Hazırlayan
Sayı:5
Ağustos, 2020
BRIDGE
www.dengedegerleme.com
Baki BUDAKOĞLU
Yönetim Kurulu Başkanı
1
BİLİNÇ TERCİHİ BELİRLİYOR MU?
Bültenimizin bu sayısında alışveriş merkezlerini konu aldık. Mart ayının ortalarından itibaren olanca haşmetiyle günlük yaşamımızda etkisini gösteren covid-19 ve vesile olduğu pandemi öncesi dönemlerde, çoğumuzun daha çok çeşidi bir arada bulma,daha ucuza alma, bir çok markayı bir arada bulabilme, çocuklarımızın eğlenebilmesi, yeme-içme, sinema, sosyalleşme vb ihtiyaçlarımızı karşılamak için oldukça sık uğradığımız AVM’ler de malum dönemde müşteri ziyaretinde yaşanılan azalma nedeniyle ciro kayıpları sürecin yönetimini oldukça zorlaştırdı. Bizlerde ticari ve sosyal yaşamımızda önemli yer tutan ve yüzlerce insanın istihdam edildiği bu işyerlerindeki durumu uzmanlarının gözünden, kaleminden sizlerle buluşturmak istedik.
Tabi ki alışveriş denilince hemen aklımıza gelenler nihai tüketicilere sunulan ve onlar tarafından tüketilen günlük hayatımızın idamesinde önemli yer tutan giyim,yiyecek,beyaz eşya vb şeylerin alınıp satılması gelmekte ise de, bu alanı makale yazarı uzmanlarımıza bırakarak kendime, özellikle haziran ayının başından itibaren yatırımcılarımızın alışveriş konularını oluşturan konut,döviz,altın,hisse senedi,fonlar gibi yatırım araçları arasındaki tercihlerinde karar verme süreçlerini irdelemek istedim.
Malum pandemi döneminde insanların evlerinde kalmalarından kaynaklanan talep azalmasının yarattığı ekonomik daralmanın önüne geçilebilmesini teminen Devletimiz tarafından alınan ekonomik tedbirler beklenildiği gibi amacına uygun olarak piyasayı canlandırıcı etki yarattı. Örneğin konut kredilerinde uygulanan kredi faiz oranlarının düşürülmesi ve kredi ödemesinin bir yıl sonra başlatılması uygulaması gayrimenkul piyasasını oldukça hareketlendirdi. Benzer durum otomobil satışlarında da rekorları beraberinde getirdi.
Ancak bu durum, yani kredi dolayısıyla da mevduat faizlerinin düşük tutulması uygulaması birikimini mevduatta değerlendirenlerin başka yatırım araçlarını keşfi yada tercih etmeleri sonucunu yarattı. Burada küçük yatırımcıların çok büyük bir kısmının dövizi, daha kısıtlı bir kısmının ise hisse senedi alımını tercih ettiklerini ifade etmek gerekir. Dövize yapılan her kuruş yatırımın enflasyon ve hayat pahalılığı olarak yaşamımıza yansıdığı, bilinen bir konu olmasına karşın yurt içi yerleşiklerin döviz
mevduat hesabının yaklaşık 200 milyar Dolar tutarına ulaşmış olmasının nedeni/leri neler olabilir?
Bildiğimiz bir gerçek dövizin ülkemizde uzun yıllardır küçük, büyük ayırt edilmeksizin tüm yatırımcıların gözünde parasının değerini korumada güven duyduğu bir yatırım aracı olduğudur.
Aslında Sermaye Piyasası Kurumu tarafından yapılan düzenlemelerle yatırım fonlarının çeşitlendirilmesi suretiyle yatırıma konu edilebilecek enstrüman çeşidi oldukça arttırıldı. Bu noktada yapılması gereken bahse konu düzenlemelerle yatırım alanında yaratılan alternatif çeşitlilik konusunda küçük büyük tüm yatırımcılar tarafından yaygın olarak bilinirliğinin sağlanması. Diğer akla gelen soru da yatırımcıların yatırım araçları arasından tercih yaparken danışmanlık hizmetinin istenen düzeyde yaygın olarak alınmamasının danışmanlık maliyetleriyle ilgisinin olup olmadığıdır.
