• Sonuç bulunamadı

25,00 İSTANBUL Fiyatı ARKİTEKT

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "25,00 İSTANBUL Fiyatı ARKİTEKT"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKİTEKT

3 — 1975 YIL — XLV İ S T A N B U L Fiyatı : 25,00 T.L.

(2)
(3)

L ' A C R H I T E C T E p e r i o d i q u e d ' a r c h i t e c t u r e d ' u r b a n i s m o e t d e t o u r i s m e

No. 359 — 3 — 1975 İ ç i n d e k i l e r : Cild — 44

• Önemli haberler, olaylar 98 • T. C. Ziraat Bankası Karaköy Şubesi yenileme, d e ğ i ş t i r m e ve ek bina inşaatı, M i m a r l a r ı : Prof. M. GİRAY — Prof. N. ELDEM, 100 • Hacı Ömer Sabancı Kültür sitesi. Adana, E R T A M i m a r l ı k bürosu, 104 • Prof. Seramist İsmail Hakkı OYGAR'in vefatı münasebetile, Prof. R. GORBON, 107 • Karachi Hilton hoteli projesi, A. KOLSAL m i m a r D.G.S.A.V. ERHAN M i m a r D.G.S.A. 108 • H a r t u m Hilton hoteli projesi, A. KOLSAL M i m a r D.G.S.A. V. ERHAN M i m a r D.G.S.A. 110 • Riyad (S. Arabistan) kongre salonu, hotel, camii kompleksi, M i m a r T. DANNATT, 112 • V e n e d i k ' i n kurtarılması için yapılan çalışmalar, 114

• Fatih camii'nin ilk şekli ve Türk mimarlık san'atındaki yeri, Dr. M. AĞAOĞLU 116 • Paris çevresindeki beş yeni kent (geçen sayıdan devam) H. TOGAY M i m a r D.G.S.A. 121 • Türk evleri ve mahalleleri, Prof. A. MUTLU 126 • Sirkeci'deki tarihî Vezir camii kalıntıları yok edildi, Arkeol. M . İ. TUNAY, 127 • M i m a r l ı k t a bilgilenme gereği, Doç. Dr. M i m a r Ş. SUNAR 130 • Er- zurum Atatürk Üniversitesi yemekhane mimarî proje yarışması (I. ödül) T. SÜTMEN M i m a r

İ.T.Ü. — Y.N. KOÇAK M i m a r D.G.S.A. 133 • Binalarda ısı ekonomisi ve sağlık bakımından dış duvar kalıntılarının önemi, E. BİNYILDIZ M i m a r D.G.S.A. 137 • Bibliografya, 138 • Haber- ler 140 • Yapı gereçleri piyasa f i y a t cetveli 143.

No. 359 — 3 — 1975 S o m m a i r e : Volume — 44

• Nouvelles importantes, evenements 98 • La restoraticn et bâtiment #nnexe de la banque agricoie â Karaköy (İstanbul) A r c h . Prof. M. Gİ3AY, Prof. N. ELDEM 100 • Realisation du pro- j e t ds la çite culturel â Adana (I. prix), E R T A bureau d'Arch. 104 Q A propos du deces du

Prof. ceramiste İsmail Hakkı OYGAR, e c r i t par le Prof. R. GORBON 107 • Projet de l'hotel Hil- ton â Karachi (Pakistan), A . KOLSAL A r c h . V. ERHAN A r c h . 108 • Projet de l'hotel Hilton â Khartoum (Soudan) A. KOLSAL arch. V. ERHAN Arch. 110 • Hotel İnter - Continental Riyadh (Arabie Saoudite) T. DANNATT arch. 112 • Travaux pour la sauvegarde de Venise, 114 • La forme originale de la mosquee Fatih ( M e h m e t li le conquerant) et sa place dans l'art archi- tectural Turc. Dr. M. AGAOGLU, 116 • Cinq nouveaux villages aux environs de Paris ( s ı ı i f î l . H. TOGAY arch. 121 • La sauvegarde des a n c i e n s quartiers et maisons Turcs, Prof. A r c h . A. MUTLU 126 • Destruction des f r a g m e n t s archeologiques de la mosquee historique Vezir â Sirkeci (İstanbul) Archeol. M.İ. TUNAY 127 • En quoi consiste l'exigence de s'informer en architecture, Doc. Dr. arch. Ş. SUNAR, 130 • Premier prix du projet de concours pour la

«m e n s a» de l'Universite Atatürk â Erzurum, T. SÜTMEN arch. İng. — Y.N. KOÇAK arch. 133

• L'economie t h e r m i q u e aux bâtiments et l'importance de l'epaisseur des mûrs exterieurs pour la sante. E. BİNYILDIZ arch. 137 • Bibliographie 138 • Nouvelles 140 • Liste des prix de materiaux de construction 143

No. 359 — 3 — 1975 C o n t e n t s : Volume — 44

• İmportant news and events 98 • A g r i c u l t u r a l Bank Karaköy branch renevval alteration and annex building, A r c h i t e c t s : Prof. M. GİRAY, Prof. N. ELDEM 100 • Cuitural Center at Adana (first price) E R T A arch. office 104 • İn the memory of the late Prof. ceramist İsmail Hakkı OYGAR, vvritten by Prof. arch. R. GORBON 107 • Project of Karachi Hilton hotel, A. KOLSAL arch. - V. ERHAN A r c h . 108 • Project of the Khartoum Hilton hotel, A. KOLSAL arch. V. ER- HAN arch. 110 • Riyâdh Congress Hail, hotel and Mosque complex, T. DANNATT arch. 112

• VVorks in process to save Venise, 114 • The original f o r m of Fatih Mosque and his place in the Turkish architectural art, Dr. M. AGAOGLU 116 • Five new cities around Paris, H. TOGAY, arch. 121 • Turkish houses and residential districts, Prof. Arch. A. MUTLU, 126 • The remains of the ancient Vezir mosque in Sirkeci have been destroyed By Archeol. M. İ. TUNAY, 127 • The necessity of knovvledge acquirement in architecture, By Doc. Dr. Ş. SUNAR, 130 • Archi- tectural c o m p e t i t i o n for the mensa bulding of the Erzurum Atatürk University. (first price), A r c h i t e c t s : T. SÜTMEN and Y. N. KOÇAK, 133 • Bibliography 138 • News 140 — Price list of construction materials 143

(4)

ARKİTEKT

Ö N E M L İ H A B E R L E R m i m a r l ı k , ş e h i r c i l i k

v e T u r i z m D e r g i s i Her üç ayda bir yayınlanır.

Adres: Anadolu Han 33 — istanbul Tel: 22 13 07

Sahibi ve sorumlu yayın müdürü Dr. Z e k i S. S a y â r

Mimar D.G.S.A.

Teknik müdür:

Ömer Faruk Beşkardeş

Sekreter:

Keti Çapanoğlu M u h a b i r l e r i :

25,00 TL.

gönderilir, bedelleri B. Almanya: Dr. Y. Müh. Arslan Terzioğlu Mimar A.İ.V. — B . Amerika: Altan GÜRSEL Fransa: Halûk TOGAY Mimar D.G.S.A.

— isviçre: Seyfi SONAD Mimar D G.S.

A. — İtalya: Dr. BARAN ÇAĞA Mimar

— isveç: Radi BİROL Mimar D.G.S.A.

Kıbrıs : Behzat A. Beyli İ.T.Ü. R.I.B,

— MRTPI.

A b o n e ş a r t l a r ı : Yıllığı: Şahıs için 100.— TL.

öğrenci 80.— TL.

Bu sayı:

Yabancı memleketler için:

ilân tarifemiz istek üzerine Yazı, foto, resim ve abone ARKİTEKT'in adresine posta ile gönde- rilmelidir. Basılmayan yazılar iade edilir.

Adreslerini değiştiren abonelerin en geç bir ay içinde bize haber vermeleri lâzım- dır. Aksi takdirde kaybolan dergilerden İdaremiz sorumlu değildir.

Subscription rates:

Annual subscription Dollars 8.00 Single copy Dollars 2.00 Ali subscriptlons, letters, photos, articles advertisements tec. Should be addressed.

Yo: A R K I T E K T

Anadolu Han No. 33 Eminönü/İSTANBUL TURKEY Abonnements pour l'Ğtranger 1an 8.00 Dol.

Prix de ce numero 2,00 Dolars Pour tout payement et demande des ren- seignements, ainsi que pour tout envoi des documents, tels que photos, artic- les, annonces, bibliographie â insĞrer s'adresser â la Direction A R K İ T E K T . Anadolu Han No. 33 Eminönü İstanbul —

TUROUİE

• 1975 mimarî miras yılı nedenile.

İstanbul Teknik Üniversitesinde. İ.T.Ü.

Mimarlık Fakültesi Mimarlık Tarihî ve restorasyon Enstitüsü ile T.M.M.O.B. Mi- marlar Odası müştereken, 9 Nisan 1975 tarihinde, Mimar SİNAN ve tarihî çevre korunması konulu bir açık oturum ter- tiplemiştir.

Açık Oturumu Yöneten: Doç. Dr. Me- tin Sözen

1 — Ahmet İsvan (İstanbul Beledi- ye Başkanı)

- Tarihi Çevre Korumasında Be.

lediyenin Yükümlülükleri ve O- lanakları

2 — Prof. Doğan Kuban (Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Enstitü- sü Başkanı, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Ku- rulu Üyesi) Türkiye'de Tarihi Çevre Koruması Sorunu 3 — Yücel Gürsel (TMMOB Mimar-

lar Odası İstanbul Şubesi Sek- reteri) - Kentleşme ve Tarihi Çevre Koruma

4 — Prof. H. Kemalî Söylemezoğlu (Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Enstitüsü Yönetim Kurulu, Gay- rimenkul Eski Eserler ve Anıt- lar yüksek kurulu üyesi.

