• Sonuç bulunamadı

0S1IA1T t/İ DÎ BEY veAİLE ÇEVRESİT AHA TOROS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "0S1IA1T t/İ DÎ BEY veAİLE ÇEVRESİT AHA TOROS"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AİLE ÇEVRESİ

T

AHA TOROS

Milletlerarası arkeologumuz,. müzecimiz ve ressamımız u sman Hamdi Bey' in 80. ölüm yılındayız, iftiharla söyleyebiliriz ki ^smaı. Hamdi Bey, hakkında çok yayın yapılan^bir sanat ve kültür adamımızdır

Kendi branşında, ülkemizde olduğu kadar, milletlararası şöh­ rette de böylesine ünlü bir ilim adamımız pek azdır.

usman Hamdi B ey fe dair arşivimde neler var diye , üç b ü y ü k

*

dosyayı karıştırıyorum, o'ma dair, kitaplar v e broşürlerden gayri, eski ve ye ıi harflerle dergi ve gazetelerden kesilmiş kupürlere göz ntiyorum.XŸaktiyle okuyup ğosyasına yerleştirdiğim çok sayıda

\ L o k fU *' A AMA#Â<lAv*-kupur v e yayınlanmamış notlarım v a r b

(Servet-i Fünun), (Figaro), (MHX*±xxxxxxa«T)bv;xiiîxxxKİcrxxxxxx (Nevsal-i Ûsmanı), ( OsmanlI Ressamlar ^ m i y e t i Gazeteleri)

(tanin), ( Tasvir-i B f k a r ),(revhid-i Efkâr), (Yeni Şark), (İkdam) (Akşam), (Vakit), (Vatan), ( Cumhuriyet), (Hakimiyet-i M i n i y e ) , (Yeni Babah^, (Milli ^ecmua) , (Hayat), (Aylık (ihısiklopedi ), ( xürk Yurdu), (*eni Türk), (Radyo gergisi), (İllüstrasyon),

(Türk

Kül­ türü) , (*edigün), (^esimli Gazete), (Uyanış), (Şalname-i Bervet-i

i

Fünun), ifcHKX^WPtt8xxÎMXBptİBx (Les Annales de Turquie),ve daha bâzı gezete ve dergilerde hayli makaleler var.

Ahmet Mithat ^iileyman

Kani,

Ahmet

İhsan,

Turhatı Tan Kadircan Kaflı, Süleyman Çapanoğlu, Hilmi Ziya, Hikmet Feridun, Re­

fik Epikman, Halil Ethem, B erver İskit, İsmail M abip, Nurullah Berk, Elif Naci, Erdoğan Kumral, Emin Çetin Girgin, Arif ^üfit Hansel, Emel üygur, Bülent Şerifeay,Mustafa Cezar, Selmi Andak, Bülent çetinor, Abdulhak Şinasi, Charles il Violette, gibi ve daha çok sayıda yazar , ressam ve eleştirmenler^Osman Üamdi'ye dair, çeşitli m-akeleler yayınlamışlar, ^âzı makaleler birbirinin benzeri olup,bilgimize fazla katkısı dokunmamış bulunmakla beraber hepsi de bu ünlü kültür adamımızın dile getirmenin gayreti içerisinde olmuşlardır.

Ne var ki Osman Hamdi'nin, uzun yıllar kaldığı, Paris'teki yaşamına dair , işlerinde fazla bilgijbulunmuyor. Bunun üzerinde fazla eğil inmemiş.

(2)

denemin ses kraliçesi, sopranösu özeli ipini kazanan ve konservatuarı­ mızın ilk şan hocası olan v e 55 yıldan beri yerleştiği A m e r i k a ’da y a ­ şayan torunu, Nimet ^ a h i t t^anım'dan sözedeceğilo. jUoJLa-,

Osman rıamdi ±a ailesinin ilk parlayan adama) İbrahim ^dhem'dir. Küçük yaşta ve ±£±xdsf:ax ilk defa OsmanlI ^mparaorlurTu’ndan eğitim ve

öğrenim i ç i n ^ a r i s e gönderilen dört çocuktan biridir, bj.se tahsili­ ni de orada tamamladı. Yüksek tahsilini de maden mühendisi olarak ora­ da yaptı. Öğrenciliği sırasında , sınıfının birincisi olarak diplo- masını 3, N a p o l y o n ’un elinden almasıyla ilk şöhretinin basamağına orada ayanını a'-.ti,

. p C\(WSY\ t

"u İbrahim edhem, çocuksuz ve zengin bir devlet olan Serasker ve ^adrazam Koca Hüsrev P a ş a ' n m evlatlıklarındandı.

