• Sonuç bulunamadı

Yabanc Kelimeler-Yerlilemi Kelimeler ve Uluslararas Kelimeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yabanc Kelimeler-Yerlilemi Kelimeler ve Uluslararas Kelimeler"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)T-iirk D i l i Aylzk Dil Dergisi Sayz: 476. 'YABANCI KELIMELER - YERLILESMI~KELIMELER. VE "ULUSLARARASI. KELIMELER'~. PROF.DR. VUBAL0~1t.i. , :. Yabanc~dillerden kelime alma olayi ve bu kelimeler karg~smdakitutum, dil biliminin onemli .konulari arasinda yer a h . Bagka dillerden kelime almam~ghiqbir dil yoktur. Ancak alinan kelimelerin miktari ve orani dilden dile farkhhk gosterir. Bu o r a m yuksekligi, . diline yabanci kelime alan iilkenfn, tarillinin qegitli donemlerindeki sosyal, ekonomik, siyasal ve kiiltiirel geligmigIik durumuna ve dillerinden kelime ald& ulkelerle ekonomik, siyasal ve killturel ili~kilerinebaghlr. Bazen de, eski Yunanca ve Ldtince gibi, artik konuguhnayan "o1V'dillerden kelimeler alirur. Hatta sadece kelime a l m a k l a kalinmaz, soz konusu dillerin ilgili halklarca konuguldugu gaglarmda bilimeyen ve bu dillerin kelime yaplm kurallarina da uymayan (telgraf, telefon, otomobil, bisiklet . , gibi) kelimeler bile tiiretilir. Boyle durwnlarda bu diller, Walter Porzig4in qok uygun anlat~mylabirer "tag ocagi" gorevi gorurler. Bir dildeki "almt~lar" (bagka dillerden a h a n kelimeler), o dili konu$an, kuuanan halkm b a ~ k ahalklarla, ozellikle komgulariyla kultiirel iligkileri haklunda somut bilgiler verdikleri, gerqek birer belge olduklari i ~ i n kultiir tarihi b a k m d a n biiytik Gnem tagular. ~ r n e kolarak, Almancadaki b a a kelimeleri incelersek: Yerlegik Roma kiiltiiruyle iligkiye geqen Germanlam, hemen hemen her geyi Romalilardan ogrenmi~olduklan111, Liitinceden alman ve bu giinku Almancada da yagayan gu kelimeler agikqa gostermektedir : Strasie (via strata: yol, cadde); Mauer (muruo: duvar); Faster (fenestra: penwe); K@chu (coquina, cocina; mutfak); kochen (coquere, cocere; pigirmek); Tinte (tincta [aqua]: marekkep); schreiben (scribere: yazmak) . . . vb. ingaat, bagcihk-bahgecilik, yonetim, hukuk, bilim, din . . . alanlarmda binlerce kelime.. .. 4.

(2) / /. 82 Uluslararasz Kelimeler Ahntilarm orani dilden dile farkl~oldugu gibi, ahnan kelimelerin alindlklan dile uyumu da dillere gore biiyiik farklilik gosterir. Franslzca, italyanca, fspanyolca gibi diller, yabancl kelimeleri biiyiik olgiide oziimsemig (asimile etmig) lerdir. Almancada ise birgok alinti yabanci bi~imve soyleniglerini oldugu gibi korumugtur.. -. Geleneksel dil biliminde kelime dagarcl&ni olu9turan birimler once, atatardan miras kelimeler (Erbworter) ve yabanci kelimeler olarak ikiye ayrrllr. Yabancl kokenli kelimeler daha sonra (yazlm, soyleni~ve yap1 bilgisi balumindan) "gergek yabanci kelimeler" (Fremdworter) ve (ses yaplsi, vurgu, ~ e k i mbalumindan dile uymug) "yerlilegmig kelimeler" (Lehnworter) olarak iki obekte toplanir. Yabanci-yerlilegmig kelime ay~runi, iizerinde gok tartigilan, buyiik gugluklere yo1 agan konulardan biridir. Ses bakimindan Almancaya uymug olup olmama, yerlilegmiglik konusunda kesin bir ol~iitdegeri taglmamaktadrr. Courage, interessant, Ingenieur, Restaurant. . . gibi pek qok kelime, yabanc~bi~imlerini(soylenig ue yanmda) koruduklari halde, halk~nbutiin kesimlerince bilinir ve kullan~lir, b a ~ k abir deyi~le "yerlile~mig" sayilabilir. Baa aragtlrmacllar ise, yaklag~k1500'e (Luther gagma) kadar Almancaya girmig yabanci kelimeleri yerlilegmig, daha sonra al~nanlariise yabancl saymak egiliminde olmugtur. Ancak burada da ban giidiikler ortaya ~ i k maktadir. Cunkii yiizlerce yil once dile giren Evangelium, Kompanie, katholisch . . . gibi kelimeler "yabanci" olarak alg~lamrken,gok yakin zamanlarda alman Job, KaSfee, Sport, Streik . . .- gibi kelimelerin tam olarak yerlilegtigi goriilmektedir.. '. Almanya'da yabancl kelime konusundaki tart~gma, Peter von Polenz'in 1967'de yayimlanan "Fremdwort und Lehnwort sprach~~issenschaftlich betrachtet" (Dil Bilimi Agsmdan Yabanct Kelime-Yerlilegmig Kelime) baghklt yawsiyla yeni bir boyut kazanmigtlr. tt>nciilii@inii Ferdinand de Saussure'iin yaptlgi yapisal dil biliminden hareketle, von Polenz, bu giine kadarki tartlgmalarln bir yontem yanlighgi ile ilgili oldugunu, kelimelerin hep art zamanli (diakronik) gorii~leve sadece kokenlerine gore degerlendirilmig oldugunu belirterek gu goriigii savunur: "Bir yana yabancl ve yerlilegmig kelimelerin, ote yana atalardan rniras (yerli) kelimelerin konarak bunlarm kargl kargiya getirilmesi, yalnlzca art zamanll dil incelemesinde bir anlam tagiya.bilir. (. . .). Yabanci ve yerlilegmig kelime arasindaki farlun, gimdiye kadar yapild@ ~ekilde,gramer, yazim, fonetik ve qekim baklmndan uyum ilkesine g6re tan~mlanmas~, tatmin edici olmaktan uzak-.

