Emir Ebu Yahya hayatı ve cihadı
Yazdı: Badr at-Tevhid, Özbekçe
Çevirdi: Muvahhid Bek ve İslam Kurdi, Türkçe Çevirme tarihi: 09.03.2010
Prova okudu: Bilal Antepli (10.2010); Talha Türki (04.11.2010) Seslendirdi: Talha Türki (04.11.2010)
www.sodiqlar.com
İslami cihat ittihadı’nın 'Badr at-Tevhid' stüdyosu sunar.
İslam ümmetinin kahramanlarıdan birisi olan Emir Muhammed Fatih Yahya.
Resulüllah sellallahu aleyhi ve sallam buyurdu ki: 'Ümmetim yağmura benziyor. Onun öncesi mi hayırlı, sonu mu hayırlı bilinmiyor.'
(Tirmizi süneni, Elbani sahih dedi)
Bu film islam için hayatını Allah’ın adını yüceltmeye adayan, dünyanın bir çok yerinde islam düşmanlarına ciddi zararlar veren, ömrünü Allah
Resulünün tanımladığı garibler gibi zorluklarla geçiren, hayatının sonunda arzuladığı şehadete kavuşan 'İslami cihat' ittihadı’nın eski emiri olan
Muhammed Fatih Yahya’nın yaşadığı zaman diliminde alınan bazı video görüntülerinden hazırlanmıştır.
Biz bu kısa filmde bu insanın Allah’ın yolunda yaptığı bütün hizmetlerini yayınladık demiyoruz. Tevhid kelimesini yükseltmek ugrunda kendi canını feda eden bu kardeşimizi inşallah şehid hesaplıyoruz. Sadece Allah ayıp ve noksanlardan uzaktır.
Asıl ismi Necmeddin olan Muhammed Fatih Yahya 1972 yılda Özbekistan’ın Andican ilinde bilinçli bir ailede doğdu. Necmeddin
gençliğinde ilim öğrenmeye ğayret gösteren, kitap okumayı çok seven, çalışkan biriydi. İlim ve marifeti seven Necmeddin dinin önemini de gençliğinde anladı. Onu meşhur Abdulveli hocanın öğrencileri islam
dinine çağırdı. O hocanın derslerine katılmaya başladı. Abdulveli hocanın Özbekistan istihbaratı tarafından kaçırılması ve Özbekistanda
müslümanlara çok zulüm uygulanmasından dolayı, 25 yaşındaki Necmeddin Allah yolunda cihata çıktı. O 1997 yılının sonbahar
mevsiminde Çeçenistan topraklarına hicret etti. Orada meşhur komutan Hattab’ın (rehimahullah) eğitim kampında bir yıl cihati eğitim aldı. 1998 de arkadaşlarıyla Özbekistan’a döndü.
1999 yılında çocukluk arkadaşı olan Abdullah Tarcim emirliği altında bütün Özbekistan’daki kafir ve murtedleri sarsan 16 Şubat
operasyonlarına katıldı. Bilindiği gibi, o zamanlarda Özbekistan’da
müslümanlara ve islam alimlerine yapılan zulümler sınırı aşmıştı. Tabiki, kalbinde zerre kadar imanı olan müslümanın bu zulümlere karşı cevap vermesi, onun boynunun borcuydu. İşte bu operasyonlar müslümanlara yapılan zulümlerin cevabıydı.
Bu başarılı operasyonları yapan kardeşler Allah’ın yardımıyla Çeçenistan topraklarına tekrar döndüler. O zamanlarda komutan Hattab Dağıstan topraklarını rus istilacılarından temizlemek için mücahit bırlıklerını hazırlıyordu. Muhammed Fatih Yahya komutan Hattabın emri altında Dağıstandaki bir çok operasyonlara katıldı. Bu operasyonlarda arkadaşı Abdullah Tercim'e snayper(kanas) yardımcısı oldu. Sonra o 'Milan' adı verılen silahta ustalaşıp, 2 tane zırhlı rus aracını vurup, 1 tane helikopteri Allahın yardımıyla düşürdü.
