• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyet Halk Partisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Cumhuriyet Halk Partisi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Halk Partisi

Bursa Milletvekili Demiröz, “25 dönüm zeytinliği yok ettiğiniz zaman size hiç kimse bir şey söylemiyor”

Tarih : 19.06.2014

Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, “Zeytin sahasına hayvan soktuğunuz zaman 6 ay hapis cezasına çarptırılıyorsunuz ama 25 dönüm zeytinliği yok ettiğiniz zaman size hiç kimse bir şey söylemiyor” dedi.

Demiröz, Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığı’na 16 Haziran Pazartesi günü sunulan, Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı eleştirdi.

Zeytinin 5 yıl sonra ürün verdiğini, 15 yıl sonra verime geçtiğini, 25 yıldan sonra gerçek performansını gösterdiğini belirten Demiröz, “Yaşlandıkça ve büyüdükçe verimi artar, 100 yaşında dahil verimliliği düşmez. Dolayısıyla zeytini kesmek hem geçmişi hem de geleceği kesmektir” dedi.

Demiröz, tasarının zeytin alanlarını yok edeceğini savunarak, “Elektrik Piyasası Kanunu ile zeytincilik kanununu yan yana yazan bu iktidarın açık bir şekilde, sözde enerji için bütün zeytincilik alanlarımıza yönelik bir katliam ve yok etme düşüncesinde hareket ettiğini görmekteyiz” diye konuştu.

Tarımsal işletmelerle de zeytin sahalarının yok edileceğini belirten Demiröz, zeytin sahalarında; zeytinyağı fabrikasının dışında tavukçuluk, besicilik, süt ve benzeri üretim tesisleri ile 5 kişiden az çalışana sahip küçük tarımsal sanayi tesislerinin de kurulabileceğini söyledi.

Demiröz, tasarıda “Güler misin, ağlar mısın?” denilecek bir yasak da olduğunu ifade ederek, “Zeytin sahalarına hayvan sokanlara 1-3 ay ceza veriliyor. Şimdi bu ceza tasarıyla 6 aya çıkarılıyor. Zeytin sahasına hayvan soktuğunuz zaman 6 ay hapis cezasına çarptırılıyorsunuz ama 25 dönüm zeytinliği yok ettiğiniz zaman size hiç kimse bir şey söylemiyor” diye konuştu.

Akova da 158 milyon zeytin ağacı varlığı ile dünyanın en önemli zeytin üretim

(2)

merkezlerinden birisi olan Türkiye’nin uygulanan yanlış politikalar nedeniyle zor günler geçirdiğini iddia ederek, “Bizim zeytin ağacına sevdamız var” dedi.

Akova, tasarının, zeytinciliğin sonu anlamına geleceğini ve bu nedenle de tasarıya kesinlikle karşı çıktıklarını belirtti.

Bursa Milletvekili Demiröz’ün Balıkesir Milletvekili Akova ile birlikte yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

“16 Haziran 2014 Pazartesi günü Başbakanlık tarafından “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” TBMM Başkanlığına verilmiştir.

17 Haziran 2014 Salı günü ise esas komisyon olarak Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na tali komisyon olarak da Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’na havale edilmiştir.

Bu tasarıya ilişkin düşüncelerimizi aracılığınızla kamuoyuna ve özelikle zeytincilikle uğraşan çiftçilerimizin dikkatine sunmak istiyorum.

Barışın, bereketin, sağlığın ve ölümsüzlüğün simgesi kutsal ağaç zeytin, 6000 yıldır insanlığın hizmetinde. Dünyanın dar bir bölgesinde yetişmekte olan zeytinin ülkemizde yetişiyor olması hepimiz için büyük bir şans. Zeytincilik, ülkemizde yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının ise % 3,5’nu oluşturan bir sektördür.

Zeytin 5 yıl sonra ürün vermeye başlar, 15 yıl sonra verime geçer ve 25 yıldan sonra gerçek performansını göstermeye başlar. Yaşlandıkça ve büyüdükçe verimi artar 100 yaşında dahi verimliliği düşmemektedir. Dolayısıyla zeytini kesmek hem geçmişi hem geleceği kesmektir.

Tek geçim kaynağı olan zeytincilikle geçinen çiftçilerimiz bu yıl, her zamankinden daha zor durumda. Çiftçi, zeytinlerin budamasını yapmış, gübrelemiş, toprağının 2 kez sürmüş, meyve tutmaya hazır bir halde zeytinliğine bakarken, aşırı yağışlar ve dolu nedeniyle %80 ila %100 zarar görmüştür. Rekolte düşmüş, değişik bir ifadeyle zeytin yok bu bölgelerde.

