OZTURK ICIN 5 GENERALI HARCADILAR
16
0
0
Tam metin
(2) 2. 25 TEMMUZ 2016, PAZARTESİ. ÖZGÜRLÜK. Haz›rlayan: RECEP ERÇİN. ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. Oktay Ekşi’yle. 3. MEYDANI. Ölmezler Yolu’nda bir eksik var oktayyildirim@aydinlikgazete.com. Oktay YILDIRIM. Karargâhın girişine yöneldi. Helikopterin gelişini ve grubun karargâha doğru yaklaşmasını bekledi. Karşısında vatana ihanet halinde bir general ve gözleri hurafelerle kapanmış eski silah arkadaşları vardı. Hepsi tepeden tırnağa silahlıydı ve öldürmeye azmetmişlerdi... Ömer, tek başınaydı. Tek silahı belindeki tabancasıydı... O, bedenini kapı yapmıştı artık Özel Kuvvetlere, aşılamazdı. “Komutanım emir var, giremezsiniz” dedi ama karşısındakiler laftan anlayacak gibi değildi. Silahlarına davrandılar. Ve o anda... Kimse ne olduğunu anlayamadan, üç el silah sesi duyuldu. “Artık komuta bende” diyerek karargâha girmek isteyen Tuğgeneral Semih Terzi bir başından, iki de göğsünden aldığı üç ölümcül yarayla yığıldığında, aslında yerle bir olan Amerikan işgal planlarıydı.. ‘KAFASINA DA SIKIN’ Ömer Astsubay o anda yaşanan şokun da etkisiyle grubun içinden birkaç kişiyi daha vurabilirdi kuşkusuz. Ama vurmadı. Çünkü o grubun içinden bazılarının, ne için geldiklerinden haberi olmayabilirdi. “Haydi göreve” denilerek getirilmiş olabilirlerdi.. M. İLKER YÜCEL. 1. Kahraman ehit Halisdemir’in mezar.... Oysa bazıları ne için geldiğini çok iyi biliyordu. Binbaşının silahından çıkan mermilerle yere yığıldı Ömer astsubay. Aynı anda diğerlerine seslendi Binbaşı, “Kafasına da sıkın, belki ölmemiştir.” Gözleri dönmüş gibiydi hepsinin, sanki içlerinde bir yerdeki bir düğmeye dokunulmuş ve onlar bu zamana kadar oldukları kişiliklerden birer birer sıyrılmış, başka biri olmuşlardı. Sanki ateş ettikleri kendi silah arkadaşları can yoldaşları, zorla girmeye çalıştıkları da kendi karargâhları değildi... Kalabalığın içinde bulunanlardan bir kaçı yerde yatan Ömer astsubaya tekrar ve arka arkaya ateş açtı. Başına ve gövdesine otuza yakın mermi girdi birkaç metreden... Mermiler bile utanmıştır ama tetiği çekenler utanmadılar tepeden tırnağa yürek olan bir bedeni, çelik kaplı kurşunlarla doldurmaktan.... sekiz kişiyi öldürüp, diğerlerini de sağ ele geçirerek birliğe girdiklerinde Zekai Aksakallı bütün heybetiyle karargâhın girişinde yerde yatan Ömer astsubayın yanına gitti. Silah arkadaşının, kanıyla kırmızıya boyadığı betonun üzerinde yatan cansız bedenini kucaklayıp öptü. Ona bir söz verdi. O sözü sadece oradakiler duydu.. TÜRK DEVRİMİ BÖYLE BAŞLADI. Tarih, 7 Temmuz 1908. Yer, Manastır postanesi. Düzmece davalarla ve kurduğu korku düzeniyle orduyu ve halkı zulüm altında tutan bir müstebit, özgürlük ve medeniyet isteyen İttihatçıların üzerine bir paşa göndermişti. Görevi, 3. Ordu içinde ne kadar İttihatçı varsa birer birer temizlemek ve kulluk ettiği sultanın düzenini kurmaktı. Yani kula kulluk uğruna kardeşlerini, silah arkadaşlarını öldürecekti. Postaneden sultanına yazdığı telgrafta özetle şöyle diyordu: “Şimdiye kadar bana verilen, hadsiz hesapsız nimetlere ve ihsanlara ilaveten bu defa da paha biçilmez selamlarınızı aldım, (...) kulluğumu tekrar arza cesaret ederim. “ Teğmen Atıf’ın komutanından aldığı emir açıktı: O paşa ne pahasına olursa olsun Resne’ye girmeyecekti. Arnavut Şemsi Paşa Manastır postanesinden çıktığında, bir gün önce elbiselerini ütülemiş, saçlarını taramış ve vatan uğrunda ölümü coşkuyla karşılamaya hazır olan Teğmen Atıf ile karşılaşacağını bilmiyordu. Etrafındaki korumalarının ve tumturaklı birliğinin gözleri önünde paehidin babas Hasan Hüseyin Halisdemir şanın karşısına dikilen teğmen Atıf şimşek hızıyla silahını çekti. MİLLET FEDAİLERİ Üç el silah sesi duyuldu ve paşa O, bu kurşun yaralarını alırken yere yığıldı. Özel Kuvvetler Komutanı TümÖlmeseydi... general Zekai Aksakallı vatansever Ardından Mustafa Kemal dahil silah arkadaşlarını topluyordu ev- olmak üzere Milli Mücadele’yi sürlerinden. dürecek kuşağı yetiştirecek ve Herkes, tabanca, av tüfeği ne Cumhuriyet devrimlerinin temelini atacak olan Türk Devrimi başlabulursa kaptı koştu. İrfanlı’dan gelen timle birlikte yamayacaktı. Teğmen Atıf, milletin kaderini karargâhı geri almak için saatlerce değiştiren büyük bir kırılma noktası çatıştılar. Sabah saatlerinde isyancılardan yaratmıştı.... TBMM bombalandı, halka ateş açıldı ve insanlarımızın üzerinden tanklar geçti. Bu çılgınlığın sebebi nedir?. BU çılgınlığın temel sebebi “iktidarı ele geçirip adaletin elinden kurtulurken muhasımlarından (düşmanlarından) o kargaşada ölmemiş olanları yargı eliyle mahkûm edip kurtulma kararlılığıdır. Darbeci grubun gözü dönmüşlüğü o kadar had safhadadır ki yaptıklarının (eğer İslam adına hareket ettiklerini sanıyorlarsa) acımasız bir katil sürüsü olan IŞİD’çilerin yaptıklarından farkı olmadığını göremeyecek kadar körleşmişlerdir. Rahmetli Falih Rıfkı Atay’ın (ki kendisi 1952’den 1960’a kadar -eski- Dünya gazetesinin sahibi ve başyazarıydı ve benim de patronumdu) bir anekdotunu yeri geldikçe çok yazdım ve çok yerde de tekrarladım. Burada bir kere daha yazayım: Bir gün (sanıyorum 195758 yıllarında olacak) gazetenin istihbarat odasına girerek oradaki genç muhabirlere, “Kuzum, size bir şey sormak istiyorum” der. Çocuklar “Buyurun efendim” deyince soruyu yöneltir: “Dünyada EN İYİSİ ile EN KÖTÜSÜ arasında en az fark olan şey nedir?” Muhabirlerden biri, “Kadın’dır” der. Öteki “Para’dır” diye yanıtlar. Falih Bey: “Bilemediniz kuzum, YO-. SON NÖBET. HASAN TAHSİN GİBİ TEK BAŞINA. OHAL’dehaklarımızı öğrenmeliveduyurmalıyız. Kahraman şehidimiz Ömer Halisdemir’in aziz naaşı vatan toprağına verildi, ama ismi ve eylemi hepimizin aklında, vicdanında ölümsüzleşti. Artık yeri Ölmezler Yolu’dur. Oraya, kendisi gibi kahraman atalarının yanına heykeli dikilmeli ve hayatı askeri okullarda ders olarak öğretilmelidir. GENELKURMAY