Sağlıklı günler dileğiyle…
e-bülten/5
Yıllık Büyüme
% 4,5 GSYH
1 trilyon71 milyar98 milyon TLDolar $ Avro €
%6,94
%8,16
Kur
Konut Satışları
May’20
Ortalama Konut Fiyat Endeksi Artış Oranı
% 27,0
(Ç1’20) (Ç1’20)
% 1,5
İnşaat Sektörü
Büyüme Oranı İşsizlik
Oranı
% 12,9
May’20
Tem’20
EKONOMİK VERİLER
Konut
Tem’19
102.236
Tem’20
Tem’20
229.357
% 124
% 9,2
Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları
Turizm AVM Kentsel Dönüşüm
Toplam Ziyaretçi Sayısı
Haz’20
Türkiye
214.8Bin İstanbul
66.7Bin
Otel Doluluk Oranları
Haz’20
İstanbul
%
8,3
Türkiye
%
8
Ç4’19
Toplam Stok
454 AVM GLA
Proje Halinde
44 AVM 13,5 milyon m²
Oca’20
Ziyaretçi Endeksi
103
621.641 adet
Riskli Yapı Tespiti Yapılan Bağımsız Birim Sayısı
505.618 adet
KD Kapsamında Yıkılan Bina Sayısı
1.040.337 adet
Enerji ve Kimlik Belgesi Alan Bina Sayısı
9.174 adet
Tescili Yapılan Anıt Ağaç Sayısı
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE)
TÜFE / ÜFE Tem’20
%11,7
%8,3
2
www.dengedegerleme.com
%57’si ipotekli satış
Toplam Ziyaretçi Sayısı (May’20) Türkiye 29,8 bin kişi AZALIŞ / İstanbul 13,1 bin kişi AZALIŞ
Otel Doluluk Oranları (May’20) İstanbul %4,39 AZALIŞ/ Türkiye %3 AZALIŞ
e-bülten/5
İLLERE GÖRE KONUT SATIŞINDAKİ DEĞİŞİM ORANLARI
%200 - %192
%192 - 170 (6)
%170 - %132 (10)
%132 - %117 (12)
%117 - %97 (15)
%97 - %76 (13)
%76 - %58 (11)
%58 - %27 (9)
%27 - %8 (3)
%8 - %7 (1) (1) Konut Satışı
Değişim Oranı
3
www.dengedegerleme.com
Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre, konut satışlarındaki yıllık ortalama değişim %104 olarak gerçekleşmiştir. En fazla satışın olduğu İstanbul iline komşu Kocaeli, Tekirdağ illerindeki yüksek artışın, İstanbul’a alternatif yaşam alanı olarak benimsendiğini göstermektedir.
*2020 yılı Temmuz ayı ile bir önceki yılın aynı ayına göre konut satışındaki değişim oranını gösterir.
Değer Endeks
Artışı
%35 - %34
%34 - %32 (6)
%32 - %29 (7)
%29 - %28 (4)
%28 - %27 (11)
%27 - %26 (7)
%26 - %25 (17)
%25 - %22 (17)
%22 - %20 (8)
%20 - %19 (1) (3)
e-bülten/5
İLLERE GÖRE DEĞER DEĞİŞİM ORANLARI
4
www.dengedegerleme.com
Türkiye genelinde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre, konut fiyat endeksi artış oranı %27 olarak gerçekleşmiştir. Marmara Bölgesi genelinde, değişim oranının, ortalamanın altında seyretmesi fiyatların doyuma ulaştığını göstermektedir.
*2020 yılı Haziran verileri ile bir önceki yılın aynı ayına göre konut fiyat endeksi değişimini gösterir.
