Üçüncü köprünün İstanbul ormanlarına ne kadar zarar vereceği tartışılırken İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile Çevre ve Orman Bakanlığı yeni bir skandala imza attı.
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, İstanbul’da yaklaşık 50 bin meşe ağacını katlettirdiği ortaya çıktı. Katliamın gerekçesi oldukça ilginç. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değerlendirme Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (İSTAÇ) Göktürk- Odayeri mevkisinde bulunan ve İstanbul Avrupa Yakası’nın çöp depolama alanı olan katı atık tasfiye tesisinin kapasitesini doldurması nedeniyle ‘ek saha’ sağlamak... Sahanın İBB’ye tahsisi için ‘ağaç tıraşlama’ işlemini de Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapıldı. Son ağaç katliamı ise Temmuz ayında yapıldı. İstanbul’un en yeşil bölgelerinden Göktürk civarında önceden binlerce meşe ağacı varken, şimdi meşe ağaçlarının yerini bomboş arazilerde kazı işlemlerini tamamlamakla görevli iş makineleri aldı.
ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇ KESTİ
İSTAÇ’ın bu alanlarla ilgili talebi yeni değil. Orman Bakanlığı’na ilk talep 15 Şubat 2007’de yapıldı. Bakanlık, bu talebi, su kaynaklarına yakın olan ormanlık bölgede bazı maden sahalarının bulunduğu ve alanın mahkemelik olması sebebiyle hukuki problemler yaşanabileceği gerekçesiyle reddetti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sonraki yıllarda da ‘ek saha’ taleplerini sürdürürken yanıt, hep ‘hayır’ oldu. Ancak çevre ve Orman Bakanlığı, 2009 Nisan ayında fikrini değiştirdi ve istenen 689 dönümlük arazinin 418 dönümünü Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis etti.
Bakanlığa bağlı ekipler belediyenin talebi üzerine bölgedeki 50 bin meşe ağacını keserek açtıkları çöp depolama alanını belediyeye teslim etti. Ağaçların kesimi Çevre ve Orman Bakanlığı’nin basın açıklamasında, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan 13.05.2009 tarihli taahhüt senedi alınmış ve sahada üretim çalışmaları tamamlandıktan sonra yer teslimi yapılacaktır. Sahadaki emval için 13.05.2009 tarihli Olağanüstü Hasılat Etası Raporu düzenlenmiş ve İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen üretim tamamlanmıştır” diye yer aldı. KÖMÜR OCAKLARINI KULLANMADILAR
Bölgede ise ömrünü tamamlamış kömür ocakları bulunuyor. Orman alanlarının dışında olmasına rağmen bu ocakların değerlendirilmeyerek, 50 bin meşe ağacının kesilerek yeni alan açılması akıllarda soru işaretleri doğurdu. İddiaya göre, belediyeye bağlı bazı şirketler bu kömür ocaklarından bazılarını ihaleyle kiraladı. Ancak bunlar hafriyat dökme alanı olarak kullanıldı. Ve belediye bundan para kazandı.
‘İHTİYAÇ VARDI, KESTİK’
2005’ten bu yana ek saha talebinde bulunan Büyükşehir Belediyesi’nin bu süre zarfında bu alanların araştırılmasını neden tamamlamadığı sorusu yanıtsız kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı İbrahim Demir, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın bu kararını uzun süredir beklediklerini söyledi. İstanbul’un Avrupa Yakası’nın çöp depolama ihtiyacını sadece bu ormanlık alanını gördüğünü iddia eden Demir, günde 9 bin ton çöp geldiğini ve artık var olan alanların yetmediğini savundu. Yaşanan orman katliamını “Elbette ki ihtiyaç varsa, ağaç kesilecektir. Ayrıca buradaki ağaçların Çevre ve Orman Bakanlığı’nın koruma altına alacağı cinsten ağaçlar olduğunu düşünmüyorum. Bunlar küçük meşeler... Gönül isterdi ki, hiç kesilmesin... Ama başka çare yok” sözleriyle savunan Demir, sözlerine şöyle devam etti: “Belediye beş yıl içinde 1.5 milyon adet ağaç dikimi yapmıştır. 50 bin ağaç nedir ki? Ertesi gün yenisi dikilir.” Demir, ormanlık alanın yerine, boş maden ocaklarının neden
kullanılmadığıyla ilgili soruyu da ‘hacim yetersizliği’ olarak açıkladı. Evrensel/25.08.09