Başkanlığı’nda bir Ölmezler Yolu vardır. Orada Türk tarihinin önemli kırılma noktalarına imza atarak adlarını ölümsüzleştirmiş askerlerin ve devlet adamlarının büstleri bulunur. Gelecek kuşaklara bırakılacak bir derstir. Yeri geldiğinde insan omuzlarının, o koca tarihi nasıl sırtlandığını yeni nesillere unutturmamak içindir. Ve orada bir kişi, bir millet fedaisi eksiktir. Astsubay Ömer Halisdemir, tarihini borçlu olduğu atalarına layık olmuştur. Kuşkusuz çok sayıda subay, astsubay ve asker Amerikancı FETÖ kalkışmasına karşı koydu, ama O’nun eylemi Türkiye’nin kaderini değiştirdi.. Seçilmiş 10 kişi tarafından tutulan Kuvvet Koruma Astsubaylığı nöbeti 15 Temmuz gecesi Ömer’indi. Nöbeti devraldığında bunun en son ve en şanlı nöbeti olacağını kendisi de bilmiyordu. Zekai Aksakallı Paşa’nın en güvendiği silah arkadaşlarından biriydi. Zekai Paşa birlikteki hareketliliğin ve Diyarbakır’dan gelmek üzere havalanan helikopterin bir darbenin en önemli adımları olduğunu öğrenmişti. Onu da ortadan kaldırmaya çalışmış, aracına saldırmışlardı, ama takibi atlatmıştı. Hemen Ömer Astsubayı aradı. Durumu anlattı ve son derece cesur bir emir verdi. Karargâh ne pahasına olursa olsun korunacak, girmeye çalışan kim olursa olsun vurulacaktı. Ömer’in aldığı emirlerin içinde sonucu en kesin olan buydu. Attığı her adımda şehit olacağını biliyordu, ama tereddüt bile etmedi.. SORU SORU CEVAP CEVAP. Ömer Halisdemir. DÜN TEĞMEN ATIF, BUGÜN ASTSUBAY ÖMER Teğmen Atıf’tan bir asır sonra başka bir millet fedaisi, Astsubay Ömer Halisdemir, düzmece davalarla Türk Ordusu’nu ve Türk Devleti’ni hedef alan bir müstebite kulluk eden bir başka generali, komutanından aldığı emirle vurdu. Eğer vurmasaydı ve o general Özel Kuvvetler karargahını ele geçirseydi, Türk devrimi ABD maşası FETÖ tarafından yıkılacaktı. Ömer Astsubay da milletin kaderini değiştiren büyük bir kırılma noktası yaratmıştı.... ÖLMEZLER YOLUN’DA BİR KİŞİ EKSİK Ömer Halisdemir’in aziz naaşı vatan toprağına verildi, ama ismi ve eylemi hepimizin aklında, vicdanında ölümsüzleşti. Artık yeri Ölmezler Yolu’dur. Oraya, kendisi gibi kahraman atalarının yanına heykeli dikilmeli ve hayatı askeri okullarda ders olarak öğretilmelidir. Özel Kuvvetler kışlası artık Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Kışlası olmalıdır. Ki, yeni nesiller gelecekse bu ihanetin üzerine, Amerikan ekmeğiyle semiren sümüklü bir vaizin izinden değil, Astsubay Ömerlerin izinden gelsin... İnsan omuzlarına koca bir tarihin yükünü alanlar, nasıl ölümsüzleşir görsünler... Ruhun şad olsun, hiç el sıkışmadığım kardeşim, silah arkadaşım.. 2. Saray önündeki gösterilerde 10. Yıl marşı çaldı, Ergenekon’dan yıllarca hapislerde kalan askerler hükümetin yanındayız açıklaması yaptı, AKP, CHP mitingine katılım çağrısında bulundu, Vatan Partisi meydanlarda kendisini gösterdi. Neler oluyor?. ULUSÇA öylesine derin bir uçurumun kenarından döndük ki, bu sonuca sevinen insanların kucaklaşması, birbirine sahip çıkması elbet ilk aşamada rastlanacak (rastlanması beklenecek) tepkilerdir. O nedenle Ergenekon komplosu mağdurlarından, sağ eğilimli siyasi parti mensuplarına, liberalinden kendisini azınlıktaki bir kesimin mensubu sayan insanlara kadar herkesin bu coşkuyu paylaşması bence normaldir. Darbe teşebbüsüne karşı durduklarını göstermek için TBMM. 3. BAZ’dır” der ve ayrılır. Yaşadığımız son olay gösterdi ki “aklın” değil “nakl”in (aktarılmış bilgi(!?)lerin) emriyle hareket eden, kısaca robotlaşan insan hangi rütbede, hangi konumda, hangi akademik düzeyde olursa olsun tek kelimeyle YOBAZ’dır. O nedenle yobazın en cahiliyle en çok diplomalısı arasında fark yok denecek kadar azdır. Yaşadığımız çılgınlık işte böyle bir yobazlıkla açıklanabilir. Kendisini insanlığın en üst düzeydeki değerlerine sahip zanneden yobaz o nedenle Irak’ta, Suriye’de Afganistan’da gözünü kırpmadan insan kellesi kesebildiği gibi Türkiye’de kardeşinin üzerine makineli tüfekle kurşun yağdırabilir, mensubu olduğu milletin temsilcisi olan Meclis’i bombalayabilir. Bu son cümleyi yazınca aklıma geldi. Bir insan bu düzeyde yobazlaşınca onun bir millete mensubiyetinden söz etmek belki de hatalıdır çünkü o artık millete değil kendisini sadece belli bir tarikata/cemaate ait sayıyor olmalıdır. Millet ve bayrak gibi değerler, TBMM gibi kurumlar öyle bir insan için sadece göstermelik değerlerdir. O nedenle bombalamakta da önüne geleni öldürmekte de sakınca görmemesi normaldir.. binasında el ele veren tüm siyasi parti mensubu milletvekillerinden aldığımız ders de budur. CHP’nin 24 Temmuz 2016 tarihli mitingine Adalet ve Kalkınma Partisi temsilcilerinin katılacaklarını ilân etmeleri de aynı yöndeki güzel örneklerden biridir. Önemli olan ulusal değerlerde birleşebildiğimizi sadece bu örnekle sınırlı tutmayıp demokrasiyi koruma, Cumhuriyetin temel değerlerin sahip çıkma konusunda da gösterebilmemizdir. Bununla ilgili sınavlar önümüzdedir.. Gençler merak ediyor. OHAL’de Hükümet nelere dikkat etmeli?. OHAL dönemleri “hukukun rafa kaldırıldığı” dönemler değildir. Hukuk yine vardır, hukukun üstünlüğü yine geçerlidir ama bir gerçek var ki hükümetler kendilerine verilen aşırı yetkileri kötüye kullanmaya eğilimli olurlar. O nedenle çözümü hükümetin nelere dikkat etmesinde değil, yetkilerin kötüye kullanılması halinde haklarımızı ve hukukun üstünlüğü ilkesini nasıl koruyacağımızda aramalıyız. Öyleyse doğru olan hükümetin nelere dikkat edeceğinden. önemlisi genç/yaşlı kadın, erkek tüm bireylerimizin “temel hukuk ilkeleri”yle, “temel insan hakları”yla güvence alına alınan haklarını korumak için bunların neler olduğunu öğrenmesidir. Bunun için barolar derhal konu üzerine eğilmeli, belki de daha doğrusu Türkiye Barolar Birliği’nin ilan edilmiş kurallar ışığında herkesin neler yapması gerektiğini belirleyip KAMUOYUNA DUYURMASI’dır. Bu konuda en önemli görev ve sorumluluk barolara aittir..
