• Sonuç bulunamadı

Turizm pazarlama stratejileri bağlamında İstanbul'a gelen yabancı turist profili ve seyahat motiflerinin belirlenmesine yönelik bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Turizm pazarlama stratejileri bağlamında İstanbul'a gelen yabancı turist profili ve seyahat motiflerinin belirlenmesine yönelik bir araştırma"

Copied!
86
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TURİZM İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

TURİZM PAZARLAMA STRATEJİLERİ BAĞLAMINDA İSTANBUL'A GELEN YABANCI TURİST PROFİLİ VE SEYAHAT MOTİFLERİNİN

BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

<\>

Yüksek Lisans Tezi

Mehmet EMEN

İstanbul, Mayıs 2019

(2)

T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TURİZM İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

TURİZM PAZARLAMA STRATEJİLERİ BAĞLAMINDA İSTANBUL'A GELEN YABANCI TURİST PROFİLİ VE SEYAHAT MOTİFLERİNİN

BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

<\>

Yüksek Lisans Tezi

Mehmet EMEN 200008749

Danışman: Prof. Dr. Nüzhet KAHRAMAN

İstanbul, Mayıs 2019

(3)
(4)

i

ETİK KURALLARA UYGUNLUK YAZISI

<\>2

Yüksek lisans tezimde, “yeniden ifadelendirme” şeklinde yaptığım paragraf alıntıları ile belli bir bölümden veya sayfalardan “özet çıkarma” şeklinde gerçekleştirdiğim yararlanmalar için orijinal kaynağın künye bilgilerini ve yararlandığım sayfa numaralarını gösterdiğimi, 40 kelimeye kadar aynen yaptığım metin alıntılarında,

“tırnak işareti” kullandığımı, daha uzun aynen alıntıları “girintili biçim” ile yazarak farklılaştırdığımı, aynen alıntıların “künye bilgilerini” ve “sayfa numaralarını” açık bir şekilde belli ettiğimi, aynen alıntılarda makul yararlanma ölçüsünü aşmadığımı, başkalarına ait görüş ve fikirleri kendi görüşüm imiş gibi göstermediğimi, kaynakça listesinde yer alan başvuru eserleri ile metin içindeki dipnot veya parantez not bilgilerinin örtüştüğünü, yararlandığım; ölçek, şekil ve tablolardan izin alınması gerekenler için izin aldığımı, başkalarına ait şekil ve tablolardan izin alma imkânı bulamadıklarımda onların üzerinde önemli ölçüde değişiklik yaparak farklılaştırdığımı ve bibliyografik künye bilgilerini verdiğimi, kullandığım anket formları ve araştırmanın uygulama biçimi için üniversite Etik Kurulu’ndan gerekli onayı aldığımı beyan ederim.

(5)

ii

ÖZET

Turizm Pazarlama Stratejileri Bağlamında İstanbul'a Gelen Yabancı Turist Profili ve Seyahat Motiflerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma<\>

Bu çalışmanın amacı, turizm pazarlama stratejileri bağlamında İstanbul’a gelen yabancı turist profilini tespit etmek, turistlerin seyahat motiflerini etkileyen etmenleri ortaya çıkarmak, durum tespiti yapmak ve bu destinasyonun daha iyi pazarlanması için uygulanacak pazarlama stratejilerini belirleyecek verileri toplamaya yardımcı olmaktır.

Bu çalışmada anket yöntemi ile 588 yabancı turist hakkında veri toplanmıştır. Anket, Taksim ve Sultanahmet meydanlarında bulunan turistlere uygulanmıştır. Ayrıca Taksim, Şişli, Sirkeci ve Sultanahmet’te bulunan bazı otellerin misafir odalarına anket formu bırakılarak veri elde edilmiştir. Bunun yanında İstanbul’u ziyaret eden turistlere online olarak link gönderilmiş olup, anket uygulaması yapılmıştır. Psikolojik, ekonomik, sosyal ve diğer faktörlerin (reklam ve tanıtım) turistlerin seyahat etme kararlarını üzerinde etkili oldukları görülmektedir. Araştırmanın sonucuna göre demografik değişkenlerin seyahat etme üzerinde etkili oldukları tespit edilmiş ve İstanbul’a gelen turistlerin büyük bir kısmı tatil amacıyla geldikleri anlaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: 1) Turizm Pazarlaması, 2) Turizm Talebi, 3) Seyahat Motifleri, 4) Yabancı Turist, 5) İstanbul.

(6)

iii

ABSTRACT

A Research on the Determination of Foreign Tourist Profile and Travel Motives Coming to Istanbul in the Context of Tourism Marketing Strategies

The aim of this study is to determine the foreign tourist profile coming to Istanbul in the context of tourism marketing strategies, to identify the factors that affect the travel motives of tourists, to determine the situation and to collect data to determine the marketing strategies that will be applied for better marketing of this destination. In this study, data were collected about 588 foreign tourists by survey method. The questionnaire was applied to tourists in Taksim and Sultanahmet squares. In addition, data were obtained by leaving a questionnaire in the guest rooms of some hotels in Taksim, Şişli, Sirkeci and Sultanahmet. In addition to this, an online link was sent to the tourists visiting Istanbul and a questionnaire was applied. Psychological, economic, social and other factors (advertising and publicity) appear to have an impact on the travel decisions of tourists. According to the results of the study, it was determined that the demographic variables were effective on travel and it was understood that most of the tourists coming to Istanbul came for holiday.

Key Words: 1) Tourism Marketing, 2) Tourism Demand, 3) Travel Motifs, 4) Foreign Tourists, 5) Istanbul.

(7)

iv

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Demografik Özelliklerin Dağılımı ………..…42

Tablo 2: Bölge Dağılımı ………44

Tablo 3: Seyahat Davranışları ...………46

Tablo 4: Beklenti, Tatmin ve Sadakat ...………50

Tablo 5: Destinasyon İmajı ...………53

Tablo 6: İstanbul Fiyat Düzeyleri ..………54

Tablo 7: Cinsiyete Göre Değerlendirmeler ...………56

Tablo 8: Mesleğe Göre Değerlendirmeler ………58

Tablo 9: Yaşa Göre Değerlendirmeler …...………...58

Tablo 10: Eğitim Durumuna Göre Değerlendirmeler ...………59

Tablo 11: Yıllık Gelire Göre Değerlendirmeler ………61

Tablo 12: Katılınan/Katılınacak Olan Etkinliklerin Ülkelere Göre Değerlendirilmesi ……62

(8)

v

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1: Turistlerin Beklenti ve Tatmin Düzeyleri ………52

Şekil 2: Tekrar İstanbul’a Gelmeyi Düşünme Durumu ………52

Şekil 3: İstanbul’u Tavsiye Etme Durumu ………53

Şekil 4: Cinsiyete Göre İstanbul’a Geliş Amacı Dağılımı ………... 57

Şekil 5: Yaşa Göre İstanbul’a Geliş Amacı Dağılımı ………...59

Şekil 6: Yıllık Gelire Göre İstanbul’a geliş Amacı Oranlarının Dağılımı .…………62

Şekil 7: Ülkelere Göre Alışveriş Etkinliğine Katılım Oranları .………63

Şekil 8: Ülkelere Göre Sultanahmet Tarihi Bölge/Müze, Kilise, Cami Etkinliğine Katılım Oranları………..64

Şekil 9: Ülkelere Göre Gece Turu/Türk Gecesi Etkinliğine Katılım Oranları……...65

Şekil 10: Ülkelere Göre Boğaz Katılım Oranları ………..65

Şekil 11: Ülkelere Göre Adalar Turu Etkinliğine Katılım Oranları………...66

Şekil 12: Ülkelere Göre Sapanca Turu Etkinliğine Katılım Oranları ...……….67

Şekil 13: Ülkelere Göre Bursa Turu Etkinliğine Katılım Oranları .………...67

Şekil 14: Ülkelere Göre Konser/Tiyatro Katılım Oranları ..………..68

(9)

vi

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... İİ ABSTRACT ... İİİ TABLOLAR LİSTESİ ... İV ŞEKİLLER LİSTESİ ... V

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM ... 3

1. TURİZM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE TURİZM PAZARLAMASI ... 3

1.1 TURİZM KAVRAMI ... 3

1.2. TURİZM PAZARLAMASI ... 4

1.3. TURİZM PAZARLAMASININ ÖZELLİKLERİ ... 6

1.4. TURİZM PAZARLAMA STRATEJİLERİ ... 7

1.4.1. Büyüme Stratejileri ... 8

1.4.1.1. Yoğun Büyüme Stratejisi ... 8

1.4.1.2. Tamamlayıcı Büyüme Stratejisi ... 9

1.4.1.3. Çeşitlenerek Büyüme Stratejisi ... 10

1.4.2. Rekabetçi Stratejiler ... 10

1.4.2.1. Pazarın Önderi Olma Stratejisi ... 10

1.4.2.2. Pazara Meydan Okuma Stratejisi... 11

1.4.2.3. Kıyaslama (Benchmarking) Stratejisi ... 11

1.4.2.4. Maliyet Düşürme Stratejisi ... 12

İKİNCİ BÖLÜM ... 13

2. TURİZM TALEBİ VE SEYAHAT MOTİFLERİ ... 13

2.1. Motivasyon ... 13

2.1.1. İçsel Motivasyonlar ... 14

2.1.2. Dışsal Motivasyonlar ... 14

(10)

