• Sonuç bulunamadı

KROŞELER. 1. Çevresel Kroşeler 2. Bar Kroşeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KROŞELER. 1. Çevresel Kroşeler 2. Bar Kroşeler"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KROŞELER

1. Çevresel Kroşeler

2. Bar Kroşeler

(2)

ÇEVRESEL KROŞELER

• Çevresel kroşeler, tutuculuk ve stabilizasyon

kabiliyetlerinden dolayı en çok kullanılan kroşe

tipidir.

(3)

Çevresel kroşelerin aşağıdaki dezavantajları mevcuttur:

• Dişe okluzalden yaklaştığından dolayı bar

kroşelere göre daha geniş diş yüzeyi kaplanır.

• Bar tipi ile karşılaştırıldığında, alt çenede, daha fazla metal gerekebilir ve estetik sakınca

doğurur.

• Yarım yuvarlak formu tutuculuğunu artırmak ya da azaltmak için yapılan uyumlamayı

engeller.

(4)

C tipi veya Akers kroşe

• Çevresel kroşenin temel formu esas yapıdan uzanan bukkal ve lingual koldan oluşur.

• Doğru bir çevresel kroşede

1. TUTUCU KOL 2. RESPİROKAL KOL

• Bu kroşelerde en sık rastlanan hatalar

– Her iki tarafında tutucu kol olmasıdır.

– Uygun olmayan diş

konturlarının düzeltilmemesi ve tutucu kroşe kolunun doğru olmayan lokalizasyonudur.

(5)

HALKA KROŞE

Halka kroşe, orijinini aldığı yerden itibaren hemen hemen tüm diş yüzeyini sarar.

Bu kroşe tipi özellikle proksimaldeki andırkata başka bir şekilde

ulaşılamadığı durumlarda kullanılır.

Örneğin: alt molar dişte mesiolingual andırkat varlığında, okluzal tırnak bölgesine yakınlığından dolayı akers kroşe andırkat bölgesine direk olarak gelememektedir. Ayrıca andırkatın dişin lingual eğiminde olmasından dolayı bar tipi kroşede kullanılamaz.

Bu durumda halka kroşe okluzal orijininden itibaren dişin distalinden andırkat bölgesine yaklaşır

(6)

• Bu kroşe tipi genellikle alt molar dişlerde mesiolingual, üst molar dişlerde de mesiobukkalde proksimale yakın andırkat bölgeleri için kullanılır.

• Her zaman halka kroşe tutucu olmayan bölgede destekleyici kısım ile birlikte kullanılmalıdır.

• Karşı marjinal sırtta da yardımcı bir okluzal tırnak kullanılması da düşünülebilir.

• Halka kroşe ön bölgede de dişsiz bölgeye komşu olan destek

dişlerde yine proksimal bölgeye yakın olan bir andırkatın varlığında ters olarak kullanılabilir.

• Halka kroşe çok geniş bir diş yüzeyini kapladığından sağlam ve hatta iyi korunan dişlerde kullanılmalıdır.

• Etkili bir kroşe olmasına rağmen estetik olarak tatmin edici değildir.

(7)

GERİ DÖNEN KROŞE

• Halka kroşenin bir modifikasyonudur.

• Halka kroşeyle aynı dezavantajlara sahiptir.

• Bu kroşenin kullanımını

onaylamak ta güçtür. Çünkü rijid küçük bağlayıcısı olmayan bir

okluzal tırnakla kullanılır.Bu tırnak sadece kroşe koluyla

desteklenmektedir. Bu da tırnağın doğru bir şekilde fonksiyon

görmesini sağlayamamaktadır.

• Ancak mekanik ve biyolojik olarak doğru olmamasına rağmen bu kroşe tipi hala kullanılmaktadır.

(8)

EMBRAJUR KROŞE

• Modifikasyonu olmayan Sınıf II ve Sınıf III tipi ağızlarda arkın karşı tarafında kroşenin

yerleştirilebilleceği uygun bir alan olmadığında, karşı

tarafdaki dişler sağlıklıysa ve de tutucu bölgeler mevcutsa bu bölgede embrajur kroşe kullanılabilir.

• Embrajur kroşenin uygulanabilmesi için

uygulanacağı yerdeki destek dişlerin okluzal üçlüsünde embrajur kroşenin esas

yapısına yer olmalıdır. Bunun için ilgili bölgede dişlerin

arasında konturlama işlemi yapılır.

