• Sonuç bulunamadı

Psikolojik Danışman Adaylarının Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılıkları ve Çözüm Önerileri: Bir Nitel Araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Psikolojik Danışman Adaylarının Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılıkları ve Çözüm Önerileri: Bir Nitel Araştırma"

Copied!
176
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

PSİKOLOJİK DANIŞMAN ADAYLARININ PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN DUYARLILIKLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: BİR

NİTEL ARAŞTIRMA

Ömer Faruk AKBULUT

Danışman

Prof. Dr. Erdal HAMARTA

Konya 2021

(2)

ii TEŞEKKÜR

Lisans eğitimim yıllarında kendime bir hedef olarak belirlediğim akademik yaşamımdaki ilk aşama olan tezli yüksek lisans sürecini başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Lisansüstü eğitim sürecine başlamamla birlikte tanışma fırsatı bulduğum ve daha sonra akademik danışmanlığı kapsamında öğrencisi olmaktan her zaman gurur duyduğum, tezli yüksek lisans eğitimim sürecinde emeğini ve zamanını esirgemeyen, zorluklarla karşılaştığım her vakit yanımda olarak bilimsel bilgi ve becerileri ile yardımcı olan, akademik ve sosyal yaşamım boyunca örnek alacağım çok kıymetli hocalarımın başında gelen, tez danışmanım Prof. Dr. Erdal Hamarta’ya şükranlarımı sunuyorum.

Lisans eğitimi yıllarında tanışma fırsatı bulduğum ve akademik yaşamım süresince desteklerini benden hiçbir şekilde esirgemeyen, bilgi ve deneyimlerini benimle sürekli paylaşan ve kariyer yolculuğumu planlarken fikirleri ve görüşleriyle bana her zaman yol gösterici olan değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Önder Baltacı’ya, lisans ve lisansüstü eğitim sürecinde tanıştığım ve akademik gelişimim sürecinde desteklerini her zaman hissettiğim Prof. Dr. Vatan Karakaya’ya, Prof. Dr. Selahattin Avşaroğlu’na, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Salih Şimşek’e, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Sami Konca’ya, Dr. Öğr. Üyesi Deniz Akdal’a ve kendilerinden ders alma fırsatı bulduğum tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca tezimi dil bilgisi ve cümle yapısı açısından kontrol ederek süreçte bana yardımcı olan değerli arkadaşım Arş. Gör. Muhammed Mazhar Şahin’e teşekkür ediyorum.

Ayrıca bugünlere gelmemde emeği olan, destekleriyle her zaman yanımda olduklarını hissettiren başta annem, babam ve ablam olmak üzere bütün aileme çok teşekkür ederim.

Ayrıca süreçte sevinç ve sıkıntılarımı paylaştığım meslektaşım Psk. Dan. Ebru Yılmaz’a ve tüm arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Son olarak problemli internet kullanımına duyarlılık kavramını Türkiye’de ilk defa çalışmaktan mutluluk duyuyorum. Bu araştırmanın problemli internet kullanımıyla ilgili yürütülecek önleyici/koruyucu çalışmalar açısından destekleyici olmasını umut ediyorum.

Ömer Faruk AKBULUT KIRŞEHİR- 2021

(3)

iii

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... İİ İÇİNDEKİLER ... İİİ TEZ ÇALIŞMASI ORİJİNALLİK RAPORU ... Vİ BİLİMSEL ETİK BEYANNAMESİ ... Vİİ ÖZET ... Vİİİ ABSTRACT ... İX

1. GİRİŞ ... 10

1.1. Araştırmanın Amacı ... 16

1.2. Araştırmanın Önemi ... 16

1.3. Varsayımlar ... 17

1.4. Sınırlılıklar ... 17

1.5. Tanımlar ... 18

2. ALAN YAZIN ... 19

2.1. Problemli İnternet Kullanımı ... 19

2.2. Problemli İnternet Kullanımının Etkileri ... 25

2.3. Problemli İnternet Kullanımını Açıklayan Kuramlar ... 30

2.3.1. Bilişsel-Davranışçı Model ... 31

2.3.2. Sosyal Bilişsel Model ... 32

2.3.3. Revize Edilmiş Problemli İnternet Kullanımı Modeli ... 34

2.3.4. Kavramsal Problemli İnternet Kullanımı Modeli ... 35

2.3.5. Tam ve Walter’ın İnternet Bağımlılığı Modeli ... 36

2.3.6. Sosyal Duygusal Model ... 37

2.3.7. Nöropsikolojik Model ... 38

2.3.8. Kandell’in Problemli İnternet Kullanımı Modeli ... 40

2.3.9. İhtiyaçlar Modeli ... 40

2.3.10. Kişilerarası İlişkiler Modeli ... 41

2.3.11. Kültürel Dokular Modeli ... 41

2.4. Problemli İnternet Kullanımında Koruyucu ve Risk Faktörleri ... 42

2.4.1. İnternet Kullanım Süresi ve Amacı ... 43

2.4.2. Sosyodemografik Özellikler ... 43

2.4.3. Kişilik Özellikleri ... 44

2.4.4. Psikolojik Durum ... 45

2.4.5. Yaşam Becerileri ... 46

2.4.6. Aile Yaşamı ... 46

2.4.7. Akademik Yaşam ... 47

2.5. Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılık ... 47

(4)

iv

2.6. Problemli İnternet Kullanımına Müdahale Yaklaşımları ... 49

2.6.1. İnternet Kullanım Saatlerini Zıt Saatlere Kaydırmak ... 49

2.6.2. Dış Durdurucuların Kullanılması ... 50

2.6.3. İnternet Kullanımına Yönelik Hedefler Oluşturmak ... 50

2.6.4. İnternetin Belirli Bir İşlevinden Uzak Durma ... 50

2.6.5. Hatırlatıcı Kartlar ... 51

2.6.6. Kişisel İlgi Alanlarının Belirlenmesi ... 51

2.6.7. Sosyal Destek Mekanizmalarını Güçlendirmek ... 51

2.6.8. Yaşam Becerilerini Kazandırmak ... 52

2.6.9. Aile Danışmanlığı ... 52

2.6.10. Motivasyonel Görüşme ... 52

2.6.11. Psikolojik Danışma ... 53

2.7. İlgili Araştırmalar ... 54

2.7.1. Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılık ve Çözüm Önerileri Üzerine Yapılan Araştırmalar ... 54

3. YÖNTEM ... 70

3.1. Araştırmanın Modeli ... 70

3.2. Çalışma Grubu ... 71

3.3. Etik Bildirim ... 72

3.4. Veri Toplama Araçları ... 73

3.5. Verilerin Toplanma Süreci ... 75

3.6. Verilerin Analizi ... 76

3.7. Araştırmacının Rolü ... 78

3.8. Araştırmanın Geçerlik ve Güvenirliği ... 79

4 BULGULAR ... 83

4.1 Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılık Durumu ... 83

4.1.1 Aşırı kullanıma ilişkin duyarlık teması ... 84

4.1.2 Yoksunluğa ilişkin duyarlılık teması ... 88

4.1.3 Toleransa ilişkin duyarlılık teması ... 92

4.1.4 Olumsuz etkilere ilişkin duyarlılık teması ... 96

4.1.5 İşlevsel olmayan bilişlere ilişkin duyarlılık teması ... 99

4.1.6 Duygudurum değişikliğine ilişkin duyarlılık teması ... 102

4.2 Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Çözüm Önerileri ... 105

4.2.1 Sorunun nedenlerini anlamaya yönelik çaba ana teması ... 105

4.2.2 Sorunun çözümünü gerçekleştirmeye yönelik çaba ana teması ... 114

5 TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER ... 128

5.1 Tartışma ... 128

5.1.1 Problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık durumu ... 129

5.1.2 Problemli internet kullanımına ilişkin çözüm önerileri ... 132

5.2 Sonuç... 144

(5)

v

5.3 Öneriler ... 145

KAYNAKÇA ... 148

EKLER ... 172

Ek-1. Kişisel Bilgi Formu ve Çocuk ve Ergenlerde İnternet Kullanımına İlişkin Örnek Olay Formu ... 172

Ek-2. Etik Kurul Onay Belgesi ... 174

Ek-3. Gönüllü Katılım Formu ... 175

Ek-4. Benzerlik Raporu ... 176

(6)

vi

TEZ ÇALIŞMASI ORİJİNALLİK RAPORU

Psikolojik Danışman Adaylarının Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılıkları ve Çözüm Önerileri: Bir Nitel Araştırma başlıklı tez çalışmamın İç Kapak, Özetler, Ekler ve Ana Bölümlerden (Giriş, Alan Yazın, Yöntem, Bulgular, Tartışma, Sonuçlar ve Öneriler) oluşan toplam 146 sayfalık kısmına ilişkin, 21/05/2021 tarihinde tez danışmanım tarafından Turnitin adlı intihal tespit programından aşağıda belirtilen filtrelemeler uygulanarak alınmış olan orijinallik raporuna göre, tezimin benzerlik oranı

%7 olarak belirlenmiştir.

