• Sonuç bulunamadı

FENOLİK BİLEŞİKLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "FENOLİK BİLEŞİKLER"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

• Bütün bitkiler metabolizmalarında, sekonder metabolit olarak, çok sayıda fenolik madde oluşturmaktadırlar. Bu nedenle, bitkisel kökenli bütün gıdalarda daima farklı nitelikte ve miktarda çeşitli fenolik

bileşikler bulunmaktadır.

• Fenolik bileşikler meyve ve sebzelerin kendilerine özgü buruk tadını ve renklerini verirler. Bazı fenolik bileşikler ise acı tadın oluşmasında da rol almaktadırlar.

(3)

• Gıda bileşeni olarak fenolik bileşikler;

• insan sağlığı açısından işlevleri, • tat ve koku oluşumundaki etkileri,

• renk oluşumu ve değişimine katılmaları,

• antimikrobiyal ve antioksidatif etki göstermeleri, • enzim inhibisyonuna neden olmaları,

• değişik gıdalarda saflık kontrol kriteri olmaları gibi birçok açıdan önem taşımaktadır.

(4)

• Fenolik bileşikler gıdalarda istenilmeyen renk değişimlerine neden olurlar. Bunlar arasında en önemlisi enzimatik esmerleşmelerdir. Fenolik bileşiklerin oksidasyonuna neden olan bu reaksiyonları

katalize eden enzimlere genel olarak polifenoloksidaz enzimleri (PPO) adı verilmektedir.

• Gıdalarda enzimatik esmerleşme, genellikle kalite kaybı olarak

değerlendirilmekte ve bu nedenle meyve ve sebzelerin işlenmeleri sırasında fenolik maddelerin oksidasyonları çeşitli yöntemlerle

(5)

• Fenolik bileşikler,

• fenolik asitler ve • flavonoidler

(6)

1. Fenolik Asitler

• Fenolik asitler; hidroksisinamik asitler ve hidroksibenzoik asitler olmak üzere iki grupta incelenirler.

(7)

2. Flavanoidler

• Flavonoidler, fenolik bileşikler içinde en önemli grubu oluştururlar ve yapısal olarak altı gruba ayrılırlar:

• antosiyanidinler, • flavonoller, • flavonlar • flavanonlar, • kateşinler (flavanoller), • izoflavonoidler.

(8)

Antosiyanidinler

• Antosiyanidinler, doğal olarak antosiyanin adı verilen glikozit formunda bulunmaktadır ve antosiyanin renk maddesinin şeker olmayan aglikon kısmını oluşturmaktadır.

• Meyve ve sebzelerin kırmızıdan mora kadar değişen tipik renkleri bu glikozitlerden kaynaklanmaktadır.

(9)

• Antosiyanidinlere farklı sakkaritlerin glikozidik olarak bağlanması ile farklı antosiyaninler oluşur.

• Antosiyanidinlere en yaygın bağlanan monosakkaritler glukoz, galaktoz, ramnoz ve arabinozdur.

• Antosiyaninlerin aglikon kısmını oluşturan fenolik bileşiklerin

(antosiyanidinler) yapısında -OH grubu sayısı arttıkça mavilik, -OCH3 grubu sayısı arttıkça kırmızılık artmaktadır.

(10)

Antosiyanidinler ile glikozid bağı yaparak antosiyaninleri oluşturan başlıca şekerler;

ramnoz, glukoz, galaktoz, ksiloz ve arabinozdur.

Antosiyanidin + Şeker Antosiyanin

(Aglikon)

Ramnoz

Glukoz

Galaktoz

Ksiloz

Arabinoz

(11)

• Doğada 23 adet antosiyanidin bulunmasına karşılık;

• moleküldeki hidroksil grubu sayısına,

• hidroksil gruplarının metilasyon derecesine,

• moleküle bağlanan şeker sayısına ve şekerin bağlanma pozisyonuna • bağlı birbirinden farklı 500' den fazla antosiyanin oluşmaktadır.

(12)

Flavanonlar

• Flavanonlar da doğada genellikle glikozid formda bulunurlar. • Flavanon glikozidleri turunçgil meyvelerinde çok yaygın olarak

bulunurlar.

(13)

Kateşinler (Flavanoller)

• Kateşinler , renksiz bileşiklerdir.

• Kateşinler, hem kimyasal hem de enzimatik olarak havadaki oksijen ile kolaylıkla reaksiyona girerler. Reaksiyon sonunda kondanse olarak

proantosiyanidinleri oluştururlar.

• Ancak asit ortamda ısıtıldıklarında antosiyanidinlere dönüşerek tipik, kırmızı-mor bir renk alırlar. Bu nedenle proantosiyanidin adı

(14)

Kaynaklar

• Acar, J., Gökmen, V. 2005. Meyve ve Sebze İşleme Teknolojisi Cilt 1-Meyve ve Sebze Suları Üretimi, Hacettepe Üniversitesi Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

PA 66 filamentlerinin yoğunluk açısından kristalinite derecesi Eşitlik 1 kullanılarak hesaplanmış ve yaklaşık olarak % 45.3 olduğu gözlenmiştir.. Bu

[r]

• Şekerler meyvelerde genel olarak tümüyle glukoz (üzüm şekeri) ve fruktozdan (meyve şekeri) ibarettir.. Bu şekerler tablolarda çoğu zaman “indirgen şeker”

• Depo atmosferindeki oksijen ve karbondioksit oranları da solunum hızını etkileyen önemli faktörlerdir.. • Depo atmosferindeki oksijen oranı azaltılıp, karbondioksit

buharı basıncı daha yüksek olduğundan) buhar halinde hücre dışına çıkarak, hücreler arası boşluklarda oluşmuş buz kristallerinin.. irileşmesine

BDG testi için yapılan ROC analizinde; DFA altın standart olarak alındığında BDG tes- tinin duyarlılık, özgüllük ve sınır değerleri sırasıyla %100, %93.9 ve 494 pg/ml

Kerevizlerin kurutulmasında, haşlama sonunda kurutulmuş kerevizde 500-1000 ppm kükürt dioksit olacak şekilde sülfit ve bisülfit çözeltileri püskürtülür

Duyusal analiz sonuçları ise “1” katkısız ambalaj dışındaki diğer tüm ambalajlar içerisindeki salatalık numunelerinin, 14.gün sonra bile tüketilecek kalitede olduğunu