• Sonuç bulunamadı

B407 Bitki Coğrafyası Ders Notları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B407 Bitki Coğrafyası Ders Notları"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B407 Bitki Coğrafyası Ders Notları

BİYOCOĞRAFYA

Biyocoğrafya, canlıların dünya üzerindeki dağılışlarını, dağılış nedenlerini ve bunların değişmelerini başka bir deyişle biyolojinin coğrafi görünümünü araştırır.

Biyocoğrafya, konularının geniş ve çeşitli olması nedeniyle coğrafya bilimi yanında botanik, zooloji, ekoloji, jeomorfoloji, fizyoloji ve bitki topluluklarının tarihi gelişiminden yararlanmaktadır. Biyocoğrafya’da canlıların genel dağılışı iki seviyede yürütülür.

Birincisi sistematik yönden; burada takson topluluklarının ya da bitki ve hayvan gruplarının dünya üzerindeki dağılışı araştırılır.

İkincisi ekolojik yönden; burada takson topluluklarının ya da bitki ve hayvan gruplarının dünya üzerindeki dağılışı araştırılır.

Bu iki temel görüş Koroloji (chora: yer) ve biyosenoloji (bio: canlı; coenos:

topluluk) kavramlarına karşılıktır.

Biyocoğrafyanın çalışma materyalini canlılar oluşturur. Atmosferde 8 km yüksekliğe kadar, litosferde 2-3 m derinliğe kadar ve hidrosferde 1500-2000 m derinliklere kadar değişik canlılara rastlanmıştır. İşte canlıların yaşadığı bu üç

(2)

katmanın birlikte oluşturduğu yaşam alanına biyosfer denir. Biyosferin canlılardan oluşan kısmına biyokütle veya biyomas (biomass) denir. Biyomasın çoğunluğunu bitkiler oluşturur. Biyosferde yaklaşık 1.500.000 kadar canlı türü bilinmektedir. Bunların çoğunluğunu hayvanlar oluşturmaktadır.

Başlıca hayvan ve bitkilerin yaklaşık tür sayıları ( Stace,

1989’dan) Tohumlu Bitkiler (iğne

yapraklılar ve çiçekliler)

240.000

Eğreltiler 12.000

Yosunlar 23.000

Algler 17.000

Mantarlar 20.000

Likenler 16.000

Mavi-Yeşil Algler 500 Bakteriler 3.000 Protozoolar 30.000 Omurgasız Hayvanlar 1.000.000

Omurgalılar 50.000 Toplam 1.512.000

(3)

Bitki ve hayvanların dünya üzerindeki dağılışları ile ilgili konular iki kategoride incelenir:

1. Bitki coğrafyası 2. Hayvan coğrafyası

BİTKİ COĞRAFYASININ KISA TARİHÇESİ

16. yüzyıla kadar bitkiler, birtakım hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılmış dolayısıyla botanik çalışmaları tıbbi bitkiler üzerinde toplanmış ve bu konuda birçok resimli kitaplar yazılmıştır.

Bitki coğrafyası ile ilgili ilk çalışmalar değişik bölge floralarını araştıran çalışmalara başlamıştır. 17. Ve 18. Yüzyılda değişik ülkelerin floralarını araştıran çalışmalarla başlamıştır. 17. Ve 18. Yüzyılda değişik ülkelerin floralarına ait çok sayıda eser yayınlanmış ve bu ülkelere ait oldukça geniş flora bilgileri elde edilmiştir.

Bitki coğrafyası alanında ilk eser Alman doğa bilgini ALEXANDER VON HUMBOLDT (1769-1859) tarafından 19. Asrın başında yayınlanmıştır.

HUMBOLDT, 1807 yılında ‘’Bitkiler Coğrafyası Üzerine Deneme ve Tropikal Bölgelerin Doğal Görünümü‘’ adlı eserinde bitki coğrafyası problemlerine kısaca değinmiştir.

