• Sonuç bulunamadı

Tren yollar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tren yollar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tren yollarının renkli ışıklarını izleyerek ve birden fazla otobüs değiştirerek Krems’e vardım nihayet. Etkinliklerin 16 ağustos’ta başladığını bilen ve buna karşın tanışmak, kaynaşmak isteyen pek çok insanla bir gün önceden burada olmak heyecan vericiydi. Krems’e vardığımda aklımda trende tanıştığım yol arkadaşlarım Arjantin’li ve İngiliz

kadınlarla yaptığımız sohbetler vardı. Gıda egemenliği sorununun ne denli sınır tanımayan ve yakıcı bir sorun haline geldiğini, Arjantin’deki sorunlarla Türkiye’dekiler arasındaki benzerlikleri, yaşanan krizin ve yıkımın aynılığı

düşünmek bir kez daha ürküttü beni. Arjantin’deki ürünlerin %50sinin GDO’lu olduğunu söyleyen Jessica’ya Türkiye’de henüz ithal ürünlerin denetimini yapabilecek gümrük girişlerinde laboratuar ve uzman bulunmadığını söylediğimde benzer hisleri onların da yaşadığına eminim.

Buradaki yaşam, kolektif ve birlikte üretim üzerine kurulu. Yemeklerimizi ortaklaşa olarak gönüllülerle birlikte yapıyoruz. Vejetaryan yemekler pişiriyor, konaklamak için spor salonları, kamp alanları ve hostelleri kullanıyoruz. Organizasyon ve yardımlaşma gayet başarılı ve düzenli bir seyirde gidiyor. Elbette ki bu başarıda bilgilendirme ve yardım merkezlerinde çalışan insanların güler yüzlü, samimi yardımları da es geçilemez.

Burada tanıştığım insanların içtenliği ve samimiyetin de söz etmemek olmaz. Yarı İngiliz yarı İspanyol arkadaşım Joel ile biriyle gece boyu Türkçe dahil pek çok şarkı söyledikten sonra yeniden fark ediyorum ki yoldaşlığın ve müziğin dili yok.

Derin bir uykunun ardından 16 ağustos sabahına çok erken başlıyoruz. İlk önce gençlerin tanışma toplantısından daha sonra da kadınların tanışma toplantısına katılıyorum. Tüm toplantılara katılım yüksek. Farklı diller konuşuyor ve zaman zaman birbirimizi anlamakta sorunlar yaşıyor olsak da akıllarımızdaki konuların, sorunların aynı olduğunu ve beraber mücadele etme iradelerimizin ne denli canlı olduğunu gözlerimizden anlıyoruz.

Bundan sonraki her gün de olacağı gibi toplantılardan sonra mystica dansı yapıyoruz. Mystica dansı çapanlarla ve küreklerle yapılan ve topraklarımıza el koymak isteyenlere karsı mücadelenin ve direnişin dansı.. Her sabah güne bu dansla başlıyoruz...

Kadınlar tanışma toplantısında anlatılanlardan sonra fark ediyorum ki Türkiye kadınlarının sorunlarıyla neredeyse tüm dünya kadınlarınki aynı. Dünya’nın çoğu yerinde kadın tarımsal üretimin merkezinde yer alıyor, ancak toprağın sahibi erkek. Kadın bu ilişki ağının dışında tutuluyor. Üretime ve tarıma dair her şey üzerinde fiziksel ve psikolojik şiddet kuruluyor, her turlu eşitsizlikle karşı karşıya geliyor, dünyanın her yerinde patriyarkanın olduğu her yerde durum neredeyse aynı. Birçok kadın tarım ve üretimle ilgili yılların birikimine sahip olmasına rağmen üretimde görünür değil.

Toplantıda cevaplanacak ve tartışılacak çeşitli sorular oluşturduk: "Kadının emeği görünür olsaydı dünya nasıl bir yer olurdu?" Tabi ki toplantıdaki kadınlar olarak, hayal edemeyeceğimiz kadar güzel olacağının bilincindeyiz hepimiz. Diğer sorumuz ise, "Peki ya, kadını güçlü kılmak için neler yapabiliriz, hangi aşamalardan sonra geçmeliyiz ki kadını

görünür kılabilelim?" Bu soruya gelen cevaplar çok çeşitli, ab tarım politikalarının kadına verdiği zarar ortada diyor bir kadın katılımcı... Kadın kendini kurban gibi hissetmemeli, diyor bir diğeri; toprak, sağlık, eğitim gibi kaynaklara kolay ulaşabilmeli ki, kadın özgürleşebilsin, en temelde kentteki ve kırsaldaki kadınlar arasındaki eşitsizlik büyük bir sorun, bu eşitsizliğin ortadan kalkması hem kentteki kadını hem kırsaldaki kadını özgürleştirecek, diyor diğeri.