Uygulanan filtrelemeler:

1. Tez kabul sayfası hariç,

2. Tez çalışması orijinallik raporu sayfası hariç, 3. Bilimsel etik beyannamesi sayfası hariç, 4. Önsöz hariç,

5. İçindekiler hariç,

6. Simgeler ve kısaltmalar hariç, 7. Kaynakça hariç

8. Özgeçmiş hariç, 9. Alıntılar dâhil,

10. 7 kelimeden daha az örtüşme içeren metin kısımları hariç

Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tez Çalışması Orijinallik Raporu Uygulama Esaslarını inceledim ve tez çalışmamın, bu uygulama esaslarında belirtilen azami benzerlik oranlarına göre intihal içermediğini; aksinin tespit edileceği muhtemel durumda doğabilecek her türlü hukuki sorumluluğu kabul ettiğimi ve yukarıda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu beyan ederim.

25/05/2021 Ömer Faruk AKBULUT

Prof. Dr. Erdal HAMARTA

(7)

vii

BİLİMSEL ETİK BEYANNAMESİ

Bu tezin tamamının kendi çalışmam olduğunu, planlanmasından yazımına kadar tüm aşamalarında bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez hazırlama kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını ve bu kaynakların kaynakça listesine eklendiğini beyan ederim.

25/05/2021 Ömer Faruk AKBULUT

(8)

viii ÖZET

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi

PSİKOLOJİK DANIŞMAN ADAYLARININ PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN DUYARLILIKLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: BİR

NİTEL ARAŞTIRMA Ömer Faruk AKBULUT

Bu araştırmanın amacı, psikolojik danışman adaylarının çocuk ve ergenlerde problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık durumları ile çözüm önerilerine ilişkin yaklaşımlarını bütüncül bir perspektifte incelemektir. Bu kapsamda araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden birisi olan durum çalışması modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye’deki farklı yükseköğretim kurumlarının Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık anabilim dalındaki üçüncü ve dördüncü sınıf 60 psikolojik danışman adayı oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, durum çalışmasının birincil veri toplama araçlarından birisi olan görüşme tekniği ile elde edilmiştir. Bu kapsamda araştırmada, araştırmacı tarafından geliştirilmiş “Çocuk ve Ergenlerde İnternet Kullanımı Örnek Olay Görüşme Formu”, ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin toplanması sürecinde Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan COVID-19 pandemisi göz önünde bulundurularak psikolojik danışman adayları ile görüşmeler bireysel olarak uzaktan görüntülü çevrimiçi bir program aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri, psikolojik danışman adaylarından elde edilen görüşme video kayıtları ve görüşme esnasında kaydedilen notlardan oluşmaktadır.

Tüm veriler görüşmelerden sonra bilgisayar ortamına aktarılarak yazılı materyal haline dönüştürülmüştür.

Verilerin analizi sürecinde MAXQDA programı kullanılarak betimsel analiz ve içerik analizi tekniklerinden yararlanılmıştır. Psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık durumlarını belirlemek için betimsel analiz yöntemi kullanılırken problemli internet kullanımının çözümüne yönelik müdahale yaklaşımlarını derinlemesine incelemek için içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmaya katılan psikolojik danışman adayları örnek olaylarda yer alan problemli internet kullanımının farklı boyutlarına ilişkin farklı sıklıkta duyarlılık göstermişlerdir. Psikolojik danışman adaylarından 57’si problemli internet kullanımının “aşırı kullanım” boyutuna duyarlılık gösterirken, 56’sı

“işlevsel olmayan bilişler” boyutuna, 53’ü “yoksunluk” ve “olumsuz etkiler” boyutlarına, 50’si “tolerans”

boyutuna ve 49’u “duygudurum değişikliği” boyutuna duyarlılık göstermişlerdir. Araştırmaya katılan ve örnek olaylarda yer alan problemli internet kullanımı sorununu fark eden psikolojik danışman adaylarının bu soruna ilişkin çözüm önerileri “sorunun nedenlerini anlamaya yönelik çaba” ve “sorunun çözümünü gerçekleştirmeye yönelik çaba” olmak üzere iki ana temada ele alınmıştır. Araştırmaya katılan psikolojik danışman adayları örnek olaylarda yer alan problemli internet kullanımı sorununun nedenlerini anlayabilmek için çeşitli çalışmalar yapabileceklerini vurgulamışlardır. Bu çalışmalar sıklığına göre;

öğrenci ile görüşmeler yapma, sosyal ilişkileri inceleme, aile ilişkilerini inceleme, aile ile görüşmeler yapma, internet kullanım profilini belirleme ve akademik yaşamı inceleme olarak ele alınmıştır.

Araştırmaya katılan psikolojik danışman adayları örnek olaylarda yer alan problemli internet kullanımı sorununu çözebilmek için çeşitli müdahale yaklaşımlarını dile getirmişlerdir. Bu müdahale yaklaşımları sıklığına göre; internet kullanımıyla ilgili hedefler oluşturma, aile ile işbirliği yapma, farkındalık oluşturma, sosyal ilişkileri güçlendirme, sosyal yaşamda alternatifler oluşturma, psikolojik danışma gerçekleştirme, temel yaşam becerilerini kazandırma, problemli internet kullanımı hakkında bilgi verme ve akran temelli uygulamalar gerçekleştirme olarak ele alınmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar alanyazın ışığında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Problemli internet kullanımı, psikolojik danışman, nitel araştırma.

(9)

ix ABSTRACT

Department of Educational Sciences Psychological Counseling and Guidance Program

Master Thesis

SENSITIVITY AND SOLUTION SUGGESTIONS OF PSYCHOLOGICAL COUNSELOR CANDIDATES TO

PROBLEMATIC INTERNET USE: A QUALITATIVE RESEARCH Ömer Faruk AKBULUT

This study aims to examine psychological counselor candidates' sensitivities about problematic internet use in children and adolescents and their approaches to suggestions for solutions in a holistic perspective. In this context, the case study model, which is one of the qualitative research methods, was used in the study. The study group, in the Guidance and Counseling departments of different higher education institutions in Turkey, has created the third and fourth class of 60 counselor candidates. The data of the study were obtained by interview technique, which is one of the primary data collection tools of the case study. In this context, "Internet Use in Children and Adolescents Case Study Interview Form" and

"Personal Information Form" developed by the researcher were used in the study. In the collection of the data process in Turkey and the world COVID-19 meetings with counselors candidates considering the pandemic were conducted through individual remote video online program. The data of the research consists of the video recordings obtained from the psychological counselor candidates and the notes recorded during the interview. All data were transferred to computer media after the interviews and converted into written material. In the process of data analysis, descriptive analysis and content analysis techniques were used by using the MAXQDA program. The descriptive analysis method was used to determine the sensitivity of psychological counselor candidates regarding problematic internet use, while the content analysis technique was used to examine the intervention approaches for solving problematic internet use in-depth. The psychological counselor candidates participating in the study showed sensitivity at different frequencies regarding different dimensions of problematic internet use in the case studies. Fifty- seven participants with problematic internet use “excessive use” showed sensitivity to the size of fifty-six participants “non-functional cognitions” size fifty-three participants “withdrawal” and “adverse effects”, the dimensions of the fifty participants of “tolerance” in the size and forty-nine participants “mood change”

have demonstrated sensitivity to the size of. The solution suggestions of the psychological counselor candidates who participated in the study and noticed the problematic internet use problem included in the case studies were discussed under two main themes: "effort to understand the causes of the problem" and

"effort to solve the problem". The psychological counselor candidates who participated in the study emphasized that they could do various studies to understand the reasons for the problematic internet use problem in the case studies. According to the frequency of these studies; interviews with students, examining social relations, examining family relations, interviewing with family, determining internet usage profile, and examining academic life. The counselor candidates participating in the study expressed various intervention approaches to solve the problematic internet use problem in the case studies. According to the frequency of these intervention approaches; It is considered as setting goals related to internet use, cooperating with the family, creating awareness, strengthening social relations, creating alternatives in social life, conducting psychological counseling, providing basic life skills, providing information about problematic internet use and implementing peer-based applications. The results obtained from the research were discussed in the light of the literature and various suggestions were made.

Keywords: Problematic internet use, psychological counselor, qualitative research.