Mimar Sinan ve Tarihî çevremizin oluşumundaki yeri

5 — Dr. Afife Batur (Mimarî Miras Yılı Türkiye Millî Komitesi TMMOB Mimarlar Odası Temsil- cisi) - Tarihi Çevre Koruması- nın İdeolojik Sorunları Konuşmacılar özetle şunları söyle- mişlerdir. Prof. Doğan Kuban:

«Tarih mirasının maddi verileri, top- lumun kendisi hakkında bilinçlenmesinin araçları ve insanoğlunun yaratıcı potan- siyelinin evrensel görüntüleridir. Top- lumların bu iki cümlecikte anlatılan sonu-

kolay olmamıştır. Konu, ti kiye için büsbütün yeni. Ancak bugû 1975 yılında, dünya örgütleri bu düşü ceyi, bütün insanlar için ortak tanımlı düzeyine ulaştırmış bulunuyorlar...

şu kanıdayım ki, biz batıdan daha çok korumayı yapmak zorundayız. Çünkü zim, geçmişimizi ulusal kimliğimizi ti lamak için kullanmada, bilinçlenme) yoktur ya da çok yenidir.»

İstanbul Belediye Başkanı Ahmet van; «Kentleşme olayı adeta uygarlığımı tehdit eden boyutlara varmıştır.

Türkiye'nin yoğun kentleşmeye hedef o birçok yerinde, arazi fiyatları hiçbir öl ile kabul edemeyeceğimiz şekilde aj maktadır. Ve bu, çok yanlış, çok \ hatta insanlığa ters bir spekülasyona, sömürüye neden olmaktadır. Bu olaylan

•inde pek çok kişi kendine barınacak yer aramakta iken, biz tarihi çevreyi ! ruma amacıyla yasaklar getiriyorıı İstanbul gibi baştan aşağı tarihi değerfe taşıyan bir şehrin, çağdaş bir yaşayış yönelmesini engellememek için, ı tarihi değerlerimizin tümünü koruyam durumda olduğumuzu bilmeliyiz. Eğer b tün tarihi değerleri olduğu gibi koruyac ğız inancıyla hareket edersek, ki ben b ölçüde bu inanca kapıldığımızdan endişt ediyorum, o zaman bütün tarihi değerfa rin ortadan yokolmasına elimizle neda hazırlamış oluruz.»

Konuşmacılardan Afife Batur ise le şunları söylemiştir.

«Biz inanıyoruz ki, halk, tarihi çevre yi korumanın bütünlüğünü ve politik riğini, kendi yaşamı içinde değerlendir cek sağduyuya ve deneylere sahiptir. V ter ki, kendisini işsizliğe ve konutsuzlıij terkeden karar ve tercihlerle, kent toj rakları üzerindeki milyarlık spekülasyo ları yaratarak tarihi çevreyi yokolmaj terkeden karar ve tercihlerin aynı k nakli olduğu kendisine ulaştırılsın. I bağıntının kurulması, planlama karar \ tercihleri çerçevesinde tarihi çevre ' rumasıııa politik bir öz kazandıracak zaman halkın istemi içinde, onun politi ve ideolojik mücadelesiyle bütünleş çektir.

Halk, bundan sonrasını, kendi politik mücadelesi içinde ve kendi örgütünün Sİ cülüğünde aşacaktır.»

• İstanbul'da U.İ.A. toplantısı;

Türkiye Mimarlar Odası 8 - 15 Ekin 1975 de İstanbul'da Balkan ülkeleri M marlarını davet etti. 5. toplantısı t k o n u t v e k e n t arazisi.

(5)

haberler :

(1906 - 1975)

P r o f . S i r R o b e r t M a i t h e w ö l d ü

UİA.nın 75.7.8 tarihli bülteninden Q Londra'daki «Royal Festival Hail»

ıhüellifi, RİBA ve Uluslararası Mimarlar Birliği (U.İ.A.) eski başkanlarından Ro.

bert Matthew, Edimburg civarında haya- ta gözlerini yummuştur. (21.6.1975). Cid- di rahatsızlığına rağmen geçenlerde «Ve- nedikte toplanan U.İ.A. Genel Kurul top- lantısına ve «Madrid» kongresine katıl- mak gayretini gösterdi. IMayıs 1975).

Genel Kurul üyelerine. dünya Mi- marlarının bugüne kadar olduğu gibi dai- ma aynı insanî ve meslekî gayeler uğru- na birleşmelerinden duyacağı sevinci be- lirtti. Sir Robert'in görüşleri, güç mesele- leri çözüme vardırma hüneri, açık ifadeli sözleri biz mimarları pek çok etkilemiş-

Birleşmiş Milletler örgütüne, İskân Yönetmenliği konusunda Dünya Mimar- lar Birliği adına U.İ.A. örgütü bir muhtıra göndermişti. Çok önemli olan bu dokü- manı merhumun vasiyetnamesi olarak ka- bul edebiliriz:

«Biz dünya Mimarları, bütün ülkeler hükümetlerinden ulusal ve uluslararası seviyede. beşerî çevreyi iyileştirmek üzere program ve plan projelere daha ziyade önem verilmesini öneriyoruz — Aynı zamanda pek çok ülkede halen ge- çerli olan ve beşeri gelişmeyi engelle- yen maddî manevî engelleri ve ayrıca yürürlükte bulunan yararsız yasaların kal- dırılması hususunda Birleşmiş Milletler örgütünün çaba göstermesini talep edi- yor, kıraç sahaların da bu talebimiz kap- samına alınmasını rica ediyoruz.» U.İ.A.

Hindistan üyesi Başkan Jai Rattan BHAL- LA'nın Sir Robert hakkında:

«Mimarlık hizmetinde parlak bir ya-

şantı daha sona erdi. Örnek olabilecek kadar düzgün bir görev süreci biterken gerçekler yolunda bizlere ışık tutan kişi yok oldu. Sir Robert'in her sorumuza ce- vabı,hazı -di. Onu her an arayacağız, de-

ARKİTEKT, Prof. Sir Robert Matthevv ölümünden duyduğu üzüntüyü İngiliz Mi- marlar Camiasına bildirir ve taziyetlerini

U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l F e s t i v a l i

20.6. — 15.7.1975 [~| 3. Uluslararası İstanbul Festivali ses- siz sedasız kapandı. 3 yıl önce İstanbul'- un hayatına katkıda bulunmak ümidile kurulan bu teşebbüs ne yazık ki, İstan, bul'a ve bilhassa halka yararlı olamıyor.

Bir türlü .festival halkla kaynaştırılama- mış ve halka mal edilememiştir. Bu ne- denle ancak çok küçük bir azınlığa hitapla kalmıştır. İlk yıllarından daha sönük ge- çen bu yılkl festivalin mevcudiyetinden İstanbul halkı âdeta habersiz kalmıştır.

Bunda basının ilgilendirilmemesi, lüzumlu propagandanın yapılmamış olması en bü- yük nedendir.

Her yıl, Avrupa kentlerinin bir çokla- rında yapılan festivallerin belirli bir konu- su vardır. Bu festivaller yıllarca tekrar- lanarak bir gelenek haline getirilmiş, böy- lece dünyaca tanınmışlardır.

Üç yıldanberi yapılan İstanbul festi- valinin gelişememesinin nedenlerini ye- tersiz programlarında ve propagandasında aramak gereklidir. Bu işi cazip hale ge- tirebilmek için festival komitesinin önü- müzdeki yıl çok iyi çalışması ve yenilik- ler getirmesi lâzımdır. Aksi takdirde,

«f e s t i v a I» bir iyi niyet ve hevesten ileriye gitmiyecektir.

B e d r i R a h m i E Y Ü B O Ğ L U'nu k a y b e t t i k

f i Uzun bir süredenberi hasta olan ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu 21.9.1975 tarihinde hayata gözlerini yumdu. 23 Ey- lülde D.G.S. Akademisinde yapılan bir tö- renden sonra toprağa verildi.

Başarılı bir sanat hayatı sürdüren Bedri Rahmi D.G.S. Akademisinde öğre- tim üyesi idi. "-D» gurubu kurucularından olan sanatçı yağlı boya resimden başka gravür, minyatür, fresk gibi çeşitli dallar- da bir çok eser bırakmış, Brüksel sergi-

sinde ve Paris NATO binasında iki pano yapmıştır. Bazı eserleri muhtelif müzeler- de yer alan Bedri Rahminin ailesine ve sanat çevrelerine taziyetlorimizi bildiri- riz.

APOLLO Heykeli

• Mustafakemalpaşa ile Karaca- bey arasında yapılmakta olan yol çalış- malarında Romalılara ait olduğu sanılan bir şehrin kalıntıları bulunmuştur. Fotoğ.

rafta kazı sırasında aynı çağlarda yapıldı- ğı sanılan 1.30 metre yüksekliğindeki heykel görülmektedir.

(6)

T. C. Z İ R A A T B A N K A S I K A R A K Ö Y Ş U B E S İ Y E N İ L E M E , D E Ğ İ Ş T İ R M E V E E K B İ N A

İ N Ş A A T I

Prof. Muhteşem GİRAY Mimar D.G.S.A.

Prof. Nezih ELDEM Mimar D.G.S.A.

Ziraat Bankası Kontrol mimarı:

Erkan DÖKMECIBAŞI Mimar D.G.S.A.

Statik ve betonarme: Şevket KOÇ Mühendis İ.T.Ü.

Tesisat: NURMA - İlhami NURAL Mak. Müh. İ.T.Ü.

Elektrik: Bülent CEDETAŞ Elektr. Müh. İ.T.Ü.

Müteahhitler : Temel (Fore kazık) VERDİ Ltd. Şirketi Ek İnşaat : Faruk İLGAZ Müh. İ.T.Ü.

Eski Yapı yenilemesi : Natık ÖLÇEN - Ahmet ATEŞ

Müh. İ.T.Ü.

Eski yapı içi değiştirmesi:

MOBSAN Firması.

Karaköy Ziraat Bankasının eklektik eski yapısına yapılacak yeni ek, eski ta- rihî yapının belirgin şekilde farklı iki cephe hizası ve iki farklı bina gabarisi- nin ortaya koyduğu plastik düzen ile, rıh- tım caddesinden gelen yeni yapı düze- ninin gabari ve karakteri arasında bir ge- çiş, bir bağlantı kuracağı için sınırlı bir yarışma konusu yapılmıştı. Bu yarışma sonucunda eski yapıya yapılacak yeni ekin kitle ve cephe düzeni ve detayları hakkında Prof. Nezih Eldem'in hazırladı- ğı proje, uygulanmak üzere seçilmiştir.

