• Sonuç bulunamadı

Ekstremitede Dislokasyon veya Fraktürle Birlikte Olan VaskülerEkstremitede Dislokasyon veya Fraktürle Birlikte Olan VaskülerYaralanmalarYaralanmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ekstremitede Dislokasyon veya Fraktürle Birlikte Olan VaskülerEkstremitede Dislokasyon veya Fraktürle Birlikte Olan VaskülerYaralanmalarYaralanmalar"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekstremitede Dislokasyon veya Fraktürle Birlikte Olan Vasküler

Ekstremitede Dislokasyon veya Fraktürle Birlikte Olan Vasküler

Yaralanmalar

Yaralanmalar

VASCULAR INJURY ASSOCIATED WITH FRACTURE OR DISLOCATION OF

EXTREMITIES

Dr. Ýbrahim Gökþin, *Dr. Levent Yýlýk, Dr. Gökhan Önem, *Dr. Engin Tulukoðlu, Dr. Mustafa Saçar, Dr. Oya Rendeci, Dr. Ýbrahim Gökþin, *Dr. Levent Yýlýk, Dr. Gökhan Önem, *Dr. Engin Tulukoðlu, Dr. Mustafa Saçar, Dr. Oya Rendeci,

Dr. Ahmet Baltalarlý Dr. Ahmet Baltalarlý

Pamukkale Üniversitesi Týp Fakültesi Göðüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Denizli * Atatürk Eðitim Araþtýrma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniði, Ýzmir

Özet

Özet

Amaç:

Amaç: Bu çalýþmanýn amacý, ekstremite dislokasyonu ve fraktürü ile komplike olmuþ damar yaralanmasý olan hastalardaki tecrübemizi

gözden geçirmekti.

Materyel ve Metod:

Materyel ve Metod: Bu çalýþmaya ekstremite dislokasyonu ve fraktürü ile komplike olmuþ damar yaralanmasý olan, Þubat ile Eylül

1999 tarihleri arasýnda hastanemize baþvuran 20 hasta dahil edildi. Damar yaralanmalarý, yaþlarý 8 ile 47 arasýnda deðiþen 16 erkek ve 4 bayan hastanýn 9’unda penetran ve 11’inde künt yaralanmaya sekonder oluþan ortopedik yaralanmalar ile birlikteydi. Damar yaralanmalarýn çoðu (%80) alt ekstermitede lokalizeydi. Yaralanma ile cerrahi arasýnda geçen süre ortalama 5.8 ± 3.7 saatti. Sadece 2 hastaya preoperatif anjiyografi yapýldý. Ýki hastada revaskülarizasyon yapýlmaksýzýn primer amputasyon uygulandý. Ýki alt ekstremitede ise revaskülarizasyon uygulanmasýna raðmen biri postoperatif 2. gün diðeri 17. gün olmak üzere sekonder amputasyon uygulandý.

Bulgular:

Bulgular: Total olarak 19 arteriyel ve 15 venöz damar rekonstrüksiyonu uygulandý. Damar rekonstrüksiyonu ortopedik stabilizasyon

için internal veya eksternal fiksasyon uygulanan 11 hastanýn 3’ünde öncelikli olarak yapýldý. Damar rekonstrüksiyonu, subklavyan arter kontüzyonu için 8 mm’lik PTFE greft kullanýlan 1 hasta hariç, diðer tüm hastalarda otojen safen veni kullanýlarak yapýldý. Alt ekstremitede damar yaralanmasý bulunan 16 hastanýn 4’ünde fasyotomi uygulandý.

Sonuç:

Sonuç: Ortopedik fraktür veya dislokasyon ile birlikte major vasküler yaralanma bulgularý olan hastalar arteriyografi çekilmeksizin

ameliyata alýnmalýdýr. Ekstremitede aktif kanama ve iskemik bulgular yok ise revaskülarizasyondan önce ilk olarak ortopedik stabilizasyon yapýlmalýdýr. Fasyotomi iskemi süresi uzun olan hastalarda, venöz rekonstrüksiyon yapýlmýþsa, geniþ yumuþak doku yaralanmasý varsa veya postoperatif kompartman sendromu geliþmiþse yapýlmalýdýr. Yaralanan ven venöz dönüþ için major ve tek ise, venöz rekonstrüksiyon mutlaka yapýlmalýdýr. Vasküler rekonstrüksiyon için otojenik ven grefti öncelikle kullanýlmalýdýr.

Anahtar kelimeler:

Anahtar kelimeler: Vasküler yaralanma, ortopedik fraktür, dislokasyon, ekstremite

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2001;9:163-167

Summary

Summary

Background:

Background: The aim of the study is to review our experience in patients with vasculary injuries complicated by fracture or dislocation

of extremities.

