• Sonuç bulunamadı

Beyşehir tarihi kent merkezinde geleneksel ev mimarisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beyşehir tarihi kent merkezinde geleneksel ev mimarisi"

Copied!
232
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

BEYŞEHĐR TARĐHĐ KENT MERKEZĐNDE GELENEKSEL EV MĐMARĐSĐ

Seyit Ahmet BĐÇER Mimarlık Anabilim Dalı

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

BEYŞEHĐR TARĐHĐ KENT MERKEZĐNDE GELENEKSEL EV MĐMARĐSĐ

SEYĐT AHMET BĐÇER

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ MĐMARLIK ANABĐLĐM DALI

Bu tez 17.12.2008 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği ile kabul edilmiştir.

Yrd.Doç.Dr.M.Emin BAŞAR Yrd.Doç.Dr.Mine ULUSOY Yrd.Doç.Dr. Bahtiyar EROĞLU (Danışman) (Üye) (Üye)

(3)

ÖZET

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

BEYŞEHĐR TARĐHĐ KENT MERKEZĐNDE GELENEKSEL EV MĐMARĐSĐ

Seyit Ahmet BĐÇER

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. M. Emin BAŞAR

2008, 224 Sayfa

Jüri: Yrd. Doç. Dr. M. Emin BAŞAR Yrd.Doç.Dr.Mine ULUSOY Yrd.Doç.Dr. Bahtiyar EROĞLU

Bu çalışmada, Anadolu’nun her bölgesinde yaygın olarak görülen tarihsel değerlerin ve kültürel mirasın bir halkasını oluşturan Beyşehir ilçesinin sivil mimarisi araştırılarak, 19 adet özgün evin mimari özellikleri incelenmiştir. Beyşehir’in geleneksel mimarisi içerisinde büyük bir yer tutan konut mimarisi plan ve form özellikleri açısından ele alınarak günümüzdeki durumu saptanmıştır. Konya Koruma Bölge Kurulu tarafından tescil edilen sivil mimarisi araştırılmış, 19 adet evin mimari özellikleri incelenmiş ve detaylı olarak rölöveleri çıkartılmıştır.

(4)

ABSTRACT

MASTER THESĐS

TRADITIONAL HOUSE ARCHITECTURE OF HISTORICAL CITY CENTER OF BEYSEHĐR

Seyit Ahmet BĐÇER

The Univesty Of Selçuk

The Institute of Natural and Applied Sciences The Department Of Architecture Danışman: Yrd. Doç. Dr. M. Emin BAŞAR

2008, 224 Page

Jury: Yrd. Doç. Dr. M. Emin BAŞAR Yrd.Doç.Dr.Mine ULUSOY Yrd.Doç.Dr. Bahtiyar EROĞLU

In thıs study, we have tried to find out civil architectural structure in Beyşehir which is also a part of historical worths widely distrubuted in every area of Anatolia. The residential architecture which has an important place in traditional architecture of Beyşehir was examined in detail. Đt was investigated by thinking its plan and structure speciailities, then its situaition was evaluated for our time. The civil architecture which had been recorded by Konya Protection of Area Comittee was examined, architectural specialities of 19 house were investigared and detailed reileves were draived.

(5)

ÖNSÖZ

Anadolu'da Türk Evi'nin kaynağını, Anadolu'nun çevresel ve kültürel ortamı ile Türklerin Orta Asya'dan getirdikleri mimari miras oluşturmaktadır. Türkler Orta Asya'da ve oradan gelirken birçok kültürle karşılaşmışlar ve bunları etkiledikleri gibi kendileri de etki altında kalmışlardır. Anadolu'ya geldikleri zaman Anadolu kültüründen, insan gücünden ve yapılarından yararlanmışlardır. Anadolu'nun kültürü, iklimi, bitki örtüsü ve topografyası Türk evinin oluşumunu etkilemiştir.

Türkler Anadolu’ya yerleştiklerinde Türk evi plan tipini meydana getirirken, daha önce bu yörelerde yaşayan kültürleri de yorumlamışlar ve kendi kültürleriyle bir sentez yapmışlardır. Genel plan şemalarında benzerlik olmakla birlikte, yapım tekniği, malzeme kullanımı, süsleme özelliklerinde bölgeler arası farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar iklim özellikleri, kültürel özellikler, günlük yaşayış şekli, dini inançlar, gelir düzeyi gibi etkenlere bağlıdır. Anadolu evlerinin inşa malzemeleri bölgelere göre değişiklikler göstermektedir.

Beyşehir tarihi, doğal ve zenginliklerinin yanı sıra eski ahşap evleri ile de günümüzde zengin bir kültür yapısını temsil eden yerleşim birimleri arasında yer almaktadır. Beyşehir tarihi kent dokusunu meydana getiren en önemli unsur Tarihi Beyşehir evleridir. Çalışmamız kent merkezindeki tarihi evler üzerinde yoğunlaştığı için tezimizin adı “Beyşehir Tarihi Kent Merkezinde Geleneksel Ev Mimarisi” olmuştur. Bu çalışma kapsamına dahil edilen evler ayrıntılı plan, mimari ve süsleme özellikleri dikkate alınarak ayrıntılı bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır.

Çalışmam sırasında bana yardımlarını esirgemeyen danışmanım, çok değerli hocam Yrd.Doç.Dr. Mehmet Emin BAŞAR’a, tez jürimde eleştirileri ve tavsiyeleriyle beni yönlendiren ve yardımlarını esirgemeyen hocalarım Yrd.Doç.Dr. Mine ULUSOY’a, Yrd.Doç.Dr. Bahtiyar EROĞLU’na, çalışmam boyunca bana her konuda destek olan Sanat Tarihçisi Ayşe ARSLAN’a, Erkan AYGÖR’e, Mimar Argun KOCADAĞĐSTAN’a, Mimar Turgut BAŞ’a, çalışmalarım sırasında hep yanımda olan eşim Mimar Arzu BĐÇER’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(6)

ĐÇĐNDEKĐLER ÖZET...………...I ABSTRACT.………...II ÖNSÖZ.………...…………...……...III ĐÇĐNDEKĐLER.………...…………...……...IV 1.GĐRĐŞ………...1 1.1. Çalışmanın Amacı……….…...……….…………...…..2 1.2. Çalışmanın Kapsamı………....……….…………...…..2 1.3. Yöntem ve Teknik…………....……….…………...…..3 1.4.Literatür Araştırması.………...4

2.GELENEKSEL SĐVĐL MĐMARĐMĐZĐN TARĐHĐ SÜREÇ ĐÇĐNDEKĐ GELĐŞĐMĐ………...5

3.TARĐHĐ BEYŞEHĐR EVLERĐ 3.1. Beyşehir’in Tarihçesi………...8

3.2. Beyşehir Evlerinin Mimari Özellikleri.………...………...…………...9

3.2.1. Yapı Malzemesi …..………...………...…………...10 3.2.1.1 TaşMalzeme...………...………...…………...10 3.2.1.2 Ahşap Malzeme…….………...………...…………...10 3.2.1.3 Kerpiç Malzeme……….…………...………...…………...11 3.2.1.4 Tuğla Malzeme…...………...………...…………...11 3.2.1.5 Metal Malzeme....…...………...………...…………...11 3.2.2. Yapım Tekniği.. …..………...………...…………...11 3.2.3. Plan Tipi…………...………...………...…………...12 3.2.4. Plan Elemanları…………...………..………..…....13

(7)

3.2.4.1. Odalar……….………...13 3.2.4.2. Sofalar…...………….………...14 3.2.4.3. Merdivenler ve Geçitler……….………...14 3.2.4.4. Bahçeler……….………….………..……15 3.2.5. Yapı Elemanları……….……....……...16 3.2.5.1. Tavanlar………..………....…...16 3.2.5.2. Döşemeler……….………..……..…………...18 3.2.5.3. Đç Duvarlar……….………...18 3.2.5.4. Dolap ve Yüklükler……….………...18 3.2.5.5. Ocak……….……….………...………20 3.2.5.6. Sergen……….………...………...21 3.2.5.7. Sedir……….………...…….21 3.2.5.8. Oda Kapıları……….……….…...21 3.2.6. Cephe Elemanları……..……….…….…22 3.2.6.1. Girişler……….……22 3.2.6.2. Çatılar………….………..….…..….24 3.2.6.3. Saçaklar………….………...…..…..24 3.2.6.4. Çıkmalar……….……….……….25 3.2.6.5. Pencereler……….………...….……27 3.2.6.6. Kapılar……….……….………29 3.2.6.7. Demir Parmaklıklar………….……….……....30 3.2.7. Süslemeler…...……….…...32 4. KATALOG..……….……34

(8)

4.1. KATALOG NO 1 (Mehmet Ali Taşçı Evi)………...……34

4.2. KATALOG NO 2 (Fatma Çay Evi)………...……43

4.3. KATALOG NO 3 (Muzaffer Şişbot evi) ………...…...…51

4.4. KATALOG NO 4 (Mustafa Sarı Evi)……….………...……63

4.5. KATALOG NO 5 ( Ayşe Benkaya evi) ………...……….73

4.6. KATALOG NO 6 ( Mehmet Akif Sayın Evi) ………...82

4.7. KATALOG NO 7 ( Abdurrahman Yıldırım Evi) ………..92

4.8. KATALOG NO 8 ( Osman çavuş Evi) ………...………..98

4.9. KATALOG NO 9 ( Hanım Şener… Evi) ………...…….105

4.10. KATALOG NO 10 (Celal Çayırbağı… Evi) ………117

4.11. KATALOG NO 11 (Abdullah Kapu Evi) ………...…..126

4.12. KATALOG NO 12 ( Ahmet Şahin Evi) ………...…….135

4.13. KATALOG NO 13 ( Hüseyin Tekin Evi) ………...…..143

4.14. KATALOG NO 14 ( Hakkı Küçükuysal Evi) ………..151

4.15. KATALOG NO 15 ( Nadire Erol Evi) ………...……...161

4.16. KATALOG NO 16 ( Ramazan Gül… Evi) ………...172

4.17. KATALOG NO 17 ( Şenay Çayırbağı Evi) ………...179

4.18. KATALOG NO 18 ( Havva Katmerci Evi) ………...……...188

4.19. KATALOG NO 19 ( Mehmet Dedeoğlu Evi) ………...……195

5. DEĞERLENDĐRME VE SONUÇ..……….…...203

ÇĐZĐMLER………...………...……...208

KAYNAKLAR………...218

(9)

1. GĐRĐŞ

Konut insan yaşamıyla kenetlenmiş bir yapıdır. Đnsanlar evlerinde ekonomik, sosyal ve siyasal dizgelerin bir parçası olarak doğar, yetişir, evlenir, çocuk büyütür, çalışır, yaşlanır ve ölürler. 1

Bir toplumun içinde yaşadığı mekânlar, o toplumun yaşayış tarzının, üretim ve tüketim güçlerinin, kültürünün ürünüdür. Mekânlar, yaşayış tarzını, üretim ve tüketim güçlerini ve biçimlerini belirlemez, tam tersine mekânlar, ekonomik, sosyal ve kültürel süreçler tarafından belirlenir. Mekânlar, ekonomik, sosyal ve kültürel süreçlerin biçimlenmesidir.2

Evleri meydana getiren her öğe yaşayanların yaşama biçimi ve aktivitelerine göre tasarlanıp üretilmiştir. Türk toplumunun aile yapısı, günlük hayatı ve Đslami yaşayışı Türk evinin tasarımını etkilemiştir.3 Bu nedenle biçim ve estetik ikinci planda olup, işlevselliğe dönük bir tavır söz konusudur. Evlerde karşılaştığımız insani ölçüler, bugünün modern mimarisinin aksine, insana ve onun yaşamına gösterilen saygının tipik bir ifadesidir.

