El Bab a 1 adım kaldı
16
0
0
Tam metin
(2) 2. 10 ARALIK 2016, CUMARTESİ. HAZIRLAYAN: BORA TORAN ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. Yeni yönetimin ekseni: ORTADOĞU VE PASiFiK Amerika’da Trump’la birlikte göreve gelecek olan eski askerlerin özellikleri, ABD’nin güvenlik ve dış siyasetinin yönelimleri hakkında önemli ipuçları veriyor. Ortadoğu’da daha operasyonel bir çizgi belirirken askeri ve ekonomik alandaki esas yığınak Pasifik’e göre şekilleniyor John Mattis. YENİ Başkan Trump ABD’nin 45 inci Başkanı olacak. ABD Başkanlarının 12’si asker kökenli. Ayrıca askerler ABD yönetiminin tarihsel geçmişine ve hatta bu gününe bakıldığında oldukça önemli yerlerde görevler üstleniyorlar. Son olarak yeni Başkan Trump kurmay heyetini ve kadrolarını belirlerken askerleri oldukça önemli görevlere getirmek için adımlar attı. Bu askerler aslında oldukça dikkat çeken isimler. Emekli Orgeneral John Mattis Savunma Bakanı adayı olarak seçilirken, Emekli Korgeneral Michael Flynn Ulusal Güvenlik Başdanışmanı ve Emekli Orgeneral John Kelly İç Güvenlik Bakanı olarak planlanıyor.. ÇİN’İ KUŞATMAK. Mehmet Bedri GÜLTEKİN BAYBURT Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Önder Karaoğlu, 25 Kasım 2016 günü Aydınlık gazetesinde yayınlanan röportajında çok önemli gerçeklere değindi. Karaoğlu’nun sözleri 36 yıldır uygulanmakta olan serbest piyasa ekonomisinin çıkmazını gözler önüne seriyor ve çözümü gösteriyor:. J. Kelly. Michael Flynn. KATLİAMCI GENERAL Emekli Orgeneral John Mattis’i 2003 Irak savaşından tanıyorum. O tarihlerde Tuğgeneral rütbesi ile Türk planlama heyet başkanı olarak görevdeydim. ABD Avrupa Kuvvetleri Başkomutanlığı Stutgard/Almanya’da görev yapan ABD’li generaller arasında en dikkat çekenlerden birisi Mattis idi. Gerek toplantılarda gerekse yazışma ve görüşmelerde kişilikleri ve özellikleri ile 5. Kolordu Komutanı W.Wallace, 101. Tümen Komutanı Tümgeneral D. Petraus, Deniz Piyade Tümen Komutanları J. Mattis ve Tümgeneral Amos ile Kuzey Irak’ta ABD Özel Kuvvetler Komutanı olarak görev yapan Tümgeneral H. Osman ön plana çıkıyordu. Yaklaşık 6 ay süren görevimden sonra Türkiye’ye döndüğümde bu savaşla ilgili tecrübe ve bilgilerimi içeren Irak Savaşı adlı bir kitap yazdım. Kitapta John Mattis’i aynen şöyle anlatmıştım: “Cesur ve kararlı, astlarına yakın hareket etmeyi seviyor, ancak aynı zamanda acımasız ve gaddar bir komutan.” Astları arasında kendisine “Çılgın köpek” lakabı takılmış. Irak Savaşı’ndaki kod adıda Kaos idi. General Mattis bir ölçüde İkinci Dünya Savaşı’nın tanınmış komutanlarından General Patton’a benziyor. Çok okuyan ve entelektüel bir kişiliği var. Tarih, özellikle Harp Tarihi üzerinde iyi bir araştırmacı. (Roma İmparatoru ve filozof Marcus Aurelius’un meditasyon adlı kitabını bütün katıldığı savaşlarda bir baş vuru kaynağı olarak kullanıyor ve stoik felsefe konusu ile ilgileniyor. Yani uygulamalarında duygulardan ziyade gerçekleri esas alıyor) General Mattis, 2001 El Kaide terör saldırısından sonra Afganistan’da icra edilen askeri harekata katıldı. Daha sonra 2003 Irak Savaşı’nda Deniz Piyade Tümen komutanı olarak görev aldı ve birlikleri ile Basra harekatına iştirak etti. Savaşı müteakip Irak/Felluce bölgesinde ortaya çıkan sünni isyanının bastırıl-. John Mattis. Güney Amerika’da yapılanmaya başlayan İran destekli ve sempatizanı olan fraksiyonları (Hizbullah’ın ve İran Devrim muhafızlarının Narco kolu) ortaya çıkardı. Afganistan ve Ortadoğu üzerinde tecrübe ve birikimi olan bir asker.. ALİ ERDİNÇ (E.) General. Donald Trump. masında görev aldı. İsyanı acımasız ve çok sert tedbirler alarak bastırdı. Birçok masum insanın öldürülmesine yol açan emirler verdi. IrakSuriye hududuna yakın bir köydeki düğün törenine, teröristlerin saklandığı gerekçesiyle hava saldırısı emri verdi ve çoluk çocuk 42 masum insanın ölümüne neden oldu. (Mukaradeeb Katliamı) Katliamdan sonra yaptığı açıklamada saldırı emrini tereddütsüz 30 saniyede verdiğini belirtti. Sonraki yıllarda NATO’nun en önemli görevlerinden birisi olan Dönüşüm Komutanlığını (ACT) üstlendi. Ardından ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) görevine getirilen Mattis, 2013 yılında emekliye ayrıldı. Görüldüğü gibi Mattis, Ortadoğu’yu ve NATO’yu çok iyi tanıyan ve bu bölgede savaşlara katılmış bir asker. Bu tecrübe ve birikimi elbette dünya ve bölge olaylarına bakışını önemli ölçüde şekillendiriyor. Mattis Ortadoğu’da ABD çıkarlarına yönelik en büyük tehdidi İran olarak görüyor. Hatta IŞİD’in varlığının İran’a. büyük bir avantaj sağladığına ve bu sayede İran’ın bölgede kolaylıkla yayıldığına inanıyor. Ayrıca İran’la son varılan Nükleer Silah anlaşmasına da sıcak bakmıyor. İsrail’e bakış açısında ise oldukça temkinli. Filistin sorununun çözümünde iki devletli çözüm yaklaşımını yani Kerry’nin planını destekliyor. Özetle İsrail ile olan ilişkilere sadece ABD çıkarları yönünden bakıyor. Yani İsrail’e fazla sempatik değil. Bölgeye ilişkin tecrübelerine dayanarak Arap ülkeleri ile dostluğa ve müttefikliğe büyük önem veriyor. Rusya’ya karşı oldukça soğuk. Putin’in yayılmacı siyasetini büyük bir tehdit ve Rusya’yı düşman olarak görüyor.. OBAMA GÖREVDEN ALMIŞTI Seçim kampanyasında Trump’ın güvenlik danışmanı olarak görev yapan Michael Flynn’a gelince, bu şahsın enteresan yaklaşım ve görüşleri var. Her şeyden önce koyu bir İslam karşıtı. İslami terör örgütlerini en önemli tehdit olarak görüyor. Ülkesinde Şeriat kurallarının ve an-. layışının giderek yayıldığına inanıyor. Militan İslamın ve radikal İslamcı terörün ülkesinde ve dünyada yayılarak güçlendiğini ve ülkesi için en büyük tehdit olduğunu değerlendiriyor. ABD’nin Savunma ve Dış siyasetinin bu temel tehdit üzerinde şekillenmesi gerektiğini savunuyor. Bu görüşleri yeni Başkan Trump’ın yaklaşımları ile aynı. Ayrıca istihbarat kökenli bir asker. Ordudan ayrılmadan önce son görevi Savunma Bakanlığı İstihbarat Kurumunun Başbakanlığı idi (DIA). Ancak burada iki yıllık görevi ardından İslami teröre ilişkin Obama yönetimiyle ters düşen değerlendirmeleri yüzünden Başkan Obama tarafından görevden alındı. Bu görevindeyken Ortadoğu’da bazı ülkelerde yürüttüğü çapraşık işlerle de anılıyor. İç Güvenlik Bakanlığı için düşünülen Emekli Orgeneral J. Kelly ise Vietnam ve Irak savaşlarına katıldı. Irak’ta cihatçı örgütlere