vii

2.2. Turizm Talebi ... 15

2.3. Turizm Talebini ve Seyahat Motiflerini Etkileyen Etmenler ... 15

2.3.1. Ekonomik Etmenler ... 15

2.3.1.1. Fiyat Düzeyi ... 16

2.3.1.2. Gelir Düzeyi ... 16

2.3.1.3. Ekonomik Uzaklık (Ulaşım) ... 17

2.3.1.4. Arz Potansiyeli ... 17

2.3.2. Toplumsal Etmenler ... 17

2.3.2.1. Eğitim Düzeyi ... 17

2.3.2.2. Meslek ... 18

2.3.2.3. Aile Yapısı ... 18

2.3.2.4. Dil Güçlükleri ... 19

2.3.2.5. Kentleşme Düzeyi ... 19

2.3.3. Psikolojik Etmenler ... 19

2.3.3.1. Kişilik Yapısı ve Motivasyonu ... 19

2.3.3.2. Kültürel Uzaklık ... 20

2.3.3.3. Moda, Zevk ve Alışkanlıklar ... 20

2.3.3.4. Snobizm ... 21

2.3.4. Turizm Talebini Etkileyen Diğer Etmenler ... 21

2.3.4.1. Reklam ve Tanıtım ... 21

2.3.4.2. Boş Zaman ... 22

2.3.4.3. Turizm Bilinci... 22

2.4. Seyahat Etme Nedenleri ... 23

2.4.1. Merak ... 23

2.4.2. Din (İnanç Turizmi) ... 24

2.4.2.1. Hıristiyanlar İçin Kutsal Sayılan Yerler ... 25

2.4.2.2. Müslümanlar İçin Kutsal Sayılan Yerler ... 25

2.4.3. Kültür ve Eğitim ... 26

2.4.4. Dinlenme ve Eğlence ... 26

2.4.5. İş ... 27

2.4.6. Spor ... 27

2.4.7. Tedavi (Sağlık Turizmi) ... 27

(11)

viii

2.4.8. Toplantılar, Kongreler ... 28

2.4.9. Diğer Nedenler ... 28

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 29

3. TURİZM PAZARI VE PAZAR BÖLÜMLENDİRME ... 29

3.1. Turizm Ürünü ... 29

3.2. Turizm Pazarı ... 29

3.3. Pazar Bölümlendirme ... 30

3.3.1. Pazar Bölümlendirme Süreci ... 31

3.3.1.1. Araştırma ... 31

3.3.1.2. Analiz Aşaması ... 32

3.3.1.3. Gruplandırma ... 32

3.3.2. Pazar Bölümlendirmenin Yararları ... 32

3.3.3. Pazar Bölümlendirmenin Koşulları ... 33

3.3.4. Turizmde Pazar Bölümlendirme Kriterleri ... 33

3.3.4.1. Coğrafi Alana (Bölge) Göre Bölümlendirme ... 33

3.3.4.2. Demografik Bölümlendirme ... 34

3.3.4.3. Psikografik Bölümlendirme ... 35

3.3.4.4. Alıcı Davranışlarına Göre Bölümlendirme ... 35

3.3. Hedef Pazar Belirleme Stratejisi ... 36

3.4. Pazar Konumlama ... 36

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ... 38

4. TURİZM PAZARLAMA STRATEJİLERİ BAĞLAMINDA İSTANBUL'A GELEN YABANCI TURİST PROFİLİ VE SEYAHAT MOTİFLERİNİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA ... 38

4.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi ... 38

4.2. Araştırmanın Yöntemi ve Örneklemi ... 38

4.3. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırlılıkları ... 38

4.4. Anket Formunun Oluşturulması ... 39

4.5. Verilerin Analizi ... 39

4.6. Bulgular ... 39

5. SONUÇ VE ÖNERİLER... 65

KAYNAKÇA ... 68

(12)

ix EK.1. ANKET FORMU ÖRNEĞİ ... 71

(13)

1

GİRİŞ

Günümüz koşullarında giderek artan rekabet durumu, değişen iş koşulları, teknolojik yenilikler, çevre koşulları gibi unsurlar turizm işletmelerinde değişimi zorunlu hale getirmiştir. Bu koşullar karşısında işletmeler, değişime, yenilenmeye, yeni plan ve hedefler oluşturmaya, farklı taktik ve teknik uygulamaya ve bu bağlamda turistleri etkileyip fikirlerini değiştirmeye ve onları turizm hizmetini tüketmeye ikna etme yollarına daha çok ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun sonucunda turizm işletmeleri pazarlamayı etkin ve doğru bir şekilde kullanma gereksinimi duymaktadırlar.

Turizm pazarlamasını verimli bir şekilde kullanabilmek için, turizm pazarını iyi analiz edip, turistlerin istek ve ihtiyaçlarını belirlemek ve seyahat motiflerini ortaya çıkarmak gerekir. Bu doğrultuda, hitap edilecek müşteri kitlesi belirlenip onlara uygun pazarlama yöntemleri geliştirilebilir.

Türkiye turizm açısından son derece önemli bir yere sahip olup ülkenin her bölgesinde farklı turizm çeşitleri yer almaktadır. En önemli destinasyonlardan biri de kuşkusuz İstanbul’dur. Ancak ne ülkemizin ne de İstanbul’un turizm açısından hak ettiği yerde olduğunu söyleyemeyiz. Bu anlamda daha etkin turizm pazarlaması yapılmalıdır.

Bu çalışmanın amacı, turizm pazarlama stratejileri bağlamında İstanbul’a gelen yabancı turist profilini tespit etmek, turistlerin seyahat motiflerini etkileyen etmenleri ortaya çıkarmak, durum tespiti yapmak ve bu destinasyonun daha iyi pazarlanması için uygulanacak pazarlama stratejilerini belirleyecek verileri toplamaya yardımcı olmaktır.

Bu çalışmada anket yöntemi ile 588 yabancı turist hakkında veri toplanmıştır. Anket, 15 Haziran 2018 ile 05 Ocak 2019 tarihleri arasında Taksim ve Sultanahmet meydanlarında bulunan turistlere uygulanmıştır. Ayrıca Taksim, Şişli, Sirkeci ve Sultanahmet’te bulunan bazı otellerin misafir odalarına anket formu bırakılarak veri elde edilmiştir.

Başka bir yöntem olarak turist rehberleri aracılığıyla İstanbul’u ziyaret eden turistlere anket düzenlenmiştir. Bunun yanında İstanbul’u ziyaret eden turistlere online olarak link gönderilmiş olup, anket uygulaması yapılmıştır.

Araştırmanın birinci, ikinci ve üçüncü bölümü; literatür çalışmalarından yararlanılarak yazılmış olup dördüncü bölümü, araştırmanın amacı ve önemi, araştırmanın yöntemi ve

(14)

2 örneklemi, araştırmanın kapsamı ve sınırlılıkları, veri toplama tekniği, verilerin analizi ve güvenirliği, araştırma bulgularının ve demografik bilgilerin değerlendirilmesini kapsamaktadır. Bu çalışma, sonuç ve öneriler bölümü ile tamamlanmıştır.

(15)

3

BİRİNCİ BÖLÜM

1. TURİZM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE TURİZM PAZARLAMASI

Turizm geçmişten günümüze gerek ülkeye döviz girdisi sağlama bakımından, gerek sosyokültürel açıdan son derece önemli bir sektör olmakla birlikte yarattığı istihdam açısından da önemli bir yere sahip olmuştur.

1.1 Turizm Kavramı

Turizm, bir tarafın ticari kaygılarla para kazanma amacıyla yaptığı bir faaliyet iken, diğer tarafın ise evinden uzakta başka bir yerde eğlenmek, rahatlamak, dinlenmek, yeni yerler görmek, seyahat etmek, değişik lezzetler tatmak gibi insan ruhunun ve fiziğinin ihtiyaç duyduğu aktiviteleri kullanmak ve tüketmektir. Anlaşıldığı gibi turizm bir hizmet sektörüdür.

Bugün dünyanın farklı yerlerinde her yıl milyonlarca insan, sürekli yaşadıkları yerlerden geçici olarak ayrılıp başka ülkelere ya da bölgelere seyahat etmekte ve gittikleri yerlerde gezip-görme, dinlenme, değişik yiyecek-içecek tatma, eğlenme ve öğrenme gibi psikolojik, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve isteklerini gidermektedirler.

Ekonomik ve sosyal çerçevede büyük etkileri olan bu olayların tümü turizm olarak adlandırılırken, yaşadığımız yüzyılın da temel bir özelliğini oluşturmaktadır. Genel kabul görmüş bir tanım olarak turizm; ekonomik kar beklentisi olmamak ve sürekli yaşamamak koşulu ile yabancıların bir yere gitmeleri ve oralarda konaklamaları neticesinde ortaya çıkan faaliyetlerin bütünüdür (Barutçugil, 1982, s. 3). Turizm başlarda ekonomik boyutuyla ele alınmış ve bu doğrultuda tanımlar yapılmıştır.

Zamanla turizmin sadece ekonomik faaliyetlerden oluşmadığı, sosyal boyutunun da olduğu ortaya çıkmıştır. Çeşitli kişiler veya kurumlar turizmi farklı açılardan ele almış ve böylece turizme yönelik değişik tanımlar ortaya çıkmıştır (Tunç Hussein & Saç, 2008, s. 5). Bu tanımlardan bazıları aşağıdaki gibidir.

Turizm sözcüğü Latincede dönmek, etrafını dolaşmak, geri dönmek manasına gelen

“tornus” kelimesinden üretildiği bilinmektedir. Futbol müsabakalarında maçı kazanan veya kupayı kaldıran takımların sevinç gösterisi olarak saha etrafında yaptıkları

(16)

4 dönüşler, şehirlerin turistik gezi yerlerine yapılan dolaşmalar “tur” olarak adlandırılır.

Yapılan bisiklet turları, gemi turları gibi faaliyetlerde olduğu gibi “tur” kelimesi, başlanılan yere geri dönme şeklinde tanımlanabilir (Sezgin, 2001, s. 13). Usta’ya göre (2001) turizm, insanların geçici bir süreliğine yaptıkları seyahat ve konaklamalarıyla ilgili olduğundan, sosyal bir nitelik özelliğine sahiptir. Bu yönüyle bakıldığında turizm sosyal bir bilimdir. Turizm bilimi, turistik faaliyetlerini birçok yönden ele alarak bilimsel yöntemlerle sosyal ve ekonomik açıdan inceleyerek, turizm olayının sebep- sonuç ilişkisine değinen ve bu ilişkilerin temel ilkelerini açığa çıkaran bir bilim alanıdır (s. 4). Turizm, turistlerin seyahat ve konaklamaları esnasında yaşadıkları toplumsal ve ekonomik faaliyetlerin bütünüdür (İçöz, İlhan, & Var, 2002, s. 2).