Dağıstandan dönen Muhammed Fatih Yahya, kendi canını Allah yolunda feda etip, buyuk bir araçla istişhadiye operasyonu için hazırlık yaptı. Ama patlayıcılarla doldurulan araç düşman uçağının bombalaması nedeniyle operasyondan önce patladı, Muhammed Fatih Yahya elinden ağır
yaralandı ve hastanede tedavi altına alındı.
Bu hastanede uzun müddet tedavi edildikten sonra, Allah yolundaki cihatını devam ettirmek için Afganistandaki Taliban emirliğine katıldı.
Taliban bünyesinde 'Kuzey birliği' murtedlerine karşı savaşlarda cephe komutanı oldu. Afganistan islam emirliğine Amerika ve NATO güçleri hücum ettikten sonra merkezi Şoykot olan grupla Kabulda
gerçekleştirilen operasyonlara katıldı. Bu grup buyuk yankı uyandıran Şoykot savaşında haçlılara ilk ağır tepkiyi veren ve bir çok mücahiti şehid edilen gruptu.
Bu savaşlardan sonra bu grup Afganistanın Host iline geçip, orda Şeyh Ebu Leys el-Libi (rehimahullah) ın grubuna katıldı ve onlarla birlikte bir çok operasyon gerçekleştirdi. 2002 yılında Muhammad Fatih Yahya Şeyh Ebu Habbab dan cihati bilgiler öğrendi.
Afganistanda islami emirlik düşdükten sonra, Özbekistanda
müslümanlara zulüm daha sertleşti. O mücahit alimlerle görüştü ve onların fetvalarına göre Özbekistandaki siyonist yönetime karşı bağımsız mücadele etmeye karar verdi. O Özbekistanda müslümanların izzetini, dinini ve şerefini korumaya azim gösteren mücahit kardeşleri, Horasan dağlarında bulunan askeri eğitim kamplarına çağırdı, bu kamplarda onlara askeri eğitim verdi ve Özbekistanda cihat operasyonlarını gerçekleştirmek için geri gönderdi.
Sonuç olarak, güçlü zulüm odaklarına cevap olan, bir çok kafiri yok eden ve daha çoklarını korkutan 2004 yılı operasyonlarına başlandı.
Planlanları hazırlanmış olan bu operasyonların hedefleri Özbekistan iç
işleri bakanlığı, devlet daireleri, tüm dünyada müslümanlara yapılan zulümlere en büyük desteği veren ABD ve İsrail elçilikleriydi.
Bu operasyonlar öncelikle Özbekistanın Taşkent ve Buhara şehirlerinde, yapıldı. Taşkent şehrinde ABD ve İsrail konsoloslukları ve o devletlerden gelen diplomatların yerleştiği Şerıtın ve İnterkontinental otellerine 1 tondan fazla patlayıcı madde yerleştirilen araçlarla istişhadiye
operasyonları planlanmışdı.
Bunun dışında, Taşkent şehrinde Özbekistan İç işleri bakanlığı ve Milli istihbarat teşkilatı dairelerine bombalı saldırılar planlanmıştı.
Buhara şehrinde ise eski Sovyet devletleri yahudilerinin toplantısı hedef alındı. O bölge her yıl dünyanın bir çok yerinden gelen siyonist
yahudilerin toplantı merkeziydi. O merkeze bomba yüklü araçla saldırıp, onları yok etme planları yapılmıştı. Buharada da iç işleri ve istihbarat binalarına operasyonlar planlanmıştı.
Taşkent ve Buhara mücadelelerinden sonra da Muhammed Fatih Yahyanın kurdugu grup, daha geniş alanda harekete geçti. Bu gruba dünyanın önemli bölgelerinden, Türkiye, Rusya, Almanya, Azerbaycan, Dağıstan, Çeçenistan, Tataristan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızıstandan mücahitler gelip katıldılar. Bu mücahitler yüksek derecede cihat eğitimlerini aldıkdan sonra, bazıları Afganistanı yahudi ve haçlı işgalcilerinden temizlemek için Horasanda kaldılar, bazıları ise tağutları kendi yerlerinde vurmak ve müslümanlara yapılan zulümlere karşılık vermek için dünyanın çeşitli bölgelerine gönderildiler.