karşı yürütülen harekatlarda etkin görevler aldı. Ayrıca son görevi olan ABD Latin Amerika Kuvvetler Komutanlığı (SOUTHCOM) sırasında. Ekonomik krize Bayburt’un çözümü “Ekonominin yüzde 70’den fazlası Türkiye’nin belli bir bölgesinde yoğunlaşmış durumda, doğru bir şey değil.” “Bu bölge için liberal ekonomi kuralları geçerli değil. Ben bir iktisatçıyım. Tamamen serbest pazar ekonomisine terk edilecek bir yer değil burası. Kamu ekonomisi politikaları uygulanmalı. Yani devletin kendisinin bir. aktör olarak rol aldığı bir ekonominin buralarda belirleyici olduğuna inanıyorum. Ben 12 yıldır Ticaret Odası’nda görev almaktayım ve bu süre içinde bunu daha iyi gördüm. Biz anahtar teslim fabrikayı önerdiğimiz zaman - Bu öneriyi ilk olarak Ticaret Odası Başkanımız İbrahim Yumak dile getirmişti - ‘Sizin önerdiğiniz devletçi ekonomidir. Ve bu çok eskide kalmıştır’ denmekteydi. Ama bölge için gerekli olan budur. Devletin desteği olmadan burada doğal bir denge sağlanamaz... Kalkınmak için devletçi ekonomi şart.”. İKİ DÖNEM, İKİ FARKLI POLİTİKA Cumhuriyet tarihi, uygulanan ekonomi politikaları bakımından birbirinin zıddı olan iki farklı döneme tanık oldu. Birincisi, Cumhuriyetle birlikte başlayan halkçı devletçi ekonomi dönemidir. Atatürk ve arkadaşları 1930’larla birlikte giriştikleri büyük sanayileşme hamlesini belli bölgelere değil bütün Türkiye’ye yaydılar. Şeker, çimento, tekstil, tekel, kâğıt, çay, demirçelik, vagon, uçak vb. bütün bu fabrikalar belli yörelerde değil ülke çapında gerçekleştirildi.. İstanbul’un toplam ekonomi içindeki payı 1920-1950 arasında sürekli olarak düştü. Çünkü diğer illerin payı arttı. Onun için söz konusu yıllarda büyük şehirlere göç diye bir olay yaşanmadı.. ‘BARAJLAR KRALI’ VE ‘AĞIR SANAYİ HAMLESİ’ Kamu ağırlıklı ekonomi bazı aşınmalara rağmen 1980 yılına kadar esas olarak devam etti. Devlet eliyle kamu yatırımlarının Türkiye çapında, bütün illerde gerçekleştirilmesi politikası sürdürüldü. Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan’ların en çok övündükleri konu, kendi dönemlerinde Türkiye’nin dört bir yanında devlet eliyle gerçekleştirilen yatırımlardı. Biri yaptığı barajlarla, diğeri hemen hemen bütün şehirlerde temelini attığı sanayi kuruluşları ile övünürdü. Sonuç olarak övündükleri kamu yatırımlarıydı. Bu politikanın sonucu kamu ekonomisinin toplam ekonomi içindeki payı 1970’lerde yüzde 70’ler dolaylarındaydı. Yüzde 70 kamu ekonomisi demek, ülkenin dört bir tarafında devletin inşa ettiği küçükbüyük fabrikaların varlığı demekti.. NEO LİBERAL EKONOMİ DÖNEMİ 24 Ocak 1980’le birlikte Türkiye, Neo liberal ekonomi politikalarını benimsedi. Turgut Özal’ların devri başladı.. Sonuç olarak bütün bu askerlerin mesleki tecrübe ve birikimlerinin ve uzmanlık alanlarının Ortadoğu’ya yönelik olması dikkat çekici ve bu durum Trump’ın genel olarak uygulayacağı dış siyaset ve savunma siyaseti üzerinde bazı ip uçları veriyor. Bu yeni görevlendirme Trump yönetiminin Ortadoğu’da Obama’ya nazaran çok daha operasyonel ve aktif bir siyaset uygulayacağını gösteriyor. Yine yeni yönetimin bölgede marjinal İslami terör örgütlerine (IŞİD ve diğerleri) karşı daha aktif olacağı ve yine İran’ın bölgede yayılmasına ve genişlemesine mani olmak üzere bir takım yeni uygulamalara başvurabileceği de görülüyor. Bu kapsamda Suriye iç savaşını daha kısa sürede bitirmek için Rusya ile bazı noktalarda iş birliği yapılması veya anlaşılması muhtemel. Ayrıca Irak’ın kuzeyindeki ve Suriye’deki terör örgütü PYD, YPG ile Barzani ve yine Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail ile çok daha yakın bir iş birliği kurması kaçınılmaz. (ABD Kürtleri bölgede İran’a ve diğer radikal tehditlere karşı kullanabileceği en önemli güç olarak görüyor). Bu arada ABD yeni yönetiminin Türkiye’ye nasıl yaklaşacağına gelince burada temel argüman İran’la olan angajmanlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir ve çok boyutlu olabilir. ABD Ortadoğu’daki bu değişimlere bağlı olarak Pasifik Harekat alanında da bazı yeni proaktif uygulamalara gidebilir. Ancak bunların ekonomik tadbirler ve yaptırımlar olması çok muhtemel. Zira ABD Silahlı Kuvvetleri Pasifik’te Çin’e nazaran üstün. ABD Çin’i abluka altına almak amacıyla 2011 yılında Uzak Kıyı Dengeleme Stratejisi’ni uygulamaya koydu. Buna göre 2020’ye kadar ülke dışındaki Deniz ve Hava üsleri ile kuvvetlerinin büyük bir bölümünü (%60) Pasifik’te konuşlandırıyor. Savunma harcamalarında Deniz ve Hava Kuvvetlerinin bütçeleri artırıldı. Deniz Kuvvetlerinde yeni gemi inşası (nükleer denizaltı) ve Hava Kuvvetlerinde uzun menzilli bombardıman uçağı yapımı ön planda. Kara Kuvvetleri ise 2017 yılından itibaren 390.000 mevcuda düşürülüyor. Halen bütün bu planlar yürürlükte. Trump yönetiminin bu uygulamada küçük tadilatlar yapabilir ancak tümden değiştirmesi mümkün değil. Dolayısıyla yeni yönetim Pasifik’te bir taraftan Çin’i askeri yönden abluka altına almaya çalışırken diğer yandan bu ülke ile esas rekabet ve mücadeleyi ekonomik alanda sürdürecek. Özelleştirmelerle kamu kuruluşları elden çıkarıldı. Doğu ve Güneydoğu illerinde çok az sayıda olan ve olanların da devletin elinde olduğu fabrikalar yok pahasına elden çıkarıldı ve kapatıldı. Batı illerine göç hızlandı. Marmara bölgesi yalnız başına toplam ekonominin yüzde 70’ine ulaştı. Doğu ve Güneydoğu illeri ise toplam ekonomiye katkıda bulunmak bir yana tam tersine bir müddet sonra ekonomiye “yük” olan kentlere dönüştü.. YENİDEN KAMUCULUK İşte Bayburt Sanayi ve Ticaret Odası yöneticileri sözleriyle bu büyük tarihi dersi özetlemektedirler. Dünya, emperyalist merkezlerden empoze edilen serbest piyasa ekonomisini, neo liberal ekonomi politikalarını, doludizgin uyguladı arkada kalan 40 yılda. Sonuç; gelişmekte olan dünyada büyük yıkımlar, iç karışıklıklar, yoksulun daha da yoksullaşması, toplam olarak ülke kaynaklarının Batılı metropollere akması oldu. Bütün dünya bu sonuçtan gerekli dersleri çıkardı. Özelleştirme yerini kamulaştırmaya bırakıyor. Çin ve Hindistan gibi kamucu ekonomiler, artık dünya ekonomisinin yıldızlarıdır. Bütün ekonomiler, değişik ölçülerde de olsa kamu ekonomisine yeniden yöneliyorlar. İşte Bayburt Sanayi ve Ticaret Odasının yöneticileri, aynı zamanda kendi pratiklerinden hareketle dünyanın yaşadığı bu gerçekliği dile getirmektedirler..
