Dersim'de 2 yıl önce yapılan Uzunçayır Barajı altında kalan birçok kutsal mekan ve onlarca köy haritadan silinirken, doğanın yok olmasına izin vermeyen Dersimlilerin barajlara karşı direnişi sürüyor. Pülümür Çayı üzerinde Kenan Elektrik Üretim A.Ş. tarafından "Pülümür Barajı ve HES" projesinin gerçekleştirilerek CED raporu için köylerde halk toplantısı yapmayı planlayan İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, köylülerin tepkisiyle karşılaştı. "Doğamızı, inanç merkezlerimizi ve köylerimizi yok edenleri köyümüzde istemiyoruz" diyen köylüler, tarlalarını satmamakta kararlı olduklarını söyledi.
'Topraklarımızı satmayacağız'
Yapılması düşünülen Pülümür Barajı'nın altında kalan Marcik Köyü sakinleri, yüz yıllardır yaşadıkları topraklarını terk etmemekte kararlı olduklarını belirtti. 70 yıldır Marcik Köyünde yaşayan Hüseyin Bayoğlu, Köyünün dışında hiçbir yaşamı kabul etmeyeceğini dile getiriyor. Doğanın dengesini bozan barajların bölge halkını yoksullaştıracağını ifade eden Bayoğlu, geçim kaynağı olan arıcılığın da biteceğine dikkat çekti. Bayoğlu, "70 yıldır doğup yaşlandığım Marcik dışında yaşayacağımı düşünemiyorum. Bu vadiye aidiz. Şehirde 2 saat bile dayanamıyorum. Onun için baraj yapanlar bizden tarlalarımızı istemeye gelmesinler onları köye bırakmayacağız" dedi.
'Devlet bizi ikinci kez sürüyor'
1994 yılında Kutu Deresi Köyü'nün boşaltılmasıyla Marcik Köyü'ne yerleşen Güzel Karademir, devletin kendilerine uyguladığı ikinci zorunlu göçü kabul etmeyeceklerini belirterek, baraj projesi için köylerine gelenleri kovacaklarını söyledi. Karademir, "Devlet 16 yıl önce bizi köyümüzden zorla çıkarttı. Şimdi de buradan da kovmak istiyorlar. Artık devletin zorunlu göçünü kabul etmeyeceğiz. Mülteci gibi bizi yerimizden yurdumuzdan etmeye ne hakları var. Biz onlardan ev, iş, aş istemiyoruz. Sadece bizi topraklarımızda yaşamımıza karışmasınlar" dedi.
'Bu topraklara ihanet etmemizi kimse beklemesin'
Dersim-Erzincan karayolu üzerinde bulunan Harcik Köyü'nden Ahmet Demir ise, atalarının mezarlarının sular altında kalmasına izin vermeyeceklerini dile getirerek, "1938 katliamı"nın tekrarını yaşamak istemediklerini söyledi. Demir, "Annelerimizi, babalarımızı 1938 Dersim katliamında öldürdüler. _uan onların mezarları sular altında bırakmak istiyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz. Ne köyümüzü terk ederiz ne de topraklarımızı satarız. Bu topraklara ihanet etmemizi kimse beklemesin" dedi.
'Kutsallarımıza el uzatmayın'
Uzunçayır Barajı, birçok kutsal mekanı sulara gömdüğünü dile getiren Harcik Köyünden Beser Yılmaz, Devreşê Milis adındaki kutsal ziyaretlerinin sular altında kalmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini kaydederek, " Gola çeto
ziyaretini sular altında bırakanlar şimdi de Dervîşê Milîs ziyaretini yok etmek istiyorlar. Munzurumuz, dağlarımız, doğamızın tümü kutsaldır, bu kutsallarımıza el uzatanlar er yada geç büyük zarar görecekler. Bunlar inanmıyorlar ama biz gönülden inanıyoruz. İnançlarımıza dokunmasınlar" diye konuştu.