T.C. Ziraat Bankası Karaköy Şube binası tahminen 1912 — 1914 yıllarında Avustur- ya bankası olarak Karaköy meydanında inşa edilmiş 60 yıllık bir yapıdır. Bu yapı gerek vaziyet plânı icabı Karaköy mey-

danı ve Galata köprüsünün başlangıcındı ki yeri, gerekse zamanının mimarislı aksettiren «Neoklâsik» cepheleri ile İS tanbul'un korunması gereken önemli yi pılarından biridir.

1868 de Mithat Paşa'nın önderliği i|

kurulmuş olan millî bankalarımızdan 2]

raat Bankası, bu binaya Cumhuriyet dg neminde sahip olmuş, zamanla genişle yen iş hacmi dolayısı ile binanın ek biı yapı ile büyütülmesi gerekmiştir.

Mevcut binanın arkasındaki 215 M2 büyüklüğündeki arsaya bir ek yapılmaS ve bu suretle bu binanın banka holü vı memur servislerinin zemin ve asma kat larda genişletilmesi, ek yapının diğer kat ları ile de mevcut yapıdaki pasif servis lerin büyütülmesi düşünülmüştür.

(7)

I Prof. Nezih ELDEM'in kalemi ile 1 Bankanın cephe etüdü

I Yapılacak ek bina ile eski binanın cephelerinin bağdaştırılması, çözümü zor bir mimarî problem olarak ortaya çık t mıştır.-

:, Bütün bu projelendirme zorlukların- dan başka, tatbikat esnasında da yerin

»trafik sıkışıklığı, malzeme depolamak için yer olmaması, ek yapının 37 mt. derin- liğe kadar inen fore kazıklar üzerine in- şası ve mevcut Bankanın da inşaat sıra- sında çaılşır halde tutulması zorlukları da göz önüne alınırsa, inşaatın uzaması- nın nedenlerini ortaya koymaktadır. Ek

yapı projeleri düzenlenirken, eski bina- nın denize bakan cephesindeki biri ticare- ti diğeri ziraatı temsil eden heykellerin durumu . dikkate alınarak plânda geriye doğru kademeler yapılmıştır. Bu suretle, Rıhtım yolunda, Kadıköy iskelesi tarafın- dan bakıldığında, eski binanın cephesi ve heykeller yeni ek yapı tarafından ka- patılmaktadır.

Eski binanın çürüyen doğramaları bu ölçülerde meşe bulunmamasından, alü- minyum doğrama ile değiştirilmiş, bu su- retle yeni ek yapı ile beraberliğe ka-

vuşturulmuştur.

Eski binanın giriş kapısını Prof. Hey- keltraş Şadi Çalık ile proje müellifi iş- birliği yaparak düzenlemişlerdir. Bu kapı demir konstrüksiyonla takviye edilmiş saç üzerine 6 parçadan dökülmüş eleksit aluminyum levha ile kaplanmıştır.

Proje müelliflerinin binanın özellikle- rini göz önünde tutarak yeni ek binada ve bankada uyguladıkları çalışmalarda el- de edilen sonuç «1975 mimarî miras yı- lının» gayesine uygun olarak hareket et- tiklerinin en bariz bir delili sayılabilir.

(8)
(9)

1

— . . .

™4 ıj '1

i

i M V

n

4 L •Â

j II ı

Arka cephe, kesit ve asmakat

(10)

H A C I Ö M E R S A B A N C I K Ü L T Ü R S İ T E S İ - A d a n a

— Mimarî . ve meslekî kontrollük de- korasyon projeleri ERTA MİMARLIK BÜROSU TAMAY SÜTMEN Y. Müh. Mimar

— Statik proje ERALKO' STATİK ATÖLYESİ YILDIRIM ALTAV inş. Y. müh.

— Tesisat + Klima projeleri TURAN YAŞLICA mak. y. müh.

— Elektrik projeleri SERTER ÜÇER elekt. y. müh.

Serter ÜÇER elekt. y. müh.

— İnşaat kontrollüğü YAVUZ GÖMEÇ İnş. y. müh.

— Genel İnşaat müteahhitliği Saim ZENGİNOĞLU inş. y. müh.

— Dekorasyon işleri

— Millî Eğitim Bakanlığı ağaç ve Metal işleri Olgunlaşma Enstitüsü.

1970 yılında Adana Kültür sitesi için 6ayındırlık Bakanlığı tarafından bir mi- marî proje yarışması açılmış ve I. ödülü E R T A mimarlık bürosu kazanmıştı, (bak. Arkitekt No. 338.) Bakanlığın bu pro- je'yi inşadan vazgeçmesi üzerine, Hacı Ömer Sabancı ailesi Adana'ya bir kültür hizmeti olarak sitenin inşasını üzerlerine almışlardır. Bu defa ilk proje Tamay SÜT- MEN tarafından tâdil edilerek uygulan, mıştır.

Site inşaatı, sayın Sıdıka Sabancı, İh.

san Sabancı, Sakıp Sabancı, Hacı Saban- cı, Şevket Sabancı, Erol Sabancı, Özde- mir Sabancı ile Bossa T.A.Ş. Akbank T.A.Ş. ve Marsa T.A.Ş.'nin bağışları ile Türk Eğitim Vakfı tarafından yaptırılmıştır.

Site;

1.250.000 ciltlik halk kütüphanesi ve 250 kişilik okuma salonu.

2. 10.000 ciltlik çocuk kütüphanesi

ve 100 kişilik okuma salonu 3. 400 kişilik toplantı ve tiyatro sa- lonu ile sahne tesisleri

4. Sergi ve teşhir holleri 5. İdari bacımlar ve lojmanlardan müteşekkildir.

toplam inşaat, tesisat ve dekorasyon iş- leri 14.500.000 TL. ya malolmuştur.

Kullanılmış olan yapı malzemeleri:

Duvarlar içte sıva üzerine beyaz plas.

tik badana dışta sıva üzerine beyaz gra- nule boya, doğramalar lacivert boyalı ah.

şap konstrüksiyon döşeme kaplamaları, iç bacımlarda ahşap parke hol ve dış pla- tolar beyaz mozaik derzli 16X19 ebadında kiremit rengi karo

Çatılar % 14 meyilli döşeme üzeri- ne izolasyon + 16 X 19 ebadında kire- mit rengi karo

Dekorasyon malzemeleri olarak tabii rengi ile kayın kullanılmıştır.

(11)

K a y b e t t i k l e

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Se- ımik kürsüsü öğretim üyesi ve Uluslar- ı Seramik Akademisi Yönetim Kuru- yesi Prof. İsmail Hakkı Oygar'ı kay-

|t!k. Bunu bildirmekle büyük acı duy- akdayız.

[ Merhumun tarih sırasına göre uğra- şöylece sıralıyabilmekdeyiz:

1923 Paris'te Heykelci Seramikçi ho- ı Mr. Charles Tessİer atelycsi. 1924 . I925 Seramik Ressamı ve Dekoratörü

İarcel GOUPY. 1926 — 1929 Paris Yük- le Dekoratif Sanatlar Okulu öğrencisi

Katıldığı Sergiler

ı 1928; Paris Sonbahar sergisinde Be- j porselen biçim ve iki «Yumuşak Fa- aps» dekoratif vazo.

İ931: İstanbul. Türk Müstakil Res- ımlar ve Heykeltraşları Cağaloğlu Türk cağında açılan sergide pişmiş toprak

• La jüvert vazo.

I 1933: Türk M. Ressamlar Heykeltraş.

liği Beyoğlu Sergisinde Balıklı bü- siyah beyaz vazo.

1934: Ankara Birinci Ticaret Sergisi.

' 1935: Türk Müstakil Ressamlar Hey- iltraşlar Derneği Dağcılık Kulübü Ser- [ 1937: Beyoğlu Oygar Galerisi'nde ilk

Mobilya • arası Oygar Ga.

- Dekorasyon ki- I Seramik, İçmiı

fekorasyon Sergisi.

1938 — 1947 yılları Sinde daimi Seramik pşergileri.

| 19C4: Ankara'da Fransız Kültür Mer- dinde kişisel büyük sergi. Bu sergi da.

) İstanbul Devlet Güzel Sanatlar gaemisi'ndc ve Bern Turizm ve Tanıt-

|Bürosu ııda 1903 yılında ve 1965 yılin- ı Roma Turizm ve Tanıtma Bürosu'nda Uluslararası Seramik Sergilerine ka-

D organizasyonları : I962: Prag. Çekoslovakya Uluslararası

ş Seramik Sergisine katılmak: Mil- i Eğitim ve Dışişleri Bakanlığı işbirliğiy- organize edilen, sanatçılarımızın 4 altın iadalya ve 6 gümüş madalya ile 7. Şe- İDiploması kazandığı sergi, ı Prag sergisinde memleketimizin ka- andığı bu başarı, 1963 Mart ve Mayıs ay.

kında Ankara'da Devlet Güzel Sanatlar İstanbul'da D.G.S. Akademi- sinde, ayrıca toplumumuza sergilenmiş-

1963: Venedik Türk Sanat Kongresi münasebetiyle Cini Sarayında organize ettiği ITiirk Sanatları) ve Çağdaş Seramik Sergisi. Birincilik alan Kırmızı Şa1.

19Cj: Uluslararası Seramik Akade- misi'nin organize ettiği Uluslararası (Se.

ramikte Emay) temalı sergide Mavi Sen- foni kü^ük pano. Gümüş Madalya.

19oö: Münih Uluslararası (Biçim - De- ğer) temalı sergide büyük ödül Altın Ma.

1907: Uluslararası Çağdaş Seramik Ssrgisinin Türkiye'de ilk defa organizas- yonu. Bu sergide kendisi Birinci altın ma- dalya kazanmıştır.

1968: Faenza ve Vallauris Uluslarara- sı Seramik Sanat yarışmasına jüri üyesi olarak katılmış ve bir eseri Picasso Müzc.

1969 — 1973 yıllarında bu çabaları devam etmiş ve Türk Seramik Sanatının Uluslararası düzeyde tanıtılmasına büyük katkısı olmuştur.

Uğraş, yılmadan çalış ve başarılar işte Oygar'ın hayat hikayesi.