(3) 3. 10 ARALIK 2016, CUMARTESİ. Mustafa Aknc. Nikos Anastasiadis. Kıbrıs müzakereleri 13 Aralık’ta KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis, İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında kasım ayında yapılan ve sonuçsuz kalan Kıbrıs müzakerelerine 13 Aralık’ta ara. bölgede devam edecek. Liderlerin görüşmede, 9-12 Ocak’ta İsviçre’nin başkenti Cenevre’deki müzakereler öncesi görüş alışverişinde bulunması bekleniyor.Öte yandan Kıbrıs Türk tarafının mü-. zakerecisi Özdil Nami ile Rum tarafının müzakereci Andreas Mavroyannis, müzakereler çerçevesinde dün ara bölgede bir araya gelerek, AB ve mülkiyet konularını görüştü.. ÖNE ÇIKANLAR. HAZIRLAYAN: NADİR TEMELOĞLU halklailiskiler@aydinlikgazete.com. CHP’Lİ BELEDİYELERDEN ‘FETÖ’CÜLERE İHALE HİMMETİ’ İDDİALARINA YANIT:. Gözaltına alınınca ihaleyi iptal ettik FETÖ’nün belediyelerden sorumlu imamı aracılığıyla CHP’li belediyelerinden ihale aldığı iddiasına yanıt veren Beylikdüzü Belediye Başkan Ekrem İmamoğlu, gözaltı süreci başladığında savunma istediklerini cevap gelmeyince de iptal ettiklerini söyledi SEDA AKYÜZ sedaakyuz3@gmail.com. C. HP’li Beylikdüzü, Avcılar, Sarıyer, Silivri ve Beşiktaş belediyeleri hakkında “CHP’den FETÖ’cülere 8 milyon liralık ihale!” haberlerine ilişkin başkanlar Aydınlık’a konuştu. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu iddialara, “İhale yasasına göre yapılan her şey hukuksaldır. Adı geçen kişinin gözaltı süreci başladığında bu konu hakkında savunma istedik. Geçerli bir savunma verilemeyince de ihaleyi iptal ettik” yanıtını verdi. Akşam gazetesi önceki gün “CHP’den FETÖ’ye ihale himmeti” başlıklı manşet atmıştı. Haberde, FETÖ’nün “belediyelerden sorumlu imam”ı olduğu iddiasıyla tutuklanan Erkan Karaarslan’ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi aracılığıyla Sarıyer, Avcılar, Beylikdüzü ve Silivri belediyelerinden 8 milyonluk ihale aldığı iddia edildi. Ayrıca İçişleri müfettişlerinin adı geçen bu belediyeler hakkında inceleme başlattığı belirtildi.. ‘DEVLETİN BİRÇOK KURUMUYLA İŞ YAPIYORLAR’ İddiaları haberde adı geçen belediyelerin başkanlarına sorduk. Beylikdüzü Belediye. Başkanı Ekrem İmamoğlu iddialara şöyle yanıt verdi: “Soruşturma doğru ancak belli detayları var. Kurumumuzla iş yapan bu firmanın bizdeki ihale süreci nisan ayıdır. İhale yasası bellidir. Dolayısıyla biz şuna bakarız; bir kişi, kuHandan Toprak Benli rum ya da firma yasaklı mıdır değil midir bilemeyiz. Bahsi geçen şahıs devletin birçok kurumu ile iş yapmaktadır. Hatta Ekrem mamolu AKP’den MHP’ye bir sürü siyasi partiye ait belediye ile çalışmaları var. Bunlar kayıtlı ve belgelidir. Burada sanki özellikle CHP’li belediyelerin ismi geçirilerek özel bir so- Benli de haberdeki iddiaları yalanlayarak lışmayız. Onun için de yaptığımız her şey ruşturma algısı yaratılmıştır. Adı geçen şunları söyledi: “Yaptığımız hiçbir şey hu- hukuka aykırıdır. Bizimle çalışan hiçbir kişinin gözaltı süreci başladığında ihaleyi kuka ve mevzuata aykırı değildir. Kamu personel sehven bile hata yapmamalıdır. alan firma olarak bu konu hakkında savunma İhale Kanunu’nun verdiği ölçülerde çalış- Bunun için eğitime tabi tutarız. Haberde istedik. Geçerli bir savunma verilemeyince malarımızı yaparız. Katılanların da faali- geçtiği gibi de müfettişler gelmedi ve belediye de ihaleyi yaklaşık 3 ay önce iptal ettik.” yetlerini sorgulamak devletin görevidir. Fir- başkanları harcama yetkilisi olmadığı için malarla ilgili yargı tarafından bize herhangi benimle de görüşülüp soru sorulmadı. ‘TARİKATLARLA BAĞLANTISI bir şey bildirilmemiş ise o firmalar gelip Ayrıca ihale artık bu şirkette değil. Firma OLANLARLA ASLA ÇALIŞMAYIZ’ görevini alırlar. Biz tarikatlarla bağlantısı işi yapmadığı için feshedildi ve şirkete hiçbir Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak olduğunu sezinlediğimiz insanlarla asla ça- ödeme yapılmadı.”. İsmet Sezgin son yolculuğuna uğurlandı AYDINLIK/ ANKARA ESKİ Meclis Başkanı ve bakanlardan İsmet Sezgin, 7 dönem görev yaptığı TBMM’den devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Çoklu organ yetmezliğinden 88 yaşında yaşamını yitiren eski TBMM Başkanı İsmet Sezgin için 7 dönem görev yaptığı Meclis’te devlet töreni düzenlendi. Siyasetin ‘İsmet Abi’si için TBMM’de düzenlenen törene İsmet Sezgin’in kızları Seynan Levent ve Ayşe Sezgin, akrabaları, yakınları ve devlet erkanı katıldı. Törende, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, eski başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller, eski Meclis başkanları Köksal Toptan, Cemil Çiçek ve Ömer İzgi ile milletvekilleri katıldı. TBMM Başkanı Kahraman ve Başbakan Yıldırım’ın yaptığı konuşmaların ardından Sezgin’in cenazesi Kocatepe Ca-. ‘Balyoz bilirkişileri dosyası örgütsel ele alınsın’ GAMZEÇINLAR. misi’ne götürüldü. TBMM’de düzenlenen törenin ardından Sezgin için Kocatepe Camisi’nde Cuma Namazının ardından kılınan cenaze namazına, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz, eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan ile çok sayıda kişi katıldı. Cenaze namazında Sezgin’in bazı kadın aile yakınları da cenaze namazı kıldıran imamın yanında saf tuttu. Cenaze namazının ardından Sezgin’in naaşı, askerlerin omzunda bir süre taşındıktan sonra cenaze aracına konuldu. Sezgin, Devlet Mezarlığı’nda toprağa verildi.. BALYOZ davasındasahteliğitescillenenCD’lerleilgiligerçekolduğu yönündebilirkişiraporuhazırlayan3 eskiTÜBİTAKçalışanıhakkındakidavada söz alan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, önceki hakim İlhan Karagöztarafındanaldatıldığınısöyledi. EmekliAlbayCemalTemizözise,davanınasliyecezamahkemesindegörülmesinin zaman kaybı olduğunu belirterek,‘BalyozKumpasıdosyası