Metods:

Metods: This study is included 20 patients with vasculary injuries complicated by fracture or dislocation of extremities, admiting to

our hospital between February to September 1999. Nine penetrating wound and 11 blunt injuries occured in 16 men and 4 women the age of patients ranged between 8 and 47 years. Most of vasculary injuries were seen in lower extremities (80%). The mean time between injury and surgery was 5.8 ± 3.7 hours. Two preoperatif angiography was performed. Two primary amputation was performed without attempted salvage. Two legs were amputated secondarily from 2 days to 17 days after initial injury despite intensive efforts to save them.

Result:

Result: Totally 19 arterial and 15 venous reconstructions were performed. Vascular reconstructions was primarly performed in 3 of 11

patients in whom internally or externally fixation needed for orthopedic stabilization. Except for 1 patient with subclavian artery injury in whom 8 mm PTFE greft was used for reconstruction, saphenous vein was used for all the other reconstructions. Four fasciotomies were performed on the 16 lower extremity vascular injuries.

Conclusions:

Conclusions: The patients, who have vascular injury associated with fracture and dislocation of extremity, should be operated on

without arteriography. Orthopedic stabilization sould be performed first before revascularization in patient with no active bleeding and no ischemic sign in injured extremity. A fasciotomy should be performed in patients with the long ischemic time or if venous reconstruction has been performed, or if there has been large soft tissue injury, or if postoperative compartment syndrome has developed. Venous reconstruction should also be performed if injured vein has been sole and major source for venous return. Otogenic vein greft for vascular recontruction should be used primarly.

Keywords:

Keywords: Vascular injury, orthopedic fracture, dislocation, extremity

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2001;9:163-167

Adres:

(2)

Giriþ

Giriþ

Vasküler yaralanma insidansýnýn ortopedik fraktür veya dislokasyon nedeniyle hospitalize edilen hastalarda %6.5 olduðu bildirilmiþtir [1]. Bu oranýn hem üst, hem de alt ekstremitede kombine fraktürü bulunanlarda ve dizde dislokasyonu bulunan hastalarda daha yüksek olduðu belirtilmiþtir. Ortopedik fraktür veya dislokasyonla birlikte bulunan vasküler yaralanmalarýn teþhisinde gecikme, ya da etkin tedavinin yapýlamamasý hasta ekstremitesinin ve hayatýnýn kaybý gibi ciddi komplikasyonlara neden olmaktadýr. Fraktür veya dislokasyonla birlikte vasküler yaralanmasý olan hastalarda amputasyon oraný %26 olarak bulunurken, izole vasküler yaralanmasý olan hastalarda bu oran sadece %0.6 olarak bulunmuþtur [2]. Ekstremite ve hasta hayatýnýn kurtarýlmasý bakýmýndan vasküler yaralanmanýn hýzlý tespiti, resüssitasyon ve revaskülarizasyon oldukça önemlidir. Fraktür veya dislokasyonla birlikte olan vasküler yaralanmalarýn tedavisinde hýzlý bir geliþme kaydedilmesine raðmen halen bazý klinik problemler ve tartýþmalý durumlar mevcuttur. Bunlar revaskülarizasyon veya primer amputasyon gerekli hastalarýn ayýrýmý, þüpheli durumlarda arteriyografi uygulama gerekliliði, ekstremitede birden fazla doku yaralanmasý olan hastalarda önceliðin hangisinde olacaðý ve venöz yaralanmalarda seçilecek cerrahi yöntemin (ligasyon-rekonstrüksiyon) belirlenmesindeki zorluklardýr.

Biz bu çalýþmamýzda, bu grup hastalardaki klinik uygulamalarýmýzý aktarmayý ve klinik sonuçlarýmýzý incelemeyi amaçladýk.

Materyal ve Metod

Materyal ve Metod

Ýzmir Atatürk Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi‘nde Þubat ve Eylül 1999 tarihleri arasýnda ortopedik fraktür veya dislokasyonla birlikte vasküler yaralanmasý olan 20 hasta çalýþmaya dahil edildi. Aktif kanamasý olan hastalarda kanama kontrolü direkt basý ile saðlandý, asla turnike kullanýlmadý. Tüm hastalarda damar yolu açýlarak uygun mayi replasmaný ile resüssitasyona baþlandý. Mortaliteyi arttýrabilecek diðer organ yaralanmasý olasýlýðý nedeniyle tüm sistem muayeneleri rutin ve sistematik olarak yapýldý.