1929 yılında Yurda döndüğü vakit kendisini Akademide öğrenci iken tanı- dım. Konuşan, anlatan, çabalayan renkli simasını hiç unutmam.

Birinci Dünya harbi, Türkiye'nin bu

arada geçirmiş olduğu karanlık günleri esasen 1900 yıllarında sönmeye başla- mış olan seramik sanatını, tamamen unut- turmuştu. O yıllarda bin bir zorluk ile kur.

muş olduğu seramik atölyesini ben de sık sık görmeye giderdim. Oygar, öleni diriltmeye çabalamış ve ilk ışığı yakmış- tır. Bu gün çok normal olarak kabul etti- ğimiz seramik yapıtlar, o devirde bize akıl almaz gibi gelirdi. Bir süre sonra Vedat Ar da Avrupa'dan döndü ve bu çabaya baş koydu ve aradan kırk yıla yakın zaman Seramik tekniği karmaşık ve veri- mini yıllar sonra veren bir Sanat kolu.

dur; ne çare erişilemiyen ateşin sanatı İsmail Hakkı Oygar'ın o vakit başlat- tığı ancak 1965 lerde meyvasını verme- ye başladı. Biz o nimetleri bu gün rahat rahat topluyoruz.

Çağdaş Seramik sanatı konuşulduğu zaman Oygar'ın isminin altın harfler ile yazılması gerekir.

Bütün seramikçilerin ateşini sen yakdın; o hiç sönmeyecek, müsterih, nur içinde yat. Seni her vakit hayranlık ve şükran ile anacağız.

Rebii Gorbon Prof. D.G.S.A

(12)

Perspektiv

Mimarî proje. Ali K O L S A L Mimar D.G.S.A. ve ortakları

Statik proje. Engirıeering consultants — K a r a c h i Tes. ve Elek. projesi. Anvvar Saadet ve şirk

Co. K a r a c h i Dekorasyon projesi. Dale K E L L E R

ve Ortakları N e w - Y o r k Kallaboratör : Vahit E R H A N Mimar

D.G.S.A.

Halen beş milyon nüfuslu ve gittikçe büyümekte olan, Pakistanın en büyül- kenti Karaçide hotel ihtiyacını karşıla, mak üzere yapılan hotellerden birisi de 300 odalı «Karaçi Hilton»dur.

Yerli bir otelcilik firmasının, yerli imkân ve dış yardım ile yaptırdığı hotel halen 300 odalı olarak planlanmış ve 100 oda ilavesi de hotelin ilerideki işletme- sini aksatmayacak şekilde göz önüne alın.

mıştır.

Hotel sahası Karaçi şehrinin merke- zinde ve ticaret bölgesi içinde olduğun- dan arsanın bu bakımdan değerlendiril- mesi göz önüne alınarak dükkân ve pa.

sajlar ile 200 arabalık otopark da otel planlaması içine sokulmuştur

Hotelin kat adedinin yüksekliğinden faydalanılarak en üst kat restoran olarak ayrılmıştır. Diğer bir restoran, çeşitli maksatlara hizmet edebilecek 500 kişilik

Normal yatak katı planı

salonu, muhtelif barlar da ı giriş katında yer almaktadır.

Otelin planlanmasında sahanın fay- dalı şekilde kıymetlendirilmesine azami titizlik gösterilmiş ve işletmeci Hilton firmasının tesisi randımanlı bir şekildi işletebileceği her husus sağlanmıştır, j Hotel inşaatı yerli inşaat firması ta rafından yaptırılacak olup, inşaat süresi dört sene olarak planlanmıştır.

(13)
(14)

HARTUM HİLTON HOTELİ PROJESİ Mimarî Proje: Ali Kolsal Mimar D.G.S.A.

Kollaboratör: Vahit E R H A N Mimar D.G.S.A.

Hartum Hilton, Sudan hükümeti ile Kuveyt Otelcilik Şirketinin müşterek kur.

dukları bir ortaklık tarafından Sudanın başkenti Hartumda inşa ettirilmektedir.

Hotelin işletmeciliğini, çok yakından ta- nıdığımız, Hilton Enternasyonal firması yapacaktır.

Mimarî proje. Ali K O L S A L ve Ortakları İ s t a n b u l Statik proje. URS/Madigan - Praeger ine.

N e w - Y o r k Tes. ve Elektrik. J a r o s, Baum and Bolles N e w - Y o r k Dekorasyon. D a l e K e l l e r ve Ortakları N e w - Y o r k Müteahhit firma. Comstock İnternational Inc. N e w - Y o r k Hotelin inşasındaki yegane gaye Su- danda turizm hareketini geliştirmek ve kalkınan memleketin başşehri Hartumda lüks otel ihtiyacını karşılamaktır.

Hartum Hilton, kendi sınıfında, mem- lekette inşa edilecek ilk hotel olacaktır.

Halen Kuveytte mevcut ve işlemekte olan «Kuveyt Hilton» un sahibi bulunan ve hotelcilik sahasında olduğu kadar dış yatırımlarda da büyük tecrübesi olan Ku- veyt Otelcilik Şirketinin arzusu üzere, otelin planlamasında azamî ekonomiye gi- dilerek, randımanla çalışacak bir otelde olması icap eden fonksiyonların yerine getirilmesine çalışılmıştır. Yatırılan kapi- talin en uygun ve iyi şekilde kullanılma- sına dikkat edilmiş ve genel hotel inşaat

sahasının 15.000 M2 içinde kalması sağ- lanmıştır.

Hotel. başlangıçta 200 oda olarak planlanmış isede ilerde ilavesi düşünülen 100 odanın da, dünya ekonomisi ve fiat artışları göz önüne alınarak inşaat sırasın- da yapılmasına karar verilmiş ve böylece oda sayısı 300'e çıkarılmıştır. 300 odaya, ikisi büyük apartman olmak üzere, 16 lüks daire de dahildir.

Halen inşa halindeki hotelde her çeşit, küçük ,büyük toplantılar için mem- leket ihtiyacını karşılıyacak Balo salonu yanında lüks bir restoran, çeşitli barlar, açık hava gece kulübü ile bir de «Bow-

ling» salonu gibi mahaller dır.

İklim icabı en sıcak mevsin gecelerin serin olması nedeni i kulübü açık teras olarak düşünülır|

çölde kurulan çadır fikrinden istifadj lerek, üzeri 26 mt. açıklığ ratif çadır ile örtülmüştür.

Yüzme havuzu yerinin seçim zellikle itina edilerek, havuzun kulübün bir parçası olarak kull sağlanmıştır.

Hotel bir Amerikan inşaat fj tarafından inşa edilmekte olup, j süresi 28 ay olarak hesaplanmıştır, 1

Normal yatak katı

(15)

Özel yemek salonundan perspektiv Kara yollan, Tesisler Sb. -

Ankara

E Askerlik görevini yapdı.

(16)

Mimarı: T. Dannat Yardımcı: C. Dollimore iç tanzim: Jansen

L'Architecture Française'den 388 ve 391 sayısından

Uluslararası Mimarlar Birliği U.İ.A.

örgütü tarafından düzenlenen sınırlı mi- marî yarışma sonucu birinci gelen proje 1967 de bizzat merhum kral Faysal tara- fından beğenilmiş ve uygulanmıştır. 78000 M2 alanı kapsayan genel yerleşme proje, sinde; - Konferanslara mahsus bir mer- kez —villalar grubu— Cami ve hotel mevcuttur.

Konferanslar merkezî yapıtı için pro- je yarışmacılara verilen bilgiler arasın- da: «Konferanslar merkezi için tasarlana- cak yapıt, yerli ve uluslararası konferans, lar'a yarayacağı gibi ileride Riyad Başken- tinin kültür merkezi fonksiyonunu karşıla- yabilecek şekilde düşünülecektir» denil- mektedir. Bundan da anlaşılacağı gibi A- rap ülkelerinin dünyada baş rol oynama arzusu açıkça görülüyor.

P r o g r a m Ö z e t i : a) — 1400 kişilik konferans salonu (her türlü teknik teçhizatı haiz).

b) 5 adet seminer salonu, biri 190 kişilik.

c) Ayrı katlarda idarî bölümler için lüzumu kadar «foyer» hacimlerinden baş- ka, . Sergilere mahsus geniş holler, din- lenme salonları ve Amerikan bar.

d) Delegelere mahsus salonlar, ba- sın için özel bölümler ile artist locaları.

e) Önemli kişilere mahsus ayrı gi- riş ve kabul salonları ile lüzumlu servis- ler.

Hotel sadece 200 odalık olarak prog- ramda yer alıyor, otel lokantası 400 kişi- lik gerekli servislerle. Bu hotel daha zi- yade konferanslar merkez yapıtının bir tür ek'i durumda olacaktır. Diğer değimle konferans'a katılacak kişilerin hotelidir.

Programa göre Cami 250 müslümanın iba-

detine mahsus olup iç avlularda bol göl- geliklere (pergola) yer verilmiş ve imam ikametgâhı ile minare unutulmamıştır Dindar kişilerde camiinin yeri yerleşm- alanında saptanmış denebilir, doğu köşe de düşünülecek ve kıble tarafı belirli duğundan mabedin ana giriş yönü de ken diliğinden açıklanmış oluyor. Arazide kon- feranslar merkezi yapıtı Kuzey —doğu ve kuzey— batı uzunlamasına göre oturtul- ması gerektiğinden büyük konferans salo- nu ortada olmak üzere araları irtibatlı 3 ayrı katta düşünülen «foyer» hacimleri çevrelenmiştir. Şeref girişi abidevî geniş

saçaklı beton (revak) altındadır.

Giriş holüne buradan girilir, bu hole doğu - güney istikamette uzanan sergM ler salonu giriş holünün bir devamı nite- liğindedir. Ara üst katta konferans sal» I nuna giriş kapıları vardır. Bu ara katdö.1 şemesi uzanır ve doğu - kuzey yönde sef miner odalarının fuayesi niteliğine bürü- nür. Alt katta bar Amerikan odalarına,!

sıhhi tesisat ve servis bölümleri meVcui tur.

