• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.8. Araştırmanın Geçerlik ve Güvenirliği

Nitel araştırmalarda araştırmacıların veri toplama ve analizi sürecinde aktif olarak yer almaları ve bu süreçleri bizzat kendilerinin gerçekleştirmeleri araştırmaların

80

nesnelliği konusunda çeşitli kaygılar oluşturabilmektedir. Bu kaygılar nitel araştırmaların geçerlik ve güvenirliğine ilişkin bazı olumsuz algılamaları meydana getirebilmektedir (Arastaman vd., 2018). Bu bağlamda nicel araştırmalardan farklı olarak nitel araştırmalarda çeşitli önlemler ile araştırmaların geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yürütülmesi büyük önem taşımaktadır (Merriam ve Tisdell, 2015). Dolayısıyla nitel araştırmalarda kullanılan veri toplama araçlarının, araştırma deseninin ve veri analizinin geçerliğinin ve güvenirliğinin belirlenmesi araştırmanın inandırıcılığını etkileyebilmektedir (Baltacı, 2019). Nitel araştırmalarda geçerlik, belirli süreçler aracılığıyla bulguların doğruluğu için araştırmacı kontrolünü içerirken güvenirlik, farklı projeler veya araştırmacıların açısından araştırmacının yaklaşımının tutarlılığını ifade etmektedir (Dede, 2017). Nicel araştırmalarda çeşitli analiz yöntemleri ile ölçümlerin geçerlik ve güvenirliği analiz edilirken nitel araştırmalarda farklı yöntemler kullanılmaktadır (Arastaman vd., 2018; Shenton, 2004). Bu araştırmada, araştırmanın geçerlik ve güvenirliği için gerçekleştirilen çalışmalar aşağıda maddeler halinde ele alınmıştır.

İnandırıcılık: Bu yaklaşım, bulguların gerçeklikle ne düzeyde uyumlu olduğunu

ifade etmektedir (Shenton, 2004). Araştırmanın inandırıcılığını sağlamak adına süreçte bir takım önlemler alınmıştır. Bu bağlamda “iyi bilinen bir araştırma yöntemi kullanmak” tekniği ile araştırmanın inandırıcılığı arttırılmak amaçlanmıştır. Araştırmada, araştırmanın amacı doğrultusunda uygun bir nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Ayrıca belirlenen amaçları belirlemek için kapsamlı bir alanyazın taraması gerçekleştirilerek ve objektif ölçme araçları incelenerek problemli internet kullanımının boyutlarına ilişkin örnek olaylar hazırlanmıştır. Buna ek olarak “katılımcı dürüstlüğünü destekleyen taktikleri kullanmak” tekniği ile araştırmanın inandırıcılığı sağlanmaya çalışılmıştır. Bu teknik ile katılımcıların gönüllü olarak araştırmaya katılmaları teşvik edilmeli ve araştırma sürecinde istedikleri zaman araştırmadan ayrılabilecekleri vurgulanmalıdır. Ayrıca görüşmelerin başlangıcında katılımcılar için uygun bir atmosferin oluşturulması araştırmanın inandırıcılığını artırmak açısından önemlidir (Shenton, 2004). Bu araştırmada, görüşmeleri gerçekleştiren kişinin alanının Psikolojik Danışma ve Rehberlik olması beraberinde görüşmeyi sağlıklı kılacak bu teknikleri kolaylıkla kullanabilmesine olanak sağlamıştır. Araştırmanın inandırıcılığını sağlamak için “dış denetleyici değerlendirmesi” tekniği kullanılarak problemli internet kullanımı ve nitel araştırma konusunda deneyimi olan bir uzmandan görüş alınmıştır. Bu kapsamda doktora tezi

81

araştırmasını nitel araştırma yöntemi ile problemli teknoloji kullanımı üzerine gerçekleştiren bir uzmandan araştırmanın konusu, tercih edilen model, görüşme formunun hazırlanması, verilerin analiz süreci ve raporlaştırma aşamalarında eleştirel bir gözle çalışmayı incelemesi istenmiş ve yaptığı değerlendirmeler ile araştırmacıya birçok açıdan yardımcı olmuştur. Ayrıca görüşme formlarının oluşturulması sürecinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanından 5 uzmandan örnek olayların problemli internet kullanımını yansıtıp yansıtmadığı konusunda uzman görüşü alınmıştır. Görüşme formlarının Türkçe dili açısından uygunluğunu belirleyebilmek için ise Türkçe Eğitimi alanında tezli yüksek lisans yapan 2 kişiden uzman görüşü alınmıştır. Buna ek olarak “araştırmacı rolünün açıkça belirtilmesi” tekniği kullanılarak araştırmacının bu konu ile ilgili geçmiş deneyimleri, kültürel ögeleri ve yaşantıları açıkça ifade edilmiştir. Araştırmanın inandırıcılığını sağlamak açısından önemli faktörlerden birisi olan “katılımcı kontrolü” tekniği kullanılarak katılımcıların elde edilen bulguların veya ifadelerin, kendilerini doğru bir şekilde yansıtıp yansıtmadığı sorulmuştur. Bu kapsamda araştırmaya katılan 3 psikolojik danışman adayı ile görüşülüp analizler tartışılmıştır. Bu yöntem ile araştırmacı gerçekleştirmiş olduğu analiz sürecinde öznelliğinin etkili olup olmadığını değerlendirmiştir. Bunlara ek olarak araştırmanın inandırıcılığını arttırmak için “zengin ve yoğun betimleme” tekniği kullanılmıştır. Bu teknik aracılığıyla araştırmacı durumu tanımlarken veya bir tema hakkında yazarken detayları okuyucularla paylaşmıştır. Bu kapsamda katılımcıların ilgili temalara ilişkin görüşleri bire bir alıntılarla okuyucular ile paylaşılmıştır. Son olarak “önceki araştırma bulgularıyla karşılaştırma” tekniği kullanılarak araştırmanın sonuçları geçmişteki çalışmalarla ne derece uyumlu olduğu değerlendirilmiştir.