Ekstremitede "crush" tipi yaralanma varlýðý, motor-sensoriyel kayýp olmasý, kapiller venöz dönüþ yokluðu, yüzeyel venlerin kollapsý, soðukluk ve paralizi olmasý, his olmamasý, palpasyon yokluðu ile birlikte hiç perfüzyon olmamasý ve iskemi süresinin 6 saatten fazla olmasý, sývý resüssitasyonuna raðmen inatçý hipotansiyon varlýðý, hayatý tehdit edebilecek diðer bir organ yaralanmasýnýn varlýðý revaskülarizasyon yerine primer amputasyon uygulanmasý için endikasyon olarak kabul edildi. Distal nabýzsýzlýk, kontrol edilemiyen veya pulsatil kanama, belirgin derecede soðukluk, yaralanmanýn altýnda siyanoz, geniþleyen veya büyük hematom, üfürüm veya tril varlýðý major vasküler yaralanma bulgularý olarak kabul edildi. Bu bulgularý taþýyan hastalar arteriyografi yapýlmaksýzýn operasyona alýndý. Preoperatif arteriyografi, major bulgusu olmayan, ancak potansiyel vasküler yaralanma bulgusu, (palpasyonla nabzý olmayan, ancak perfüzyonu olan ekstremite varlýðý) olan hastalarda taný amacýyla yapýlýrken, ayný ekstremitede birden çok vasküler yaralanmaya baðlý vasküler patolojinin lokalize edilemediði ve hemodinamik olarak stabil

olan hastalarda operatif plan amacýyla yapýldý [3]. Arteriyografide obstrüksiyon, ekstravazasyon, arteriyo-venöz fistül, dolma defekti / duvar düzensizliði veya anevrizmatik formasyona rastlanmasý major vasküler yaralanma bulgularý olarak kabul edildi [4] .

Ýskemi süresi uzun olmayan vakalarda ortopedik fiksasyon revaskülarizasyondan önce yapýldý. Arteriyel ve venöz yaralanmanýn birlikte olduðu hastalarda, yaralanan ven venöz dönüþ için major ve tek ise venöz rekonstrüksiyon öncelikle yapýldý [5]. Ön kolda radiyal veya ulnar arterden biri salim ve elde iskemik bulgu yok ise, alt ekstremitede popliteal arter distalinde anterior ya da posterior tibial arterlerden biri salim ve iskemi bulgusu yok ise yaralanan artere ligasyon uygulandý. Bu arterler birlikte yaralandý ise her ikisine birden rekonstrüksiyon uygulandý. Total vasküler yaralanmalarda yaralanan segment çýkarýlýp yerine greft interpozisyonu yapýlarak, kýsmi lezyonu olan yaralanmalarda ise yaralanan bölüm primer olarak veya safen “patchplasty” yöntemi kullanýlarak onarýldý. Greft interpozisyonu için 1 vaka hariç tümünde safen ven kullanldý. Safen ven, vasküler yaralanma olmayan diðer ekstermiteden alýndý.

Yeterli debritman mutlaka yapýldý. Doku defekti olan hastalarda rekonstrüksiyon uygulanan tüm vasküler yapýlar mutlaka beslenmesi iyi olan dokularla örtüldü, gerekiyorsa muskulokutanöz greftler kullanýldý.

Fasyotomi iskemi süresi uzun olan, venöz rekonstrüksiyon uygulanan ve yaygýn yumuþak doku yaralanmasý olan hastalara primer, klinik olarak postoperatif kompartman sendromu geliþtiði düþünülen hastalara da sekonder olarak uygulandý. Fasyotomi iki taraflý insizyonla dört kompartmaný da kapsayacak þekilde yapýldý [4,6-8].

Kontrendikasyonu bulunmayan tüm hastalar operasyonda 50-100 Ü/kg heparin ile sistemik olarak heparinize edildi. Venöz rekonstrüksiyon yapýlan vakalarda erken postoperatif dönemde heparinizasyona 500-1000 Ü/h intravenöz infüzyonla devam edildi. Alt ekstremite ortopedik fraktürü olan hastalarda derin venöz tromboz ve buna sekonder pulmoner emboli riskini minimalize etmek için antikoagülan proflaksisi uygulandý. Tetanoz, gazlý gangren ve antibiyotik proflaksisi gereðine uygun þekilde rutin olarak yapýldý.

Bulgular

Bulgular

Yirmi hastanýn 16’sý erkek, 4’ü kadýndý ve yaþ ortalamalarý 26 ± 6.5 yýl idi. Dört hasta geldiðinde þok tablosunda iken, 16 hasta hemodinamik olarak stabildi. Yaralanma ile cerrahi giriþim arasýndaki süre 12 hastada 6 saatin altýnda, 7 hastada 6-12 saat arasýnda, 1 hastada 12 saatin üzerinde ve ortalama 5.8 ± 3.7 saat idi.

Preoperatif arteriyografi subklavyan arter yaralanmasý þüphesi olan ve kolda iskemik bulgusu olmayan bir hastada taný amacýyla yapýlýrken, alt ekstremitede multisegmenter kemik fraktürü bulunan bir hastada yaralanma seviyesinin tespiti ve operatif plan amacýyla yapýldý.

(3)

Ortopedik stabilizasyon için 5 hastaya internal fiksasyon, 6 hastaya eksternal fiksasyon, 4 hastaya atel ile stabilizasyon, 3 hastaya ise traksiyon uygulandý.