Çiftçi bu sıkıntıları yaşarken hükümet yeni bir kanun tasarısı ile zeytin alanlarını yok edecek talan edecek davranışa hazırlanıyor. Kanun Tasarısının adına baktığımızda Enerji Piyasası Kanunu ile Zeytincilik Kanununda değişiklik yapılmasını yan yana yazan bu iktidarın açık bir şekilde, sözde enerji için bütün zeytincilik alanlarımıza yönelik bir katliam ve yok etme düşüncesinde hareket ettiğini görmekteyiz.

Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, zeytinlik alanlarını 75 yıldır korumaya çalışıyor. Kanunda değişiklikler belli zamanlarda yapılmış, genel çerçevede bütünlüğü bozulmamış.

03.04.1996 yılında Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılmasına dair Yönetmeliği çıkmış ancak bu yasa ve yönetmelik ile zeytinliklerin talan edilmesi, maden tesislerine açılmasına pek mümkün olmadı. O zaman ne yapılmalı? Yönetmelikte değişiklik yapılmalı.

(3)

03.04.2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanarak değişiklik yapıldı. Bu değişiklikle 25 dekarın altındaki alanlar, zeytinlikte olsa zeytinlik sayılmıyor. Değişik bir ifadeyle zeytin yasası ve yönetmeliğin dışında

a) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,

b) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar, c) Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri,

ç) İlgili Bakanlıkça kamu kararı alınmış madencilik faaliyetleri petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,

d) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, için faaliyette bulunmak isteyenler

Eşdeğer zeytin alanı yaparak tesis kurabilirler. Ancak yönetmelik değişikliği açılan dava ile Danıştay İdari Davalar Kurulu tarafından 2013/157 sayılı karar ile iptal edilmiştir.

Maden kanunu veya yönetmelik değişikliği ile yapamadıklarını şimdi de önceki değişikliklerden daha kapsamlı ve daha ağır biçimde zeytin yasasında değişiklikler öngörülüyor. Söz konusu tasarı zeytinliklerin kamu yararı kararı ile tanımlanmış yapılara, tarımsal işletme ve tarımsal sanayiye açılmasının önündeki engel olan 20. Maddeyi toz duman ediyor. Yani yasa yasalıktan çıkıyor zeytinliklerin 75 yıllık koruma kalkanı yok edilmiş oluyor.

1-En önemlisi Kanun tasarısının değişikliğinin son cümlesi: milletlerarası antlaşma hükümleri uyarınca gerçekleştirilmesi öngörülen elektrik üretimine yönelik yatırımlar ve yatırımlarla ilgili her türlü yapılar madde 20 de getirilen istisnalardan da muaf tutuluyor.

2- 3573 sayılı kanun madde 20 ‘e getirilen düzenleme iptal edilen yönetmelik değişikliğinden daha Zararlı ve eksik hazırlanmış ÇED’e uygunluk ve vegetatif ve generatif gelişmeye zararın olmadığına dair bakanlık araştırma enstitüsü veya üniversite görüşü istenmediği tahrip edilen zeytinliğe eşdeğer zeytinlik tesis etme zorunluluğu da yok ( bu görev kurula bırakılmış).

Ayrıca istisnalara f ve g maddeleri de eklenmiş b ve c maddeleri kanun tasarısının gerçek amacını daha da anlaşılabilir biçimde yazmış

b-Kamu yararı kararı alınmış madencilik (yönetmelik değişikliğinde plan ve yatırımlar iken madencilik faaliyetleri olmuş )

c- Elektrik üretimine yönelik yatırımlar (Yenilenebilir enerji; rüzgar, güneş vb. iken) böylece termik santral bile kurulabilir

f-Kamu yararı kararı alınmış afet sonrası iskan alanı

g-Kamu yararı kararı alınmış yol altyapı ve üst yapı faaliyetleri

a-Resmi kurum ağırlıklı bir kurul oluşturuluyor. Kurul 7 kamu 2 diğer ( Üniversite, ziraat odası, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarından biri) kurul oluşturuluyor Vali, Tarım İl Müdürü, Orman, Çevre, Bilim Sanayi, Maliye, Enerji Bakanlığı temsilcileri, üniversite,

(4)

meslek odası veya sivil toplum kuruluşu.

Bu kurulun benzeri, Toprak Kurulunda var. Ancak, orada en az 6 üye ile alınması gereken karar burada 5 e indirilmiş. Dikkat çeken diğer bir husus ise üniversiteler, kamu kurum niteliğine haiz meslek odaları veya STK’lar arasında nitelendirilmiştir.

Hâlbuki bu durum Torak Kurulunda kamu kurumu olarak alınmış ve bazı sıkıntılar görülmesi nedeniyle, üniversiteler bu grubun içine alınmıştır. Bu atanmış 5 kişi ile ve 20.