VON HUMBOLDT’ tan sonra 1822 yılında F. SCHOUW‘’ Genel Bitki Coğrafyasının Anahatları’’ adlı çalışmasıyla dünyayı 22 flora bölgesine ayırmış,

(4)

yatay ve dikey kademeleri göz önüne almıştır. Bu araştırıcı ayrıca belirli bir türden meydana gelen toplulukları belirtmek amacıyla ‘’etum‘’ takısını kullanmıştır.

1855 yılında DE CANDOLLE ‘’Gerekçeli Bitki Coğrafyası‘’ adlı kitabı yayınlamış ve bitki coğrafyasına büyük katkılar sağlamıştır.

1872 yılında GRISEBACH ‘’ Yeryüzünün Vejetasyonu ‘’ adlı kitabında dünyanın bitki örtüsünü 24 vejetasyon alanına ayırarak incelemiştir.

GRİSEBACH’tan sonra Bitki Coğrafyası ile ilgili çalışmalar önce iki, daha sonra dört yönde gelişme göstermiştir.

1. Floristik Yönde Gelişmeler: Dünyanın çeşitli bölgelerinin floristik yapıları

ve bunların bölgeler içindeki yayılışı araştırılmıştır. Alman Botanikçisi ENGLER ve DIELS bu konuda geliştirici açıklamalarda bulunmuşlardır.

2. Ekoloji-Fizyolojik Yönde Gelişmeler: Bu konudaki çalışmalar DRUDE (1875), WARMING (Danimarka), SCHIMPER ve son zamanlarda WALTER gibi araştırıcılar tarafından yürütülmüştür.

(5)

3. Bitki Sosyolojisi Yönünde Gelişmeler: Bu konulardaki gelişmelere farklı

ekollerin ortaya çıkmış olması nedeniyle farklı gelişmeler göstermiştir. Bu değişik ekollerin çalışmaları bitki topluluklarının yapısı ve gelişmesi üzerine olmuştur. Örneğin İskandinavya ekolünde HULT ve CAJANDER (Finlandiya), SERMANDER, DU RIETZ (İsveç), NORDHAGEN (Norveç), Alman ekolünden GRADMANN ve TUXEN, Avusturya ekolünden AICHINGER, Zürich-Montpellier ekolünden TANSLEY (İngiletere), COWLES, CLEMENTS ve WEAWER (ABD), Rus ekolünden SUKAÇEV, LAVRENKO ve TAKHTAJAN gibi araştırıcılar belirtilebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Nesli tükenmekte olan birçok bitki ve hayvan türünü barındıran İstanbul ormanlarının karşısındaki en büyük tehdit: YAPILA ŞMA.. İstanbul'un

• Kemik defektleri: İnterproksimal kraterler Proksimal kemik içi defektler. İnterproksimal hemiseptalar Düzensiz

Ar­ tık dünyanın en güzel ışığı bile aydınlatsa bu sokağı, yeşerecek yap­ rağı, koklanacak çiçeği

Meşrutiyetten sonra patlak veren 31 Mart İsyam'nı bastırmak üzere İstanbul'a gelen Hareket Ordusu'nun başındaki Mahmut Şevket Paşa'nın kurmay heyetinde yer alan

Bu çalışma kapsamında taş ocaklarının faaliyetleri sırasında ortaya çıkabilecek partikül maddelerin miktar ve dağılımlarının belirlenmesi amacıyla Denizli’de

Görüldüğü üzere ülkemizde mevcut çalışmalar arasında akreplerin duyu organları ve özellikle akreplere özgü bir yapı olan pektin organı ile ilgili

VUK’da işletme birleşmelerinden edinilen şerefiyenin itfası mümkünken, TMS’de itfa edilmeyeceği açıklanmaktadır. VUK’da işletme içi oluşturulan şerefiye

Bu çalışmada stigmaeid akarlara meşe (Quercus sp.), mandalina (Citrus reticulata), çam (Pinus sp.), zeytin (Olea europea), çam ağaç kabuğu, çam kozalağı, çam kabuğu