(10)

10 BÖLÜM 1 1. GİRİŞ

20. yüzyılda teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi bireylerin yaşamlarında birçok değişikliği meydana getirmiştir. Günümüzde bireyler iletişim kurma, alışveriş yapma, etkileşimli içerikleri takip etme, eğitim hizmetlerinden yararlanma ve oyun oynama gibi birçok farklı gerçek yaşam aktivitesini teknolojik araçlar ile gerçekleştirebilmektedir (Ögel, 2017). Teknolojik araçlar sahip oldukları bu farklı erişim imkânları ile bireylerin yaşamlarını kolaylaştırabilmektedir. Ancak teknolojik araçların kullanım yaşının giderek azalması ve gelişime zarar verebilecek bir biçimde kullanılması bazı sorunları ortaya çıkarabilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde 3-18 yaş aralığındaki çocukların internet kullanma durumları üzerine yapılan bir araştırmada, 2010-2017 yılları arasında çocukların internet kullanım oranlarının hızlı bir şekilde artış gösterdiği görülmüştür (National Center for Education Statistics, 2019). Ülkemizde TUİK tarafından gerçekleştirilen “2019 Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” sonuçlarında ise çocuk ve ergenlerin içerisinde bulunduğu grubun internet kullanım oranlarının diğer yaş gruplarına oranla daha yüksek olduğu görülmüştür (TUİK, 2020). Bu araştırmaya ek olarak Dünya çapında yapılmış geniş kapsamlı bir çalışma incelendiğinde, Dünya’nın birçok bölgesinde internet kullanım yaşının giderek düştüğü ve çocukların internet kullanım oranlarının önemli derecede yüksek olduğu görülmüştür (We Are Social, 2020). Ayrıca günümüzde COVID-19 pandemisi ile birlikte çocuk ve ergenlerin eğitimlerine uzaktan eğitim araçlarıyla devam etmeleri ve teknolojik araçlarla daha fazla vakit geçirmeleri internet kullanım oranlarının artmasına neden olduğu görülmüştür (Duan vd., 2020; Statista, 2021). Geniş örneklemler üzerinde yapılan bu araştırmalar özetlendiğinde, günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocukların internet ile sıklıkla vakit geçirdikleri söylenebilir. Bu durum fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimlerini henüz tamamlamamış çocukların gelişimleri açısından bir risk oluşturabilmektedir (Rideout vd., 2011). Çünkü çoğu zaman çocuklar ve ergenler bilgi ve beceri eksikliğinden kaynaklı olarak interneti sağlıklı bir şekilde kullanmakta zorluk yaşayabilmektedirler. İnternetin çocuk ve ergenlerin yaşamlarında sorunlar oluşturabilecek şekilde kullanımını ifade eden bu durum problemli internet kullanımı, internet bağımlılığı, sorunlu internet kullanımı veya patolojik internet kullanımı gibi farklı kavramlar ile ele alınmaktadır (Fernandes vd., 2019). Bu araştırmada, çocuk ve

(11)

11

ergenlerin interneti yaşamlarında sorunlar oluşturabilecek şekilde kullanımını ifade etmek için “problemli internet kullanımı” kavramı kullanılmıştır.

Problemli internet kullanımı; bireylerin internet kullanımlarını kontrol etmekte güçlük yaşamaları, zihinsel olarak internetle ilgili aşırı uğraş göstermeleri, internete erişemedikleri durumlarda birçok psikolojik yoksunluk belirtileri yaşamaları ve bu sağlıksız internet kullanım durumunun bireyin fiziksel, psikolojik, akademik, mesleki ve sosyal yaşamını olumsuz olarak etkilemesi olarak tanımlanabilmektedir (Asıcı, 2019;

Caplan, 2003; Young ve De Abreu, 2011). Problemli internet kullanımı birçok farklı boyutu içerisine alan karmaşık bir yapı olarak ele alınabilir. Bu bağlamda problemli internet kullanımı, bireylerin internette uzun süre vakit geçirmesini içeren aşırı kullanım;

bireyin internete erişemediğinde psikolojik yoksunluk belirtileri yaşamasını içeren geri çekilme; bireyin gün geçtikçe internette daha fazla vakit geçirmeyi istemesini içeren tolerans ve bireyin problemli internet kullanımı sonucunda günlük yaşamının olumsuz olarak etkilenmesini içeren olumsuz etkiler boyutlarından oluşmaktadır (Block, 2008).

Bireylerin internet kullanımlarının problemli olarak nitelendirilmesinde yukarıda yer alan boyutların ele alınması sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek açısından yol gösterici olabilmektedir.

Problemli internet kullanımı, çocuk ve ergenlerin sahip olduğu bazı olumsuz özellikler ile birlikte internet yaşamının sahip olduğu özelliklerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkabilmektedir (Asıcı, 2019; Ögel, 2017). İnternetin ücretsiz ve kolay erişilebilir olması ile birlikte çocuk ve ergenlerin akademik başarılarının düşük olması, okul yaşamına ilişkin doyumlarının zayıf olması, temel yaşam becerilerine sahip olmamaları, aile ilişkilerinin zayıf olması, ebeveynlerinin gösterdikleri sağlıksız tutumlar, içinde bulunulan riskli sosyal konum, sahip olunan riskli kişilik özellikleri ve psikolojik durumların etkileşimi çocuk ve ergenlerde problemli internet kullanımının görülmesine neden olabilmektedir (Asıcı, 2018, 2019; Avşaroğlu ve Akbulut, 2020; Kumcağız, 2019).

Bu durumlar sonucunda yaşanan problemli internet kullanımı durumu çocuk ve ergenlerin yaşamsal alanlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

Problemli internet kullanımı çocuk ve ergenlerin aile, okul, sosyal ve psikolojik yaşamlarını olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Alanyazında, problemli internet kullanımının etkileri üzerinde yapılan araştırmalar incelendiğinde bu araştırmaların fiziksel, psikolojik ve sosyal etkiler olmak üzere üç başlıkta ele alınabileceği söylenebilir.

(12)

12

Problemli internet kullanımının çocuk ve ergenlerin fiziksel yaşamlarına olan etkisi incelendiğinde; göz, boyun, sırt ve baş ağrıları, aşırı kilo kaybı veya kilo alımı, uyku problemleri, konsantrasyon bozuklukları ve sağlıksız beslenme gibi etkilerin vurgulandığı görülmektedir (Aydın Avcı vd., 2016; Baranowski vd., 2011; Bozkurt vd., 2018; Çubuk, 2019; Hazar vd., 2017; Yıldırım, 2016; Zheng vd., 2016). Problemli internet kullanımın bu fiziksel etkilerinin yanı sıra kaygı, depresyon, olumsuz ruh sağlığı belirtileri, yalnızlık ve olumsuz kişilik yapıları gibi bazı psikolojik etkileri bulunmaktadır (Avşaroğlu ve Akbulut, 2020; Dağlı Çetinkaya ve Gündüz, 2017; Derin ve Bilge, 2016;

Dieris-Hirche vd., 2017; Liang vd., 2016; Özgen ve Bavlı, 2017). Son olarak problemli internet kullanımının çocuk ve ergenlerin sosyal yaşamlarına olan etkisi incelendiğinde;

olumsuz aile ve akran ilişkileri, akademik ve ekonomik problemler, sosyal etkileşim ve sosyal destek yoksunluğu gibi faktörlerin etkili olduğu görülmüştür (Chi vd., 2020; Savcı ve Aysan, 2016; Zhang vd., 2019; Zhou vd., 2017; Zorbaz ve Tuzgöl Dost, 2014).

Alanyazında, problemli internet kullanımının etkileri üzerine yapılan araştırmalar genel olarak incelendiğinde, problemli internet kullanımının çocuk ve ergenlerin biyo-psiko- sosyal yaşamları üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğu görülmektedir. Bu bağlamda, çocuk ve ergenlerde problemli internet kullanımının önlenmesine yönelik yürütülecek önleyici ve koruyucu temelli çalışmaların çocuk-ergen ruh sağlığı açısından önemli bir yere sahip olabileceği söylenebilir (Asıcı, 2018).

20. yy. içerisindeki birçok etken eğitimi amaç ve işlev yönünden değişimlere zorlamıştır. Bu dönemde yaşanan hızlı sosyo-kültürel, ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile bilimsel anlamdaki buluşlar, demokratik düşünceler ve insan haklarına verilen önemin artması geleneksel eğitim anlayışından çağdaş eğitim anlayışına doğru bir geçişe zemin hazırlamıştır. Bu kapsamda çağdaş eğitim, bireyin yalnızca zihinsel olarak gelişiminden öte fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel olarak bir bütün olarak gelişimine destek sunarak öğrencilerin kendileri ve toplumları için en uygun düzeyde gelişimlerini amaçlamıştır (Altıntaş, 2019). Çağdaş eğitim anlayışıyla birlikte okulun yapısında değişikliklere gidilmiş ve öğretim ile yönetim faaliyetlerine ek olarak öğrenci kişilik hizmetleri faaliyetleri okul yapısı içerisinde kendisine yer bulmuştur (Şahin, 2019).