Hüsrev Paşa on kadar zeki 'çocuğu küçük yaşta evlat edinmiş

ve onların yetiştirilmesini ve ünlü devlet adamı olmalarını sağlamıştır Bunların hepsi de büyük makamlarda bulunmuşlar,bazıları bakanlık ve valilik yapmışlardır, İbrahim Edhem de sadrazamlığa yü k s e l m i ş t i k - Prens k a b a h a t t i n Bey'in dedesi Halil Rifat f^aşa da bunlar arasındadır. KaJpufclan-ı ^erya (^ahriye tfwwffiıraL) olmuştur.

İBRAHİM EDHEM PAŞA'NIN ÇOCUKLARI

İbrahim Edhem Paşa'nın ilk çocudu Osman ^amdi B e y ’d ir.Osman

H a m d i ’1er t dört erkek kardeştiler. Hepsi de kültür , sanat ve Özellikle eski eserler üzerinde geniş bilgileri olan kişilerdi. İçlerinde

yayınladıkları eserler ve yaptıkları hizmetlerle antik konularda zir­ veye çıkmış olanlar vardır. Bunlardan Osman Hamdi B ey'in yerine müze­ nin müdürlüğüne’ tayip edilen ve müzeciliğimizi geliştiren H aıiı Edhem bidem'in (1861-1938) toelr oğluyla kızı çocuksuz öldüler. H aı ü ¿"»»m m Kdhem'in neslinden gelen kimse bulunmuyor, ftiğer kardeşlerinin neslin“ den ünlü kişiler, sanatkarlar, yetişmiştir. Bunlar arasında C e m a l Re­ şit K ey gibi müzik üstadı ile Sedat H akkı Eidem gibi mimarimizin zir“ vesine çıkmış sanatkârlarımız bulunuyor. Bugün rahmetle andığımız bu ünlül erin de kendisinden sonrasına uzanacak çocukları yok.

Osman H a m d i ’nin kardeşlerinden, Mustafa Bey'le eski para uzmanla-*rından Galip ^ey in kızlarından devam eden, tanınmış ^torunları var.

(3)

da ® s m a n ^amdi Bey'in müzeye müdür olması üzerine bir kaç tebüssümlü haber bulunuyor! Sultan Abdülhamid, Yıldız Sarayı’ndaki , içi d o l durul­ muş kuşlardan oluşan,bir koleksiyona sahipti»* Müzenin açılması dolayı­ sıyla , teşhir edilmek x x h x k x üzere bu koleksiyonunu buraya hediye etti. Yine Salih H ü n i r ^aşa, tohumunu İstanbul'dan getirttiği su kabağını

Osman B amdi Bey P a r i s ’teki öğrenciliği sırasında, balkonunda yetiştirmeı. suretiyle, Paris'lilere tanıttı,

OSMAN HAMDİ B E Y ’İN FAL MERAKI.1

Osman Hamdi Bey'in o ğ l u ^ d h e m Hamdi Bey, babasıyla Sultan Abdülhar* ,-c mid in aynı ayda doğduğunu söylerdi. Yaptığımız inceleme­ lere göre,aynı sene çocukları olduğu aşikar olmakla beraber aynı

ayın çocukları değillerdi». Ama şurası bellidir ki, Osman ttamdi Bey padi­ şahla yaşıttır. Gelini u ânuran B anım kayınpederiyle ilgili olarak şöy­ le bir olay anlattıydıı

Osman ^a m d i Bey, efkarlanınca , fala bakarmışl Niçin baktığını da kimseye x h±h r h söylemezmiş. Bir büyük da^et sofrasındcy,Osman B amcji Bey* e niçin falcı baktığını sormuşlar. Şu karşılığı vermişi

-Ben padişahla yaşıtım. Hangimiz evvel ölecek diye fala bakıyorumi

OSMAN HAMDİ BEY'İN DÜŞMANLARI

(ğilindiği üzere dönenin yobazları heykel ve resim düşmanıdır. Bu açıdan bâzı tutucular, Osman u amdi Bey'in arkeolojik kazılarını ve çıkartılan heykellerin müzeye, nakliyle teşhir edilmelerini hoşgörmez- 1 “r . {kendisinin ■‘-'ransız kadınlarla evlendiğini , müzede kapıcısından odacısına ve bitün memurlarına varıncaya kadar herkesin zorunlu olarak Fransızca konuşmalarını da eleştirirler. Bunların çoğunluğunu eski dönem uygarlıkların eserlerine değer vermeyen kişiler oluştururdu. Osman tf*amd>

aleyhindeki, eleştirilere kulağını tıkayarak, bilinçli yolda vfe büyük bir < azimle yürüdü.

* ' t

Aleyhinde bulunan örümcek kafalıların görüşleri , eski İstanbul v i]

. , -\ a

(4)

letlere olan ûsmanlı borçlarının hesaplarını düzenleyen bu müessese Frarv

t

sızcaya aşina , kalbur üstü Türk ve yabancı elemanlarla çalışırdı. V a ­ hit c e y (1925 yılına kadar Düyun-u ^mumiye'nin mektupçuluğunu yaptı.