Rekonstrüksiyonu mümkün olmayan "crush" tipi yaralanmasý olan 2 hastada primer amputasyon uygulandý. Popliteal arter ve distalinde 2 ayrý düzeyde hem arteriyel, hem de venöz yaralanma tespit edilen bir hastada çok parçalý kemik fraktürü, yumuþak doku ve kemik doku kaybý sebebiyle ortopedik fiksasyon öncesi vasküler rekonstrüksiyon yapýlmasýna ve reoklüzyon nedeniyle reoperasyon uygulanmasýna raðmen ekstremite kurtarýlamadý ve postoperatif 2. gün dizüstü amputasyon uygulandý. Baþarýlý vasküler rekonstrüksiyon uygulanan ancak postperatif kompartman sendromu geliþen bir hastada sekonder fasyotomi uygulanmasýna raðmen ayak parmaklarýnda nekroz geliþmesi, bül formasyonu ve enfeksiyon nedeniyle post operatif 17. gün amputasyon uygulandý. Arteriyel yaralanmanýn 9’unda tam kesi, 4’ünde parsiyel kesi, 4’ünde kontüzyon ve 2’sinde multisegmenter yaralanma tespit edilirken, venöz yaralanmalarýn 6’sýnda tam kesi, 7’sinde parsiyel kesi, 2’sinde multisegmenter yaralanma tespit edildi. Vasküler rekonstrüksiyon uygulanan 18 hastada toplam 19 arteriyel ve 15 venöz rekonstrüksiyon uygulandý (Tablo 2). Bir hastada arteriyel reoklüzyon nedeniyle reoperasyon uygulandý. Subklavyan arter kontüzyonu nedeniyle arteriyel oklüzyon tespit edilen bir vakada arteriyel rekonstrüksiyon için sentetik greft (8 mm PTFE) kullanýldý. Vasküler rekonstrüksiyon için diðer tüm vakalarda safen ven grefti kullanýldý. Alt ekstremitede vasküler rekonstrüksiyon ile birlikte 3 hastada operasyonla eþ zamanlý olarak, 1 hastada ise postoperatif kompartman sendromu geliþmesi nedeniyle sekonder olarak fasyotomi uygulandý.

Bir hastada hemopnömotoraks, 1 hastada visseral organ perforasyonu ve retroperitoneal hematom nedeniyle ek cerrahi giriþim uygulandý.

Tartýþma

Tartýþma

Ortopedik yaralanma nedeniyle hospitalize edilen hastalarýn %6.5’inde vasküler yaralanma olduðu Bishara ve arkadaþlarý [1] tarafýndan bildirilmiþtir. Amputasyon oraný ortopedik yaralanmasý olan vasküler yaralanmalý hastalarda bir hayli yüksek (%26) iken, ortopedik yaralanmasý olmayan vasküler yaralanmalý hastalarda sadece %0.6’dýr [2]. Ortopedik fraktür ve dislokasyon ile birlikte olan vasküler yaralanmanýn hýzlý tespiti doðru ve etkin tedavisi (kanama kontrolü, hýzlý sývý resüssitasyonu, vasküler rekonstrüksiyon-revaskülarizasyon, debritman) hasta morbidite ve mortalitesinin azaltýlmasý bakýmýndan oldukça önemlidir.

Ciddi þekilde yaralanmýþ olan ekstremitede primer amputasyon veya revaskülarizasyon kararýnýn verilmesi oldukça zordur. Amputasyon kararýnýn verilmesinde objektif olarak yardým saðlayan skorlama sistemleri mevcuttur. Gregory ve arkadaþlarý [9] 1985 yýlýnda MESS (Mangled Extremity Severity Score) , Howe ve arkadaþlarý [10] 1987 yýlýnda PSI (Predictive Salvage Index), Johansen ve arkadaþlarý [11] 1990 Russell ve arkadaþlarý [12] ise 1991 yýlýnda LSI (Limb Salvage Ýndex) skorlama sistemlerini tanýmlamýþlardýr.

Ertekin ve arkadaþlarý [13], primer amputasyon yapýlabilecek hastalarýn seçilebilmesine olanak saðlayan Johansen skorlama sistemini kullandýklarý bir çalýþmada, skoru 7’nin üzerinde olan tüm hastalara amputasyon uygulandýðýný bildirmiþlerdir. Ancak skoru 7 ve altýnda olan hastalarda da amputasyon oranýnýn %35.4 düzeyinde olduðu da görülmektedir. Sonuç olarak Johansen skorlama sisteminin spesifitesinin yüksek olduðu (%100), ancak sensitivitesinin düþük olduðu (%78) görülmektedir.

