• Sonuç bulunamadı

ııı un 6

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ııı un 6"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B A A L B E K H A R A B E L E R İ

Çeviren : Y. Mimar N a c i M e l t e m

Çöllerin ortasındaki Palmyre şehrinin çok yakı-nında olduğumu anlayınca herkesin anlata anlata bitiremediği abideleri gözlerimle görmeye karar verdim. İn cin geçmiyen yerlerde üç gün yaya gi-derek mağaralar ve mezarlar ile dolu bir vâdiyi geçtikten sonra ovaya çıkınca, insanı hayretler içindt bırakan 'harabelerle karşılaşdım. Sayısız 'di-kili sütunlar bizim şarklarımızdaki ağaçlı yollar gibi düzgün sıralar halinde gözün alabildiğine uzanıyordu. VOLNEY (Les mines.) Evvelce Fenikelilerin meskûn olduğu Suriye

ve Lübnan musevilik, hıristiyanlık ve müslüman-lık gibi üç büyük medeniyetin inkişafına beşik ol-muş bir ülkedir. Asurîlerin İsadan dokuz asır ev-vel inkiyatlarına aldıkları Mısırlılar ve Hititler, sonraları sırası ile Yunanlılar, Romalılar, Bizans-lılar, İslâmlar, HaçBizans-lılar, Türkler bu havaliden geçmiş ve orada yaşamışlardır.

Mısırda bir san'at vahdeti müşahede edilme-sine rağmen Suriyede mimarî ve heykel san'atı-nın tenevvüü göze çarpar. Orada Fenike, Roma-nın ihtişamı kadar hatırlanır. İslâm devrinden kalma kubbeli ve minareli camileri bulunan şe-hirler kurulmuş olduğu gibi kayalar üzerinde manastırlar da göze çarpar.

Bu havali büyük bir mimarî müzesini andı-rır. Beyruttan otomobil veya tren ile hareket

et-tikten sonra 1170 metre yüksekliğinde, Lübnan ve Antilübnan dağ silsilesinin ortasından uzanan Bekaa ovasına vasıl olunur. Bu mıntıkanın en saf ve mebzul su membamm bulunduğu Bekaa ova-sının ortasında Baalbek akropolü görünür.

Yunan devrinde şehir güneş şehri mânasına gelen Heliopolis ismi ile anılıyordu. Jule Sezar, Suriye seferinde, İsadan 47 sene evvellerine doğ-ru, Baalbek'i fethetmiş ve buraya kızının adı olan Julia ismini vermiş idi. Burası bilâhare müslü-manlarm mukaddes şehri halini almış idi.

Arap rivayetlerine göre Baalbek, Hazreti Sü-leyman tarafından bina edilerek Saba melikesi Belkıs'e ihsan edildi.

Bugün müşahede edilen harabeler Roma im-paratorlarından Antonen'in devrine ait olduğu

kabul edilmiştir. Bu bina harabelerinin temelleri-ni teşkil eden bekaya ise Fetemelleri-nikeliler zamanından

. r . ı t'.'l. KflIIIIHKlIITlill I * ra d o ca • a T o a o a ED 3 cziû;

ı ı ı u n

6 QJ

Jüpiter mabedinin restorasyon etüdü 1 — Propyle

2 — Altı köseli avlu 3 — Mezbah avlusu 4 — Jutiter mabedi 5 — Bacchus mabedi 6 — Yeraltı galerileri 7 — Sarnıçlar 8 — Trillthon dıvaı-ı

kalma olduğu hafriyat sırasında tesadüf edilen yazılardan anlaşılmıştır.

(2)

Baalbek harabeleri Bacchus mabedinin maketi

devam etmiş bulunmaktadır. Bu mabedlerin inşa tarzları Mısırlılarmkine benzemediğine göre bu muazzam taş kütlelerini zamanının insanları nasıl bir usul ile nakil ve kullandıkları keyfiyetinin izahı hala karanlık kalmaktadır.

