• Sonuç bulunamadı

New Scientist, 20 Şubat 1999 Yamyam Yıldız Yeni gözlemler, Mars’ta yalnızca kutup bölgelerinde bulunduğu sanı- lan suyun, gezegenin yüzeyi altında ve volkan yakınlarında bulunabilece- ğini ortaya koydu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "New Scientist, 20 Şubat 1999 Yamyam Yıldız Yeni gözlemler, Mars’ta yalnızca kutup bölgelerinde bulunduğu sanı- lan suyun, gezegenin yüzeyi altında ve volkan yakınlarında bulunabilece- ğini ortaya koydu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nisan1999 7 Gökbilimcilerin saptadıkları bir yıldızdaki lityum bolluğu, onun kısa süre önce bir gezegen ya da kahve- rengi cüce (oluşmamış yıldız) yuttu- ğunu gösteriyor. Şili’deki Avrupa Gü- ney Gözlemevi araştırm a c ı l a r ı n d a n Luca Pasquini, S50 adı verilen iki milyar yaşındaki yıldızı bir fiber optik spektroskopla saptadı. Yıldızlar, bü- yük patlama sırasında oluşup Evren’e dağılmış bulunan lityum elementini çok kısa sürede yakarlar. Keşfedilen yıldızdaki lityum değerinin, normalin 100 ila 1000 katı arasında olduğu be- lirlendi. Bu durumda gökbilimciler genç yıldızın atmosferine düşen bir gezegeni ya da bir kahverengi cüceyi yutmuş olduğunu düşünüyorlar. Kah- verengi cüceler, Jüpiter’den kat kat büyük gaz küreleri. Ancak yıldız ola- bilecek kadar kütle kazanamadıkla- rından merkezlerinde nükleer tepki- me başlamıyor ve dolayısıyla ışıma yapmıyorlar. Bu durumda, çevresin- deki yıldızlarla birlikte kendisinden oluştuğu büyük gaz ve toz bulutunun kimyasal özelliklerini koruyorlar.

New Scientist, 20 Şubat 1999

Yamyam Yıldız

Yeni gözlemler, Mars’ta yalnızca kutup bölgelerinde bulunduğu sanı- lan suyun, gezegenin yüzeyi altında ve volkan yakınlarında bulunabilece- ğini ortaya koydu. İzlanda’nın Ekra Jeolojik Danışma Şirketi araştırmacı- larından Johann Helgason, bu sonu- ca, Mars volkanları üzerinde yürüttü- ğü çalışmalar sonucunda vard ı ğ ı n ı söylüyor. Araştırmacıya göre Mars’ın en yüksek volkanı olan Olympus Mons’un yamaçları, olağanüstü ölçü- de dik. Daha küçük bir volkan olan Arsia Mons’un ise 1000 kilometre uzunluğunda, pervane kanatlarını an-

dıran etekleri var. İzlandalı jeologa göre bu yüzey şekilleri, ülkesinde de olduğu gibi, donmuş toprağın altında bir magma akıntısı olması durumun- da ortaya çıkabilir. Öne sürdüğü se- naryo şöyle: Mars’ın eski "ıslak" dö- nemlerinde, volkanlar büyük buzul tabakaları ile kaplıydı. Volkanik pat- lamalar sonucu bu buzullar eridi ve sular hızla volkanın dik yamaçların- dan aşağıya aktı. Helgason, Arsia Mons’un "kanatlarının" sel sularının sürüklediği volkanik maddelerd e n oluştuğuna inanıyor. İzlandalı araştır- macı, volkanlardan yeterli uzaklıkta- ki buzul parçalarının ise erimeden kalmış ve daha sonra rüzgarların sü- rüklediği toz katmanları ile kaplan- mış olabileceğini söylüyor. Eğer bu varsayım doğruysa, bu duru m d a Mars’ın yüzeyinde, en az kuzey ku- tup başlığı kadar su bulunması gere-

kiyor.

ABD’nin Colorado Üniversite- si’nden Bruce Jakosky, İzlandalı

araştırmacının savının, Mars’ın, tari- hinin ilk dönemlerinde kaybettiği suyun bir kısmını oluşturabileceğini s ö y l ü y o r. Mars’ın yüzey biçimleri, gezegende bir zamanlar şimdikinden yüzde 90 oranında daha fazla su bu- lunduğunu gösteriyor. Ancak Jako- sky, Helgason’un senaryosuna biraz da ihtiyatla bakıyor. Çünkü bu ha- cimde bir su kütlesinin böylesine yo- ğun biçimde bir iki noktaya toplan- ması fazla olası görünmüyor.

