• Sonuç bulunamadı

MİKROBİYAL MODELLER: VİRÜS VE BAKTERİ GENETİĞİ (2)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MİKROBİYAL MODELLER: VİRÜS VE BAKTERİ GENETİĞİ (2)"

Copied!
67
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİKROBİYAL MODELLER:

VİRÜS VE BAKTERİ GENETİĞİ (2)

(2)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

Bazı fajlar ve birçok bitki virüsü RNA taşımasına karşın, en geniş RNA genomu içeren grup hayvan virüsleridir.

RNA virüsleri, RNA’larının iplik sayısına ve bunun

konakçıdaki davranış özelliğine göre sınıflandırılırlar.

Tek iplikçikli üç tip RNA genomu (IV.- VI. gruplar) olduğu görülmektedir.

(3)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

IV. grup virüslerin RNA’ları doğrudan mRNA gibi

davranmakta ve bu yüzden enfeksiyondan hemen sonra viral proteinlere tercüme edilebilmektedir.

Şekilde, mRNA sentezi için kalıp görevi yapan V. Gruba ait bir RNA virüsü görülmektedir.

(4)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

Bu RNA genomunun tamamlayıcı zinciri hem mRNA hem de eşlenme için gerekli kalıp olarak görev yapmaktadır.

mRNA yapmak için, RNA—>RNA sentezi yapma

gereksinimi duyan tüm virüsler gibi, bu da kapsitteki

genomla birlikte paketlenmiş bir viral enzim taşımaktadır.

(5)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

RNA virüsleri içinde en karmaşık çoğalma döngülerine sahip olanlar Retrovirüsler’dir. (Grup VI.).

Retro, “geriye doğru” anlamına gelir ve bu virüslerdeki genetik bilginin ters akışını belirtir.

Retrovirüslerde, RNA’dan DNA’ya bilgi aktarımını sağlayan, RNA’dan DNA sentezleyen reverse transcriptase (ters transkriptaz) adı verilen bir enzim bulunur.

(6)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

Böylece yeni sentezlenen DNA, hayvan hücresindeki bir kromozoma bağlanmaktadır.

Bağlanan bu DNA provirus olarak adlandırılmakta ve konakçı genomunun sürekli bir parçası olarak kalmaktadır. (Profajın aksine, provirus hücreyi hiç terk etmez.)

(7)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

Konakçının RNA Polimeraz’ı, viral DNA’yı, hem viral proteinlerin sentezini sağlayacak mRNA olarak hem de hücre dışına çıkacak yeni virüs cisimciklerinin genomları olarak görev yapacak RNA moleküllerine çevirir.

(8)

Viral Genetik Materyal Olarak RNA

Özellikle önemli olan bir retrovirüs de HIV (Human Immunodeficiency Virus ) olarak

bilinen ve AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome) hastalığına sebep olan virüstür.

HIV yapısı ve çoğalma şekli gösterilmiştir.

(9)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Bir viral enfeksiyonla, oluşturduğu belirtiler arasındaki bağlantılar çoğu zaman belirsizdir.

Bazı virüsler lizozomlardan hidrolitik enzimlerin salınmasına neden olarak hücre hasarına ya da ölümüne yol açarlar.

Bazıları, enfekte hücrenin hastalık belirtilerine neden olan toksinler üretmesini sağlarken, diğerlerinin toksik olan (zarf proteinleri gibi) hücre bileşenleri vardır.

(10)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Bir virüsün vereceği zarar, kısmen, enfekte olan dokunun hücre bölünmesi ile yenilenmesi yeteneğine bağlıdır.

Soğuk algınlıklarından çoğunlukla tamamen kurtulmamız, virüslerin enfekte ettiği solunum yolu epitelinin kendini etkin olarak yenileyebilmesindendir.

(11)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Aksi olarak, polio virüslerinin enfekte ettiği sinir hücreleri ise bölünmemekte ve

yenilenmemektedir.

Bu hücrelere polionun zararı ne yazık ki kalıcıdır.

(12)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Bir viral enfeksiyona eşlik eden ateş, ağrı ve şişmeler gibi geçici belirtiler aslında vücudun enfeksiyona karşı korunma çabası sonucunda

oluşmaktadır.

Bağışıklık sistemi vücudun doğal korunma mekanizmalarının çok önemli ve karmaşık bir kısmını oluşturmaktadır.

Bağışıklık sistemi aynı zamanda viral enfeksiyonların önlenmesindeki ana tıbbi silah-aşılara temel oluşturmaktadır.

(13)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Aşılar, bağışıklık sistemini uyaran, böylece asıl patojenlere karşı koymayı sağlayan patojen

mikropların zararsız türevleridir.

Vaccine (aşı) terimi, Latince vacca (sığır) sözcüğünden gelmektedir.

(14)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

1700’lerin sonlarına doğru bir İngiliz doktor Edward Jenner, süt sağan

kişilerin, daha hafif olan sığır çiçek hastalığı ile karşılaşmaları durumunda asıl çiçek hastalığına direnç kazandıklarını gözlemledi.

1796’daki iyi bilinen deneyinde Jenner, inek çiçeği geçirmekte olan bir süt sağıcısından aldığı deri sıvısını bir çiftlik çalışanına iğne ile kazımak

yoluyla aktarmıştır.

Bu kişi, ilerde çiçek hastalığı ile karşılaşmış; ancak hasta olmamıştır.

