• Sonuç bulunamadı

-1939) Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "-1939) Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print) Volume 10 Issue 8, p. 143-176, November 2018

DOI Number: 10.9737/hist.2018.668

Volume 10 Issue 8 November

2018

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği:

Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

The Foreign Trade Policy of the Republic Period and a Sample of Organisation:

Türkofis and Its Activities (1934-1939)

Doç. Dr. Feyza KURNAZ ŞAHİN (ORCID: 0000-0002-4858-1639) Afyon Kocatepe Üniversitesi - Afyon

“İktisat savaşı devam ediyor, uzun sürecektir. Fakat bunda da muhakkak muzaffer olacağız”.

Mustafa Kemal ATATÜRK Öz: Bu çalışmanın amacı Cumhuriyet döneminde izlenen dış ticaret politikası çerçevesinde Türkofis ve faaliyetlerini irdelemek olarak tanımlanır. Türkofis, 1929 dünya ekonomik buhranı sonucunda dış ticaretin durgunlaşması nedeniyle memleketin iktisadî alanda gelişmesini sağlamak ve “milli iktisat”

politikasını uygulamak için İktisat Vekâleti’ne bağlı olarak oluşturulan bir dış ticaret örgütüdür.

Türkiye 1930’lu yıllarda dış ticaretini geliştirmek için iki ana prensip benimsedi. Öncelikle devlet dış ticarette işini kolaylaştıracak yasal düzenlemeleri hayata geçirdi. İkinci olarak dış ticaret politikasını geliştirmek ve uygulamak için teşkilatlanmaya gitti. İktisat Vekâleti’nin bu alanda rehber olması, Türkiye’nin belli başlı ihraç mallarının ihracının teşkilâtlandırılması, yabancı memleketlerle olan ihracatın geliştirilmesi, iktisadî alanda gerekli tedbirlerin alınması, iç ve dış pazarlarda Türk mallarının sürümünün artırılması için İktisat Vekâleti’nin yeniden ve güçlü bir şekilde teşkilatlandırılmasına gerek duyuldu. Bu kapsamda 27 Mayıs 1934’te kabul edilen kanunla İktisat Vekâleti’nin teşkilat yapısında kapsamlı bir değişiklik yapıldı ve vekâlete bağlı olarak dış ticaretle ilgilenmek üzere Türkofis Müdürlüğü oluşturuldu. Türkofis, Türkiye’nin dış ticaret politikası üretme çabası çerçevesinde şekillenen bir teşkilatlanma örneğidir. İktisat Vekâleti’nin teşkilat yapısının değiştirilmesi ve dış ticaret işleriyle uğraşmak üzere Türkofis’in kurulması, izlenen milli iktisat politikasının tezahürleri olarak görülmelidir.

Türkofisin başlıca görevi Türkiye’nin dış ticari münasebetlerini sağlamak, bir taraftan dünyada sık sık değişen politik ve ekonomik seyri göz önünde tutarak milli iktisadı koruyacak bir ticaret politikası tespit etmek, diğer taraftan mevcut engellere rağmen ihracatı ilerletmeye çalışmaktır. Türkofis turizm ve propaganda işlerini de üzerine almıştır. Türkofis, Cumhuriyet döneminde büyük işler başarmış, Türkiye’nin dış ticaret politikasını uygulamaya koymuş önemli bir dış ticaret örgütüdür.

Araştırmanın temel kaynaklarını Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde yer alan ve “Türkofis” hakkında rapor, bülten ve kararnameleri içeren evrak oluşturacaktır. Ayrıca Türkofis ile ilgili kanunlar için resmi yayınlar başvurulan diğer önemli kaynaklardır. İlaveten araştırmayla ilgili bilgi ve yorumlara yer veren süreli yayınlar ve telif eserler de araştırmanın kaynakları arasındadır.

Anahtar Kelimeler: Türkofis, Dış Ticaret, Ekonomik Buhran, Kliring, Turizm.

Abstract:: The purpose of this study is defined as the examination of Türkofis and its activities within the frame of foreign trade policy carried out during the Republic period. Türkofis is a foreign trade organisation formed under the Ministry of Economics due to the foreign trade slowdown as a result of the 1929 world economic depression in order to enable the country to develop in the field of economics and implement the “national economy” policy.

(2)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

144

Volume 10 Issue 8 November

2018 Turkey adopted two main principles to develop foreign trade during 1930s. Primarily, the state

actualised legal regulations that would make its work easier in the foreign trade. Secondly, it was organised in order to develop and implement its foreign trade policy. The reorganisation of the Ministry of Economics in a powerful way was required in order for the Ministry of Economics to be the guide in this field, the exportation of Turkey’s main merchandise exports to be organised, the export with foreign countries to be developed, the necessary precautions in the field of economics to be taken, and the marketing of Turkish goods in domestic and foreign markets to be increased. Within this scope, a comprehensive change was made in the organisational structure of the Ministry of Economics with a law enacted on 27 May 1934, and the Türkofis Directorate was formed under the Ministry of Economics for the purpose of dealing with foreign trade. Türkofis is an example of organisation shaped with the frame of effort of Turkey to develop a foreign trade policy. The change of the organization structure of the Ministry of Economics and the establishment of Türkofis for dealing with the foreign trade works are supposed to be seen as the appearances of the followed national economic policy.

The primary duty of Türkofis is to maintain foreign trading relations of Turkey, establish a trade policy for protecting national economy in consideration of the often changing political and economic state of affairs in the world on the one hand, and try to improve the export despite the existing obstacles on the other hand. Türkofis has also undertaken the works of tourism and propaganda.

Türkofis is an important foreign trade organization that has accomplished great things in the Republic Period and implemented the foreign trade policy of Turkey.

The main sources of the study will be the document containing reports, journals, and governmental orders about Türkofis in the Republic Archives of the Prime Ministry. Furthermore, the official publications for the statute laws related to Türkofis are other crucial referenced sources. Moreover, periodicals and copyright works including information and comments related to the issue are among the sources of the study.

Keywords: Türkofis, Foreign Trade, Economic Depression, Clearing Agreement, Tourism.

Giriş

Osmanlı Devleti’nde II. Mahmud döneminde nezaretlerin oluşturulmasıyla modern yapıda bir devlet teşkilatlanmasının temelleri atıldı. Çünkü Avrupa Devletleri ile artan ilişkiler neticesinde Osmanlı Devleti’nin klasik kurumları yeterli olmadı ve uzmanlık alanları belirlenmiş kurumların gerekliliği ortaya çıktı. Bu cümleden olarak II. Mahmud’tan sonra da Osmanlı Devleti’nde nazırlıkların ve nazırlıklara bağlı meclislerin sayısı giderek arttı. Osmanlı Devleti’nde iktisadî işler Ticaret ve Ziraat Nezaretleri ile Nafia Nezareti tarafından yürütülmekte idi1.

Osmanlı Devleti iktisadî alanda yasal düzenlemeler ve kurumlar oluşturmaya çalışsa da mali kriz sürmekte idi. Tanzimat’la birlikte parasal sıkıntı had safhaya ulaştı. İstikrarsız şekilde ilerleyen para politikaları iç ve dış ticareti olumsuz etkiledi2. Öte yandan kapitülâsyonların yabancılara tanıdığı ticari ayrıcalıklar nedeniyle “serbest iktisat” politikası benimsendi. Bu politika millî unsurlar aleyhine işledi ve memleketin bütün ekonomik menfaatleri yabancılar tarafından istismar edildi. Osmanlı Devleti’nde bu dönemde ticaret, ziraat ve sanayi alanlarında iktisadî kalkınma imkanlarını sağlayacak müspet bir iktisadî siyaset takip edilmesine imkan bırakılmadı. Bu alanlarda yeterli gelişmenin sağlanamaması Osmanlı Devleti’ni sürekli olarak borçlanmaya itti. Meşrutiyet döneminde ve bilhassa I. Dünya Savaşı’nın son senelerinde bazı iktisadî teşebbüslerde “millî iktisat” siyaseti izlenmeye başlandı3. Ancak savaşın başarısızlıkla sonuçlanması milli ekonomi alanındaki çalışmaları yavaşlattı.