New Scientist, 13 mart 1999

Mars’ta Daha Fazla Su

Üç yıl önce bir Mars kaya parça- sında bakteri fosilleri bulduğunu öne sürerek Dünya’yı ayağa kaldıran NA- SA ekibi, şimdi başka bir Mars kaya- sında yeni fosiller bulduğunu öne sürdü. Ancak 1996 yılında Antarkti- ka’da bulunan meteorit üzerindeki solucan biçimli mikroskopik şekil- lerde olduğu gibi, bu kez de

mikrop fosilleri savı kuşkuy- la karşılandı.

NASA ekibinin son ça- lışması, 28 Haziran 1911 yı- lında Mısır üzerinde patla- yan Nakhla meteoritinin bir parçası üzerinde. An- tarktika’da bulunan örnekte olduğu gibi Nakhla meteoritinin kimyasal yapısı, Mars’ın yüzeyinden koptuğu konusunda kuşku bırakmı- yor. Bu tip meteoritler, komşu geze- genimize irice bir gök cisminin çarp- ması sonucunda uzaya fırlıyorlar ve gezegenler arası boşlukta yüz binlerce yıl yol aldıktan sonra Dünya’ya düşü-

yorlar. NASA’nın, Houston kentinde bulunan Johnson Uzay Merkezi araş- tırmacılarından David McKay tarafın- dan verilen bilgiye göre Nakhla mete- oritinin parçalarında, bazıları küre bi- çimli, bazılarıysa sosis biçiminde, mikroorganizma fosili olabilecek ci- simlere rastlandı. Üstelik NASA araş- tırmacılarına göre bu yeni fosiller, ön- ceki Mars meteoritinde bulunanlar- dan çok daha büyük. 0.2 ve 1 mikro- metre (milimetrenin binde biri) bü- yüklüğündeki yapıları, Dün- ya’daki bakterilerin boyutlarıy- la uyuşuyor. Johnson Uzay Merkezi araştırm a c ı l a r ı n d a n Thomas Keprta, sözkonusu yapıların, bakteri kolonile- rinde olduğu gibi ayrı öbekler halinde toplandıklarını belirtti.

Ancak başka uzmanlar, meteori- tin düşmesinden bu yana geçen 90 yıl süresince Dünya’daki "yerli" mik- roorganizmalar tarafından kirletilmiş olabileceğini belirtiyorlar. Onlara gö- re, salt biçim benzerliği, bunların bakteri fosili oldukları konusunda yetersiz bir kanıt.

New Scientist, 13 Mart 1999

Yeni Mars Bakterileri mi?

Referanslar

Benzer Belgeler

Frågan till regionstyrelsens ordförande är, avser du att lägga ett förslag för att införa en möjlighet att få ett serologitest och därmed en möjlighet att undersöka

Statistiken för antalet avlidna i verifierad covid-19 i Norrbotten följer statistiken för antalet konstaterade fall i samhället.. Tidsfördröjning förekommer

Statistiken för antalet avlidna i verifierad covid-19 i Norrbotten följer statistiken för antalet konstaterade fall i samhället.. Tidsfördröjning förekommer

Fråga till regionstyrelsens ordförande - Hur mycket sammantaget kommer regionen erhålla i riktade medel för 2021, enligt nu kända uppgifter fram till regionfullmäktige i april?.

[r]

NASA’nın Ho- uston’daki Johnson Uzay Merke- zi’yle MSE Teknoloji Uygulamaları Şirketi arasında imzalanan anlaşma, bir plazma roketinin geliştirilmesini

cak, frenleyici roketler çalışacak ve araç yüzeye inecek. ERV yere iner inmez kontrol Dün- ya’ya geçecek. Araçtaki büyük rover ilişiğindeki reaktörü iniş yerinin

ABD Uzay Dairesi (NASA) yetkili- leri, bir yıllık bir gecikmenin ardından Ruslar tarafından Uluslararası Uzay İs- tasyonu için inşa edilen servis modülü- nün fırlatıma hazır