• Sonuç bulunamadı

• KONU • İZLEK • KARAKTERLER • DİL VE ANLATIM • İLETİ • ÇEVRE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "• KONU • İZLEK • KARAKTERLER • DİL VE ANLATIM • İLETİ • ÇEVRE"

Copied!
41
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çocuk Kitaplarının İçerik (İç Yapı) Özellikleri

• KONU

• İZLEK

• KARAKTERLER

• DİL VE ANLATIM

• İLETİ

• ÇEVRE

(2)

• Çocuğun düşlem gücüne seslenen, onun rahatça ve tat alarak okuyup anlayabileceği dili ve anlatımı içinde barındıran, ilgi duyabileceği konuları işleyen, onu duygu ve düşünce yönünden besleyen, kurgusu ve olay örgüsü karmaşık olmayıp onun kavrayabileceği bir düzeyde olan, dikkat dağıtıcı ayrıntılardan arıtılmış olan” demektir.

• Bu ilke, çocuğun ilgilerini, gereksinimlerini, dil evrenini göz önünde tutmayı, hazırlanacak okuma metnini bunlarla örtüştürmeyi zorlar. Çocuk yazını bir yazın türüdür ve çocuk gerçekliği ya da “çocuğa göre”lik ilkesi göz önüne alınarak yapılmalıdır.

• Kitapların içerik özellikleri şu başlıklar altında incelenebilir:

“Çocuğa görelik” ilkesi

(3)

Konu

• Yazarın yapıtında ele aldığı, üzerinde söz söylediği düşünce, olay ya da durum olarak tanımlanabilir.

Konu, çocuğu metnin anlam evrenine çeken, kitapla

ilişkisini sağlayan bir öğedir. Ele alınan konular,

çocuğun ilgi ve gereksinimiyle ilişkilendirildiği

ölçüde önem kazanır. Konu, sanatçının çocukla

paylaşmak istediği duygu ve düşünceler için yalnızca

bir araçtır. Amaç, ele alınan, işlenen konunun

sanatçı tarafından kurgulanarak çocuğa uygun bir

niteliğe dönüştürülmesidir.

(4)

• Sanatçı ele aldığı konuyu, yaratıcı yetileri ve dilin anlatım olanaklarıyla işleyerek bir bütün yaratır.

Sanatçının, bir konudan çıkarak yarattığı bütüne içerik denir. Önemli olan, bu içeriğin çocuk gerçekliğine; onun ilgi ve gereksinmelerine uygunluğudur. Basitliğe ve çocuksuluğa kaçmadan kitapta ona özgü bir dünyanın yaratılmış olmasıdır.

Ancak bu nitelikteki kitaplar çocuklardaki okuma

isteğinin alışkanlığa dönüşmesine katkı sağlar.

(5)
(6)

• Konu, çocukların okulöncesi dönemden başlayarak farklılaşan bireysel ilgi ve gereksinimlerine yanıt vermeli. Çocuğun beklentileriyle ve yaşantısıyla ilgili olmalı.

• Onların dil ve anlam evrenlerine uygun olmalı.

• Çocukların gerçek ve günlük yaşantılarına uygun düşmeyen, onların kavrayış ve hayal güçlerini aşan konularda yazılan eserler onların ilgisini çekmez.

• Bir yazının değeri seçtiği konudan gelmez. Önemli olan

yazarın o konuyu işleyiş ya da ele alış biçimidir.

(7)

• Değişik yaşlarda bulunan çocukların ilgi duydukları konular birbirinden farklıdır. Konu alanı çocukların gelişim evrelerine göre gittikçe zenginleşir ve çeşitlenir.

• Seçilen konular yerli kültür değerleri yanında evrensel

insanlık ve ahlak değerlerini kazandırıcı nitelikte

olmalıdır. Sevgi, dostluk, barış, arkadaşlık, iyilik,

iyilikseverlik, yardımlaşma ve dayanışma, dürüstlük,

özveri, araştırıcılık, kahramanlık, ırkçı olmayan ulusal

onuru yüceltme gibi nitelikleri kavratıcı, benimsetici

olmalıdır.

(8)

Çocuk kitaplarında ele alınan konular hep sevgiden, sevgi kaynağından beslenmeli; çünkü çocuk sevgiyle beslenmesi gereken bir varlıktır.

Yazarlar, her şeyden önce bir sevgi ustası olmalı.