Poole ve arkadaþlarý [14] yaptýklarý bir diðer çalýþmada ise, amputasyon ile yaþ, yaralanma mekanizmasý, þok varlýðý, yaralanma seviyesi, venöz yaralanma olmasý, venöz onarým yapýlmasý, vasküler ya da ortopedik onarým sýrasý, fasyotomi, arteriyografi yapýlmasý, iskemi süresi ve kan ihtiyacý yönünden istatistiksel olarak anlamlý korelasyon iliþkisi bulunmadýðýný göstermiþlerdir. Ayný çalýþmada arteriyel onarýmda baþarýsýzlýk, ciddi yumuþak doku ve sinir yaralanmasý (Injury severity score = ISS skoru yüksek) varlýðý ile amputasyon arasýnda istatistiksel olarak anlamlý iliþki olduðu gösterilmiþtir. Yine ayný çalýþmada PSI, MESS, LSI sensitivitesinin sýrasýyla %71, %77 ve %85 olduðu gösterilmiþtir.

Crush tipi yaralamalarda yumuþak doku, adale ve kemik doku kaybý vardýr ve sýklýkla sinir dokusu yaralanmasý da eþlik eder. Bu tip yaralanmalarda amputasyon oranýnýn daha yüksek olduðu bildirilmektedir [15]. Bizim çalýþmamýzda primer amputasyon uygulanan her iki hastada crush tipi yaralanma mevcuttu ve bu iki hastanýn Johansen skoru 7’nin üzerinde idi. Bir hastaya reoklüzyon nedeniyle uygulanan reoperasyona raðmen devam eden iskemi, ki bu hastada iskemi süresi 6 saatin üzerindeydi ve skoru 7’nin altýnda olmasýna raðmen postoperatif 2. gün amputasyon uygulandý. Diðer bir hastaya ise yine skoru 7’nin altýnda olmasýna raðmen postoperatif 17. gün enfeksiyon nedeniyle sekonder amputasyon uygulandý. Klinik olarak bu tip hastalarda multidisipliner (ortopedi, vasküler cerrahi, plastik ve rekonstrüktif cerrahi) yaklaþým

Tablo 1.

Tablo 1. Vasküler yaralanma lokalizasyonu. Arter

Arter VenVen Arter + VenArter + Ven

Subklavyan 1 Brakiyal 2 Ulnar, radiyal 1 Ýliyak 1 Superfisyal femoral 2 4 Popliteal 2 1 3

Popliteal trifukasyon ve distali 4

Toplam 6 2 13

Tablo 2.

Tablo 2. Cerrahi teknik.

Arter

Arter VenVen

Uç-uca anastomoz 5 2 Primer onarým, patchplasty 3 5 Safen interpozisyonu 8 5

Ligasyon 2 3

Sentetik interpozisyon 1

(4)

uyguluyoruz. Hastada rekonstrüksiyonu mümkün olmayan crush tipi yaralanma olmasý, ekstremitede motor-sensoriyal kayýp olmasý, tümüyle soðuk olup ekstremitenin kapiller venöz dönüþünün olmamasý, yüzüyel venlerin kollapsý, hastada sývý resüssitasyonuna raðmen düzelmeyen ve ýsrar eden hipotansiyon ve þok tablosunun bulunmasý, ya da hayatý tehdit eden birincil önceliði bulunan diðer bir organ yaralanmasýnýn olmasý durumunda primer amputasyon uyguluyoruz.

Distal periferik nabýzlarý veya aktif kanamasý olmayan hastalarda dislokasyon, ya da kemik fraktürüne sekonder olarak ekstremite konfigürasyonunun bozulmasýna baðlý arteriyel kývrýlma veya spazm olabileceði akýlda bulundurulmalý, eðer iskemi süresi de uzun deðilse öncelikle acil servis giriþim odasýnda manuel traksiyon ve atel ile ekstremite stabilizasyonu saðlanmalýdýr. Bu stabilizasyon sonrasý fizik muayenede vasküler yaralanma bulgularý sebat ediyorsa hastalar operasyona alýnmalýdýr. Ancak ekstremite viabilitesi yönünden sorunu olmayan, bununla birlikte þüpheli pozitif vasküler yaralanma bulgularý olan hastalara preoperatif verifikasyon yönünden noninvaziv (ultrasonografi), ya da invaziv (anjiyografi) tanýsal yöntemler mutlak uygulanmalýdýr. Applebaum ve arkadaþlarýnýn [16] yaptýklarý bir çalýþmada, künt alt ekstremite yaralanmasý olan hastalarda rutin arteriyografik inceleme sonucunda, rekonstrüksiyon gerektiren arteriyel yaralanma oranýnýn %7.5 olduðu gösterilmiþtir. Üstelik bu hastalarda yaralanma varlýðý ve lokalizasyonunun fizik muayene ve noninvaziv doppler ultrasonografi ile kolayca konabildiði, bu yüzden preoperatif anjiyografinin uygun vakalarda selektif olarak yapýlmasý gerektiði belirtilmektedir. Ýskemi süresi uzun olan ve majör vasküler yaralanma bulgusu olan hastalar arteriyografi çekilmeksizin ameliyata alýnmalýdýr, aksi durumda cerrahi prosedürde oluþacak gecikme nedeniyle hasta morbiditesi artar. Üstelik arteriyografinin yanlýþ pozitif sonuçlarý da vardýr [16]. Pasch ve arkadaþlarý [17], arteriyel tamir sonrasý anjiyografi (completion angiography) ile hastalarýn %8’inde revizyon ihtiyacý olduðunu göstermiþlerdir. Anjiyografinin rutin kullanýmý ile ekstremite kurtarma oranýnýn artacaðýný belirtmiþlerdir. Bizim bu çalýþmamýzda preoperatif dönemde iki hastada arteriyografi yapýldý. Preoperatif arteriyografi subklavyan arter yaralanma þüphesi olan ve kolda iskemik bulgusu olmayan bir hastada taný amacýyla yapýlýrken, alt ekstremitede multisegmenter kemik fraktürü bulunan bir hastada yaralanma seviyesinin tespiti ve operatif plan amacýyla yapýldý. Operasyon sýrasýnda ise hiçbir hastaya arteriyografi yapýlmadý. Preoperatif ve postoperatif dönemde ise, noninvaziv olmasý ve kolayca uygulanabilir olmasý nedeniyle doppler ultrasonografiden rutin olarak yararlanýldý.