kapsamındaörgütselolarakelealınmalı’dedi. Balyozdavasındasubaylarınyıllarcahapisteyatmasınanedenolan19CDileilgili‘gerçektir’şeklinde rapor hazırlayan eski TÜBİTAK bilirkişileri Tahsin Türköz,ErdemAlparslan,HayrettinBahşi’nin“görevi kötüyekullanmak”suçundan1yılile3yılarasında hapiscezasıistemiyleyargılandıklarıdavanın18.duruşmasıgörüldü.. ‘ÖNCEKİ HAKİM BENİ ALDATTI’. ‘NORMAL BİR BİLİRKİŞİ KUSURU DEĞİL’ EmeklialbayCemalTemizözde,“Bubirnormal bilirkişikusurudeğildir.Davanınmahkemenizceyürütülmesisadecezamankaybınanedenolacaktır. Davaörgütselolarakdeğerlendirilmesigerekir.Sebepvesonuçlarıylaörgütyargılamasınakonuolan anadavada(İstanbul13’üncüAğırCezaMahkemesi’ndeaçılanBalyozkumpasdavası)yürütülmesini talepediyorum”dedi.Mahkemeheyetiarakararında,sanıklarhakkındakiyakalamakararınıninfazının beklenmesineveeksiklikleringiderilmesikararıyla, duruşmayı1Haziran2017tarihineerteledi.. İstanbul18.AsliyeCezaMahkemesi’ndekiduruşmada söz alan emekli Tümgeneral Ahmet Yayuz, mahkemeninbiröncekihakimiileyaptığıbirgörüşmeyi aktararak,“HakimİlhanKaragözbeniçağırdı.‘Bukonulardabilgiligörünüyorsunuz.Balyozhakkındasizden bilgialmakistiyorum’dedi.Balyozdavasıavukatlarının temyizesunmaküzerehazırladıklarıdilekçelerinkitap olarakbasıldığını,iletebileceğimisöyledim.Kitapçığın elimdeteksuretolduğuiçiniadeedilmesinitalep DAVAYA bakan bir önceki hakimi İlhan Karagöz, geettim. Daha sonra bu kitabçığı biri aracılığıyla çen 4 Temmuz’da, taraflara haber vermeden gizlice duruşgönderttim.Hemkitapçığıgerialamadımhem ma yaparak, davanın reddine karar vermişti. Karagöz, hukuki de4Temmuztarihindeyazdığıkararıgörünce bir dilden uzak 572 sayfalık skandal kararında, Fetullah Gülen’’i aldatıldığımıanladım.Kendisindenşikayetçiyim” ‘Mehdi’ ilan edip, orduyu göreve çağırmıştı. Daha sonra bir psidedi. katri kliniğine yatırıldığı iddia edilen Karagöz, 15 Temmuz darbe. Önce akıl hastanesi sonra cezaevi. girişimi sonrasında “Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs” ve “Silahlı terör üyesi olmak” suçundan tutuklanmıştı. Karagöz, savunmasında yazdığı kararı savunarak, “Karara rüyalarımı da ekledim” demişti. Verilen kararın Yargıtay tarafından ‘yok hükmünlhan de’ sayılmasının ardından İstanbul 18. Asliye Karagöz Ceza Mahkemesi’ne hakim İbrahim Özdoğan görevlendirimişti.. PERİSKOP. Rafet BALLI rafballi@gmail.com. Şanghay, Erdoğan’dan çok Türkiye’nin meselesi Bir açıklama. Bir de adım. Biri doğuda. Diğeri batıda. İkisi de: Fazla farklı. Fazla yeni. Bilelim: Stratejik değişiklikler kuşağına girdik. Önce: Açıklama. Binali Yıldırım’dan geldi. Rus TASS Ajansına yazdı (7.12.2016). Bildiri gibiydi. İlan etti: Darbe İncirlik’te koordine edildi. Adını koydu: NATO üssünde. Dediği: 15 Temmuz bir NATO darbesiydi. İncirlik’in NATO üssü olmadığını tartışmayacağım. Biliniyor: Bir ABD üssü. Fakat: Yıldırım bunu es geçiyor. Siyaseten: “Darbe”yi NATO bağlamında açıklıyor. Sözün sahibi: Türkiye’nin Başbakanı. Sözün arkası var. Önü var. Anlamı: NATO, bizi düşman gördü. Devirmeye kalktı. Siyasette kanundur: Düşmanlık eden, düşmanlık bulur. Bu vazo artık zor su tutar. Binali Bey, yeni döneme bakıyor. Gördüğü şu: “Ortak Avrasya bölgemizde işbirliği için birçok yeni alan açılıyor.” Şimdi “adım”ı görelim. O da Moskova’da atıldı (23.11.2016). Türkiye, Enerji Kulübü Başkanlığı’na seçildi. Hem de oybirliğiyle. Yani: Rusya, Çin, Hindistan ve İran’ın da oluruyla. Kulüp: ŞİÖ-Şanghay İşbirliği Örgütü’nün bir organı. İki Türkiye manzarası: Avrupa’daki Türkiye: Kapının dışında oyalanıyor. Avrasya’daki Türkiye: Daha ilk günden aile salonunda. Kısa bir dipnot: ŞİÖ Enerji Kulübü yeni kuruldu (2013). Sadece tam üyeler başkan olabiliyor. Türkiye, Moskova toplantısında önerdi. Bir: Diyalog ortakları da başkan olabilsin. İki: Başkanlık için alfabetik sıra beklenmesin. Umar mıydınız: Kulübün sözleşmesi aynı gün değiştirildi. Türkiye: Tam üyeler dışında ilk başkan. (Malum: Türkiye tam üye de değil. Gözlemci de. Henüz üçüncü kademedeyiz: Onlara da “diyalog ortağı” diyorlar.) Devam edelim. Çin seyahatinden bir gözlem. Görüşmelerde Türkiye’nin ŞİÖ üyeliği de konuşuldu. Türkiye’den ŞİÖ açıklamaları ne kadar ciddi bulunuyordu? Çin cenahında bazı tereddütler gördüm. Anladığım: Tayyip Erdoğan’ın siyasi karnesi üzerinden değerlendiriyorlar meseleyi. Geçmişe bakıyorlar. Tutarsızlıkları görüyorlar. “Erdoğan” ve “güven sorunu” iç içe. Kafalarındaki soru: Asıl, Erdoğan ne kadar ciddi? Söylediler de: “Erdoğan ne zaman Batıyla problem yaşıyor. ŞİÖ’yü o zaman gündeme getiriyor.” Pek emin değiller: Meselesi, Batıyı ŞİÖ üzerinden sıkıştırmak mı sadece? İtiazlarım var. Doğaldır: Sorun yaşamıyorsa, kimse değişiklik aramaz. Konuştuğumuz: ŞİÖ’ye Erdoğan’ın değil, Türkiye’nin üyeliği. Dolayısıyla: Türkiye’nin nesnel konumuna, ihtiyaçlarına bakmak lazım. Ayrıca: Erdoğan cenahında ileri yorumlar başladı. ŞİÖ’ye bakıyorlar. En azından, “dengeleyici güç” olarak görüyorlar. Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın tanıklığına başvuralım. Malum: “Aile”den biri. Damat. SETA’nın “Kriter” dergisine konuşmuş (2.12.2016). İşte Albayrak’a göre Avrasya. ŞİÖ’nün mücadele ettiği üç bela: Terör, mezhepçilik, kökten dincilik. Ayrınıtılı tarif veriyor: “DEAŞ, FETÖ gibi dini alet eden illegal yapılarla mücadeleyi esas dava olarak benimsediğini gözönünde bulundurursak, Türkiye’nin neden ŞİÖ’ye yaklaştığını daha iyi anlarız.” Niçin çok eksenli dış politika? Berat Albayrak cevaplıyor. “Jeopolitik konumumuz gereği Asya, Avrupa, Kafkaslar ve Afrika ile yakınız... “Pek çok coğrafyanın kaderini paylaşıyoruz...” “Bu sebepten çok eksenli bir politika yürütmek zorundayız.” İçte ve bölgedeki gelişmeler sıcak. Çin yazılarına burada ara veriyorum. Kalanlar: Yeri geldikçe....
