Uzmanlar sokar balıkları ve denizkestaneleri nedeniyle yok olan denizdibi bitkilerini kafesle örterek korumaya aldı. Gökova Körfezi'nden Akdeniz'e kadar pek çok bölgede incelemeler yapan Sualtı Araştırma Derneği (SAD) üyeleri, ürkütücü bir manzarayla karşılaştı: Ege ve Akdeniz'de bitki örtüsü yok olmanın eşiğinde. Sualtı bitkilerinin yok olması bunlarla beslenen balıkların da ortadan kalkması demek
Sualtı Araştırma Derneği (SAD) üyeleri Ege ve Akdeniz’de sualtı bitki örtüsünün yok olmanın eşiğine geldiğini belirledi. Gökova Körfezi’nden Akdeniz’e kadar bir çok yerde sualtındaki çoraklaşma fotoğraflarla belgelendi. Araştırmada Kızıldeniz’den gelen ve sualtı bitki örtüsüyle beslenen ‘sokar’ balıklarının aşırı miktarda ürediği, yine bitki örtüsüyle beslenen deniz kestanelerinin kıyıları kapladığı görüldü.
Sokar türü balıklarla denizkestanelerinin çoğalması, sinarit ve orfozunsa azalmasına bağlı olarak hızlanan çölleşme, yosunlarla beslenen balık turlarını tehdit ediyor. Uzmanlar belli bölgeleri kafes içine alarak denizdibindeki bitki örtüsünü koruma altına almaya çalışıyor.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Biyoloji Bölümü görevlisi ve SAD üyesi Derya Yıldırım “Önlem alınmazsa denizlerdeki sualtı yaşamı biter” dedi.
İspanyollarla ortak çalışma
SAD üyeleriyle, İspanya Bilimler Akademisi görevlileri, yaklaşık bir yıldır, Ege ve Akdeniz bitki örtüsüyle, balık çeşit ve sayısı konusunda incelemeler yapıyor. İncelemeler sırasında da diplerdeki bitki örtüsünün yol olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu görüldü.
Sualtı incelemeleriyle ilgili bilgi veren SAD Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Kızılkaya sualtı bitki örtüsünün yok oluşunun, binlerce canlı türünü kaybetmek anlamına geldiğini vurguladı:
“Bitki örtüsünün yok olmasının iki nedeni var. Birincisi Kızıldeniz göçmeni olan ve sualtı bitki örtüsüyle beslenen sokar balıklarının çoğalması. İkincisi yine bu bitki örtüsüyle beslenen denizkestanelerinin kıyıları kaplamış olması. Bu canlılarla beslenen sinarit ve orfoz balıklarının bilinçsiz avlanma nedeniyle sayılarının azalması sorunu daha da büyütüyor. Biz sorunu gidermek için çalışmalar yapıyoruz. Örneğin Gökova Körfezi’nde balık avına kapalı bir alan yaratmak istiyoruz. Yaratılacak bu alanda yerel balık türleri çoğalacak. Sokar balıkları ve kestanelerle beslenen balıklar geri gelecek. Bu sayede de ekosistem tekrar düzelecek.”
Birçok balık türünün yiyeceği, yaşam alanı olan yosunların karalarda yaşayan bitkilerle eşdeğerli olduğunu hatırlatan Yıldırım bu konuda kafesleme çalışması yaptıklarını açıkladı:
“Sualtında, (Kafesleme) yaparak, sokar balıklarıyla deniz kestanelerinin girmesini önlediğimiz bazı bölgelerde, bitki örtüsünün yeniden oluştuğunu gözlemledik. Sistemli bir şekilde yapılacak kafesleme yararlı olabilir. Önlem alınmazsa denizlerdeki sualtı yaşamı biter” diye konuştu.
Gökova Körfezi’nde çocukluğundan beri balıkçılık yaptığını belirten 51 yaşındaki Ercüment Altınsoy da ekosistemin korunması için alınacak her önlemi desteklemeye hazır olduklarını söyledi.