Bu şekilde planlanan operasyonların bir örneği de ABD'nın Almanyadaki Ramştayn hava üssüne, ABD ve Özbekistanın Almanyadaki elçiliklerine yapılması planlanan saldırılardı. Bu operasyonların amacı İslama ve müslümanlara karşı acımasız siyaset yürütmekte lider olan iki devlet, ABD ve Özbekistana kendi yurtlarında karşılık vermek, ve Özbekistan hükümetinden Tirmiz şehrindeki Almanya askeri hava üssünün
kapatılmasını talep etmekdi. Ama bazı sebeblerle operasyonu hazırlayan kardeşler Allahın takdiri olarak esir düştüler ve bu operasyon kesin bir süreye kadar geciktirildi.
Muhammed Fatih Yahyanın düzenledigi operasyonlardan biriside 2009 yılının 25 ve 26 Mayıs günleri ‘İslami cihat’ ittihadının ‘Mavereunnehir’
grupunun mücahitleri tarafından Andican ilinde, iç işleri ve istihbarat dairelerine karşı yapılan saldırılardı. Bu operasyonun birinci günü
mücahitler Hanabad şehrindaki iç işleri ve istihbarat dairelerine patlayici madde ve makinalı silahlarla saldırdılar. O gün kardeşler, Karimov
yönetiminin bir çok uşaklarını öldürdüler.
Ertesi günü de mücahitler önceden hazırladıkları hedeflere, yani Karimov
kölelerinin toplanma yerlerine istişhadiye ve mayın saldırıları yaptılar.
Elhamdulillah, bu operasyonlar başarılı oldu ve tağut hükümetinin bir çok hizmetçisi yok etildi.
‘İslami cihat’ ittihadının Afganistan, Pakistan, Özbekistan, Almanya ve dünyanın diğer bölgelerinde gösterdikleri faaliyetler küfür devletlerinin kalplerine korku salmaya başladı. Bu nedenle, bu grubu ve onun emiri olan Muhammed Fatih Yahya’yı yok etmek, kafir ve murted devletlerin temel amaçlarından birisi oldu. Kafirler bu kötü amaçlarına ulaşmak için çok çalıştılar ve sonuç olarak mücahitlerin sevgili öğretmeni Muhammed Fatih Yahya arabasına bineceği sırada düşman casus uçağı tarafından vurularak şehit edildi.
Kafirler bu işleriyle kendi amaçlarına ulaştıklarını zannediyorlarsa yanılmışlardır. ‘İslami cihat ittihadı mücahitlerinin her birisi emirleri
Muhammed Fatih Yahya gibi olmaya ve onun başlattığı işleri daha geniş alanda devam ettirmeğe karar verdiler.
Muhammed Fatih Yahya, mücahitlerin arasında sevgili bir insandi. Çünkü o her bir mücahitin sorunlarına kulak verir, onları teselli eder ve
sıkıntılarını gidermek için çalışırdı.
Muhammed Fatih Yahya, grubun emiri olmasına rağmen, çok
alçakgönüllü birisiydi. O, her zaman kendisini mücahitlere hizmet etmeye adardı.
Muhammed Fatih Yahya, savaş alanlarında kardeşlerini korumak için kendisini tehlikeye atardı. Allah yolunda şehid olmayı çok istediği için
‘Savaşmak kimsenin ömrünü kısaltmaz ve cihatdan geri kalmak ise
kişinin ömrünü uzatmaz’ der ve en tehlikeli operasyonlara katılmaktan da geri durmazdı.
Muhammed Fatih Yahya ,ümmetin şimdiki durumu hakkında çok üzüntü duyuyordu. O cihat ve siyasette tecrübeli olsa da, bir karar vermeden önce sakin davranır, sorumlu kardeşlerle istişare ederek, onların dogru olan görüşlerine göre çalışırdı. Şer i sorunlarla karşılaştığı zaman, ilim ehline başvururdu.
