen kültür dairesi arasın­

da, bu nokta-i nazardan bir fark bulmak istersek, totemizmin yalnız bi- rincisinde, içtimal teşekküle yardım eden bir amil olduğunu, ikincisinde ise böyle bir 3.mii vazifesinden mahrum bulunduğunu söyleyebiliriz. Avcı­

kültür dairesinde totem, clan teşekkülü ile alakadar olduğu halde [20]

hayvan besleyen milletierin sosyal ve siyasi nizamları bundan tıımamıyle müstakıldirler. Kabiyle veya kabiyle toplulukları gibi içtimru seviyesi da- ha yüksek olan ~aazziler'in, menşe'lerini rasyonel mahiyetde grupla.İl.llla keyfiyetme borçlu olduklannı kabUl edeceksek, o zaman aile ve soyda hay- van cedçlen çıkma iytikadı ile bu hayvaniara karşı yapılan ayinlerin ma- nası kalmaz. R a ş i d - e d - din'in bildirdiğine göre, totem hayvanına tapınmanın. böyle taazzilere de teşmil edilmesi ile herhangi bir hayvan cedde uzanan menşe' Mythe'nin teşekkülü, hakıyki siyasi teşkilatın vücudu Ue me§r.fıt tan bir vetireden ibaretdir. F. · K er n ayrıca şu isabetli iy- zahatda bulunuyor: «mfınis sürüler, hatta ehli hayvanlar, müstakıl, ser- keş, ürkek, muammalı olan, mevcudiyet ve hill ekseriya hisaba gelmeyen ve sihir vasıtasıyle sevk ve idare zarfıretinde bulunulan vahşi h?-yvanlar gibi metafizik esrara artık ina.Iik bulunmayarlar [21] ». Hayvanların ras- yon~! istismarlarından sonra vahşi hayvanın da muamma.Iı asliyetlerini kaybetdikleri ve binaenaleyh insanlarla alakalarının cemiyet teşekkülüne hadim bir 8.mil olamayacakları ve totem hatırasını hala yalnız menşe' Myt- he'lerinde, en eski alametlerde, isim takmalarda ve san'at motiflerinde muhafaza ·etdikleri sabitdir [22].

İç Asya'da çoban totemizminin bu ibtida.t unsurları tecrid edilmiş bir vaziyetde bulunmuş olsalardı, bunların tedkıyklerimiz için hiçbir kıyınet ve ehemmiyeti olmazdı. Halbuki sırf vahşi hayvaniara bağlı olan totem fikri mücerred olmayıb sümullü bir alaka ma.hsftlüdür.

İşte bu şümfıllü alakalardan birine An d r e as A 1 f ö 1 d i [23]

theripmorphe dünya telakkıysi adını vermekdedir. Hay-Van mücadele mo- tifleri ile dopdolu olan eurasya san'atını, ona göre, hayvan mücadele ve

[191 Die Anfaenge der Weltgeschichte (1933) 48.

[201 Völker und Kulturen ı 225 ff; R.

T h u r n w a ı d,· Die mEmschliche Ge~

sellschaft in ihren ethno-sozioıogischen Grundıagen ll (1932) 148 ff.

[21] Die Anfaenge der Weltgeschich- te 58.

[22J K e r n ebd. und T h u r n - w a ı d, · Tatem B. (Eberts Reallexikon

der Vargeschichte). lskitler'in ôbideıerin­

cie hayvon tezyinôtı arasında atın yerli Iskiller'in yapdığı eserlerde bulunmayıb Pontuslu Rum işçilerin yapdığı eserlerde bulunması tesôdüf eseri değildir. O. G.

von W e s e n d o n k, Das Weltbild der lranier (1933) 200 IR o st o v t z e f f tarafından nesredilen 'resim malzemesine bak: 19291 .

[23] Jb DAl.

(8)

ORTAZAMAN TORK- ISLAM DONYASlNDA. 405

. . . .

metiımorfoz motiflerinden örülmüş olan Mythe'ler dairesi ile karşılaşdı-

rabiliriz. Bu kültür dairesine mensfıb olan insan, tabiatİ, bütiln kısımları

ile, · şekilden şekile geçen ve esrarengiz kuvvetlerden müteessir olan canlı

bir varlık olarak hisseder. O halde bu hayvan ,tezyinatı ile J;ıayvan Mythe'- leri; insanı, tabiate yaslanmış olduğu ibtida.i ha.Iinde telakkıy eden varlı­

ğını başlıca ezeli mücadele ve daimi tehavvül ve inkılablarla te'min edil-

miş gören bir hayat telakkıysinin ifadesi olroakdan ziyade hayatı bir nevi'

duyuş tarzının ifadesidir. Theriomorphe hayat duygusu, gayr-ı müsa.id tabiat şartlan altında idare edil~n daim.i ınücadel~lere, nomad ve çoban devletlerdeki mütemadi tehavvüllere aid hakıyki' .hayat . safhalarının ve dolayısıyle cemiyetin Mythe ve san'at sahalarıİıd~ki 3.kis.llirinden ibaretdir.

