• Sonuç bulunamadı

Thames Water, Körfez'den ayr

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Thames Water, Körfez'den ayr"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Thames Water, Körfez'den ayrılırken arkasında tartışmalar bırakıyor.

1999'da Yuvacık Barajı'nın yapımını bitiren ve o zamandan beri de Kocaeli Belediyesi'ne su veren Thames Water, 10 yıl sonra hisselerini devredip Körfez'den ayrılıyor. Thames Water İngiltere merkezli bir su şirketi. Türkiye'de su hizmetleri işine giren ilk yabancı şirket. Doğduğu ve büyüdüğü yer İngiltere, ama ne zamandır Avustralya merkezli Macquire Bankası'nın denetimindeki bir yatırım fonu tarafından yönetilen Kemble Water'a ait... Thames Water'un İzmit Su A.Ş.'de sahip olduğu hisselerin tamamının Gama Enerji A.Ş.'ye devredilmesi, 25 Aralık 2008 tarihli Rekabet Kurulu kararıyla onaylanmıştı.

Thames Water Körfez'den ayrılırken arkasında bir mahkeme süreci ve tartışmalar bırakıyor. Mart ayının ortalarında Yargıtay 5. Ceza Dairesi, aralarında Gama Yönetim Kurulu Başkanı Erol Üçer, Güriş Yönetim Kurulu Başkanı İdris Yamantürk ve eski İzmit Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Kadri Veziroğlu'nun da bulunduğu 10 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararını bozdu. *

Bu kişiler, Yuvacık Barajı işinde "devlet alımına fesat karıştırdıkları'' iddiasıyla yargılanıyordu. Daire'nin bozma kararında, bilirkişilerin mahkemece nasıl tayin edildiğinin anlaşılamadığı, bu bilirkişilerin "İl Adli Yargı Adalet Komisyonu tarafından her yıl düzenlenen listede yer alan gerçek veya tüzel kişiler arasından seçilmediği, seçilmeme gerekçesinin de mahkeme kararında gösterilmediği" belirtiliyor.

Thames Water'un arkasında bıraktığı tartışmalara geçmeden önce Yuvacık Barajı'nın hikayesine bir göz atalım. Hikayenin başlangıcı 1971 yılına uzanıyor. O dönem Kocaeli'de Kirazdere havzasına bir baraj yapılması Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanıyor ve DSİ tarafından ihalesi alınarak inşaata 1986 yılında başlanıyor. Ancak kaynak sıkıntıları nedeniyle 1996 yılına kadar barajın sadece beşte biri tamamlanabiliyor. Sefa Sirmen'in belediye başkanlığı döneminde barajın yap-işlet-devret modeliyle yapılmasına karar veriliyor. İhaleyi alan firma ve krediyi veren

konsorsiyum ortaklığında baraj 1999 yılında bitiriliyor. Barajın, arıtma tesisinin ve isale hattının işletilmesi 15 yıl süreyle konsorsiyum ortaklarından Thames Water'a veriliyor. Yapılan anlaşma, şirketten yıllık 142 milyon metreküp su alınmasını öngörüyor.

Tartışmalar bu noktada başlıyor. 10 yıl boyunca tek bir yıl bile şehre 142 milyon metre küp su verilmiyor. Birkaç örnek vermek gerekirse; 2005 yılında barajdan alınan su miktarı 121 milyon, 2006 yılında ise 117 milyon metre küp. İSU eski Genel Müdürü Servet Alparslan anlaşma hakkında şunları söylüyor. "142 milyon metre küpün planda olmasının nedeni, o dönem 100 milyon metre küpü İstanbul'un almasının planlanmasıdır. 42 milyon metre küp de Kocaeli için düşünülüyordu. Ancak İstanbul siyasi hesaplar nedeniyle bu suyu almıyor. Bu durum anlaşma yapılan firmayı bağlamaz, sonuçta 15 yıllık anlaşma 142 milyon metre küpün garanti altına alınması ile yapılıyor. Daha az

miktarda su üzerinden anlaşma yapılsaydı, 15 değil de belki 30, belki 45 yıllık bir geri ödeme planı çıkarılacaktı. Ne o dönem ne de şimdi böyle bir anlaşmaya kimse kredi vermez. Sonuçta bu iş dışarıdan alınan kredi ile yapılıyor."

10 yıl boyunca anlaşmadaki miktar hiç tutturulamadığı gibi, verilen suyun tamamı da şehre ulaşmıyor. 2005'de barajdan alınan 121 milyon metre küpün sadece 63 milyon metre küpü "tahakkuk ediyor"; 2006'da 117 milyonun sadece 64 milyonu. Aradaki yaklaşık 60 milyon metre küp kayıtlara "kayıp" ya da "kaçak su" olarak geçiyor. Alınmayan suyun bedeli ise Thames Water'a, garantör olması nedeniyle Hazine tarafından ödeniyor.

Kaçak oranının, belediye tarafından yürütülen altyapı çalışmaları sonucu yüzde 50'lerden yüzde 40'lara çekildiği belirtiliyor. Ama bu bile, "normal" kabul edilen düzey olan yüzde 25'in çok üstünde.