Çağdaş eğitim anlayışının özgün ve önemli bir yanını oluşturan bu öğrenci kişilik hizmetleri faaliyetleri, öğrencilerin eğitim ortamlarından sağlıklı bir şekilde yararlanabilmeleri ve sağlıklı bir kişilik oluşturabilmelerine yönelik sunulan hizmetleri içerisine almaktadır (Sevinc vd., 2012). Bu hizmetler; sosyal yardım hizmetleri, sağlık

(13)

13

hizmetleri, özel yetiştirme hizmetleri, sosyal-kültürel hizmetler ile psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri olarak ele alınabilir (Tan, 2000; Yeşilyaprak, 2020a).

Öğrenci kişilik hizmetleri içerisinde yer alan psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri; öğrencilerin kendilerini tanıyabilmeleri, çevrelerindeki fırsatların farkına varabilmeleri, yaşamları açısından sağlıklı kararlar verebilmeler, çevrelerine uyum sağlayabilmeleri ve kendilerini gerçekleştirebilmeler için sunulan profesyonel, planlı ve sistematik bir yardım süreci olarak tanımlanmaktadır (Kuzgun, 2011; Tan, 2000;

Yeşilyaprak, 2020a). Eğitim kurumlarında, Eğitim Fakültelerinin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans programını tamamlayan psikolojik danışmanlar tarafından sunulan psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri konu alanına göre eğitsel/akademik, mesleki/kariyer ve kişisel/sosyal psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında yürütülmektedir (Ümmet, 2019). Bu konu alanlarından eğitsel/akademik psikolojik danışma ve rehberlik; öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmeleri, zamanı etkili bir şekilde kullanabilmeleri, öğrenmeye yönelik motivasyon geliştirmeleri, sınavlara verimli bir şekilde hazırlanabilmeleri, yeteneklerini uygun bir şekilde geliştirebilmeleri, öğrenme sürecinde karşılarına çıkan sorunlarını sağlıklı bir şekilde aşabilmeleri ve öğrenmeye yönelik olumlu tutum geliştirebilmeleri için yürütülen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini içerisine almaktadır (Hamarta, 2019; Yeşilyaprak, 2020a). Bir diğer konu alanlarından birisi olan mesleki/kariyer psikolojik danışma ve rehberlik; öğrencilerin meslekleri tanımaları, mesleklere yönelik olumlu tutumlar geliştirebilmeleri, kişisel özelliklerinin farkına varmaları, kendi özelliklerine uygun meslekleri seçebilmeleri, seçtikleri mesleklere hazırlanabilmeleri ve mesleki yönden gelişebilmelerine yönelik yürütülen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri olarak tanımlanabilmektedir (Kuzgun, 2014; Yeşilyaprak, 2020b). Son olarak kişisel/sosyal psikolojik danışma ve rehberlik ise öğrencilerin kendilerini gerçekçi bir şekilde tanıyabilmeleri, üstün ve sınırlı yönleriyle kendilerini kabul edebilmeleri, kendilerine güvenmeleri, kişilerarası ilişki becerilerini kazanmaları, kişisel ve sosyal yönden dengeli ve uyumlu bir kişilik geliştirebilmeleri için yürütülen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri olarak tanımlanmaktadır (Deniz, 2019; Yeşilyaprak, 2020a). Okullarda psikolojik danışmanlar bu konu alanları çerçevesinde öğrencilere farklı şekillerde yardım hizmeti sunmaktadırlar.

(14)

14

Okullarda yürütülen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri ile öğrencilerin içerisinde bulundukları gelişim döneminin görevlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirmeleri ve kapasitelerini en uygun şekilde geliştirmeleri amaçlanmaktadır (Altıntaş, 2019). Öğrencilerin içerisinde bulundukları gelişim dönemi içerisinde yaşadıkları problemlerin ve uyum sorunlarının çözümünde psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinden yararlanmaları bu problemlerin ve sorunların sağlıklı bir şekilde çözülebilmesi açısından önemli olabilmektedir. Öğrencilerin psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri sonucunda psiko-sosyal olarak iyilik haline ulaşmalarına yardımcı olunabilecek ve bu durum öğrencilerin psikolojik yaşamları açısından koruyucu bir rol oynayabilecektir (Yeşilyaprak, 2020a). Bu bağlamda okullarda yürütülen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri genel olarak öğrencilerin psiko-sosyal yaşamlarını olumlu olarak etkileyebilmekte ve bu durum özel olarak çocuk ve ergenlerin problemli internet kullanımı sorununa karşı korunmalarına olanak sağlayabilmektedir. Çünkü çocuk ve ergenlerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları psikolojik problemler, sosyal beceri eksiklikleri ve okul yaşamına ilişkin doyumsuzluk durumları problemli internet kullanımına neden olabilmektedir (Caplan, 2003; Kandell, 1998). Dolayısıyla öğrencilerin psikolojik olarak iyi oluşlarını destekleyen, olumlu sosyal beceriler edinmelerini sağlayan ve okula yönelik olumlu tutumlar oluşturmalarına olanak sağlayan önleyici/koruyucu psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri problemli internet kullanımı açısından önemli bir faktör olarak ele alınabilmektedir (Savi Çakar, 2018b).

Ayrıca okullarda yıllık psikolojik danışma ve rehberlik programları içerisinde bilinçli teknoloji kullanımına yönelik becerileri kazandırmaya yönelik hedeflerin de yer alması öğrencilerin interneti sağlıklı bir şekilde kullanabilmelerine olanak sağlayabilmektedir (Milli Eğitim Bakanlığı, 2020). Bu bağlamda, psikolojik danışmanların okullarda problemli internet kullanımına yönelik yürütecekleri önleyici/koruyucu psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin büyük önem taşıdığı söylenebilir.

Çocuk ve ergenlerde problemli internet kullanımının önlenmesine yönelik yürütülecek psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin etkili olabilmesinde psikolojik danışmanların problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılıkları önemli bir faktör olabilmektedir. Duyarlılık kavramı; bireyin tehdit edici durumlara karşı hassas olması, bu durumları anlamaya çalışması, çevresini kontrol etmesi ve bu olumsuz durumlara karşı zarar görmemek için önlemler almasını içeren bir kavram olarak tanımlanabilmektedir (Bayezid, 2000). Duyarlılık kavramı bireyin duyarlı olarak kendi yaşamını

(15)

15

düzenleyebilmesi ve toplumsal yaşamdaki durumlara karşı hassasiyet göstermesi olarak iki farklı boyutta ele alınabilmektedir. İlk boyut temelinde ele alınan duyarlılık, bireyin tehdit edici uyaranların farkına varması ve bu uyaranlarla karşılaşmaktan sakınması olarak tanımlanabilmektedir. Bu kapsamda duyarlılık düzeyi yüksek olan bireyler çevrelerinde yer alan sorunlara karşı farkındalıkları olan ve bu tehdit edici durumların kendilerine zarar vermemesi için önlemler alan bireylerdir (Bayezid, 2000; Çatak ve Ögel, 2010; Tanrıkulu vd., 2013). Duyarlılığın toplumsal boyutuna vurgu yapan bir tanımlamada ise duyarlılık kavramı; bireyin kendi çevresindeki durumlara karşı ilgili olması, bu durumları önemsemesi, bireylerin yaşadıkları sorunlara kayıtsız kalmaması ve empati kurarak durumu anlamaya çalışması olarak ele alınmaktadır (Aslan, 2013;

Özyürek, 2017). Dolayısıyla problemli internet kullanımına ilişkin duyarlı olan bireyler, yaşamlarında interneti kontrollü ve sağlıklı bir şekilde kullanmak için önlemler alabilecekleri söylenebilir (Kilinç ve Gündüz, 2017). Bu durum psikolojik danışman, psikolog, çocuk gelişimci ve sosyal hizmet uzmanı gibi ruh sağlığı çalışanları açısından ele alındığında ise ruh sağlığı çalışanlarının problemli internet kullanımına duyarlılık göstermeleri, meslek yaşamlarında hizmet verdikleri gruptaki bireylerin yaşayabilecekleri problemli internet kullanımı durumunu fark etmelerine ve bu durumla başa çıkabilmek için çeşitli yaklaşımlar sergileyerek hizmet vermelerine olanak sağlayabileceği söylenebilir. Ayrıca psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımına yönelik müdahale yaklaşımlarına ilişkin sahip oldukları bilgi ve beceriler meslek yaşamlarında bu sorunu önlemeye yönelik yürütecekleri psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini de doğrudan etkileyebileceği düşünülmektedir.