Ev mimarisi ürünleri ve bunların oluşturduğu geleneksel doku toplumumuzun tarihini, kültürünü, yaşama biçimini ve hayata bakışını yansıtan canlı bir müze gibidir. Geleneksel ev mimarisi modern mimarinin uygulamalarının tersine bireyden aileye ve oradan da topluma doğru genişleyen bir yapı gösterir. Yani özelden genele doğru ilerleyen (oda-ev-sokak-mahalle-şehir) ve basit kuralları olan bir tasarım söz konusudur. Bu yapı içerisinde kimlikler, gelenekler, inançlar ve kültürler tekdüzeliğe saplanmadan özgürce ifade edilebilmiştir.

Beyşehir evleri halkın; kendi olanakları, koşulları içinde, gereksinimlerine doğrudan karşılık arayarak, kültür birikimi ve gelenekleri çizgisinde, katılımlı bir yolla gerçekleştirdiği yapılardır. Ev mimarisinin oluşumunun temelinde insanların arzu ve ihtiyaçları yattığı için akademik bir formasyon ve bilgi birikimi söz konusu değildir. Đnşaat faaliyetleri yerel ustalar tarafından, bizzat işi ısmarlayanların da katıldığı bir süreçte gerçekleşmiştir.

1 GÜR, Ş.Ö., Doğu Karadeniz Örneğinde Konut Kültürü, Đstanbul, 2000, s.11

2 GÜRSEL, Y., Mimarlık ve Çevre, Đstanbul, 1992, s.66

3

(10)

1.1. Çalışmanın Amacı

Bu çalışmada tarihi ve mimari özellikleri açısından çeşitli araştırmalara konu olabilecek; gerek tezyinatları gerekse ölçü ve oranları bakımından birer mimari anıt değerindeki Beyşehir evleri araştırılmıştır. Çalışma kapsamında incelenecek Beyşehir merkezindeki bu 19 evin tamamı tescillidir. Bugüne kadar bu bölgede yapılan çalışmalarda bu evlerin rölöveleri, plan tipleri, plan elemanları, cephe özellikleri ve süslemeleriyle ilgili kapsamlı bir çalışma yapılmadığından ileride yapılacak olan sokak sağlıklaştırmaları ve eski evlerin restorasyonları ile ilgili sağlıklı bir veri bulunmamaktadır. Bu nedenle mimarlık tarihi açısından önemli bir yere sahip bu evlerin korunması, gelecek kuşaklara aktarılması için bunların detaylı bir tespiti gerekmektedir.

19 tane ev örneği ile Beyşehir evlerinin genel özelliklerini sınıflandırmak mümkün değildir. Ancak Beyşehir kent merkezindeki evleri sınıflandırmak açısından bu örneklerin yeterli olacağı düşünmekteyiz.

Bu araştırmada amaç, birçok tarihi kentimizde özellikle kent merkezinde arsa fiyatlarından ve kat irtifalarından dolayı yok edilen tarihi evlerimizin başına gelenleri Beyşehir’in merkezinde yer alan ve günümüze kadar gelen bu evleri tüm yönleriyle ele alarak, ileride yapılacak restorasyon uygulamalarına bir altlık oluşturmak için plan özelliklerini sınıflandırmaktır.

1.2. Çalışmanın Kapsamı

Çalışmanın tamamı Beyşehir merkezinde 19 tane tescilli ev üzerinde yoğunlaştırılmış ve detaylı bir araştırmaya gidilmiştir.

Köy ve kasaba gibi küçük yerleşim yerlerindeki örnekler çalışmamıza dahil edilmemiştir. Bu sayede kent merkezindeki örnekleri daha yakından irdeleme imkânımız doğmuştur.

Bu evlerin 16 tanesi Beyşehir Gölü kıyısı ile tarihi dokuyu oluşturan hamamın, bedestenin etrafında ve Eşrefoğlu Caminin kuzeyinde yer alan mahallede, iki tanesi Hamidiye Mahallesinde, bir tanesi Hacı Akif Mahallesinde yer almaktadır.

(11)

1.3. Yöntem ve Teknik

Çalışmamızı üç bölümde gerçekleştirmeye çalıştık. Đlk olarak Beyşehir ve Beyşehir evleri hakkında kaynak taraması yaptık. Beyşehir evlerini Konya ve Anadolu Türk eviyle kıyaslama yapabilmek için Evlerle ilgili katolog çalışmamızı genişlettik.

Sonraki aşamada belirlenen bu evlerin fotoğrafları çekilip, ölçüleri alınarak bu tespitler ışında rölöveleri çizildi. Evlerin plan ölçüleri alınırken önce dış cephe ölçüleri alınmış, daha sonra iç hacim ölçüleri ( üç kenarı bilinen üçgenin çizilebileceği ilkesine dayanan) köşegen yöntemi ile belirlenmiştir. Binanın mevcut ölçü krokisinde belirlenen poligon noktaları ile irtibat kurularak binanın konumlandırılması sağlanmıştır. Kot ve gabariler alınırken projede de belirtilen bir sıfır noktası tespit edilmiş ve bu kot binanın tüm gabari alınan bölümlerine taşınmıştır. Sıfır kotunun altında kalan ölçümler eksi değer olarak belirlenmiştir. Alınan ölçüler, bilgisayar ortamında önce noktasal koordinatlara ve sonra çizgisel değerlere çevrilerek binaya ait plan, kesit ve görünüşler çıkarılmıştır. Bilinmeyen ve ulaşılamayan kısımların ölçü değerleri belirtilmemiş ve kesik çizgilerle taranan bölgeler içinde tahmini olarak gösterilmişlerdir.

Son bölümde ise rölöveleri alınan evlerin plan tiplerine dayanılarak bir tipoloji oluşturulmuştur. Her plan tipine ait örneklerden birer tanesini detaylı şekilde anlatılarak değerlendirilmiştir.

(12)

1.4. Literatür Araştırması

Beyşehir çevresindeki evlerle ilgili çok fazla sayıda araştırma yapılmamıştır. Yapılan çalışmalar, Lütfi Sunar4 Yüksek Lisans Tezi ve Osman Kunduracı’nın Lisans Tezi5 ile Doktora Tezi6 ile sınırlı kalmıştır.

Beyşehir ile ilgili temel kaynak Đ.H,Konyalı’nın Beyşehir Tarihi kitabıdır 7. Konyalı bu kitabında Beyşehirin Tarihi anlatarak Beyşehirdeki tarihi eserleri ve eski kent dokusunu ayrıntılı bir şekilde ele almıştır.

Osman Kunduracı "Beyşehir Đlçesi Aşağı ve Yukarı Kayalar Köylerinden Ev

Örnekleri" adlı lisans tezinde Beyşehir köy evlerinden örnekler sunarak bu evlerin mimari ve

süsleme özelliklerini incelemiştir. “Batı Toroslarda Bulunan Geleneksel Konutlar”adlı doktora çalışmasında ise; Beyşehir evlerinden bazı örnekleri de alarak bu yöredeki ev mimarisini incelemiştir.

Türk evleriyle ilgili araştırmacılar çeşitli gruplamalar yaparak Türk evini incelemişler ve bazı sonuçlara varmışlardır.

Türk Evi konusunda ilk toplu değerlendirmeyi yapıp Türk evinin kendine özgü bir bütün olduğunu ortaya koyan Sedat Hakkı Eldem olmuştur. Türk evinin iki önemli mekânı, oda ve sofa ilişkisine dayanan tipolojisini Türk Evi Plan Tipleri kitabında ortaya koymuştur. Türk evlerini belirli plan gruplarına ayırmıştır8. Bu gruplamaları yaparken sofayı esas almıştır.

1. Sofasız plan tipi 2. Dış sofalı plan tipi 3. Đç sofalı plan tipi 4. Orta sofalı plan tipi

Doğan Kuban “Türk Hayatlı Evi “ kitabında ise Türk evini hayat- avlu-oda ilişkisine

göre tiplere ayırmıştır. Bu tipolojide ev yarı kapalı ve açık mekânlar oluşturur9.

4

SUNAR, Lütfi, , “Beyşehir Yöresi Evleri,” (S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü), Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2000.

5 KUNDURACI, Osman, "Beyşehir Đlçesi Aşağı ve Yukarı Kayalar Köylerinden Ev Örnekleri", Lisans

Tezi, Konya, 1985. 6

KUNDURACI, Osman, Batı Toroslarda Bulunan Geleneksel Konutlar, Konya, 1995. (Basılmamış Doktora Tezi)

7 KONYALI, Đ. Hakkı, Beyşehir Tarihi, Ankara, 1971, s.8.

8 ELDEM, S.H., Türk Evi Plan Tipleri, Đstanbul, 1968

9

(13)

Önder Küçükerman; “Türk Evi”, Türk evin esas odak noktasını oda olarak

belirlemiştir10. Odanın çadırda’dan (topak ev) geldiğini ortaya koyar. Đleri sürülen bu tez pek çok araştırmacı tarafından kabul görmüştür. Odaların dizilişine göre plan tiplerini gruplamıştır.