Güney batı yönde yüksek zevatın b]

bulü daha yüksekçe bir katta bulunur.M~

İdarî bürolar bölümünün hemen üst katı

Vaziyet planı

(17)

rastlar. Güneş ışınlarının güçlü etkisi-

• önlemek amacı ile salonun asma tava- yer yer motiflerle delinmiş olduğun- n icaba göre o deliklerden ya ışık ge-

veya örtülebilir tamamen.

Gece ve gündüz arası ısı farklılaş- sık dilatasyonlarla halli zorunlu- ndan başka konferanslar merkezi ya- n giriş ve çıkışlarına dair çözümler ile jeş ışınlarından en iyi türde korunmak narın karşılaştığı başlıca özellikli ko- Müellif Trevor Dannat betonarmenin

fek ısı tecridi gerekse nakliyat kolay- bakımlarından en elverişli malzeme tuğunu kabul ettirmiştir. Hava alanının akınlığı dolayısile gürültülere karşı ter-

İ alınmasını emrediyordu.

Dört (4) demet halinde mantar baş- tlı yarı ehram şeklinde beton başlıklar siyan bu dörder demetli kare koloncuk.

bütün yapıtın esas yükleri dayandırıl- [iştır. Hatta büyük salonun etrafındaki

jimlerde bu esas dayanaklardan fayda- ndırılmıştır. (bak sahife 18 ortadaki şe- kil].

Yapıtın (kuzey - doğu) cephesi beton- e bloklar uslûbunda düşünülmüştür,

^ük salonun örtüsü karenin köşelerin- in itibaren «diagonal» olarak keşisen Jnervür) kirişlerle takviye edilmiş olup

|on hacminin dışında 4 kuvvetli ayak- bağlanmıştır.

Konferans salonunun beton dal'ın inün amyant çimento malzemesile

kaplanmış olup betonarme beton dal ile bu örtü malzemesi arasında yüksekçe bir boşluk bırakılmıştır. Amyant çimento ör- tü elemanları çelik bir çatma sistemine rapt edilmiştir.

Camiye giriş motifi 8 köşeli kes- tane renkli kolonlarla üstüne oturan ve kalıp yerleri aynen göıünen dal şeklinde bir örtüdür.

Camii avluları ve camii duvarları be- ton elemanlardan ibarettir.

Camiden ayrı minare 8 köşeli içi boş ve beyaz çimentodan olmak üzere yine betondan fakat kahve renginde duvarla-

rın içinden yükselmektedir. Sürpriz ve kontrast etkisi başarılı olmuştur. Minare, nin ananevî şerefesinin üst kısmı meşe- den olup kafes örgüsü türde yaldızlı bir doku ile dokunmuştur.

Mimar Trevor Dannat'in yardımcıları:

İnşaat sistemi için Ove Arup — Odi- toryum için Richard Paxton — Seminer odaları ve giriş bölüm holleri için Gör- dün Bowyer dır.

Zemin zorlukları, iklim problemlerine rağmen teknik teçhizat işleri ve ananevî mimarî üslûba sadık kalınmıştır.

(18)

V E N E D İ K 'in K U R T A R I L M A S I Ç A L I Ş M A L A R I

Venedik'in kurtarılması için 1974 de bir Uluslararası komite kurulmuş ve ça- lışmalara başlamıştır.

Venedik'in korunması için öngörülen önemli işlerin, özellikle kanalizasyonla- rın inşası, bir epürasyon merkezi su ke_

merleri ve laguna'daki suların seviye kontrolü için gerekli tesislerin yapılması için bu işlere gerekli malî olanakların ya- ratılması italyan hükümeti tarafından ka- bul edilmiştir.

1974 Eylül'ünde Bakanlıklararası yet.

kili komite, 300 milyon liretlik bir ödene- ğin 1982 yılına kadar sarf edileceğini U- luslararası komite'ye bildirmişti.

Bu hususta Uluslararası komitenin çalışmalarına, İtalya'nın bölgesel, komü- nal ve millî teşekkülleri de aktif olarak katılmaktadırlar. Birinci ve ikinci bölge- lerdeki endüstriyel tesislerin açmış ol dukları arzetiyen kuyularını, tarihî merke zin zernin çökmesini önlemek için kapat maları istenmiştir. Endüstrinin su ihtiya cı için yeni bir su kanalı inşa edilmiştiı Kanalizasyonların inşası ve bir arır ma merkezi ile ilgili projeler hazırdır v ödeneklerin kullanılabilir duruma gelmes ile çalışmaların uygulanması için pazarlık işlemi yapılabilir.

Anıtların ve san'at eserlerinin taşla- rına zarar veren hava kirletilmesinin a- zalmasını sağlamak için şehir ısınma sis.

temleri gerekli değişikliklere tabi tu- tulmuştur.

Şehircilik konusundaki politika; Hâlen belli kısıntılara tâbi tutulduğu söylenen

«B» bölgeleri açık ve kesin bir yönetmeli-

bir yağmurdan Venedik'in hali ğe bağlı değildirler. Danışma Komitesi

UNESCO'dan, Uluslararası Koruma Kam- panyası çerçevesi içinde Venedik'in tari- hi merkezinin yanı sıra dünyadaki birçok anıtlar topluluğunun da derdi olan, taşın bozulması yıpranması (döterioration de la pierre) alanında, uluslararası (uzman- lar) dan oluşan bir komitenin Venedikte toplanmasını sağlamasını istemiştir.

Komite bundan başka, Avrupa Konse- yi çerçevesinde kurulmuş olan «Pro Vene- tia Viva vakfının, Venedik'te «sanat mes lekleri İçin bir Avrupa eğitim Merkezi nin meydana getirilmesini amaçlayan te şebbüsünü tamamen desteklediğini açıkla Komite ayrıca, Venedik'in anıtları ara sından en dikkate değer olanlardan bazı.

larının restore edilmelerini sağlamış olan (özel millî komiteler) in bu çalışmalarına devam etmelerini de İsrarla rica etmiş-

«San Giovanni Decollato» yu kurlar Prenses François de Merode'un baş kanlık ettiği, «Venedik'i Koruma Belçika Komitesi» UNESCO'ya 100 bin Belçiki franklık bir çek göndermiştir. Bu örneğir hemen peşi sıra «Dünya'nın istikşafı» ad lı Artistik ve Kültürel yayılma topluluijf geçen Şubat ayı içinde «Venedik'in hart kaları» turnesi sırasında altmışaltı bir Belçika frangı topladı.

Bu paralar «San Giovanni DecollatJ nun» restorasyonuna ayrıldı.

Rialto Köprüsünü restore etmek için;

Venedik'in Korunması için yapılan U luslnrarası Kampanya sırasında «Venezia Nostra» vakfı (Zattere 51, 30123 Venise]

altın ve gümüşten « Rialto için SİKKEi bastırdı. Bunların satışından elde edilecek hasılat meşhur Rialto köprüsünün rest»

rasyonuna kullanılacaktır.

114 Venedik eski şehri

(19)

Esnek bentler deneniyor

; Düsseldorf — Sulara gömülme teh- likesiyle karşı karşıya bulunan Venedik kentinin bükülgen bentler sayesinde kur- 'tarılırıası umuluyor. Bu fikir Bolonya Üni- versitesinden çıkmıştır. Aralarında bir Alman firması da bulunan üç büyük fir- ma bu fikri gerçekleştirmek için yoğun bir çaba harcıyorlar. Olumlu bir sonuca erişmek için, deniz trafiğini engelleme- den, deniz kulağının açık denizle olan üç

^bağlantısının, bükülgen bir set şebekesi sayesinde, su baskınından korunması ta- sarlanmaktadır. Esasını lastikli naylon 'kumaştan yapılmış 30 metre genişliğin, deki bir hortumun oluşturduğu esnek bentler, deniz dibine tespit edilmekte ve

;normal olarak göze görünmemektedir. Su baskını tehlikesi baş gösterince, bu bent.

ler bir kompütör sayesinde harekete geçirilmekte, pompalama tesislerinin yar- dımıyla 15 metre yüksekliğe kadar dol- durulmakta ve dalgaların gücünü kırmak- tadır. Tasarlanan esnek bentlerin 1/4 mikyasındaki bir modeli şimdi (resimde görüldüğü gibi) denenmektedir.

C A — Deniz yatağında oturtulan bükülgen

(flexible) bentler gemiler lagona rahat bir şekilde girip çıkabilecek- ler.

B — Suya gömülebilen bentler altta ge- nişlik 30 m. doldurulduğunda yük-

seklik 15 m. uzunluğu (Malamoc- co) kanalı için 470 m. (chioggia) kanalı için 550 m. (Lido) kanalı için 900 m.

C — Bentler maksimum ağırlık içindir.

Çizim: ENKA Glanzstoff

(20)

Arkitekt'in yeni bir yazı serisi :

«Yeni Türk Cumhuriyet alfabesi» kul- lanılmağa başlanalı yarım yüzyıla yakın bir zaman geçmiştir. Genç kuşakların

«eski yazı» ile yayınlanmış kaynaklardan

—meslekleri gereği özel olarak öğrenme- miş iseler— doğrudan yararlanmaları im- kânı yoktur.

Özellikle teknik ve mimarlık alanın- da çalışmakta olan meslekdaşlar «mi- marlık ve san'at tarihi» alanlarında bi- limsel araştırma yapmak istediklerinde, çoğu kez evvelce yapılmış çalışmaları ta- nımak, eski kaynaklardan yararlanmak zo- rundadırlar.

Eski kaynaklara inebilmekte kısmen olsun yardım sağlayabilmek âmacı ile

«Arkitekt» de yeni bir «yazı serisi» açarak önemli gördüğümüz eski yayınların me- tindeki eski terkipleri sadeleştirerek ve cümle kuruluşlarına sadık kalarak yayın- layacağız.

Bu eski kaynakları seçmek ve tara- makta bize öncülük eden Sayın Prof. Hâ- mit Kemalî Söylemezoğlu'na teşekkürü bir borç sayarız.