1.2. Turizm Pazarlaması

Pazarlama kavramı tüm sektörler için vazgeçilmez bir öneme sahip olup, genellikle müşterilerin bir ürünü daha fazla tüketmesi ve satın alması için yapılan çalışmalar şeklinde tanımlanabilir. Turizm pazarlaması ise somut bir üründen ziyade işletmelerin sundukları hizmetlerin daha fazla satılması ve tüketilmesi için yapılan faaliyetlerdir.

Turizm sektörü ve dolayısıyla turizm pazarlaması özellikle ikinci dünya savaşı sonrasında büyük önem kazanmış ve giderek bütün dünyada vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir.

Tüketicilerin tatmin edilecek ihtiyaç ve isteklerinin önceden belirlenerek bu ihtiyaçları karşılayacak mal ve hizmetlerin ilk üreticilerden son tüketicilere aktarılmasını sağlayan ve daha sonra tüketicilerde yeni ihtiyaç ve satın alma sebepleri ortaya çıkaran hizmet ve yöntemlerin tümüne pazarlama denir (Hacıoğlu, 2008, s. 2). Pazarlama, tüketicilerin arzularını karşılamak ve işletme amaçlarına varmak için mal ve hizmetlerin üreticiden son tüketiciye ya da kullanıcıya doğru akışını yöneten işletme çalışmalarının gerçekleşmesidir (Tavmercan & Özdemir Meriç , 2002, s. 1).

Günümüzde bir bilim dalı olan pazarlama, gelişimi süresince çeşitli biçimlerde tanımlanmıştır: Tüketicinin satın alma arzusunu ve gücünü belirli bir ürün veya hizmet için gerçek talebe çevirmek ve bu ürünü veya hizmeti işletmenin kar veya bir diğer amacını gerçekleştirmek üzere tüketiciye veya kullanıcıya ulaştırmak için gerekli olan işletme faaliyetlerinin organizasyonu ve yönetimi sürecidir (Gültekin, 2011, s. 4).

Pazarlamanın tüketiciler ve tedarikçiler tarafından nasıl algılandığı oldukça önemlidir,

(17)

5 çünkü tüketicileri ve kuruluşları birleştirmeyi amaçlayan bir disiplin, her iki tarafın da pazarlama çalışmalarından kendilerini avantajlı hissetmeleri gerekir (Grönroos, 2009).

Kotler’e göre (1973) pazarlama, bir ürün, hizmet, yer veya fikir için olan talebin boyutunu, özelliğini ve zamanlamasını düzenlemek için yapılan faaliyetlerdir. Bu çalışmalar sonucunda farklı türde talepler ortaya çıkar ve bu taleplere göre planlama yapılır.

Turizm bir hizmet sektörüdür ve hizmetlerin kendine has özelliklerinden dolayı turizm pazarlamasını farklılaştırmaktadır. Turizm hizmetlerinin bu özellikleri pazarlama faktörünü kullanırken de bazı farklılıklar yapmaya gereksinim duyulmaktadır. Özet olarak, pazarlamanın temel yaklaşımlarını hizmet işletmelerine uygun olacak bir hale getirerek uygulamak gerekmektedir (Tunçalp & İrge, 2018, s. 44). Turizm pazarlamasını turistik hizmet veya ürün ile turizm piyasası oluşturmaktadır. Turistik hizmet üreten işletmeleri üç gruba ayırmak mümkündür. 1- Konaklama-yiyecek-içecek işletmeleri, 2- Seyahat işletmeleri ve acentalar, 3- Yan-destek hizmeti sunan diğer işletmeler. Turizm piyasası ise, genellikle coğrafi yer ve bölgeler için kullanılarak ulusal ve uluslararası turizm pazarı şeklinde ikiye ayrılabilir (Hacıoğlu, 2008, s. 9).

Literatüre baktığımızda turizm pazarlamasıyla ilgili bir çok farklı tanımın olduğunu görebiliriz. Bir turistik bölgenin veya turizm işletmesinin maksimum kar elde etme hedefine uygun olarak, turizm ürününün piyasada iyi bir konuma gelmesi için turizm talebinin özelliklerini de göz önünde bulundurarak turistik ürünle ilgili araştırma, tahmin ve seçim yapmayı amaçlayan ve bu konularda alınacak kararlarla ilgili bir yönetim felsefesidir (Kozak N. , 2012, s. 26). Erol (2003), turizm pazarlamasnı turistik mal ya da hizmetlerin gerek doğrudan, gerekse dolaylı bir şekilde turizm aracıları yardımıyla üreticiden son tüketici olan turiste akışı ve turistlerin yeni tüketim ihtiyaçlarının ve isteklerinin oluşması için yapılan faaliyetlerin tümü şeklinde tanımlamaktadır (s. 62).

İslamoğlu’na göre (2010) “turizm pazarlaması, bir ülkeyi ve onun turistik ürünlerini turistlerin ihtiyaç, istek, arzu ve beklentilerine uygun olarak turistleri tatmin edecek biçimde üretilip fiyatlandırılması, dağıtılması, tanıtılması ve yürütülmesi olarak tanımlanabilir” (s. 21).

(18)

6 İşletmeler ürünleri ve hizmetleri hedef kitleye mesajlarını ulaştırarak müşterilerin kendi lehlerinde davranış göstermelerini istemektedirler. Günümüzde sadece ürün veya hizmet için değil tecrübeler, olaylar, şahıslar, yerler, organizasyonlar, enformasyon ve fikirler olarak hayatın her noktasına pazarlama kullanılır. Devlet de pazarlamayla yakından ilgilenir; pazarlama faaliyetlerini düzenlemek, tüketicilerin haklarını korumak ve ülkenin kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla çeşitli yasalar oluşturur ve önlemler alır (Altunbaş, 2007, s. 156).

Turizm pazarlaması, bir ülkeyi ve o ülkenin turistik ürünlerini turistlerin, ihtiyaç, istek ve beklentilerine bağlı olarak turistleri memnun edecek şekilde üretilip fiyatlandırılması, dağıtılması, tutundurulması ve konumlandırılması ile ilgili faaliyetlerin bir bütün halinde yürütülmesidir. Turistik ürün tek bir ürün olmayıp, birçok ürünün bileşimi şeklinde olduğundan hem kamu yönetimini hem de çeşitli hizmetler sunan işletmeleri yakından ilgilendirmektedir (İslamoğlu, 2010, s. 20).

1.3. Turizm Pazarlamasının Özellikleri

Turizm pazarlaması direk bir somut ürünün satışı ve tüketilmesine yönelik yapılan bir çalışma değildir. Daha ziyade hizmete yönelik yapılan bir pazarlamadır. Burada esas olan müşteri memnuniyetidir.

Turizm pazarlamasının en belirleyici özelliği, sunulan ürünün hizmet olmasıdır. Hizmet endüstrisinin ürünlerini, diğer endüstri ürünlerinden ayıran en temel özellik ise soyutluk, ayırt edilemezlik, heterojenlik ve kolay bozulabilir yani stoklanamaz olmasıdır. Turizm pazarlamacıları hizmetleri pazarlarken dört temel faktörü göz önünde bulundurmaları gerekir. Bu özellikler, soyutluk, ayırt edilemezlik, heterojenlik ve kolay bozulabilir olmasıdır (Tunçalp & İrge, 2018, s. 44). Mal ve hizmetleri birbirinden farklı kılan özelliklerin yanında turizm endüstrisinin kendine özgü karakterleri vardır (Meydan Uygur, 2007, s. 71).

Turizm pazarlaması, turizm yönetiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Herhangi bir kent, bölge veya ülkenin veya turizm sektöründe faaliyet gösteren bir işletmesinin karlılığını sürdürebilmesi, pazarlama kavramlarının turizm alanına uygun bir şekilde uygulanmasıyla gerçekleşir (Sönmez, 2014, s. 49). Turizm pazarlaması mal pazarlaması ile mukayese edildiğinde bazı farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların bir kısmı hizmet

(19)

7 pazarlamasının özelliklerini taşırken, bir kısmı ise yalnızca turizm pazarlamasına ait olan özelliklerdir (Kozak N. , 2012, s. 29). Hacıoğlu (2008), turizm pazarlamasının özelliklerini aşağıdaki gibi sıralamaktadır:

• Turizm endüstrilerinde hizmet pazarlanır ve hizmetlerin materyal özelliği yoktur.

• Turizm pazarlamasında, endüstri pazarlamasına kıyasla çevre ve alt yapı sorunları temel faktörlerdir. Örneğin deniz, kum, güneş, doğal zenginlikler, kültürel değer ve kalıntıların varlığı pazarlamayı etkiler.

• Turizm pazarlamasında üretim ve tüketim aynı zamanda meydana gelir.

Hizmetler önce satılır sonra tüketilirler.

• Turizm pazarlamasında tüketici, hizmete sahip olmak için üretim yerine gider.

Başka bir deyişle, ürün müşterinin ayağına gitmez, müşteri ürüne gider.

• Turizm işletmeleri mevsimlik çalışabilirler.

• Turizm hizmetleri için oluşan talep elastiktir.

• Talep azaldığı zaman boş kapasite oluşur. Talebin yüksek olduğu zamanlarda ise kapasite fazlası satılamaz.

• Turizm pazarlamasında asıl hedef tüketiciyi memnun ve tatmin etmektir.

• Turizm ürünleri stoklanamaz, depolanamaz. Bu nedenle zamanında satılması çok önemlidir. Zira geriye dönük satılması mümkün değildir.

• Turizm ürünleri emek-yoğun üretim şeklinde olduklarından otomasyon imkanı güçtür.

Görüldüğü gibi turizm endüstrisi kendine has özellikleri olan, hizmet sunan ve insan memnuniyetini ön planda tutan bir sektördür.