Erdem Aksoy ;Türk Evinin Kaynakları konusunda Orta Asya’nın yanı sıra Anadolu

ve Ön Asya’nın mimari mirasının etkilerine dikkat çekmiştir.

Ayda Arel; “Osmanlı Konut Geleneğinde Tarihsel Sorunlar “ adlı çalışmasıyla Türk

evinin ana özellikleriyle, Türk Evi konusunda yapılmış çalışmaları ele almıştır11.

Evren Mesut;”Türk Evinde Çıkma” adlı çalışmasında zellikle cephelerin önemli bir

unsuru olan çıkmalrı doğuran sebepler üzerinde durmuş. Yapım teknikleri form ve malzemesine göre çıkmaları gruplandırmıştır12.

2. GELENEKSEL SĐVĐL MĐMARĐMĐZĐN TARĐHĐ SÜREÇ ĐÇĐNDEKĐ GELĐŞĐMĐ

Đnsan ırkının binlerce yıllık tarihi içerisinde en dikkat çeken uğraşılarından birisi yaşadığı doğal çevreyi çeşitli ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemesi ve değiştirmesidir. Konutun kökeninde de bu uğraşı vardır.13 Var olmamızla birlikte başlayan bu uğraşılar en başında tabiat ananın sunduğu bir nevi hazır ürünlerle (mağara, kovuk, in ) ve bazı geçici çözümlerle karşılanmıştır. Avcılık ve toplayıcılıkla geçinen bu insanlar Neolitik dönemde devrim olarak nitelenebilecek bir gelişmeyle yaşam tarzlarını değiştirmişler, toprağa bağlanarak tarıma, dolayısıyla üretime dayalı yeni bir çevre kurmaya başlamışlardır. 3 milyon yıl önce iki ayak üzerinde dolaşmaya başlayan, aşağı yukarı bu günkü fiziksel yeteneklerine kavuşan insanoğlunun “uygar” olarak nitelendirilmesi ancak bu dönemden sonradır.14 Anadolu’da insan yaşamına uygun koşulların Dördüncü Zamanın Pleistosen evresinde oluştuğu kabul edilmektedir. Günümüze ulaşan çeşitli aletlerden ilk insanların Paleolitik

10

KÜÇÜKERMAN,Ö., Türk Evi, Đstanbul, 1984

11 AREL, Ayda, Osmanlı Konut Geleneğinde Tarihsel Sorunlar, Đzmir, 1982

12 EVREN, Mesut, Türk Evinde Çıkma, Đstanbul, 1959,

13 Vitruvius konutların kökenini insanoğlunun doğayı ve hayvanları taklit etmesinde görür. VITRUVIUS,

Mimarlık Üzerine On Kitap, 1998, s. 27.

Bina ve konut yapımının en eski aşamasına değinen Vitruvius’ un akıl yürütme ve tahmine dayanan bu anlatımının doğruluğu modern arkeoloji tarafından kanıtlanmıştır. J.G.LANDELS, Eski Yunan ve Roma’ da Mühendislik, Ankara, 1996, s.236.

14

(14)

Dönemde yaşadıkları anlaşılmaktadır.15 Uygarlığın temellerinin atıldığı, üretimin, yerleşik hayatın ve gerçek anlamda ilk evlerin ortaya çıktığı Neolitik dönemde köy olarak tanımlanabilecek ilk yerleşim yerleri de ortaya çıkmıştır. Özellikle su kaynaklarına yakın düzlüklere ve topografyası yerleşime uygun alçak tepelere kurulan bu yerleşimlerden Çayönü, gelişmiş mimarisi ve yapısal özellikleri ile Anadolu’nun geleneksel halk mimarisinin öncüsüdür. Dönemin en büyük yerleşmesi olan Çatalhöyük, avlular etrafında kümelenmiş birbirine bitişik, dikdörtgen planlı, küçük evlerden oluşan dönemine göre oldukça büyük bir kenttir.16 Orta Anadolu’ ya yerleşip Anadolu’da ilk merkezi devleti kuran Hititler’ in asimetrik ve doğal bir oluşuma sahip yerleşim yerlerinde avlulu, dikdörtgen planlı, bir kaç mekândan oluşan, taş temel üzerine kerpiçten basit konutlarla karşılaşırız. Evlerin pek çoğu iki katlıdır ve alt katlar ambar ve ya işlik olarak kullanılmıştır. Üst katlarda ise oturma ve yatak odaları bulunmaktaydı17.

Değişik Türk lehçelerinde “ev-iv, üw, öy, üy, eb, ep, öm” gibi şekillerde görülen ev kelimesinin anlamı “barınak-çadır” olup bazı lehçelerde “kadın, aile” anlamına da gelir. Anadolu’nun bazı yörelerinde ev manasında kullanılan “dünek-tünek” kelimesi ise tünemek, yani gecelemek fiilinden türemiştir. Göktürk ve Uygur yazıtlarında konut manasında bark ve ev kelimeleri kullanılmıştır. Oğuz Kağan Destanında Dede Korkut kitabında ve Divan-ı Lügat it Türk’te de ev kelimesi, içinde yaşanılan yapı manasında kullanılmıştır18

Arkeolojik araştırmalar, tarihi vesikalar ve eski yer isimleri çeşitli Türk boylarının 11.yüzyıl öncesinde de Anadolu’ya gelip yerleştiklerini göstermektedir. Ancak yarımadanın gerçek anlamda yurt edinilmesi 11.yüzyılın ikinci yarısında Malazgirt savaşı ile başlayan bir süreçte gerçekleşmiştir.19 Türklerin geçmişte yerleşik oldukları topraklar üzerinde edinmiş oldukları mimari geleneklerle, bu yeni coğrafya üzerinde karşılaşmış oldukları mimari geleneklerin yüzyıllar içerisinde kaynaşması sonucu bugün genel olarak “Türk Evi” olarak adlandırılan olgu ortaya çıkmıştır. Anadolu’da yaratılan bu mimari gelenek özellikle Osmanlı devletinin siyasi genişlemesine koşut olarak farklı coğrafyalara (Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya, Bosna, Kırım,) benimsetilerek yaygınlaştırılmıştır.20

15 Anonim, “Paleolitik”, Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Đstanbul, l1992, s. 11832.

16

KINAL, Firuzan, Eski Anadolu Tarihi, Ankara, 1991, s. 10

17NAUMANN, Rudolf, Eski Anadolu Mimarlığı, Ankara, 1991, s.494.

18 OZKURT, Nebi B,”Ev”,Đslam Ansiklopedisi, Đstanbul, 1995, s.502.

19ELDEM, Sedat Hakkı, Türk Evi Plan Tipleri, Đstanbul, 1955, s. 24.

20

(15)

Anadolu'da Türk Evi'nin kaynağını, Anadolu'nun çevresel ve kültürel ortamı ile Türklerin Orta Asya'dan getirdikleri mimari miras oluşturmaktadır.

Türkler Orta Asya'da ve oradan gelirken birçok kültürle karşılaşmışlar ve bunları etkiledikleri gibi kendileri de etki altında kalmışlardır. Anadolu'ya geldikleri zaman Anadolu kültüründen, insan gücünden ve yapılarından yararlanmışlardır. Anadolu'nun kültürü, iklimi, bitki örtüsü ve topografyası Türk evinin oluşumunu etkilemiştir.

Anadolu’da homojen bir konut mimari üslubu yoktur. Türkler Anadolu’ya yerleştiklerinde Türk evi plan tipini meydana getirirken, daha önce bu yörelerde yaşayan kültürleri de yorumlamışlar ve kendi kültürleriyle bir sentez yapmışlardır. Genel plan şemalarında benzerlik olmakla birlikte, yapım tekniği, malzeme kullanımı, süsleme özelliklerinde bölgeler arası farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar iklim özellikleri, kültürel özellikler, günlük yaşayış şekli21, dini inançlar, gelir düzeyi gibi etkenlere bağlıdır.

Anadolu evlerinin inşa malzemeleri bölgelere göre değişiklikler göstermektedir. Ege, Marmara ve Karadeniz ile Sivas, Elazığ, Malatya, Burdur ve Antalya sınırları içinde kalan alanda ahşap, kerpiç ve taş malzeme kullanılır. Özellikle ahşap ve taş malzemenin pek fazla bulunmadığı ve temin etmenin güçleştiği Orta Anadolu Bölgesi’nde en fazla kerpiç malzemenin kullanıldığı görülmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde taş ve kerpiç kullanımıyla birlikte taş malzemenin temininin kolaylığı nedeni ile taş malzemeli yapılar daha fazladır. Marmara Bölgesi ve özellikle Çanakkale civarında ise taş inşa geleneği yaygındır. Üst örtü malzemesi ise Karadeniz Bölgesi’nin köy evlerinde genellikle ahşap iken, orta, doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde genellikle toprak damdır.

Türk konut mimarisinin en belirgin özelliklerinden birisi evlerin gösterişten şaşaadan uzak, sade, insani boyutlarda ve işlevsel olmasıdır. Evler genellikle bir ve ya iki katlıdır. Konut tek katlı olarak tasarlandığı zaman bu kat zeminden yükseltilerek, yaşama alanının rutubet ve gürültüden korunması sağlanmıştır. Aynı zamanda havalandırma ve aydınlanma ihtiyacı da giderilmiştir. Genellikle taştan inşa edilen zemin katlar ev içi yaşamın mahremiyeti nedeniyle sağırdır. Benzer kaygılardan dolayı evle sokağın ilişkisi bahçe duvarlarıyla kesilmeye çalışılmıştır. Taşlık ismi de verilen zemin katlar bazı yörelerde ahır, tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelerde ise hububat deposu olarak kullanılmıştır. Bu mekân genel olarak evin servis mekânıdır ve mutfak olarak da yaygın olarak kullanılmaktadır. Genel hizmetlerle ilgili kullanım alanlarına ayrılan zemin katla, yaşama alanı olarak ayrılan üst kat

21

(16)

planları birbiri ile çakışmamaktadır. Odaların ve sofanın bulunduğu üst katlar zemin katın aksine pencereler, çıkmalar ve cumbalarla dış dünyaya açılmaktadır22. Çıkmalar; Oda çıkması, sofa çıkması, tam çıkma, gönye çıkma…. gibi şekil ve türlerine göre çeşitlere ayrılır23.