Hayat Dergisi — Sayı : 45 1927

Fâtih Câmiinin ilk şekli ve Türk mi- marlık sanatındaki yeri (1) Onuncu Y. yı- lın İlk yarısından .itibaren yakın doğu- nun mühim bir kısmında yerleşen Türk ulusu acaba mimarî eser yaratma yetene- ğine mâlikmidir? Öteden beri güzel sa- natlar mütehassıslarını işgal eden bu so- ruya genellikle olumsuz cevap verilmek- tedir. Türkler ve Türk güzel sanatları hakkında beslenilen bu fikir, bir kaç müstesna olmak üzere, bugün bile, Fran- sız müdekkiklerinden A. Gossot'nin bun- dan otuz sekiz yıl önce yazmış olduğu:

«Ces ottomans, peuple de pasteus et guerriers, n'ayant ni art ni artis- ies.» (2) gibi dayanaksız fikrin aynıdır.

İslâm — Türk güzel sanatlar tarihi incelemelerinin son yıllarda his edilecek derecede ilerlemesine rağmen bugün bile Türklerde güzel eserler yaratma yeteneği- nin vücudu inkâr edilmekte ve bunu is- pat için hele Türk mimarisinin Arap, İran ve Bizans mimarî unsurlarından oluşan şahsiyetsiz bir taklid olduğu ileriye sü- rülmektedir.

Filvâki Türklerin, İslâm ülkelerine hic- ret ederken kendileri ile beraber şehir medeniyetine mahsus bir mimarî getir- diklerini şimdiye kadar bilmiyoruz. Fa- kat bu olay hiç bir zaman oniarın sanat- sız bir ulus olduğuna bir delil teşkil ede- mediği gibi, sanat yeteneklerini, dahi mevcut olup olmadığını kanıtlayacak bir mahiyette değildir. Herhangi bir ulus, cemiyet halinde, göçebelikten şehir ha- yatına geçerken kendisinden önce vücu- da getirilen şâir içtimaî mahsullerle be- raber, temas halinde bulunduğu güzel sanatlar mahsulatını dahi kabul ve ikti- bas etmiştir. Bu hal tekamül tarihinde ve bugünkü bütün medenî ulusların haya- tında vâki olduğu gibi pek tabii olarak Türklerde de vâki olmuştu. Diğer cihet- ten, eski Türk vatanı Orta Asya'dan baş- layarak bir taraftan Çin, Hindistan, diğer taraftan ise, İran, Elcezire, Hiristiyan A- nadolu, Suriye, Filistin, Mısır en son ola- rak Balkanlara kadar genişleyen bir ulu- sun vücuda getirdiği mimarî eserlerinin uluslararası bir karakter göstermesi pek mantiki ve tabii olsa gerektir.

Şu halde tarafsız bir müdakkik Türk.

lerde güzel sanatlar yaratma kabiliyeti-;

nin mevcut olup olmadığını değil, Tüık mimarisinin yaratıcılık ve kendisine mah- sus bir tekâmül safahatına mâlik bulüj nup bulunmadığını aramalıdır. Böylece OK taya konacak soru, acaba, Türk mimari eserleri birer taklid eserimi, yoksa Mil- lî Türk ruhunu içeren ve mantıkî bir te kâmule birer ün müzec midirler, şeklinde olmalıdır. Bu önemli soruya cevap ver- mek için bütün Türk güzel sanatlarınııj tümü islamiyetten evvelki devrelerden zamanımıza kadar bir «kül» olarak, biri makalede değil, kitap şeklinde mütalaa ve incelenmesi icap eder. Mamâfi bizim burada bahsetmek istediğimiz konu bile şu mühim soruya olumlu ve kanâetbahs cevap vermeğe kâfidir.

Celâl Eset Bey bundan onsekiz yıl önce Fransızca yayınladığı «Constanti- nople, de Byzance a Stamboul» (Paris 1909) ünvanlı eserinde, 1453 senesi fet- hedilen İstanbul şehri toprağında ilk pa- dişah camii olarak inşa edilen Fâtih Câ- mii'nin bugünkü şeklini onsekizinci yüz.

(21)

yılın ikinci yarısında vücuda geldiğini gü- zel sanatlar tarihi tetkikatı âlemine bildi- riyordu. O zamandan beri Türk mimarisi

ne dâir sayısız bir çok incelemeler ya- yınlandığı halde, bunlardan hiç birini ne adı geçen eserin Fâtih Câmiine ait bah.

sinin en mühim kısmını teşkil eden:

«Nous manquons malheureusement de de- : tails sour la forme premiere de cette

Çonstruction, qui a marque le debut d'une nouvelle periode architecturale» (3) cümlesine dikkat, ne de bu bilgiye daya- narak câmiin ilk şeklini tesbit etmek cihe- ı tini tecrübe etmiştir. Bugünkü güzel sa- natlar tarihi edebiyatında Türk mimarisinin [tekâmülüne ait rastladığımız yanlış nazari- yeler işte hep bu ihmalin verdiği sonuç- dan başka bir şey değildir.

Şimdiye kadar olduğu gibi (4) halâ da güzel sanatlar, tarihi müdekkikleri»

İstanbul'un fethi ile Türk mimarisinin eser- lerinde âni bir değişme vücuda geldiğini

3 bu tarihten itibaren Ayasofya Kilisesi- nin Türk câmileri için bir örnek teşkil etti- ğini ve Türk mimarisinin bu şâheserleri Bizans Kiliselerine mahsus plan ile İran } Selçuki tarz ve usulu mimarisine ait [.unsurların telif ve terkibinden başka bir şey olmadığını» (5) İsrarla iddia etmekte- dirler. Türk mimari sanatının tekamülü hakkında ileri sürülen bu gibi nazariyele- rin tarihî gerçekten ne derecede uzak ol- duklarını bize Fâtih camiinin ilk şeklini gösteren aşağıdaki izahat isbat edecek.

f. Bilindiği gibi bugünkü Fâtih câmii 1765 yılındaki deprem sonunda yıkılmış olan

•eski câıni yerinde inşa edilmiş bir bina- u hususta bize müteaddid muasır tarihî kaynaklar (6) meyanında iki eser en açık bilgiyi vermektedirki bunlardan biri- si vaktiyle Celâl Esat Bey tarafından da pstifade edilmiş, 1768 de hâfız Hüseyin bin Hacı ismail Ayvansarayı tarafından İstan-

|l Camilerine dâir telif edilen pek de- ğerli «Hadikatülcevami» dir. Bu eserde ay- nen deniliyorki: «Vaktimizde 1189 senesi

idîethaııın üçüncü günü ki Mayıs'ın onbi- ridir tülü şemsten bir saat mürurunda vâki olan zelzeleyi kübrâda câmii mezbu- run kubbeyi kebiresi bilkülliye harap ol- muştu zeminedek bakiye bina hedim olu- nup müceddeden bina ve ihyasına şûru olundukta iptida emînnibina olmak üzere vakfı şerifin kâtibi ricali devletten Hâşim Ali bey efendiye hilât ilbas ve binası umu- ru ona sipariş olunmuştur.» (7)

Bu önemli bilgiye uyan ikinci bir ma- lûmatı da İstanbul Müzeleri Müdürü Dok- tor Halil Ethem beyin özel kütüphanesin- de saklı bir yazma eserde buluyoruz. Pek mühim notlan haiz bu eserin ismi: «Hâza Mimar Sinan rahmetüllah Edirne'de Sultan Selim Câmii Şerifi bina olunduğunu be- yan eder» ve müellifi o zamanın Rumeli defterdarlığı kethüdalarından Dâyezâde Mustafa efendidir (8). Şimdiki Fâtih Câ- mii Mimarînin oğlu tarafından eserin 7.

inci varakına ilâve edilmiş bir kayıtda aynen şu cümleye tesadüf etmekteyiz:

«Zelzeleyi kebir vâki oldukta Fâtih Sultan Mehmet Gazi Han hazretleri merhumun Câmii şerifleri münhedim oldukta müced-

deden tekmil oldukta...» başka kaynaklar- dan sarfinazar yalnız bu iki muasır ve inanılır bilgi bize Fâtih Câmii'nin dep- rem sonunda harap olduğunu ve bilhassa kalan aksamının da yeniden inşa maksa- dıyla yere kadar yıktırıldığını isbat etme- ğe kâfidir (9).

Bizi burada her şeyden önce, Fâtih Câmi'nin deprem sonunda harap olmadan önceki mimari şekli ve bilhassa planı il- gilendirmektedir. Bu hususta bizi en iyi aydınlatabilecek Türk kaynakları maalesef bugüne kadar yapılan incelemeler sı- rasında nazarı itibare alınmamıştır. 15 ve 16. inci yüzyıllar olaylarına ait bilgi ve- ren Türk tarihçilerinden bu câmi hakkın- da bahseden yalnız Türüsinâ beydir (10).

Fakat bu bilgi o kadar umumi ve sathıdir- ki camiin ilk şekline dâir muayyen bir fi.

kir edinmek hemen hemen mümkün değil- dir. Buna mukabil câmi hakkında mufassal tavsifâtı meşhur Türk seyyahı Evliya Çe- lebi'nin seyahatnamesinde buluyoruz. Câ miin zelzeleden harap olmasından çok ev.

veller vefat eden Evliya Çelebi'nin, bura- da tetkik etmek istediğimiz meselenin ay-

M A M »

(22)

dmlanması için pek mühim olan bu tavsi- fâtının bizi ilgilendiren kısmını aynen nak.

lediyoruz: «Bu câmiin yemin ve yesarın- da kademeli taş nerdiban ile suud olu- nur ve zeminden tâ sütfıhu dam ve bâmı- na kadar zira bina ile seksen yedi zirâ- dır vechiarzdan utbei süflâsina varınca dört zırâ kadarı mürtefidir ve çârpaye âli üzere 15 vechi münkalip olmuş bir kubbe âlidir ve mihrap tarafında dahi nim kub- bedir ve yemin ve yesârında iki somâki amutlar varki anil'iberdir.» (11) Evliya Çe_

lebi'nin bu tavsifâtını «Hadikatül cevâmi- kitabı şu suretle tamamlamaktadır. «Ve mukaddemki iki fil ayağı ve iki dahi soma- ki direkler yerine bâdelhedim dört ayak üzerine kubbe bina olunup iki somaki di.

rekler câmiin haricinde zirlzemine defn olunmuştur. Vaz'ı kadiminden harimine vüsati azime geldiği ayandır ve bu mez- kurâta sini evelhaü âhirha... Mustaaf Han îbni Ahmet Han İbni Mehmet Han hazret- leri muvaffak olmuştur. Kırk altı ay on gün tamamında bin yüz seksen beş mu- harreminin Aşûre günü ve nisanın onbe.