0 50.000 100.000 150.000 200.000
İlk Kez Satılan Konut (adet) İkinci Satış (adet)
*Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı 2020 Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %75 artış gösterdi.
*İkinci el konut satışları ise 2020 Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %155 artış gösterdi.
0 50.000 100.000 150.000 200.000
İpotekli Konut Satışı Toplam Konut Satışı İpotekli Satış Oranı
*Türkiye genelinde; 2020 Temmuz ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %901 artış gösterdi.
*İpotekli konut satışının tüm satışlar
içerisindeki payı ise %57 olarak gerçekleşti.
e-bülten/5
TÜRKİYE GENELİ KONUT SATIŞ RAKAMLARI
5
*Kaynak: TÜİK
*Kaynak: TÜİK
www.dengedegerleme.com
38.931 63.305
Tem.19
102.236
40.634 69.904
Ağu.19
110.538
51.393 95.510
Eyl.19
146.903
50.181 92.629
Eki.19
142.810
48.909 89.463
Kas.19
138.372
75.480 126.594
Ara.19
202.074
36.040 77.575
Oca.20
113.615
37.303 81.450
Şub.20
118.753
34.089 74.581
Mar.20
108.670
14.848 27.935
Nis.20
42.783
16.860 34.076
May.20
50.936
58.632 131.380
Haz.20
190.012
67.937 161.420
Tem.20
229.357
Tem.19
13.064 102.236
Ağu.19
34.148 110.538
Eyl.19
57.811 146.903
Eki.19
50.411 142.810
Kas.19
43.911 138.372
Ara.19
50.278 202.074
Oca.20
42.237 113.615
Şub.20
43.733 118.753
Mar.20
43.329 108.670
12,8%
30,9%
39,4%
35,3% 31,7%
24,9%
37,2% 36,8% 39,9% 39,9%
36,3%
53,4%
57%
Nis.20
17.088 42.783
May.20
18.483 50.936
Haz.20
101.504 190.012
Tem.20
130.721 229.357
*Türkiye genelinde; 2020
Temmuz ayında yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %35 azaldı.
*2020 Temmuz ayında, Yabancıya yapılan konut satışlarının tüm satışlar içerisindeki payı ise %1,2 olarak gerçekleşti.
Yabancıya Satışta İlk 5 İl
İran Irak
Rusya Federasyonu Afganistan
Almanya
Yabancılara Yapılan Konut Satışları Toplam Satış İçerisindeki Payı
0 0,0%
1.000 2.000 3.000 4.000 5.000
1,0% 1,5% 0,5% 2,0% 2,5% 3,0% 3,5% 4,0% 4,5% 5,0% 5,5%
e-bülten/5
TÜRKİYE GENELİ YABANCIYA SATIŞ RAKAMLARI
6
Türkiye’den Konut Alan İlk 5 Ülke Vatandaşı
www.dengedegerleme.com
*Kaynak: TÜİK
İstanbul Antalya Ankara
Mersin Yalova
Tem.19 Ağu.19 Eyl.19 Eki.19 Kas.19 Ara.19 Oca.20 Şub.20
4.192 3.604 4.177 4.272 3.988 5.298 3.907 4.005
Mar.20
3.036
Nis.20
709
May.20
860
May.20
1.664
Tem.20
2.741 4,1%
3,3%
2,8% 3,0% 2,9%
2,6%
3,4% 3,4%
2,8%
1,7% 1,7%
%0,9
%1,2
2017
Ç1 Ç2 Ç3 Ç4
2015
Ç1 Ç2 Ç3 Ç4
2016
Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4
2018
Ç1 Ç2 Ç3 Ç4
2019
Ç1 Ç2
2020
e-bülten/5
OFİS ENDEKSİ
7
www.dengedegerleme.com
Denge Değerleme olarak SPK Lisanslı değerleme uzmanlarımızın yerinde gerçekleştirmiş olduğu teknik tespitler doğrultusunda elde edilen veriler ile ofis endeksi hazırlanmıştır.