1 Ali Akyıldız, “Osmanlılar: Modern Dönem”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 33, 2007, s. 507.

2 Zafer Toprak, Türkiye’de Milli İktisat 1908-1918, Doğan Kitap, İstanbul Aralık 2012, s. 370-371.

3 Toprak, age, s. 186-187.

(3)

Feyza KURNAZ ŞAHİN

145

Volume 10 Issue 8 November

2018

Gazi Mustafa Kemal, Milli Mücadele döneminde bir yandan işgal kuvvetlerine karşı mücadele verirken diğer taraftan da ülke ekonomisini güçlendiren adımlar attı. Millî iktisat siyaseti, Milli Mücadele döneminde de devam ettirildi. TBMM Hükümeti, milletin iktisadî hayat ve faaliyetleri ile yakından alâkadar oldu. Henüz kuruluş devresinde memleketin iktisadî hayatının gelişmesi için çalışmalar yapmak üzere TBMM’nin açılışıyla birlikte İktisat Vekâleti unvanı altında müstakil bir vekâlet tesis edildi. Bu meyanda 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra 2 Mayıs 1920’de kabul ettiği 3 numaralı “Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Sureti İntihabına Dair Kanun” ile on bir kişilik bir Bakanlar Kurulu oluşturuldu ve ticaret, sanayi, ziraat, orman ve maadin ile ilgili işler İktisat Vekâletine verildi4. 5 Mart 1924’te “Ziraat ve Ticaret Vekâletleri Teşkili Hakkında Kanun” ile İktisat Vekâleti’ne bağlı Ziraat, Orman, Baytar Müdüriyet-i Umumiyeleri birbirinden ayrılarak bir Ziraat Vekâleti teşkil edildi. Yine aynı kanunla İktisat Vekâletinde mevcut olan diğer vazifeleri ifa etmek üzere bir Ticaret Vekâleti oluşturuldu5. 10 Ağustos 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle de yurt dışına önemli ticaret merkezlerine, ticaret temsilcilikleri açılması öngörüldü. Lozan Antlaşması ile kapitülasyonların kaldırılmış olması memleketin her alanda istiklâl bütünlüğünü sağladı.

İktisat Vekâleti kurulduğu andan itibaren toplumun iktisadî ihtiyaçlarını karşılamak, dünyada gelişen iktisadî süreçleri takip ederek gerekli iktisadî ilerlemeyi sağlamak için çaba gösterdi. Ancak 1929 Dünya ekonomik buhranı iktisadî ilerlemenin önünde büyük bir engel teşkil etti. Türkiye buhranın getirdiği ekonomik sıkıntılara çare bulmak durumunda idi. Bu amaçla 1930’lu yıllarda dış ticaretin geliştirilmesi için iki ana prensip benimsendi. Öncelikle Türkiye’nin dış ticarette elini kolaylaştıracak yasal düzenlemeler hayata geçirildi. İkinci olarak bu alanda teşkilatlanmaya gidildi.

1929 Dünya ekonomik buhranı sonucunda iktisadî hayatın farklılaşması, dış ticaretin durgunlaşması nedeniyle memleketin ekonomik alanda gelişmesini sağlamak amacıyla iktisadî teşkilatlanmada bazı değişiklikler yapılmasına gerek duyuldu. Bu zorunluluk nedeniyle Türkiye’nin iktisadî varlığının genişlemesi millî refah seviyesinin yavaş yavaş yükselmesine yardım edecek olan bir teşekkülün iktisadî ilim ve tekniğinin ana prensiplerine uygun bir plân dahilinde vücuda getirilmesi yüksek bir ülkü olarak benimsendi. İktisat Vekâleti’nin bu alanda rehber olması, Türkiye’nin belli başlı ihraç mallarının ihracının teşkilâtlandırılması, yabancı memleketlerle olan ihracatın geliştirilmesi, iktisadî alanda gerekli tedbirlerin alınması, iç ve dış pazarlarda Türk mallarının sürümünün artırılması, bu alanda menfaat ve başarının artırılması için İktisat Vekâleti’nin yeniden ve güçlü bir şekilde teşkilatlandırılmasına gerek duyuldu6. İktisat Vekâleti’nin teşkilat yapısının değiştirilmesi ve dış ticaret işleriyle uğraşmak üzere Türkofis’in kurulması ekonomik buhranın aşılması için izlenen milli iktisat politikasının tezahürleri olarak görülmelidir.

Dış ticaret konusunda politikalar üretilirken dönemin koşulları da ülkeyi zorlamakta idi.

Alınan bu tedbirlere rağmen dış ticarette aksayan taraflar yok değildi. Bu konu çeşitli vesilelerle meclis gündeminde de sık sık tartışıldı. Nitekim Berç Türker 1936 yılı Muvazene-i Umumiye Kanunu layihası ve Bütçe Encümeni Mazbatasının görüşülmesi sırasında şunları ifade etmiştir; “Maalesef milli kalkınma devri dünyanın en karışık en berbat bir zamanına tesadüf ediyor. Bir taraftan iktisadî buhran ticareti felce uğratmış para kazandırıcı kapıları

4 “Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Sureti İntihabına Dair Kanun”, Kanun No: 3, Ceride-i Resmiye, 7 Şubat 1337, Sene: 1, No: 1, s. 4.

5 “Ziraat ve Ticaret Vekaletleri Teşkili Hakkında Kanun”, Kanun No:432, Resmi Ceride, 7 Nisan 1340, Sene: 2, No:

68, s. 3.

6 TBMM Zabıt Ceridesi, Devre IV, C. 22, İçtima 3, Elli Sekizinci İnikad, 27.V.1934, s. ek 1-3; Yunus Nadi, “Dış Ticaretimizi Canlandırmak İçin”, Cumhuriyet, Sayı: 4897, 31 Birincikanun 1938, s. 1, 5.

(4)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

146

Volume 10 Issue 8 November

2018

kapatmış diğer taraftan umumi bir silahlanma yarışı sulh limitlerini berhava etmiş ve bizi de yurdumuzun müdafaası için fevkalade tedbirler almağa icbar ediyor. Bu ahval karşısında devlet mekanizmasını çevirmek için büyük bir maharet lazımdır. Bilhassa mali vaziyetimiz noktai nazarından vaziyetin ne kadar ciddi ve ehemmiyetli olduğunu unutmamak gereklidir”7.

İktisadi koşullardaki bu sıkıntılara rağmen Türkiye dış ticaret alanında yasal düzenlemeler yaparak, kliring anlaşmaları imzalayarak ve oluşturduğu kurumlarla dış ticaret politikasını uygulayarak buhranı atlatmaya çalıştı.

I. Dış Ticaret Politikasında Yasal Çerçeve a) Dış Ticaretle İlgili Kanunların Çıkarılması

Türkiye 24 Temmuz 1923’te Lozan’da İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven devletlerinin bulunduğu tarafla bir Ticaret Sözleşmesi imzaladı.

Bu sözleşmenin birinci maddesinde gümrük tarifelerinin 1 Eylül 1916 tarihinde yürürlüğe konulan Osmanlı gümrük tarifesine göre yapılması kararlaştırıldı. Sözleşmenin 18. maddesinde ise söz konusu Ticaret Sözleşmesinin beş yıl süreyle geçerli olacağı ifade edilmişti8. Bu durumda Türkiye gümrük tarifesi saptarken beş yıl boyunca serbest olamayacaktı. Anlaşmanın esasları Türkiye’nin dış ticaret alanında rahat hareket etmesini ve politika üretmesini engelledi.

Türkiye’nin dış ticaret politikasında gelişme sağlaması bu anlaşmanın sona erdiği 1929 yılından sonra oldu. Anlaşma sona erdikten sonra Türkiye gümrük tarifesi uygulamasında serbest kaldı. Hükümet 1 Temmuz 1929’da 1499 sayılı “Gümrük Tarifesi Kanunu” çıkararak bu alanda elini rahatlatan tedbirleri yürürlüğe koydu. Kanun otuz üç madde ve bir geçici maddeden oluşmakta idi. Söz konusu kanunla Türkiye gümrük vergilerini artırma, ithalat yasakları koyabilme ve “mukabele-i bilmisil” önlemleri alabilmek gibi bir dizi yetkiye kavuştu.

Ayrıca bu kanunla gümrükten muaf mallar ve yeni gümrük tarifeleri cetveli de çıkarıldı9. Bu alanda yapılan diğer bir yasal düzenleme ise 10 Haziran 1930’da çıkarılan 1679 numaralı “Kat’i Ticaret Muahedeleri Akti için Müzakereye Başlanmış veya Başlanacak Devletlerle Muvakkat Ticarî İtilâflar Aktine Dair Kanun” idi. Kanun üç maddeden oluşmakta olup ilk maddesinde kanunun hükümete verdiği yetki belirlendi. Buna göre kesin ticaret anlaşmaları imzalanması için kendileri ile müzakereye başlanmış veya başlanacak olan devletlerle, imzalanacak anlaşmalar yürürlüğe girinceye kadar, geçici ticarî anlaşmalar imzalamak için Hükümet yetkilendirildi10. Bu kanun hükümetin elini rahatlattı çünkü çeşitli devletlerle ticaret anlaşmaları yapmak için müzakereler sırasında hükümete geçici ticaret anlaşmaları yapma yetkisini tanıdı.

Keza 22 Temmuz 1931’de 1873 numaralı “Ticaret Mukavelesi veya Modus Vivendi Aktetmiyen Devletler Ülkesinden Türkiye’ye yapılacak İthalâta Memnuiyetler veya Tahdit veyahut Takyitler Tatbikina Dair Kanun” çıkarıldı. Kanun dört maddeden oluşmakta olup birinci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti ile ticaret mukavelesi imzalamamış olan veya böyle bir mukavele imzalamak için müzakerelere başlanması yolunda Türkiye Cumhuriyeti

7 TBMM Zabıt Ceridesi, Devre V, C. 11, İçtima 1, Altmış Yedinci İnikad, 25.V.1936, s. 204.

8 Seha Meray, Lozan Barış Konferansı Tutanaklar Belgeler, İkinci Takım, C. II, Konferansta İmzalanan Senetler (30 Ocak ve 24 Temmuz 1923), Yapı Kredi Yay., 2. Baskı, İstanbul 2001, s. 73, 80.