Applebaum ve arkadaþlarý [16] arteriyel yaralanmasý olan hastalarda orta ve ortanca ABI’nin (Ankle-Brachial index) sýrasýyla 0.78 ve 0.81 olduðunu, arteriyel yaralanmasý olmayan hastalarda ise bu deðerlerin 0.85 ve 0.90 olduðunu göstermiþlerdir.

Venöz yaralanmalarda cerrahi tedavide rekonstrüksiyon veya ligasyon uygulamasý halen tartýþmalýdýr. Timberlake ve arkadaþlarý [18], izole venöz yaralanmasý olan hastalarda ister ligasyon, ister rekonstrüksiyon yapýlsýn erken postoperatif dönemde %35 oranýnda görülen geçici ekstremite ödemine raðmen geç dönemde hiçbir hastada venöz ödem görülmediðini bildirmektedirler. Kombine arteriyel ve venöz yaralanmasý olan hastalarda ise erken postoperatif dönemde hastalarýn %36’sýnda geçici ekstremite ödemi görülürken, sadece

%2’sinde kalýcý venöz problem ile karþýlaþýldýðý bildirilmektedir. Venöz yaralanmalarda halen cerrahi olarak ideal olanýn venöz rekonstrüksiyon uygulamasý olmasý gerektiði bildirilirken, venöz ligasyonun ekstremitede kalýcý sorun yaratma olasýlýðýnýn düþük olmasý nedeniyle, özellikle hemodinamik olarak instable olan, multisegmenter venöz yaralanmasý veya ek organ yaralanmasý olan hastalarda kabul edilebilir bir tedavi yöntemi olduðunu ileri sürmüþlerdir. Ancak Rich [19] venöz ligasyon uygulanan hastalarda geç dönemde alt ekstremitede belirgin ödem görülme oranýnýn %51 olduðunu bildirirken, rekonstrüksiyon uygulanan hastalarda bu oranýn sadece %13 olduðunu belirtmiþtir. Venöz rekonstrüksiyon uygulanan hastalarýn %17.6’sýnda ise erken postoperatif dönemde tromboz gözlenmektedir [20].

Bizim çalýþmamýzda ise sadece 3 venöz yaralanmada venöz ligasyon uygulanýrken, diðer 12 venöz yaralanmada rekonstrüksiyon yapýldý. Arter ve ven birlikte yaralandý ise, yaralanan ven venöz dönüþ için major ve tek ise venöz rekonstrüsiyon öncelikle yapýlmalýdýr, aksi durumunda ise venöz ligasyon uygulanýp hýzla arteriyel rekonstrüsiyon yapýlmalýdýr [5,8,21,22].

Aktif kanamasý olan hastalarda ise öncelikle kanama kontrol altýna alýnmalý, bu saðlandýktan sonra hasta vakit kaybetmeksizin operasyona alýnmalýdýr.

Vasküler rekonstrüksiyon ve ortopedik stabilizasyondan hangisinin öncelikle yapýlmasý gerektiði tartýþmalýdýr. Ýskemi süresi uzun ise vasküler rekonstrüksiyon öncelikle uygulanmalý veya intravasküler þant kullanýlmalýdýr. Geçici arteriyel þantlar ekstremitede ortopedik fraktür ve dislokasyonla birlikte olan vasküler yaralanmasý olan hastalarda yaralanmanýn meydana getirdiði hasarýn kontrol edilmesinde yararlýdýr [23]. Ýntravasküler þantlarýn sistemik antikoagülasyon yapýlmaksýzýn 52 saat açýk kalabildiði gösterilmiþtir [24]. Ancak kemik mobilitesinin fazla olduðu, iskemi süresinin uzun olmadýðý ve hemodinamik stabilitenin bulunduðu hastalarda ortopedik stabilizasyonun öncelikle yapýlmasýnýn uygun olduðunu düþünüyoruz, üstelik bu süre içerisinde yaralanma olmayan diðer ekstremiteden safen ven de temin edilebilir.