Türkiye geneli 2015 yılı ilk çeyrek verileri ofis birim bedellerinde, enflasyon rakamlarında ve dolar kurunda 100 kabul ederek çeyrek periyotlarla endeks grafiği oluşturduk.
Beş yılda;
Ofis endeksi % 52 oranında, Enflasyonun % 61 oranında,
Doların ise % 179 oranında artış gösterdiği görülmektedir.
GYODER verilerine göre İstanbul genelinde ofis boşluk oranı ortalama %25 seviyesinde seyrettiği, birkaç dönemdir yatay seyrin devam ettiği gözlemlenmektedir.
Araştırmalarımız ofislerin Dolar kuru ile ofis endeksine paralel bir seyir izlemediğini göstermektedir. Yaygın kanaatin aksine, ofis gibi ticari gayrimenkuller için dolar kuru baz alınarak stratejik kararlar alınamayacağı anlaşılmaktadır. Son beş yılda ofis nitelikli gayrimenkullerde değer artışı dikkate alındığında dolardan çok enflasyona benzer seyir izlediği, enflasyondan arındırılmış reel değerine bakıldığında enflasyonun altında negatif değerle kapattığı görülmektedir.
Yatırımcıların stratejik karar alımlarında dolar kuru yerine enflasyon rakamlarını dikkate almaları tavsiye edilmektedir.
50 100 150 200 250 300
Ofis Endeksi Enflasyon USD/TL
100
96 101 108
103 115108
105105
118 113
107 119
109 109
117
110
120 124
113 133
118119 150
119119 145
127 120 143
131 125 154
122 127
155 147
133 177
149 143 227
130 143
224
142 146
218
137 148
238
135 152 230
143 155 235
157156 247
151 160 278
119
www.dengedegerleme.com
Avi ALKAŞ
JLL Türkiye
Yönetim Kurulu Başkanı
8
e-bülten/5
15. yüzyılda KapalıÇarşı ile başlayan 1980 li yılların sonunda da Galleria’nın açılmasıyla yeniden yaşamımıza giren modern AVM sektörünün güncel genel görünümüne baktığımızda; 2020’nin ilk yarısı itibarıyla, Türkiye genelinde 439 aktif alışveriş merkezinde yaklaşık 13,3 milyon m2 aktif kiralanabilir alan bulunduğunu söyleyebiliyoruz.
Her ne kadar bu yıl Pandemi nedeniyle bazı alışveriş merkezlerinin açılma tarihleri ertelenmiş olsa da planlanmış ve devam eden inşaatlarla açılışları gerçekleşirse 2025’e dek yaklaşık 1 milyon m2 ilave stokun geleceği öngörülmektedir.
Pandemi sürecinin başında çoğunluğu kapalı olan ve Haziran itibarı ile yeniden açılan alışveriş merkezlerinde azalmış ziyaret sayılarına karşın, ziyaretçi başına cirolarda artış gözlemekteyiz. Buradaki en önemli neden, ziyaretçilerin – alışılagelmişin dışında – ziyaretlerini sosyalleşmek yerine; öncelikle ihtiyaç duyulan ürünleri temin etmek üzere kurgulamış olmaları.
Bu süreçte benzer şekilde turizm sektörü de salgından çok büyük oranda etkilenmekte. Bu durum alışveriş merkezlerinin cirolarında kayda değer bir olumsuz etki oluşturmaktadır. TL’nin değerindeki ciddi düşüşün fiyat ve enflasyona yansıyacak olmasının yanı sıra ücretsiz izin politikasının da etkisiyle tüketici satın alma gücünde yaşanacak muhtemel daralma;
perakende piyasasında önemli bir daralmaya yol açabilir.
Salgın döneminde net bir şekilde ortaya çıkan yeni bir saha ise son yıllarda üzerinde önemle durulan perakende lojistiği.
E Ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte önümüzdeki dönemde de tüm perakendecilerin öncelikli gündem maddelerinden birinin “son kilometre” teslimatlarındaki gider ve zaman kayıplarını önlemeyi hedefleyecek perakende lojistiği olmaya devam edeceği görülmektedir.