9 “Gümrük Tarifesi Kanunu”, Kanun No: 1499, Resmi Gazete, ,1 Temmuz 1929, Sayı 1230, s. 7753-7761; İlhan Tekeli ve Selim İlkin eserlerinde kanunu 1 Haziran 1929 olarak vermişlerdir. Bkz. İlhan Tekeli-Selim İlkin, İktisadi Politikaları ve Uygulamalarıyla İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi, C. II, 2. Baskı, İletişim Yay., İstanbul 2014, s. 209.

10 “Ticaret Mukavelesi veya Modus Vivendi Aktetmiyen Devletler Ülkesinden Türkiye’ye Yapılacak İthalâta Memnuiyetler veya Tahdit veyahut Takyitler Tatbikina Dair Kanun”, Kanun No:1679, Resmî Gazete, 10 Haziran 1930, Sayı: 1516, s. 9040.

(5)

Feyza KURNAZ ŞAHİN

147

Volume 10 Issue 8 November

2018

hükümeti tarafından yapılan teklif ve teşebbüsleri neticesiz bırakan ya da ticaret mukavelesinin imzalanmasına yanaşmayarak “modus vivendi (geçici anlaşma)” yapmaktan kaçınan yabancı devletler ülkesinden Türkiye Cumhuriyeti ülkesine yapılacak ithalâtı tamamen veya kısmen menetme veya bu ithalatı sınırlandırma yetkisi İcra Vekilleri Heyeti’ne verildi. Kanunun ikinci maddesindeki esasa göre hükümet, memleket iktisadiyatını korumak için gerektiğinde bazı eşyanın ithalini ruhsat usulüne tabi tutabilir, sınırlandırabilir, kontenjan uygulayabilir ya da tamamen men edebilirdi11. Bu kanunla da ticaret anlaşması veya “modus vivendi”

imzalanmayan ülkelerle yapılan ticareti düzenleme yetkileri artırıldı ve ülke ekonomisini korumak amacıyla hükümete ithalatı sınırlandırabilme yetkisi verildi. Böylece gümrük tarifeleri ile ilgili yasal boşluklar giderilmeye çalışıldı.

b) Kliring (Takas) Anlaşmaları

Türkiye dış ticaret alanında söz konusu yasal düzenlemeleri hayata geçirirken bir yandan da çeşitli ülkelerle ticaret anlaşmaları yaptı. Ancak bu dönem aynı zamanda 1929 dünya ekonomik krizinin yaşandığı bir süreci ifade ediyordu. Buhrandan dolayı dış ticaret hacmi iyice düşmüştü ve 1929’dan 1934’e kadar geçen süreçte dünya ticareti %66 nispetinde bir düşüş göstermişti. Döviz kurlarındaki dengesizlik ve dövizle ticaretin yapılamaması nedeniyle uluslararası ticarette çok eski dönemlerden itibaren uygulanan bir ödeme sistemi olan kliring (clearing) adı verilen takas sistemi uygulanmaya başlandı12. Kliring, yani “takas usulü ticaret, bir malın ihracı karşılığında diğer bir malın ithalini öngören en az iki taraflı bir işlemdir.

Başka bir ifadeyle takas, ülkeler arasında para kullanılmaksızın mal değişiminde bulunulmasıdır”13.

Türkiye de döviz kurlarındaki dengesizlik nedeniyle dış ticarette kliring sistemini kullandı ve ilk kliring anlaşmasını 1933’te Fransa ile imzaladı. Ardından yine 1933’te Almanya ile bir kliring anlaşması yapıldı. Almanya’nın 1934’te dış ticaret alanında uygulamış olduğu

“satabildiğin yerden satın al” politikası Türkiye’nin Almanya ile olan ticaret hacmini ciddi ölçüde artırmış idi14. Türkiye ilerleyen yıllarda Avusturya, Belçika, Çekoslovakya, Estonya, Finlandiya, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Macaristan, Norveç, Lehistan, S.S.C.B gibi Avrupalı devletlerle de kliring anlaşmaları yaptı15.

Türkiye aynı yıllarda Balkan ülkeleri ile de kliring anlaşmaları imzaladı. Örneğin Bulgaristan ile 27 Kanunuevvel 1933’te bir kliring anlaşması imzaladı, anlaşma İcra Vekilleri Heyeti’nin onayıyla 11 Şubat 1934’te yürürlüğe girdi16. Yugoslavya Hükümeti ile de bir Kliring İtilafnamesi düzenlendi ve İcra Vekilleri Heyeti’nin tasdiki ile 20 Temmuz 1934’te yürürlüğe girdi17. Bu dönemde bir diğer Kliring Anlaşması 26 Eylül 1935’te Yunanistan ile yapıldı ve bu anlaşma da 2 Ekim 1935’te İcra Vekilleri Heyeti tarafından onaylandı18. Türkiye mümkün olduğu ölçüde bütün devletlerle kliring anlaşmaları yapmak için çaba harcadı. Çünkü Kliringde “sattığın yerden al” prensibi etkili olduğundan dış ticarette Türkiye’nin elini rahatlatan bir sistemdi ve ihracatı tetikliyordu.

11 “Ticaret Mukavelesi veya Modus Vivendi Aktetmiyen Devletler Ülkesinden Türkiye’ye Yapılacak İthalâta Memnuiyetler veya Tahdit veyahut Takyitler Tatbikına Dair Kanun”, Kanun No: 1873, Resmi Gazete, 1 Ağustos 1931, Sayı: 1861, s. 692.

12 Tekeli-İlkin, age, s. 210.

13 M. Selçuk Özkan, “İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’nin Takas Usulü Ticareti”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı 34, Yaz 2012, s.89.

14 Tekeli-İlkin, age,s. 210-211.

15 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), 30.10.0.0 / 163.143.1, 28.01.1938.

16 BCA, 30.18.1.2 / 43.14.1, 13.03.1934.

17 BCA, 30.18.1.2 / 47.52.6, 17.07.1934.

18 BCA, 30.18.1.2 / 58.75.19, 2.10.1935.

(6)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

148

Volume 10 Issue 8 November

2018

II. Dış Ticarette Yeni Örgütlenme: İktisat Vekâleti’nin Yeniden Yapılanması ve Türkofis’in Kuruluşu

Türkiye dış ticaretini düzenlerken yukarıda ifade edildiği şekilde ilk olarak yasal çerçeveleri tespit etti, dış ticarette bağımsız politikalar sergilemek için gümrük tarifelerini düzenleyen ve bazı mallara kontenjan getiren kanunları yürürlüğe koydu. Ayrıca hükümete geçici anlaşmalar yapabilme yetkisi verildi. Türkiye kliring anlaşmaları ile de dış ticarette ithalat ve ihracatını artırma çabası içine girdi. Türkiye’nin dış ticaret alanında gelişme kaydetmesi ve politika üretmesi için yapılan diğer önemli adım ise İktisat Vekâleti’nin teşkilat yapısının yeniden düzenlenmesi ve dış ticaret konusunda yeni bir örgütlenmeye gitmesidir. Dış ticaret konusundaki örgütlenme çabası 1933 yılının sonları ve 1934 yılının başlarında yoğunlaştı. 1934 yılının Ocak-Şubat aylarında dış ticaret ile ilgili örgütlenme çabasına verilecek en önemli örnek Türkofis’in temelini oluşturan “Türkiye Dış Ticaret İşleri Milli Ofisi Dairesi”nin hayata geçirilmesidir. Ofis açıldıktan hemen sonra verimli bir şekilde çalışabilmesi için Bakanlar Kurulu kararnamesi ile müesseseye çeşitli alanlarda memurlar atandı19. İktisat Vekili Celal Bayar, İktisat Vekâleti ve yeni dış ticaret ofisi hakkında yaptığı açıklamada planlanan yeni teşkilatlanma konusunda şunları ifade etmiştir;

“Cihan iktisadiyatının harp sonrası devrelerinde geçirdiği esaslı bünye değişiklikleri ve son senelerde mücadele etmek mecburiyetinde kaldığı dünya umumî buhranı, her memlekette İktisat Vekâletlerinin vazifelerini ağırlaştırmış ve dolayısıyle mesuliyetlerini arttırmıştır. Bu vazife ve mesuliyetin, umumî iktisadî kalkınma savaşı içinde bulunan memleketimizde ihtiva, ettiği bu hususî ehemmiyet ve nezaket de âşikârdır. Vekâletin bünyesinde yapılması zarurî görülmüş değişiklikler bu mülâhazadan doğmuştur. Millî İktisat Vekâleti, adını verecek olduğumuz bu yeni teşkilâtın milletin iktisadî bünyesindeki varlık kaynaklarını coşturmak, emin, devamlı, kârlı istikametler tayin ve temin etmek gibi aslî vazifelerinde daha fazla muvaffak olacağını kuvvetle ümit ediyorum. Büyük Millet Meclisince tasvip buyrulduğu takdirde bu yeni teşkilât Hazirandan itibaren tatbike başlanacaktır”20.