Türk evinin oluşmasındaki ana sebep ise Türk evinde yaşanan hayat olmalıdır. Türk toplumunun aile yapısı, günlük hayatı ve Đslami yaşayışı Türk evinin tasarımını, bezemesini etkilemiştir.

3. TARĐHĐ BEYŞEHĐR EVLERĐ

3.1. BEYŞEHĐR’ĐN TARĐHÇESĐ

Beyşehir'in tarihi, milattan önce 6000–7000 yıllarına (neolitik) Cilalı Taş Devrine

kadar uzanır. M.Ö. 2000–1200 yılları arasında Hititler Eflatunpınar ve Fasıllar da ölmez eserler bırakmışlardır. Bu yıllarda bölge Asur Devletinin zaman zaman istilasına maruz kalmıştır. M.Ö. 1200 yıllarında Frigler, bölgeye hâkim olmuş, bunu takiben Pisinya adında bağımsız bir devlet kurarak bölge Psinya adıyla anılmıştır. VII. Yüzyılda Lidyalılar da Persler de Büyük Đskender ve M.Ö. 120'de bölge Romalıların eline geçerek daha sonra Doğu Roma'nın hâkimiyetinde kalmıştır.24

M.S. 1071'de Malazgirt seferinden sonra Selçuklu Türklerinin idaresinde kalan Beyşehir, Anadolu Selçukluları devrinde çok önem kazanmış, Sultan Alâeddin Keykubat Eyrinaz Gezisi mevkiinde (şimdiki Gölyaka Kasabası) Kubad-Abad şehrini kurarak burayı ikinci başkent yapmıştır. Anadolu'yu 1234 yılında Moğolların istilasından sonra Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey, Süleymaniye (Beyşehir'i) şehrini kurmuş ve buradan bağımsızlığını ilan ederek Eşrefoğlu Beyliğini meydana getirmiştir.

Eşrefoğlu Beyliği II. Mehmet bey devrinde 1326 yılında Moğol Kumandanlarından Çobanoğlu Demirtaş tarafından yıkılmış, ancak hâkimiyet Moğol kumandanlarından Eşrefoğullarına bağlı Đsmail Aka tarafından devam ettirilmiştir. Đsmail Aka'dan sonra hâkimiyet ve istikrar bozulmuş, Beyşehir ve havalesi Hamitoğullarının hâkimiyetine girmiştir. Zaman içerisinde Beyşehir, Karamanoğulları ve Osmanlılar arasında defalarca el değiştirmiş,

22 www. esergultekin.blogcu.com/anadolu-ev-mimarisi-ve-turk-evleri-hakkinda-genel-bilgi_

23EVREN, Mesut, Türk Evinde Çıkma, Đstanbul, 1959, s.8

24

(17)

nihayet 1476 yılında Fatih Sultan Mehmet Han tarafından kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine katılarak Karaman Eyaleti'nin bir sancağı yapılmıştır. 25

Beyşehir‘de önemli tarihi eserler bulunmaktadır. Bunlardan Lükyanus Anıtı, Fasıllar Atlıkaya Kabartması, Kız Kalesi, Eflatun Pınar Anıtı, Kubadabat Sarayı, Eşrefoğlu Camii, Eşrefoğlu Türbesi, Đsimsiz Türbe, Beyşehir Köprüsü, Beyşehir Kalesi, Taş Medrese, Đçerişehir Hamamı, Bedesten sayılabilir.

3.2. BEYŞEHĐR EVLERĐNĐN MĐMARĐ ÖZELLĐKLERĐ

Beyşehir evleri gösterişsiz, sade ve içinde yer aldığı çevreyle uyumludur. Bunun en önemli nedeni endüstriye dayalı, yapay malzemelerin değil, doğal malzemelerin kullanılmış olmasıdır. Đnşaatlarda kullanılan malzemeleri en yakın yerel kaynaklardan, ustalar veya ev sahipleri tarafından temin edilmekteydi. Malzemenin seçkinliğinden ve sağlamlığından ziyade kolay temin edilmesi ve iklim özelliklerine uygunluğu daha büyük bir önem taşımaktaydı.

Evler; bitişik nizamda iki cepheli veya üç cephesi açık ya da kendi arsası içinde bağımsız (dört yönde açık) iki ya da üç katlı olarak yapmıştır. Bitişik düzende yapılan evler, genellikle iki cephelidir. Evin ön cephesi yola (sokağa), arka cephesi ise bahçeye bakmaktadır. Beyşehir evlerinin bazı mekânları oda, sofa gibi ana yaşama birimleri, onların iç unsurları ortak özellikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların yanında çıkmalar, cephe ve oda süslemeleri de benzerlikler göstermektedir.

25

(18)

3.2.1. Yapı Malzemesi

Konutların yapı malzemesi bölgenin doğal durumu ve bitki örtüsüyle yakından ilgilidir. Beyşehir evlerinin durumu göz önüne alındığında yapı malzemelerinin doğal durum ve bitki örtüsüyle uyum içerisinde oldukları saptanmıştır. Bunlar taş, ahşap, kerpiç ve tuğla malzemeler olarak sıralanabilir.

Resim 1: Mehmet Dedeoğlu evi

3.2.1.1. Taş Malzeme

Beyşehir evlerinde moloz taş malzeme taşıyıcı eleman olarak duvar yapımında kullanılan ana malzemedir.

3.2.1.2. Ahşap Malzeme

Ahşap, Beyşehir evlerinde yaygın bir yapı malzemesidir. Taşıyıcı dikmeler, hatıllar, iç bölmeler, kapılar, merdivenler, pencereler, dolaplar, tavan ve döşeme örtü elemanlarının büyük bir kısmı ahşaptır.

(19)

3.2.1.3. Kerpiç Malzeme

Kerpiç killi toprağın, saman veya talaş gibi katkı malzemeleriyle birlikte su yardımıyla karılması yoluyla elde edilen bir malzemedir. Genelde kalıplanır, güneşte kurutulur ve daha sonra kullanılır.26 Beyşehir evlerinde iç bölme duvarlarında ve çıkmalarda hımış tekniğinde kullanılmıştır.

3.2.1.4. Tuğla Malzeme

Topraktan yoğrularak kalıplanmış ve fırında pişirilmiş bir yapı malzemesidir. Beyşehir evlerinde ara bölmelerde, ocak ve bacalarda kullanılmıştır.

3.2.1.5. Metal Malzeme

Metal malzeme, pencerelerde ve kapı üstü pencerelerinde demir parmaklık yapımında kullanılmıştır. Ayrıca kapılarda tokmak, kilit ve menteşe düzeneklerinde metal malzeme karşımıza çıkmaktadır.

3.2.2. Yapım Tekniği

Beyşehir evlerinde ana duvar ve taşıyıcı sistemin yapım tekniğinde moloz taşla yığma (kâgir) uygulanmıştır. Ayrıca “hımış” veya “dolma” tekniği ara bölmelerde kullanılmıştır. Bu teknikte kiriş ve dikmelerden oluşan ahşap konstrüksiyonun arası kerpiç, taş veya tuğla ile doldurulmaktadır. “Bağdadi” adı verilen ve tümüyle Türk yapı sanatına özgü olan teknikte ise ahşap direkler ince çıta veya kamışlarla kapatılarak sıvanmaktaydı.27 (Resim:2) Bu teknik hem evin sıcak olmasını sağlar hem de rutubeti önlerdi. Bağdadi tekniği Beyşehir evlerinde cephelerde, iç duvarlarda ve özellikle çıkmalarda kullanılmıştır.

26ERĐÇ, Murat, “Geleneksel Türk Mimarisinde Malzeme Seçim ve Kullanımı”,Yapı, Sayı:33, 1979, s.44

27

(20)

Resim 2: Osman Çavuş evi 3.2.3. Plan Tipi

Konya evlerinde iki göz bir mabeyn ya da “Karnıyarık”28 ismiyle tanımlanan plan tipi Beyşehir evlerinde de uygulanmıştır. “Karnıyarık” adıyla anılan bu plan şeması, genel olarak kendini, birbirine paralel iki oda dizisi arasında uzunlamasına dikdörtgen planlı bir sofa biçiminde gösterir. Plan tipleri, merkezi sofanın konumuna göre şekillenmiştir. Katalogda incelenen evlerde, merdivenin biçimi de ve plan içerisindeki konumuna göre birbirinden farklılaştığı gözlenmiştir. Planı oluşturan mekânların sayısındaki artışın neden olduğu farklılaşmanın da bunda etkili olduğu tespit edilmiştir.(Çizim:1) Biz bu plan tiplerini dört grupta inceledik.

Tip1 olarak adlandırdığımız bu plan şemasında; iç sofa etrafına birer odanın yerleştirilmesiyle oluşan basit plan şeması görülür. Merdiven sofa içinde farklı yerlerde bulunabilmektedir.

Tip 2 plan şemasında; iç sofa etrafında dört veya dörtten daha fazla oda bulunmaktadır. Merdiven sofada uzun yöne paralel aksta düzenlenmektedir.

28

(21)

Tip 3: Plan şeması tip2 ile benzerlik göstermektedir. Đç sofa etrafında 4 veya daha fazla oda bulunmaktadır. Merdiven sofaya dik bir eyvanla bağlanmaktadır.

Tip 4: Đç sofalı ve sofaya bağlantılı koridorlu üç oda veya daha fazla odadan oluşan basit plan şemasın sahiptir. Merdiven sofa içinde farklı yerlerde düzenlenebilmektedir. (Çizim:1,Şekil:1)

Şekil1: Plan Tipleri

3.2.4. Plan Elemanları

Beyşehir evlerini oluşturan mekânlar, işlevlerine göre, bina içindeki yerlerini alırlar. Yardımcı mekânlar alt katta, esas mekânlar üst katta yer alır. Zemin katlar mutfak, ahır, izbe, depo olarak kullanılır. Günlük yaşamın geçtiği, yeme, oturma, yatma eyleminin gerçekleştiği mekân odalar ve sofa üst katta yer alır. Bahçede ise yardımcı hizmet mekânları tuvalet, mutfak gibi müştemilata yer verilmiştir. Bu elamanlar sırasıyla odalar, sofalar, merdiven ve geçitler, bahçeler başlıkları altında incelenecektir.

