Ş e h i r c i l i k i
İSTANBUL'UN ARKEOLOJİK DURUMU VE TARİHÎ ÂBİDELERİ
Konferansı veren: Henri Prost Fransız Enstitüsü üyesi ve İstanbul Belediyesi
Şehircilik Mütehassısı Tercüme eden: Zühtü FER AN İstanbul Belediyesi Merkez Mütercimi
<Geçen sayıdan devam )
Türkiye, mazisi zengin bir memlekettir. Her sahada en müterakki milletleri geçmek arzusu en başta gelen düşüncelerinden birini teşkil etmektedir. Lâkin hali hazırda takip etmekte olduğu muazam asrîlik hamlesini başarabilmek için mahdut bütçesi kifayet etmemektedir İstanbul'un âbide ve eserleri iki kısma ayrılabilir.
% 100 Türk olanları, diğerleri de işgali tekadüm edenleridir.
Muzaffer bir milletin, eski Bizans harabeleri üstün- de Türk dehasının kurduğu millî eserini eldeki müte- vazi bütçesile muhafazaya çalışması gayet tabiî ve man- tıkîdir.
Karakteristik, görünüşlerüe, İstanbul'un önem ka- zanmasına hâdim olan Türk eser ve binaları pek çoktur.
Bunları harabolmaktan kurtarmak için daha bir çok se- neler tamirata ihtiyaç vardır. İşte bu sebepten dolayıdır ki Türklerin ekserisi İstanbul'un fethine takaddüm eden eserlerin muhafazasına sarfedilecek tahsisata karşı mu- halif bir tavır takınmaktadırlar.
Bununla beraber İstanbul'un zaptından evvelki hâ- tıra ve eserlerin milletler arası turistik cereyanının baş- lıca âmillerinden biri olduğunu da müdriktirler. Fakat kâfi derecede varidat ve membalara malik olmadıkların- dan bu eserlere lâyikile bakılamıyor.
«İstanbul muhipleri Cemiyeti ve âsârı atika mü-
3-4 üncü sayımızdanberi Şehircilik Mütehassısı H. Prost'un Paris'te İstanbul hakkında verdiği konferansı yayınlamaktayız. Ni- hayet Prost, dinleyicilere İstanbul'un topografik tarihî ve şehir- cilik hususiyetlerini anlattıktan sonra. Fransız Asarı Atika Ensti- tüsüne hitap etmiş, İstanbul'da şimdiye kadar bir kaç yabancı ens- titü ve terekkül tarafından yapılan arkeolojik araştırmaları misal
getirerek bu sahada Türkiyeve vardım maksadiyla bir milletler arası teşekkül kurulması fikrini ortaya koymuştur. Sırf maddi taraftan diişünjildüğü zannedilen bu mütalâa, Prost'un tamamen şahsî fikri- dir. Memleketimizde bir Bizans enstitümüz bulunması, ilmi ve arke- olojik çalışmalarda yabancı teşekkül ve enstitülere her türlü yar- dım yapılması her zaman vaki olduğuna göre her hangi ilmî bir endişeye mahal yoktur.
ARKİTEKT.
zesi idaresi doğrudan doğruya İstanbul'un fethine ta- kaddüm eden bu eserlerin bakımını (yalnız Ayasofya hariç) ancak hariçten gelecek yabancı bir yardım ile sağlanabileceğini açıkça itiraf etmişlerdir.
ARKEOLOJİK PARK:
İstanbul'un imarına âit nâzım plânı, İstanbul'un kuruluşu sıralarında bilâharede asırlar boyunca tevzi edilen, ve Konstantin tarafından inşa edilen İmparator- lar Sarayının eski yerini bir Arkeolojik Park olarak göstermektedir.
O sırada, büyük sirk, Ayasofya ayakta durmakta idi. Fakat yer altında her halde daha bir çok enteresan eser bakiyyeleri mevcuttur.
Büyük bir yangınla harap olan bu kısımda her hangi yeni bir inşaat sureti katiyyede memnudur.
Mr. Bakster isminde bir İngiliz Arkeologu, harpten bir kaç sene evvel Sultanahmet Camisi arkasında fev- kalâde güzel ve büyük döşemelik bir mozaik bulmuştu.
Bu mozaikin Konstantin devrinden daha evvel bir zamana ait olduğu tahmin edilebilir (yalnız bu serdetti- ğim düşünce kaydı ihtiyatla karşılanmalıdır).
Alman Arkeologu Mr. Şinayder de Ayasofyanın ön
avlusunda birkaç desimetrelik derinlikte Konstantin
tarafından inşa edilen ilk basiliğin fevkalâde bir mi- marî nümunesi olan büyük bir parçayı meydara çıkar- mıştır.
Profesör Gabriel de harpten bir az evvel, eldeki gayet mütevazi bir tahsisatla «Forum augustĞon» nun doğu tarafında kadîm meclisi âyan (sĞnat) mahallinde hafriyata başlamıştı.
Hiç şüphesiz, sahil ile büyük sirk arasmdaki saha ve Ayasofya civarında enteresan keşifler yapılabilir.
« « *
ATATÜRK:
Ayasofya'yı bir ibadet mahalli olarak kullanılma- ması: Bu bina bir dine âit olmayıp, beşeriyetin malıdır, demişti.
ATATÜRK Arkeolojik Park projesini tasvip et- mişti. El'an Büyük Şef sağ olmuş olsaydı, İmparatorlar Sarayma ve müştemilâtı olan «Forum - Thermes - SĞnat» hakkında da aynı sözleri söyliyeceğini katiyetle ümit ederim.
* *