Kine, nefrete ve düşmanlık aşılayan konulara yer verilmemeli. Çocukların yüreklerinde ve belleklerinde sevgi, dostluk, barış anlayışının gelişmesine katkı sağlamalıdır.

Konular, değişik edebiyat türleri içinde yalın ve

anlaşılır olandan karmaşığa; somut olandan soyuta

doğru bir sıra izleyerek işlenmelidir.

(9)

• Yetişkin edebiyatındaki konularla birçok benzerlik göstermesine karşın çocuk edebiyatında üzerinde söz söylenen, yazı yazılan konuların işlenişinde çocukların dil ve anlam evrenleri, yaşam deneyimleri, ilgi ve gereksinimleri sürekli göz önünde bulundurulmalıdır. Bu konular çocukların ilgilerini devindirerek onları eğlendiren, eğlendirirken de öğretmeyi amaçlayan bir anlayışla ele alınmalıdır.

• Konunun, çocukla paylaşılabilmesi için, sanatçının çocuğa göre olan çeşitli olaylardan yararlanması gerekir.

Edebiyat yapıtında her olay, kaçınılmaz olarak çatışma

ya da çatışmalarla kurgulanır. Bu çatışmaların niteliği,

çocuk okurun kitaba olan ilgisini belirleyen temel bir

etkendir.

(10)

• Çocukların yeterince anlamlandıramayacağı konulara yer verilmemelidir.

• Yazınsal nitelikli metinlerde; başarı, dostluk,

yardımlaşma, barış, özlem gibi kaynağını

sevgiden alan konuların paylaşılması gerekir.

(11)
(12)
(13)
(14)

• Konuyu yapılandıran iki temel öğe; olay ve çatışmadır.

Çocuklara seslenen edebiyat yapıtlarında yazarlar, konuyu

oluşturabilmek için, yaratıcı güçlerini kullanarak bir olay

kurgular. Kurgulanan her olayda bir çatışmanın yaşanması

kaçınılmazdır.

(15)

ÇATIŞMA

• Yazınsal yapıtlarda çatışma , bir ana karakterin yan karakterlerden biriyle, kendisiyle, doğayla ya da toplumla herhangi bir konuda yaşadığı sorun, sıkıntı, anlaşmazlık ve uzlaşmazlıkları anlatır. Tüm bu çatışma türleri yapıtın konusunu oluşturur. Çocuk kitaplarında diğer iç yapı özelliklerinde olduğu gibi çatışmalarda da

“çocuğa göre”lik ilkesi benimsenmelidir.

(16)

Yazınsal çocuk kitaplarında, olay dizisi boyunca gerilim yaratan ve okurun merak duygusunu canlı tutan çatışmalar; “kişi-kişi”,

“kişinin kendisiyle olan çatışması”, “kişi-

toplum” ve “kişi doğa çatışması” olarak

sınıflandırılır.

(17)

Çatışmaların çocukların anlama ve anlamlandırma düzeylerine uygun olması gerekir.

• Çatışmaların çocukların sevgi ve özgürlük gereksinmelerine uygun olması gerekir.

• Çatışmalarda merak öğesinin dengeli verilmesi, çatışmaların çocuklarda okuma ilgisi ve isteği uyandırabilecek özellikler taşıması gerekir.

• Çatışmalar bir rastlantı ya da şansa bağlanarak sonuçlanmamalı.

• Çatışmalarda üzücü ve acıklı olaylar aşırı bir duygusallık yaratmamalı.

• Kitaptaki olay ya da olaylar dizisi çocukların, gülmesine /

heyecanlanmasına / düş kurmasına / düşünmesine olanak

sağlamalı.

(18)

• Çatışmaların kaynağı nedir?

• Çatışmalar nasıl çözümlenmemeli?

• Çatışmalar nasıl çözümlenebilir?

(19)
(20)

• Kurgulanan çatışmalar, ne kadar inandırıcı ve çocuğun dünyasına seslenirse konunun yapılandırılışı da o kadar güçlü olur.

• Çatışmaların iyi kurulmasının yanı sıra bunların çözüm biçimleri

de önemlidir.

(21)

Olay

• Kurgulanan olaylar, anlamsal bir tutarlılık içinde, gereksiz ayrıntılardan arındırılarak anlatılmalıdır.

• Yapıtta kurgulanan olaylar, çocuğun

gelişim özelliklerine ve öğrenme

gereksinmelerine uygun olmalıdır.