(3) tir, yetersizdir. (. . .) Bu sorun, kelime g6vdesini esas alan dig yiizle ilgili olqutlerle qozumlenemez. Bir dilin gimdiki durumunda daha onemli olan, bir kelimenin kimin tarafindan, kime (dil toplulugunda kimlere) kargi, hangi konugma ve yazma durumunda, hangi baglantida ve baglamda, hangi uslQp amaciyla ve ozellikle, b a ~ k adilden alinan kelimenin yerlegtigi kelime alamndaki diger kelimelerin aillamlarina nispetle hangi anlamda kullanildi&dir." von Polenz'e gore, Almanya'da yabanci kelimelerin sadece kokenleri dugiinulerek ve art zamanli gorugle "Kelime nereden geliyor?" sorusu ile, Nazi Almanyasinda korkun~sonu~larayo1 aqmlg irkqil~karas~ndaqok yakin bir iligki v d r . Bu nedenle yabanci kelimeler eg zamanli (senkronik) gorug aqisindan hareketle ele alinmali ve sorulacak soru da gu olmalxdir: "Yabanci as1111 kelimeler, kelime dagarci& sistem biitunliigii idnde, yerli dil malzemesiyle olugmug, anlam bakimindan komgu kelimelerle nasil bir iligki iqindedir?" Bagka bir deyigle, konu dil sosyolojisi duzeyinde incelenmelidir. Boylece, digtan yabanci olarak nitelenen pek qok kelimenin gerqekte herkesin bilip kullandigl .yerlegmig kelimeler, buna kargihk yuzde yiiz Almanca ogelerle olugturulmug Gefige, Geprlige, Gesittung, Wesenheit, ~ e ~ e b e n h e .i t. . gibi kelimelerin ise gerqek anlamda "yabanci" kelimeler oldugu gorulur. Akademik kultur ve egitim alanimn kelime dagarcigi ise, dil toplulu$junun buyuk kismi iqin, yalnizca gok sayida yabanci kelime iqerdiginden degil, bu grupta ortak dilin sinlrlarln~gok agan sayida kelime kokleri ve kelime yapim ogeleri bulundugu i ~ i n"yabanci"dir. . 1970'li' ve 1980'li yillarda "yabanci kelimeler" sorunu Almanya'da universitelerde ve Alman Dili Enstitiisunde (Institut fur deutsche Sprache) tamamen dil sosyolojisi ~er~evesinde ele alinmigtir. Ancak "yabanci kelime" terimi rahatsizlik yaratmaya devam etmigtir. Alman Dili Enstitusu bagkani Gerhard Stickel'e gore "Yabanc~ kelime terimi omrunu tamamlamgtir." (Stickel 1985), qunku "yanlig, nefret ifade eden ve nasyonalist bir kelime" dir. Yanhgt~r, giinkii yabanci kelimelerVin "yabanc~" olduklar~ni; ote yandan Almanca kelimelerin "yabanci olamayacaklarim, bir kelime anlagilmiyorsa, bunun nedeninin sadece yabancl-kokenli olugundan kaynaklandigini ifade etmektedir. Ger~ekteise, Radio, Telefon, Taxi gibi yabanci kokenli kelimeler hiq kimse ipin yabanci olmadib halde, "oz Almanca" Niepbrauch, Befriedigungsrecht gibi kelimeler Alman dil toplulugunda pek qok kigi iqin ger~ekten "yabanci"d~r. Alman dugunuru Adorno'ya gore.bazilar~,sanki yabanci bir gey kirlilik ifade edermig, yabanci iilkelerden alinan kelimelerle Alman dili sanki kirleniyormug gibi bir duyguya kapilrnaktadir. Gerqekte konunun temizlik-kirlilikle hiqbir ilgisi yoktur..