(9)

Embrajur kroşe her zaman çift okluzal tırnakla birlikte kullanılmalıdır.

Tırnak yuvaları hem bukkale hem de linguale doğru tutucu ve respirokal kollara yer sağlamak için

genişletilmelidir.

Proksimal bölgede de küçük bağlayıcı için uygun yer sağlanmalıdır. Bu,

protezin interproksimal yönde kaymasını ve dişleri ayıracak bir kuvvet uygulamasını önler. Ayrıca gıda artıklarının da bölgede

toplanmasını önler.

Okluzaldeki çift okluzal tırnak da

vertikal destekleme yanında gıdaların temas bölgesinden geçmesini

sağlayarak gıda birikimini önler.

Embrajur kroşe iki tutucu ve iki de resprokal kol içermelidir. İki tutucu ve iki karşılayıcı kol bilateral ya da

diagonal olarak, simetrik veya asimetrik yerleştirilebilir

(10)

MULTIPLE KROŞE

• Multiple kroşe iki respirokal kolun terminal sonunda birleşen

karşılıklı iki çevresel kroşeden oluşur.

• Diş destekli bölümlü protezlerde ilave tutuculuk istenildiğinde düşünülebilir.

• Dental arkın tüm yarısını kaplayan protezlerde dişli olan kısımda

multiple kroşeleme retansiyona büyük katkıda bulunur.

• Bu kroşe tipi özellikle iki komşu dişteki andırkat bölgeleri birbirine bakan komşu kısımlar şeklinde olduğunda embrajur kroşeye tercih edilebilir (Şekil 6-21).

(11)

HALF AND HALF KROŞE

• Bir taraftan gelen çevresel tutucu kroşe kolu ve diğer taraftan gelen resiprokal koldan oluşur.

• Resiprokal kolun çıktığı küçük bağlayıcı yardımcı okluzal tırnaklı olabilir de olmayabilir de.

• Bu tasarım çift tutuculuk sağlamak için sadece

unilateral bölümlü protez tasarımında nadiren

kullanılabilir .

(12)

REVERSE ACTION (SAÇ TOKASI) KROŞE

• Bu tip kroşe proksimal

andırkata doğrudan okluzalden yaklaşmak amacıyla kullanılır.

• Bu tip kroşe gingival doku andırkatları, eğik dişler, sığ vestibül nedeniyle bar tipi

kroşe kolunun kullanılamadığı durumlarda kullanılabilir.

• Aynı bölgedeki andırkatı

kullanmak halka kroşe ile de mümkün olabilir. Ancak bu kroşedeki lingual andırkat halka kroşedeki destekleyici kolun konumlandırılmasını engelleyebilir.

(13)

Bu saç tokası kroşenin kullanılması düşünülüyorsa birtakım dezavantajlarını göze almak gerekir:

• Çok fazla diş yüzeyi kaplar ve gıda tutuculuğunu için uygun bir bölge oluşturur.

• Okluzal orijinli olması o bölgede fazlaca fonksiyonel yükün dişe gelmesine neden olur.

• Hemen proksimalindeki andırkata uzandığı için fleksibilitesi yeterli olmayabilir.

• Posteriorda değil ama anteriorda çok fazla metal görünmesi nedeniyle estetik problemi vardır.

• Kroşenin andırkat bölgesine dönüş yaptığı yerin üstünde kalan kısım küçük bağlayıcı gibi düşünülmeli ve bu nedenle dönüşten sonraki andırkat bölgesindeki kısım fleksibıl

olmalıdır. Dönüş yani üst ve alt kısmı birleştiren bölüm stres

birikimini ve kırılmayı önlemek için yuvarlatılmalıdır

(14)

BAR KROŞELER

• Bar kroşe genellikle daha az

tanımlayıcı olan Roach kroşe kolu teriminin yerine kullanılır. Bu tip kroşeler protezin metal

kaidesinden çıkar ve andırkat bölgesine gingivalden yaklaşır.

• Bar kroşe kolları tutucu ucun şekline göre adlandırılırlar. T, modifiye T, I ya da Y kroşe gibi .

• Hepsinin genel olarak karakteristiği aynıdır:

1. Protezin metal kaidesinden çıkıp gingival yönden andırkat

bölgesine ulaşırlar.