2020’nin ikinci yarısı için gayrimenkul yatırımcılarının gündemlerinde artan maliyetler ve karma kullanıma da olanak sağlayacak dönüşüm projeleri olacak. Salgın sonrası ortaya çıkan yeni hijyen ve havalandırma standartları nedeniyle maliyetleri ve giderleri artan alışveriş merkezi ve ofis vb ticari gayrimenkul yatırımcıları; fiziki açılardan da uyum sağlamak amacıyla daha fazla açık ve yeşil alana imkan veren, sağlıklı ziyaret ve fiziki mesafelere uyum sağlayacak şekilde otel ve ofis gibi diğer ticari gayrimenkul sınıflarıyla entegre ve atıl alanlarının da kent lojistiği depolarıyla kullanıldığı renovasyon projelerini değerlendirmeye alacaktır. Önümüzdeki dönemde yenilikiçi ve yaratıcı çözümlere her zamankinden daha fazla gereksinim duyacağımız bir süreci yaşayacağımız da kolaylıkla öngörülebilir. İnsanlar için insanlarla mutlu verimli ve sağlıklı mekanlar kurgulama oluşturma ve yönetme çabalarımız daha da önemli hale gelecek.
AVM’LERDE PANDEMİ ETKİSİ VE GELECEK ÖNGÖRÜLERI
www.dengedegerleme.com
9
e-bülten/5
Yapılı çevre, çağdaş insanın başarılarının ve başarısızlıklarının fiziksel bir yansımasıdır. Yapılı çevre bir günde oluşmadığı gibi hızlıca da değiştirilemez. Zira nesiller boyu yaşanan toplumsal, ekonomik ve doğal değişim ve gelişim süreçlerinin bir tezahürüdür.
Alışveriş merkezleri de yapılı çevrenin başat tipolojilerden biri olarak öne çıkmaktadır. Yeni bir düzenin şafağında olduğumuz şu günlerde, her şey gibi alışveriş merkezlerinin de farklı yollara sapacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır.
Ancak uzun soluklu ticari gayrimenkul yatırımları olmalarından mütevellit, şu anlık gündemi meşgul eden kira sözleşmeleri, cirolar ve müşteri sayıları gibi konularda boğulmak yerine ufuk çizgisine odaklanmakta fayda görüyorum. Ufuk çizgisinde mücadeleye değer ciddi bir potansiyel görülmekte. Bu potansiyeli üç ana başlıkta değerlendirebiliriz; yenilik, dönüşüm ve akış.
Yenilik: alışveriş merkezlerinin pasif ve içedönük ticari platformlar olduğu günler geride kalıyor. Yakında proaktif kamusal deneyim merkezleri olarak karşımıza çıkacaklar. Zira artık sahip olma dürtüsü yerini özgün deneyimlere bırakıyor. Tasarım, işletme ve pazarlama anlayışları da yenilenmek durumunda. Özgün deneyimlerin vazgeçilmez bileşeni olan teknoloji de kendisine hareket alanı bulacak. Çoklu kanal deneyimi, son teslimat etabı (“last mile logistics”), yeni veri toplama ve analiz araçları… Teknoloji, yeni nesli çekebilmek ve onların ihtiyaçlarına cevap verebilmek için çok önemli.
Dönüşüm: iki koldan ilerleyen bir dönüşüm mevcut. Bunların ilki sürdürülebilir kalkınma. Kaynakları ve toplumları tüketen büyük yapılar, yerlerini kendine yeterken ve toplum çıkarlarını gözetirken bir yandan da ekonomik verim sağlayabilen çevik, doğa ile entegre yapılara bırakacak. İkinci konu ise yeniden işlev kazandırma (“repurposing”). Alışveriş merkezi olarak varlığını sürdüremeyecek yapıları, ofis, eğitim, turizm, konaklama veya lojistik merkezleri olarak konumlamak gerekecek.