Vekâletin yaptığı çalışmalar doğrultusunda İktisat Vekâleti’nin yeniden yapılanmasını sağlayacak olan kanun meclis gündemine alındı ve bütçeden önce geçmesi gereken bir kanun olduğu için acil olarak müzakere edildi21. 27 Mayıs 1934’te 2450 sayılı “İktisat Vekâleti Teşkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun” meclisten geçerek kanunlaştı. Bu kanunla İktisat Vekâleti’nin görevleri yeniden düzenlendi. Söz konusu kanuna göre İktisat Vekâleti’nin kara ticaretinde iş ve vazifeleri maddeler halinde sıralanırken 7 ile 13. maddeler arasındaki işler Türkofis’in görevleri olarak tespit edildi. Kara ticaretine dair iş ve vazifeler şunlardır;

1 - Şirketler ve sigortalar işleri, 2 - İç ticaret odaları ve borsalar işleri, 3 - Standardizasyon işleri,

4 - Uyuşturucu maddeler inhisarı işleri, 5 - Kredi işleri,

6 - Tarife işleri,

19 BCA, 30.18.1.2 / 43.16.12, 22.03.1934.

20 “İktisat Vekâletinin Yeni Teşkilatı ve Türkofis, Celal Bey Mühim Beyanatta Bulundu” Cumhuriyet, No: 3552, 26 Mart 1934, s. 1, 5; Bilsay Kuruç, Belgelerle Türkiye İktisat Politikası, (1933-1935), C. 2, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay., Ankara 1993, s. 132.

21 TBMM Zabıt Ceridesi, Devre IV, C. 22, İçtima 3, Elli Sekizinci İnikad, 27 Mayıs 1934, s. 298-306.

(7)

Feyza KURNAZ ŞAHİN

149

Volume 10 Issue 8 November

2018

7 - Ticaret mümessilleri işleri,

8 - Haricî ticaret ve hariçteki Türk ticaret odaları işleri, 9 - Türk ihracat mallarına ve ihraç memleketlerine ait işler, 10 - Ticaret mukavelelerine ve ticarî münasebetlere dair işler, 11 - Millî iktisadı koruma işleri,

12 -Yabancı devletlerin iktisadî tedbir ve mevzuatına dair işler, 13 - Neşriyat ve propaganda ve turizm işleri,

14 - İhracatı teşkilâtlandırma işleri.

Kanunun ikinci maddesinde, birinci maddede yazılı iş ve vazifelerin yerine getirilmesi için gerekli olan İktisat Vekâleti Teşkilâtı oluşturuldu. Buna göre, bir vekâlet müsteşarının idaresi altında deniz ticareti müsteşarlığı; iç ticaret, sanayi ve maadin ve limanlar ve deniz nakliyatı işleri umum müdürlükleri, dış ticaret (Türkofis) reisliği, ölçüler müdürlüğü, ihracatı teşkilâtlandırma müdürlüğü, tarifeler tetkik, sanayi ve maadin tetkik, teftiş ve murakabe heyetleri, hususî kalem, müşavir, mütehassıs ve mütercimler ile hukuk müşavirliği, zat ve levazım ve evrak işleri müdürlüklerinden ve mektep, müze, laboratuar müesseselerinden ibaret bir teşkilat oluşturuldu. Kanunda İktisat Vekâleti’nin merkez ve taşrada yapılanması için gerekli olan memurların atanmasıyla ilgili usuller de belli bir esasa bağlandı. Buna göre merkez ve vilâyetler için teşkilâta gerekli olan memurların adet ve denklik dereceleri ile ücretleri bu kanuna bağlı “1” numaralı cetvelde gösterildi.

Kanuna bir de geçici madde eklendi. Bu madde beşinci maddede yazılı İktisat Vekâleti teşkilâtına dahil idareler ile memurlar ve müstahdemlerin görecekleri iş ve vazifelerinin düzenlenmesi ile ilgilidir. Çünkü İktisat Vekâleti’ne bağlı Türkofis’in de içinde bulunduğu idareler, kanunla kurulduğunda teşkilat nizamnameleri henüz hazırlanmamıştır. Geçici maddede vekâlete bağlı teşkilatların oluşturulmasının ardından bir sene zarfında nizamnamelerinin hazır olacağı belirtilmiştir. Ancak nizamnameler hazırlanıncaya ve Türkofisler ile Ölçüler Müdürlüğünün teşkilat yapısı ve işleyişi kanunla tespit edilinceye kadar bu teşkilatların işleyişi İcra Vekilleri Heyeti kararları ile yapılacaktır. Buna göre, bu kanunun neşri tarihinden itibaren en çok bir sene zarfında teşkilatın işleyişine dair bir nizamname tanzim olacaktır. Nizamname tanzim edilinceye kadar kanunun birinci maddesinin “A”

fıkrasında yer alan 7 ile 13 numara arasında yazılan dış ticaret işleri Türkofis Reisliği tarafından yapılacaktır. Teşkilât kanunları yapılıncaya kadar Türkofis ve Ölçüler Müdürlüğüne ilişkin kadrolar İcra Vekilleri Heyeti’nin vereceği karara göre düzenlenecek, anılan birimlerin maaş ve masrafları İktisat Vekâleti bütçesine “Türkofis masarifi” ve “ölçüler masarifi” adıyla konulan tahsisatlardan ödenecektir. Kanun 1 Haziran 1934’ten itibaren geçerli olacaktır22.

Görüldüğü gibi teşkilatlanması daha evvelden başlayan Türkofis23, 27 Mayıs 1934’te kabul edilen “İktisat Vekâleti Teşkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun” ile resmen kurulmuştur.

Böylece dış ticaret ile ilgili birimler ilk kez Dış Ticaret Reisliği (Türkofis) adıyla bir çatı altında toplanmıştır.

22 “İktisat Vekâleti Teşkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun”, Kanun No 2450, Resmi Gazete, 29 Mayıs 1934, Sayı:

2713, s. 3866-3869.

23 “İktisat Vekâletinin Yeni Teşkilatı ve Türkofis, Celal Bey Mühim Beyanatta Bulundu” Cumhuriyet, No: 3552, 26 Mart 1934, s. 1, 5; Kuruç, age, s. 132; İhsan Fuat Özgen, Cumhuriyet Dönemi’nde Celâl Bayar’ın Siyasî ve İktisadî Faaliyetleri (1923-27 Mayıs 1960), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2007, s. 60; Seçil Geçgel, Celal Bayar’ın Milli Ekonomiyi Kurma Faaliyetleri, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Hatay 2015, s. 46.

(8)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

150

Volume 10 Issue 8 November

2018

Türkofis’in kuruluşu basında da ilgiyle karşılanmıştır. Örneğin Cumhuriyet’in 2 Haziran 1934 tarihli nüshasında Yunus Nadi tarafından kaleme alınan “Türkofis İş Başında” başlıklı yazıda son dönemlerde dış ticaretle ilgili çalışmalar yapan ofisin Türkofis unvanı altında genişletilmiş bir teşkilat ile yeni bir istikamet almasının memnuniyet verici olduğu, İktisat Vekâleti’nde yapılan yeniliklerin ilk ve en önemlisinin Türkofis’in oluşturulması olduğu vurgulanmıştır. Yunus Nadi, Türkofis’in en önemli görevinin Türkiye’nin ihracat ticaretini her geçen gün canlandırmak ve faal kılmak olduğunu, Türkofis ile Türkiye’nin harici ticaret işlerinin ilk defa modern ve Avrupai bir tarzda yapılacağını, Türkofis’in dünya piyasaları hakkında Türk tüccarlarını aydınlatacağını, ticaret konularında önemli bir bilgi kaynağı olacağını ifade etmiştir24.

a) Türkofis’in Amacı ve Görevleri

Türkofis, Türkiye’nin dış ticaret politikası üretme ve milli iktisadı koruma çabası çerçevesinde şekillenen bir teşkilatlanma örneğidir. Nitekim İktisat Vekâleti’nin yeniden teşkilatlanması kapsamında Vekâlet bağlı olarak dış ticaretle ilgilenmek üzere Türkofis Müdürlüğü kuruldu. Türkofis, Türkiye’nin dış ticari münasebetlerini sağlamak, bir taraftan dünyada sık sık değişen politik ve ekonomik seyri göz önünde tutarak milli iktisadı koruyacak bir ticaret politikası tespit etmek, diğer taraftan mevcut engellere rağmen ihracatı ilerletmeye çalışmak amacıyla teşkil edildi. Türkofis turizm işlerini de üzerine almıştır25. Dönemin İktisat Vekili Celal Bayar 1 Nisan 1934 tarihli konuşmasında Türkofis’in amacını şu şekilde belirtmiştir; “Yalnız yeni teşkilâtın en mühim bir uzvu olarak mütalaa edilen ve Türk mallarının yabancı memleketlerdeki sürümünü kolaylaştıracak yollar araştırmak ve müstakil ve tüccarımıza yardımcı bir rehber olmak başlıca vazifesi olan "Türkiye Dış Ticareti İşleri Millî Ofisleri Dairesini şimdiden faaliyete geçiriyoruz….”26.