3.2.4.1. Odalar

Odalar, özel yaşamın geçtiği müstakil mekânlardır. Evini oluşturan mekânlardan odalar, bir ailenin ihtiyacını karşılayacak fonksiyonları içinde bulunduran ev anlamındadır. Oda; oturma, yemek yeme, çalışma, yatma gibi eylemlerin gerçekleştiği bir mekândır. Genellikle kare veya dikdörtgendir. Duvar uzunlukları 2,5 m. ile 4 m. arasındadır. Alt katlarda kat yüksekliği 2.50-3m’nin altına düşmez. Üst kat yüksekliği genelde 2.50–4 m. arasındadır. Her odanın çevresinde bir hizmet alanı vardır. Bu da ortak yaşama alanı olan sofadır. Sofadan odalara, köşeden veya ortadan açılan kapılarla girilir. Odaların içinde ve sofalarda pencere önlerinde yerden 45–50 cm. yükseklikte ve duvarlar arasında boydan boya uzanan sedirli

(22)

oturma elemanı yer alır. Kapıdan girildiğinde, solda veya sağda yüklük, yüklüğün bir ucunda gusülhane (yıkanma yeri) bulunur. Bazı odalarda yüklüğün yer aldığı bölümde çiçeklik yer alır. Zengin evlerinin hemen hemen bütün odalarında, yüklük ve yüklüğün bir köşesinde gusülhane bulunur.

3.2.4.2. Sofalar

Sofalar, odaların açıldığı bölüm olup, odalar arası bağlantı sağlarlar. Beyşehir evlerinde genellikle, yola cepheli konutun derinliği boyunca uzanan dikdörtgen planlı iç sofa uygulanmıştır. Sofanın etrafında çeşitli evlerde ikili, üçlü, dörtlü odalara ver verilmesi çeşitlemeleri oluşturur. Merdiven sofanın bir köşesinde veya sofayı ortasından dik kesecek biçimde yerleştirilmiştir. Katlar arası ulaşım sofa içerisinden iki tip merdivenle sağlanır. Đlki tek kollu, ikincisi birbirine paralel iki kollu merdivenle sağlanmıştır. Bazı örneklerde sofaya koridor eklenmiştir. (Resim:3,4)

Resim 3: Nadire Erol Evi üst kat sofa Resim 4: Hüseyin Tekin Evi sofadan görünüm

3.2.4.3. Merdivenler ve Geçitler

Beyşehir evlerinde merdivenlerde taş ve ahşap malzeme kullanılmıştır. Taşın yalnızca dışarıda yol kotundan evin giriş kapısına ulaşımı sağlayan birkaç basamaklık giriş merdivenlerinde kullanılmıştır. Đçte yer alan merdivenlerde ise ahşap kullanılmıştır. Merdiven altı genellikle kapalı olan, bazı örneklerde açık bırakıldığı izlenmiştir. Bu ahşap merdivenlerde, merdiven genişliği 80-120cm arasında değişmekte, basamak genişliği 25–35 cm, rıht yüksekliği 18-24cm arasında değişmektedir. Korkuluk ve küpeşteler genellikle

(23)

tornada işlenmiş, sade niteliktedir. (Çizim:2) Kimi örneklerde özel el işçiliği görmekteyiz. Bir iki örnekte ise korkuluk olarak basit demir parmaklığa yer verilmiştir. Beyşehir evlerinde tek kollu ve birbirine paralel iki kollu merdiven tipleri kullanılmıştır. Evlerin merdivenlerinde karşılaşılan diğer bir özellik üst katlarda merdiven korkulukları üzerinde bir nevi raf oluşturulmuştur. Genellikle boyuna dikdörtgen bu raflara hemen hemen her evde rastlanmaktadır.

Beyşehir evlerinde geçitler, koridorlar dar ve karanlık şekilde karşımıza çıkmakta ve bu geçitler evin girişiyle, katlar arasına irtibatı sağlayan merdivenlerinde bulunduğu sofaya bağlanmaktadır. (Resim:5,6)

Resim 5: Ayşe Benkaya Evi merdiveni Resim 6: Nadire Erol Evi merdiven altı

3.2.4.4. Bahçeler

Beyşehir evlerinde bahçelerin ikiye ayrıldığı görülür. Đlk grubu bitişik nizam konutlarda yoldan doğrudan konuta girilmekte, evin arkasında küçük bir bahçe oluşturulmaktadır. Đkinci grupta yine kendi içinde ikiye ayrılır. Đlk grubu bir veya iki cephesiyle yola bitişik olan, diğer cephelerinde bahçeyle bütünleştiği konutlar oluşturur. Đkinci grupta ise, yoldan tamamen geriye çekilmiş, dört cephesi bahçe ile çevrili evler yer alır (Resim:7). Bahçeler, evlerin sokakla bağlantısını sağlaması bakımından önemlidir. Bahçeler

(24)

genellikle yardımcı hizmet mekânları tuvalet, örtme(aşhane), mutfak, ocak, çeşme, kuyu gibi öğelerin bulunduğu fonksiyonel alanlardır.

Resim 7: Muzaffer Şişbot Evi avludan görünüm

3.2.5. Yapı Elemanları

Beyşehir evlerinde yapı elemanları başlığı altında tavan, döşeme, dolap ve yüklükler, ocak, iç duvarlar, sergen, sedir ve peykeler, oda kapıları başlıkları altında incelenmiştir.

3.2.5.1. Tavanlar

Beyşehir evlerinde tavanlarda iki tür sistem görülür. Đlkinde tavanlanmamış kiriş ağaçların üzerinde hasır örtü serilir. (Resim:8) Bazı evlerde hasırların yerine ahşap kullanılır. (Resim:9) Đkinci yöntemde kirişlerin üzeri ahşap tavan tahtasıyla kaplanmıştır. Kaplamalı tavanların zengin süslemeli örnekleri bulunmaktadır. Tavan göbekleri genellikle fırfır veya marul göbek ismiyle adlandırılan kompozisyonlardan oluşur.29 Bazı örneklerde ahşap çitalarla oluşturulmuş sekiz kollu yıldızlar izlenir. Kimi örneklerde ise ahşap çıta ile kaplanarak sade bırakılmıştır. Tekne tavana sadece M. Akif Sayın evinde rastlanmıştır. (Resim:10)

29KARPUZ, Haşim, “Erzurum ve Konya Evlerinde Ahşap Malzeme Kullanımı”, Anadolu’nun Ahşap Evleri,

(25)

Resim 8: Hüseyin Tekin Evi ahşap kirişlemeli üst örtü

(26)

Resim 10: M. Akif Sayın evi tavan süslemesi

3.2.5.2. Döşemeler

Beyşehir evlerinde zemin kat, birinci kat ve sofalarda döşeme ahşap kirişler üzerinde ahşap kaplamadan oluşur.

3.2.5.3. Đç Duvarlar

Zemin kat iç duvarları bazı örneklerde taş duvar, ama genellikle ahşap iskeletli kerpiç veya tuğla dolgulu yapılmıştır. Birinci kat duvarları ahşap iskeletli yapı kerpiç veya tuğla dolgulu malzeme ile oluşturulmuştur. Nadiren bağdadiye de rastlanır.

3.2.5.4. Dolap ve Yüklükler

Yüklükler duvar yüzünü tamamen kapladığı gibi, küçük iki kapaklı duvarın yarısını kaplayacak şekilde, ahşap kapaklar, özenle ve aynalı olarak yapılmıştır. Yüklüğün derinliği genelde 60 – 80 cm’ dir. Yüklüğün yüksekliği kapı yüksekliğinde olmasının yanı sıra, tavana kadar olanları da vardır. Bazıları çok gösterişli aynalı kapaklı ve doğal ahşap görünümündedir. Bazıları ise, boyalı ve çakma kapaklı olarak yapılmış, basit bir görünüm arz etmektedir. Yüklüğün bir köşesinde gusülhane denilen bir yıkanma yeri vardır. Yaklaşık

(27)

1.00-1.10 m. genişliğindeki bu bölmenin, yerden 60-70 cm. ’lik bir bölümü sabit, üst kısmında ise açılan iki kapaklı kanat bulunur. (Çizim:3), (Resim:11)

Dolaplar, alçak tavanlı odalarda bütün duvar yüzeyini kaplamaktadır. Önemli özellikleri insan elinin ulaşacağı ölçülerde yapılmış olmalarıdır. Yüksek tavanlı odalarda tavanla dolaplar arasına kışlık meyvelerin asıldığı ve kullanılmayan eşyaların konulduğu Musandıra30 ve Meyvelik31 bölümleri oluşturulmuştur. Dolaplar arasına Çiçeklik32 denilen küçük nişler yerleştirilmiştir. (Çizim:3)

Beyşehir evlerinde ayrıca gömme dolaplara da yer verilmiştir. Gömme dolap, iç duvar yüzeyine açılan 50–60 cm derinliğindeki bir nişle meydana getirilmiştir. Gömme dolapların ahşap kanatları bir veya iki tane olabilmektedir. (Çizim:3), (Resim:12)

Resim 11: Ayşe Benkaya Evi yüklük ve musandıra görünümü

30 MUSANDIRA: Türk evinde kullanılmayan eşyaların ve kimi zaman kuru bakliyatın konulduğu, odadaki

dolapla tavan arasındaki boşluğa denir.

31 MEYVELĐK: Gelenekli Türk evinde meyvelerin konulduğu, odadaki dolapla tavan arasındaki boşluğa denir.

32

(28)

Resim 12: Mehmet Ali Taşçı Evi dolap detayı

3.2.5.5. Ocak

Beyşehir evlerinde ocak zemin kat odalarının birisinde veya bahçede ye alır. Taş veya tuğla malzemeden örülmüştür. Yığma tekniğinde yapılan ocaklar oldukça sade bırakılmış olup süslemeyle karşılaşılmamıştır. (Resim:13)

(29)

3.2.5.6. Sergen

Beyşehir evlerinde sergene birkaç örnekte rastlanmıştır. Sergen oda duvarlarını yaklaşık iki metre yükseklikte çepeçevre dolaşan tek bir raf düzenidir.