şinci Cuma günü Selâti Cuma ile namaza iptidar olunmuştur.» (12)

Adları geçen yazılı eserler değil ay.

nı zamanda bir tesadüf eseri olarak zama- nımıza kadar muhafaza edilen diğer bel- geler dahi göstermektedir. Bunlar öteden- beri herkesçe bilinen garp sanatkarları tarafından yapılmış İstanbul manzaraları, na ait resimlerdir. (Melchior Lorichs) ve (Wilhelm Dilich) in çizdikleri bu resimler yıllardanberi neşredilmişlerdir (13). 1557 yıllarile 1561 arasında İstanbul'da bulunan Sanatkâr Melhiyor Lorichs, şehrin umu.

mi manzarasına ait resminde (14) Fâtih Câmiini aşağıdaki şerhlerle birlikte çiz- miştir. «Esky Moschea Suldan Mohanıot derdie Stat Constantinopel Eingenommen von den christen» (istanbul'u hiristiynn-

laıdan zapteden Sultan Mehmet'in eski câmii.) 1557 tarihini hâvi bulunan ve şüp.

hesiz sanatkârın İstanbul'da bulunduğu müddetçe diğer menazırla birlikte edil- miş bu resim bize Fâtih Camiinin eski şeklini irâe etmektedir. (Şekil 1) Bir çok binalar ve küçük kubbeler ile (bunlar şüp- hesiz câmi etrafındaki sekiz medrese'ye ait kubbelerdir) çevrili bulunan Câmi, bâriz bir surette semâya yükselmekte- dir. Burada birer şerefeli iki minare ile câminin dört zâviyeli vücudunu ve sağ tarafta iç avlusunun etrafındaki revâk kub- belerini pek vâzih bir halde gördüğümüz gibi câmi vücudunun yüksek divarları üzerinde caminin harimini örten, Evliya Çelebinin neden ise kaydetmediği, üç a- det küçük yan kubbelerini ve öndeki mi- narenin sağında hemen bütün camilerde bulunan son cemaat mahalli revâkinin kubbelerinden birisini müşahede etmek- teyiz. Ortadaki büyük tam kubbe, dâiren mâdâr pencereleri hâvi çok zaviyeli kub- be mesnedi üzerinde kaim bulunmakta, dır. Buna resimde pek küçük çizilen kıble tarafındaki yarım kubbe bitiş, mektedir. Şurasını unutmamalıdırki bizim burada gösterdiğimiz resim (E. Oberhum.

mer) tarafından neşredilen eserin 13 ün- cü levhasından büyütülerek maktuen ik- tibas edildiği gibi resmin heyeti umumi- yetini dahi sanatkâr Galata cihetinden, yâni kuzeyden görerek çizmiştir. Bundan dolayıdırki. câminin güneyinde kıble ci- hetindeki yarım kubbesi kâfi derecede gösterilmemiştir. Evliya Çelebinin yuka- rıya naklettiğimiz tavsifatını tamamla- yan bu resmin inanılır bir belge olduğu- nu bize keza ayni İstanbul manzarasında gösterilen ve zamanımıza kadar muhafaza edilen diğer câmilerin şekilleri göster, mekteidr. Binaen alaylı sanatkârın irâe et- tiği câmi resminin, binanın ilk şekline uy-

gun olduğunda şüphe edilemez. Bu nok- tanın bizce önemi vardır. Zira ayni zâ tarafından yapılan Fâtih Câmiinin diğer özel bir resmine daha mâlik bulunuyoruz -i bunda câmiin bir çok mimarî kısımla, rı noksan bulunuyor. (Şekil 2) Bu resimde' câmiin tam büyük kubbesinden maade bütün yan küçük kubbeleri ile kıble tara frndaki yarım kubbe kaldırılmıştır. Diğer bir taraftan resmin avrupaîleştirilmiş bi muhiti gösteren heyeti umumiyesi de ounun, sanatkârın İstanbul'da bulunduğu bir zamanda, mahallinde yapılmadığını;

bilakis resmin havi bulunduğu 1570 tari- ninden de anlaşıldığı gibi sonradan avru- pada çizildiği ispat ediliyor. Buna mukabil diğer bir sanatkâr vilhelm dilih tarafın- dan yapılan ve «Mahometis M.» (Muhara.

met Camii) yazısını ihtiva eden üçüncü bir resim dikkate değer (şekil 3). Fakat bunun da bir parça dikkat edilirse, Mel chiyorlorich'sin ilk resminin «hayali bir kopyesinden» (15) başka birşey olmadığı?

anlaşılır.

Şimdi bu yazılmış ve çizilmiş belge- ye dayanarak Fâtih Câminin eski planını:

tesbit etmeği deneyelim. Yukarda zikr geçen Türk kaynaklarına ve Melchiyorlo- rich'in birinci resmine nazaran eski Câm binası orta kısmında bir tam ve bir ya rım kubbe, iki yan kısımlarında üçer kü.

çük kubbeler ile kapalı bir mustatil şekil- li bir iç hacma (Harime) mâlik bulunu- yor idi ki, şu kısımların arasındaki ilişkiyi' geniş bir şekilde olan kemerler temin e.

diyorlardı. Câmi hariminin kıble cihetine:

yakın duran iki müddevver pilpâyeler, gü- ney ve kuzey tarafındaki divarlar ile bir- likte vasatı tam ve yarım kubbeler ile ar- kadaki iki küçük yan kubbeleri hâmil bu.

lunuyorlar idi. Ön cihetteki iki somaki sü;j tün ise yan divarlar ile geri kalan dört yan küçük kubbeleri tutmakta idiler. Bütün bü- yük câmilerde olduğu gibi bunun da re- vaklı son cemaat mahalli, her tarafında-!

birer şerefeli iki minaresi ve revaklar ile]

çevrili bir avlusu var idi. (Şekil 4). 3 (Devam edecek)

(1) Makale ilk defa:

«Die gastalt der alten Mohammedlje|

in Konstantinopel und ihr Baumeis- ter» namı tahtında Viyana'da çıkan Sanayii Nefise tarihi mecmuası «Bel.

vedere» nin 1926 senesi 46. Numara- sında neşr edilmiştir. (S. 83 — 94).

Şekil : 5

(23)

(2) Les coupoles d'orient et d'occident, Paris 1889. Page 131.

(3) S. 215

(4) Schnasse, geschichte der bildenden S Künste, Düsseldorf. 1869 Tome III.

I

s

-

4 7 1

(5) H. VVilde Brussa, berlin 1909 — S. 10.

(6) Müracaat buyrulsun — Vasıf, Muhasi- nilâsar ve Hakâyikilahbar. C.1.S.275 i (İstanbul 1219]

(7) C. 1. S. 9 (İstanbul 1281) (8) Mukayese buyrulsun: Bursalı Meh-

| met Tâhir Osmanlı müellifleri. C. 3.

I S. 53 (İstanbul 1343). Bana bu eser- den istifade imkânini bahşeden Fâzili t muhterem doktor Halil Edhem bey I efendiye bu münasebetle arzı teşek-

• kür eylerim.

[(9) Djelal Essad, Constantinople ete. page i 25, C. Gurlitt, Die Baukunst Kons-

• tantinopels S. 58 t. (Berlin 1912) B E. Diez - H. Glück, Konstantinopel S.

t 21 (München 1920).

I A. Gabriel, les mosquees deCons-

• tantinople. (Syria. Revue d'art ori- H ental et d'archeologie. Paris 1926, i page 382 — 3).

• Ernest Mamburi, İstanbul rehberi sey- I yâhin. S. 187. (İstanbul 1925). Mu-

| kayese buyrulsun; A. Raymund, Alt_

H türkishe Keramik in kleinasien und, E Konstantinopel. Mit einer Einführung

• ' und erauternden Bescheibungen von.

K Kari VVulzinger s. 16 (München 1922.) 1(10) Turusinâ bey, tarihi ebul fetih. S. 63 E (Tarihi Osmanı encümeni neşriyatı.

• İstanbul 1330).

İ l i ) C. E. S. 138 1)2) C. E. S. 10

(13) E. Oberhummer, Konstantinopel un- fc ter Suleiman dem grossen. (Mün- I dem, 1902);

• „ C. Gurlitt, Zur Topographie Konstan- B tinopels in 16. Johrhundert. (OVien.

i' talisehes arehiv. Bd. II. S - 55, 56.)

• (14) E. Oberhummer, Konstantinopel ele.

i: Levha 13 istanbul menazırına ait ve resim, elyevm (Leiden) Darülfünunu Kütüpanesinde hıfzedilmektedir. Sa- f natkâr Melhiyor Levhis hakkında f; müracaat buyrulsun:

I Brunet, Manuel du libraire, Tome I III page. 1168; Neues allgemeineo

Künsterlexikon, bearbeilet von C.K.

Nagler, Bd. IX, S. 27 f. (Linz 1907.) (15) C. Gurlitt Zur Topographie Konntan.

I tinopels S. 4

I Vilhelm Dilih İstanbulda bulunma.

R mıştır. Müracaat buyrulsun, Thieme ES . Becker. Künsterlexikon, T. IX. r.

t: S. 288

Kaybettiklerimiz

T a l a t Ö z ı ş ı k 1907 — 1975

Talât Özışık 1907 de İstanbul'da doğdu, orta öğretimini İstanbul Erkek Li- sesinde, mimarlık öğretimini İstanbul D.G.S. Akademisinde yaptı ve 1934 yılın- da mezun oldu.

Sırası ile, Akhisar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü 1936 da Yedek subay sonra Kırklareli Belediyesi Fen İşleri Mü- dürlüğü yapdı. 1946 da Ankara İller Ban- kası Şehircilik Şubesinde görev aldı. A- nadolu'da bulunduğu yıllarda bir çok Halkevleri inşa etti. 1954 yılında Ankara Belediyesi İmâr Müdürlüğüne atandı ve bu görevde 1960'a kadar kaldı. Sonra, bir süre serbest çalıştı. Bu sırada bir çok köylerde okul binaları ve camiler inşa et- ti, 1964 de Halk Bankası İnşaat Müdürlü- ğüne atandı ve 1972 yılında emekli oldu.