Kanuna göre Türkofis’in görevi, ticaret mümessilleri işlerini yürütmek, haricî ticaret ve hariçteki Türk ticaret odaları işlerini yürütmek, Türk ihracat mallarına ve ihraç memleketlerine ait işlerle meşgul olmaktır. Ayrıca ticaret mukavelelerine ve ticarî münasebetlere dair işleri yürütmek, millî iktisadı koruma, yabancı devletlerin iktisadî tedbir ve mevzuatına dair işleri takip etme ve neşriyat ve propaganda ve turizm işlerini yürütmek ofisin diğer görevleri arasındadır27.

Türkofis’in kuruluşu kamuoyunda ilgiyle karşılandı. Nitekim Cumhuriyet’in 14 Nisan 1934 tarihli nüshasında Yunus Nadi’nin kaleme aldığı yazıda Türkofis’in amacı şu şekilde dile getirilmiştir: “…bizim anladığımıza göre Türkofis unvanını taşıyan ticaret ofisi tüccarımızla el ele sıkı teşriki mesai ile çalışacak bir müessesemizdir ve bu teşriki mesai devletin azami muzaheretine mazhariyetle memleketin inkişafına en ileri derecede hizmet etmiş olacaktır”28. Yunus Nadi 2 Haziran 1934 tarihli yazısında ise Türkofis’in görev ve amaçlarını kamuoyuna açıklamıştır. Buna göre, Türkofis Türkiye’nin ihracat mallarına ve ihracı mümkün olan mahsullerine alıcı veya alıcı olabilecek piyasaların sürekli olarak araştırılması ve incelenmesini sağlayacaktır. Bunun için ticaret durumunu, ihtiyaçları, Türk mallarının dışarıda

24 “Türkofis İş Başında”, Cumhuriyet, No: 3617, 2 Haziran 1934, s. 1.

25 BCA, 490.1.0.0 / 1128.119.1, 25 Nisan 1935.

26 “İktisat Vekâletinin Yeni Teşkilatı ve Türkofis, Celal Bey Mühim Beyanatta Bulundu” Cumhuriyet, No: 3552, 26 Mart 1934, s. 1, 5; Kuruç, age, s. 132.

27 “İktisat Vekâleti Teşkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun”, Kanun No 2450, Resmi Gazete, 29 Mayıs 1934, Sayı:

2713, s. 3866-3869; Erol Evcin, “Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü Döneminde Turistik Tanıtım ve Propaganda Faaliyetleri”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. XXXII, Sayı: 94, Güz 2016, s. 97, Erol Evcin,

“Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Yıllarında Turizm ve Tanıtma Faaliyetleri”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, S. 55, Güz 2014, s. 68-69.

28 “İhracat Ticaretinde Tüccarın Mevkii”, Cumhuriyet, No: 3568, 14 Nisan 1934, s. 1.

(9)

Feyza KURNAZ ŞAHİN

151

Volume 10 Issue 8 November

2018

sürümünü ve yayılmasını temin edecek çareler bulacaktır. Türkofis rakip devletlerin mallarının nasıl sevk edildiğini, verdikleri nakil ücretlerini ve sigortalarını araştırmakla görevlidir. Rakip memleketlerde üretilen mal ve mahsullerin durumunu, üretim miktarlarını araştırmak ve bu bilgileri neşrederek ilgili kişileri bilgilendirmek de Türkofis’in amaçları arasındadır. Türkofis Türk malları için yeni yerler bulacak, mevcut pazarları güçlendirecek, yeni pazarlar açacaktır29.

b) Türkofis’in Teşkilat Yapısı

Türkofis 27 Mayıs 1934’te resmen kurulduğunda teşkilat yapısı da tespit edilmiş idi.

Nitekim Celal Bayar, kanun çıkmadan evvel 1 Nisan 1934 tarihli konuşmasında Türkofis’in teşkilatlanması hakkında önemli bilgiler vermiştir. Bayar, Türkofis olarak adlandırılan yeni teşekkülün merkezinin Ankara olacağını, İstanbul ve İzmir’de de şimdilik birer şubesi bulunacağını, ileride imkân dahilinde belli başlı üretim ve ihraç merkezlerinde de şubeler açılabileceğini belirtmiştir. Türkofis’in dış istihbarat kısmının bulunacağını, bu bölümün ticaret mümessillerini, yabancı memleketlerdeki Türk ticaret odalarını, memleket gruplarını ve ticaret politikasını ihtiva edeceğini dile getirmiştir. Celal Bayar’ın açıklamalarına göre, Türkofis’in ikinci kısmı ise Türk ihracat mallarının üretim, satış, sürüm bakımından ayrı ayrı tetkik etmekle mükellef ihtisas mallarından oluşmaktadır. Türkofis’in ikinci kısım teşkilatında ayrıca Taylorizasyon (üretimde zincirleme çalışma yöntemi) ve standardizasyonu da içine alan teknik çalışmalar ile rasyonelleştirilme, millî marka şubeleri ve memleket dahilindeki oda, borsa ve muhabirler de yer almaktadır. Üçüncü kısım ise “muamelât, Türk ihracat malları, rakip mallar ve ithalât mallarına ait numune salonları, kütüphane, konjonktür, sergi ve panayırlar, neşriyat ve propaganda servislerinden” oluşmaktadır. Bayar’ın ifade ettiğine göre, Haziran’dan itibaren Türkofis’in dördüncü kısmının kurulması planlanmıştır. Bu kısımda da ticaret mukaveleleri, ticarî münasebetler ve millî korunma daireleri bulunacaktır. Celal Bayar, konuşmasının devamında “Bu dairenin en büyük karakteristiği maddî hiçbir külfet mukabili olmaksızın müstahsil ve tüccara sırf hizmet için kurulmuş bir devlet dairesi olmasıdır. Hulâsa Türkofis, Cumhuriyet hükümetinin müstahsil ve tüccara hizmet için kurduğu faydalı bir müessese olacaktır” demiştir30.

Teşkilat yapısı ilk olarak Celal Bayar tarafından açıklanan ve dış ticaret işleri ile yükümlü olan Türkofis Reisliğinin örgütlenme yapısı şu şekilde oluşturulmuştur; Merkez teşkilatı,

“Ticaret anlaşmaları, Clearing (Kliring) ve Kompansiyon”, “Madde İhtisas Masaları”,

“Neşriyat”, “Turizm”, “Muamelat” olmak üzere beş farklı birimlerden oluşmaktadır. Ticaret Anlaşmaları, Kliring ve Kompansiyon birimi “Memleket İhtisas Masaları” ve “Kontenjan, Döviz ve Tarife” olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

“Memleket İhtisas Masalarında”;

a) Fransa, Belçika, Hollanda,

b) İngiltere, Birleşik Amerika, İskandinavya Memleketleri, Baltık Memleketleri, c) Almanya, Avusturya, Macaristan,

d) Sovyet Rusya, Polonya, Çekoslovakya, Çin, e) İtalya, İsviçre, İspanya, Portekiz, Güney Amerika,

f) Yunanistan, Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan, Arnavutluk,

29 Yunus Nadi, “Türkofis İş Başında”, Cumhuriyet, No: 3617, 2 Haziran 1934, s. 1-2.

30 Kuruç, age, s. 132.

(10)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

152

Volume 10 Issue 8 November

2018

g) Mısır, İran, Suriye, Irak, Filistin, Hicaz masaları bulunmaktadır.

Türkofis teşkilatının ülke masaları dışında oluşturduğu bir de “Madde İhtisas Masaları”

bulunmaktadır. Bu masalar, tuz ve inhisar maddeleri, tütün, yumurta, balık, kereste, palamut ve hülasası, kürklü av derileri, kitre, meyan kökü ve hülasası, gülyağı, afyon, tıbbi ve kimyevi maddeler bölümü birinci servis olarak teşkilatlandırmıştır. Madde İhtisas Masası’nın nakliyat ve sigortalar kısmı da bulunmaktadır. Burada hububat ve tohumlar, canlı hayvanlar, hayvan mahsulleri ve hayvan yemleri ikinci servisi oluşturmaktadır.

Madde ve İhtisas Masası’nın üçüncü servisi, yaş ve kuru meyveler, yaş ve kuru sebzeler, mensucat hammaddeleri, madenler, kereste, zeytin ve zeytinyağı, prina ve diğer nebati yağlar bölümünden oluşmaktadır. Türkofis’in üçüncü ana şubesi olan neşriyat kısmı ise bülten, adres kitabı ve kütüphaneden sorumludur. Türkofis’in turizm şubesi ise sergi ve panayırlardan sorumlu olarak belirtilmiştir. Son olarak muamelat şubesi ise teşkilatın yazışmalarını takip eden şubesidir. İfade edilen bu şubeler merkez teşkilatını oluşturmaktadır. Türkofis’in iç şubeleri ise İstanbul, İzmir, Mersin, Samsun ve Kars olarak belirlendi31.