Melton ve arkadaþlarý [25] popliteal arter yaralanmasý olan hastalarda popliteal arter rekonstrüksiyonu ile birlikte intraoperatif sistemik antikoagülan, lokal ürokinaz veya her ikisinin birlikte kullanýmýnýn ekstremitenin kurtarýlma oranýný arttýrdýðýný bildirmektedirler.

Fu ve arkadaþlarý [26] ise yüksek dozda topikal olarak verilen heparin veya hirudinin maksimal düzeyde antitrombotik etki gösterdiðini, üstelik bu lokal antikoagülan tedavinin sistemik komplikasyonlarýnýn da minimal düzeyde olduðunu göstermiþlerdir

Rekonstrüksiyon için hemen hemen daima otojen ven greft kullanýlabilir, ancak sentetik greft kullanýmý da mümkündür [6,7,12,27]. Önemli olan iyi bir debritman sonrasý rekonstrükte edilen vasküler yapýlarýn beslenmesi iyi olan adele ve cilt ile örtülebilmesidir. Açýk býrakýldýðý takdirde greft trombozu ve enfeksiyon sýklýkla gözlenir. Ekstremitede çoðu bölgede muskulokutanöz greft çevrilebilmesi mümkündür.

Geniþ doku defektinin bulunmasý, iskemi süresinin uzun olmasý, arteriyel ve venöz yaralanmanýn birlikte buýlunmasý kompartman sendromu geliþimi için büyük risk teþkil ettiðinden bu tip hastalarda fasyotomi mutlaka operasyona eþ zamanlý olarak yapýlmalýdýr [6,9-11].

(5)

vasküler yaralanma bulgularý olan hastalar arteriyografi çekilmeksizin ameliyata alýnmalý, sistemik komplikasyonlarýn engellenmesi amacýyla resüssitasyon mutlak uygulanmalý, diðer sistem muayeneleri muntazaman yapýlarak hasta morbidite ve mortalitesini arttýrma olasýlýðý bulunan diðer organ yaralanmalarý atlanmamalýdýr. Bu tip ortopedik yaralanmalar ile birlikte olan vasküler yaralanmalarda multidisipliner yaklaþým uygulanmalý, eðer revaskülarizasyon yerine primer anputasyon yapýlma endikasyonu var ise amputasyon vakit geçirmeksizin uygulanmalýdýr. Ortopedik yaralanma için internal veya eksternal fiksasyon gerekiyorsa iskemi süresi kýsa ve hemodinamisi stabil olan hastalarda ortopedik stabilizasyon öncelikle yapýlmalýdýr. Ýskemi süresini uzatmamak için intravasküler þant kullanýlabilir. Arter ve ven birlikte yaralanmýþ ise venöz rekonstrüksiyon öncelikle yapýlmalýdýr. Yaralanan ven, venöz dönüþ için majör ve tek deðil ise ligasyon uygulanmalýdýr. Vasküler rekonstrüksiyon için öncelikle otojen ven greftleri tercih edilmelidir. Fasyotomi endikasyonu geniþ tutulmalý, mümkün olduðunca operasyona eþ zamanlý yapýlmalýdýr. Venöz rekonstrüksiyon yapýlmýþ ise ekstremite elevasyonu ile birlikte erken postperatif dönemde antikoagülasyon uygulanmalýdýr. Alt ekstremitede ortopedik fraktürü olan hastalarda derin ven trombozu ve buna sekonder pulmoner emboli insidansý oldukça yüksek olduðundan antikoagülan proflaksi yapýlmalýdýr. Gazlý gangren, tetanoz, antibiyotik proflaksisi uygulanmalýdýr.

Kaynaklar

Kaynaklar

1. Bishara RA, Pasch AR, Lim LT, et al. Improved results in the treatment of civilian vascular injuries associated with fractures and dislocation. J Vasc Surg 1986;3:707-11. 2. Shah PM, Ivatury RR, Babu SC, et al. Is limb loss

avoidable in civilian vascular injuries? Am J Surg 1987;154:202-5.

3. Anderson RJ, Hobson RW, Padbert FT, et al. Penetrating extremity trauma: Identification of patients at high-risk requiring arterioraphy. J Vasc Surg 1990;11:544-8. 4. ThaI ER, Snyder III WH, Perry MO. Vascular injuries of

the extremities. In: Rutherford RB, ed. Vascular Surgery. Pennsylvania: WB Saunders Company, 1995:713-35. 5. Rich NM, Huges CS, Baugh JH. Management of venous

injuries. Ann Surg 1970:171:724-30.

6. Martin LC, Mckenny MG, Sosa JL, et al. Manegement of lower extremity arterial trauma. J Trauma 1994;37:591-8. 7. Austin OM, Redmond HP, Burke PE, et al. Vascular trauma: Collective review. J Am Coll Surg 1995;181:91-108.