(3) 3. 25 TEMMUZ 2016, PAZARTESİ. ÖNE ÇIKANLAR. HAZIRLAYAN: DENİZ BİLİCİ halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Nikah masasından MEYDANLARA FETÖ kalkışmasının ardından sokaklara dökülen halk 15 Temmuz’dan bu yana meydanları boş bırakmıyor. Yeni evlenen çiftler de nikahları kıyıldıktan sonra soluğu alanlarda alıyor. ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği (ADD) Bağcılar Şubesi, önceki akşam Bağcılar Meydanı’nda yurttaşlar tarafından düzenlenen Demokrasi Nöbeti’ne katıldı. Yurttaşlar, Atatürklü tişörtlerle nöbete katılan ADD’lilere büyük ilgi gösterdi. ADD’liler nöbette sık sık “”Ne mutlu Türk’üm diyene”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi”, “Fetullahçı çete dağıtılacak” sloganları. attı. Aydınlık’a konuşan ADD Bağcılar Şube Başkanı Mustafa Solak, Aydınlık’a şunları söyledi: “ADD olarak darbeye karşı Bağcılar Meydanı’nda milletimizle beraberdik. Darbeye karşı çıkan ve Lozan söyleşimizi duyuran bildirilerimizi dağıttık. Pankartımız sabaha kadar alanda asılı kaldı. Atatürklü tişört ve bayraklarımızı görenler sloganlarımıza katıldı, bizimle fotoğraf çektirdi. Bağımsızlığımıza, laikliğe kastedecek kim olursa olsun mücadelemiz sürecek.”. ‘Darbenin arkasındaki güç ABD’. SİLİVRİ Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu “Darbelere karşı Cumhuriyet ve Demokrasimize sahip çıkıyoruz” yürüyüşü sonrası siyasi parti ilçe başkanları kürsüden halka seslendi. AKP, CHP ve MHP ilçe başkanlarının ardından Vatan Partisi İlçe Başkanı Latif Aydın da. RİZE. KARABÜK. SİNOP. İSTANBUL. söz aldı. Diğer partilerin ilçe başkanlarının konuşmalarından farklı olarak darbe girişiminin arkasındaki gerçek güce değinen Aydın, bu girişimin arkasındaki gücün ABD ve onun kuklası olan FETÖ olduğunu Silivri halkına anlattı. Aydın, halkı sağduyuya davet etti.. GAZİANTEP. Halk, Taksim’den darbecilere meydan okudu. YOZGAT KIRIKKALE. Hakkari’de Hakkari’de 7’den 7’den 70’e 70’e binlerce binlerce vatanda vatanda alanlar alanlar bo bo brakmad. brakmad.. İSTİHBARAT SERVİSİ. FOTORAF: ALPAY TULU. TÜRKİYE’nin her yerinde FETÖ’nün darbe girişiminin ardından sokağa çıkan vatandaşlar vatan nöbetine devam ediyor. İstanbul, Karabük, Sinop, Rize, Gaziantep ve Çorum’da dünya evine giren çiftler nikahlarının ardından soluğu meydanlarda aldı. İstanbul’da yeni evlenen bir çift, Kısıklı’daki eylemde coşkulu bir şekilde bekleyişlerini sürdüren vatandaşların arasına katıldı. Karabük’te bir subay, evlendiği gün gelinlik içindeki eşiyle birlikte darbe girişimini protesto etti. Meydandaki vatandaşlar damatlık ve gelinlik içindeki çifti tebrik etti. Rize’de de yeni evlenen İlyas ve Gözde Kayış çifti düğünlerinin ardından alanlara çıktı. Gelin Gözde Kayış, “15 Temmuz’da düğün kınamızı yaktık. Olayı duyunca kıyafetimizi çıkararak meydanlara koştuk. Son ana kadar bu meydanlarda kalmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Gaziantep’te düğünlerinin ardından meydanlara koşan Yunus-Elif Sahil çifti darbe girişiminin olduğu geceden bu yana meydanlarda olmaya çalıştıklarını belirtti. Ardından sahneye çıkarak İstiklal Marşı’nı okuyan 6 yaşındaki Belinay Demir gözyaşlarına hakim olamadı. Vatandaşlar, kız çocuğuna alkışlarla destek verdi. Çorum’da düğünden çıkarak Hürriyet Meydanı’ndaki vatan nöbetine desteğe giden gelin ve damat evlilik cüzdanlarını meydanda aldı.. ADD Atatürklü tişörtlerle nöbette. Krkkale’de, dün akam saatlerinden itibaren çok sayda kii Cumhuriyet Meydan’na akn etti. Ellerinde Türk bayraklaryla meydan dolduran vatandalara, yüzlerce araç da korna çalarak destek verdi.. CHP’nin çağrısı ile İstanbul Taksim Meydanı’nda düzenlenen “Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi”ne siyasi partiler, kitle örgütleri, sendikalar ve vatandaşlar katıldı. Türk bayrağı ve Atatürk posterleri taşıyan vatandaşlar, “Darbeye karşı omuz omuza”, “Yağma yok, Cumhuriyet var”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Darbeye geçit yok” sloganları attı. Mitinge Çanakkale, Balıkesir, Edirne, Kırklareli gibi çevre illerden katılım oldu..
(4) 4. 25 TEMMUZ 2016, PAZARTESİ. ANKARA İmsak 03:48 Güneş 05:34 Öğle 13:02 İkindi 16:55 Akşam 20:18 Yatsı 21:55 Ankara: 31/15. c. İstanbul: 31/23. c. İzmir: 36/24. y. Antalya: 38/26. İSTANBUL İmsak 03:57 Güneş 05:47 Öğle 13:18 İkindi 17:12 Akşam 20:36 Yatsı 22:16. y. Adana: 35/25. y. Diyarbakır: 39/23. y. Erzurum: 27/11. GÜNDEM. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. HAZIRLAYAN: TEVFİK KADAN. DARBE DAVASINDA MÜDAHİL OLACAKLAR. HARBİYELİLER GÖREVE HAZIR FETÖbaskısısonucuAskeriLiselerdenveHarpOkullarındanatılanveayrılmaya zorlananöğrenciler,darbedavasınamüdahilolmakiçinhareketegeçtiler. b. Sivas: 27/11. b. Tunceli: 35/15. İZMİR İmsak 04:19 Güneş 06:01 Öğle 13:25 İkindi 17:15 Akşam 20:37 Yatsı 22:10. y. Trabzon: 26/21. h. Zonguldak: 26/16. b. Bursa: 33/17. b. Konya: 30/19. b. Avukatları Fethullah Gülen’i bıraktı Hasan Günaydın görevilerini bıraktı. Erdemli ve Günaydın, Fethullah GüTERÖR Örgütü Lideri Fethullah Gülen’in tarafı olduğu davalara bakan len’in İstanbul’daki davalarına bakan avumahkemelere dosyalardan çekildiklerini katları Orhan Erdemli ve Hasan Günaydın bildirdi. müdafiilikten çekildi. Orhan Erdemli’nin ismi sık sık Gülen Amerikancı FETÖ darbe girişiminin arhakkında çıkan haberlerin ardından dından güvenlik güçleri örgütün tüm kolGülen adına yaptığı açıklamalarla dularına geniş bir operasyon başlattı. Terör yuldu. Erdemli ayrıca “Şike’de kumörgütüne yakınlığıyla bilinen Türkiye’nin pas” soruşturması kapsamında gözen büyük hukuk bürolarından Yükselaltına alınarak daha sonra serbest bıHasan Günaydn Karkın Avukatlık Ortaklığı’na, geçtiğimiz rakıldı. Erdemli’nin isminin, “Fethullah perşembe operasyon düzenlenmişti. BüGülen Cemaati’nin Emniyet Genel ronun kurucu ortaklarından Cüneyt Yüksel ve Murat Müdürlüğü’ndeki Kadrolaşma Faaliyetleri” başlıklı isKarkın’ın yurtdışına çıktığı tespit edildi. Örgütün da- tihbarat belgesinde geçtiği belirlendi. Avukat Hasan valarına bakan diğer avukatlarda da telaş başladı. Günaydın da daha önce Selam Tevhid soruşturmasında Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, başarısız darbe gözaltına alınan eski Zaman Gazetesi Genel Yayın girişiminin ardından Fethullah Gülen’in İstanbul’daki Yönetmeni, firari Ekrem Dumanlı’nın avukatlığını üstdavalarına bakan kıdemli avukatları Orhan Erdemli ve lenmişti.. IRMAK METE. ‘Halka ateş açanların IŞİD’ten ne farkı var?’ Kumpas şehitlerinden Murat Özenalp’in eşi Sema Özenalp, 15 Temmuz darbe girişimiyle igili yaptığı değerlendirmede işin içinde Amerika’nın olduğunu belirtti OLCAY KABAKTEPE / ANKARA. AYDINLIK / ANKARA FETÖ’nün Askeri Liselerden ve Harp Okullarından istifaya zorladığı öğrenciler kendi aralarında sosyal medyada örgütlendiler ve haklarını aramak için çalışmalara başladılar. Aydınlık’a açıklamalarda bulunan öğrenciler, kendilerine yönelik tertipleri yapan FETÖ’nün ortaya çıktığını belirterek, “Biz o günlerde durumu anlatmaya çalışmıştık ama dinletemedik. Binlerce Askeri Lise ve Harp Okulu öğrencisi uygulanan baskılar ve tehditler nedeniyle okullarından ayrılmak zorunda kaldılar. Bu öğrencilerin tamamı vatansever ve Atatürkçü öğrenciydi” dediler. Harp Okulu’ndan atılan öğrenciler olarak sosyal medyada örgütlendiklerini, zaman zaman da yüz yüze bir araya geldiklerini vurgulayan öğrenciler, 2 bin 448 üyeli kapalı bir gruplarının olduğunu söylediler.. DAVAYA MÜDAHİL OLACAĞIZ 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminin ve sonrasında yaşanan gelişmelerin kendilerini haklı çıkardığını kaydeden öğrenciler, sosyal medyada bu konuda yaptıkları çağrıya şu ana kadar 254. kişinin yanıt verdiğini ve darbe davasında müdahil olmak istediğini ilettiğini bildirdiler. Bu sayının hızla artacağını belirten öğrenciler, suçluların hak ettikleri cezayı almaları için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade ettiler. Şu anda kendini gizleyen bazı FETÖ üyesi askerlerin de olduğunu vurgulayan öğrenciler bu isimlerle ilgili ifade vermeye hazır olduklarını ve önümüzdeki günlerde ilgili makamlara giderek bu isimleri vereceklerini açıkladılar.. GÖREVE HAZIRIZ Öğrenciler taleplerini de şöyle sıraladılar: İade-i hak talep ediyoruz. Atatürkçü ve vatansever TSK mensupları. olarak her türlü göreve hazırız. Askeri Liselerden atılan ve ayrılmaya zorlananlar şu anda olmaları gereken sınıflardan eğitimlerine devam etsin. Harp Okullarından atılan ve ayrılmaya zorlananlar şu anda olmaları gereken rütbelerde göreve başlatılsınlar. Gerekirse bu kişilere hızlandırılmış eğitim yaptırılsın. TSK’ya geri dönmek istemeyenlere de okuldan ayrılırken ödediği tazminatlar geri verilsin Harp Okullarında ve Askeri Liselerde tasfiyede rol alan tüm görevliler cezalandırılsın. Çalıntı sınav sorularıyla TSK’ya giren tüm FETÖ elemanları Ordu’dan uzaklaştırılsın.. Aydınlık yazınca tehdit edildiler Aydınlık 12 Mart 2013 tarihinde Harp Okulu’nda yaşananları manşetinden okurlarına aktarmıştı. Öğrenciler bu haberden sonra okulda yaşananlarla ilgili de bilgiler verdiler. Öğrenciler, “Haberin çıkmasından sonra Tabur Komutanı Piyade Kurmay Yarbay Ekrem Küçükberber bizi topladı. Harp Okulu’na if-. tira atıldığını söyledi. Bizleri tehdit ederek, bu tür bilgileri verenleri cezalandıracaklarını söyledi. Haber sonrası birçok arkadaşlarımız baskı gördü. Şüphelendikleri isimlere her türlü baskılar uygulandı. O Tabur Komutanı Ekrem Küçükberber şu anda tutuklanmış durumda” diye konuştular.. TSK’ya giriş sınavları mercek altında DARBE girişiminde bulunan Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) askeri okullardan sızdığının ortaya çıkması ve sınavı yapan bazı komutanların darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınmasının ardından TSK’ya girişi sağlayan sınavlar mercek altına alındı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Meslek Yüksek Okulu sınavları geçen hafta, FETÖ’nün darbe girişiminden hemen önce yapılmış, sınav kazananların mülakatı ise dün gerçekleştirilmişti. Sınavı yapan komutanlardan bazılarının da darbe girişimine katıldığının tespitinin ardından söz konusu sınavlara ilişkin soru işaretleri ortaya çıktı. Sınavlarda görev alanlardan Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, darbe teşebbüsüne katıldığı iddiasıyla tutuklandı.Cural’ın yanı sıra, FETÖ’nün darbe girişimi kapsamında, TSK’ya giriş için düzenlenen sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve öğrenci seçiminde etkin olan çok sayıda isim hakkında da tutuklama kararı verildi. Ulaştırma Personel ve Eğitim Ko-. mutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Amfibi Okullar Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez’in ise “Türkiye Cumhuriyeti’nde silahlı isyan teşebbüsü”, “Yasama organını engellemeye teşebbüs”, “Anayasa’yı ihlal”, “Cumhurbaşkanı’na suikast” ve “fiili saldırı” suçlamalarıyla. tutuklanmasına karar verildi.. ALİ DEMİR SANIK Askeri liselere giriş sınavlarında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Kayseri’de 3 Haziran 2015’te başlatılan operasyonda, haklarında gözaltı kararı çıkartılan 8 kişiden 4’ü gözaltına alınmış, zanlılardan 1’i savcılık talimatıyla 3’ü ise çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Aynı soruşturma kapsamında 28 Aralık 2015’te Kayseri Adliyesi’ne çağrılarak ifadesi alınan eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir hakkında da adli kontrol kararı verilerek yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti.. Murat Özenalp. BALYOZ kumpasında hedef alınarak şehit edilen emekli Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in eşi Sema Özenalp, “Halkın üstüne helikopterle ateş açanların IŞİD’den ne farkı var? Keşke bu örgüte karşı daha önce önlem alınabilseydi. Bu örgütün sözde lideri olan adam hala Amerika’da. Bu darbe girişiminde Amerika’nın da işin içinde olduğunu düşünüyorum” dedi. FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine bir tepki de Balyoz kumpası şehidi emekli Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in eşi Sema Özenalp’ten geldi. Aydınlık’a konuşan Özenalp, “Türkiye 15 Temmuz’da tarihinin en karanlık günlerinden birisini yaşadı ancak daha sonra bu FETÖ’cü darbe girişimi bastırıldı ve bunu yapanlar ile birçok kurumdaki FETÖ’cüler tutuklanmaya başlandı. Bu terör örgütünün bu kadar etkisizleştirilmeye başlanmasına çok sevindim. Bu örgütün daha önce birçok yerde yaptıklarını görünce devletin ve ordunun içine böyle sızmasına şaşırmamak lazım. 15 Temmuz. darbe girişiminde bulunanların da bu örgütle ilişkisi her yerde belirtiliyordu. Bunlar dost sohbetlerinde değil, mahkemelerde, savcılara verilen ifadelerde söyleniyordu” diye konuştu.. AMERİKA’DA İŞİN İÇİNDE FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ne kadar tehlikeli olduğunun bir kez daha görüldüğünü kaydeden Özenalp, “Halkın üstüne helikopterle ateş açanların IŞİD’den ne farkı var? Keşke bu örgüte karşı daha önce önlem alınabilseydi. Bu örgütün sözde lideri olan adam hala Amerika’da. Bu darbe girişiminde Amerika’nın da işin içinde olduğunu düşünüyorum. Darbe girişimi bastırıldıktan sonra dış güçlerin de müdahalesiyle halk ile ordu arasındaki bağ koparılmak istendi. Bunlara müsaade etmemek lazım. Gerçek askerlerle, TSK içerisindeki FETÖ’cüleri birbirinden ayırmak lazım” ifadelerini kullandı..