(4) 4. 10 ARALIK 2016, CUMARTESİ. ANKARA İmsak 06:21 Güneş 07:52 Öğle 12:48 İkindi 15:10 Akşam 17:32 Yatsı 18:56 Ankara: 7/-6. c. İstanbul: 14/2. c. İzmir: 16/1. a. Antalya: 18/8. İSTANBUL İmsak 06:38 Güneş 08:11 Öğle 13:04 İkindi 15:22 Akşam 17:44 Yatsı 19:10. a. Adana: 17/2. a. Diyarbakır: 9/-5. a. TOPLUM HAZIRLAYAN: ÖZLEM KONUR USTA. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Erzurum: -3/-20. d. Sivas: -1/-11. e. İZMİR İmsak 06:42 Güneş 08:11 Öğle 13:11 İkindi 15:37 Akşam 17:59 Yatsı 19:21. Tunceli: 1/-11. b. Trabzon: 6/1. g. MÜJDE OKTAY mujdeoktayy@gmail.com. a. Konya: 8/-5. e. Öğretmenlerin yüzde 51’i,. Okul müdürlerinin sadece yüzde 2’si kadın AYDINLIK / ANKARA TÜRKİYE’de kadın öğretmenlerin oranı yüzde 51 ile erkek öğretmenleri geçti. Kadın öğretmenler sayıca fazla olmasına rağmen okul müdürlerinin sadece yüzde 2’sinin kadın olması dikkat çekti. Ulusal Eğitim Derneği’nin yayın organı Öğretmen Dünyası Dergisi’nin yaptığı okul müdürleri araştırmasına göre, her 100 okul müdüründen sadece ikisinin kadın olduğu ortaya çıktı. Aynı araştırmada mevcut okul müdürlerinin yüzde 37’sinin 1-3 yıllık müdürlük kariyerine sahip olduğu, mevcut okul müdürlerinin beşte birinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşından olduğu belirlendi.. 495 ERKEK, 27 KADIN MÜDÜR. 72 ÜLKEDEKİ 15 yaş grubu öğrencilerin Matematik, Fen ve Okuma becerileri okuryazarlıklarını inceleyen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2015 sonuçları, 6 Aralık’ta kamuoyuna açıklanmıştı. PISA’nın Türkiye için açıkladığı sonuçların tartışmaları devam ederken konuyla ilgili hazırlanan bir araştırma, bulguları ve sonuçları açısından dikkat çekiyor. Danışmanlığını Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim anabilim dalı başkanı Prof. Dr. F. Dilek Gözütok’un yaptığı, Murat İnce tarafından hazırlanan araştırma PISA sonuçlarının aslında bir raslantı olmadığını gösteriyor. Murat İnce yapmış oldukları araştırmanın amacını ve ulaştıkları sonucu Aydınlık’a anlatıyor. İnce, “Türkiye’deki çocukların okuma becerilerini belirlemek amacıyla ‘Türkçe 6, 7, 8. Sınıf öğretim programının PISA’da yoklanan okuma becerileri açısından analizi’ adlı bir doktora çalışması hazırladık. Araştırmada, PISA okuma becerileri alanında yer alan yeterlikler ile Türkçe 6, 7, 8. sınıf öğretim programında yer alan okuma becerileri kazanımları karşılaştırıldı. Hazırlanan başarı testi ile öğrencilerin okuma becerileri alanındaki yeterlikleri belirlenmeye çalışıldı” dedi.. Derginin Aralık sayısında Mustafa Pala imzasıyla yayımlanan araştırma, ülkemizdeki yedi bölgenin nüfus ve coğrafi özellikleri dikkate alınarak 522 okulun/kurumun internet sitesinin taranması ile yapıldı. 19 fen lisesi, 153 Anadolu lisesi, 58 çok programlı Anadolu lisesi, 77 Anadolu imam hatip lisesi, 138 ortaokul, 40 imam hatip ortaokulu, 16 öğretmenevi/akşam sanat okulu ve 21 halk eğitim merkezinde bu araştırmalar yapıldı. Çalışmanın en çarpıcı ve en acıtıcı verisini, okul/kurum müdürlerinin cinsiyetlerine ilişkin toplam oluşturdu. Araştırmaya göre 522 müdürün 495’inin erkek, 27’sinin de kadın olduğu belirlendi. Kadın müdürlerin oranı yüzde 2’yi bulmazken 2014 verilerine göre ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde çalışan toplam 776 bin 212 öğretmenin 398.443’ü kadın, 377.764’ü erkeklerden oluşuyordu. Bu okullarda çalışan öğretmenlerin yüzde 51’i kadın. Sayıca daha fazla olmalarına karşın kadın öğretmenlerin okul/kurum yönetimlerindeki temsil oranının çok az olduğu görüldü.. İnce, çalışmanın bir boyutunda da Türkçe dersinde okutulan kitapları incelediklerini, öğİnce, araştırma sonucunda ulaştıkları so- rencilere okutulan bu kitaplarla PISA’da benucu ise şöyle analiz etti: Araştırma sonu- lirlenen yeterlik düzeyine öğrencilerin ulaştırılamayacağını söyledi. cunda, Türkçe 6, 7, 8. sınıf Türkçe Gözütok, ise danışmanlığını yapdersi öğretim programında yer alan tığı doktora çalışmasının sonuçlarını okuma becerileri kazanımlarının, PIşöyle değerlendirdi: Yaptığımız araşSA’nın düşük (1, 2, 3. düzeyler) dütırmanın sonuçlarına göre, öğrencizeylerindeki okuma becerileri yeterlerin okuma becerileri kazanımlarına likleri ile örtüştüğü belirlendi. Türkçe ulaşmasını sağlayacak bir öğretim 6, 7, 8. sınıf Türkçe dersi öğretim programı ve yeterli öğretim materyali programındaki okuma becerileri ka- F. Dilek Gözütok olmadığı, öğretmenlerin ellerindeki zanımları ile PISA 5. düzey okuma becerileri yeterliklerinin yaklaşık yüzde 33’ü program ve ders kitabı ile sınırlı kaldığı göve 6. düzey okuma becerileri yeterliklerinin rülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, program yaklaşık yüzde 20’si örtüşmektedir. Bu sonuç, hazırlama komisyonlarına eleman seçmede Türkçe 6, 7, 8. sınıf öğretim programındaki bilimsel ilkelere özen göstermiyor. Eğitim okuma becerileri kazanımlarının, öğrencilerin bilimleri uzmanlarının eleştirilerini de hiç okuduğunu anlama, anlamlandırma ve üst ciddiye almıyor. Umarım bu hazırlamış oldüzey düşünme becerilerinin geliştirilmesinde, duğumuz araştırmanın sonuçları, ilgililer ve okuduklarından hareketle analiz, sentez ve yetkililer tarafından dikkate alınır. Araştırma değerlendirme yapabilmelerinde yetersiz ola- bulguları, PISA 2009, 2012 ve son olarak Salı günü açıklanan PISA 2015 uygulamalacağını göstermektedir. BURSA İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ı makamında ziyaret eden down sendromlu genç kız Emine Kırbali’nin, “Dikkat dikkat karakollar, siz şehit olmayın diye size çok dua ediyorum” şeklinde yaptığı anons herkesi duygulandırdı. Her gün geçen binlerce anonsun arasından en anlamlısının bu olduğunu söyleyen Selami Yıldız, genç kıza teşekkür etti.. Bursa: 13/-1. MANİSA’nın Turgutlu İlçesi’nde 1 çocuk annesi 4 aylık hamile Ebru Tireli’ye parkta spor yaparken saldırdığı ileri sürülen şüpheli Mehmet T.’ye polis, kullandığı aracın plakasından ulaştı ve gözaltına aldı. Hem görgü tanıklarının hem de saldırıya uğrayan Ebru Tireli’nin teşhis ettiği; Mehmet T.’nin tarım ilaçları