Türkofis oluşturulduktan hemen sonra örgütlenmeye başladı. Nitekim Türkofis Genel Reisliğine Kurdoğlu Faik Bey atandı32. Türkofis İstanbul şubesine Cemal Bey, müdür yardımcılığına Hayrettin Şükrü Bey getirildi. İstanbul şubesinde ayrıca dört memur bulunacaktı33. İzmir Türkofis müdürlüğüne Haziran 1934’te Akil Emrullah34, Mersin şubesi müdürlüğüne ise 1935’te Mahmud Celaleddin atandı35.

Türkofis’in bir de dış şubeleri bulunmakta idi. Bunlar Atina, Berlin, Bükreş, Hayfa, İskenderiye, Londra, Madrid, New York, Paris, Prag, Roma, Viyana, Stockholm ve Tokyo şehirlerinde kuruldu36. Türkofis dış teşkilatında görevli temsilcilerin verimli çalışmaları için teşkilat yıldan yıla genişletildi. Nitekim 1935’te Çin, Japonya, Şili, İran, Arabistan ve diğer bazı memleketlere memurlar gönderildi37. Türkofis şube olarak teşkilatlanamadığı yerlerde ise ajanlıklar kurdu. Mesela Türkofis, Haziran 1935’te Bombay ve Bükreş’te38 bilahare Filistin’de39 birer ajanlık kurmayı planladı. 1936’da Arjantin’de bir Türkofis temsilciliği kuruldu ve buraya Türkofis Müşavirlerinden Fuat Bey tayin edildi40. Türkofis bir yandan yeni şubeler kurarken diğer taraftan da verim alamadığı bazı şubeleri kapattı. Mesela Ocak 1936’da Moskova’daki Türkofis mümessilliği kapatıldı41. Türkiye’nin ihraç edeceği ürünleri satmak için yeni alanlar bulmak üzere teşkil edilmiş olan Türkofis uzun süre Hindistan ile ticari ilişkileri artırmak için çaba gösterdi. Nihayet Bombay’da Ticaret Ataşeliğinin kurulmasıyla birlikte Türkofis orada bulunan firmalarla irtibata geçerek Türk ürünlerinden numuneler ve iyi cins tütünlerden örnekler gönderdi42.

31 “Türkofis İç ve Dış Teşkilatı”, Türkofis Ekonomik Enformasyon Bülteni, Yıl 1, No:1, Ankara, 16 Sonkanun 1936, s. 25; BCA, 30.10.0.0/161.128.1.1, 29.11.1935.

32 “Türkofisi Müdürlüğü”, Cumhuriyet, No: 3780, 22 Teşrinisani 1934, s. 3; “Türkofis Müdürü Geldi”, Cumhuriyet, No: 3710, 3 Eylül 1934, s. 5; “Celal Bey Edirne’ye Gitti”, Cumhuriyet, No: 3712, 5 Eylül 1934, s. 1.

33 “Türkofisi İstanbul Kadrosu”, Cumhuriyet, No: 3555, 1 Nisan 1934, s. 2.

34 “Türkofiste Tayinler”, Cumhuriyet, No: 3644, 29 Haziran 1934, s. 3.

35 “Harice Daha Çok Mümessil Gönderilecek”, Cumhuriyet, No: 3930, 26 Nisan 1935, s. 2.

36 “Türkofis İç ve Dış Teşkilatı”, Türkofis Ekonomik Enformasyon Bülteni, Yıl 1, No:1, Ankara, 16 Sonkanun 1936, s. 25; “Moskova Türkofis Mümessilliği Lağvedildi”, Cumhuriyet, Sayı: 4190, 13 İkincikanun 1936, s. 3.

37 “Harice Daha Çok Mümessil Gönderilecek”, Cumhuriyet, No: 3930, 26 Nisan 1935, s. 2.

38 Türkofis Teşkilatı Genişliyor”, Cumhuriyet, Sayı: 3983, 18 Haziran 1935, s. 3.

39 Türkofis’in Genişletilmesi, Cumhuriyet, Sayı:3985, 20 Haziran 1935, s. 3.

40 “Yeni Ofis Mümessillikleri”, Cumhuriyet, Sayı: 4335, 9 Haziran 1936, s. 3.

41 “Moskova Türkofis Mümessilliği Lağvedildi”, Cumhuriyet, Sayı:4190, 13 İkincikanun 1936, s. 3.

42 “Hindistanla Ticaretimiz Genişliyor”, Cumhuriyet, Sayı: 4652, 27 Nisan 1937, s. 106.

(11)

Feyza KURNAZ ŞAHİN

153

Volume 10 Issue 8 November

2018

Türkofis teşkilatı zamanla genişledi. Genişleme planlamasına göre o seneye ait tahsisat ayrıldı. Mesela Haziran 1935’ten itibaren Türkofis’in Trabzon ve Samsun şubelerinin açılması planlanmıştır. Dış ticaret örgütü de içteki örgüt gibi aynı anda genişletildi. 1935’te Japonya’da Osaka’da ve Güney Amerika’da Rio de Janeiro’da Türkofis’in iki şubesinin kurulması planlandı. Türkofis dış ticaret için hiçbir ticaret merkezini ihmal etmedi. Buralarda şubeler açarak ülkelerle ticari ilişkileri geliştirmeye çalıştı43. Türkofis teşkilatında yapılması gereken değişiklikler teşkilatın toplantılarında alınan kararlara göre şekillenmekte idi. Türkofis belli aralıklarla Ankara’da odalar kongresi düzenledi. Bu kongreye Türkofis’in dış şubeleri de dahil olmak üzere bütün ticaret mümessilleri davet edildi. Toplantılarda Türkofis teşkilatında alınan neticeler tartışılarak buna göre yapılacak değişikliklerin esasları belirlendi44.

Türkofis ülke içinde ve yurt dışında şubeler açarken şubelerde görevlendirilecek memurların maaşları ile ilgili yasal düzenlemeleri de gerçekleştirdi. Bu meyanda Türkofis şubelerinde çalıştırılacak memur ve müstahdemlerin maaşlarının ödenmesi ile ilgili kararname çıkarıldı. Buna göre İcra Vekilleri Heyeti’nin 10 Haziran 1934 tarihli toplantısında alınan karar gereğince Türkofis şubelerinde çalışacak memur ve müstahdemlerin ücretleri 1 Haziran 1934’ten geçerli olarak bütçeye mevzu tahsisattan ödenecekti45.

Türkofis dış kollar teşkilatının kadroları kararnamelerle üç aylık süreler şeklinde tasdik olunmakta idi. Ancak bu hususta bazı istisnalar yaşandığı da görülmektedir. Örneğin İktisat Vekâleti’nden yazılan 4.11.1937 tarih ve 13275 sayılı tezkerede; ücretleri “Umumi Muvazene Kanunu” gereğince 1937 senesi bütçesi tahsisatından verilmek üzere 2/6928 sayılı kararname ile Türkofis dış kollar teşkilatı kadrosu üç aylık süreyle tasdik edildiği, ancak daha sonra kadronun Teşrinievvel sonuna kadar iki aylık bir süre için uzatıldığı hatırlatıldı. Vekâlet Türkofis dış kollarına ait kadronun bir ay daha uzatılmasını gerekli gördü ve Teşrinisani 1937 sonuna kadar kadroların yeniden tasdik edilmesini talep etti. Bunu üzerine Maliye Vekâleti durumu inceleyerek bir mütalaaname hazırladı. Kadronun tasdikinde bir mahzur olmadığı bildirildi. Söz konusu durum İcra Vekilleri Heyeti’nin 23.11.1937 tarihli toplantısında görüşüldü ve kararname gereğince kadro tasdikleri 1 Teşrinisani 1937’den Kanunuevvel 1937 sonuna kadar iki ay müddetle yeniden tasdik edildi46. Kadro tasdikleri 1938 yılında da kararnameler yoluyla yapıldı. 15 Ocak 1938 tarihli kararname gereğince ücretleri Muvazene-i Umumiye Kanununun 5. Maddesi gereğince 1937 mali yılı bütçesinin E cetveline dahil 794 Türkofis ve Kontrolörler faslının I. Maddesine konulan tahsisattan verilmek üzere Türkofis Dış ve İç kollar teşkilatına ait kadrolar onaylandı47. Türkofis teşkilatının bütün masrafları ve memurlarına ödenecek maaşlar ve diğer ödenekler Muvazene-i Umumiye Kanunu’nda yer alan esaslara göre yapıldı48.

Öte yandan Türkofis teşkilatına alınacak memurlar sınava tabi tutulmakta idi. Memurlara verilecek ücret, sınavda gösterdikleri başarıya göre ilgili komisyonca dereceler üzerinden tayin ediliyordu. Alınacak memurlara derecelerine göre aylık 120-250 lira arasında maaş verilmesi planlandı. Sınavlar Ankara, İstanbul, İzmir Türkofis şubelerinde aynı anda yapılmakta idi.

İmtihana girecek adaylarda aranan şartlar ise şunlardır;

43 “Türkofis Teşkilatı Hariçte ve Dahilde Dört Yeni Şube Açılıyor”, Cumhuriyet, No: 3905, 1 Nisan 1935, s. 2;

“Ofiste Değişiklik”, Cumhuriyet, No:3929, 25 Nisan 1935, s. 10.

44 “Türkofiste Yenilikler”, Cumhuriyet, No: 3927, 23 Nisan 1935, s. 10.