Biyoçeşitliliğin devamlılığı, gıdamızı kendimizin üretmemizin önemi, kadın ve erkek arasındaki kişisel ilişkilerdeki samimiyetin önemi, her türlü bilginin kadınlar arasında paylaşılmasının gerekliliği, erkek çocukları yetiştirirken dikkatli davranılması, sosyal medyanın olabildiğince kullanılmasının önemi, sadece kadın haklarını değil, tüm insanların ve canlıların yasama hakkini korumanın önemi vurgulanıyor toplantı boyunca..

Daha sonra yaklasik 500 kisinin katilimiyla genel bir toplanti aliyoruz. 2007 yilinda Mali'deki Ulusal Komiteden ve Mali'deki forumun duzenleme komitesinden İbrahima Coulibaly (aynı zamanda Afrika Çiftçi Örgütü olan CNOP’un Mali Başkanı) söz alıyor. "Nyeleni bir kadini temsil ediyor ve biz 2007 yilinda Mali'de ataerkil bir ülkede kadinlarin erkekler kadar hayatin icinde olabilecegini gösterdik. Cok zor kosullara ragmen, bize baska türlü bir dünya, baska türlü bir sistem mümkün degil demelerine ragmen bu toplantilarla, bir araya gelmemizin verdigi gucle onlarda görecekler ki

(2)

baska bir dünya mümkün." diyor. Arkasinda acilis konusmalari ve her gün daha az üretmeye basladigimiz, daha cok kölelestigimiz ve gida tekellerine bagimli hale geldigimiz, her gün bir önceki günden daha fazla tektiplestirilmis gida tuketmek zorunda kaldigimiz dile getiriliyor. Ardindan da bir kez daha, tohumlarini ve gidalarini kendi üreten, gida egemenliginden yana insanlarin bir araya gelmesinin önemi vurgulaniyor. Arkasindan da "world cafe" oyununu oynamaya basliyoruz, bu oyunda herkes masasindan kalkiyor ve hic tanimadigi insanlarin oldugu bir masaya gidiyor, oradaki insanlarla tanisiyor ve cesitli sorulara cevap ariyor. "gida güvenligi neden önemli ve sizin icin veya örgütünüz icin ne ifade ediyor? " diye soruyor düzenleme komitesinden bir arkadas. Insanlar gida egemenligi sorununu iklim adaletinden farkli dusunemeyecegimizi, gida sorununun tektiplestirme ve kölelestirme süreclerinin baslangici

oldugunun farkindalar.güvenli gidaya ulasmak, özgürce beslenmek, herhangi bir sirkete veya tekele bagimli yasamak ve bu baglamda beslenmek istemiyorlar.

Tüm bu konusmalarin ve dopdolu koca bir günün ardindan biraz da sohbet muhabbet diyoruz ve bahcedeki masalara gecip kimimiz sohbet ediyor, kimimiz müzik yapiyoruz, 500 kisilik bir ailem varmis gibi hissediyorum... Günün sonunda, uzun süredir görmedigim dünyanin dört bir yanindaki kardeslerimle bulusmus gibi hissediyorum kendimi... Yalniz mücadele etmiyor olmanin verdigi huzurla gidiyorum spor salonundaki uyku tulumuma...

Deniz Zengin

Referanslar

Benzer Belgeler

Thus, not only the historical memory of the İstanbul University Faculty of Veterinary Medicine has been distorted but one of the historical roots of the Ankara University Faculty

Tablo 6 incelendiğinde, toplam ölçeğin ve alt boyutların Cronbach Alpha iç tutarlılık değerleri birinci faktör için (Fizyolojik etki) α=0.80, İkinci faktör

Araştırmada çalışanların algıladıkları örgütsel adalet ile iş memnuniyeti arasındaki ilişki incelenmiş ancak araştırmaya katılmak istemeyen ve cevap

Değişik yiyeceklere çocuğun lezzet farkını a y ırt edebilm esi için tek tek alıştırılm aladır4. Ç ocuğa gereğinden çok şekerli ve tatlı besinler verilm

[r]

Horasanlıların da, Hint ve Yunan musikileri ile olan temasları dolayısiyle, yani c nların tarz­ larını örnek tutarak, hanendelere bu harf isim­ leri ile gam

The more dominant grammatical approach was conducted in Intermediate Japanese Learning in the previous offline class. In this online class the grammatical approach no

Adult stem cells or somatic stem cells with the ability to differentiate into certain mature cell types and regenerate the hosting tissue have been identified in