İlave olarak , sanat tarihindeki uzmanlığı ve kayınpederi ile eski eserler üzerinde yaptığı çalışmaların birikimiyle (°anayi-i Nefise f^ekteb; bi) hocalığını da üstlendi. \J e asıl hizmeti de bu meslekteyken oj^tu

Buradaki görevi^I908 meşrutiyetinin ilanından, ¿lüm yılı olan 1931 yılı­ na kadar devam etti. Bu arada 1 9 1 5 ’ile -*-922 yılları arasında Edebiyat Fakültesi’nde profesör olarak bulundu. Son görevi barut inhisarı idare meclisi reisliğiydi. Bu teşkilatırtycaldırılması üzerine, açıkta kaldı. Geçirdiği bir bunalım sonunda intihar etti. İntiharının geçim sıkıntısın­

dan kaynaklandığı söylenirdi. Vahit B£y'in eski eserlere ve özellikle sanat tarihinin bütinxfarxştacxitx branşlarına dairy önemli makaleleri v a r ­ dık,

H8H

Gsmah Hamdi'nin kızı Leyla B anım'la damadı Vahit B ey ’den,iki torunu oldu. Erkek torunu Handı Bey , Sokolni şirketi'nin müdürlerindendi, o'nun oğlu da aynı şirketin çartBBck düzeydeki yöneticilerinden biri x±öcxx olan Osman ^ey'di.

OSMAN HAMDİ*NİN ÜNLÜ TORUNU, ŞAN PROFESÖRÜ NİMET VAHİT HANIM

usman A amdi Bey'in kızı L e y l a ’dan doğma kız tonunu ise , geçmişte müzik dünyasının bir yıldızı olan (Nimet V ahit) B a n l m *dı.

H.imet ^ahit,_I903 yılında İstanbul'da doğdu. Küçük yaşta sezilen

. . . |

olağanüstü sesi dolayısıyla, Almanya ya gönderildi. ^ictoenMünih te, ünlü profesörlerden,oniki yıl ders aldı. 'Vrupa'nın diğer şehirlerinde ve özellikle Paris te şan branşında eğitimini güçlendirdi.

1925 yılında loatıda^tanınmış genç bir soprano olarak , yurda d indü. O zamanki adı (Dar-ül Elhan) olan konservatuarda ^ a n hocalığı yaptı.

İstanbul da ve yabancı ülkelerde, harikulade s e s iyle,dünya çapında bir sa natkâr olarak tanındı.

. yazıktir ki o dönemde Türkiye'de müziğin bu branşı fazla revaçtı değildi, belki de bu yü <den,55 yıl önce, Amerika'ya giderek oraya yerleş­ ti, ugün 87 yaşında olan ^.imet Vi)ahit îj\anım , 55 yıldan beri Amerika’da

(5)

f\

o\

\

\ vL

^

Y

'

n

VbvbJ'

nan amc a s ı^{ÇlçJTÎWBWfi»sBH«y in yardımcılığını yaptı. Oaman ^amdi'nin, eski eserler uzmanı olan,sanat tarihçisi , damadı Mehmet Vahit ^ey de O'nunla bir aralık beraber çalıştı.

Osman paradi '^ey in tek oğlu olan Edhem İAamdi (^ey mütareke yılların­ da, müze müdür yardımcılığından a y r ı l a r a k ^ a r i s * e gitti. Oradaki Dü- yun-u (9mufhLye de görev aldı. Cumhuriyet döneminde de P a r i s ' t ■ ödT"*tal

itP1~rıui'UH ^ 4 â ki ^aijui er _knnseyini« görevini sürdürdü. 1 9 4 ©

\

yılında , 20 yıl oturduğu^ ^aris ten ayrılara;, İstanbul a dondu.

Edhem Vlfanıdi Boy, babası gibi , ailece harikulade

^Fransızca

bilir v , A /louv - *. oAaM Z * - . ,

ve yazardı, Isyfeaobul, ^riroot^-ji pTüzesi nde görevliyken^ (Aydın)'da ve(Arap~ hisar)daki kazıları yöneterek,müzeye değerli eserler kzandırmıştı.

Edhem Hamdi B ey, Sultan Abdiilhamid döneminin ünlü Paris büyükelçisi Salih Münir f a ş a ' n m kızı K^muran u anım la evlendi. Bu suretle Osman Hamdi ^ e y ‘|ıe S a l i h ^ ü n i r paşa tarihçilikleri ağır basan iki kültür

adamımız, dünür oldular.