2. Mekanik ve fonksiyonel olarak etkili ve de az diş yüzeyini

sarması, çok az metal görülmesi en önemli özellikleridir.

(15)

• T ve Y kroşe kolları çok sıklıkla hatalı

kullanılırlar. Çünkü kroşe tutuculuğunda kroşenin diş yüzeyi ile temasının artarak sürtünme direncinin artırılması kroşe

tutuculuğunu için katkı değildir. Sadece andırkat bölgesindeki kroşe teması,

tutuculuğunu sağlayan bölgelerdir. Yani tutucu bölgeye uygulanan kolun deformasyona

direnci ile sağlanır.

(16)

RPI Sistemi

• mesiookluzal tırnak (R), proksimal plak (P), I bar (I)

sistem mesiolingual embrajüre yerleşen küçük bağlayıcıya bağlı olan mesiookluzal tırnaktan oluşur. Distal rehber düzlem, destek dişin marjinal sırtından orta ve gingival

üçlünün birleşim yerine uzanır. Bu kısım proksimal plak için hazırlanır. Rehber düzlemin bukkolingual genişliği dişin proksimal konturu tarafından belirlenir.

Tırnağı destekleyen küçük bağlayıcı ile bağlantılı olan proksimal plak, kroşe sisteminin stabilizasyon ve respirokal işlevini sağlar. I bar ise gingival üçlüdeki andırkat bölgesine yerleşir. I barın tüm kolu uca doğru incelmelidir. Ayrıca dişe yaklaşan kol gingival marjinden en az 4mm veya mümkünse daha uzakta olmalıdır

(17)

• Eğer destek diş bar tipi kroşe için bir

kontrendikasyon

oluşturuyorsa RPA I bar yerine akers kroşe

kullanımı) modifikasyonu kullanılabilir.

• I barın kullanımını önleyen kontrendikasyonlar;

– ciddi doku andırkatları, – bukkal ya da linguale aşırı

eğimli dişler,

– sığ bukkal vestibül bulunması

(18)

RPI sistemindeki temel modifikasyon okluzal tırnağın distalden kaldırılıp mesiale yerleştirilmesidir. Bu şekilde destek diş 2. Sınıf bir kaldıraç

prensibindeki gibi yüklenir. Serbest sonlanan plak okluzal yükler altında dokuya doğru hareket ederken tutucu kol ileri veya aşağı doğru hareket

eder. Tırnak distaldeyken 2. sınıf kaldıraç oluşarak okluzal yükler altında tutucu kol desteğin önünde kaldığından tersine yukarı hareketle destek dişe çarparak zararlı kuvvetler yaratabilir.

Klinik gözlemler RPI sisteminin destek dişe diğer sistemlerden daha az kuvvet ilettiğini göstermektedir

(19)

• Bar kroşe kolu yarım yuvarlak formunun

etkisinden ve birkaç düzlemde ilerlemesinden dolayı çevresel kroşeden daha az fleksibıldır.

Destek dişte tork ve eğilme olasılığı bulunduğu durumlarda fleksibıl kroşe kullanımı iyi bir

seçimdir. Bu nedenle bu tip dişlerde

kombinasyon kroşe sistemi kullanılabilir.

(20)

• Bar kroşe kolunun spesifik kullanım alanları:

– Çok küçük derecede bir andırkat dişin servikal üçlüsünde yer alıyorsa ve bu bölgeye de

gingivalden yaklaşma şansı olduğunda.

– Diş destekli bölümlü protezlerde veya diş destekli

modifikasyon alanlı destek dişlerde.

(21)

KOMBİNASYON KROŞE

• Kombinasyon kroşe bükme tel tutucu kol ile döküm respirokal koldan oluşur. Tutucu kol hemen hemen her zaman çevresel olmaktadır fakat bar şeklinde de

olabilir.

• Kombinasyon kroşenin temel avantajları; fleksibilitesi, uyumlanabilirliği, estetikliği (daha az görünür),

kırılma riski düşük.

• ENDİKASYONLARI

– Maksimum fleksibilite arzulandığında

– Distal uzantılı protezlerde dişsiz alana komşu destek dişlerde ya da zayıf destek dişlerin varlığında

– Bar tipi kroşe kontrendike olduğunda düşünülebilir.