3.2.5.7. Sedir

Sedirler duvarların kenarlarında sabit elemanlardır. Akşamları yatak serilip yatılır, gündüzleri oturulur, dinlenilir, iş yapılır. Alt kısımları odunluk, depo görevi yapmaktadır. Beyşehir evlerinde sedir odalarda ve üst katlarda iç sofanın çıkma yaptığı bölümlerde kullanılmıştır. Konutlarda iç sofadaki sedirin önüne genellikle bir seki konulmuştur. Bu sekinin yüksekliği 30–45 cm arası değişmektedir. (Resim:14)

Resim 14: Mustafa Sarı Evi

3.2.5.8. Oda Kapıları

Oda kapıları genellikle tek kanatlıdır. Kapılar ahşap malzemeden tablalı veya çakma olarak yapılmıştır. Kapı genişlikleri 80–90 cm, kapı yükseklikleri 170–190 cm arasındadır. Kapıyı açmak için genellikle şık düşen kullanılmıştır. (Çizim:4), (Resim:15,16)

(30)

Resim 15: Nadire Erol Evi Resim 16: Ayşe Benkaya Evi

3.2.6. Cephe Elemanları

Bu bölümde Beyşehir evlerindeki cephe mimarisi unsurları kendi içerisinde; genel özellikleri ve farklı tasarımlarıyla değerlendirilmiştir. Cephe mimarisinin elemanları girişler, çatılar, saçaklar, çıkmalar, pencereler, kapılar, demir parmaklıklar başlıkları altında açıklanmıştır. Beyşehir evlerinde cephe düzenlemesinin oldukça sade olduğu izlenir. Yapılarda iç sofa, ana giriş aksının ortasından geçer. Sofanın iki yanında karşılıklı odalara yer verilmiştir. Ancak plan dağılımında ve cephe düzenlemelerinde tam bir simetrik düzenlemeden bahsedilemez.

3.2.6.1. Girişler

Beyşehir evlerinde genellikle girişler, direkt sokağa açılmaktadır. Arka bölümünde bahçesi bulunanlar da arka cepheden de giriş bulunmaktadır. Ana giriş kapısı dikey simetri ekseninde çıkmanın altında yer alır. Birkaç örnekte bahçeden veya yan cepheye açılan girişler dikkat çekici değildir. Bu girişlerle direkt bahçeye geçilir. Yapıların ana girişleri ahşap düz dikdörtgen çerçeveli, zeminle aynı seviyede, bazen bir iki basamaklı sade girişlerdir. (Resim:17,18)

(31)

Resim 17: Hüseyin Tekin evi giriş cephesi

(32)

3.2.6.2. Çatılar

Beyşehir evleri genellikle kırma ve beşik çatı ile yapılmıştır. Birkaç evde toprak damlı düz çatıya rastlanmıştır. Kırma çatılı evlere daha çok köşe evlerde veya en az üç cephesi açık olan evlerde rastlanır. Bitişik nizamda yapılmış evlerde ise genellikle beşik çatı kullanılmıştır. Đki örnekte çatı aralarında depo veya yaşama alanı olarak oluşturulmuş odalar bulunmaktadır. Beyşehir evlerinde çatı düzenlemesinde rastlanan bir başka mekân öğesine tek örnek, genellikle konutun derinliği boyunca uzanan, yalın dikdörtgen planlı cihannümadır.33 Konutun en üst katında, çatısında yer almaları nedeniyle bol ışıklı ve havadar mekânlardır. Çatı örtüsünde ise alaturka ve Marsilya tipi kiremit kullanılmıştır.

Çatıların yapım aşamalarındaki teknik özellikler: Ahşap iskelet duvar üzerine yastık kirişler yerleştirilir. Bırakma kirişleri üzerine babalar dikilerek çatı makası oluşturulur. Oluşturulan çatı makası üzerine âşıklar yerleştirilir, âşıkların üzerine 40–50 cm ara ile dökmeler (mertekler) yerleştirilir, “dökmeler f8-f10 çapında veya 5x8 boyutundadır.” Mertekler üzerine 18 mm kalınlığında 15–20 cm genişliğinde, kiremit altı tahtası çakılarak çatı oluşturulur.

3.2.6.3. Saçaklar

Beyşehir evlerinde saçakların konutun dış yüzeyinden 0.50–0.60 cm arasında değişen çıkma yaptıkları görülür. Saçakların tamamında ahşap malzeme kullanılmıştır. Saçaklar genellikle ahşap kaplamalı olduklarından mertekleri görülmez. Ancak birkaç örnekte mertekler izlenmektedir. Saçaklar da üçgen alınlık oluşumu, çıkmalarda beşik çatı kullanımına bağlı olarak ortaya çıkar. Konutların genelinde süsleme unsuru olarak; sadece yarım daire veya yarım daire ile üçgenlerin sırlanmasıyla oluşturulmuş kompozisyonlar izlenir. Bazı örneklerde bu motiflerin üstlerine daire şeklinde delikler açılmıştır. (Resim:19)

33

Cihannümanın kelime anlamı bir yapının en yüksek kesiminde genellikle çatının tepe noktasında yer alan dört yönden görünüme açık odadır. A., AREL, Osmanlı Konut Geleneğinde Tarihsel Sorunlar, Đzmir, 1992, s.40 Cihannümalar; konutun genel çatı düzeninden bağımsız, kütle olarak daha yüksek, kendine ait çatısı olan

mekânlar biçimindedirler. Dışarıya açıldıkları cepheleri de balkon şeklinde tasarlanmıştır. F.,

(33)

Resim 19: Nadire Erol Evi

3.2.6.4. Çıkmalar

Beyşehir evlerinde, yapıya estetik bir değer kazandıran çıkmalar çokça uygulanmıştır. Konutların ön cephelerinde olduğu kadar arka cephelerinde de çıkmalara sıkça rastlanmıştır. Çıkmaların yapımında, manzaraya daha iyi açıyla yönelme, mekânı genişletme gibi istekler etkili olmuştur. Ana cephe çıkmaları, yola veya manzaraya yönelme eğiliminden doğmuşken, arka cephe çıkmalarının bahçeye ve doğaya açılma amacı taşıdıkları düşünülebilir.

Beyşehir evlerinde Düz ve çokgen, çıkmalar olarak iki şekilde karşımıza çıkar. (Çizim:5), (Resim:20, 21) bu çıkmaların bazıları ahşap kirişlerle bazıları da eli böğründelerle taşınmıştır.34

Beyşehir evlerinde genellikle ana girişlerde, birinci kat iç sofasında, tek yönlü üç cepheli düz çıkmalar yer almaktadır. Cephe ortasında yer alan çıkmalar, ahşap payandalarla

34

(34)

desteklenmiştir. Đki örnekte (Ahmet Şahin ve Nadire Erol evleri) arka bahçede çokgen çıkma uygulanmıştır.

Çıkmaların yapım tekniğinde bağdadi ve hımış yapım tekniği kullanılmıştır. Hımış tekniğinde ahşap iskeletin arası kerpiç ve tuğla ile doldurulmuştur. Çıkmalarda süsleme ince bordürler şeklindedir. Saçakların alın tahtasındakilere benzeyen kompozisyonlar vardır. Yarım daire veya yarım daire ile üçgenlerin sırlanmasıyla oluşturulmuş süsleme bordürleri uygulanmıştır.

Resim 20: Osman Çavuş Evi sofa çıkması

(35)

3.2.6.5. Pencereler

Beyşehir evlerinde pencere söve ve lentolarının tamamı ahşap malzeme ile yapılmıştır. Lentolar düz ahşap hatıllı olup, ölçüleri 10–12–14 cm enindedir. Genellikle pencere üst pervazları üçgen alınlıklıdır. (Çizim:6), (Resim:22,23,24)

Pencerelerin kısa kenarın uzun kenara oranı genellikle ½ şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Yani kısa kenar 100 cm ise uzun kenar 200 cm olmaktadır.

Pencerelerin açılışında farklı özelliklerle karşılaşılır. Bunlar üstü sabit düşey sürme (giyotin) pencere ile üstte ve altta açılan ikişer kanadı olan pencerelerdir.

Beyşehir evlerinde pencerelerin boyutları, ait oldukları mekânın, işlevi gibi etkenlere bağlı olarak değişmektedir. Bu anlamda pencereler en çok sofa çıkmalarında ve odalarda görülür.

Büyük ölçekli tasarlanmış evlerde, zemin kat ve birinci kat oda pencereleri, dikey de çift pencere düzeni, yatayda 2/2 pencere gruplamasına girer. Bazı evlerde zemin kat ana giriş kapıları yanında pencereye yer verilmemiştir. Birinci katlarda 1/1 ve 2/2 pencere gruplaması izlenir. Birkaç evde 1/1 ve 2/2 pencere gruplaması birlikte kullanılmıştır.(Çizim:6)

(36)

Resim 23: Nadire Erol Evi pencere detayı

(37)

3.2.6.6. Kapılar

Beyşehir evlerinde kapılar ahşap malzemeden yapılmıştır. Ana giriş kapıları genellikle çift kanatlıdır. Çift kanatlı kapıların eni 120-200cm arasındadır; kapı üstü pencereli olanların boyu 240-270cm, kapı üstü penceresi olmayanlarda boy 200-250cm arasındadır. Ahşap kapılar çakma ve tablalı olarak ikiye ayrılabilir. Çakma kapılar daha çok bahçe girişlerinde ve sade görünümlü evlerde kullanılır. Çakma kapılarda, dövme demirden yuvarlak başlı çiviler, kapı kulpu ve kilitlere rastlanır. Tablalı kapılar ise incelenen örnekler de çoğunluğu oluşturmaktadır. Tablalı kapıların birbirinden farklı çok sayıda örneği bulunmaktadır. Bu tür kapılar dikdörtgen, kare, çokgen biçimli tablalı olmaktadır. Kimi örneklerde tabla etrafına ahşap çıtalarla silmeli bir görünüm kazandırılır. (Çizim:7) (Resim:25,26)

Beyşehir evleri ana giriş kapılarında izlenen diğer bir özellik kapı üstünde yatay dikdörtgen bir formda pencereler kullanılmasıdır. Bu pencereler demir parmaklıklarla korunmuştur.