Bu inşaat harçsız olup muazzam bloklar ce-sim bronz çubuk kenetler ile bağlanmıştır ki, bu cihet bunların sathı mail vasıtası ile yapılmadığı-nı göstermektedir. Zira evvelce yerleri hazırlan-mış olan taşların bu kütleler üzerine oturtulabil-mesi için bunların muayyen bir irtifaa kadar kal-dırılmış olması zaruri idi.

Bu harabelerin temelleri ebediyet için yapıl-mış cyclopeen muazzam bloklardan teşkil edil-miştir. Bu temeller binlerce senedenberi dağılma-dan mukavemetlerini muhafaza etmişler ve bun-dan sonra da Antonen devrinde başlanmış olan büyük mabedlerin temelini teşkil etmişlerdir. Bu mabedlerin altında şayanı dikkat bir inşa bilgi-si ve kudreti ile yapılmış ve mükemmel kemer-lerle örülmüş dehlizler mevcuttur.

Jüpiter mabedinin temellerindeki vasati

20.00X4.00X4.00 eb'adındaki «Trilithon» namı ve-rilen üç dane muazzam cyclopeen blokların be-heri vasatı 357 metre mikâbı gelmekte olup bun-ların bir kısmını kaldırmak lâzım gelse, seksen vagon! uk bir katara ihtiyaç olacaktır.

Gene burada «Haceril Kible» namı verilen dıvar taşı ise 21,30x4.33x4.60 eb'adında yekpare bir parçadan ibaret olup takriben bir ton sikle-tindedir.

Büyük mabede, muazzam bloklardan işlen-mek üzere yapılmış elli metre genişliğindeki mer-divenlerle giriliyordu. (Plân No. 1. ve izahat no-tuna müracaat) Bu merdivenin yukarısında 54 metre uzunluğunda, 14 metre genişliğindeki por-tık bulunuyordu, buradaki penbe mısır granitin-den yapılmış on iki harici sütun harap olmuş-tur. Kaideleri hâlen mevcut olan bu sütunlar, yekpare korentien sütünlu ve dokuz metre yük-seklikte imiş.

(3)

korniş ve arhitrov ile çevrilmiş idi. Altı köşeli avlunun aksi istikametinde büyük avlunun orta-sında 10><9 eb'adında şimdi ancak harabesi kalmış olan mezbah, bunun her iki tarafında 20x7,5 eb'-adında dinî merasimler için çiçek eğlilleri ile süs-lenmiş boğa başları, ejderler üzerindei avlanan aşk ilâhları, yılan saçlı Medus'leri tasvir eden tam bir mükemmeliyetteki heykeller ile süslü ha-vuzlar olduğu anlaşılmıştır. Büyük bir kaide üs-tünde 89X48 metre eb'adında mükemmel ve mü-hib Jüpiter mabedinin mevkii büyük müstatil av-lunun nihayetinde bulunur idi.

J ü p i t e r M a b e d i — Mabede önündeki 45 metre genişliği ve 16 metre arzındaki merdi-venle vasıl olduktan sonra korentiyen sütun baş-lıklı 2,30 kutrunda üç parçadan müteşekkil yedi metre tulundeki altmış dört muazzam sütunlu bir portike rastlanır idi.

Cephedeki on sütunun arka plânında ve esas mabedin methalindeki muazzam ölçüdeki kapının vestibülünde bir ikinci sütun sırasına rastlan-makta ön ve arka cephelerdeki muazzam bloklar ile yapılmış olan frontonlardan öndekinin üstün-de bir ilâh heykeli bulunmakta, mabedin içi git-tikçe kutsileşen ve merdivenlerle çıkılan kısım-ları geçtikten sonra nihayette ve yüksekte ancak büyük rahiblerin girebildikleri kısma vasıl olun-makta idi. Bugün bu büyük mabetten ayakta ka-labilen ancak altı sütunun taşıdığı kırılmış bir frizden ibarettir; diğer kısımlar dağılmış halde yerde yatmakta ve bir kısmı da yerli halk tara-fından başka inşaat için nakil edilmiş bulunmak-tadır.