Talât, öğrenciliğinden itibaren mi- marlık örgütlerinde görev alan, mesleği- ne aşık bir mimardı. Mimarlar Derneği- nin yaşatılmasında ve bir lokale sahip ol- masında büyük emeği vardır. 1946 dan be- ri derneğin yönetim kurulunda görev al- mış olup, ölümü sırasında İdare Kurulu Başkanı olarak bulunuyordu. Yıllardan be- ri Mimarlar Odası denetim üyeliğini yap- makta idi.

Hoşsohbet, neşeli bir meslektaş olan Talât Özışığın ölümü, mimarlık camiasını üzüntü içinde bırakmıştır.

Ailesine ve meslekdaşlarımıza tazi- yelerimizi sunarız.

N e i l k , N e s o n ,

Bakırköy'de yine hafriyat yüzünden bir ahşap ev yıkılmış bir kadın enkaz al- tında kalarak ölmüştür.

Bilhassa buldozer ile yapılan kazıları, arsaların bitişiklerindeki binaların temel- lerine çok zarar vermektedir.

Mes'ul bir fen adamının sorumlulu- ğunda yapılması gereken bu gibi kazılar- da çok defa Belediye gereken kontrolü yapmamaktadır.

(24)

ATERMİT oluklu we diiz levha liret İminde

önder-

Asbestli oluklu ve düz levhaların, dünya yapı endüstrisinde, yarım yüzyılı aşan başarılı bir geçmişi var.

Türkiye'de ise, oluklu ve düz levha üretimini, ilk kez 1956 yılında Atermit gerçekleştirdi.

Yurdumuzda alanının öncüsü olan Atermit, 18 yıldan bu yana bu konudaki önderliğini ve kalite üstünlüğünü başarı ile sürdürüyor.

ATERMİT çatıda öteki örfü malzemelerine oranla en ekonomik örtü malzemesidir.

ATERMİT her türlü hava koşullarına karşı dayanıklıdır.

ATERMİT yanmaz, sıcak - soğuk geçirmez.

ATERMİT sağlamdır, rüzgârdan yırtılmaz.

ATERMİT paslanmaz, çürümez, haşarat barındırmaz.

ATERMİT ev, fabrika, depo, hangar ve her türlü yapıda ATERMİT oluklu ve düz levhalarını yurdun her yerinden sağlayabilirsiniz. Artan yurt ihtiyacını karşılamak için İzmir'de kurulmakta olan ikinci fabrikamız yakında üretime başlayacaktır.

PROJENİZİ YAPARKEN BİZE DANIŞABİLİRSİNİZ.

Ö Z G Ü R A T E R M İ T S A N A Y İ V E T İ C A R E T A . Ş .

" o l u k l u v e düz l e v h a sanayiinin ö n c ü s ü » ADRES: Kuruköprü 39. sokak N0:18 ADANA Telefon ,123 20 FABRİKATarsus yolu Şehitlik ADANA Telefon: 166 67 PK.38

Ajans 70 — 410/47

(25)

P A R İ S Ç E V R E S İ N D E K İ B E Ş Y E N İ K E N T

E V R Y

Yakın ilçelerin durumu

Geçen sayıdan devam Paris'e 25 kilometrede bulunan bu ye- kent Essonne ili içindedir. Beş nahiye { üzerine yayılmıştır: Bondoufle, Courcou- İ ronnes, Evry, Lisses ve Le Coudray — lıMontceau. Fakat tesirini diğer yakın 14 [nahiyede de hissettirecektir. Sahası 9.300 ha. dır ve Essonne ilinin, il merkezi Evry'- idir. Bugün yeni şehirde 12.000 kişi, bütün nahiyelerde ise 240.000 kişi yaşamaktadır 1980 de merkez nüfusunun 60.000 ve civa- nının 360.000 insanı barındıracağı tahmin jedilmektedir.

| Programdan habersiz bir ziyaretçi bu.

gün Evry şehir merkezini gezerse etrafta fılçbirşey yokken birdenbire neden şehir erkezinin tümünün 2000 ha. üzerine rçekleştirilmiş olduğunu sorabilir.

Sebebi, banliyö genişlemesinden doğ- ma hertürlü konut çalışma, eğlence ve te- islerinden mahrum veya kifayetsiz, top- lum nakliyesi bulunmıyan gelişi güzel şe- hirlerin doğmasını önlemektir.

Bunun için Evry'nin merkeziyle bera- ber:

— Courcouronnes ve Bondouf'ta ve hıerkeze bitişik Lisses'te müstakil, ay-

nizam ev mahalleri,

- Pare aux lisvres, Champtier du Çoq, Champs Eilysees diye adlandırıl- mış Evry içindeki apartman mahalleri, - Kiosque korusu, il parkı, Courcour- onnes gölü parkı ve Loges parkı gibi umuma açık sahaların tanzim ve tertibi, r§ Atölye, antrepo, fabrika gibi endüs-

tesisleri ilo biiro ihtiyaçları için hazır- lanmış araziler 7 endüstri parkına dağı- fjlmıştır.

300 ha. Iık arazi üzerinde bulunan bu düstri parkları, buralara yerleşmek is- teyen müteşebbislerin değişik problem- lerinin çözümünde çok geniş imkânlar

şağlıyabilmektedir.

EVRY belediye binası

— Kanalizasyon, kara yolu, demir yo- lu, telefon hattı, temiz su şebekesi vs.

gibi enfrastrüktür tesisleri, biran önce yapılmıştır.

Bilhassa enfrastrüktür çalışmaları 1972 yılında, şehir merkezinde mühim şantiyelerin açılabilmesine imkân verir- ken, endüstri parkları ile mevcut kent nüveleri ile kolay nakliye imkânı sağlan- mış olduğundan ,ilk ikâmet mahallerin- de canlılık temin edilebilmiştir.

Bugün Epövry'e bağlı üç endüstri par- kında, 70 müteşebbis yerleşmiştir, (Epine korusu, Saint Guönault ve Marini- ere parkları).

Evry Novatel yakınındaki La Petite Montagne endüstri parkında Silic firma- sı kiraya verilen bir endüstri merkezi kurmuş ve müteşebbisleri çalışmıya baş- lamışlardır. Croix Blanche parkı ise Scirzac firması tarafından finanse edil-

miş ve faaliyet safhasına girmiştir.

Yeni mahallelerde veya merkezlerde 100.000 nio'lik büro inşaatı bitmiştir.

Ayrıca, meskûnların hayat seviyesin' daha yüksek bir standarda eriştirmek ga- yesi ile kadınlar için 5.0000 yeni iş kon- muştur. Endüstri müteşebbisleri, tedrici buluşlarla, Evry sakinlerine hayat şart- larına uygun iş seçme imkânını sağlıya- caklardır.

İlk arsaların satın alınmasiyle. ilk bü- yük çalışmalar başlamış ve 1974'ün son üç ayında hayaller gerçekleşmiştir. Yol- ların o/ö 50 kurutulmuştur.

Günde 300.000 metre küplük ve geliş- menin ilk safhasını kapsıyan pis suları temizleme istasyonu faaliyettedir. Evry' de inşaat malzemesini Seine nehrinden getirecek olan liman inşa edilmiştir.

Bir anlaşma ile faaliyete geçecek olan, şehir teshini inşaatı ilerletmektedir. 60.

000 abonelik olarak programlanmış olan.

telefon santralı Ocak 1974'den beri faali- yete geçmiştir.

1971 de inşaasına başlanmış olan yeni demir yolu hattı 1975 sonunda faaliyete geçecektir. Essonne merkez şehri olan Evry'ye Paris'in Lyon garından 35 dakika da gelinecektir. Dört istasyon merkez bölgeyi Orangis ve Güney Evry ile bir- leştirmektedir.

Genel taşımlar Evry toplumunda bil- hassa bu konu üzerinde kurulmuş yeni yollardan istifade edecektir. Siteye mah- sus denen bu yollar otobüslere ticari bir sür'at olarak kabul edilen saatte 40 ki- lometreyi temin edeceklerdir.

Siteye has altı kilometrelik yol inşa halindedir ve 50 Kim. re yeni şehir ikma- linde hizmete girecektir.

1975 ilkbaharında şehir merkezi canla- nacaktır. İl sarayı yanında, ilk iş bürola- rı, idarî memur yetiştirimi millî enstitü- sü, P.T.T. enstitüsü, mahallî ticarî

Yeni yol şebekesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Onun her aydınlık baş- lı ferdi bilmeli ki; bizim zaten bütün davamız, ter temiz ve asri bir yurt kurmak olduğu, yeni.. işimiz içtimaî mimarlık, edebî mimarlık, sıhlıî

Dersin Öğrenme Çıktıları Bu dersi alan bitki koruma bölümü lisans öğrencileri özellikle Anematoda şubesinin tanınması ve sınıflandırılmasının esasları hakkında

Ya da varsayılan hali ile bir sonraki aşamaya geçmek için “Next” butonuna basabilirsiniz. (Bu kısım kurulum

burada amaç yapı konusunda poli-teknis- yenler yetiştirmek yerine; öğrencilere bir mimarî uygulama için gerekli ve kaçınıl- maz olan bilgi ve olanakları kazandırmak

Bu dersin amacı, öğrencilere görsel okuma ve estetik konusunda bilgi vermek, bu kavramların bakış açılarına kazandırdıkları konusunda farkındalık

Bialek, bu durumun yaşam için “mi- nimum bilgi”ye gerek olduğunu göster- diğini ve doğal seçilimin, çevresine iliş- kin daha çok bilgi elde eden organiz- malardan yana

Çağrı Başlığı Ulusal Elektronik Kripto Anahtar Dağıtım Sistemi Geliştirilmesi (EKADAS-II) Projesi Çağrı Amacı.. • EKADAS'ın, DEKMS (DACAN Electronic Key

-Arkofix NDS konz'un reaktivitesi ~ok yiiksek ve Shirley Free'ye gore kuma§ta aglga !;lkan formaldehit miktarmm gok dii§iik olu§una kar§l, klora dayamkllhgt