“ pr ikisinin müşterek

ve

tek torunları, <a4*m öğrenim

ve

eğitimini Paris te yapan ve verem haftalığının pençesinden kurtulamayarak, 21 y a ­ şında, oltada ölen ressam Nevin İAanım'dı.

OSMAN HAMDİ BEY*İN RESSAM TORUNUı NEVİN

i

Osman [\ amdi ' nin tek oğlu Edhem vVamdi Edhem'di.Ç a ğ d a ş ı m olan N ev i n > denilebilir

ve 0'nun da tek çocuğu Nevin a\öV,g\v) 7 v\-ki, ressam olarak dewiafcyLu. Küçük yaşta hayranlık uyandıran fırçası ve dedesinin üslubundan etkile“ nen sanat eğilimi, O ’nu bu mesleğin zirvesine çıkartabalirdi. Paris'te başarılı bir eğitim yaptı. Çok güzel eskizleri ve tabloları vardı. Ba- X H t o H x zıları dedesinin üslubunu andırırdı. O ’da çohınlukla modeller

üzerinde çalışırdı. Resimlerinin bazılarını ve il fırçasını yaVın-dan bil eni e r d e n k e n d e derhatıra ol arak verilen-bir kaç eseri bulunuyor. Bunlardan aynadaki kendi portresi, en başarılı eserlerinden öiridir.

N e var ki istikbal vaededen bu altın fırça, O'nun bahar hayatında kırıldı. 21 yaşını yeni doldurduğu sırada, 1931 yı Unda, P a r i s ' te veremden öldü .

193i Osman Hamdi den gelen nesil için,adeta bir f e l a k e t i m i n senesi oldu.^sman ^amdi'nin çok sevdiği Cfüzel Sanatlar ^kadermişi pro­ fesörlerinden olan sanat tarihçisAdamadı ^ a h i t bey intihar etti. Osman

(6)

H a m d i Bey Hanım da

' in mesleq.ini devam ettirmek P a r i s ’te dünyamıza gözlerini

arzusuyla kapadı.

dopdolu olanytorunu Nevin

Babası Edhem ~ey le annesi Kamuran H a n ı m /tek çocukları olan sülün boylu^güzel kızları Nevin in,bir sanat yıldızı olarak sönmesinir^ acısını ömürleri boyunca çe.,ti ler, ^endileri de, ruhlarını karartan bu felaketten sonraybirer birer, aramızdan ayrıldılar.

^ e v i n ’in ölümü dolayısıyla?0sman Üamdi B e y 1in oğlundan nesli bulun­ muyor.

Edhem j^amdi Bey, fidan boylu kızının , baharında ölümünü ve bu su­ retle kendi nesillerinin kurumasını yapılan bir kazıda meydana çıkartı­ lan Sayda kn l^vralı nın mezar taşında yazılı bedduaya bağlalrİ^ayda Kralı

A’abanit ’ in arkeoloji m ü z e s i n e getirtilen lahit taşında şöyle bir yazı v a r d ı »

" • • • M ozarımın içerisinde mücevher falan yok; açan çocu ksuz kalsın! ' Ne var ki bu lahid, kralın .ikazına rağmen ^açılmıştı. ÇTrkeolog ^dhem Hamdi

Eldem, tek kızının ilümünü ve ailenin zürriyetsiz kalmasını, kralın açı­ lan mezarındaki bu bedduanın sonucu olarak yorumlardı.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Selçuklu Devletinin yıkılması ile kurulan Anadolu beylikleri dönemi (1277-1450), Anadolu'da Oğuz-Türkmen lehçesi temelinde bağımsız bir yazı dilinin

[r]

Kitapta, kaliteli bir sıva yapılabilmesi için her türlü ma- lûmat verilmekte ve aynı zaman şekil ve renk bakımından muvaffakiyete eriş- mek yolunda teşvik edicidir,

Sülfat tehacümünün vu- kuu için devamlı surette rutubet şartlarının mevcudi- yeti elzemdir ve umumiyetle dış duvarların cephe tuğ- laları sülfat tehacümüne meydan

Çarşıya gidiş - gelişin çok olduğu veya demiryol istasyonu dolayı- sile seyrüseferin fazla bulunduğu yerlerde (İO) metre genişlikte tek yollu bir cadde her biri ( 6 )

Bu ocaklara bağlanacak yine bu fabrikanın lâtından olan su haznesi (BOİLER) tertibatile bir e' litre 40 derece sıcaklıkda suyu temin edilir, her tipe bir su haznesi bağlanabilir

“ Cihan ile mutlu bir evlilik yaptım, şimdi onun meyvesini alacağım&#34; diyen anne adayı, çocuğunun en iyi eğitimi yapmasını sağlayacağını söylüyor, iki

15 aralık tarihine kadar açık ka­ lacak olan sergide sanatçının 25-30 kadar yağlıboya tablosu