Böylece kentlerde atıl kütleler oluşmasının önüne geçilebilecek.
Akış: bir taşınmazı akışkan hale getirmek, yeni fırsatların da kapısını aralar. Alışveriş merkezlerini menkul kıymetleştirmeyi de bu bağlamda ele almak mümkün. İster gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve fonları vesilesiyle, isterse de etki yatırımı, şirket tahvilleri ve sukuk vesilesiyle olsun, bu ticari yapıları sermaye piyasalarına kazandırmak gerekmektedir. Bunun için yatırımcıların, finans sektörünün ve hizmet şirketlerinin güç birliği yapması birinci şarttır.
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ VE YENİ DÜZEN
Dr. Onur İLHAN
ECE Türkiye İş Geliştirme Müdürü
www.dengedegerleme.com
10
e-bülten/5
Yeni dönemde yeni nesil esnek ve dijital ofisler şirketlerin çözüm ortağı olmaya devam edecek. eOfis olarak 2020 hedefimizlerden biri 40 lokasyona ulaşmak.
11 yıllık geçmişi ve 6 bini aşkın şirket üyesiyle sektördeki en deneyimli yerli firma olan eOfis, tam donanımlı, hizmet içerikli yeni nesil ofisleri ve yaygın lokasyon ağıyla bugün 10 ilde, merkezi konumdaki 37 prestijli plazada, farklı ofis paketleri ve toplantı salonlarıyla hizmet vermektedir. 2020 yılı içinde hedefimiz 40 şubeye ulaşmak. 2021 yılı sonunda ise ağımızı uluslararasında genişleterek en az 5 Avrupa ve bir Uzakdoğu şehrinde olmak istiyoruz. Yeni nesil ofislerimiz her bütçeye ve her sektöre uygun olmanın yanı sıra, güçlü dijital altyapısı sayesinde uzaktan çalışmaya ve yönetilmeye de uygundur.
Ayrıca farklı büyüklükte ve kurulumda 125 toplantı salonumuzla da hizmet veriyoruz. Tabi ki tüm ofislerimizde Sağlık Bakanlığımızın ve Dünya Sağlık Örgütünün öneri ve talimatları göz önünde bulundurularak gerekli tüm önlemler alınmakta ve denetimleri yapılmaktadır.
Dünyadaki ekonomik daralmadan ülkemizin de etkilenmemesi mümkün değil. Bu durumda şirketler tasarruf etmek için hazır ofis firmalarına yönelecek ve sektörümüz çok büyük bir taleple karşılaşacak.
2021 yılının kurumsal birçok firmanın alan küçülmesine gideceği ve uzaktan çalışmanın daha da yaygınlaşacağı bir yıl olacağını düşünüyoruz. Şimdiden bazı firmaların genel merkezlerini dahi kapatacakları haberleri geliyor.
Şirketler sosyal mesafeyi korumak ve çalışan memnuniyeti için artı maliyetlere katlanarak ofis alanlarını büyütmek yerine,
“Hazır Ofis” veya “Toplantı Odası” kiralayacak, dolayısıyla çok düşük maliyetli “Uydu Ofisler”e sahip olmayı tercih edecekler.
Bu durumda şirketler, eOfis gibi ülke genelinde yaygın ağa sahip, tam donanımlı, dijital altyapısı gelişmiş, personel memnuniyetini önem veren firmalarla çalışmayı değerlendirmek isteyecekler. Kurumsal firmalar bu sayede, ofis giderlerini çok büyük oranda düşürürken personel memnuniyetini de arttırmış olacaklar.
Elbette bu duruma piyasaların vereceği tepki belirleyici olacak. Benim kişisel düşüncem çalışanlar, kısa zamanda yeni uygulamalardan çok memnun kalarak şirket verimliliğini üst noktaya çıkarıp bu durumun şirket bilançolarına da yansımasını sağlayacaklar.