Madde değişikliği ile iktidar, her alanda istediği şeyi yapacaktır.

b. Bakanlık yetkisini valiliklere devredebiliyor. Zeytinliklerde yapılan değişikliğe ilişkin tesislere valilik izin verebilecek kamu yararı kararı alabilecek

3.Zeytinlik saha tanımı: zeytinlik saha en az yirmi beş dekar olarak dikkat çekmemesi için olsa gerek rakamla değil yazıyla; yönetmelik değişikliğinde madde 4 kapsamında zeytin saha en az 25 dekar tanımı getirilmişti kanun tasarısında ise tanımlar bölümüne yerleştirilmiş.

4.Zeytinlik sahalarında sadece zeytinyağı fabrikalarına tanınan ayrıcalık genişletilmiştir. Tarımsal işletme ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerinin yapımı ve işletilmesi izni Bakanlığa verilmiş olup tarımsal işletmelerle de zeytin sahaları yok edilecektir. Kısacası zeytinyağı fabrikasının dışında tavukçuluk, besicilik, süt ve vb.

üretim ve işletme tesisleri ile 5 kişiden az çalışana sahip küçük tarımsal sanayi tesisleri kurulabilir.

Yasanın zeytin sahalarını koruma gücü tamamen yok edilmiş olup bir stratejik sektörün hammadde alanları yok edilerek sektör ortadan kaldırılacaktır. 25 dekarın altındaki zeytin sahaları kurulun gündemine bile gelmeyecek ve kanununda tanınan istisnai durumlara uygun olup olmadığı araştırılmayacak.

5. “Ağlar mısın güler misin” lik bir yasak ve ceza uygulaması 6 ay hapis (eskiden 1-3 ay idi): 20. Madde istisnalar ve bakanlığa getirilen tarımsal işletme ve küçük ölçekli sanayi tesisleri ile zeytinlikleri talan edebilirsin ancak zeytinliklere hayvan sokamazsın kazara da olsa. Zeytinliklerden kasıt ne anlaşılmıyor zeytin sahası dememiş. Hayvan otlatmaya gelince zeytinlikler şikâyet üzerine 6 ay hapis talan için zeytin sahası tanımı teşvik ve destek 25 dekarın altını zeytinlik te olsa zeytinlik olarak değerlendirme. (madde 4 gerekçe )

Zeytin üreticilerinin sorunları ile ilgili çeşitli çalışmalarımıza yönelik daha önce de birlikte olduk. Son olarak sofralık zeytine 50 kuruşluk prim desteği talep ettik. Ancak hiçbir konuya duyarlı olmayan Bakanlık bu konuya da sıcak bakmadı.

Çiftçimize, köylümüze tarıma yönelik tüm bu olumsuzluklar yaşanırken, Plan Bütçe Komisyonunda birçok sektöre ve vatandaşlarımıza yönelik 100 ün üzerinde maddeyle af ve iyileştirmeler gerçekleştirilirken, çiftçilerimizin borçlarına yönelik hiçbir maddenin bulunmamasını bu tasarı ile de zeytincilik ıslah alanlarına yapılmak istenilen talana ses çıkarmayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı nerededir? Sizlerin aracılığıyla buradan tekrar sormak istiyorum; Ülkemizde çiftçilerin sorunlarıyla ilgilenen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı var mıdır?”

(5)

Referanslar

Benzer Belgeler

Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlıklarının projesi kapsamında okullarda bugün dağıtımına başlanan sütten içen

1- Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Büyükçiftlik Beldesi’nde 6 Mayıs 2012’de Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin düzenledikleri eş

Parası olan köylüler arıtma cihazı (osmoz) kullanarak su içmektedirler. Köy alanında bile su içmek için arıtma cihazı kullanılması, köylünün su içebilmek için

TÜİK’in referans döneminde iş arama kanallarını kullanmayanları dikkate almadığı araştırmasına göre ülkede aktif olarak iş arayan her 5 gençten

Biraz bekledikten sonra otomobile gayet güzel köylü giysisi giymiş bir kadın yaklaştı, Atatürk’e, “Paşam size ayran hazırlamıştık, yolculuğunuza ara verip inip bizimle

edildiklerinde “Kanun hükmünde” sayıldıklarına göre, Uluslararası Sözleşme hükümleri dikkate alınarak bu sözleşmeler gereğince de ÇED sürecinde değerlendirme

MADDE 26.- 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin (c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi

kazanılmış haklarının korunması, söz konusu mağduriyetlerin son bulması ve en önemlisi gerçek adaletin tecellisini sağlamak amaçlı daha önce Bakanlar Kurulunca teklif