(4) i. .84 Utwla~arasrKelimeler Ancak "yabana kelime" terimindeki yan anlam, bu duygulari artlrmaktadlr. , Bu yiizden, bu terimin yerine daha bilimsel ve nesnel bir terim aranmgtrr, 1980'L yillarln ortalannda, Alan Kirkness (tngilizcedeki difficult word kavrammdan hareketle) "schweres Wort / Schwerwort" (gtiq kelime) terimini iinermig, ancak bu kavram yaygmhk kazanmamtir, . Son zamanlarda ise, ozellikle qok kiiltiirliiliik ve kiiltiirlerarasi iletigim aragt~rmalarindan esinlenilerek, "yabanci kelime" terimi I(aq11igi "uluslararas~ kelime" (Internationalismus) on pldna c;ikmgtrr. Braun / Schaeder ve Volmert tarafindan S990'da yaymlanan "~izterhationa~is~nm, Studten zur interlingualen Lexikologle und Lexikographie" (Uluslararasl Kelimeler. Dillerarasi Kelime Bilimi ve Sozliik Bilimi Aragt~rmalar~) ba&kh eserde, yabanci ktlimeler konusu yepyeni bir goriigle ele a&aktadlr. , "~nternatiolismen" (uluslararasi kelimeler) iizerinde, dil biliminde bu giine kadar ~ o fazla k durulrnamg~.Sozltiklere gore bunlar, "gok ,say~da dilde hemen hemen ayni biqimde ve anlamda var olan kelimelerWdirve (dil bilimi konusundaki eserlere gore) say~lartbirkag diizine denecek kadar slrurlidlr. Fakat son ara$amalar, giiniimiiz Almanca (ozellikle giindelik dil ve konu~madili) stiz dagaramda binlerce uluslararas~kelime bulundu@nu, uzmanhk dilleri de buna eklednce say& yGz biai agtl&u ortaya ' koymaktadir, Edebiyattan (Drama, Text) m&@e (Oper, Flote), mimarhktan (Ballcon, Garage), siyasetten (Demokratie, Parlament) o l ~ ubirimlerine (Gramm, Meter, Volt, Watt) kadar her alan uluslararasl kelimelerle doludur. (Bu tespit, Tiirkqe igin de biiytik olgiide gewlidir.) Hermanns'm , deyigiyle, uluslararasi kelimeler olmasaydi, Almanlar "dilsiz ve qaresiz" kalulards. Ancak ig sadece kelimelerle bitmemektedir. Mario' Wandruszlia'n~n daha 1960'11 ylllarda bel&tti&i~ekilde,Avrupa 'dillerinin ortak noktalari 'inarulmayacak boyuttadrr. Braun ve Krallmann, deyimleri inceledikleri boliimde, "yerli" kelimelerden olu~mugolsa da ayn ayn dillerde pek ~ o k deyimin de "uluslararan" ozellik tapd~&nlgosteriyorlar. Bu boliimden bir ornek verecek olursak: . fngilizce : to cast an eye on something Franszca : jeter uu rqard s w qch. Almanca : ein Augt / einen Blick auf etwas wtrfen (Tiirk~e : bir $eye (bir) goz atmak). \. '.