(5) 5. 25 TEMMUZ 2016, PAZARTESİ. EKONOMİ HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN. 3.0592. 3.3692. dolar. avro. . halklailiskiler@aydinlikgazete.com. 870 TL. . cumhuriyet alt›nı. Irak, Mısır ve Suriye’de mağaza açacak ORKA Holding, Orta Doğu’da rafa kaldırdığı projelerini Türkiye’nin Rusya, İsrail gibi bölge ülkeleriyle yeniden canlanan ilişkilerinin etkisiyle hayata geçirmeye başladı. Türkiye-İsrail arasındaki anlaşma sonrası ilk olarak Filistin’in Nablus kentinde D’S Damat mağazası açan Orka, Rusya ile ilişkilerin normalleşme sürecine girmesiyle de Sibirya’da D’S Damat mağazası açılışı gerçekleştirdi.. 71.738 . . BİST - 100. PİYASALARDA ENDİŞELİ BEKLEYİŞ Piyasa bu hafta, iki kredi kuruluşunun Ağustos’ta açıklayacağı nota ilişkin beklentileri ve FED toplantısını fiyatlayacak. Uzmanlar, endişeli bir havanın hakim olacağı piyasada, satışların sürebileceği görüşünde. CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Haziran ayında gönderdiği mektup sonrasında iki ülke arasındaki ilişkiler normalleşme sürecine girmişti. Dün de Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, 26 Temmuz’da Moskova’da Rus mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulunacağı bildirildi. AA’nın haberine göre, Canikli ve Zeybekci, bu akşam özel uçakla Moskova’ya gidecek. Başbakan Yardımcısı Canikli ile Rusya Başbakan Yardımcısı Arkadiy Dvorkoviç başkanlığında 26 Temmuz Salı günü gerçekleşecek heyetler arası görüşmelerin ardından ikili görüşmeler yapılacak. Ekonomi Bakanı Zeybekci’nin ayrıca Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukayev ve Enerji Bakanı Aleksandr Novak ile ayrı ayrı ikili görüşmeler yapması bekleniyor. Diğer yandan Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, önceki gün Türk hükümeti ile ticari ve ekonomik işbirliğinin devam etmesine yönelik kararnameyi imzaladı. Rus hükümetinin basın servisinden yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile 2019 yılına kadar yürütülecek orta-vade ticari, ekonomik, bilimsel ve kültürel işbirliği programının devam etmesine yönelik kararname yürürlüğe girdi.. Ekonomist Tuğba Özay, satışların devam edecebileceğini söyledi. Özellikle 15 Temmuz Standard&Poor’s’un not düşürmesi songünü rası, gözlerin diğer iki kredi derecelendirme Kapalçar’da döviz kurlar. kuruluşu olan Fitch ve Moody’s’e çevrildiğini hatırlatan Özay, “Şirket ve derneklere yönelik operasyonlar, devam eden gösteriler ve tehlikenin geçmediğine yönelik algı da etkili oluyor. Endeksin 65-70 bin ban- sı’nın müdahalesinin de gündemde oldu- kili olacağını dile getirdi. Erkan’a, 15 Temmuz ile biten haftada dında seyretmesini bekliyorum. Burada 65 ğunu hatırlattı. Türkiye’de yabancıların net 1.2 milyar dolar bin dip seviye” dedi. İKİ ETKİ SÖZ KONUSU menkul kıymet alımı yaptığını hatırlatarak, SPK’nın hisse geri alımlarına yönelik kageçen haftaki sert satışlar sonrası ne KapitalFx Araştırma Uzrarına işaret eden Özay, karar sonkadarlık bir kaçışın olduğunu sormanı Enver Erkan, geçen rası şirketler tarafından hisse geri duğumuzda, şu yorumda bulundu: hafta piyasanın ciddi bir alımlarının gerçekleşmesinin en“15 Temmuz öncesi 85 bine ilerlesatış yediğine dikkat çekedekse destek olacağını belirtti. yen bir borsa vardı. Şimdi 72 binrek, uzun vadeli destek nokÖzay 68-72 bin bandında gidip gellerde. Faizler yüzde 8’e doğru talarına gelindiğini söyledi. meler olabileceğini ifade etti. Döviz cephesinde ise yerlilerin de satış Tuba Özay 70 bin puan seviyesinin kırıl- Enver Erkan gidiyordu. Yüzde 9.50’ye hatta yapmasıyla çok sert hareketlenmeler bek- mamasının önemli olduğunu hatırlatan uzun vadeliler çift haneye çıktı, sonra tek lemediğini kaydeden Özay, yabancı kuru- Erkan, bu hafta Ağustos ayı içerisinde Tür- haneye düştü. Verileri Perşembe günü luşların 3.18 hatta 3.20 tahmininde kiye için not değerlendirmesinde buluna- Merkez Bankası açıklayacak ama 15 Tembulunduklarını ancak bu tahminlerin aşağı cak iki kredi derecelendirme kuruluşuna muz öncesi gelen tutar kadar hatta biraz çekilebileceğini belirtti. Özay ayrıca, kurda yönelik endişeli bekleyiş ve bu ABD Mer- daha fazla çıkış görülebilir. İçerideki endihareketlenme durumunda Merkez Banka- kez Bankası FED toplantısının piyasada et- şeler de var.”. RECEP ERÇİN. Paralel kadro ihaneti!. recep@aydinlikgazete.com. VAKIF ŞİRKETLERİNE GÖREV Türk Silahlı Kuvvetleri’nin stratejik çalışmalarının savunma sanayisinin temel pusulası olduğunu söyleyen Bakan Işık, sektörün sıçrama yapabilmesi için gereken stratejiyi “üç küme” yöntemiyle açıkladı. Buna göre A, B ve C olmak üzere üç. faiz. b. petrol. . . HALKIN EKONOMİSİ. Prof. Dr. Ali AKDEMİR aliakdemiral@gmail.com. Ardahan değerleriyle kalkınacak. POTANSİYEL VE GERÇEKLİK UYUMLU DEĞİL. MERKEZ MÜDAHALE EDEBİLİR. GAZETECİLERLE sohbetinde yetişmiş kadroların önemine de değinen Bakan Işık, Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanlığı döneminde “paralel yapı” ile ilişkili kadrolar dışında eski kadrolarla çalışmaya devam ettiği örneğini vererek, personelin devamlılığına işaret etti. Işık, “paralel yapı” ile ilişkili kadrolar için ise “onlar ihanet ettiler” dedi.. Fikri Ik. küme var. Bunlarda ilki üretim, ikincisi ArGe ve üçüncüsü tasarım/mühendislik. Üretimi özel sektörün, Ar-Ge’yi TÜBİTAK’ın, kesişim noktası olan tasarım ve mühendisliğin ise vakıf şirketlerinin yapar hale gelmesi gerektiğinin önemine değinen Bakan Işık, ASELSAN gibi vakıf kuruluşlarının, özel sektörün yapamayacağı alanlarda yoğunlaşmasının sektöre katacağı ivmeye dikkat çekti. Vakıf kurumlarının bir projede alt yüklenicilerine, projenin kısımlarının üretimini dağıtarak kendisinin, projede olmazsa olmaz kısım olarak bilinen stratejik parçaları üretmesi gerektiğini ifade eden Bakan Işık, vida sıkmaktan, vida yapmaya, onu da kaliteli vida yapmaya götürmenin önemine. $ 45.44. A. AMERİKANCI FETÖ’cü darbe girişimi sonrası piyasalar zor bir hafta geçirdi. Dolar kuru Çarşamba gecesi 3.09 TL ile rekor kırarken, Borsa İstanbul 100 Endeksi yüzde 13’ün üzerinde değer yitirdi. Böylece borsa parasal değer olarak 78.6 milyar TL eridi. Türk yatırımcıların 8 milyar dolar civarında döviz satması ise kuru dengeleyen unsur oldu. Bu gelişmeler ışığında bu hafta piyasaların nasıl bir seyir izleyeceğini uzmanlarla konuştuk.. Savunma sanayisine 3 küme stratejisi MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, Savunma Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) yıllık değerlendirme toplantısının ardından gazetecilerle bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sırasında yerli otomobil konusunda ortaya koyduğu vizyonla sektöre stratejik bir hedef çizmeyi başaran Bakan Işık ile sohbetimizde, savunma sanayisinde de yeni bir stratejinin gündemde olduğunu öğrendik. Savunma sanayisindeki projelerin belirlenmesindeki en kritik ilk unsurun, gelecekteki savaş ve savunma konsepti olduğunu belirten Işık, ikinci olarak dünyadaki eğilimlerin belirleyici olduğuna işaret etti. Siber savunma kavramının normal savunmanın bir parçası haline geldiğini kaydeden Işık, “Bunu göz ardı etme şansımız var mı? Yok!” diye konuştu.. 9.44. rdahan’ın kalkınmasına hizmet amacıyla 10-13 Temmuz tarihlerinde organize edilen “Yatırım Konferansı”nda konuşma yapmak için Ardahan’daydık. Konferans Ardahan Kültür ve Dayanışma Derneği ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ‘ ın inisiyatifi ile planlanıp gerçekleşti. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci de destek vermiş.. EKONOMİ SERVİSİ. İki bakan Moskova’ya gidiyor. Orka Holding, çok yakında Mısır’da iki, Irak’ın Dohuk ve Süleymaniye kentlerinde de birer mağaza açmayı planlıyor. Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Suriye’de dört yıl aradan sonra bayilerimiz ürün almak için sipariş vermeye başladı. Türkiye’nin ılımlı dış politikasının da etkisiyle önümüzdeki kilitli kapıların açıldığını hissediyoruz” dedi.. değindi. Savunma sanayisinde yüklenilen projelerin çok uzun sürede tamamlandığını ancak bu sürelerin kısaltılmasının zorunlu olduğunu belirten Bakan Işık, “Burada kritik unsur nitelikli insan. Bu alanda insan yetiştirmek için çalışıyoruz. Dünya savunma sanayisi kritik süreçte. Biz geç kalmadık. Otomotivde de öyle. Orada da yeni bir süreçte işe girdik. Şanzımansız bir dünyaya gidiyoruz. Düşündüğümüz kadar geride değiliz. Ama hızlı olmazsak geri düşeceğiz” dedi.. ABD İLE YARIŞIRIZ Türkiye’nin 3 temel sorunu olduğuna dikkat çeken Bakan Işık, bunları kurumsal taassup, zaman kaybı ve kaynak israfı olarak. sıraladı. Bu üç sorun çözüldüğünde Türkiye’nin ABD ile yarışır hale geleceğini öne süren Bakan Işık, Sierra Nevada Corporation’ın (SNC) İcra Kurulu Başkan Fatih Özmen’in kendisine, “Türkiye’deki orta seviyeli üniversiteden mezun çocuklar, ABD’nin en iyi üniversitelerinden mezun çocuklarla yarışıyor” dediğini aktardı. Önemli olanın sistem olduğunu ifade eden Bakan Işık, sistem kurgulanınca yaratıcılıkla sistemin birleştiğini söyledi. “Batı’da sistem var ama yetenek eskisi kadar iyi değil. Bizde yetenek var” diyen Bakan Işık, “Dünyada hatasız arabayı Toyota Sakarya’daki tesislerinde üretiyor. Özel sektör verimliliğinde dünya ile yarışır durumdayız” ifadelerini kullandı.. Doğu Anadolu’nun hangi iline giderseniz gidin; sizi yaygınlıkla bilinmeyen tarih, gizemli, heyecan verici, hayrete bırakan yaşanmış uygarlıklar, topluluklar, sanayileşmeye dayalı kalkınma olmadığından tertemiz doğa, çevre ve nihayet tamamen organik yiyecekler ve tarımsal ürünler karşılar. Aynı şey Ardahan için de geçerli. Başka ülkelere geçiş olanağı sağlayan sınarlar, derin göller, serinletici-ferahlatıcı yaylalar, yeşil ile harmanlanmış dağlara bakan tenha köyler, sessizce akan ırmaklar, dereler, sık ormanlar, gökyüzüne dokunma duygusu veren yüksek rakımlar, organik ürünleri ile Ardahan gerçek bir doğa harikasıdır. Ardahan balı ve peyniri belki de eşsizdir. “İsviçre’den bir parça Ardahan” deyiveriyorsunuz... Ancak ekonomik durum, gelişmişlik düzeyi bu potansiyeli , hazineyi resmetmiyor yazık ki... Son yıllarda nüfus 107 binden 100 bine gerilemiş. Böyle giderse 2023 ‘te 77 bine düşmesi bekleniyor. Yükseköğretim kazanma oranında Ardahan sondan üçüncü sırada yer alıyor. 0.0860’ lık endeks ile konutta son sırada yer alan Ardahan, 0.0740’lık endeks ile gelir ve servet açısından sondan 3. sırada yer alırken, alt yapı hizmetlerine erişim konusunda 0.1604’lük endeks ile sondan 3. sırada yer almaktadır.. TURİZMLE MARKALAŞMAK MÜMKÜN “Turizm, Girişimcilik ve STK ‘lar Temelli Kalkınan İl: Ardahan” adlı bir sunum yaptık. Tarihi, coğrafik, kültürel, tarımsal, mitolojik, arkeolojik değerlerinin envanterini çıkarıp bunları turizm ve ekonomik yatırımlara konu edebilirse Ardahan; hem marka ili olur, hem de bu bağlamda ekonomik çıkış yakalamış olur. Yanı sıra, ekolojik tarım ve hayvancılık büyük bir ölçekle geliştirilebilir. Ardahan değerler ve envanteri için yapılması gereken merkezde ve tüm ilçelerde değerler sempozyumları yapmaktır. Eş deyimle, Posof, Göle, Hanak, Çıldır ve Damal değerleri sempozyumları planlanıp gerçekleştirilmelidir. Ki bu konuda ziyaretine gittiğimiz Hanak Belediye Başkanı Ayhan Büyükkaya STK’ larla bu tarz değerlerin envanteri için hazırlık yaptıklarını söyledi.. STK’LAR İNİSİYATİF ALMALI Ardahan’ın dışında yaşayan 600 bin Ardahanlı vardır. Kurdukları yüzlerce hata binlerce dernek, vakıf ve de STK’lar bulunmaktadır. Bu STK’lar, “Ardahan’ın Kalkınması İçin STK’lar Platformu” kurmalıdır. Kurulacak bu platform ile valilik, belediyeler, üniversite ve diğer STK’lar Ardahan İli Değerleri Sempozyumlarını ivedi olarak organize etmelidirler. Sonrasında geniş bir uzmanlar kuruluyla Ardahan’ın ekonomik, kültürel, arkeolojik, coğrafik, tarihi değerlerinin envanteri çıkarılmalıdır. Envanteri çıkartılan değerler ekonomik ve turizm yatırımlarına konu edilmelidir. Bunun için politikacılar, üniversite, kamu yöneticileri, Ticaret ve Sanayi Odası ve kurulacak STK’lar Platformu işbirliği yapmalıdırlar.. T.C. GİRESUN KADASTRO MAHKEMESİNDEN İLAN ESAS NO : 2012/78 KARAR NO : 2015/1 Davacı Şeref Teker tarafından davalı Fahri Tokuç ve arkadaşları aleyhine Mahkememizde açılan kadastro tespitine itiraz dava dosyası ile ilgili olarak tüm araştırmalara rağmen adresleri tespit edilemeyen; Davalı Fahri Tokuç’a - Abdullah ve Nazmiye oğlu 1945 Ünye doğumlu (T.C 42046885074) Giresun Kadastro Mahkemesince verilen 10/02/2015 tarih 2012/78 esas 2015/1 sayılı gerekçeli kararı ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, HÜKÜM : 1- Dava konusu Giresun İli Keşap İlçesi Düzköy Köyü 131 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının (ve kadastro komisyon tutanağının) iptali ile aynı nitelik ve yüzölçümde davalı parselin tamamı tespit ve komisyon kararı gibi 2400 pay kabul edilerek; 1108/2400 payın Abdullah oğlu 1939 d.lu. 13982198146 T.C.No’lu Şeref TEKER, 12/2400 payın Salih oğlu 1935 d.lu, 16547112670 T.C. No’lu Hakkı İsmail Durmuş, 160/2400 payın Mustafa kızı 1928 d.lu, 37780553334 T.C. No’lu Nimet TEKER, 160/2400 payın Mustafa oğlu 1933 d.lu, 11903267414 T.C. No’lu Ömer TEKER, 80/2400 payın Emrullah kızı 1922 d.lu, 25079333002 T.C. No’lu Hava YILMAZEL, 80/2400 payın Emrullah kızı 1926 d.lu, 12329253210 T.C. No’lu Zeynep TEKER, 80/2400 payın Emrullah oğlu 1932 d.lu. 13997197646 T.C. No’lu Nazmi. TEKER. 80/2400 payın Emrullah kızı 1920 d.lu, 42052884856 T.C. No’lu Nazmiye TOKUÇ. 80/2400 payın Emrullah kızı 1925 d.lu, 20078219098 T.C. No’lu Fazile YAVUZ, 80/2400 payın Emrullah oğlu 1932 d.lu, 12473462650 T.C. No’lu Fazlı TEKER, 96/2400 payın Hüseyin kızı 1926 d.lu. 14558178920 T.C. No’lu Ayşe ŞENSOY (TEKER), 96/2400 payın Hüseyin kızı 1930 d.lu, 20933580134 T.C.No’lu Emine Özbekli (TEKER), 96/2400 payın Hüseyin kızı 1939 d.lu, 48652042528 T.C. No’lu Hava Kuşkaya (TEKER), 96/2400 payın Hüseyin kızı 1933 d.lu. 11699274290 T.C.No’lu Türkan Tekoğlu (TEKER), 24/2400 payın Ali kızı 1936 d.lu, 13979198210 T.C. No’lu Nurten TEKER, 9/2400 payın Nevzat kızı 1957 d.lu. 12362254588 T.C. No’lu Mualla Yöndem (TEKER), 9/2400 payın Nevzat kızı 1959 d.lu, 40759307678 T.C. No’lu Şükran GÜMÜŞ (TEKER), 9/2400 payın Nevzat oğlu 1961 d.lu, 13958198958 T.C. No’lu Hüseyin TEKER, 9/2400 payın Nevzat oğlu 1964 d.lu, 13949199230 T.C. No’lu Coşkun TEKER, 9/2400 payın Nevzat oğlu 1966 d.lu, 13946199394 T.C. No’lu Hasan TEKER, 9/2400 payın Nevzat oğlu 1968 d.lu, 13937199686 T.C. No’lu Fazlı TEKER, 9/2400 payın Nevzat kızı 1970 d.lu, 21166960618 T.C. No’lu Hanife SEYMEN (TEKER), 9/2400 payın Nevzat kızı 1973 d.lu, 11024290728 T.C. No’lu Kadriye ÖZDEMİR (TEKER) adlarına hisseleri oranında TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE karar verilmiş olup iş bu ilanın yayımı tarihinden itibaren 7 gün sonra davalı FAHRİ TOKUÇ’a tebliğ edilmiş sayılacağı, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. BASIN: 342587 (www.bik.gov.tr). Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