45 BCA, 30.18.01.02 / 46.41.9, 10.06.1934.

46 BCA, 80.18.01.02 / 80.96.4, 23.11.1937; benzer konu için bkz BCA, 30.18.01.02 / 81.106.11, 27.12.1937.

47 BCA, 80.18.01.02 / 82.5.6, 15.01.1938.

48 BCA, 30.18.1.2 / 76.56.14, 18.06.1937; BCA, 30.18.1.2 / 78.74.16, 26.08.1937.

(12)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

154

Volume 10 Issue 8 November

2018

1) Türkiye veya yabancı memleketlerde orta ve yüksek ekonomi meslek tahsilini bitirmiş olmak.

2) Bir veya birkaç yabancı dili iyi biliyor olmak, yanlışsız tercüme ve haberleşmeye muktedir olmak.

3) Devlet müesseselerinde veya tanınmış yerli ve yabancı iktisadî ve mali teşekküllerde çalışmış ve başarılı olmuş olmak.

4) Yaşı 45’ten fazla olmamak

5) Sınava girecek adaylar başvuru evraklarını sınav gününden üç gün evvel Türkofis merkezine ve İstanbul ile İzmir şubelerine vermek zorundadırlar49.

Türkofis teşkilatında dış şubelerin denetlenmesi için müfettişler de bulunmakta idi. Bunlar belli aralıklarla çeşitli ülkelerde bulunan Türkofis teşkilatını teftiş etmek için görevlendirilmektedirler. Mesela 15 Nisan 1937 tarihinde Türkofis’in Almanya dahilindeki teşkilatını teftiş etmek için İktisat Vekâleti Teftiş Heyeti Mürakib Komiserlerinden Nabi Bey iki ay müddetle Almanya’ya görevlendirilmiştir. Nabi Bey’in Almanya’da çalıştığı sürece maaşı ve gidiş geliş harcırahının Almanya Kliringi B hesabından ödeneceği İcra Vekilleri Heyeti’nin 15 Nisan 1937 tarihli toplantısında karara bağlanmıştır50. Türkofis Başkanları da zaman zaman dış teşkilatı denetlemek veya dış piyasaları incelemek amacıyla yurt dışına görevlendirilmiştir51.

Türkofis teşkilatı içinde yönetici ve memurların atama yerleri zaman içerisinde değiştirilmekte idi. Mesela Cumhuriyet gazetesinin 12 Nisan 1935 tarihli nüshasında Türkofis İstanbul şubesi müdürlüğüne İzmir Şubesi Müdürü Akil Emrullah, İzmir Müdürlüğüne ise Mersin Müdürü Ziya Emin Bey’in tayin edildiği bildirilmektedir. İstanbul şubesi bu tarihe kadar vekâleten Hayrettin Şükrü Bey tarafından yönetilmiştir52. Akil Emrullah Bey, daha önce İhracat Ofisi İstihbarat Raportörü iken Türkofis teşkilatı oluşturulunca İzmir Şubesi müdürlüğüne tayin edilmiş, bilahare İstanbul’a görevlendirilmiştir. Akil Bey, 22 Nisan 1935’te İstanbul’daki görevine başlamıştır53. Ancak Akil Bey İstanbul’da uzun süreli kalmamış, Haziran 1935’te merkeze alınmıştır. İstanbul Şubesi Müdürlüğüne Türkofis genel merkezi müşaviri Mehmet Celâl Bey getirilmiştir54.

Türkofis başkanları ve şube başkanlarının sıklıkla değiştiği anlaşılmaktadır. Örneğin Haziran 1935’te Türkofis Başkanlığına Maadin başkanı Necdet Alp tayin edilmiştir55. Temmuz 1936’da İstanbul Türkofis şubesi Müdürü olan Mahmut Celaleddin Bey Londra ticaret mümessilliğine atanmıştır56. Türkofis dış ticaret temsilcileri yeni yerlerine atandıklarında İktisat Vekâleti’nde toplanırlardı. Celal Bayar, kendilerine başarılar dileyerek yeni vazifelerinde kendilerinden beklenilenleri ifade ederdi. Yeni görev yerlerine atanan Türkofis mümessilleri yurt dışına çıkmadan evvel atandıkları ülke ile iş yapan firma yetkilileri ve tüccarlarla görüşürlerdi57.

49 “Türk Ofisten”, Cumhuriyet, Sayı: 3998, 3 Temmuz 1935, s. 11.

50 BCA, 30.18.01.02 / 73.30.7, 15.04.1937.

51 “Seyahate Çıkacak Ofis Heyeti”, Cumhuriyet, Sayı: 4262, 28 Mart 1936, s. 3.

52 “Türkofis Müdürlüğü”, Cumhuriyet, No: 3916, 12 Nisan 1935, s. 2.

53 “Yeni Türkofis Müdürü”, Cumhuriyet, No: 3926, 22 Nisan 1935, s. 5.

54 “Türkofis Teşkilatı”, Cumhuriyet, Sayı: 3991, 26 Haziran 1935, s. 6.

55 “Yeni Türkofis Müdürü”, Cumhuriyet, Sayı: 3967, 2 Haziran 1935, s. 3.

56 “Türkofiste Değişiklikler”, Cumhuriyet, Sayı: 4365, 9 Temmuz 1936, s. 5.

57 “Türkofisin Yeni Dış Memleketler Mümessilleri”, Cumhuriyet, Sayı: 4512, 3 Birincikanun 1936, s. 7; “Rusya ile İş Yapan Tacirlerimize”, Cumhuriyet, No:3661, 16 Temmuz 1934, s. 4.

(13)

Feyza KURNAZ ŞAHİN

155

Volume 10 Issue 8 November

2018

Türkofis teşkilatında çalışan memurların içinde bulunduğu koşullar ve yerlerinin sık sık değiştirilmesi zaman zaman meclis gündemine yansımıştır. Memurların yerlerinin kısa aralıklarla değiştirilmesinin doğru olmadığı bazı milletvekilleri tarafından dile getirilmiştir.

Mesela Muğla mebusu Hüsnü Kitapçı “Muvazene-i Umumiye Kanununa Bağlı Bir Kısım Daire Bütçelerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin” hazırlanan layihanın Meclis genel kurulunda görüşülmesi sırasında şu görüşleri ifade etmiştir; “…Türkofis’e alınan elemanların biraz daha tecrübeli kimselerden intihab edilmesine dikkat edilmesini ve bir de diğer devairi devlete kıyasen mütemadiyen tebdiller ve tahviller yapılmamasını da temenni ederim. Henüz iki üç senelik bir tarihe malik olan Türkofisin bazı elemanlarının iki üç hatta dört yer değiştirdiğini biliyoruz. Halbuki bir ticari mümessilin bulunduğu yeri tanıması ve o yerde tanınması ancak iki senede kabil olabilir. Tam fayda verecek zamanında başka yere gidiyor. Benim tahkikatıma göre bu gibi mümessiller bulundukları yerlerde on onbeş on sekiz sene yani kabil olduğu kadar uzun bir zaman kalmaktadır. Böyle yapılırsa daha verimli neticeler almış oluruz”58.

c) Türkofis’in Faaliyetleri 1.Türkofis’in Turizm Faaliyetleri

Türkofis Türk turizminin ilk kamu örgütlenmesidir. 27 Mayıs 1934 yılında çıkartılan 2450 sayılı “İktisat Vekâleti Teşkilat ve Vazifeleri Kanunu” ile Türkofis oluşturulduğunda kanunda yazılı görevlerden birisi de turizm ve propaganda işlerini yürütmek idi. Bu kapsamda Türkofis turizm işleri için bir masa oluşturarak gerekli olan yayın ve tanıtım işlerini yürütmeye çalıştı59. Turizm alanında çeşitli memleketlerle turizm münasebetlerinin geliştirilmesi, memleketlerin Türkiye’ye karşı aktif ve pasif olmalarına göre takip edilmesi gereken turizm politikasının üretilmesi, genel olarak memleketin durgun olan turizm koşullarını iyileştirmek için bir dış turizm politikasının benimsenmesi zorunlu olmuştur. Turizm gelirlerinin yurdun tarihi ve tabii zenginlikleri nispetinde artırılması gerektiği düşünülerek Türkofis teşkil edilmiştir60.

Türkiye bu dönemde turizm alanında önemli çalışmalar yapmak ve büyük maddi fedakârlıklarla her şeyi yeniden kurmak için adımlar atmaya başladı. Türkofis bu meselenin önemini idrak ederek memleketin önemli bir ihtiyacına cevap vermek durumunda idi. Türkofis Turing ile birlikte bu işi üstlendi ve Türkiye’de turizmin istenilen düzeye getirilmesi için çalışmalar yaptı. Ancak Türkofis’in bu alanda yaptıkları elbette yeterli değildi. Çünkü Reşit Saffet Atabinen’in de ifade ettiği gibi turizm başlı başına bir ihtisas işiydi ve hiç şüphesiz geniş ve müstakil bir teşkilata ihtiyaç vardı. Turizm aynı zamanda geniş ölçekli bir propaganda bütçesine ve tetkik ve propaganda işlerini halledecek bir masaya sahip olmak durumunda idi.