Tüm bunlar değerlendirildiğinde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuk ve ergenlerde sıklıkla karşılaşılan bir sorun olan problemli internet kullanımına ilişkin okullarda yürütülecek psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin önemli olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, meslek yaşamlarında okullarda psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini yürütecek psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılıklarının ve çözüm önerilerinin belirlenmesi problemli internet kullanımı sorununun çözümü açısından önem taşımaktadır. Ayrıca alan yazında problemli internet kullanımı üzerine yürütülen araştırmalar genel olarak incelendiğinde, araştırmaların çoğunlukla nicel araştırma yöntemi ile gerçekleştirildiği ve bu araştırmaların bireylerin problemli internet kullanım düzeylerine ve bu düzeyin farklı biyo-psiko-sosyal değişkenlerle ilişkisini inceleyen araştırmaların olduğu görülmektedir.

(16)

16

Bu araştırmanın problemli internet kullanımının “duyarlılık” ve “çözüm önerileri” gibi farklı ve özgün yanlarına odaklanması ve nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmesi bu araştırmanın özgün yanını oluşturmaktadır. Çünkü nitel araştırmalar, durumlara ve olaylara ilişkin derinlemesine bilgiler sunabilmesi açısından alanyazın ve araştırmacılara önemli fikirler sunabilmektedir (Douglas vd., 2008). Ayrıca özellikle Türkiye’de problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık kavramının çalışılmaması, bu araştırmanın alan yazına bir katkısı olarak düşünülebilir ve bundan sonra yapılacak araştırmalarla bu kavramın zenginleştirilmesi sağlanabilir.

1.1.Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, psikolojik danışman adaylarının çocuk ve ergenlerde problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılıklarını ve çözüm önerilerine ilişkin müdahale yaklaşımlarını nitel araştırma yöntemi ile incelemektir. Araştırmada, bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki alt amaçlara cevap aranmıştır:

• Psikolojik danışman adayları problemli internet kullanımının “aşırı kullanım”

boyutuna duyarlılık göstermekte midirler?

• Psikolojik danışman adayları problemli internet kullanımının “yoksunluk”

boyutuna duyarlılık göstermekte midirler?

• Psikolojik danışman adayları problemli internet kullanımının “tolerans”

boyutuna duyarlılık göstermekte midirler?

• Psikolojik danışman adayları problemli internet kullanımının “olumsuz etkiler”

boyutuna duyarlılık göstermekte midirler?

• Psikolojik danışman adayları problemli internet kullanımının “işlevsel olmayan bilişler” boyutuna duyarlılık göstermekte midirler?

• Psikolojik danışman adayları problemli internet kullanımının “duygudurum değişikliği” boyutuna duyarlılık göstermekte midirler?

• Psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımı sorununa yönelik çözüm önerilerine ilişkin müdahale yaklaşımları nelerdir?

1.2.Araştırmanın Önemi

Problemli internet kullanımı, günümüzde çocuk ve ergenlerde sıklıkla karşılaşılan bir sorun olarak ele alınmaktadır. Problemli internet kullanımına karşı okullarda yürütülecek psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri, çocuk ve ergenlerin bu sorunla karşı karşıya kalmamalarına veya etkili bir şekilde mücadele edebilmelerine olanak

(17)

17

sağlayabilmektedir. Bu bağlamda, meslek yaşamlarında okullarda psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini yürütecek psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılıklarının yüksek olması, bu sorunu bir problem olarak algılamalarına ve sorunun çözümüne yönelik hizmetler yürütebilmelerine imkân sağlayabileceği düşünülmektedir. Ayrıca psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımına ilişkin çözüm önerilerinin belirlenmesi okullarda bu soruna yönelik yürütülecek psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerine bir kaynak teşkil edebilecektir.

Son olarak alanyazında, problemli internet kullanımının yalnızca “düzey” boyutuna bağlı kalınması ve problemli internet kullanımına duyarlılık veya bu soruna ilişkin çözüm önerilerinin belirlenmesine yönelik nitel araştırmaların çok sınırlı olması bu araştırmanın alanyazınına bu anlamda bir katkı sunabileceği söylenebilir.

1.3. Varsayımlar

Bu araştırmada psikolojik danışman adaylarının, hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formu olan “Çocuk ve Ergenlerde İnternet Kullanımı Örnek Olay Formuna”

samimi ve objektif cevap verdikleri varsayılmıştır.

1.4. Sınırlılıklar

Bu araştırmanın bazı sınırlılıkları bulunmaktadır. Bu sınırlılıklar şu şekilde sıralanabilir:

• Araştırmanın sonuçları, psikolojik danışman adaylarının çocuk ve ergenlerde problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık durumlarını ve çözüm önerilerine ilişkin müdahale yaklaşımlarını belirlemek için kullanılan “Çocuk ve Ergenlerde İnternet Kullanımı Örnek Olay Formunun” ölçtüğü nitelikler ile sınırlılık göstermektedir.

• Araştırmada veri toplama aracı olarak yalnızca görüşme yöntemi kullanılmıştır.

Ayrıca araştırma verileri yalnızca yarı yapılandırılmış görüşme sonucu elde edilen görüşme kayıtları ve notlarından oluşmaktadır.

• Araştırma, Türkiye’deki farklı üniversitelerin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık anabilim dalının üçüncü ve dördüncü sınıflarında öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 60 psikolojik danışman adayı ile sınırlıdır. Bu sebepten dolayı araştırma sonuçları yalnızca bu çalışma grubu çerçevesinde ele alınabilir.

(18)

18

• Problemli internet kullanımına duyarlılık ve çözüm önerilerine ilişkin müdahale yaklaşımları, psikolojik danışman adaylarının internet kullanım yaşantılarına, problemli internet kullanımıyla ilgili deneyimlerine ve eğitim yaşantılarına göre farklılık gösterebilmektedir. Bu araştırma sadece katılımcıların özellikleri ölçüsünde problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık durumuna ve müdahale yaklaşımlarına ışık tutabilir niteliktedir.

• Araştırmanın sınırlılıklarından biri, katılımcılardan geleceğe yönelik bilgi alınmasıyla ilgilidir. Nitekim psikolojik danışman adayları bugünkü algılarıyla geleceği değerlendirip yansıtacaklardır. Bu sebepten dolayı, söz konusu ifadelerin ve algıların gelecekten farklı olabileceği düşünülebilir.

• Araştırmanın çalışma grubunda 53 kadın katılımcı olmakla birlikte yalnızca 7 katılımcının erkek psikolojik danışman adaylarından oluşması araştırmanın bir başka sınırlılığıdır.

1.5.Tanımlar

Bu bölümde, araştırmanın değişkenlerini oluşturan problemli internet kullanımı, problemli internet kullanımına ilişkin duyarlılık ve problemli internet kullanımına ilişkin çözüm önerileri kavramlarının tanımlarına yer verilmiştir.

Problemli İnternet Kullanımı: Bireylerin internet kullanımlarını kontrol etmekte zorluklar yaşamaları, internetten uzak kaldıklarında zihinsel olarak internetle meşgul olmaları, internet bağlantısı kuramadıklarında sinirlilik, öfke ve saldırganlık gibi yoksunluk durumları yaşamaları ve bu durumun bireylerin akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamlarını olumsuz etkilemesi durumu olarak tanımlanabilir (Chakraborty vd., 2010; Weinstein ve Lejoyeux, 2010; Young, 2011).

Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Duyarlılık: Bireylerin interneti kontrollü ve sağlıklı bir şekilde kullanmadıklarında sorunlar ile karşılaşabileceklerinin farkında olmaları ve bu duruma yönelik önlemler almalarını ifade eden bir kavram olarak tanımlanabilir.

Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Çözüm Önerileri: Bireylerin problemli internet kullanımı sorunuyla etkili bir şekilde başa çıkabilmelerine yönelik kendi deneyimleri, bilgi ve becerileri doğrultusunda geliştirdikleri öznel ifadeler olarak tanımlanabilir.

(19)

19 BÖLÜM 2 2. ALAN YAZIN

Bu bölümde; araştırmanın temel değişkeni olan problemli internet kullanımı kavramı alanyazın ışığında ele alınmıştır.