satan babasının işyerinde çalıştığı, evli olduğu ve 6 ay önce de yine bir kadına saldırdığı iddia edildi. Saldırgan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.. ‘Türkçe 6, 7, 8. sınıf öğretim programının PISA’da yoklanan okuma becerileri açısından analizi’ adlı çalışma öğrencilere okuma becerisi kazandıracak bir öğretim programı ve yeterli öğretim materyali olmadığını ortaya koydu. Down sendromlu genç kızdan DUYGULANDIRAN ANONS. d. Hamile kadına saldıran kişi tutuklandı. PISA YETERSİZ EĞİTİM politikalarının faturası. BAŞARISIZLIĞIN NEDENİ YANLIŞ EĞİTİM. Zonguldak: 10/0. rının sonuçlarıyla örtüşmektedir. Gözütok, MEB’in uyguladığı yanlış eğitim politikalarının bu sonucu getirdiğini ise şöyle anlattı: MEB 2003’de PISA araştırmasındaki başarısız sonuçları neden göstererek 2005’de öğretim programlarını değiştirdi. Sağlıklı bir ihtiyaç analizi yapmadan, konu alanı, program geliştirme, ölçme ve değerlendirme uzmanlık alanlarından yetkin kişilerden destek almadan, alan dışı kişilerle yaptığı programları 1-2-34-5. sınıflarda şok yapar gibi uyguladı. Öğretmenler programın, felsefesini hatta kullanılan bazı kavramları bile anlayamamışlardı. Yeni programın uygulanması sonucunda bu gün PISA’dan elde edilen ortalama puan 2003’de alınanın da altına inmiştir. Bireylerin eğitim öğretim sürecinde anahtar bir rol oynayan okuma becerileri alanında öğrencilerin düşük performans göstermeleri, hazırlanan öğretim programlarının yetersizliğinin açık bir kanıtıdır. Okuma, okuduğunu anlama becerilerine sahip olamayanların diğer alanlarda da başarılı olmaları beklenemez.. Bir senelik eğitimden sonra okuma becerisi sadece 1 puan arttı! İNCE, bir senelik eğitimden sonra çocukların okuma becerisinde sadece 1 puan artış olduğuna dikkat çekti: Öğrencilerin, PISA okuma becerileri testinden aldıkları puan ortalamalarına bakıldığında, öğrencilerin düşük performans gösterdikleri, toplam 46 puan üzerinden yıl sonunda en yüksek 23.03 puan ortalamasına ulaşabildikleri belirlendi. Öğrencilerin öğretim yılı başladığında aldıkları puan ortalaması, öğretim yılı sonunda yapılan ölçmede yalnızca 1 puan arttı. Eylül ve Haziran ayları arasında, yaklaşık 8 ay boyunca Türkçe dersi alan öğrencilerin başarı durumlarında neredeyse fark olmaması, öğretim programının ve okullarda verilen eğitimin niteliğinin tartışılması gereğini ortaya çıkardı.. Miniklerden geri dönüşüm defilesi. İSTANBUL Avcılar Şehit Şerife Bacı Çok Programlı Anadolu Lisesi-Uygulama Ana sınıfı öğrencileri öğretmen ve ailelerinin yardımı ile atık malzemelerden hazırladıkları kıyafetler le “Atık Malzeme Defilesi” gerçekleştirdi. Anao kulu öğrencileri, çeşitli atık malzemeleri kulla narak hazırladıkları kıyafetleri düzenlenen defil e ile sergilediler. Atıkların toplanması ve ayrıştırılm ası süreçlerine dikkat çekerek çevresel tahri batı önleyici tedbirler almak, toplumsal farkındal ığı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlikte öğrenciler ve velilerin atık malzemeleri kulla narak yaptıkları yaratıcı kostümler dikkat çekti.. 6 gönüllü öğretmen köyde cinsel saldırıya uğradı İZMİR’in Karabağlar ilçesine bağlı bir köye 35 öğrenciye ders vermek için giden 6 gönüllü öğretmen 4 erkeğin cinsel saldırısına uğradı. Hakim, ‘Sizin orada ne işiniz vardı’ dedi. Saldırı, kadınların şikayetçi olup dava açmalarıyla ortaya çıktı. S.C. (39), İ.P. (26), B.D. (26), E.Ş. (40), F.Ö. (66) ve B.Ö. (26) adlı 6 gönüllü öğretmen, 2015 yılının eylül ayında Karabağlar’a bağlı bir köyde yaşayan çocukların eğitimlerine destek olmak için gönüllü olarak çalışmaya karar verdi. Haftanın belirli günlerinde köyün çocuklarıyla bir araya gelen 6 kadın öğretmen; matematik, Türkçe ve İngilizce dersleri vererek 35 çocuğun gelişimine katkıda bulundu. Köyün kadınlarından T.D. (53), 14 Mayıs 2016’da gönüllü öğretmenleri akşam yemeği için evine davet etti. Akşam yemeğinin ardından öğrenci ve velilerle görüşen 6 öğretmen, saat 00.10’da geceyi geçirmek üzere T.D.’ye ait konteyner eve gitmek istedi. Bu sırada köy meydanında araç içinde alkol alan Y.I. (48), M.A. (36), M.B. (23) ve A.Ç. (18), kadınları ıslık çalıp laf atarak taciz etti. Araçtakilerle herhangi bir diyaloğa girmeyen öğretmenler, ev sahibi T.D. ile birlikte konteyner eve gitti. İddiaya göre, saat 01.30’da A.Ç.’yi gözcü olarak dışarıda bırakarak konteyner eve giden Y.I., M.A. ve M.B., kapıyı yumruklamaya baş-. ladı. İçeride korku dolu anlar yaşayan 6 öğretmenle ev sahibi T. D., çığlık atarak yardım istedi. Kadınların kaçamaması için ayakkabılarını uçurumdan aşağıya atan, araçlarının lastiklerini indiren saldırganlar, kapıyı zorlayarak içeriye girmeye çalıştı. Zanlılar, ev sahibi T.D.’nin erkek kardeşi H.Y.’nin olay yerine gelmesiyle kaçarak uzaklaştı. Olayın ardından büyük şok yaşayan öğretmenler, 4 saldırgandan şikâyetçi oldu. İlk etapta zanlıların 4’ü de suçlamaları kabul etmedi. Dışarıda gözcü olarak beklediğini ikinci ifadesinde itiraf eden A.Ç., arkadaşlarının kadınlara tecavüz etmek amacıyla konteyner eve gittiğini söyledi.. HAKİM: SİZİN ORADA NE İŞİNİZ VARDI? İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, zanlılar “mala zarar verme ve cinsel taciz” suçundan toplam 20 yıla kadar hapis is-. temiyle yargılanmaya başlandı. Öğretmenler ikinci şoku mahkeme sırasında yaşadı. Emekli matematik öğretmeni 66 yaşındaki F.Ö., yaptığı açıklamada; mahkeme başkanının kendilerine “Sizin orada ne işiniz vardı?” diye sorduğunu belirterek, şunları söyledi: “Davanın ilk duruşması 13 Ekim’deydi. İkinci duruşma hâkimin sağlık problemi nedeniyle şubata ertelendi. İlk duruşmada hâkimin olayı basit bir laf atma olarak görmesi, ‘Sizin orada ne işiniz vardı?’şeklinde yaklaşması bizi çok üzdü. O kapıyı açabilselerdi, ev sahibimizin kardeşi o anda gelmeseydi çok daha kötü şeyler olabilirdi. Zanlılardan birinin burs vermek istediğimiz bir öğrencinin babası olması bizi çok sarstı. Çocuklarımız için yapacağımız çok şey vardı. Maalesef yapamadık.” F.Ö., yedi ay geçmesine rağmen şoku hala anlatamadıklarını kaydetti..