(6) 6. 25 TEMMUZ 2016, PAZARTESİ. SINIF GÖZLÜĞÜ. Yıldırım KOÇ y.yildirimkoc@gmail.com. Fethullahçıların kamu çalışanları sendikaları. A. merikancı Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması sonrasında, Fethullahçıların kamuda ne kadar yaygın bir gizli örgütlenme ağı oluşturdukları gün geçtikçe daha iyi açığa çıkıyor. Eğer bu Amerikancı darbe başarılı olsaydı, Fethullahçılar bu gizli örgütlenmeleri sayesinde hızla kamu çalışanlarının büyük bölümünü kendi denetimlerindeki sendikalarda örgütleyebileceklerdi. Fethullahçıların, gizli biçimde örgütledikleri devlet memurlarını legal örgütlerde örgütleme çalışması 1995 yılında başladı. Fethullahçılar ilk olarak 1995 yılında Memurlar Vakfı’nı kurdular. 2012 yılı Nisan ayında kurulan Aktif Eğitim-Sen’i bir önceki yazımda anlatmıştım. Ancak 2013 yılı Şubat ayı başlarında Aktif-Sen’in faaliyetinin durdurulacağı yolunda haberler çıktı. Bu arada çeşitli il ve ilçelerde “aktif memurlar derneği” adıyla dernekler kuruldu. Bu dernekler ve bazı vakıflar 2013 yılı sonlarında AMEP (Aktif Memurlar Platformu) çatısı altında biraraya geldi.. CİHAN-SEN’İN KURULUŞU Hizmet Hareketi ile AKP arasındaki mücadelenin 17 Aralık 2013 tarihinde açık bir savaşa dönüşmesinin ardından, Fethullahçılar birbiri ardı sıra yeni sendikalar kurdular. 2014 yılı Ocak ayında da Ufuk Kamu Sendikaları Konfederasyonu’nun kurulacağı açıklandı. 9 Şubat 2014 tarihli Sabah Gazetesi’ndeki haberin başlığı “Paralel-Sen Planı” idi. Haberde şöyle deniyordu: “Emniyet, yargı ve eğitim bürokrasisinde yapı kuran cemaat, memur ve işçileri örgütleyip sokağa dökmek için sendikalaşmaya başladı. Yargı, emniyet ve eğitim bürokrasisine yerleşen ‘paralel yapı’ sendikal örgütlenmeyle alt kademeye inip memur ve işçileri sokağa dökme planı yapmaya koyuldu.” Fethullahçıların kurduğu kamu çalışanları sendikaları 2014 yılı Şubat ayında da (Ufuk-Sen yerine) Cihan-Sen Konfederasyonu’nu kurdu. Konfederasyon genel başkanlığına Aktif Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe getirildi.. CİHAN-SEN’E BAĞLI SENDİKALARIN ÜYE SAYILARI Fethullahçılar kamu çalışanlarını örgütlemede istedikleri başarıyı elde edemediler. Anlaşıldığı kadarıyla, gizli örgütlenmede yer alan birçok kamu çalışanı, legal örgütlenmede açığa çıkmaya çekindi veya bu süreç (büyük olasılıkla) Amerikancı darbe sonrasına ertelendi. Cihan-Sen’e bağlı sendikaların üye sayısı 2014 Temmuz’unda 24.299 idi; 2015 Temmuz’unda 29.000 oldu. 2016 Temmuz’unda ise 22.104’e geriledi. Cihan-Sen’e bağlı sendikalar ve bu sendikaların 2016 Temmuz istatistiklerine göre üye sayıları aşağıda verilmektedir. Ufuk Büro-Sen: 469 üye Aktif Eğitim-Sen: 18.015 üye Ufuk Sağlık-Sen: 2672 üye Ufuk Yerel-Sen: 137 üye Ufuk Haber-Sen: 82 üye Ufuk Kültür-Sen: 26 üye Ufuk Bayındır-Sen: 105 üye Ufuk Ulaştırma-Sen: 133 üye Ufuk Tarım Orman-Sen: 333 üye Ufuk Enerji-Sen: 132 üye. CİHAN-SEN’İN DARBE GİRİŞİMİNİ KINAMASI Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Cihan-Sen’in internet sayfasında aşağıdaki duyuru yayınlandı: “Darbe Girişimini Kınıyoruz. Seçilmiş meşru hükümete karşı yapılan darbe girişimini şiddetle kınıyoruz. Darbe girişimi, vatandaşlar başta olmak üzere siyasi parti liderlerinin ve güvenlik güçlerinin sağduyusu ve demokrasiye sahip çıkması ile başarılı bir şekilde savuşturulmuştur. Saldırılarda şehit olan güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Darbe kalkışmasında bulunan cuntacılar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Allah ülkemizi bir daha bu tür girişimlerden muhafaza etsin!” Korku dağları bekler.. EMEK HAZIRLAYAN: DENİZ BİLİCİ. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. AVUKAT AYŞEGÜL ŞAHİN:. Gazi-Ulaş’ta ‘yandaş sendika’ operasyonu AKP’li. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde ulaşım hizm eti veren Gazi-Ulaş şirketinde TÜMTİS’e üye 2 işçinin işine son verildi. İddiaya göre belediye, Hak-İş’e bağlı Öz Taş ıma-İş Sendikası’nı devreye sokarak TÜM TİS’in örgütlülüğünü bitirmek için koll arı sıvadı. Belediye hukuksuzluğa işçilerin e-Devlet şifrelerini almakla başladı. Bun a karşı çıkanlar ise işten çıkarılmakla teh dit edildi.. Bu kapsamda aralarında işyeri temsilcisi de bulunan 2 kişi işten çıkarıld ı. Şifresini vermek zorunda kalanlar ise TÜM TİS’ten istifa ettirilerek Öz Taşıma-İş’ e üye yapıldı. TÜMTİS’ten yapılan yaz ılı açıklamada Gaziantep Belediyesi ve Gazi-Ulaş yöneticileri hukuksuzluğa ve çalı şanlara yönelik baskılara son vermeye çağırarak “İşten çıkarılan işçiler derhal işe geri alınıp işbaşı yaptırılmalıdır” denildi.. TAŞERON iŞÇiYE YOL HARiTASI Ayşegül Şahin, kamuda çalışan taşeron işçilerinin ÖSP ile hak kaybına uğrayacaklarını belirtti. Şahin, kazanılmış muvazaa davalarının emsal olduğunu ve işçilerin tek tek dava açmadan, birlik olup mücadele ederek haklarını alabileceklerini vurguladı. DENİZ BİLİCİ denizbilici@aydinlikgazete.com. HÜKÜMETİN üzerinde çalıştığı kamuda çalışan taşeron işçilerini özel sözleşmeli personel statüsüne geçirmeye yönelik düzenleme yasalaştığı takdirde taşeron firma aradan çıkacak ancak taşeron işçisi geriye dönük haklarından vazgeçmek durumunda kalacak. Yıllardır yaptığı iş için sınava girecek ve şu an için içeriği belirsiz bir güvenlik soruşturmasına maruz kalacak. Kamuda çalışan taşeron işçilerinin büyük çoğunluğu ise mevcut durumda yargı yoluyla asıl işi yaptığını kanıtlayarak geriye dönük alacaklarını elde etmekle birlikte kadro hakkına da kavuşma imkanına sahip. Asıl işi yapan taşeron işçilerinin muvazaa davalarıyla ilgilenen Avukat Ayşegül Şahin konuya ilişkin sorularımızı yanıtladı. Hükümetin yasalaştırmaya çalıştığı özel sözleşmeli personel statüsü nedir? Bu düzenleme ile ne amaçlanıyor? “Özel Sözleşmeli Personel” düzenlemesi, kamu alanında çalışanlarla ilgilidir. Yasalarımız, kamuda “Alt işverenlik (taşeronluk)” müessesesini çok sınırlı tutmuştur. Siyasi iktidar, kamu işletmelerinde yıllardır bu kapsamı genişletmeye çalışmakta ve “asıl işi” fiilen taşeronlara devretmektedir. Anayasaya ve yasalara aykırı fiili durum, şimdi “özel sözleşmeli personel” düzenlemesi ile farklı bir yasal zemine oturtulmaya çalışılmaktadır. Kamuda taşeron eliyle yürütülen işlerde; işçilerin hakları kısıtlanmakta, düşük ücretle, sağlıksız koşullarda, denetimsiz ve örgütsüz şekilde çalıştırılmaktadır. Oysa aynı işi devlet kurumları bünyesinde yapanlar, sendikalı, Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) düzenlenen mali ve sosyal haklardan yararlanan ve çalışma koşulları belli bir düzende çalışmaktadır. Maden facialarında gördük, taşeron elinde denetimsiz şekilde çalıştırılan işçiler, önceki dönemin 2-2,5 katı üretime zorlanarak, dayıbaşıların elinde, güvensiz. ortamda çalışmışlardır. Hatta, güvenlik sistemlerinin alarm ayarları ile oynanarak madendeki durumu gizlemişlerdir. Sonuç: Yüzlerce işçinin ölümü. Sağ kalanlar ise halen psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Soma Eynez ocağı faciası tüm çıplaklığıyla ortadadır. Taşeronlaştırma öncesi kamu kurumlarında Cumhuriyetin ilkeleri gereği kamu yararına üretim ve hizmet yürütülmekte iken, muvazaalı şekilde taşerona devredildiğinde bu amaç ortadan kalkmaktadır. Aksine kar hırsı, özel (yandaş) şirketlere peşkeş çekme, nemalanma anlayışı ile devletin milli yapısı bozulacaktır. Anayasa ve yasalarla güvence altına alınan, kamu yararı gözetilerek yapılması gereken üretim, ortadan kalkacaktır.. Ayegül ahin. kararları gereğince; işçilerin kadroya alınmaları ve geriye dönük beş yıllık alacakları ödenmesi gerekirken bu yapılmamakta, “tamam sizi devletin bünyesine alıyorum” diyerek, kamuoyu ve işçiler aldatılmaktadır. Devlet organları, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Anayasanın amir hükmüdür. Uyulmuyor, suç işleniyor. Muvazaa davasını kazanmış işçiyle alay eder gibi; hem hakettiği fark alacağından feragat ettiriliyor. Yani işe almanın ön koşulu olarak önlerine feragatname konuyor, hem de “kadroya alıyorum” diyerek, özel sözleşmeli personel statüsüne sokuyor. Bu ne demek? Sözleşme devam ettiği sürece işçi ücretini ve işçilik alacaklarını alır. Kıdem, ihbar tazminatına hak kazanamaz. Sendikalı olamaz. TİS’den yararlanamaz. Sosyal ve mali haklardan, iş güvencesinden mahrum kalır. Haksız işten çıkarıldığında işe iade davası açamaz. Türkiye’nin taraf olduğu 97 sayılı ILO sözleşmesinden yararlanamaz. 