2.1. Problemli İnternet Kullanımı

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bireylerin günlük yaşamlarının önemli bir parçası haline gelen internet, sahip olduğu birçok özellik bakımından bireylerin yaşamlarını kolaylaştırabilmektedir (Ögel, 2017). Ancak internetin bilinçsiz, kontrolsüz ve aşırı kullanımı sonucunda bireylerin yaşamları zorlaşabilmekte ve problemler ortaya çıkabilmektedir. İnternetin bireylerin yaşamları açısından problemler yaratacak şekilde kullanılması literatürde problemli internet kullanımı, internet bağımlılığı, patolojik internet kullanımı, sorunlu internet kullanımı ve aşırı internet kullanımı gibi farklı kavramlar ile ele alınmaktadır (Asıcı, 2019; Fernandes vd., 2019). Bu araştırmada bu kavramlardan “problemli internet kullanımı” kavramı kullanılacaktır. Araştırmanın tümü içerisinde problemli internet kullanımı kavramı diğer belirtilen kavramlar ile aynı anlamda kullanılmıştır.

İlk olarak 1996 yılında Young tarafından dürtü kontrol bozukluğu içerisinde açıklanan problemli internet kullanımı daha sonrasında farklı araştırmacıların çalışmaları ile genişlemiştir. Problemli internet kullanımı üzerine çalışma yapan araştırmacıların tanımları genel olarak incelendiğinde problemli internet kullanımı; bireylerin internet kullanımlarını kontrol etmekte zorluklar yaşamaları, internetten uzak kaldıklarında zihinsel olarak internetle meşgul olmaları, internet bağlantısı kuramadıklarında sinirlilik, öfke ve saldırganlık gibi yoksunluk durumları yaşamaları ve bu durumun bireylerin akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamlarını olumsuz etkilemesi durumu olarak tanımlanabilir (Chakraborty vd., 2010; Weinstein ve Lejoyeux, 2010; Young, 2011).

Problemli internet kullanımının daha iyi anlaşılabilmesi için bileşenlerinin ele alınmasının önemli olabileceği ifade edilebilir. Bu kapsamda Block tarafından problemli internet kullanımının bileşenleri ele alınmış ve bu boyutlar aşırı kullanım, geri çekilme, tolerans ve olumsuz etkiler olmak üzere dört başlıkta tanımlanmıştır (Block, 2008).

Block’un ifade ettiği bu boyutlar şu şekilde açıklanabilir:

(20)

20

• Aşırı Kullanım: Bireyin internette aşırı vakit geçirmesi ve internette geçirdiği vakit üzerindeki zaman kontrolünü kaybetmesi olarak tanımlanmaktadır.

• Geri Çekilme: Bireyin internete ulaşamadığında stres, öfke ve kaygı gibi psikolojik durumları yaşaması olarak tanımlanmaktadır.

• Tolerans: Bireyin gün geçtikçe daha fazla internette kalması ve daha iyi bir teknolojik donanıma sahip olmak istemesi olarak tanımlanmaktadır.

• Olumsuz Etkiler: Bireyin problemli internet kullanımı sonucunda bireysel, akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamının olumsuz olarak etkilenmesi olarak tanımlanmaktadır.

Şekil 1. Block’a göre problemli internet kullanımının bileşenleri

Problemli internet kullanımını oluşturan bileşenler üzerine farklı bir model ortaya koyan Griffiths ise problemli internet kullanımının altı farklı bileşenden meydana geldiğini ifade etmiştir (Griffiths, 1998). Griffiths tarafından belirlenen bu ölçütler; dikkat çekme, duygudurum değişiklikleri, tolerans, çatışma yaşama, yoksunluk belirtileri ve nüksetme olarak ele alınabilir. Griffiths’in ifade ettiği bu boyutlar şu şekilde açıklanabilir:

• Dikkat Çekme: Bireyin internet kullanımının yaşamı için önemli bir konuma gelmesi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca internet kullanımı bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını etkilemektedir. Bireylerin internette oynadıkları oyunların yaşamları için önemli bir konuma gelmesi ve bu oyunu oynamadıkları zaman yaşadıkları zihinsel uğraş “dikkat çekme” boyutunda ele alınabilmektedir.

• Duygudurum Değişiklikleri: Bireyin internet kullanımı sırasında veya sonucunda ortaya çıkan öznel deneyimler olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin

Problemli İnternet Kullanımı Aşırı Kullanım Geri Çekilme

Tolerans

Olumsuz Etkiler

(21)

21

internette oyun oynadıkları sırada yaşadıkları haz ve mutluluk gibi duyguları yaşamaları “duygudurum değişiklikleri” boyutunda ele alınabilmektedir.

• Tolerans: Bireyin başlangıçtaki internet kullanımından aldığı hazzın aynısını alabilmek için giderek internet kullanım süresinin artması veya daha iyi bir donanım ile internete bağlanmak istemesi olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin internet üzerinden oynadıkları oyunlarda başlangıçtaki hazzı alabilmek için günlük internette oyun oynama sürelerinin artması ve daha iyi bir bilgisayar ile oyunu oynamak istemeleri “tolerans” boyutunda ele alınabilmektedir.

• Çatışma: Bireyin problemli internet kullanımın beraberinde günlük yaşamındaki kişiler veya durumlar ile çatışma oluşturması olarak tanımlanmaktadır. Bireyin internet üzerinden oynadığı oyunlar sebebiyle ebeveynleriyle çatışma yaşaması “çatışma” boyutunda ele alınabilmektedir.

• Yoksunluk: Bireyin internet kullanımının kesilmesi veya azaltılması sonucunda ortaya çıkan öfke, sinirlilik, kaygı ve depresyon gibi psikolojik ve fiziksel durumlar olarak tanımlanmaktadır. Bireyin internet kesintisi sonucu internet üzerinden oynadığı oyunu sürdürememesi sonucunda yaşanan sinirlilik veya öfke durumları “yoksunluk” boyutunda ele alınabilmektedir.

• Nüksetme: Bireyin internet kullanımını kontrollü bir boyuta getirmesinden bir süre sonra yaşanan bazı durumlar sonucunda internet kullanımının tekrar eski problemli duruma gelmesi olarak tanımlanmaktadır. Bireyin internet üzerinden oynadığı oyun süresi konusunda bir kontrol sağlamasının üzerinden birkaç ay geçtikten sonra okulların tatil olmasıyla birlikte daha fazla boş zamanının olduğunu düşünmesiyle internet üzerinden oyun oynama davranışının eskisi gibi problemli olması “nüksetme” boyutunda ele alınabilmektedir.

(22)

22

Şekil 2. Griffiths’e göre problemli internet kullanımının bileşenleri

Günümüzde internet, bireylerin yaşamları açısından vazgeçilmez bir konumda yer almaktadır. İnternetin böyle önemli bir konumda yer alması sonucunda bireylerin internet kullanım sıklığının artış gösterebileceği söylenebilir. Özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte birçok akademik ve mesleki faaliyetler ile farklı ihtiyaçların internet üzerinde gerçekleştirilmesi, bireylerin internette geçirdiği vaktin artmasına neden olmaktadır (Baltacı vd., 2021; Duan vd., 2020). Günümüzde interneti kullanmadan bir yaşam sürdürmenin çok olası olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, problemli ve sağlıklı internet kullanımının birbirinden nasıl ayrılabileceği konusunda tartışmalar yaşanmaktadır (Asıcı, 2019). Bu kapsamda bireylerin internet kullanımlarının

“problemli” olarak nitelendirilebilmesi için farklı araştırmacılar tarafından çeşitli ölçütlerin belirlendiği ve bu ölçütler çerçevesinde değerlendirmelerin yapıldığı söylenebilir (Griffiths, 1999; Shapira vd., 2003; Suler, 1999; Tao vd., 2010; Young, 2011).

Problemli internet kullanımının değerlendirilmesi için Young tarafından sekiz ölçüt önerilmiştir. Young bu sekiz ölçütten en az beşinin son altı ay içerisinde bireyde görülmesinin bireyin interneti problemli olarak kullandığına ilişkin bir ipucu oluşturabileceğini ifade etmektedir (Young, 2009). Young tarafından belirlenen bu ölçütler Tablo 1’de görülmektedir (Asıcı, 2019; Savi Çakar, 2018a; Young, 2009).

Problemli İnternet Kullanımı

Dikkat Çekme

Duygudurum Değişikliği

Tolerans

Çatışma

Yoksunluk

Nüksetme

(23)

23

Tablo 1. Young tarafından belirlenen problemli internet kullanımı ölçütleri

1-) Bireyin gün içerisinde sürekli olarak interneti düşünmesi, internette yaptığı aktivitelerin hayalini kurması ve internette yapacağı aktiviteleri düşünmesi gibi internetle ilgili aşırı zihinsel uğraş.