(5) 5. 10 ARALIK 2016, CUMARTESİ. 3.4878 . dolar. 3.6778 . halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Enerjide yerli üretim zamanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 5. Türkiye İnovasyon Haftası’nın ikinci gününde istanbul’da konuştu. Albayrak Türkiye’nin son 10 yıldaki enerji ithalatının 400 milyar dolar olduğunu belirterek, “Bunu düşürmek için yerli ve yenilenebilir teknolojilere odaklandık.. 862 TL. avro. cumhuriyet alt›nı. . 75.727 BİST - 100. . Aynı zamanda, nükleer enerji dünyada bir üst lige çıkmanın kriterlerinden birisi. Bu yatırımlar için Türkiye’ye lokalizasyon stratejisi içinde farklı parçalarının da farklı teknolojilerin de ülkemizde üretilebileceği bir konseptle yoğun bir mesai ortaya koyuyoruz” dedi.. 10.94 . Çin tl kullanmaya başlıyor Çin Döviz İşlem Sistemi (CFETS), 12 Aralık Pazartesi gününden itibaren renminbi ile Türk lirası arasında doğrudan işlemlerin faaliyete geçeceğini duyurdu. Bu uygulamayla Türkiye ve Çin arasında ikili ticaret ve yatırımın teşvik edilmesi amaçlanıyor. C. FETS’in internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Çin Merkez Bankası (PBoC) onayı ile 12 Aralık 2016 itibarıyla renminbi ve Türk lirası arasında bankalararası döviz piyasasında doğrudan işleme başlanacak. Böylece bankalararası döviz piyasasında işlem yapan üyeler ile kurumlar da renminbi ile Türk lirası işlemlerini spot, forward ve swap piyasalarında direkt yürütebilecek. Bu kapsamda piyasa yapıcı sistemler de bankalararası döviz piyasasında renminbi ile Türk lirası arasındaki doğrudan işlemleri hayata geçirecek. CFETS de bankalararası piyasada renminbi ile Türk lirası arasındaki direkt işlemlerin yürütülmesi için operasyonel ve teknolojik destek sağlanmasından sorumlu olacak. PBoC tarafından yetkilendirilen CFETS, renminbi/Türk lirası paritesini her işlem. TÜSİAD’dan Çin’i anlama konferansı TürkSanayicileriveİşadamlarıDerneği (TÜSİAD),EAF(KoçÜniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu) iş birliği ile“Çin’iAnlamakveÇinileİşYapmak” konferansıdüzenleyecek. 16Aralık2016tarihindeİstanbulInter ContinentalOtel’dedördüncükezdüzenlenecek olan konferansın bu yılki ana teması“2025’eDoğruÇin”olarakbelirlendi. konferansta Çin’in orta ve uzun vadeliekonomipolitikalarıışığındaÇin ekonomisi,işyapmaortamı,Türkiyeiçin barındırdığıfırsatlarvezorluklarmasaya. günü yayımlayacak. Öte yandan, Türk lirası karşısında renminbinin işlem fiyatının artı veya eksi yüzde 5 arasında dalgalanmasına izin verilecek. İki para birimi arasında doğrudan faaliyete geçilmesi ile Türkiye ve Çin arasında ikili ticaret ve yatırımın teşvik edilmesi, Türk lirası ve renminbinin sınır ötesi ticaret ve yatırımda kullanımının kolaylaştırılması ve para birimi dönüştürme maliyetini düşürmek için ekonomik birimlerin ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanıyor.. $ 54.26 . faiz. yatırılacak.BudoğrultudaÇinhükümetinin mart ayında açıkladığı “13. Beş Yıllık Kalkınma Planı”, 2015’te açıklanan ve Asya,AvrupaileOrtadoğu’dakipekçok ülkeyiiçinealan“BirKuşakveBirYol” projesi ile Çin’in Sanayi 4.0 strateji belgesi niteliğindeki “Made in China 2025” planı etraflıca ele alınacak, Türk/dünyaekonomisiüzerindekietkileri farklıyönleriyletartışılacak.Konferansa ÇinHalkCumhuriyetiAnkaraBüyükelçisi HongyangYuileEkonomiBakanıNihat Zeybekci’nindekatılımıbekleniyor.. KISA CA. EKONOMİ HAZIRLAYAN: BORA TORAN. b. petrol. M. Rifat Hisarcklolu. Yatırımcı paketten memnun BAŞBAKAN Binali Yıldırım tarafından açıklanan Ekonomik Koordinasyon Kurulu kararlarına ilişkin iş çevreleri tarafından olumlu ve moral verici bulundu. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,yaptığı açıklamada yatırım, üretim, istihdam ve ihracata yönelik tedbir ve destekleri olumlu ve moral verici bulduklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İş dünyamızın en çok sıkıntı yaşadığı alanlar olan finansmana erişiminin kolaylaştırılması, istihdam maliyetlerini düşürecek mekanizmalar hazırlanması ve yatırım yapmanın cazibesinin artırılmasına odaklanılmış olmasını fevkalade önemli görüyoruz. Ayrıca, bu adımların özellikle Kobilerimize hitap etmesinin ekonominin büyüme performansına olumlu yansıyacağı ve büyümenin bereketini artıracağı inancındayız. 2017’de reel sektör için belirsizlik yerine umut hâkim olacaktır.” Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı Mustafa Koca da paketin güveni arttıracağını ve piyasayı rahatlatacağını belirtti. Bursa Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı İbrahim Burkay ise “Piyasada nakit sıkışıklığının olduğu bir dönemde küçük ve orta ölçekli firmalarımıza sağlanan destekler can suyu niteliği taşıyor. Paket aynı zamanda ekonomik büyümeyi hızlandırmak için ihtiyacımız olan yeni yatırımların da yolunu açıyor” dedi.. İşsizlik artıyor tüketim azalıyor. Kalkınmayı özgür insanların gücü sağlayacak RECEP ERÇİN / ADANA TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (Türkonfed) ile Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) “İl Bazında Rekabet Endeksi Raporu” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. İlki 2009’da yayımlanan araştırma Türkonfed’in desteğiyle 2014 yılı verileriyle güncellendi. Dün Adana’da düzenlenen raporun tanıtım toplantısına Adana Vali Yardımcısı Cengiz Horozoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Türkonfed Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Çukurova SİFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan, AGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Gülümsün Adalı, EDAM Başkanı Sinan Ülgen ile Türkonfed Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek ve çok sayıda iş insanı ile akademisyen katıldı.. İSTANBUL ARAYI AÇTI Sinan Ülgen’in rapor sonuçlarına ilişkin verdiği bilgilere göre, 2008 ve 2014 yılı arasında genel endekse kıyasla en rekabetçi il 100 puanla İstanbul oldu. İstanbul’u 79 puanla Ankara ve 57 puanla İzmir izledi. Rekabet gücü en düşük üç il ise 6 puanla Şanlıurfa, 3. Sinan Ülgen. Tarkan Kadoolu Cansen Baaran Symes. puanla Muş ve 2 puanla Şırnak oldu. En rekabetçi ilk otuz şehir arasında Trabzon, Rize ve Artvin’deki yükseliş dikkat çekerken; Zonguldak, Mersin ve Adana ilk otuz içinde en hızlı rekabet gücü kaybeden şehirler oldu. Karşılaştırmada, iller arasındaki genel rekabet eşitsizliğinde sınırlı da olsa bir iyileşme olduğu göze çarparken, en yüksek endeks değerini alan İstanbul ile Türkiye geneli arasındaki farkın aynı yıllar arasında ekonomik rekabetçiliği ölçen alt endekslerde açıldığı tespit edildi.. KALKINMADA DERİN FARK Raporun açıklandığı toplantıda konuşan Tarkan Kadooğlu, “Türkiye’nin en önemli. gündem maddeleri orta gelir tuzağı, orta