Halbuki Theriomorphe hayat duygusu totem unsurlarını da içine alan münasebetlerin yalnız ilk kıSmını tegkil eder; ikinci kısmı ise dini mahi- yetdedir. Hayvan ceddin ortaya çıkınası da ülllhiyetin müdahalesine bir delildir; nitekim O-sun efsanesinde karga ile kurtun rolleri- ki T a n - h u çocuğıİıı ülllhiyetine bu sılretle kani' bulnnmakda idi - de bunu gösterir [24]. Türk Mythe'nin bir varyantma göre insan bir baba ile kurt bir ana- dan doğan oğlan kış ve yaz perilerinin kızları ile yani tabiatm fevlondeki kuvvetlerle evlenmekdedir [25]. Macar menşe' Mythe'ni nakleden tarihci de, Turul'un rolünü böyle ilahi bir keyfiyet oiarak iyza.h etmekdedir. Di-

ğer hayvaniara mukabil bilhassa kuşun meydana çıkışı, ülllhiyetin müda- halesiİıin tipik bir tezahürüdür; Fin-Ugru ve Türk kavimlerinin dini dai- relerinde kuş fikri başkaca da büyük bir rol oynar: ölenin ruhu «Uçar», bir şahin olur, Şaman'm rfı.hu, baygın halde, bir yaban kazı, turna kuşu

veya diğer bir kuş .marifetiyle ruhlar alemine götürütür [26]; Şaman'ın

sihirli asasının oyuk başı bir kuş şeklindedir [21]. İskit abidelerinde de kuş motifleri diğer hayvan motiflerine galebe çalmakdadır [28J. İnsanlar ile ruhlar alemi· arasındaki bu tavassut rolünü, tabiatıyle, alılkadar şah­

sm totemi olarak, soy veya millete en yakın bulunan bir hayvan üzerin~

alır. Emes rüyasında Turu! gebeliğe rağmen yalnız Allah'ın iradesinin bir ifadesidir (innotuit).

- Bitmedi - Almancadan ·çeviren: CEMAL KÖPR'VLU

[24] Sasırmıs olan T o n - h u çocu-

ğun ilôhiliğini tanıdı. D e G r o o t ll 23.

[25] JA VI 3(1864) W f.

[26] S o ı v m o s s v S 6 n d o r, A magyar ösvollas. MSZ XV (1932) 114;

G o m b o c v MNY 10 (19141 245ı

R ô h e i m E t h ır XIII (19171 82 ff.

[27.l A ı f ö ı d i o. o. O. 397.

[28] W e s e n d o n k o. o. O. 200.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sorumlu yönetici: Hastanenin, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak faaliyet göstermesinden işverenle birlikte sorumlu olan veteriner hekimi,.. Tıbbî olmayan veteriner

İl müdürlüğü, hastanede görevli sorumlu yöneticiler için yönetici belgesi; sorumlu yönetici, uzman veteriner hekim, veteriner hekim, yardımcı sağlık hizmetleri..

Çökmeyen materyal ise daha çok suda yaşayan mikroskobik canlıların (plankton) oluşturduğu organik kitledir. Herhangi bir su ortamında bu canlılar ne kadar yoğun

• Hayvan beslenmesi; ATP üretimi ve biyosentez için gerekli • Enerji veren bileşikler temel besin maddelerini de içine alır.. Hayvan hücrelerinde üretilemeyen temel

• Morulanın içinde oluşan içi dolu sıvı Blastosöl, • İçi boş top şeklindeki yapı Blastula.. •Gastrulasyon

yapıtında, bu tanımın inandırmak iddiası olmayan kısmına karşı çıkarak, masalın hakiki dinleyicisi olarak kabul edeceğimiz medeni imkânlardan hemen hemen hiç

Hayvan hakları savunucuları, bu deneylere gerek kalmaksızın da ara- nan bulguların, bilgisayar simülas- yonları, insanlar üzerinde gözlemler, insan hücre ve doku

protez olabilece¤ini düflünüyorlar.&#34; Ancak Londra’da British Museum’da bulunan bir baflka mumya da ayn› onur için yar›fl›yor.. Gene Teb’de bulunmufl mumya da,