97 sayılı ILO sözleşmesi ve sözleşmenin uygulanmasına dair Bakanlar Kurulu kararı gereğince; “kamu kurumları tarafından ihale ile 3. şahıs şirketlere (taşerona) verilen işlerde çalışanların ihale makamında eşdeğer çalışanlar ile aynı haklara sahiptir” ancak işçi bu haktan yararlanamaz.. ‘HÜKÜMET KAMUOYU VE İŞÇİYİ ALDATIYOR’. ‘İŞÇİ ALACAKLARI İÇİN BİRLİK OLMALI’. Asıl işi yapan bir taşeron işçisinin, yargı yoluna başvurması ile ÖSP statüsü arasında bir karşılaştırma yapmak gerekirse, kaybedeceği ve/veya kazanacağı haklar neler olur? Devlet hizmetinde “asıl işi yapan işçiler” muvazaa davalarıyla kamu işçisi olduklarını ispat ettiler. Karayolları işçilerini biliyoruz. Belediyelerde çalışanların kazandıkları güncel davalar var. Önemli yüksek yargı kararları var. Mahkeme. Soma Maden ocaklarında Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün işletmesindeki ocaklarda çalışan bir kısım işçinin muvazaa davasını takip ediyorum. Taşeron firma, Soma Kömür İşletmeleri işçisi olduğu iddia edilen işçiler yönünden yapılan bilirkişi incelemesinde; işçinin durumuna göre 55-65 bin TL’lik fark alacakları hesaplandı. Bir kısım eksik kayıtlar nedeniyle ek rapor talep ettik. Bu eksiklikler değer-. lendirmeye ilave edildiğinde bu rakamlar 75-80 bin TL’ye ulaşacak. İşçi başına 75-80 bin TL muvazaaya dayalı alacak. Bu para, işçilerin analarının ak sütü gibi helal. Mücadele etmeye değmez mi? Birlik olup devletten bu alacaklar talep edilmez mi? Herkesin ayrı ayrı dava mı açması gerekiyor? Soma’da işsiz kalan, düzenli geliri olmayan işçilere henüz kıdem tazminatları ödenmedi. Kamunun başka madenlerinde iş verilmesi için devletin kapısına dayanılmaz mı? Hayat çok sade. Yeter ki, ortak menfaatlerde birleşilsin. Hakedilen, yasaların tanıdığı imkanlardan yararlanılsın, Direnç gösterilsin!. AKP’NİN HEDEFİ Hükümetin çalışma hayatına yönelik saldırıları bununla da sınırlı değil... Anayasamızdaki düzenlemeye göre “Devlet, çalışma hayatının ve çalışanların haklarını gözetir ve geliştirilmesi için gerekli önlemleri alır.” Siyasi iktidarın hedefi ise tam aksi yönde gelişme göstermektedir. Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya fona devirle işe başlamayı planlıyor. İşçi kiralama büroları ile işçiyi alınır satılır meta haline getirmek, haklarını ortadan kaldırmak, ama daha tehlikeli sonucu “kalifiye işçiliği” ortadan kaldırmak, sıradanlaştırmak amacı güdülüyor. Bir işte uzmanlaşan, yaşı elverdiğince fabrikasına gözü gibi bakan Cumhuriyetin ustaları artık olmayacak! Hedef bu. Kamunun işini “özel sözleşmeli personel” düzenlemesi ile hedefsiz, vasıfsız iş haline getirmek. Mülakat adı altında işçileri iki dudak arasındaki söze muhtaç hale getirmek hedefleniyor. Keyfilik, rantçılık, çıkarcılık, kamu malının yağmalanması bizim kültürel değerlerimizde yeri olmayan anlayışlardır. Böyle bir sistemin varlığına sessiz kalmak, toplumun dağılmasını getirir.. T.C. GEBZE 3. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2016/7687 ESAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; ihalenin feshi davası açanların, aynı gün buna dair evrakı dosyamıza ibraz etmeleri aksi halde müteakip işlemlere devam olunacağı, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 21/07/2016 1.İhale Tarihi : 15/08/2016 günü, saat 10:00 - 10:05 arası. 2.İhale Tarihi : 31/08/2016 günü, saat 10:00 - 10:05 arası. İhale Yeri : Polat Metal İnş.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti.-Dilovası OSB 4. Kısım, D-4013 Sk. No:4 Gebze/KOCAELİ No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 1 300.000,00 1 %18 Erapres marka, Era 630 tipi, 2015 üretim yılı, 630151112 seri nolu, 630 tonluk, versiyon 3 nolu, döküm presi ve 500 kg.’lık alüminyum ergitme ocağı dahil komple (İİK m.114/1, 114/3) * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. BASIN: 393277 (www.bik.gov.tr). 1.İhale Tarihi : 15/08/2016 günü, saat 10:15 - 10:20 arası. 2.İhale Tarihi : 31/08/2016 günü, saat 10:15 - 10:20 arası. İhale Yeri : Polat Metal İnş.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti.-Dilovası OSB 4. Kısım, D-4013 Sk. No:4 Gebze/KOCAELİ No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 2 300.000,00 1 %18 Erapres marka, Era 750 tipi, 2014 üretim yılı 141009 seri nolu, 750 tonluk, döküm presi ve 500 kg.’lık alüminyum ergitme ocağı dahil komple 1.İhale Tarihi : 15/08/2016 günü, saat 10:30 - 10:35 arası. 2.İhale Tarihi : 31/08/2016 günü, saat 10:30 - 10:35 arası. İhale Yeri : Polat Metal İnş.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti.-Dilovası OSB 4. Kısım, D-4013 Sk. No:4 Gebze/KOCAELİ No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 3 275.000,00 1 %18 Freschch marka, 560 tonluk, metal enjeksiyon presi ve 500 kg’lık alüminyum ergitme ocağı dahil komple 1.İhale Tarihi : 15/08/2016 günü, saat 10:45 - 10:50 arası. 2.İhale Tarihi : 31/08/2016 günü, saat 10:45 - 10:50 arası. İhale Yeri : Polat Metal İnş.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti.-Dilovası OSB 4. Kısım, D-4013 Sk. No:4 Gebze/KOCAELİ No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 4 250.000,00 1 %18 Metal pres, marka, MP 750 tipi, 0809750170 seri nolu, Metal enjeksiyon presi ve 500 kg’lık alüminyum ergitme ocağı dahil komple. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
Benzer Belgeler
Baskı, 864s." isimli Kitaptan alıntı yapılan ve askerihukuk.net isimli web sitesine konulan bu dosya ve açıklamaların tüm hakları anılan kitabın yazarı (E.)
Bu fıkranın (c) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (ç) bendine göre araştırmacı kadrolarına atananlar için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ile göreve başlama
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızmış Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu askerlerin başlattığı darbe girişimi; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde örgütlenmiş FETÖ terör örgütü mensubu teröristlerin, savaş uçakları, helikopter ve tanklarla kanlı bir darbe girişiminde
“Şanlı tarihi kahramanlık destanları ile dolu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yıllarca yuvalanarak kendilerini gizlemeyi başarmış FETÖ/PDY, PKK mensubu bir
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye’nin angajman kuralları ister Suriye ister Rusya ister başka ülke uçakları için olsun geçerlidir ve Türk Silahlı Kuvvetleri net
İstanbul Sanayi Odası'nın her yıl açıkladığı Türkiye'nin 500 Büyük ve İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması, 2009 yılında şirket karlılıklarının