(38)

Resim 26: Ayşe Benkaya Evi giriş kapısı

3.2.6.7. Demir Parmaklıklar

Beyşehir evlerinde demir parmaklıklar oda ve kapı üstü pencerelerinde kullanılmıştır. Pencerelerde yarma geçme tekniğiyle yapılan, basit demir çubukların birbirini 90 derece açıyla kestiği parmaklıklar kullanılmıştır. Bu demir parmaklıklar yapılırken; dikey çubuklar yarma tekniğinde açılır ve içlerinden yatay çubuklar geçirilir. Daha sonra dikey ve yatay demir çubuklar ahşap kasalara saplanır. Başka bir yöntemde yine dikey çubuklar yarma tekniğinde açılarak yatay çubukların içinden geçer ancak; burada kasaya saplanmaz çubuklar dikdörtgen demir çerçeveye kaynak tekniğiyle birleştirilir. Demir çubukların birbirini 90º derecede kesmesi sonucu dikdörtgen boş hacimler oluşur.35

35 E. AYGÖR, 20. Yüzyıl Đlk Yarısı Konya Evlerinde Cephe ve Demir Parmaklıklar, (S.Ü. Sosyal Bilimler

(39)

Resim 27: Mehmet Dedeoğlu Evi parmaklık detayı

Birkaç örnekte “S” ve “C” kıvrım motifleriyle oluşturulmuş pencere parmaklıklarına rastlanmıştır.(Resim:27) Bu demir parmaklıkların kuruluş şemasında; aralıklı duran dikdörtgen metal çerçevenin, dikey demir çubuklarla bölümlenmesi ve bunların aralarının motiflerle doldurulmasından ibarettir. Ana dikdörtgen çerçeve genellikle iki eşit parçaya ayrılır; altta ve üstte aynı çerçeve içi motifleri “S” ve “C” motifleri kullanılarak kompozisyon tamamlanır.36 Motiflerin birleştirilmesinde; kelepçeleme ile kaynak, teknikleri kullanılmıştır. Parmaklık çerçevesi ise, duvar yapımı sırasında yerleştirilen veya sonradan eklenen az sayıdaki bağlayıcı parçalara kaynak yöntemiyle takılmıştır.

36 E. AYGÖR, 20. Yüzyıl Đlk Yarısı Konya Evlerinde Cephe ve Demir Parmaklıklar, (S.Ü. Sosyal Bilimler

(40)

3.2.7. Süslemeler

Beyşehir evlerinin dış cepheleri süsleme yönünden oldukça sadedir. Süslemeler genellikle saçaklarda ve çıkmaların altında görülür. Aynı formda yapılan ahşap süslemede; yarım daire veya yarım daire ile üçgenlerin sırlanmasıyla oluşturulmuş kompozisyonlar izlenir. Bazı örneklerde bu motiflerin üstlerine yuvarlak delikler açılmıştır. (Mehmet Dedeoğlu evi)

Dış cephelerde genel olarak çamur sıva bazılarında çamur sıva üzerinde alçı takviyeli kıtıklı kireç sıva uygulanmıştır.

Đç süsleme; tavanlar, yüklük ve dolaplarda yoğunluk kazanmıştır. Süslemelerde ahşap oyma ve çakma teknikleri kullanılmıştır. Ahşap oyma tekniğinde kapı kanatları, çiçeklikler, ağzı açıklar, dolap kapakları bu teknik ile bezenmiştir. Tavan göbekleri güneşi sembolize eden sekiz kollu yıldızlar, çarkıfelek ve marul (fırfır) tavan göbekleri ile süslenmiştir. (Çizim:8-9) Bu teknikte bitkisel ve geometrik motiflerle bordürler gerçekleştirilir. Ayrıca dolaplarda ve yüklüklerde yine oyma tekniğinde silmeli profillerle süslemeye gidilmiştir. Çakma tekniğiyle süslemede, değişik geometrik motifler yıldız, eşkenar dörtgen vb… çivi ile çakılmak suretiyle kompozisyonlar oluşturulmuştur. (Çizim:10)

Đç yüzeydeki sıvalarda, yine genel olarak çamur sıva, bazılarında çamur sıva üzerinde alçı takviyeli kıtıklı kireç sıva uygulanmıştır.

(41)

Resim 29: Mehmet Ali Taşçı Evi dolap süslemesi

(42)

K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 HARABE K.1 K.2 K.2 HARABE K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 TÜRBE SOKAK HARABE TÜRBE SOKAK TÜRBE SOKAK K.1 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 HARABE K.1 K.2 K.2 K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 TÜRBE SOKAK K.2 K.2 K.1 KALDIRIM KAL DIRIM KAL DIRIM A ÞAÐ I SO KAK

H.AHMET YESEVÝ CADDESÝ

TÜRBE SOKAK K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 HARABE K.1 K.2 K.1 K.2 K.2 K.2 K.2 K.1 ÇÝÇEKLÝK ÇÝÇEK LÝK ÇÝÇ EKLÝK K.1 K.2 K.3 K.1 K.2 K.2 Y.2 KALDIRIM K.1 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 Ç EÞM EBAÞ I SK. MUSLU SOKAÐI MUSLU SOKAÐI K.2 K.2 K.1 K.2 H. AHME T YESEV Ý CAD. H. AHM ET YESE VÝ C AD. H. AHMET YES EVÝ CAD. KALDIRIM K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 HARABE K.1 K.2 K.2 HARABE K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 HARABE K.1 K.2 K.2 K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 HARABE K.1 K.2 K.1 K.2 K.2 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.3 K.1 K.2 K.2 Y.2 K.1 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 HARABE K.1 K.2 K.2 HARABE K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 HARABE K.1 K.2 K.2 K.2 K.1 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 HARABE K.1 K.2 K.1 K.2 K.2 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.3 K.1 K.2 K.2 Y.2 K.1 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 K.2 K.1 K.2 4. KATALOG 4.1 KATALOG NO:1 Adı: Mehmet Ali Taşçı Evi

Yeri: Đçerişehir Mahallesi, 191 ada, 6 parsel

Resim 31: Giriş cephesinden genel görünüm

Yapının genel tanımı :

Moloz taştan iki katlı olarak inşa edilmiştir. Yapının bitişiğinde başka bir ev daha bulunmaktadır. Đç sofa etrafında iki odadan oluşan plan şemasına sahiptir. Evin üzeri kırma çatıyla örtülüdür ve çatısı kiremit kaplıdır.

(43)

Mimari Özellikleri:

Ev zemin ve üst kat olmak üzere iki katlı olarak inşa edilmiştir. Eve doğu cephede çıkma altında yer alan bir basamakla inilen iki kanatlı demir kapıdan girilmektedir.(Resim:32)

Resim 32:Giriş kapısı içinden görünüş Resim 33:Üst kata çıkış merdiveni

Sofanın sağı ince bir koridor haline getirilmiştir. Bu koridorun içi tuvalet ve lavabo olarak düzenlenmiştir. U şeklinde ince koridora güneyde küçük bir pencere açılmıştır. Burası aynı zamanda sağdaki oda ile sofayı birbirine bağlamaktadır. Sofanın solundaki bu oda kuzey duvarda düz bir pencereyle aydınlatılmaktadır. Doğu duvarın ortasında bir ocak bulunmakta ve bu ocağında yanında açık bir niş görülmektedir.

Sofanın sol tarafında kalan bölüm iki oda şeklinde düzenlenmiştir. Odalardan güney-doğudaki daha büyüktür ve güney duvarda, içten dışa doğru daralan bir pencereyle aydınlatılmıştır. Odanın kuzey-doğu köşesinde bir niş düzenlemesi mevcuttur. Güney- batı köşedeki oda daha küçüktür ve penceresi yoktur. Bu odanın kapısı direkt olarak sofaya değil yanındaki odaya açılır.

(44)

Zemin katta sofanın tavanı ahşap kirişlemelidir. Odaların tavanı ise ahşapla kaplanmıştır.

Sofanın tam karşısında kıvrılarak yukarı çıkan ahşap bir merdivenle üst katta çıkılmaktadır. Üst katta sofa etrafında birer oda bulunmaktadır. Üst kat sofası cepheden dışarı çıkma yapmaktadır. Çıkmayı kalın ahşap kirişler taşımaktadır. Çıkmanın ön ve yan yüzlerine açılan pencerelerle sofa aydınlatılmıştır. (Resim:34)

Resim 34: Sofa çıkmasından genel görünüm

Sofanın sağında bulunan oda doğu ve kuzeyde olmak üzere iki pencereyle aydınlatılmaktadır. Pencerelerden kuzeydeki dıştan içe doğru genişlerken diğeri düzdür. Odanın batı duvarı yüklük ve dolap olarak düzenlenmiştir.

Sofanın solundaki oda diğerinden daha geniştir. Kuzeyde sofaya açılan bir pencere ve güneyde bir balkon ve pencereyle aydınlatılmaktadır. Balkonun sonradan yapıldığı düşünülmektedir. Odanın batı duvarında yüklük ve dolap, doğu duvarında ise kapaklı bir niş bulunmaktadır. (Resim:35)

(45)

Resim 35:Sofanın solundaki odanın yüklüğü

(46)

Üst katta tavanlar ve tabanlar ahşap malzemeyle döşenmiştir.

Yapının ana cephesi doğu cephesidir. Güney doğu köşe sokağa baktığı için pahlanmıştır. Geniş saçaklar, cumba ve pencereler cepheye hareketlilik kazandırmıştır. Duvarın bazı bölümlerinde özellikle köşelerde daha büyük düzgün kesme taşlar kullanılmış, diğer yerlerde moloz taş kullanılmıştır.

Taşlar arasında ahşap hatıllar dikkati çekmektedir. Duvar yüzeyi kıtık adı verilen çamurlu sıvayla kaplanmış fakat sıvanın tamamına yakını dökülmüştür.

Süsleme özellikleri:

Süsleme açısından sade görünümlü bir evdir. Dolaplar, yüklük ve nişlerde ahşap süsleme görülür. Yüklükler profillerle hareketlendirilirken yanlarındaki raflarda bursa kemerli açıklıklar görülür.

Bugün terkedilmiş durumda olan Mehmet Ali Taşçı Evi strüktür bakımından sağlam durumdadır. Evin bazı bölümlerinde tahribatlar görülmektedir.