1.4. Turizm Pazarlama Stratejileri

Stratejik planlama önemli ve etkili bir kriz yönetimi mekanizmasıdır. İşletmelerin gelecekleriyle ilgili araştırmaları, endüstrinin kapsamı, rakiplerin büyüme oranı ve ürün yaşam periyodu konusunda öngörüler yapmalıdır. Bu öngörüler işletmenin iç ve dış özelliklerini kapsamalıdır. Stratejik planlama normalde 5 yıllık zaman aralığını kapsayan uzun dönemli planlamadır. Stratejik plan, pazarlama organizasyonu için kapsamlı ve geniş bir kılavuzdur. Plan, yönetime yardımcı olmak için birçok soru sorar.

Ne istiyoruz? Neredeyiz? Nereye gitmek istiyoruz? Gitmek istediğimiz yere nasıl

(20)

8 gideceğiz? Bu sorular planlama sürecinin çeşitli bölümleriyle ilgili olup bu doğrultuda stratejiler geliştirilir (Kurt, 2009, s. 27). Turizm hizmetleri özelliklerinden dolayı oldukça karmaşık ve ayrıca organizasyonu zor olan hizmetlerdir. Turizm işletmeleri pazarda tutunmak ve kendilerini ispatlamak için çeşitli stratejileri kullanırlar (Altunışık, 2009, s. 334).

Turizm pazarlama yöneticileri, işletme kaynakları ve rakiplerin pazardaki gücünü ve kaynaklarını dikkate alarak rekabet stratejilerini geliştirmeli ve değişen koşullara göre uyarlamalıdır. Bir işletmenin başarısı turistlerin istek ve ihtiyaçlarını yerine getirmek ve onları memnun etmekle yakından ilgilidir. Bu bağlamda, turizm pazarlama stratejileri hem tüketicilerin istek ve ihtiyaçları hem de rakiplerin stratejileriyle uyumlu olmalıdır (Ünüsan & Sezgin, 2005, s. 108).

İşletmeler daha iyi olabilmek için kızgın bir rekabet halindedirler. Böyle bir ortamda ayakta kalabilmek ve daha iyi olmak için pazarlama stratejilerini kullanmaları gerekmektedir (Erol, 2003, s. 173). Turizm pazarlama stratejileri hem içerik hem de hedef-sonuç bakımından ülke çapında bunu yöneten ulusal turizm örgütü stratejileri ile sektördeki diğer şirket ve kuruluşların strateji tercihleri, ulusal turizm stratejileri tarafından etkilenir ve belirlenen bu tercihlere yol göstermede yardımcı olur. Başka bir ifadeyle her iki strateji grubu, değerlendirmeler itibariyle biraz farklılık gösterseler bile genel olarak bir uyum içerisinde olmak zorundadırlar (Erol, 2003, s. 175).

1.4.1. Büyüme Stratejileri

Turizm sektöründeki işletmeler bu strateji sayesinde büyümeyi ve pazardaki mevcut paylarını arttırmayı hedeflerler. Büyümeye yönelik pazarlama stratejilerinin kendi içinde üç gruba ayrıldığı görülmektedir. Bunlar yoğun büyüme stratejisi, bütünleşmeye dayalı büyüme stratejisi ve farklılaştırılmış büyüme stratejisidir. (Tek, 1997, s. 84).

1.4.1.1. Yoğun Büyüme Stratejisi

Bu strateji ile, turizm işletmelerinin kendi içinde aldıkları önlemlerle sahadaki etkinliklerini yoğunlaştırmasına dayanır. Yoğunlaşarak büyüme stratejileri de kendi içinde, üç gruba ayrılır (Usal & Oral, 2001, s. 251).

(21)

9 Pazara Sinme ve Egemen Olma: Bu strateji mevcut pazarlardan işletmeye daha çok tüketici getirmeyi amaçlar. Böylece işletmenin üretmekte olduğu turistik ürünlerin pazar payını arttırmaya yönelik tüketici araştırmaları yapılmasının gerekli olduğunu savunur.

Bu stratejiyi uygulamak için öncelikle pazarı iyi tanımalı, tüketicilerin beklentileri iyi bilinmelidir. Bundan dolayı böyle bir stratejinin etkinliği, tüketicilerin istek, ihtiyaçlarını ve beklentilerini iyi analiz etmekle olur (Usal & Oral, 2001, s. 251).

Ürün Geliştirerek Büyüme: Bu büyüme stratejisinde işletmeler mevcut pazar payları için ürettikleri ürünleri hem kalite hem de sayı olarak arttırırlar (Usal & Oral, 2001, s.

251). Bir işletme icat ederek veya değişiklik yoluna giderek yeni ürünler geliştirebilmekle beraber, asıl hizmetine rekabet üstünlüğü elde edecek destekleyici ve zenginleştirici ürünler de üretebilir (İslamoğlu, 2010, s. 112).

Pazar Geliştirerek Büyüme: Bu strateji ile, işletmeler pazara nüfus ederek daha etkili bir duruma gelmeyi hedeflemekle beraber ayrıca bulunduğu pazarı ve sahip oldukları ürünleri geliştirmeyi de hedeflemektedirler. Pazara nüfus etme stratejisini kullanmak isteyen bir işletme, mevcut pazar payını artırmak ister ve bu doğrultuda sunduğu turizm hizmetinin pazar payını geliştirmek için ön çalışmalar yapar. Yaptığı araştırmalar sonucu sahip olduğu turizm ürünün diğer ürünlerden farklı olan yönlerini ve avantajlarını ortaya koyarak pazara nüfus etmeye çalışır. Bunun üzerine işletmeler daha yoğun tutundurma, dağıtım ve diğer pazarlama karması ürünlerini kullanıp, ürünün kalitesini arttırarak veya ürünün fiyatıyla oynayarak pazarda yerini sağlamlaştırmak isteyebilirler (Şenel, 2001, s. 28).

1.4.1.2. Tamamlayıcı Büyüme Stratejisi

Turizmin yoğun olduğu bölgelerdeki işletmeler bu stratejiyi kullanarak dağıtım kanalları üzerinde etkin bir kontrol ve mülkiyete sahip olmak isterler. Dolayısıyla bu strateji büyümeye ve pazar payını arttırmaya yöneliktir. Bu stratejiyi kullanan bir şirket, dikey veya yatay büyüme yoluna gider. Eğer işletme, turizm üretiminden satışa doğru bir yol izliyorsa, bu yukarı yönde dikey büyüme olur. Bunun tersine, yani satış yollarından turizm üretimine doğru bir yol izliyorsa o zaman da aşağı yönde dikey büyüme gerçekleşir (Şenel, 2001, s. 29).

(22)

10 1.4.1.3. Çeşitlenerek Büyüme Stratejisi

Belli bir alanda veya belli ürünlerde yoğunlaşmak oldukça etkili bir büyüme stratejisidir. Özellikle günümüzde, turist gereksinimlerinin olağanüstü çeşitlendiği bir dönemde tam da bu çeşitliliğe uygun olacak bir strateji kullanmanın son derece önemli olduğu tartışılmazdır. Örneğin, bir otelin kat hizmetleri bünyesinde çamaşır/ütü hizmeti, odaya kahvaltı servisi, resepsiyonda ayrıca danışma masası kurup çeşitli alanlarda rezervasyon yapabilme imkanı sağlayan yeni ürünlerle çeşitlendirme yapılabilir.

Çeşitlenerek büyüme de kendi içinde aşağıdaki gibi üçe ayrılır (Usal & Oral, 2001, s.

256).

Tek Merkezli Çeşitleme ile Büyüme: Tek merkezli çeşitleme stratejisi, bir turizm işletmesinde halihazırda üretilen ürünlere ilaveten yeni ürünlerin de işletme bünyesine katılmasıyla oluşur. Örneğin, otelin bir bölümünde sauna veya spor salonu açmak.

Çok Merkezli Çeşitleme ile Büyüme: Çok merkezli çeşitlenme, daha çok dikey büyüme stratejisine benzer. Ancak burada büyüme işletmeler içinde bir büyümeden ziyade, ürünün dikey olarak büyümesi veya gelişmesi şeklinde olur. İşletmeler sadece kendi ürünlerini değil ayı zamanda başka işletmelerin ürünlerinden de yararlanırlar.

Yatay Çeşitleme: Bu büyüme stratejisi yatay anlamda çeşitlenerek büyüme olarak tanımlanabilir. Burada amaç, tüketicilere alternatif veya ilgi çekici ve daha önce olmayan yeni ürünler yaratarak büyümenin sürdürülebilmesini sağlamaktır.

1.4.2. Rekabetçi Stratejiler

Bu strateji tipinde, rakiplerle nasıl mücadele edileceğini, bu mücadelenin ne şekilde devam edeceğini, bu mücadelenin ne tür davranışsal tepkilerle kazanılacağı gibi konularla ilgilidir (Engin, 2005, s. 29). Usal ve Oral’a göre (2001), turizm işletmeleri bu strateji ile piyasanın ve rakiplerinin koşullarına göre kendi imkanlarını ortaya koyarak bir yol izlerler. Ayrıca turizm işletmelerinin dört amaç güttüklerini ve rekabetçi stratejinin de bu dört amaca göre biçimlendiğini belirtmişlerdir.

1.4.2.1. Pazarın Önderi Olma Stratejisi

Bu stratejiyi kullanan turizm işletmeleri zaten pazarın büyük bir bölümüne etki eden güçlü işletmelerdir. Bu işletmelerin genel özellikleri aşağıdaki gibidir (Usal & Oral, 2001, s. 260).

(23)

11

• Güçlü bir rezervasyon ağına sahip olmaları.

• Pazarda öncü olabilmeleri.

• Güçlü bir tutundurma çalışmasına sahip olabilmeleri.

1.4.2.2. Pazara Meydan Okuma Stratejisi

Bu strateji türü yüksek risklere ve daha önce denenmemiş yeni ürünlere dayanır. Pazara meydan okuma stratejisinin özellikleri aşağıdaki gibidir (Usal & Oral, 2001, s. 260).