(5) .. . Vurul ulkii 85. Bu ornekte,' aylu fiillerin ve isimlerin kullan~lmasiyla,ayni yapida deyimler olugturulmug oldugu goriiluyor. Bunlara "dar bogaz" ("'silunth donem" anlammda), "yegil iyk yakmak" . . . gibi pek gok 6rnek eWenebilir. . Bu aragtlrina ve du~uncelerdenqikarilan sonuqlar ise goylt ozetlentbilir : 1) Avrupa'da higbir dil diger dillere kapali degldir. Diller birbirlerinden kelime almakla kalmryor, iletivimdeki geligmeler eonucu sayisrz kaltp ifade, deyim ortak bir zeminde geligiyor.. 2) Avrupa dillerindeki ortak -noktalar bir araya getirilip incelendiginde, bunlann inamlmaz boyutlarda olduifu goriiliiyor. (Ancak bu, her dilin kendi ozeliiklerini inklr anlamni tagimiyor. Zaten boyle bir gey, ayri ayri dillerin varligini ink& veya sadece bir tek dilin var ddujjunu iddia etmek gibi ciddiyet diy bir gey olurdu.) 3) Alman (fngiliz, Fransiz.. .) kulturuniin ve dilinin kendi bagma, diger dil ve kulturlerde ilgisiz ve baglantrslz biqimde var 01madiB ve geligmedigi goruliiyor. Tam tersine, surekli bir kultur ve dil alrg verigi gozleniyor ve bu da 19. yuzyildaki goriigiin tersine, ylkima degil, geli~meyeyo1 agiyor. 4) En az~ndanAvrupa ulkeleri qerqevesinde dugiinug ve, dil kullaniml bakmlarindan ortakl~klarsebebiyle, bir "Avrupa du~unugbiqimi" nden soz edilebiliyor. Hermanns, "Avrupa Ekonomik Toplulugu" na benzeterek, bir "Avrupa Kavram Topluluf&" kavrarmnr oneriyor.. Bu sonuqlar~n~Siginda,kultiir ve dil iligkilerini, sadece olumsuz agrdan Fmdwort (yabanci kelime) yerine, bu iligkilerin olumlu yanm gormemizi saglayan ~nternationalisrntrs(uluslararasi kelime) kullanilmasl oneriliyor. Tan~mlamayagelince : Schaeder, "Internationalismus" kavram hakktnda, sozciiklerdeki "gok sayida dilde aynen var olan kelime" geklindeki agiklamalan yeterli bulmuyor. Ciinkii Fr. civilisation, fng. civilization, Alm. ZiviZisation, Rus. tsivilizatsiya bir ve .ayni kqlimedir denilebilir mi ? Bu yiizden, Schaeder, bu ornekteki kelimelerin tek bir "Internat~onalismus" olugturdu~unu,bir uluslararas~kelimenin tek bir kelime olarnayaca&m, bu noktada ikinci bir soyutlamaya ulagddi&n~iieri siiruyor. . Hermanns ise, boyle d ~ u n i i l d u ~takdirde, u "yabanci kelime" kavrammn zorluklartnrn agilamayaca~rnaigaretle, gu tammlamayi oneriyor:, "Bir uluslararas~kelime (Interi~ationalismu,~), bir Avrupa dilinin, en az iiq. - niteleyen. '.

(6) '. rli .2. 86 ~luslarara&Kelimeler. -. -. 6agka dilde (Avrupa dilinde) gerek bigimsel gerek igerik (anlam) bakunindan karph& (her iki yonden kargihgl) bulunan bir kelimesi (Lexem sozluk birimi) dir. Bu durumda Alrnan, lngiliz . . . uluslararasl kelimelerinden ,562 edilebilecektir. Bununla ifade edilmek istenen ise, baqka Avrupa dillerinde bigimsel ve kavramsal kargihklan bulunan, ornegin Alniancanm bir uluslararasl kelimesi olacaktlr. Buna gore, civilisation Franslzcanin bir uluslararasi kelimesi, civilizatiol fngilizcenin bjr uluslararasl kelimesi geklinde hitelenecektir. Uluslararas~kelimelerin en onemli yararlar~,farklr iilkeler insanlar~ araslnda iletigimi, anlagmayi kolaylagtlrmalar~ve dil ogrenimi ve egitiminde biiyiik kolayliklar saglamaland~r. Tiirkiye'nin Avrupa Topluluguna girme gabasinin giindemde oldugu bir donemde, Almanya'da yabanci kelimeler konusunun ele alin~gve incelenig biqimi, bizirn iqin qok ilgi qekici ve de&ik yonler 'gostermektedir. ulkemizde bir yandan bat1 kokenli kelimelere karq~bir kampanya baglatilmastn~isteyenlerin, ote yandan da egitim-ogretim dilinin fngilizce 01masini gerekli gorenlerin bulundugu dikkate ahnacak olursa, "uluslararasi kelimeler" konusu iizerinde durup dugunmek gerektigi inanc~ndayiz.. ,. -. 7. . ,. Bu arada dilimizdeki uluslararasl kelimeuleri ve deyimleri belirfemek de, ilgi gekici ve onemli bir aragtirma konusu olacakttr. Tiirkologlar~n, Almanca, ingiiizce, Fransizca . . . alanlarlnda gali~anlarlaig birligi yapmalarl ve ortak ara~tlrmalar~ndan gok yararli sonrlglar gikabilir, inancindaylz.. Adorno, Theodor W. (1965): Worter aus der Frernde. Noten zur Literatur 11, Frankfurt (Suhrkamp), S. 110-130. . Augst, Gerhard (1977): Frertzdwort-fremdes Wort. Sprachnorm und Sprachwandel. (Yay.: G. Augst), S. 61-123.. - Braun,. Peter (1979): Freindwiirter als Jnternationalisnze,~. ~remdkort-~iskussuion(Yay.: P.. . Braun), Miinchen (Fink-UTB 797), S. 95-103. Heller, Klaus (1966): Das Frenzdwort in der deutschen Sprache der Gegenwart. Leipzig (Bibl. Institut). Hengst, K. (1977): Lehnwort-Znternationalismus-Analogonym. Zeitschrift fiir Slawistik/ Berlin, C. 22, S. 250-259. Hermanns, Fritz (1991): Adieu, Fretndwort! Sprachreport 1 / 91, S. 7-5. Kirkness, Alan (1975): Zur Sprachveinigung im Deutschen 1789-1871, 2 cilt. Tubingen (G. Narr) (Forschungsberichte des Ids, 62).. I. I.