Resim 37:Dolap detayı Resim 38:Dolap detayı

(47)

ÇĐZĐM 11: ZEMĐN KAT PLANI

(48)

ÇĐZĐM 13: A-A KESĐTĐ

(49)

ÇĐZĐM 15: GÜNEY CEPHE

(50)

ÇĐZĐM 17: KUZEY CEPHE

(51)

K.1 TÜRBE TÜRBE ÇEÞME MÝNARE EÞREFOÐLU CAMÝÝ K.2 K.1 TRAFO K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU SÜT DEDE ÝSMAÝL AÐA TÜRBESÝ TAÞ MEDRESE K.1 Y2 Y1 Y2 Y1 K2 K2 K1 K1 K2 K1 K2 K2 K2 Y1 K1 Y1 Y1 K1 K2 K2 TARÝHÝ HAMAM K.1 TÜRBE TÜRBE ÇEÞME MÝNARE EÞREFOÐLU CAMÝÝ K.2 K.1 TRAFO K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU SÜT DEDE ÝSMAÝL AÐA TÜRBESÝ TAÞ MEDRESE TARÝHÝ HAMAM K.1 TÜRBE TÜRBE ÇEÞME MÝNARE EÞREFOÐLU CAMÝÝ K.2 K.1 TRAFO K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU SÜT DEDE ÝSMAÝL AÐA TÜRBESÝ TAÞ MEDRESE TARÝHÝ HAMAM K.1 TÜRBE TÜRBE ÇEÞME MÝNARE EÞREFOÐLU CAMÝÝ K.2 K.1 TRAFO K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU SÜT DEDE ÝSMAÝL AÐA TÜRBESÝ TAÞ MEDRESE K.1 Y2 Y1 Y2 Y1 K2 K2 K1 K1 K2 K1 K2 K2 K2 Y1 K1 Y1 Y1 K1 K2 K2 TARÝHÝ HAMAM HARABE DEMÝR LÝ MES CÝT SK. K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 CAMÝ HARABE HARABE HARABE K.1 TÜRBE TÜRBE MÝNARE EÞREFOÐLU CAMÝÝ K.2 K.1 TRAFO K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 K.2 K.2 AVLU SÜT DEDE ÝSMAÝL AÐA TÜRBESÝ TAÞ MEDRESE K.1 Y2 Y1 Y2 Y1 K2 K2 K1 K1 K2 K1 K2 K2 K2 Y1 K1 Y1 Y1 K1 K2 K2 TARÝHÝ HAMAM K.1 TÜRBE ÇEÞME K.2 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU K.1 TÜRBE ÇEÞME K.2 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU K.1 TÜRBE ÇEÞME K.2 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU K.1 Y2 Y1 Y2 Y1 K2 K2 K1 K1 K2 K1 K2 K2 K2 Y1 K1 Y1 Y1 K1 K2 K2 HARABE K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 CAMÝ K.1 TÜRBE TÜRBE MÝNARE EÞREFOÐLU CAMÝÝ K.2 K.1 TRAFO K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 K.2 K.2 AVLU SÜT DEDE ÝSMAÝL AÐA TÜRBESÝ TAÞ MEDRESE K.1 Y2 Y1 Y2 Y1 K2 K2 K1 K1 K2 K1 K2 K2 K2 Y1 K1 Y1 Y1 K1 K2 K2 TARÝHÝ HAMAM K.1 TÜRBE ÇEÞME K.2 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU K.1 TÜRBE ÇEÞME K.2 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU K.1 TÜRBE ÇEÞME K.2 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.1 K.2 EÞREFO ÐLU CADDES Ý K.2 K.2 AVLU K.1 Y2 Y1 Y2 Y1 K2 K2 K1 K1 K2 K1 K2 K2 K2 Y1 K1 Y1 Y1 K1 K2 K2 HARABE K.1 K.1 K.2 K.2 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 K.1 K.1 K.1 K.2 K.1 K.1 CAMÝ 4.2. KATALOG NO:2

Adı: Fatma Çay, Süleyman Çay, Ömer Çay Evi Yeri: Đçerişehir Mahallesi, 184 ada, 10 parsel

Resim 39: Ön cepheden genel görünüş Yapının genel tanımı :

Yol kenarında bahçe içinde bulunan ev moloz taştan iki katlı olarak inşa edilmiştir. Yapının bitişiğinde başka bir ev daha bulunmaktadır. Đç sofa etrafında dört odanın bulunduğu plan şemasına sahiptir. Evin üzeri kırma çatıyla örtülüdür ve bahçesinde yıkılmış yardımcı birimlerin kalıntıları ve birde tuvalet bulunmaktadır.

(52)

Mimari Özellikleri:

Yapı zemin ve üst kat olmak üzere iki kat olarak yapılmıştır. Eve zemin katta kuzey ve güney yönünde birer girişi bulunmaktadır. Her iki giriş de iki kanatlı ahşap kapıyla sofaya açılmaktadır. (Resim:40)

Resim 40: Alt kat sofasından üst kata çıkış merdiveni

Kuzey cephedeki girişin solunda üst ata çıkış merdiveni görülmektedir. Merdiven sofaya dik uzanmaktadır. Zemin katta sofanın her iki yanında ikişer adet dikdörtgen planlı oda bulunmaktadır. Odaların kapıları sofaya açılmaktadır.

Sofanın sağında ve solunda yer alan kuzey odaları daha büyük olmakla birlikte birer pencereyle aydınlatılmıştır. Sağdaki odanın penceresi içten dışa doğru daralmaktadır. Odanın kuzey duvarında ahşap yüklük bulunmaktadır.

Sofanın solundaki güneydeki odanın penceresi düzdür ve yine güney kuzey duvarda yüklük yer almaktadır.

(53)

Üst katta sofadaki ahşap merdivenle çıkılır. (Resim:40) Sofa her iki yönde aynı genişlikte dışa doğru üçgen alınlıklı bir çıkma yapmaktadır. Çıkmayı kalın ahşap kirişler taşımaktadır. Sofa çıkmadaki pencerelerle aydınlatılmaktadır.

Sofanın her iki yanında ikişer oda vardır ki bu odaların yerleşimi zemin katınkiyle aynıdır.

Sofanın sağındaki ilk oda kuzeyde bir pencereyle aydınlatılmış ve yan duvarına bir niş açılmıştır.

Sağdaki ikinci odada güney duvarındaki pencereyle aydınlatılmaktadır ve yan duvarda bir niş dikkatimizi çekmektedir. Odanın kuzey duvarında bir yüklük düzenlemesi görülmektedir. (Resim:41)

Resim 41: Üst kat odalarından ahşap yüklük detayı

Sofanın solundaki güney odası da dikdörtgen planlı olup güneyde bir pencereyle aydınlatılmaktadır.

Üst kat sofasının zemini ahşap malzemeyle kaplanmış ve pencere önü sedir şeklinde oturma yeri olarak yükseltilmiştir. Üst kattaki merdiven boşluğu minderlik olarak değerlendirilmiştir.

(54)

Sofanın ve odaların tavanı ve tabanı ahşap kaplamadır.

Yapının her iki yanında bina olduğu için kuzey ve güney olmak üzere iki cephesi görülmektedir. Oldukça sade görünümlü bir cepheye sahiptir. Üst kat sofası her iki yönde çıkma yaparak cepheyi hareketlendirmiştir. Çıkmanın yüzeyi alüminyum malzemeyle kaplanmış durumdadır bu nedenle duvar örgüsünü görememekteyiz. Duvarlar moloz taşlarla örülmüş ve aralara ahşap hatıllar atılmıştır. Tüm duvarlar çamur harçla sıvanmıştır. Duvar yüzeyini kaplayan bu harçların döküldüğü görülür(Resim:39).

Resim 43: Üst kat sofasından çıkmaya bakış Süsleme özellikleri:

Yapının süslemeleri yüklüklerde, tavanda ağırlık kazanmıştır. Oldukça sade görünümlü yapıda geç dönem süsleme özelliğini görmekteyiz.

(55)

Resim 44: Tavan kaplama detayı

(56)
(57)

ÇĐZĐM 20: 1. KAT PLANI

(58)

ÇĐZĐM 22: ÖN GÖRÜNÜŞ

(59)

271/1

270/19 4.3 KATALOG NO:3

Adı: Muzaffer Şişbot Evi

Yeri: Hamidiye Mahallesi, 270 ada, 19–20 parsel

Resim 45: Giriş cephesinden genel görünüm Yapının Genel Tanımı:

Konya Đli, Beyşehir Đlçesi, Hamidiye Mahallesi ve tapuda, bahçesi ile beraber, 34-33-H pafta, 270 ada, 19 ve 20 parsellerde yer almaktadır.

Yapı taş duvarı ile çevrilmiş bir bahçe içinde yer almaktadır. Eğimli bir arazi üzerine yapılan ev bodrum, zemin ve üst kat olmak üzere üç kat şeklinde yapılmıştır. Üst örtüsü alaturka kiremit kaplı kırma çatı ile örtülüdür.

Şekil

Şekil 2: Mehmet Ali Taşçı Evi
Şekil 3: Fatma Çay, Süleyman Çay, Ömer Çay Evi
Şekil 4: Muzaffer Şişbot Evi
Şekil 5: Mustafa Sarı Evi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye'de yapılmakta olan inşaatların duvar kalınlıkları gerek ısı ekonomisi, ge- rekse insan sağlığı yönünden yeterli de- ğildir. Bu bakımdan vakit geçirilmeden

Bodrum duvarları taş, kat duvarları tuğla, döşemeler betonarme, çatı korkuluklu ve gizli dereli ahşap çatı, dış sıva teranova ve taraklı mozayik sıva, iç merdiven

«(Duvar Örgüsü; Kuru Duvar, Almaşık, Bağdadi, Hımış, Kaba Yonu Taş, Rustik)» 11...

Çimlenme oranı, kök uzunluğu, fide boyu ve kuru madde oranı ile ilgili bulgularımız; bitki yetiştirilmesini sınırlandıran en önemli etkenin tuzluluk ve alkalilik

Butt brazing of St-St (304L) with Pure Titanium plates are successfully welding by using vacuum brazing join process with Nickel base filler metal allay (Ni- Cu - Ag-Pb) system

 Esas yayladan daha alçakta, köy yerleĢmelerine daha yakın, genellikle sonbahar mevsiminde daha uzun süre ile kalınan ikinci bir yayladır..  Yayla mevsiminde

 Kuvvetin etki yönü ile liflerin gidiş yönü arasındaki açı arttıkça liflere paralel basınçdayanımı (σbem//) azalır..  Kuvvetin etki yönü ile yıllık

Zerrelerin birbirine delk ve temasının ve yekdiğerine yapışmalarının derecesi muhtelif nevi topraklarda gerçi yekdiğerinden pek çok farket- mezlerse d e ayni bir toprakta