2-) Bireyin aynı hazzı alabilmek için internette geçirdiği süreyi giderek arttırma ihtiyacı.

3-) Bireyin internet kullanımını kontrol etme, azaltma veya tamamen bırakması üzerine başarısız olunan girişimler.

4-) Bireyin internet kullanımını azaltması veya tamamen bırakması sonucunda çökkünlük, huzursuzluk ve öfke gibi çeşitli duyguların ortaya çıkması.

5-) Bireyin planladığından daha fazla internette vakit geçirmesi.

6-) Bireyin internet kullanımının akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamı üzerinde sorunlar oluşturması.

7-) Bireyin internette geçirdiği vakit ile ilgili çevresindekilere yalan söylemesi.

8-) Bireyin günlük yaşamındaki stres, öfke, depresyon ve çaresizlik gibi problemlerden kaçmak için interneti kullanması

Young’ın haricinde problemli internet kullanımının ölçütleri üzerine araştırmalar yapan Shapira ve arkadaşları (2003) üç boyutlu bir model ortaya koymuşlardır. Tablo 2’de Shapira ve arkadaşları (2003) tarafından ifade edilen ölçütler görülmektedir.

Tablo 2. Shapira ve arkadaşları tarafından belirlenen problemli internet kullanımı ölçütleri

A.

Aşağıda yer alan ifadelerden en az birinde ifade edildiği şekilde internet kullanımı üzerine uyumsuz zihinsel uğraş:

1-) Bireyin internet kullanımına karşı kontrol edilemeyen zihinsel uğraş

2-) Bireyin planladığından daha fazla internette kalması ve aşırı internet kullanımı

B.

Bireyin internet kullanımının veya internet kullanımıyla ilgili sahip olduğu zihinsel uğraşın akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamındaki işlevlerde probleme veya bozulmaya neden olması

C. Bireyin aşırı internet kullanımının mani veya hipomani dönemlerinde meydana gelmemesi ve diğer Eksen I bozukluklarıyla daha iyi bir biçimde açıklanamaması

Problemli internet kullanımının ölçütlerinin belirlenmesi üzerine araştırmalar yapan bir başka araştırmacı olan Ko ve arkadaşları (2005) ergenler üzerinde yaptıkları araştırmada ergenlerin internet kullanımlarının problemli olarak nitelendirilmesinde göz önünde bulundurulacak ölçütleri üç farklı başlıkta ele almışlardır (Ko vd., 2005). Tablo 3’de Ko ve arkadaşları (2005) tarafından belirlenen ölçütler görülmektedir.

Tablo 3. Ko ve arkadaşları tarafından belirlenen problemli internet kullanımı ölçütleri

A.

Aşağıda yer alan ifadelerden en az altısının bulunması:

1-) Bireyin internette yaptığı aktiviteler üzerine aşırı bir zihinsel uğraşın bulunması 2-) Bireyin internet kullanımını durdurma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması 3-) Bireyin aynı hazzı alabilmek için internette geçirdiği süreyi giderek arttırma ihtiyacı 4-) Bireyin internet kullanmadığı zamanlarda ortaya çıkan kaygı, sinirlilik ve öfke durumlarının ve/veya bireyin internet kullanmadığı zaman ortaya çıkan bu psikolojik durumlardan korunmak için sıklıkla internete yönelmesi

5-) Bireyin planladığından daha fazla süre internette kalması

(24)

24

6-) Bireyin internet kullanımını kontrol etmek için gösterdiği çabaların başarısızlıkla sonuçlanması

7-) Bireyin internet kullanımının aşırı zaman alması

8-) Bireyin internet kullanabilmek için gerekli aktivitelerin aşırı zaman alması

9-) Bireyin internet kullanımının kendisini fiziksel veya psikolojik olarak etkilemesini bilmesine rağmen internet kullanımına devam etme isteği

B.

Aşağıda yer alan ifadelerden en az birinin bulunması:

1-) Bireyin internet kullanımının okul ve evdeki temel sorumlulukları üzerinde olumsuz etkiler oluşturması

2-) Bireyin internet kullanımının sosyal etkileşim ve iletişimi üzerinde olumsuz etkiler oluşturması

3-) Bireyin internet kullanımının beraberinde okul kurallarına ve yasalara karşı gelme davranışlarını ortaya çıkarması

C. Bireyin internet kullanımının psikotik veya bipolar bozukluklar ile daha iyi bir biçimde açıklanamaması

Problemli internet kullanımının ölçütlerinin belirlenmesine yönelik araştırma yapan Tao ve arkadaşları, tanı ölçütlerini; semptom, işlevsellikte bozulma, süre ve dışlama olmak üzere 4 farklı kümede ele almışlardır (Tao vd., 2010). Tablo 4’de Tao ve arkadaşları (2010) tarafından belirlenen ölçütler görülmektedir.

Tablo 4. Tao ve arkadaşları tarafından belirlenen problemli internet kullanımı ölçütleri

A.

Semptom: Aşağıda yer alan ifadelerden ikisinin de bulunması:

1-) Bireyin internette yaptığı aktiviteler üzerine aşırı bir zihinsel uğraşın bulunması 2-) Bireyin internet kullanımının kesilmesi sonrasında yaşanan öfke, kaygı ve sinirlilik gibi psikolojik yoksunluk belirtileri

Aşağıda yer alan ifadelerden en az birisinin bulunması:

1-) Bireyin aynı hazzı alabilmek için internette geçirdiği süreyi giderek arttırma ihtiyacı 2-) Bireyin internet kullanımını tamamen sonlandırmak veya kontrol etmek için gösterdiği çabaların başarısızlıkla sonuçlanması

3-) Bireyin internet kullanımının kendisini fiziksel veya psikolojik olarak etkilemesini bilmesine rağmen internet kullanımına devam etme isteği

4-) Bireyin internet kullanımın günlük yaşamdaki sosyal etkinliklerini olumsuz olarak etkilemesi

5-) Bireyin günlük yaşamda yaşadığı kaygı, çaresizlik ve depresyon gibi duygu durumlardan kaçınmak ve rahatlamak için internete yönelmesi

B. Süre: Bireyin internet kullanım süresi akademik ve mesleki amaçla kullanım haricinde en az üç aydır 6 saat olarak devam etmesi

C. İşlevsellikte Bozulma: Bireyin internet kullanımının akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamında önemli sorunlar oluşturması ve sorumlulukların yerine getirilmesinde problemler oluşturması.

D. Dışlama: Bireyin internet kullanımının psikotik veya bipolar bozukluklar ile daha iyi bir biçimde açıklanamaması

Problemli internet kullanımının ölçütlerinin belirlenmesi üzerine araştırmalar yapan Beard ve Wolf ise ölçütleri belirlerken Young’ın daha öncesinde problemli internet kullanımı için belirlediği ölçütleri gözden geçirmiş ve bunları düzenleyerek farklı bir

(25)

25

yaklaşımla ölçütleri ortaya koymuşlardır (Beard ve Wolf, 2001). Tablo 5’te Beard ve Wolf (2001) tarafından belirlenen ölçütler görülmektedir.

Tablo 5. Beard ve Wolf tarafından belirlenen problemli internet kullanımı ölçütleri

A.

Aşağıda yer alan ifadelerden tümünün bulunması:

1-) Bireyin internette yaptığı aktiviteler üzerine aşırı bir zihinsel uğraşın bulunması 2-) Bireyin aynı hazzı alabilmek için internette geçirdiği süreyi giderek arttırma ihtiyacı 3-) Bireyin internet kullanımını tamamen sonlandırmak veya kontrol etmek için gösterdiği çabaların başarısızlıkla sonuçlanması

4-) Bireyin internet kullanımını azaltması veya tamamen bırakması sonucunda öfke, kaygı ve sinirlilik gibi duygular yaşaması

5-) Bireyin planladığından daha fazla internet kalması

B.

Aşağıda yer alan ifadelerden en az birisinin bulunması:

1-) Bireyin internet kullanımının akademik, mesleki, sosyal ve aile yaşamında önemli sorunlar oluşturması ve sorumlulukların yerine getirilmesinde problemler oluşturması 2-) Bireyin internette geçirdiği süre ile ilgili etrafındakilere yalan söylemesi

3-) Bireyin günlük yaşamda yaşadığı kaygı, çaresizlik ve depresyon gibi duygu durumlardan kaçınmak ve rahatlamak için internete yönelmesi

Yukarıda farklı araştırmacılar tarafından çeşitli kuramsal yaklaşımlar temel alınarak hazırlanan tanı ölçütleri ruh sağlığı alanında çalışan uzmanların problemli internet kullanımı veya internet bağımlılığı sorunu yaşayan danışanlarla çalışırken, danışanlarının durumlarını değerlendirme aşamalarında onlara bir rehber olabileceği söylenebilir (Asıcı, 2019). Ayrıca okul psikolojik danışmanlarının bu tanı kriterlerine aşina olmaları okullarda karşılaşabilecekleri olası problemli internet kullanımı durumlarını fark etmelerine imkân sağlayabileceği düşünülmektedir.