Aktarılabilirlik: Bu yaklaşım, araştırmanın belirli bulgularının anlam ve

çıkarımları korumak kaydıyla benzer bağlam veya durumlara ne derece uyarlanabildiğini ifade etmektedir (Shenton, 2004). Araştırmanın aktarılabilirliğini sağlamak açısından araştırmada katılımcıların sayısı ve özellikleri, veri sağlayan kişilerin sınırlılıkları, kullanılan veri toplama yöntemleri, veri toplama oturumlarının sayısı ve süresi gibi bilgiler detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

Güvenilirlik: Bu yaklaşım, araştırmanın bulguları ve yorumlarının tutarlı bir

sürecin ürünü olmasını ifade etmektedir (Shenton, 2004). Araştırmada güvenirliği sağlamak için nitel araştırmalarda sıklıkla kullanılan “kodlayıcılar arası uyum” tekniği

82

kullanılmıştır. Bu kapsamda, araştırmadaki verilerin bir kısmı bir başka kodlayıcı tarafından kodlanmıştır. Daha sonra iki farklı kodlayıcı tarafından kodlanan metinler için (Görüş Birliği/Görüş Birliği+Görüş Ayrılığı) x100 formülü kullanılarak kodlayıcılar arası tutarlılık hesaplanmıştır. Araştırmada, kodlayıcılar arası tutarlılık .88 olarak bulunmuştur. Miles ve Huberman (1994), iyi bir nitel güvenirlik için kodlamanın güvenirliğinin en az %80 uyum düzeyinde olması gerektiğini ifade etmiştir. Buna ek olarak “uzman incelemesi” yöntemi kullanılarak araştırmanın analizinden sonuçlarına kadar birçok süreç araştırmanın dışında yer alan bir uzman tarafından incelenmiştir. Ayrıca görüşme formunun oluşturulmasında alan uzmanlarından görüşler alınmış ve düzeltmeler yapılarak son hali verilmiştir. Bu araştırmanın gelecekte farklı araştırmacılar tarafından tekrarlanabilmesine imkân sağlayabilmek için süreçle ilgili bilgiler detaylı bir şekilde raporlanmıştır.

Onaylanabilirlik: Bu yaklaşım, araştırmada elde edilen bulguların araştırmacının

inançları, arzuları ve önyargılarından ziyade mümkün olduğu kadar araştırılan fenomen veya durumu yansıtmasıyla ilgili bir durumdur (Shenton, 2004). Bu noktada araştırmada elde edilen bulguların araştırmacının özellikleri ve seçimlerinden değil de katılımcıların deneyimleri ve algılarından kaynaklandığını vurgulamak açısından bazı teknikler kullanılmıştır. Bu süreçte “denetim izi” ve “dış uzman denetimi” teknikleri kullanılarak her bir yorumun veri setiyle ilişkili olduğu test edilmiştir. Buna ek olarak “katılımcı teyidi” yönteminin kullanılması da katılımcılardan geri bildirimler almaya imkân sağlamakta ve bu durum araştırmanın onaylanabilirliğini arttırmaktadır.

83 BÖLÜM 4 4 BULGULAR

Bu bölümde, araştırmanın genel ve alt amaçları çerçevesinde yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgulara yer verilmiştir. Bu kapsamda ilk olarak psikolojik danışman adaylarının problemli internet kullanımının aşırı kullanım, yoksunluk, tolerans, olumsuz etkiler, işlevsel olmayan bilişler ve duygudurum değişikliği boyutlarına ilişkin duyarlılık durumları ele alınmıştır. Daha sonrasında ise psikolojik danışman adaylarının örnek olaylarda yer alan problemli internet kullanımı sorununun çözümüne ilişkin müdahale yaklaşımları incelenmiştir.