• Yenilikleri hızla benimser.

• Yüksek risk ihtimali taşımakla beraber, pazar fırsatlarından yararlanmaya dayanan korkusuz bir pazarlama yönetimidir.

• Yeni veya geliştirilmiş tüketici dağılım kanallarını kullanır.

1.4.2.3. Kıyaslama (Benchmarking) Stratejisi

Sertleşen rekabet işletmelerin sistemlerini sistematik olarak gözden geçirip geliştirmelerini gerekli kılmıştır. Bu gelişmeler özellikle Amerika ve Avrupa’da yeni yönetim tekniklerinin çıkmasına yol açmıştır. Kıyaslama bu gelişmeler ışığında ortaya çıkmış bir yönetsel araçtır (Kaya, 2010, s. 3). Kıyaslama, mukayeseli avantaj elde edebilmek için, rakiplere veya en iyi uygulayan işletmelere karşı ürünlerin, hizmetlerin, süreçlerin ve uygulamaların sürekli ölçülmesi ve en iyi işletmelerin hangi performansı düzeylerinde hareket ettiklerini belirleyerek bu bilgilerin kendi işletmemizde hayata geçirilmesini sağlamaktır (Özdaşlı, 2006, s. 6).

Kıyaslama, işletmenin kendi sektöründe ya da başka bir sektörde yüksek performansa sahip işletmeleri bularak bu işletmelerin üstün olduğu noktalardan kendi işletmesine uyarlama yapma işlemidir (Çatı, Kıngır, & Mesci, 2007, s. 148). Kıyaslama, yönetsel bir araç olarak yeni öğrenilen ve uygulanan bir tekniktir (Gündüz & Kaya, 2004, s. 6).

Amerikan verimlilik ve kalite merkezi kıyaslamanın, işletmenin performansının iyileştirilmesi için harekete geçmesine yardımcı olacak felsefeler, politikalar, uygulamalar ve önlemler hakkında bilgi edinmek için dünyanın herhangi bir yerindeki diğer kuruluşlarla sürekli olarak karşılaştırma ve ölçüm yapma işlemi olduğunu vurgulamaktadır (Antonaras, 2009, s. 3). Elde edilen bu tanımlardan da anlaşıldığı gibi kıyaslama tekniğini kullanan işletmeler uygulamak istedikleri ürün/bölüm/hizmet vs.

(24)

12 kendi işletmelerinin üretim süreçlerine uyarlarlar. Ancak kıyaslama tekniğinin bir pazarlama tekniği olarak ele alınması doğru olacaktır (Usal & Oral, 2001, s. 261).

1.4.2.4. Maliyet Düşürme Stratejisi

Serbest rekabet piyasası koşullarında çoğunlukla ürün fiyatlarını kontrol etmek işletmelerin kontrolü dışında kalan arz ve talebe göre şekillendiği için, ürünlerin maliyetlerini işletme içi koşullar ve diğer faktörler belirlemektedir. Stratejik maliyetlerinin kullanılması işletmeye uzun süreli karlılık sağlayabilecek önemli bir yaklaşım olarak ortaya çıkmaktadır (Yalçın, 2006, s. 17). Bu stratejide ürün fiyatının düşürülmesinden ziyade, tüm faaliyetlerde maliyetlerin düşürülmesi asıl amaçtır.

Maliyetlerin düşürülmesiyle, ürünün satış fiyatı ve işletmenin maliyetleri arasındaki fark açılacak ve firma normalden daha fazla kazanç elde ederek, sektördeki diğer işletmelere kıyasla maliyet avantajı kazanmış olacaktır. Bu stratejide maliyet düşürmesi yapılırken ürünün kalitesinden ödün verilmemesi gerekir (Mirzayeva & Oğuz, 2016, s.

74).

Günümüzde işletmelerin birbirleriyle yarıştığı bir ortamda işletmelerin bir piyasadaki rekabetçi ortamdan en az zararla çıkabilmesi veya kar elde edebilmesi maliyet yönetimine önem vermesine bağlıdır. Aksi durumda, gelirlerin belirlemesinde temel unsur olarak bilinen fiyat, piyasa koşullarında kendiliğinden oluşur. Ancak işletmeler bu stratejiyi kullanıp maliyetlerini kontrol altına alıp veya her herhangi bir ürünün maliyetini düşürebilmeleri durumunda, karlılığın da ne kadar olacağı tahmin edilebilir (Bekçi & Özal , 2010, s. 80). İşletmelerin sahip oldukları koşullarda ve yoğun rekabet ortamında etkili bir şekilde faaliyet gösterebilmeleri için dikkate almaları gereken önemli bir husus, gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerinin tümünde maliyetlerin düşürülmesi ve böylece rakiplerine üstünlük sağlamaları stratejisidir (Doğan, Bakan, &

Hayva, 2017).

(25)

13

İKİNCİ BÖLÜM

2. TURİZM TALEBİ VE SEYAHAT MOTİFLERİ

İnsan yapısının karmaşık olması, her bireyin farklı istek, ihtiyaç ve beklentilerinin olması, gelir durumunun değişkenliği, içinde büyüdüğü aile yapısının farklılığı, eğitim durumu, ülkenin içeride ve dışarıda sergilediği politik tutumu, gidilecek bölgenin güvenliği ve temizliği, gezilecek destinasyondaki çekim merkezleri ve bunlar gibi daha birçok unsur, turistlerin davranışlarını ve seyahat motiflerini etkilemektedir.

2.1. Motivasyon

Her insanın farklı istek ve ihtiyaçları vardır ve dolayısıyla bu ihtiyaçları karşılamak için buna uygun davranış gösterirler. Örneğin bazı turistler için Maldivler’e gitmek bir tercihken, bazı turistler Alp Dağları’na tırmanmayı, bazıları da gastronomi turlarına katılmayı tercih edebilirler. Bu durum turistlerin hangi konuya ne kadar motive olduklarıyla ilgilidir.

Moutinho turist motivasyonunu detaylı bir şekilde ele alarak motivasyonun, bireylerin istek ve ihtiyaçlarına karşılık veren ve onların tatmin olmasını sağlayan dürtüler olarak tanımlar (Page, 2015, s. 87). Motivasyon (güdü) istekleri, ihtiyaçları, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir terimdir. Motivasyonu uyarılmış gereksinimler olarak tanımlamak da mümkündür. Gereksinimler bireylerin tepki verme yaklaşımını güçlendirirken, güdüler ise tepkinin şekil almasına yardımcı olur. Güdüler insanları harekete geçirmekle kalmayıp, davranışlarımızın da belirli bir amaca yönelmesini sağlar. Bu yönden bakıldığında ihtiyaçlar sonucunda ortaya çıkan gerilim durumuna verilecek davranışın nasıl olacağını güdülerin belirlediğini söylemek mümkündür (İslamoğlu & Altunışık, 2013, s. 74).

Turizmde tüketicileri seyahate iten farklı motivasyonlar vardır. Bunlar psikolojik olabileceği gibi sosyolojik kaynaklı da olabilir. Psikoloji bilim dalında motivasyonun faydalandığı en önemli etken motiv (güdü) dir. Motivler, insanları harekete geçiren, davranışlarına yön veren güçlerdir. Motivasyon ise insanların “bireylerin eyleminin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen iç ya da dış uyarıcının etkisiyle harekete geçmesi” dir. Turistlerin satın alma davranışları nedenlerinin bilinmesi, pazarlamacılar

(26)

14 açısından oldukça önem taşımaktadır. Örneğin işletmenin veya markanın güvenilir olması, ürün veya hizmeti zamanında sunması, ürüne bağlı hizmetleri zamanında yerine getirmesi, saygınlık, beğenilme gibi motivler arasında gösterilebilir (Özcan, 2016, s.

58). Motivler insanların davranışlarını yönlendiren temel faktörlerdir. Bireyin tatmin etmek istediği ihtiyaç tarafından içsel ve dışsal olarak uyarılır (Reisinger, 2009, s. 304).

Turist davranışının oluşmasında etkili olan güdüleri genel olarak doğuştan gelen güdüler ve sonradan edinilmiş (öğrenilmiş) güdüler olmak üzere iki ana gruba ayırmak mümkündür. Değişiklik ve yenilik peşinde olma arzusu, yeni tecrübeler edinme isteği, dinlenme arzusu, güzellik isteği ve cinsel doyum isteği gibi doğuştan gelen bazı güdüler insanların turizm davranışlarına yön verebileceği gibi başkalarıyla bir arada zaman geçirme, saygınlık kazanma, zevk verici bazı etkinliklerde bulunma, oyun oynama, dans etme ve macera arama gibi bazı öğrenilmiş sosyal güdüler de insanların turizm davranışının oluşmasına etki etmektedir (Rızaoğlu , 2003, s. 59).

2.1.1. İçsel Motivasyonlar

İçsel motivasyon yaklaşımı, insanları turizm faaliyetlerine yönlendirme konusunda uyaran ve onları harekete geçiren özel ihtiyaçların olduğunu savunur (Page, 2015, s.

88). İçsel motivasyon, bireyin davranışını düzene koyan, dışsal bir müdahale olmadan, işin bizzat kendisi tarafından motive edilmesidir. İçsel motivasyon argümanları genel olarak, direkt işin kendisiyle ilgili olup işin içeriğinden kaynaklanmaktadır. İçsel motivasyon, bireyin içinde mevcut olan ihtiyaçlarına yönelik tepkilerdir. İçsel güdülere örnek olarak; merak, bilme ihtiyacı, yeterli olma isteği, gelişme ve başarma arzusu gibi kavramlar gösterilebilir (Selen, 2016, s. 104). Görüldüğü gibi içsel motivasyonlar insanları merak etme, yeni yerler görme gibi farklı nedenlerden dolayı seyahat etmeye sevk eder.