Murat BOZKUŞ
eOfis Genel Müdürü
YENİ DÖNEMDE ESNEK VE DİJİTAL OFİSLER
www.dengedegerleme.com
11
e-bülten/5
Didem ERENDİL
İngiltere ofis piyasası son birkaç yıldır Brexit ve genel seçimlerin etrafında ekonomik ve politik belirsizlikler ve şimdi de benzeri görülmemiş bir global pandemi ile olumsuz etkilendi. Hayatımızdaki “yeni normal” ile yaşam, çalışma ve seyahat biçimimiz büyük ölçüde değişirken gayrimenkul piyasası da önemli bir dönüşüm içine giriyor.
Brexit Londra’nın finans merkezi olarak geleceği ile ilgili şüpheler yaratsa da, İngiltere finans ve sigorta şirketleri ve aynı zamanda start-up’lar, teknoloji, medya ve telekom (TMT), bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) şirketlerinden gelen güçlü talepler ile birlikte önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz 12 ay içerisinde yaratıcı endüstriler %27 ile yer kiralamada en büyük paya sahip olurken bu endüstrileri %18 ve %14 pay ile sırasıyla ticari hizmetler ve bankacılık & finans takip etti.
Covid-19 ile birlikte hayatımızda kalıcı olacak uzaktan çalışma ile ofisler büyük bir dönüşümün eşiğinde bulunuyor. Çok sayıda şirket henüz ofislere geri dönmedi. Yakın zamanda gerçekleştirilen Knight Frank anketi katılımcılarının %53’ü evden daha sık çalışmayı planladığını iletirken ofise geri dönenler için ise sosyal mesafe kuralları devreye girdi. Birçok şirket fiziki alanda ve esnek çalışma düzenlemelerinde yeni çalışma koşulları uygulamalarına başlamış durumda. İş ve enerji verimliliğine ilave olarak bundan sonra well-being, esneklik, adaptasyon ve sağlık önlemleri hem kullanıcılar hem de yatırımcılar için en önemli kavramlar olarak karşımıza çıkacak.
Kullanıcı ve yatırımcıların acil ve devam eden işlemler haricinde ihtiyaçlarını durdurması ile Covid-19 kiralama ve yatırım hareketlerinde önemli bir yavaşlamaya neden oldu. Hükümet ekonomiyi canlandırmak amacıyla içinde atıl kalmış ticari gayrimenkullerin konuta dönüştürülmesini de içeren gayrimenkul piyasasını direk etkileyecek bir dizi kilit politika önlemi açıkladı.
Piyasada yakın zamanda tamamlanan işlemler Covid öncesi seviyelerde gerçekleştiğinden önemli bir fiyat düşüşü görülmemesine rağmen toplam hacim 5 yıllık ortalamanın yaklaşık %50 altında kalarak 2020 için bugüne kadar £3.94 milyar olarak gerçekleşti. Ancak Londra ofis yatırım piyasası yavaş da olsa toparlanmaya başlamış durumda. Sokağa çıkma kısıtlamalarının rahatlaması ve fiyatlama konusunda artan güven ile birlikte hem piyasadaki stokun hem de yatırımcı ilgisinin arttığını görmekteyiz. Temel gayrimenkul ürünleri için fiyatlamanın sağlam kalacağı öngörülürken getiri oranları MİA ve batı yakası ofis piyasaları için sırasıyla %4 ve %3.75 olarak belirlenirken bu oran bölgesel ofisler için %5 oranında
gerçekleşiyor.
Londra merkezde kiralamalar geçmiş çeyreklerle kıyasla tarihi düşük seviyelerde gerçekleşirken boşluk oranları yaklaşık
%5.5 olarak hesaplanıyor. 3. Çeyrek itibariyle bir toparlanma beklenirken ortalama A-sınıfı birincil kiralar batı yakası ve MİA ofis pazarları için sırasıyla £1.076/m2 ve £872/m2 olarak gerçekleşiyor.
Kaynaklar: Savills, Knight Frank, CBRE