(22)

• Kombinasyon kroşenin bir takım dezavantajları vardır:

-Yapımı ekstra bir aşama gerektirir. Özellikle de yüksek erime ısısına sahip krom alaşımları kullanıldığında bu sıkıntı oluşturur.

-Hastanın dikkatsiz kullanımı sonucunda distorsiyona uğrayabilir.

-Adaptasyonu çok iyi olmayabilir ve dolayısı ile ekvator

üstü bölgedeki stabilize edici etkisi azdır.

(23)

• Dezavantajlarına rağmen uygun materyal seçimi ve doğru

laboratuvar prosedürleri ile bu kroşe sistemi oldukça etkili bir klinik kullanıma sahip olmuştur.

• Kroşenin distorsiyonunun önlenmesi için hastaya protezi nasıl takıp çıkaracağı gösterilmeli, her zaman parmak uçları, kroşenin proteze bağlı olduğu rijid başlangıç noktasına konularak

çıkartılmalıdır. Fleksibıl uç kısmından tutularak çıkartılmamalıdır. Bu sıkıntıyı önlemek için tutuculuk linguale resiprokasyon bukkale

kaydırılabilir. Bu sayede hasta protezi takıp çıkarırken direkt olarak tel kısma dokunmaz ve de resiprokal kısım vasıtası ile protezini takıp çıkarabilir. Bu tipte tasarlandığında döküm kroşeden daha estetik olma avantajı yakalanmış olur. Ancak tercihte estetikten ziyade fonksiyonun ön planda olması gerektiği unutulmamalıdır.

(24)

• Hangi tip kroşenin uygun olduğuna karar vermek için hastanın diğer klinik durumlarının da değerlendirilmesi yapılmalıdır.

• Klinik olarak dikkat edilmesi gereken şey dişe gelebilecek bu

kuvvetlerin minimalize edilmesini sağlamaktır. Distal dişsiz sonlu ağızlar için maksimum doku desteği bu amaç için faydalı olabilir.

Ayrıca protez kaidesinin doku uyumunun değerlendirilmesi ve hastanın kontrolleri sırasında gerekiyorsa relining işlemlerinin yapılması faydalı olabilir.

• Destek dişin hareketi ile ilgili olarak sadece kroşelerin değil

iskeletinde uyumsuzluğunun da destek diş hareketlerine neden olduğu bilinmektedir. Destek diş hareketine, hareketli bölümlü protezin uyumunun etkisi oldukça önemli olduğundan iskelet yapının uyumlanması çok önemlidir. Hareketli bölümlü protez

iskeletinin uyumlamasında kloroform ve allık ya da farklı gösterici mumların kullanılması fazla temasın olduğu yerlerin

belirlenmesinde yardımcı olacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

The aim of the study is to analyze the results of patients who underwent proximal radius resection and reconstruction with the single bone forearm procedure in malignant tumors

The Evaluation of the Surgical and Functional Reseults of the Tumor Resection Prothesis in Proximal Femur Malignant Bone Tumors Proksimal Femur Malign Kemik Tümörlerinde

Sonuç olarak; pertrokanterik femur kırıklarının tedavisinde iyi bir kırık redüksiyonu sonrası kaliteli bir fiksasyonun şart olduğu,bu çalışmada kullanılan

TIPU, üretral plate ve alt›ndaki destek dokusunun yeterli geliflti¤i, fliddetli chordee’si olmayan tüm proksi- mal hipospadias olgular›nda baflar›yla uygulanabilecek bir

Hastanın ya- pılan fizik muayenesinde bolus tarzı bir kanamasının olmadığı, avülsiyon tipi bir yaralanmasının mevcut olduğu ve avülsiyon yaralanmasına bağlı olarak damar

Sadece greft replasmanı y apılan grupta hastane mor- talitesi % 36.5 (9 akut, 2 kronik diseksiyon) iken greft replasmanına ilaveten aort valv resüspansiyonu veya

Renkli Doppler akım mapping ile sol atrium içindeki türbü- lans jet alanı mitral yetersizliğinin semikantitatif analizi için en yaygın kullanılan ve değerli

dalgası olu şması durumu nda transmüral miyokard in- farktüsü (Mİ), yeni Q dalgası olu şmaksızın CPK-MB litre- de 30 U'den daha fazla yükseldiğinde non Q Mİ