TOPLUMSAL BARIŞ

TOPLUMSAL BARIŞ

Toplumsal barış denildiğinde, kucuk gruplardan, komşulara, komşulardan aynı

dinin mensuplarının oluşturduğu buyuk topluluklara, bu topluluklardan milletlere,

milletlerden tum insanlara ulaşacak kadar geniş bir yelpazede barış ortamının tesis

edilmesi anlaşılmaktadır.

TOPLUMSAL BARIŞ ALT BAŞLIKLARI

 Yaşama Hakkı

 Eşitlik

 Akrabalarla İlişkiler

 Komşuluk

 Yardımlaşma ve Dayanışma

 Din Özgürlüğü

 Dini Yorumlama Hakkı ve Farklı Dini Yorumlara Müsamaha

 Hıristiyanlarla İlişkiler

 Farklı İnançtan İnsanlarla İlişkiler

YAŞAMA HAKKI VE EŞITLIK

 İnsan olmanın bireye sunduğu en temel hak, yaşama hakkı olarak ifade edilmektedir.

 Bu durum, Hıristiyan Kutsal kitabında, insan hayatına verilen değerin bir

gostergesi olarak, adam öldürmemek gerektiği, hatta daha da ileri goturulerek kötü söz söylemenin bile yasak olduğu şeklinde dile getirilmektedir. (Bkz

Matta 5/21-26.)

 İncillerde, toplumsal hayatta farklı gorev ve sorumlulukları yerine getiren tum insanların, eşit olduğuna vurgu yapılmaktadır. Kole-efendi, oğretmen-oğrenci arasında bir fark gozetilmemesi gerektiği, acık bir şekilde ortaya

konulmaktadır

 “Benim buyruğum şudur: Sizi sevdiğim gibi, birbirinizi sevin. Hic kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha buyuk bir sevgi yoktur.”

Yuhanna 15/12-13, 17.

KOMŞULUK

 İncillerde, defaatle, komşu hakkına, onlarla iyi ilişki kurulmasına, komşuyu sevmeye dair uyarı ve tavsiyeler yer almaktadır.

 Ferisilerden birinin, Hz.İsa’ya, kutsal yasanın en onemli buyruğunun ne olduğunu sorduğu bolumde, Hz.İsa, onlara, ilk ve en onemli

olanın, “Tanrı’yı, butun canınla ve aklınla sevmek” olduğunu belirtmekte ve şu ifadeyi eklemektedir: “İlkine benzeyen ikinci

buyruk da şudur: ‘Komşunu, kendin gibi seveceksin.’” (Matta 22/39)

 Komşu sevgisinin, Tanrı sevgisinden hemen sonra gelmesi ve en

onemli ikinci buyruk olarak ifade edilmesi, Hıristiyanlığın, toplumsal

hayatta, komşuluk ilişkilerine verdiği değeri göstermesi bakımından,

onemli gorulmektedir.

YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

“Ama beni dinleyen sizlere, şunu soyluyorum: Duşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere, iyilik yapın, size lanet edenler icin, iyilik dileyin, size hakaret edenler icin, dua edin. Bir yanağınıza vurana, obur yanağınızı da cevirin. Abanızı alandan, mintanınızı da esirgemeyin. Sizden bir şey dileyen herkese verin, malınızı

alandan, onu geri istemeyin. İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara, oyle davranın. “Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu, size ne ovgu kazandırır? Gunahkarlar bile, kendilerini sevenleri sever. Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu, size ne ovgu kazandırır? Gunahkarlar bile, boyle yapar. Geri

alacağınızı umduğunuz kişilere odunc verirseniz, bu, size ne ovgu kazandırır?

Gunahkarlar bile, verdiklerini geri almak koşuluyla günahkârlara odunc verirler.

Ama siz, duşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hicbir karşılık beklemeden odunc

verin. Alacağınız odul buyuk olacak, Yuceler Yucesi'nin oğulları olacaksınız. Cunku

O, nankor ve kotu kişilere karşı iyi yureklidir. Babanız merhametli olduğu gibi, siz

de merhametli olun.” (Luka 6-27-36.)

DIN ÖZGÜRLÜĞÜ, DINI YORUMLAMA HAKKI VE FARKLI DINI YORUMLARA MÜSAMAHA

 Din ozgurluğu, insan onuru ile birlikte duşunulmesi gereken bir olgudur. Din veya yorum tercihleri konusunda ozgurluğun

elinden alınması, insan onuruna yapılan bir hakaret olarak değerlendirilmektedir

 Hz.İsa, mesajını anlatmak için farklı yerleri ziyaret etmiş, bu ziyaretlerin bir kısmında da olumsuz bir şekilde karşılanmıştır.

Yanındakilerin, Hz.İsa’nın mesajını kabul etmeyen, hatta ona

hakaretler edenlere ceza vermek istediği durumlarda, onları

azarlamış ve cezalandırmaya izin vermemiştir.

DIN ÖZGÜRLÜĞÜ, DINI YORUMLAMA HAKKI VE FARKLI DINI YORUMLARA MÜSAMAHA

 İlk Hıristiyanların gösterdiği hoşgorunun aksine, sonraki donemlerde, farklı yorumlamalara, daha sert müdahaleler

gercekleştirilmiştir. Kilisenin, farklı akımlara yonelik sergilediği bu tahammulsuz tavır, IV.yy.’dan itibaren başlayan ayrılıkların, zamanla, Hıristiyanlığın Katolik ve Ortodoks şeklinde ikiye

ayrılmasına, reform sonrasında ise bu iki ana kitleye ilave olarak, Protestanların eklenmesi ile uc gruba ayrılmasına neden olmuştur

 Kilisenin genel yaklaşımında, “Kilise Dışında Kurtuluş Yoktur”

şeklinde formule edilen duşunce hakim olmuştur

FARKLI İNANÇTAN İNSANLARLA İLIŞKILER

 Hıristiyan inancında, oteki ile kurulacak ilişkiler konusunda, “altın kural (golden rule)” olarak ifade ettikleri şu cumle, belirleyici bir oneme sahip gorulmektedir: “İnsanların, size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de, onlara oyle davranın. Cunku, Kutsal Yasa'nın ve peygamberlerin soylediği budur.”

 “Sakın kimse, kotuluğe kotulukle karşılık vermesin. Birbiriniz ve butun insanlar icin, her zaman iyiliği amac edinin.” (I Selanikliler 5/15.)

 Hz. İsa’nın, Yahudiler tarafından suclandığı ve neticesinde

carmıha gerilerek oldurulduğu duşuncesinden dolayı, Hz. İsa’nın

kanından, Yahudiler sorumlu tutulmuştur.