8. Shah PM, Wapnir I, Babu S, et al. Compartment syndrome in combined arterial and venous injuries of the lower extremity. Am J Surg 1989;158:136-40.

9. Gregory RT, Gould RJ, Peclet M, et al. The Mangled extremity syndrome (MES): A severity grading system for multisystem injury of the extremity. J Trauma 1985;25:1147-50.

10. Howe HR Jr, Poole GV Jr, Hansen KJ, et al. Salvage of lower extremities following combined orthopedic and vascular trauma. A predictive salvage index. Am Surg 1987;53:205-8.

11. Johansen K, Daines M, Howey T, et al. Objective criteria accurately predict amputation following lower extremity trauma. J Trauma 1990;30:568-72.

12. Russell WL, Sailors DM, Whittle TB, et al. Limb salvage versus traumatic amputation. A decision based on a seven-part predictive index. Ann Surg 1991;213:473-80.

13. Ertekin C, Aydýn AE, Dibekoðlu C, Kurtoðlu M. Alt ekstremitelerin damar lezyonu ile komplike ortopedik travmalarýna yaklaþým. Amputasyon? Rekonstrüksiyon? Ulusal Travma Dergisi 1995;1:135-8.

14. Poole GV, Agnew SG, Griswold JA, et al. The mangled lower extremity: Can salvage be predicted? Am Surg 1994;60:50-5.

15. Odland MD, Gisbert VL, Gustilo RB, et al. Combined othopedic and vascular injury in the lower extremities: Indications for amputation. Surgery 1990;108:660-4. 16. Applebaum R, Yellin AE, Weaver FA, Oberg J. Role

of routine arteriography in blunt lower-extremity trauma. Am J Surg 1990;160:221-4.

17. Pasch AR, Bishara RA, Lim LT, et al. Optimal limb salvage in penetrating civilian vascular trauma. J Vasc Surg 1986;3:189-95.

18. Timberlake GA, Kerstein MD. Venous injury: To repair or ligate, the dilemma revisited. Am Surg 1995;61:139-45. 19. Rich NM. Principles and indications for primary venous

repair. Surgery 1982;91:492-6.

20. Tonkovic I, Petrunic M, Sosa T, Schmidt S, Kruzic Z, Luetic V. Surgical treatment of war injuries of the veins. Lijec Vjesn 1998;120:1-3.

21. Timberlake GA, O'Connel RC, Kerstein MD. Venous injuries: To repair, to ligate-the dilemma. J Vasc Surg 1986;4:553-8.

22. Phifer TJ, Gerlock AJ Jr, Rich NM, et al. Amputation risk factors in concomitant superficial femoral artery and vein injuries. Ann Surg 1984;199:241-3.

23. Granchi T, Schmittling Z, Vasquez J, Schreiber M, Wall M. Prolonged use of intraluminal arterial shunts without systemic anticoagulation. Am J Surg 2000;180:493-6. 24. Dawson DL, Putnam AT, Light JT, et al. Temporary arterial

shunts to maintain limb perfusion after arterial injury: An animal study. J Trauma 1999;47:64-71.

25. Melton SM, Croce MA, Patton JH Jr, et al. Popliteal artery trauma. Systemic anticoagulation and intraoperative thrombolysis improves limb salvage. Ann Surg 1997;225:518-27.

26. Fu K, Izquierdo R, Walenga JM, Fareed J. Comparative study on the use of anticoagulants heparin and recombinant hirudin in a rabbit traumatic anastomosis model. Thromb Res 1995;78:421-8.

Referanslar

Benzer Belgeler

In this paper, we report a very rare case of isolated sphenoid sinusitis in a 65 year old woman who was presented with unilateral complete VIth nerve palsy. The abducens nerve

çalışan İsmail Gökçe ve öğrencileri, toplum tarafından dışlanan ve görmezlikten gelinen zihinsel ve fiziksel engelli bireyler ile birlikte bir sergi

Sonuç olarak, arteriyel veya venöz darlık yahut tıkanma bulgularıyla gelen hastalarda vasküler orijinli tümörler akılda tutularak damar traseleri boyunca kitle

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Kliniği tarafından evre 1-2-3 (Tablo 1) meme kanseri tanısı konulan ve cerrahi sonrası nüksü önleme amaçlı

Reinnervation MUPs were gener- ally accepted as a good prognostic factor for nerve heal- ing, but its integration to the rehabilitation practice as a prognostic criterion is still

Çalışmamızda nazal polip dokularında total NO düzeyi kontrol nazal mukozaya göre istatistiki olarak anlamlı derecede daha yüksek idi.. Sonuçlarımız Ramis ve

Questionnaires that are evaluated from the retail buyers who work in Turkish retail market was analyzed with a computer software which used Analytic Hierarchy Process (AHP)

Son yıllarda şehirleşmede çok katlı binaların artışı ile gündelik hayatın vazgeçilmezi haline gelen asansörler; yük ve insanları, kılavuz raylar arasında hareketli