11. Hafta
Türk evlerinde ağırlıklı olarak ahşap malzemenin kullanılması
korunma hususunda incelenmesi gereken önemli bir etkendir. Ahşabın gerek zaman içindeki ısı, nem, kurtlanma, vb. etkenlerle tahrip olması gerekse kullanımdan dolayı yıpranması ve yangından en çok etkilenen malzeme olması bu konuda önemli bir sorundur. Başta İstanbul olmak üzere pek çok yerleşim merkezi incelendiğinde eski konutların pek çoğunun büyük yangınlar sonucu ortadan kalktığı anlaşılır. Bu evlerin korunamamasının günümüzdeki en büyük etkenlerinden birisi de evlerin terkedilip boş bırakılmasıdır.
İçinde yaşanan bir ev çatı kiremitlerinin bakımından ahşap yüzeylerin
temizliğine kadar her konuda gözlem altında tutulur ve olumsuzluklara anında çözüm getirilir. Terkedilen evlerde ise kiremitlerin kırılması ya da yerinden oynaması sonucu buradan giren yağmur ve kar sularının içeriye sızmasıyla çürümeler ve göçükler başlar; kısa sürede de evin yıkılmasına sebep olur. Toparlayacak olursak yaşanılan bir ev, varlığını daha uzun süre devam ettirebilecektir. Dolayısıyla bu evlerin yaşatılması için içinde yaşamın sürdürülmesi gerekir.
Yıpranıp bakıma ihtiyacı olan evlerin restorasyonunda dikkat edilmesi gereken hususlar bulunur. Bu evler zaman içerisinde pek çok kez badana ve boya görmüştür. Bilhassa duvar yüzeylerindeki badanaların restorasyonlar sırasında raspa ile kontrol edilmesi ve alt tabakalarda kalemişi/duvar resimlerinin varlığı kontrol edilmelidir. Zira bu yöntemin uygulandığı pek çok örnekte yeni özellikler ortaya çıkarılmıştır.
Eski Türk evleri bireysel özelliklerinin yanı sıra toplu olarak da Türk kentinin bir parçasını oluşturur. Dolayısıyla eski kent dokusunda önemli yerleri vardır. Bu nedenle her bir evi korurken bunların meydana getirdiği kent dokusunun bütünü de korunmaya ve özgün