2.1.2. Dışsal Motivasyonlar

Dışsal motivasyon ise kişinin kendi içinden kaynaklanmayan, dış çevreden gelen bir pekiştirme ya da ödüllendirme olayı güdüleri harekete geçirir. Dışsal motivasyonda etki düzeyi oldukça geçici, yapılan davranışın kalıcılığı ve yoğunluğu ise düşüktür. Bir çalışanının performansından dolayı ücret alması, ikramiyeler, terfi etmesi ve yöneticisi tarafından takdir edilmesi gibi dışsal ödüller çalışanın motivasyonunu artırır. Dış

(27)

15 faktörlerin motivasyonu arttırmadaki rolü önemli olmakla birlikte, iç faktörler olmadan dış etkenler tek başlarına yeterli olmayabilirler (Selen, 2016, s. 105). Dışsal motivasyonlar, arkadaş tavsiyeleri, grup şeklinde beraber bir turizm faaliyetine katılma isteği, işyerinin izin vermesi gibi nedenlerden dolayı insanların tatile çıkmalarını sağlayabilir.

2.2. Turizm Talebi

Turizm talebi analizleri turistlerin ihtiyaçlarının, tutum ve davranışlarının, fikirlerinin, satın alma davranışlarının ve isteklerinin neler olduğu sorularına yanıt aramaktadır. Bir bölgede turizm talebinin artırılması ve devamlılığının sağlanması etkin bir turizm talebi analizi ile mümkün olabilir. Bunu yapabilmek için öncelikle turizm talebinin ne olduğunu tam anlamıyla bilmek gerektirmektedir (Akyurt, 2008, s. 58). Page (2015) turizm talebini, seyahate katılan veya seyahat etmek isteyen, konakladığı ve vakit geçirdiği yerlerin dışına çıkan, buralarda turistik mal ve hizmetleri kullanan turistler ve bu turistlerin seyahat motivasyonları arasındaki ilişkileriler bütünü şekilde tanımlamıştır (s. 83).

Turizm talebi, belli bir satın alma kapasitesine ve serbest zamana sahip olan insanların turistik mal ve hizmetlerden, belirli bir turizm pazarında, belirli bir fiyata satın almak veya kullanmak için oluşturdukları istektir (Ünüsan & Sezgin, 2005, s. 151). Turizm talebi, gerekli ortam ve koşullar sağlandığında alıcıların turistik mal ve hizmetlerden satın almayı veya tüketmeyi planladıkları miktardır. Diğer bir deyişle turizm talebi, seyahat etme arzusunda olan ve bunu gerçekleştirebilecek ekonomik güce sahip olan insanların sayıca değeridir (Usta , 2001, s. 96).

2.3. Turizm Talebini ve Seyahat Motiflerini Etkileyen Etmenler

Usta (2001), turizm talebini etkileyen faktörleri ekonomik, toplumsal, psikolojik ve diğer faktörler şeklinde belirtmiştir.

2.3.1. Ekonomik Etmenler

Turizm talebini etkileyen başlıca unsurlar, turistik mal ve hizmet fiyatları, turistlerin alım gücü, gidilecek destinasyonun uzaklığı ve bu destinasyonun sahip olduğu arz kapasitesidir (Usta , 2001, s. 98).

(28)

16 2.3.1.1. Fiyat Düzeyi

Turizm talebini etkileyen önemli bir unsur da fiyat boyutudur. Turizm ürününün fiyatının pahalı olması talebin düşmesine, fiyatın düşmesi ise talebin artmasına neden almaktadır. Turistik ürün fiyatının artması turistin alım gücünü olumsuz yönde etkiler ve talepte daralma meydana gelir. Ayrıca turistik ürün fiyatının artması sonucu, turistler daha uygun fiyatlı alternatif ürünlere yönelirler (Tunç Hussein & Saç, 2008, s. 107). Bir mal veya hizmetin talebini öncelikli olarak etkileyecek olan etmenin, o mal veya hizmetin fiyatı olması kaçınılmaz bir gerçektir. Dolayısıyla turizm talebini, turistik mal ve hizmet fiyatlarına bağlamak mümkündür. Bununla beraber diğer mal ve hizmetlerin fiyatları da turizm talebini etkilemektedir. Örneğin tatil planı yapan turistler diğer mal ve hizmetlerin fiyatlarını da dikkate alarak bir tatil bütçesi hazırlarlar. Diğer mal ve hizmet ürünlerinin fiyatlarının çok pahalı veya düşük olması, tatil planlarının değişmesine sebep olabilmektedir. Örneğin havayolu şirketleri biletlerde indirim yaptığı dönemlerde o bölgeye turizm talebi artış görülür (Kozak, Kozak, & Akoğlan Kozak, 2011, s. 63). Bazen de gezilecek olan bölgedeki mal ve hizmet fiyatlarının çok uygun olmasına karşın, uçak fiyatlarının yüksek olması, turistlerin o bölgeye gitme fikirlerini değiştirebilir ve böylece turizm talebinde düşme meydana gelir.

2.3.1.2. Gelir Düzeyi

Turizm talebini belirleyici önemli bir unsur da kuşkusuz turistlerin alım gücü yani sahip oldukları gelirdir. Turistler de diğer mal alan tüketiciler gibi para ile ilgili hassastırlar ve turizm talebi turistlerin gelirlerindeki değişmelerden önemli ölçüde etkilenir. Gelir ile turizm talebi arasında olumlu yönde bir ilişki vardır. İnsanların gelir seviyesi arttıkça, tatile çıkma sıklıkları da artış göstermektedir. İnsanların ekonomik durumlarının yükselmesi ve gelişmesi, yüksek harcama oranlarını da beraberinde getirmektedir (Usta , 2001, s. 98). Turizm verilerine bakıldığında, insanların refah düzeyindeki yükselme ile turizme katılmaları arasında güçlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Refah düzeyinin artmasıyla birlikte, harcama miktarı da yükselmektedir. Gelir düzeyi düşük olan turistlerin iki yılda bir turizme katıldıkları, turizme katılmak için para biriktirdikleri gözlenmektedir. Geçmiş yılların verileri incelendiğinde, diğer koşullar sabitken, birbirini takip eden yıllarda turizme katılan kişi sayısındaki artışın büyük bir gelişme göstermeyişi de bunu kanıtlamaktadır (İslamoğlu, 2010, s. 21). Milli gelir bağlamında konu ele alındığında, ulusal geliri yüksek olan ülkeler, yani ekonomik yönden gelişmiş

(29)

17 olan ülkelerde turizme katılımın yüksek, gelişmekte olan ülkelerde ise bu talebin daha düşük olduğu görülmektedir (Tunç Hussein & Saç, 2008, s. 107).

2.3.1.3. Ekonomik Uzaklık (Ulaşım)

Turistlerin tatile gitmek istedikleri bölge ile turizm talebi arasında ters yönlü bir durum söz konusudur. Uzaklık arttıkça, bölgeyi tanımama, zamanın belli bir bölümünün yolda geçeceği ve bunun üzerine tatile yorgun başlanacağı, mesafe arttıkça uçak masraflarının artacağı gibi nedenlerden dolayı uzaklık, turizm talebini olumsuz etkilemektedir.

Örneğin, Uzak Doğu Asya ve Latin Amerika ülkelerinin çoğu tatil için çok ekonomik iken, uzaklık faktöründen dolayı yeterince talep görmemektedirler.

2.3.1.4. Arz Potansiyeli

Turistlerin gitmek istedikleri bölgede istek, ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak yeterli miktarda ve istenilen kalitede konaklama seçenekleri, alışveriş olanakları, ulaşım kolaylığı, teknolojik altyapı, çevresel faktörler gibi donanımların olması gerekmektedir.

Örneğin, kalınacak otelde internet hizmetinin olmaması bile başlı başına arz eksikliği ortaya çıkarmaktadır.

2.3.2. Toplumsal Etmenler

Bir toplumda yaşayan bütün insanların seyahate çıkma isteklerini ve potansiyeli aynı değildir. Aynı toplumdaki farklı özelliklere sahip olan gruplar, turizm sektöründe farklı turizm talepleri gösterirler. Bu farklılıkların belirlenmesi ve araştırılması sonucunda, potansiyel turistlerin ulaştırma, konaklama, tur seçimleri ve diğer harcamalar üzerine nasıl bir satış ve tutundurma politikası uygulayacağına dair ip uçları verir (Usta , 2001, s. 100).

2.3.2.1. Eğitim Düzeyi

Eğitim düzeyi, gelir ve meslek ile doğrudan bağlantılı olması nedeniyle turizme katılma konusunda ciddi bir etkiye sahiptir. Eğitim düzeyi arttıkça, insanların birçok konuda bilgileri de oluşmakta ve başka yerler ve ülkeler hakkındaki bilgileri çoğalmakta;

böylece yeni bölgeleri görmek veya tatil yapmak için yolculuğa çıkma arzusu önem kazanmaktadır. Bu bağlamda yapılan araştırmalar sonucu, çoğunlukla, eğitim düzeyi arttıkça turizm hareketlerine katılma oranında da artış gözlenmiştir (Kılıç & Demir ,

(30)

18 2017, s. 6). İnsanların eğitim seviyeleri yükseldikçe, bilgi ve görgüleri artmakta, bilgi ve görgülerini pekiştirmek ve yeni deneyimler yaşamak için tatile gitmektedirler. Eğitim düzeyleri yüksek olan ailelerin çocukları da diğerlerine kıyasla tatile çıkmaya daha çok meyilli olup, daha sık tatil yapma şansı elde etmektedirler (Rızaoğlu, 2007, s. 143).

2.3.2.2. Meslek

Turistlerin meslekleri, ilgi alanlarını, tatil planlarını ve satın alacakları ürünleri etkiler.

Örneğin bir turizm işletmesinde çalışan üst düzey bir yönetici, tatilini daha planlı yapabilir ve istekleri doğrultusunda seyahat yerini, kalınacak otel tarzını hatta yapılacak aktiviteleri bile önceden planlayabilirken bir işçi için tatilin çok önemi olmayabilir (Rızaoğlu, 2007, s. 142). Meslek unsuru gelir düzeyiyle ilişkili olduğu gibi, eğitim seviyesiyle de bağlantılıdır. İstisnai durumlar haricinde genel olarak iyi bir eğitim almış kişilerin, gelir düzeyleri de yüksek olur. Mesleklerin de yaşam tarzlarıyla bir etkisi olduğundan, seyahat etme motiflerini etkiler (Usta , 2001, s. 101).