(22)

• Olayların ortaya çıkışı, gelişmesi, sonuçlandırılması arasında, çocuk okur açısından dağınık ve karmaşık olmayan bir anlatım çizgisi oluşturulmalıdır.

• Kurgusunda, sıkça geriye dönüşlerin ve

birbiriyle ilişkisi olmayan olayların yer aldığı bir

kitabın, çocuklar tarafından istekle

okunmayacağı bilinmelidir.

(23)

Çocuk kitaplarındaki kurgunun niteliğini sınayabilmek için aşağıdaki sorulardan yararlanılabilir:

• Kitapta kurgulanan olaylar, gereksiz ayrıntılardan arındırılmış mı?

• Olayların akışında, karmaşık olmayan bir anlatım çizgisi

oluşturulmuş mu?

(24)
(25)

Konunun Yapılandırılmasını Zayıflatan Öğeler

Abartılmış Merak: Çocuk okur, bazı öykülerde merak öğesinin zayıflığı ya da abartılmış olması, bazılarının da korkunçluğu nedeniyle okuma eyleminden uzaklaşabilir. Okurun sürekli yoğunlaşan heyecan ve endişeleri, anlatım düzeninde uygun yer ve zamanda dengelenmez ise öykü abartılmış merak öğeleriyle okurun gözünde inandırıcılığını yitirmeye başlar.

Okurun endişelerini gidermek için, olay dizisine

ustaca yerleştirilen ipuçları, çocukları okuma

eyleminin ortağı yapar; onları öykünün sonucuna ilişkin

kestirimlerde bulunmaya yönlendirir.

(26)

Bir öyküde çatışmayı kimin kazanacağının

öykünün serim ya da düğüm bölümünde

bilinmesi merak öğesini zayıflatarak okurun

okuma isteğini sonlandırabilir. Çocuk okur

açısından özdeşim kurduğu kahramanın

verdiği uğraş çok önemlidir. Bu uğraşın nasıl

sonuçlanacağını bilmek, onu metnin çekim

alanına iten temel etkendir.

(27)

• Her sorunun kolayca yanıtlandığı, merak düğümlerinin çok zayıf olduğu bir öyküde, kurgulanan olayın olası sonucu önceden

görüldüğü ve bilindiğinden, çocuk için okumayı sürdürmenin gereği de ortadan kalkar. Bu

nedenle çocuklara sunulan yaşam durumlarında yer alan çatışmalar merak öğeleriyle

dengelenmeli; çocuk, öykü sonuçlanıncaya kadar düşsel ve düşünsel katkılarıyla anlamın

oluşmasına ortak edilmelidir.

(28)

Abartılmış Merak

• Kurgulanan çatışmalarda, merak öğesinin çocuk okuru metne

çeken bir etkisi vardır. Bu öğenin zayıflığı ya da abartılması,

kurgunun yazınsal niteliğini zedeler; çocuğu okuma eyleminden

uzaklaştırır.

(29)

RASTLANTISALLIK

• Yazarın bir rastlantıya ya da şansa

dayanarak öyküdeki düğümü çözmesi,

çatışmayı sonuçlandırması öyküdeki olayın

inandırıcılığını azaltır. Olayı yapılandıran

çatışmaların, yeterince kurgulanmadan bir

şans ya da rastlantıyla sonuçlandırılması

konunun inandırıcılığını zedeler.

(30)

• İyi kurgulanmış bir öyküde anlama ortak

edilen okur, öyküdeki olayları ve

karakterleri tanıdığında , öyküdeki

çatışmanın nasıl sonuçlar doğurabileceğini

de düşünmeye başlar. Öyküdeki düğüm

çözümü hakkında yazarın sunduğu

ipuçlarından da yararlanarak bazı

çıkarımlarda bulunur.

(31)

• Çocuk okur, okuma eylemi sırasında yaptığı duygu

ve düşünce hazırlığından kopuk, kabul

edilebilirlikten uzak bir sonuçla karşı karşıya

bırakılırsa yazar-kitap-çocuk arasında inandırıcılık

sorunu oluşmaya başlar. Bu nedenle çocuk

edebiyatında okur, olay kurgusuna yerleştirilen

merak düğümleriyle okumaya istekli kılınmalı,

verilen ipuçlarıyla da hem olayın oluşumuna hem de

sonucuna inandırılmalıdır.