Büyük müstatilî avluda ve mezbahm önünde büyük Theoaose zamanında bu mabedin taşları ile inşa ettirilmiş bazilikanın enkazı yatmakta-dır. Yedinci asırda Araplar Baalbek'i zaptetmi'ş-ler, bundan sonra şehir Suriye, Bağdad Abbasî-lerinin, Eyübilerin, Fatımîlerin, Selçukîlerin eli-ne geçmiş 1075 de Bağdad sultanı burayı almış ve bir cami inşa ettirmiştir.

B a c c h u s M a b e d i . — Büyük mabedin civarında 67,7x35.7 eb'adında ve yüksek bir kai-de üzerinkai-de 1,80 metre kutrundaki 46 sütunlu bir galeri ile etrafı çevrilmiş Bacchus Mabedi bulun-makta idi. Bu mabedin hâlen şimal kısmı cephe-sinde dokuz, methal cephecephe-sinde üçü tamam olmak üzere sekiz sütun kalmıştır.

V e n ü s M a b e d i . — Jüpiter mabedinden

Baalbek harabeleri: Venüs mabedi restorasyonu maketi

250 metre mesafede bulunan Venüs mabedi, di-ğerlerine nazaran en az harab olanı addedilebilir. Mabedin sütunlarında şimdi dört tane kalmıştır. Mabedin sütunlarından şimdi dört tane kalmıştır, hâmisi ilâhların remizleri ile süslenmiş ve yekpa-re sekiz metroluk sütunlarla tezyin edilmiş idi.

Lübnanlı heykeltraş mimar Jean Debs uzun tetkik ve araştırmaları ile Volney'in meşhur öl-mez eserine mukaddeme teşkil etmiş olan bu ha-rabelerde yaptığı hafriyat neticesinde elde ettiği ölçülere nazaran Baalbek mabedlerinin kendi gö-rüşüne göre restorasyon maketlerini meydana ge-tirmiş ve bunlar «Revue de Lübnan» isimli mec-muada neşir edilmiştir.

Hayata çoktan gözlerini yummuş olan Lüb-nanlı san'atkârın uzun seneler süren çalışma ne-ticesinde elde etmiş olduğu netice millî şeref için olduğu kadar beynelmilel san'at hareketi itibarı ile de şayanı taktirdir.

Memleketimizde toprak altında yatan ve an-ccak bu suretle büsbütün yok olmak tehlikesin-den azade kalmış bulunan binlerce sene evvelki eserlerin meydana çıkarılmaları için san'at der-neklerimizin ellerindeki imkânların kifayetsizliği muvacehesinde bu sahada Millî Eğitim

teşkilâtı-mızın imkân nisbetinde semahat göstermesi ve eski devirlere ait bu gibi eserlerin meydana çı-karılması için girişilecek teşebbüslere müzahere-tinin san'at namına büyük bir kazanç olacağına şüphe yoktur.

Referanslar

Benzer Belgeler

kalısaı-ıı r&#34; clers el&lt;leııre kıltrvtızı.ıncla bclirtilc,ıı

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

Genel çekicilikve yapılılık kavramlarının, dil ilişkilerine bağlı değişmelerin bazı tip- lerinde yapısal etkenlerin rolünü belirlemekte yeterli olmadığını

devam etmiş bulunmaktadır. Bu mabedlerin inşa tarzları Mısırlılarmkine benzemediğine göre bu muazzam taş kütlelerini zamanının insanları nasıl bir usul ile nakil

Burıuııla b c r a be r , küçük veya orta büyüklükteki işletmelerde merkezcil yönetimin daha başarılı olabilece~i, bunu karşılık hızlı değişen çevresel koşullar

arttğ|nl w'guladl, ' YaptğlmE araşllrmalarda santal bealarlndan gkan zehirli gazlarln kansere ),ol adlğınl tesPit eüir di}€

Burslu olarak master eğitimine devam ederken aynı zamanda asistan hoca olarak görev yaparken bir yandan aktif olarak mimarlığa devam etmiştir..

4 Aralık 1980 Balıkkesir doğumlu olan Öncü Koçman Balıkkesir Süper Lisesini bitirdikten sonra Denizli Pamukkale Üniversitesinde Makine Mühendisi olarak mezun olmuştur..