Muhammed Fatih Yahya, her bir mücahite önem verirdi. Mücahitlerin manevi ve iktisadi teminatının hep iyi olmasını sorumlu kardeşlere bildirirdi. Kendi yaşamı ise Resülüllah sellallahu aleyhi ve sallamin tanımladığı ğariblerin yaşamı gibi çok sade idi. O muhacirlikte kendi
ailesinin sorunları oldugu halde, diğer muhacirlerin sıkıntılarını halletmeye çalışıyordu. Onun Kendi ailesinin yaşadıgı evi evsiz kalan muhacir
ailelerine verip, kendi ailesi ile berebar evsiz yaşadığı zamanları muhacir kardeşler çok iyi hatırlıyorlar.
Muhammed Fatih Yahya ile beraber çalışan kardeşlerimizden birisi
Abdussamed rehimahullah şehid olmadan önce onun hakkinda şöyle söylüyordu: ‘Yahya abi ile gezdiğim zaman hiç tok yemek yemedim.
Çünkü bizim yemeğimiz sabah, ögle ve akşam yedigimiz bir tane ince ekmek ve su idi.’ Diğer mücahitlerin teminatı çok iyi olduğu için bu sözleri duydukları zaman kardeşler hayret ediyorlardı.
Muhammed Fatih Yahya aile hayatında da başkalarına örnek olan bir babaydı. O şehid olunca onun Ensariye va Yahya isimli sevimli çocukları yetim kaldılar.
Soru: Ensariye, baban nerde?
Cevap: İnşallah, cennette!
Soru: Büyüdüğün zaman cihat edecek misin?
Cevap: Evet.
Soru: Niçin cihat edeceksin?
Cevap: Allah için... İnşallah, büyüdügüm zaman babamın intikamını, Allah için, alacağım.
Altyazı mevzular:
1. İmandan önceki ve sonraki hayatı 2. Kafkaza hicret
3. Kafkaza birinci hicret 4. Kafkaza ikinci hicret 5. 16 Şubat operasyonları 6. İslami Emirliğe hicret 7. Afganistan islami emirliğinde 8. Horasan dağlarında
9. Planlaştıran operasyonları 10. Taşkent ve Buhara operasyonları 11. Almanyada planlaştıran operasyonlar 12. Andican ve Hanabad operasyonları 13. Şehadete kavuşması
14. Allahın büyük vergisi şehadete kavuşması 15. 24 Ramazan 1430. yil
16. Muhacirlikdeki hayatı
Tarihdeki tüm salih insanlar bulutlara benziyor. Onlar bulutlar gibi Allah’ın dostlarına rahmet, Allah’ın düşmanlarına bela ve azabın çoğalması için hizmet ederler.
Allah Onun yolunda canlarını feda eden tüm kardeşlerimizin şehadetini kabul etsin.
Bizleri salih dualarınızda unutmayınız.
Film hakkındaki yorumlarınızı sodiqlar@ya.ru emailina günderiniz.
Sodiqlar.com ve ŞehadetZamanı.com 23:30
Biz butun dunyoda har xil mintaqalarida bo’layotgan zulmlarga inshaalloh javob beramiz.
Xususan, O’rta Osiyoda bo’layotgan, O’zbekistonda bo’layotgan birodarlarimizga va muslimalarga bo’layotgan
zulmlarga inshaalloh biz javob beramiz.
Inshaalloh biz bu yo’ldan qaytmaymiz.
Shu yo’lda yo o’lsak, shahid bo’lamiz.
Bu bizning umidimiz, orzuimiz.
Agar shahid bo’lmasak, inshaalloh, futuhotlar bo’ladi.
23:30
İnşallah, Biz dünyanın tüm
bölgelerindeki zulümlara karşılık vereceğiz.
Özellikle, Orta Asyadaki,
Özbekistandaki kardeşlerimize ve bacılarımıza yapılan zulümlara inşallah karşılık vereceğiz.
İnşallah, biz bu yoldan dönmeyeceğiz.
Eğer bu yolda ölürsek, şehid olacağız.
Bu bizim umutumuz, arzuyumuz.
Eğer ölmezsek, inşallah, fetihler olacak.