(32)

DUYGUSALLIK

• Çocuk kitaplarının, çocuğun duygu eğitimine

istenilen katkıyı sağlayabilmesi için yüzeysel

duygusallıktan yani duygusal sığlıktan

arındırılmış olması gerekir. Duygunun aşırı

ölçüde zorlandığı, kullanılmaya çalışıldığı

yaşam durumları çocukların insan doğası ve

yaşam gerçeğini anlamalarına engel olur. Bu

nedenle yazınsal kitaplarda insan doğasına

ilişkin gerçek duygular, sanatçının içten,

dürüst anlatımına konu yapılmalıdır.

(33)

• Çocuk kitaplarında birçok üzücü, acıklı olayın

birbirini izlemesi, çocuğun duygularının

sürekli yapay bir etki altında kalmasına

neden olur. Bu durum zamanla çocuğun duygu

denetimini yitirmesine, duygularının

güdümüne girmesine yol açabilir. Çocukların

duygusal orantı kurma becerisi, dürüst

duygu örnekleriyle geliştirilebilir. Üzüntü

vereni vermeyenden, acıklı olanı olmayandan

ayırabilmek, oran duygusunun ayırt etme

gücünün gelişip olgunlaşmasıyla olanaklıdır.

(34)

• Kitapların, çocukların duygu eğitimi sürecine

istenilen katkıyı sağlayabilmesi için yazar ve

çizer, kitabın estetik bir eğitim aracı olduğu

gerçeğinden hareketle, yarattıkları kurguda

çocuklarla paylaşmayı tasarladıkları iletileri,

duygusal bir sığlığa düşmeden

aktarabilmelidir.

(35)

Çocuk okurun acıklı, üzüntü verici birçok olayla aşırı bir duygusallığa itilmesi, kitabın çocuk üzerindeki etkisini azaltan olumsuzluklardır.

Aşırı duygusallık ve hüzün

karıştırılmamalıdır.

(36)

Çocuk kitaplarındaki ele alınan konuların niteliğini sınayabilmek için aşağıdaki sorulardan yararlanılabilir:

• Kitapta hangi konu ele alınmıştır/işlenmiştir?

Yazarın konuyu ele alış, yorumlayış biçimi nasıldır?

• Ele alınan konu, çocuğun ilgi ve

gereksinmelerine uygun mu?

(37)

• Konuyu yapılandıran bir öge olarak olay, hangi çatışmayla/ çatışmalarla kurgulanmıştır?

• Kurgulanan çatışmalar, çocuğun anlamlandırabileceği

özellikte mi?

(38)

• Çatışma/ çatışmalar, çocukların sevgi ve özgürlük gereksinmelerine uygun mu?

• Kurgulanan olaydaki merak ögesi, çocukta okuma isteği

uyandırabilecek özellikte mi? Merak ögesi zayıf mı, abartılmış mı?

(39)

• Çatışma/ çatışmalar, bir rastlantı ya da şansa bağlanarak mı sonuçlandırılmış?

• Çatışmada/ çatışmalarda, üzücü ve acıklı olaylar aşırı bir duygusallık yaratıyor mu?

• Kitaptaki olay ya da olaylar dizisi çocukların gülmesine/ heyecanlanmasına/ düş kurmasına/

düşünmesine olanak sağlıyor mu?

(40)
(41)

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğitim fakültelerinde verilen teorik bilgilerin uygulama süreci olan Okul Deneyimi dersi, öğretmen adaylarının hem gözlem yapmasını hem de deneyim kazanmasını sağlar.

betonarme binalar için uygun olmakla beraber, yığma binalarda daha büyük sönüm oranlarına ulaşılacağı literatürde muhtelif çalışmalarda vurgulanmıştır (Chopra,

600 KİŞİ ADI İÇİN KONU EK

Evre: Çocukta Okunan Kitabı İstekle Dinleme ve Kitabın Resimlerini İzleme, İnceleme Alışkanlığının Kitabın Resimlerini İzleme, İnceleme Alışkanlığının Yaratılması,

Geriye kalan zamanını Türkçe dersine ait soruları cevaplamak için kullandı?. Ömer, matematik dersi için kaç dakika

Aşağıdaki boşluklara uygun kişi(şahıs) adılları yerleştirin. ………… hangi filme gideceksiniz. ………… sınıflarını başarıyla temsil ettiler. ………… kaydırakta

2 Saniyenin altında VEYA nabız var BİLİNÇ KONTROLÜ

Örneğin, gösterme adılları açısından, İngilizcenin yer gösterimi sisteminde yalnızca iki terim bulunurken, Eskimo yer gösterimi için 30 terim içermektedir