2.2.Problemli İnternet Kullanımının Etkileri

İnsan psikolojide biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak tanımlanmaktadır (Cüceloğlu, 2010). Bu tanım insanların yaşamlarında karşı karşıya kaldıkları durumlardan biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak etkilenebileceklerini ifade etmektedir.

Problemli internet kullanımı da son dönemlerde yaygınlaşmasıyla birlikte bireylerin yaşamlarını fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak olumsuz etkileyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

(26)

26

Şekil 3. Problemli internet kullanımının etki alanları

Alanyazında problemli internet kullanımı ile ilgili yapılmış araştırmalar incelendiğinde, problemli internet kullanımının etkilerini inceleyen birçok araştırmanın olduğu görülmüştür. İlk olarak problemli internet kullanımının bireylerin fiziksel sağlıklarına ilişkin etkilerini inceleyen araştırmalar değerlendirilmiştir. Hazar ve arkadaşları (2017) tarafından 330 katılımcı üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmada, katılımcıların problemli teknoloji kullanımı düzeyleri ile fiziksel aktivite düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Aydın Avcı ve arkadaşları (2016) tarafından 743 lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirilen başka bir araştırmada ise problemli internet kullanımının fiziksel yakınmalar ve obezite gibi fiziksel sorunları beraberinde getirdiği görülmüştür. Çubuk (2019) tarafından gerçekleştirilen başka bir araştırmada, ortaokul öğrencilerinin problemli internet kullanımı düzeyleri ile fiziksel aktivite düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Zheng ve arkadaşları (2016) tarafından 513 katılımcı ile gerçekleştirilen bir araştırmada, problemli internet kullanım düzeyi yüksek katılımcıların göz kuruluğu, görmede zayıflama ve eklem ağrıları gibi fiziksel şikâyetleri sıklıkla yaşadıkları görülmüştür. Güzel ve arkadaşları (2018) tarafından 327 öğrenci üzerinde gerçekleştirilen başka bir araştırmada, problemli internet kullanım düzeyi yüksek öğrencilerin baş ağrısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı ve uykusuzluk gibi fiziksel sorunları sıklıkla yaşadığı görülmüştür. Yıldırım (2016) tarafından ergenler üzerinde yapılan bir araştırmada, problemli internet kullanımının obezite açısından bir risk faktörü olarak ele alınabileceği görülmüştür. Benzer bir bulguya (Baranowski vd., 2011) tarafından yapılan araştırmada da rastlanmıştır. Koças ve Şaşmaz (2019) tarafından 1061 lise öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada, problemli internet kullanımının öğrencilerde uyku kalitesini düşürdüğü görülmüştür. Ekinci ve arkadaşları (2014) tarafından yapılan başka bir araştırmada ise problemli internet kullanımı ile uyku

Psikolojik

Sosyal Fiziksel

(27)

27

problemleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Alanyazında bu araştırmaların haricinde problemli internet kullanımının fiziksel etkilerini inceleyen birçok araştırma mevcuttur. Bu araştırmalar genel olarak özetlenerek problemli internet kullanımının fiziksel etkileri Şekil 4’de gösterilmiştir.

Şekil 4. Problemli internet kullanımının fiziksel etkileri

Problemli internet kullanımı bireylerin psikolojik sağlıkları açısından bir risk faktörü olarak ele alınabilmektedir (Avşaroğlu ve Akbulut, 2020). Alanyazında, problemli internet kullanımının psikolojik etkilerini inceleyen birçok araştırma mevcuttur. Özözen Danacı ve arkadaşları (2018) tarafından 225 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada, öğrencilerin problemli internet kullanımı düzeyi ile narsisizim düzeyi arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Özgen ve Bavlı (2017) tarafından yapılan bir araştırmada ise problemli internet kullanımı ile psikotizm ve nörotizm arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Totan ve arkadaşları (2019) tarafından 374 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan başka bir araştırmada, problemli internet kullanımı ile mutluluk arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Derin ve Bilge (2016) tarafından 794 ortaöğretim öğrencisi üzerinde yapılan araştırmada ise problemli internet kullanımı ile olumlu duygular ve önemli kişiler ile ilişki doyumu arasında negatif yönde bir ilişki bulunmuştur. Dağlı Çetinkaya ve Gündüz (2017) tarafından 488 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada, problemli internet kullanımı ile psikolojik iyi oluş arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu araştırmaların yanı sıra, alanyazında problemli internet kullanımı ile

Fiziksel Etkiler

Göz, sırt, boyun ve baş ağrıları

Aşırı kilo kaybı veya kilo alımı

Uyku eksikliği veya problemleri

Konsantrasyon bozukluğu

Yetersiz ve sağlıksız beslenme

(28)

28

psikolojik iyi oluş arasında negatif yönde bir ilişkinin olduğu araştırmalar mevcuttur (Lai vd., 2015; Longstreet vd., 2019; Uz Baş vd., 2016). Bahar ve Meral (2016) tarafından 242 lise öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada ise problemli internet kullanımı ile yalnızlık arasında pozitif yönde; psikolojik iyi oluş ile negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Özcan, Özdil ve Küçük Öztürk (2020) tarafından 521 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada, problemli internet kullanımı ile SCL-90 semptom envanteri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Budak ve arkadaşları (2015) tarafından üniversite öğrencileri üzerinde yapılan benzer bir araştırmada da, problemli internet kullanımı ile SCL-90 semptom envanteri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Lin ve arkadaşları (2019) tarafından 500 öğrenci üzerinde yapılan başka bir araştırmada ise, problemli internet kullanımı ile SCL-90 semptom envanterinin alt boyutlarından obsesif-kompulsif, kişilerarası duyarlılık, paranoid ve psikotizm arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Ayrıca alanyazında, problemli internet kullanımı ile ilişkisi incelenen depresyon, stres, kaygı ve tükenmişlik gibi olumsuz ruh sağlığı faktörlerinin olduğu görülmektedir. Literatür taraması sonucunda, problemli internet kullanımı ile depresyon arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin olduğu ve depresyona yatkınlığı olan bireylerin istatistiksel olarak problemli internet kullanımı düzeylerinin daha yüksek olduğu araştırmaların olduğu görülmüştür (Akyol, 2013; Anlayışlı ve Bulut Serin, 2019; Dieris-Hirche vd., 2017; Fayazi ve Hasani, 2017; Kırağ ve Güver, 2020; Lai vd., 2015; Li vd., 2019; Liang vd., 2016; Nie vd., 2017;

Pektaş ve Mayda, 2018; Przepiorka vd., 2019; Rahmani vd., 2019; Seki vd., 2019; Wu vd., 2016).

Alanyazında bu araştırmaların haricinde problemli internet kullanımının psikolojik etkilerini inceleyen birçok araştırma mevcuttur. Bu araştırmalar genel olarak özetlenerek problemli internet kullanımının psikolojik etkileri Şekil 5’de gösterilmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Babasının eğitim durumu farklı olan gruplar arasında internetin olumsuz sonuçları, sosyal fayda/sosyal rahatlık, aşırı kullanım ve problemli internet kullanımı

Yapılan incelemeye göre kız ve erkek öğrencilerin somatizasyon bozukluğuna ilişkin belirtilere sahip olmalarına rağmen somatizasyon alt ölçeğinde alınan

psikolojik danışman adaylarının sahip oldukları değerlerinin ve etkili psikolojik danışman niteliklerinin danışma becerilerini ne düzeyde yordadığını anlamak ve

In conclusion, we propose that redundant expression of several Wnt ligands is involved in the activation of canonical Wnt signaling, nuclear accumulation of β- catenin

Conclusion: Exercise training significantly impr oved the quality of life among elderly fallers in the psychological domain, social domain, and environment domain. It revealed

Additionally, reverse transcription and quantitative real-time polymerase chain reaction analyses revealed that expression of mRNAs for MITF, TYR, TYRP1, and TYRP2 was also

Pregnant women with lower socioeconomic and education level, lower access to household iodized salt, lower rates of exposure to povidone-iodine containing skin disinfectant,

Hisse Senetleri, Banka Kredileri ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği (2006) yapılan çalışmada, özel sektör tarafından kullanılan kredi hacmi ile ekonomik