Bunlardan çıkan iki tartışma noktasını özetleyelim:

- Nasıl olur da anlaşmaya, aksamalar olsa da tazmini mümkün olamayacak biçimde bir sabit hacim üstünden ödeme şartı konur? Alınamayan suyun bedeli Hazine tarafından, yani vergi mükelleflerinin cebinden ödenirken de bu durumun düzeltilmesine yönelik adımlar atılmaz?

(2)

yatırım yapmak yerine yeni bir baraj projesine girişir?

- Yuvacık Barajı'ndan her yıl 100 milyon metre küpün İstanbul'a verilmesi planlanır da bu nasıl gerçekleşmez? Planlananla uygulanan arasındaki fark konusunda belediye ve hükümet yetkilileri, meslek odaları, ilgili sendikalar nasıl olur da başını kuma gömer?

Bu arada Kocaeli'de su zamları da tartışmaların bir parçasını oluşturuyor. Bir süre önce 10 tona kadar tüketime yüzde 20, 10 tonun üstündeki tüketime yüzde 51 zam yapılmıştı. Bu zamlara karşı mahkemeye başvurulmuş ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmişti.

Türkiye'de su hizmetleri işine ilk giren ve ilk çıkan yabancı şirket ünvanını kazanan Thames Water, İngiltere'de Londra Büyükşehir dahil Thames bölgesinde su hizmetleri veriyor. Şirket, özelleştirmeyle Alman RWE'e satılmasının ardından 2000'li yıllar boyunca şebekedeki yüksek su kaybından dolayı düzenleyici kurum Ofwat tarafından sürekli eleştiriliyordu. Mayıs 2006'ya gelindiğinde kayıp miktarı günde 900 megalitreydi. Sonunda Thames Water'a durumu düzeltmesi ve kayıpları azaltması için "150 milyon pound [yaklaşık 225 milyon dolar] ek harcama yapması" şartı koşuldu. Böylece altyapıya gerekli yatırımları yapmak zorunda kalan Thames Water, 2007 ve 2008'de kayıplar için geçerli üst sınırın altında kalmayı başardı.

Şebeke kayıpları konusunda Kocaeli ve Londra vakaları, benzer durumlarda ne kadar farklı yollar izlenebileceğini gösteriyor. Londra, şebekesini sözleşmeli şirketin parasıyla iyileştirmenin yolunu bulurken, Kocaeli önce şebekesini iyileştirmek yerine baraj yaptırmayı, sonra tüketmediği, hatta hiç almadığı suyun parasını ödemeyi, en sonunda kendi kaynaklarıyla şebekesine az buçuk çeki düzen vermeyi seçiyor.

Haziran 2006'da vergi öncesi karda yüzde 31 artış (346.5 milyon pound kar açıklayan** Thames Water, 2000 yılında, beş yıllık bir süreçte karlarının yüzde 30'unu İngiltere dışı yatırımlardan elde etmeyi planladığını açıklamıştı. 1999'da Türkiye'nin yanı sıra Şili'de de iş yapmaya başlayan şirket bu yıldan sonra Tayland, Endonezya ve Malezya başta olmak üzere yabancı ülkelerde iş almaya devam etti. 2002'de İspanya'da iki su şirketinin yüzde 75 hissesini satın alarak dikkat çekti.

Thames Water, son olarak, Ocak 2009'da İngiltere'deki Wandle nehrinde kirlenmeye yol açtığı (eylül 2007'de) için 125 bin pound cezaya çarptırıldı.

Kısa bir süre önce İstanbul'da yapılan Dünya Su Forumu'nun ardından suyla ilgili tartışmalar sürüyor. Kocaeli-Yuvacık deneyimi ve Thames Water'un 10 yıllık Türkiye macerası bu tartışmalar için değerli ipuçları sunuyor. * 13 Mart tarihli Sabah

** BBC News

Çetin Ak(Newsweek) 05.04.2009 sendika.org

Referanslar

Benzer Belgeler

Şengül ve Yoloğlu yaptıkları değerlendirmede, Melih Gökçek’in basın toplantısında söylediği “kümülatif enflasyon rakamlarının 2003 yılından bugüne kadar yüzde

Raporda, hububat fiyatlar ındaki artışın, gıda amaçlı tahıl gereksinimlerini ithalat ile karşılayan kalkınmakta olan ülkeleri olumsuz etkileyeceğine değinildi..

Yüzde 4,22 oranında artış hazırlığı yapan İSKİ, yeni tarifeyi onay için belediye meclisine gönderdi.. İSKİ Genel Müdürlüğü'nün 2009 yılı Analitik Bütçe

Türkiye vizyonu olmadan, İstanbul vizyonu yaratmaya çalışmak, Türkiye bütününü ve dengelerini gözetmeden İstanbul'u ayrı bir ülke gibi, dünya kentleriyle yarışa

Ankara’da ya şayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0.48 oran ında geriledi.. Son dört yıl

Aktinik keratoz, verruka vulgaris, se- boreik keratoz, trikilemmoma, epidermoid karsinom ve melanom gibi birçok hastalık altta yatan sebep olabilir.3 Yu ve arkadaşları,

Yani alan

[r]