demokrasi tuzağı ve orta eğitim tuzağı sorunlarıdır. Verimlilik artışı, bölgesel kalkınma ve rekabetçilik dinamiklerini tetiklemekten geçmektedir” dedi.. KISA VADELİ ÇÖZÜMLER YERİNE... Büyüme hızının tıkandığı, işsizliğin arttığı bu dönemde; dünya ekonomisinde yaşanan dalgalanmalara karşı, kısa vadeli çözümleri tartışmanın ötesinde; ekonomide istikrar ve güveni sağlamlaştıran bütüncül yaklaşım gerektiğini kaydeden Cansen Başaran Symes ise, “Piyasa ekonomisinin temel kurallarına daha sıkı sarılmalıyız. Hepimizin, bir an önce,. öngörülebilirliğe ve toplumsal mutabakat zemininin yeniden oluşturulduğu, gerginliklerin azaltıldığı, birleştirici söylemlerin öne çıktığı bir normalleşmeye ihtiyacımız var” diye konuştu. İş dünyası olarak özellikle rekabet gücümüz açısından en öncelikli gündemin dijital dönüşüm olması gerektiğini vurgulayan Symes, “Bir ilin kalkınmasında, rekabet gücünü artırmasında da en önemli unsurlardan biri hiç şüphesiz insan kaynağıdır. Dijital çağda yolculuk, ancak dijital beceri setine sahip insan gücü ile mümkün olabilir. Mevcut ihtiyaçlara çözüm geliştirmenin de ötesinde, daha önce akla gelmeyen ihtiyaç alanlarını ortaya çıkaracak yenilikleri hayal edebilen ve hayata geçirenler, robotlar değil yaratıcı ve yenilikçi düşünen özgür insanların gücü olacak” mesajı vedi. Geçen günlerde OECD PISA 2015 sonuçlarını da değerlendiren Symes, “Sonuçlar eğitim sistemimizin çocuklarımıza okuma, fen, matematik temel becerilerini ve analitik düşünme becerisini kazandırmakta yaşadığı zorluğu çarpıcı şekilde gösteriyor. Bu sonuçların bilimsel temelde tartışılması ve eğitimde karar alıcılar tarafından değerlendirilmesi, eğitimde veri temelli reform anlayışının hayata geçmesi için büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.. Bendevi Palandöken. TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, işsizlik oranındaki artışın tüketimin azalmasına yol açtığını belirterek, “İşsizlik Fonu’ndan işsizlere verilen ödenek tutarı ve süresi artırılmalı” ifadesini kullandı. Palandöken, yazılı açıklamasında, ekonomideki belirsizlik ortamı ve işsizlik oranındaki artış nedeniyle temel ihtiyaç ürünleri tüketiminin azaldığını bildirdi. Her ay düzenli olarak 1 milyar lira eklenen fona biraz daha işlerlik kazandırılması gerektiğini belirten Palandöken, şunları kaydetti: “İşsizlik oranındaki artış tüketimde azalmaya neden oldu. İşsiz vatandaşların lüks ürünleri satın alması beklenemez. Bu kişiler öncelikle temel gıda ve ihtiyaç maddelerini talep edecektir. İşsizlik Fonu’ndan işsizlere verilen ödenek tutarı ve süresi artırılmalı. Bu da esnaftan ve çiftçiden alışverişin artmasını sağlayacak. Böylelikle ekonomi canlanacak ve Türkiye kazanacak.”. T.C. GAZİOSMANPAŞA 5. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2016/1356 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : SATIŞA KONU TAŞINMAZ : İstanbul ili Sultangazİ ilçesi Cebeci mahallesi 2360 ada 13 Parsel sayılı 25/989 arsa paylı taşınmaz Satışa konu taşınmaz İstanbul ili Sultangazİ ilçesi Cebeci mahallesi 2575 Sokak 19-21 mevkiinde kain 2360 ada 13 parsel sayılı 989.00 m2 alan üzerine oturtulmuş arsa nitelikli taşınmaz 25/989 arsa paylı taşınmaz üzerinde 3 Bodrum kat+2 bodrum kat +1.Bodrum kat+Zemin+3 normal kattan ibaret 7 katlı bir apartmandır, apartman köşe başı olup dış cephesi betopan dış kapıları 2 adet çift girişli olup çeliktir. Giriş sahanlıkları ve kat ve giriş sahanlıkları ile merdiven basamakları mermer kaplıdır. Her katta 4 daire bulunmaktadır. Blok asansörlüdür, mevcut apartman 3 yıllıktır. Satışa konu taşınmaz 2.Kat 19 nolu bağımsız bölüm olan mesken nitelikli taşınmaz dış kapısı çelik olup mevcut daire 1 yatak odası+salon+mutfak+Banyo+WC+Antre ve Balkonlardan ibaret olup dairenin net kullanım alanı 67,38 m2’dir. Satışa konu dairenin salon ve yatak odalarının yer döşemeleri laminat parke, ıslak zeminleri karo seramik kaplıdır. Dairenin iç kapıları ahşap ( Amerikan panel kapı ) dış pencereleri PVC ve ısı camlıdır. Satışa konu taşınmazın konum itiibariyle alt ve üst yapısı tamamlanmış her türlü Belediye ve Sosyal imkanlardan istifade edecek konumda civarın talep gören Konut alanında olduğu bildirilmiştir. Adresi : Cebeci mahallesi 2575 Sokak 19-21 Sultangazi /İstanbul İmar Durumu : Sultangazi Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 29.08.2016 tarih ve 270620566-10282080/10283144-1553-9454 sayılı yazılarında; Sultangazi ilçesi Cebeci mahallesi 2360 ada 13 Parsel 30.12.2011 T.T 1/1000 ölçekli Sultangazi uygulama imar planında bitişik nizam 4 katlı Konut alanında kalmakta olup parselde uzun mesafe koruma alanı plan şartları geçerlidir denilmiştir. Kıymeti : 260.000,00 TL KDV Oranı : %1 Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydındaki gibidir. 1. Satış Günü : 06/02/2017 günü 14:30 - 14:40 arası 2. Satış Günü : 06/03/2017 günü 14:30 - 14:40 arası Satış Yeri : GAZİOSMANPAŞA 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDE Satış şartları :. 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4~ Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2016/1356 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 29/11/2016 (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yöneımelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 506151 (www.bik.gov.tr). Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
Benzer Belgeler
Şimdi, Manisa’daki üreticiye hakaret eden, sesini çatlata çatlata “Böyle bir şey olabilir mi?” diyerek onu yalancı çıkarmaya çalışan eski Meclis başkanına, bu
Kyoto Protokolü'ne göre Lüksemburg'un karbondioksit emisyonunu yüzde 28, Almanya'nın yüzde 21, İngiltere'nin yüzde 12,5, ABD'nin yüzde 7 azaltması gerekiyor.. Buna
A)KANUNİ DAYANAK:2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 80 ve 84 maddeleri ile 2005/8730 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda belirtilen maktu harç tutarının yeniden
Yüksek dış ticaret açığı nedeniyle Ocak ayında yıllık cari açık → 51,6 milyar dolara yükseldi.. Hizmet gelirleri de beklenen ölçüde
Diğer taraftan; işe bağlılık eğilimleri yüksek, kariyer yapma fırsatı verilmesini isteyen, iyi ücret kazanma isteği olan, işverenler tarafından değer görme
Gündem maddesini oluşturan; 2021 Mali Yılı Bütçe Tasarısı ile ilgili Başkanlığın 07.10.2020 gün ve 219 sayılı yazısı ekinde gelen Plan Bütçe-
İzleyicilerin ilgisini çeken ve beğe- nisini kazanan çalıştay, Kırgızistan- Türkiye Manas Üniversitesi öğretim elemanı Bekbolot Aydaraliyev’in yö- netmenliğini
ve leptospiroz tanısı alan 8 yaşında erkek hasta, sarılık, ensefalopati, çoklu organ yetersizliği, kanama diyatezi kliniği ile başvuran çocuklarda çevresel risk faktörü