2.3.2.3. Aile Yapısı

Aile yapısı, kapsadığı bağlılık ve sorumluluklar nedeniyle, turizm hareketlerine katılmayı etkilemektedir. Yapılan araştırmalar, kalabalık ailelerin turizm hareketlerine katılma eğiliminin, bekarlara ve az çocuklu ailelere göre daha az olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca ailelerin kalabalık veya küçük çocuklu olmaları, hangi mevsimde yolculuğa çıkılacağı, gidilecek yerin ulaşım olanaklarının kolaylığı, ne tür bir ulaşım aracının kullanılacağı, konaklama yerinin nasıl olacağı konularını da etkilemektedir.

Çocuklar okul dönemindelerse, tatiller daha çok okulların kapalı olduğu dönemlerde yapılmaktadır. Çocuklu ailelerde, özel otomobil daha avantajlı ve yol boyunca istenilen yerde mola verilebildiği için daha çok kullanılmaktadır. Bu aileler, tatillerini daha ekonomik ve yakın olduğu için yurt içinde geçirmeyi tercih etmekte, ucuz konaklama seçeneklerini kullanmaktadırlar. Çocuklu aileler tarafından sıklıkla yapılan tatillerden biri de akraba ziyaretleri şeklindedir (Doğan H. , 2004, s. 46-47).

Aile, tüketim alışkanlıklarının başladığı ve satın alma karar sürecini belirlemede en büyük etmenlerden biridir. Bir ailede ebeveynler çocukların tüketim davranışlarının şekillenmesinde belirleyici rol oynarlar. Her aile bireyi, ürün ve hizmet alımına ve kullanımına bağlı olarak geliştirilmiş bir satın alma modeline ve etkisine sahiptir.

(31)

19 Turizm pazarlamacıları, ailenin büyüklüğü, ailede kimin sözünün geçtiğini, tatil planlamasında kimin etkili olduğunu ve aile yaşam dönemleri hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları durumda tatil ürünlerinin satışlarını arttırabilirler (Rızaoğlu, 2007, s.

136-137).

2.3.2.4. Dil Güçlükleri

Boş zamana ve yeterli gelire sahip birçok turistin seyahat etmeleri için gerekli şartlar mevcutken, sadece yabancı dil bilmemeleri gitmek istedikleri yerlerde karşılaşabilecekleri zorlukları öne çıkarıp tatile gitmelerini engelleyici rol oynayabilir.

Bundan dolayı, konuşulan dil bakımından aynı veya birbirine yakın olan ülkelerde turistik hareketlerin daha yoğun ve kolay gerçekleştiği ve talebin kendi diline daha yakın ya da kendi dilini konuşan ülkelere kaydığı görülebilir (Usta , 2001, s. 102).

2.3.2.5. Kentleşme Düzeyi

Yaşanan teknolojik yeniliklere bağlı olarak, insanların nüfus özellikleri, istek ve ihtiyaçlarında da değişimler oluşmuştur. Hızlı kentleşme sonucu kurulan fabrikalar, sanayi tesisleri ve büyük yatırımlar şehirlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunun bir sonucu olarak kırsal kesimde yaşayan insanlar büyük şehirlere göç etmiş ve böylece günümüzde olduğu gibi milyonlarca insanın yaşadığı metropoller oluşmuştur.

Şehirlerdeki hava kirliliği, yoğunluk, stres, trafik gibi olumsuz durumlar, insanların dinlenebilecekleri daha sakin ve doğa ortamı olan kırsal yerlere tatil etmelerini sağlamıştır (Öztaş & Karabulut , 2006, s. 36).

2.3.3. Psikolojik Etmenler

Kuşkusuz seyahat motiflerini etkileyen başlıca etmenler ekonomik olanlardır ancak en az bunlar kadar etkili olan ve turistlerin nihai kararlarını etkileyen bir diğer etmen de psikolojik faktörlerdir (Usta , 2001, s. 103).

2.3.3.1. Kişilik Yapısı ve Motivasyonu

İnsanların birbirinden farklı kişilik özellikleri göstermesi ve buna bağlı olarak gelişen motivasyon düzeyi ve türü, turistlerin turizm talebini etkileyen psikolojik etkenlerdir.

Tüketicilerin turizm faaliyetlerine dahil olmalarını sağlayan ve onları seyahate yönlendiren dinlenme, merak, yeni yerler keşfetme, doğaya daha yakın olma, spor,

(32)

20 eğlence gibi farklı motivasyonlar bulunmaktadır (Demir, 2015, s. 18). Seyahat motiflerini etkileyen bir diğer etmen de kişilik yapısı ve motivasyondur. Bu motivasyonlar sosyolojik veya psikolojik olabilmektedir. Bu tür motivasyonlar, olası turizm talebinin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynarlar. Plog, yaptığı araştırmalar sonucunda kişilik yapısını içedönük ve dışadönük şeklinde ikiye ayırmıştır. İçe dönük insanların ekonomik açıdan daha az gelire sahip oldukları, turizm faaliyetlerine daha az katıldıkları, genellikle organize turlar ve grup şeklinde seyahat ettikleri belirlenmiştir.

Dışadönük turist tiplerinin ise gelir seviyelerinin daha yüksek olduğu, bireysel turlara daha fazla talep gösterdikleri anlaşılmıştır (Kozak, Kozak, & Akoğlan Kozak, 2011, s.

69).

2.3.3.2. Kültürel Uzaklık

Kültürel uzaklık, turizm talebi ve arzı arasındaki farklılıklardır. Benzer kültüre sahip insanların tatile çıkarken kendilerini daha rahat hissetmek ve yabancılık duygusu yaşamamak için, sahip oldukları kültürel tecrübe ve alışkanlıklar ile kültürel açıdan yakınlık gösteren bölgelere gitmek istedikleri bir gerçektir. Kültürel farklılıklar ile turizm talebi arasında ters yönlü bir ilişki söz konusudur. Kültürel farklılıklar arttıkça, turistlerin tatile çıkma fikirlerinde azalma olduğu görülmektedir.

Kültürel uzaklık her ne kadar turizm talebi ve seyahat motivasyonu üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olsa da bazı durumlarda olumlu katkı ortaya koyduğu da görülmektedir.

Örneğin, değişik kültürleri merak etmek, yeni yerleri ve kültürleri keşfetmek için kültürel açıdan farklılık gösteren yerlere seyahatin arttığı görülmüştür (Kozak, Kozak,

& Akoğlan Kozak, 2011, s. 69).

2.3.3.3. Moda, Zevk ve Alışkanlıklar

İnsanın yaşamına yön veren en belirleyici unsurlardan olan moda, zevk ve alışkanlıklar, diğer mal ve hizmetlerde olduğu gibi turistik mal ve hizmetlere olan talebi de etkilemektedir. Bu faktörlerin en belirleyici özelliği, talep üzerinde fiyat ve gelir gibi ekonomik nitelikteki unsurların etkisini biraz da olsa azaltmalarıdır. Örneğin, fiyatlar yükselmesine rağmen, turistik talep düzeyinde artış olması, psikolojik faktörlerin etkisini gösterir. Aynı zamanda, alışkanlık faktörü de talep üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. Örneğin, her yıl tatile çıkmayı veya devamlı olarak belirli bölgelere gitmeyi

(33)

21 alışkanlık haline getiren turistler açısından, olası fiyat artışları veya gelirdeki düşmeler onların seyahat etmelerine bir engel oluşturmamaktadır (Usta , 2001, s. 103).

2.3.3.4. Snobizm

Turizm talebini etkileyen ve insanları turizm hareketlerine katan bir diğer sebep de özentidir. Snobizm, medyada tanınmış kişileri ve arkadaş çevresini örnek alma, onlara özenme şeklinde olabilirken, ayrıca, iş ve arkadaş çevresine kendilerini kanıtlamak, daha üstün görmek ve kendilerini ruhsal açıdan tatmin etme şeklinde de olmaktadır.

(Usal & Oral, 2001, s. 30). Snobizm, bir kimsenin kendini başkalarının yerine koyması, başkalarının yaşam biçimlerini taklit etmesi ya da onlar gibi yaşaması anlamına gelmektedir. Günümüzde teknolojik ve global etkileşim sonucu turistler, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanları görmek, onlar gibi davranmak veya onların gittikleri yerlere gitmek istemektedir. Örneğin, Türkiye’de sanatçıların ve üst gelire sahip grupların kayak yapmak için kış aylarında Uludağ’a, yaz tatillerini geçirmek için ise Çeşme veya Bodrum’a gitmeleri sonucunda, diğer insanların da onları taklit etme sonuçlarında ya da yakın çevresinin yaz tatillerinde belirli turizm merkezine gittiğini öğrenen bir kimsenin daha sonraki zamanlarda aynı merkeze gitmesi gibi (Demir, 2015, s. 20).

2.3.4. Turizm Talebini Etkileyen Diğer Etmenler

Yukarıda bahsedilen etmenlerin haricinde ayrıca “reklam ve tanıtım”, “boş zaman” ve

“turizm bilinci” unsurları da turistlerin seyahatini etkileyen diğer etmenlerdir (Kozak, Kozak, & Akoğlan Kozak, 2011, s. 71).