Ancak bu işler zaman alacağından turizmde acil ihtiyaçların karşılanması Türkofis sayesinde oldu. Türkofis bunu milli bir vazife olarak gördü ve Ocak 1935’te “Turizm Tetkik ve Propaganda Masası” oluşturuldu. Turizm Tetkik ve Propaganda Masası oluşturulduktan kısa bir süre sonra turizmi geliştirmek ve aktif hale getirmek, bir turizm politikası üretmek maksadıyla Türkofis Reisi Necdet Alkın’ın başkanlığında “Vekâletlerarası Turizm Komisyonu” toplandı. Komisyonun müzakerelerinin verimli bir şekilde sürdürülmesi için Türkofis Neşriyat ve Propaganda Servisi bir turizm raporu hazırlayarak komisyona sundu. Bu

58 TBMM Zabıt Ceridesi, Devre V, C. 18, İçtima 2, Altmış Üçüncü İnikad, 24.V.1937, s. 183.

59 “İktisat Vekâleti Teşkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun”, Kanun No 2450, Resmi Gazete, 29 Mayıs 1934, Sayı:

2713, s. 3866-3869; Mehmet Cihan Yavuz-Solmaz Filiz Karabağ, “Ulusal Turizm Tanıtımı ve Pazarlama Yöntemi Örgütlenmesi; Türkiye İçin Bir Model Önerisi”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, C. 1, Sayı: 36, Yıl:

2009, s. 118,

60 “Türkofis Neşriyat ve Propaganda Servisi Turizm Raporu”, BCA, 490.1.0.0./1128.119.1, Nisan 1935; Selçuk Cingi, “Turizm ve Türk Turizm Sektörü”, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi Dergisi, C. 7, Sayı: 1-2, 1989, s. 151.

(14)

Cumhuriyet Dönemi Dış Ticaret Politikası ve Bir Örgütlenme Örneği: Türkofis ve Faaliyetleri (1934-1939)

156

Volume 10 Issue 8 November

2018

rapora dayalı olarak bir müzakere programı hazırlandı. Komisyon söz konusu müzakere programı çerçevesinde bir turizm kongresi yaparak turizm ile ilgili meseleleri tetkik etti61.

Türkofis teşkilatlanmasının ardından Türkiye’de turizm koşullarını, eksiklikleri ve alınması gereken önlemleri içeren birtakım çalışmalar içerisine girmiş, özellikle turizmin ön planda olduğu illerdeki Türkofis şubelerinden bölgenin turizm potansiyelini içeren raporlar istemiştir. Mesela Mart 1935’te Türkofis genel merkezi tarafından İstanbul şubesine bir tamim gönderilerek turistlerin şikayet ettiği zorluklar, gümrük muamelelerinde şikayet olup olmadığı, İstanbul’da turistlerin konaklayabileceği oteller ve ücretleri, lokanta ücretleri, şehrin turistik yerleri, nakliye ücretleri ve diğer bazı hususlar hakkında bilgi istemiştir. Bunun üzerine İstanbul Türkofis şubesi konu hakkında geniş bir rapor hazırlamıştır62.

Türkofis bir taraftan Türk turizmini geliştirmek için adımlar atarken, turizm konusunda uluslararası alanda gelişmeleri takip etmek amacıyla turizm kongrelerini de yakından takip etti.

Türkofis uluslararası alanda yapılan turizm kongre ve toplantılarına iştirak ederek bu alanda Türkiye’yi tanıtma çabası içerisine girdi. Örneğin Hariciye Vekâleti 23.10.1937 tarih ve 23072/632 sayılı tezkeresinde Balkan Antantı Konsey Ekonomisince teşkil edilen “Konsey Permanent Touristique” adlı toplantının 5 Teşrinisani 1937’de Belgrat’ta yapılacağını bildirerek söz konusu toplantıya aza olarak Türkiye seksiyonunu temsil etmek üzere Türkofis Başkanı Burhan Zihni Sanus’un, seksiyon sekreteri olarak Şinasi Hisar’ın murahhas olarak görevlendirilmesini talep etmiştir. Vekâlet’in gönderdiği yazıda görevli murahhasların yol paralarının ödenmesi, gündeliklerinin verilmesi, yanlarına gereği kadar döviz ve siyasi pasaport verilmesi hususunda gerekli kararın çıkarılması da talep edilmiştir. Bunun üzerine Maliye Vekâleti bir çalışma yaparak bu hususta bir mütalaaname hazırladı. Söz konusu mütalaanameye göre, görevlendirilen murahhasların seyahatlerinden doğacak masraflarının kliring yoluyla ödenmesine ve bu mümkün olmadığı taktirde istenilen dövizin 1937 tarihli döviz cetvelleri Hariciye Vekâleti hesabının “kongre ve konferanslar” faslına konulan 110 bin liralık tahsisattan verilmesinin mümkün olacağı bildirildi. Maliye Vekâleti’nin hazırlamış olduğu mütalaaname İcra Vekilleri Heyeti’nin 1 Kasım 1937 tarihli toplantısında görüşüldü.

Bakanlar Kurulu kararnamesine göre, Türkofis Başkanı Burhan Zihni Sanus ile Şinasi Hisar murahhas olarak görevlendirildi. Murahhaslara harcırahlarından başka Türkiye sınırlarında başlamak üzere 2/5690 sayılı kararnameye göre gündelikleri ve seyahatleri için siyasal pasaport verilmesi ve masraflarının kliring yoluyla ödenmesi ve bu mümkün olmadığı taktirde 1937 döviz cetvellerine Hariciye Vekâleti kısmına “kongre ve konferanslar faslı” adına konulan 110 bin liralık tahsisattan ödenmesi onaylandı63.

Türkofis’in turizm konusunda propaganda ve neşriyat yapma görevi de bulunmakta idi.

İktisat Vekâleti’nin turizm işlerine önem vererek, teşkilatlanma yapması ve turizmle ilgili propaganda ve neşriyat işinin Türkofis’e bırakılması kamuoyunda da büyük bir memnuniyet yarattı. Zira İstanbul Turist Acentesi Müdürü B. Tahir Tamöz’ün Akşam gazetesine verdiği mülakatta, Türkofis’in kuruluşundan memnuniyet duyduğunu şu şekilde ifade etmiştir;

“Türkofis ihracat emtiamızın sürümünü artırmak için yaptığı gibi, Türkiye’yi ecnebi memleketlere tanıtmak üzere broşürler neşrederek propagandaya girişirse seyyahların rağbeti artacaktır. Vekâletin kurduğu teşekkülü şükranla karşılıyoruz. Bunun yabancı memleketlerde mevcut “Ofis Nasyonal dö Turizm” teşkilatları programı dahilinde çalışacağını zannediyoruz.

Türkofis seyahat acenteleriyle temas ederek seyyahların uğradıkları güçlükleri izale edebilir”.

61 “Türkofis Neşriyat ve Propaganda Servisi Turizm Raporu”, BCA, 490.1.0.0./1128.119.1, Nisan 1935; “Turing Klüb”, Cumhuriyet, Sayı: 4181, 4 İkincikanun 1936, s. 5; “Ankara’da Toplanacak Turizm Kongresi, Cumhuriyet, No: 3878, 2 Mart 1935, s. 2.

62 “Seyyah İşleri”, Cumhuriyet, No:3886, 10 Mart 1935, s. 2.

63 BCA, 30.18.01.02 / 79.88.6, 1.2, 1.11.1937.

Referanslar

Benzer Belgeler

1970’lerin sonlarına doğru bir grup iktisatçı, ülkelerin neden ticaret yaptıkları, uluslararası ticarette uzmanlaşmayı belirleyen faktörler, korumacılığın etkileri,

Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının (Afro-avrasya anakıtasının 8 ) merkezinde bulunan Orta Doğu, günümüzün rakipsiz küresel süper gücü olan ABD nezdinde bir çok

Bu cenahlar, ilk önce Babürlü ordusunun kar••lar•na ç•kan cenahlar•yla sald•rd•lar, daha sonra ise Babürlü sa• cenah•na, son olarak da Ali Merdan Han’•n

Horasan’ın Nesa şehrinde doğan Nesevî, İran’ın ünlü münşîlerindendir. Asil ve zengin bir aileden gelen Nesevî, gençliğinde Hârezmşah Alâeddin Muhammed’in bütün

Türkiye’nin stratejik öneminin artırmasına neden olan bu gelişmelerin, Türkiye’nin dış politikası üzerinde de etkisi olmuş ve Türkiye’yi Batılı bazı

Elde edilen düşük seviye (nominal) verilerin daha yüksek seviye veri cinsinden ifade edilmesi de mümkün olmadığından, kantitatif analiz yapılacağı durumlarda incelenen

Türkiye, Şubat 1938’de Madrid’de sığınmacı İspanyollara ve Türk elçisine yapılan müdahale sonrasında resmi politikasını değiştirmemekle birlikte,

Çalışma kapsamında; yapay ışık kaynakları ile yapılan iç mekan aydınlatması, aydınlatma hesabı ile ilgili bilgiler, tasarım için gerekli koşullar,