(7) Vural ulkii 87 Kirkness, Alan (1976): Zur Lexikologie und Lexikographie des Fremdworts. Probleme der Lexikologie und Lexikographie (Yay. : H. Moser), Dusseldorf (Schwann) (Sprache der Gepnwart, 39), S. 226-241. Kirkness, Alan (1986): Von~ Frenrdw6rterbiich zurn Lehnworterbuch und Schwerwdrterbuch -buch zurn dig. einsprachigen deutschen Wiirterbuch. Kontroversen, alte und neue. Akten des VII. Internationalen Germanistenkongresses Gottingen. Tubingen (Niemeyer), C. 3, S. 153-162. Mackensen, Lutz (1972): Traktat uber Fremdworter. Heidelberg (Quelle u. Meyer) 1972. Rechtmam, Heinrich J. (1953): Das Fremdwort und der deutsche Geist. (Basim yeri belli degil). Polenz, Peter von (1967): Fremdwort und Lehnwort sprachwissenrchaftlich betrachtet. Muttersprache, C. 77, S. 65-80. Porzig, Walter (1982): Das Wunder der Sprache. 7. Aufl. Munchen (Francke). Stickel, Gerhard (1985): Das Frenldwort hat ausgedient. Mitteilungen 11 (Mannheim, Institut fur deutsche Sprache), S. 7-17. -. ulkii, Vural (1975): ~~rachreinigu&sbestrebungenin Deutschland seit den 80er Jahren des 19. Jh. bis zur Gegenwart. Ankara tj'niversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakiiltesi Yaymlan, 250). Wandruszka, Mario (1979): Die Mehrspruchigkeit des Menschen. Munchen (dtv 1723).. ..

(8)

Referanslar

Benzer Belgeler

The aim of the article is to analyze the approaches to the concept of state by three important scholars of libertarianism in the 20th century comparatively. Thus, the

In this study, the changes and transformations in Turkish foreign policy in general have been mentioned, and evaluations have been made within the framework of

Peygamber’in bir hadisiyle veyahut şiir beyitlerinden biriyle başlamak bu sanatın güzelliklerinden sayıldığını belirtmektedir (İbnu’l-Esîr, 2010: II/241). Nitekim

Sevim (2017) çalışmasında, Güney Marmara Bölgesi’nde faaliyet gösteren, çalışan sayısı 5 ve üzeri olan işletmelerin, lojistik faaliyetler ve maliyetleri

Kuruluşların entegre raporları her bir içerik öğesi için ayrı ayrı incelendiğinde Kurumsal Görünüm ve Dış Çevre içerik öğesi kapsamında, açıklanma skoru %100

Yapısal eşitlik modelinin analizi sonucu tedarik zincirinde bilgi sistem altyapısının bilgi teknolojileri kullanımını anlamlı olarak etkilediği, bilgi

Bir diğer örnekte (Öksüz, 2015), göç etme eğiliminde olan halkın göç etme nedenleri aktarılarak söz konusu uygulamalara değinilir. Bu çalışmada, Batı

Bu da onu gösteriyor ki, sadece Azerbaycan halk örneklerinde değil, digger Türk folklorunda da Adem peygamber bir imge olarak kullanılmaktadır..