2.3.4.1. Reklam ve Tanıtım

Bir ülkenin uluslararası turizm talebini etkileyen ve o ülkenin zenginlikleri hakkında tüketicilere bilgi aktarımı yapan bir diğer etmen de reklam ve tanıtımdır. Bu etmende direkt tüketici grup hedef alınarak çalışmalar yapılır (Usta , 2001, s. 100). Reklam ve tanıtım bir bölgenin ulusal ve uluslararası farkındalığını arttırdığı ve turizm talebini etkilediği kabul edilmektedir. Tanıtım faaliyetleri potansiyel turistlere yönelik olup, doğrudan bireyleri hedef alarak yapılan çalışmalardır. Reklam ve tanıtım kampanyalarının en belirgin özellikleri bir destinasyon veya ülke hakkında potansiyel turistlere bilgi vermesidir. Bu faktörün var olan turizm talebini yükselttiği ve potansiyel turizm haraketliliğini de arttırdığı görülmektedir. Bu doğrultuda, uluslararası turizmde

(34)

22 tanınmış olan ülkeler hem sahip oldukları olumlu imajı korumak hem de turizm pazarından daha fazla pay almak için çaba harcamaktadırlar (Kozak, Kozak, & Akoğlan Kozak, 2011, s. 71).

2.3.4.2. Boş Zaman

Bir insanın tatile çıkabilmesi için, gelir düzeyi yüksek olmasıyla birlikte boş zamana sahip olması da gerekir. Gelişmiş ülkelerde ve özellikle çalışanlarına gerekli sosyal imkanları tanıyan işletmelerde resmi tatillerin düzenli kullanımından dolayı boş zaman kavramı da ortaya çıkmaktadır. Belirli bir gelire ve boş zamana sahip olan bireyler, bu boş zamanlarını farklı yerlerde geçirmek isterler. Böylece boş zamana sahip olan bireylerin turizm faaliyetlerine daha çok katıldıkları görülmektedir.

Hafta sonu tatilleri, yıllık ücretli tatiller ve bayram tatillerinin toplam olarak, zaman bakımından ele alındığında, yılın üçte birini iş ortamının dışında geçirdiklerini göstermektedir. İşte bu boş zaman artışı, insanların hem dinlenmesine hem de daha çok seyahat etmesine katkı sağlamaktadır (Özcan, 2016, s. 53).

2.3.4.3. Turizm Bilinci

Bir toplumda turizm bilincinin oluşturulabilmesine yönelik öncelikli olarak turizm etkinliklerine dahil olan turistlerle bu etkinliklere katılmak isteyen potansiyel turistler ve turist kabul eden yöre halkının turizmin öneminin farkına varmış olmaları gerekmektedir. Uluslararası turizm faaliyetlerinin sıklık ve kalite bakımından gelişmesinin en büyük nedenlerinden birisi de turizmde ileri bir seviyede olan ülkelerin turizm sayesinde kazandıkları sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel değerlerdeki gelişmelerdir. Ayrıca turizmin dinleme-eğlenme, yeni yerler görme, yeni kişiler tanıma, kültürel ve sanatsal etkinlikleri takip etme gibi bireylere sağlamış olduğu imkanlar turizm talebinin daha da artmasını sağlamıştır. Bir ülkede turizm bilinci yeterince oluşmadığı takdirde, o ülkede yaşayan insanlar, yabancı turistlere karşı önyargılı davranabilir, onların kendi kültürlerini olumsuz etkileyeceklerini düşünebilir ve böylece yabancı turistlere yönelik olumsuz davranışlarda bulunabilirler. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir turist, bir daha o ülkeye gitmek istemeyeceği gibi, karşı yönde propaganda yapar ve o ülke imajının kötü olmasına sebep olacaktır. Türkiye’de özellikle 1980’li yıllardan sonra yapılan çalışmalar sonucu turizm bilinci yerleşmiştir.

(35)

23 1982 yılında kabul edilen 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası ile var olan turizm işletmelerinin sayıları artırılmış, yeni turizm bölgeleri oluşturulmuş ve böylece daha fazla kişi turizm ve turist kavramları ile tanışmıştır (Kozak, Kozak, & Akoğlan Kozak, 2011, s. 71-72).

2.4. Seyahat Etme Nedenleri

İnsanların seyahat etme sebepleri kuşkusuz birbirinden farklı olup, merak, din, kültür, aile-akraba ziyaretleri, yöresel yiyecek-içecek tadımı, sağlık, spor gibi çeşitli istek, ihtiyaç ve motivasyonlara göre şekil aldıkları söylenebilir. Seyahat etme nedenlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

Birçok bilim adamına göre turistik davranışa sebep olan güdülerin açığa çıkması tatile çıkan insanların söylediklerini dikkate alarak güdülerin listelemeleri biçiminde olduğudur. Bu listelemeler belirli turizm davranışları içerisindeki farklılıkları genel bir şekilde ortaya koymaları bakımından faydalı olmakla birlikte, hangisinin veya hangilerinin turizm davranışına şekil verdiği tam olarak bilinmemektedir (Rızaoğlu , 2003, s. 57) .

2.4.1. Merak

İnsanları seyahate teşvik eden faktörlerin başında merak duygusu gelmektedir. Bir şey hakkında bilgiye sahip olmak veya onu öğrenmek için oluşan isteğe ya da bir şeyi elde etmek, onunla uğraşma arzusuna merak denir. Turizm hareketi, görme ve seyahat etme isteği sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ülkemizin sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal güzellikler yabancı turistlerde merak duygusunu uyandırmakta ve onları ülkemize seyahat etmeye yöneltmektedir (Sezgin, 2001, s. 19). Turistlerin tarihsel, doğal ve sosyal yenilikler görmek ve tanımak amacıyla en çok gezdikleri yerler, ülkemizin tarihi kalıntılarının ve doğal güzelliklerinin olduğu yerlerdir. Bu yerlere örnek olarak, İstanbul, Bodrum, Efes, Bergama, Didim, Göreme, Antalya, Pamukkale, Bursa, Nemrut ve Çanakkale verilebilir. Ayrıca daha özel ilgi alanlarına giren doğa olayları, turistlerde merak duygusunu uyandıran diğer faktörlerdir. Örneğin, Etna yanardağının zamanla patlaması, turistlerin bu doğa olayını daha yakından görmek için Sicilya’ya turistik geziler yapmalarını sağlamaktadır (Usta , 2001, s. 17-18).

(36)

24 2.4.2. Din (İnanç Turizmi)

Ülkemiz tarih boyunca birçok uygarlığın, uğradığı, fethetmek istediği ve yaşadığı bir yerdir. Anadolu toprakları ayrıca ilk tek tanrılı dinlerin ortaya çıktığı ve ilk tek dine inanan insanların yaşadığı yerlerden birisidir. Bundan dolayı bu uygarlıkların dini özelliklerini ve kutsal yapılarını görmek mümkündür. Örneğin; Mardin şehrimiz din bakımından Süryanilerin dünyadaki merkezi konumunda olup, hala aktif olan birçok önemli kilise ve medreseye sahiptir. Mardin’in sahip olduğu bu özellik hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmekte olup, turist akımı oluşturmaktadır. Bununla birlikte Peygamberler şehri olarak da bilinen Şanlıurfa, sahip olduğu kutsal değerler sayesinde her yıl çok sayıda turiste ev sahipliği yapmaktadır.

Din, insanların yaratıcı olarak benimsedikleri olağanüstü güce sahip olan ve ona yapacakları ibadetlerin tümünü, davranışlarının nasıl olması gerektiğini belirleyen inanış yolu demektir (Bilgin, 2014, s. 2). Sezgin (2001), dini Tanrı’ya ibadet ve inanç konusunda insanların izledikleri yol olarak tanımlamaktadır (s. 19). İnanç turizmi ise, insanların sürekli yaşadıkları, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını giderdikleri yerlerin dışına, dini inançlarını gerçekleştirmek, inanç çekim merkezlerini görmek maksadıyla yaptıkları turistik amaçlı gezilerin turizm faaliyetleri içerisinde değerlendirilmesidir (Akat, 2000, s. 22).

İnsanlar tüm dönemlerde inandığı din liderinin peşinden gitmeyi, onun doğduğu bölgeleri ziyaret etmeyi, mezarlık, tapınak, ibadet yerleri, ve kutsal saydıkları değerli toprakları gidip görmek ve orada ibadet etmek istemişlerdir. Örneğin; Müslümanların Mekke ve Medine’yi, Hıristiyanların Efes’teki Meryem Ana Evini, ve Roma’daki Vatikan Sarayını ziyaret etmeleri gibi. (Usta , 2001, s. 17).

Ülkemizde dini turizm açısından büyük kitleleri kendisine çekecek çok eski tapınaklar ve eski dini olayların yaşandığı yerler bulunmaktadır. Dini turizm bakımından bu yerleri Müslümanlar için kutsal sayılan yerler ve Hıristiyanlar için kutsal sayılan yerler olmak üzere aşağıdaki gibi gösterilebilir (Sezgin, 2001, s. 19).

Referanslar

Benzer Belgeler

Dünya turizm endüstrisinin büyüme hızı, turizm arz ve talebi arasındaki ilişkileri her geçen gün daha karmaşık hale getirmektedir. Artan rekabet, tüketicilerin

Bu projenin temel amacı Trakya Bağ Rotasında yer alan; Tekirdağ, Şarköy, Kırklareli, Gelibolu destinasyonlarında bulunan 12 işletmeyi ziyaret eden turistlerin

• Geleneksel bir yöntem olan ağızdan ağıza pazarlamadan (WOM) evrimleşip dijitalize olan Viral Pazarlama, son zamanlarda kreatif ekiplerinde en çok tercih ettiği pazarlama

• Bunun için kimi kaynak ve kabiliyetlere sahip olması beklenir (Kaynak temelli yaklaşım)... Rekabet

yılı nedeniyle düzen­ lenen anma toplantısında konu­ şan Gazeteciler Cemiyeti Başka­ nı Nezih Ueınirkent, Yalman’ın basın özgürlüğü konusunda taviz vermeyen,

Armağanı, yurt içinde, yurt dışında bütün ozanlarımıza, yazarla­ rımıza, bütün Türkçe konuşanlara sunulmuş bir değerlendirme sayıyo­ rum.. İkinci

Yayın Yapan Reklam Ortamları: Basılı reklam ortamlarında, basılı olarak tüketiciye ulaşan reklam mesajı, yayın yapan reklam ortamlarında ses, söz, efekt,