(15)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve

Engellenmesi

(16)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Çiçek ve sığır çiçek hastalıkları, bağışıklık sisteminin ayırt edemeyeceği kadar benzeşmektedir.

Sığır çiçek hastalığına karşı aşılanmak bağışıklık sistemini uyarmakta ve asıl çiçekle karşılaşıldığında güçlü bir direnç gözlenmektedir.

(17)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Aşılama, bir zamanlar dünyanın birçok yerinde

afet haline gelmiş olan çiçek hastalığının tamamen yok edilmesini sağlamıştır.

(18)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Bunun yanı sıra, polio (çocuk felci), kızamıkçık, kızamık, kabakulak ve hepatit B (sarılık) gibi diğer viral hastalıklara karşı ancak etkin aşılar geliştirilmiştir.

(19)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Aşılarla bazı hastalıkları önlemek mümkünse de, zamanımızda bile, tıbbi teknoloji viral hastalık eğer başlamışsa çok az şey yapabilmektedir.

Bakteriyel enfeksiyonlardan kurtulmamızı sağlayan antibiyotikler virüslere karşı çaresizdir.

(20)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Bakterilerin enzimlerini inhibe ederek ya da patojene özgü bir süreci

engelleyerek ölümlerine yol açan antibiyotikler, virüsler bunların çoğuna sahip olmadıklarından, etkisiz kalmaktadır.

(21)

Hayvanlarda Viral Hastalıkların Nedenleri ve Engellenmesi

Ancak, viral nükleik asit sentezini engelleme yoluyla az sayıda ilaç, virüslerle savaşta yardımcı olmaktadır. Bu tip bir ilaç AZT’dir.

Reverse transkriptazın çalışmasını engelleyerek HIV çoğalmasını durdurmaktadır.

Bir diğer ilaç ise Acyclovir olup, herpes virüsünün DNA sentezini engellemektedir.

(22)

Gündemdeki Virüsler

AIDS hastalığının etkeni HIV virüsü 1980’lerin başında aniden ortaya çıkmıştır.

1993’de Amerika Birleşik Devletleri’nin güney batısında düzinelerce insan

“yeni” olarak tanımlanan Hanta virüsü enfeksiyonundan ölmüştür.

(23)

Gündemdeki Virüsler

Ölümcül Ebola virüsü ilk tanımlandığı 1976 yılından bu yana, orta Afrika’da belirli zamanlarda insanlara felaket

getirmiştir.

(24)

Gündemdeki Virüsler

Ebola virüsü, kanamalı ateş de denilen ve kusma, yüksek ateş, aşırı kanama, dolaşımın iflası gibi belirtilerle kendini gösteren ölümcül bir hastalığa neden olmaktadır.

(25)

Gündemdeki Virüsler

Bazı diğer yeni virüsler de ensefalit yani

beynin iltihaplanmasına yol açan hastalıkları oluşturmaktadır.

Buna bir örnek, 1999 yılında Malezya’da 105 insanı öldüren ve ülkenin domuz üretimini yok eden Nipah virüsüdür.

(26)

Gündemdeki Virüsler

Ayrıca her yıl, grip virüsünün yeni tipleri milyonlarca kişinin işe ve okula gitmesini engellemekte hatta bazen ölümlere bile yol açmaktadır.

Bu yeni virüsler nereden ya da neden ortaya çıkmaktadır?

(27)

Gündemdeki Virüsler

Viral hastalıkların ortaya çıkmasında üç süreç söz konusudur.

Başta, mevcut virüslerin mutasyona uğraması yeni viral hastalıkların ana kaynağıdır.

RNA virüslerinin aşırı oranda mutasyona yatkın olması, nükleik asitlerinin eşlenmesinin DNA eşlenmesindeki kontrol basamaklarını içermemesine

bağlanmaktadır.

(28)

Gündemdeki Virüsler

Bazı mutasyonlar mevcut virüslerin yeni genetik varyasyonlar oluşturmasına yol açarak, önceki bağışıklığın yetersiz

kalmasını sağlamaktadır.

Grip salgınlarının oluşmasında da bir önceki yılın virüslerinin genetik değişimi sonucudur.

(29)

Gündemdeki Virüsler

Yeni viral hastalıkların diğer bir kaynağı da virüslerin bir konakçıdan başka bir konakçıya yayılmasıdır.

Bilim insanları yeni insan hastalıklarının yaklaşık dörtte üçünün hayvanlardan kaynaklandığını tahmin etmektedirler.

Örneğin, Hanta virüsü kemirgenlerde, özellikle geyik farelerinde yüksek oranda bulunmaktadır.

(30)

Gündemdeki Virüsler

1993 yılında A.B.D.’nin güney batısındaki olağanüstü yağışlı iklim koşulları nedeniyle, farelerin besinlerindeki aşırı artış sonucu, geyik faresi

popülasyonunda bir patlama yaşanmıştır.

İnsanlar fare idrarı ve dışkısı içeren tozları soluyunca bu hastalığı almışlardır.

(31)

Gündemdeki Virüsler

Son olarak da, bir viral hastalık küçük ve izole bir popülasyondan yayılarak büyük salgınlara yol açabilir.

Örneğin AIDS, fark edilmeden ve tanımlanmadan onlarca yıl varolmuş, salgınlara neden olunca dikkati çekmiştir.

(32)

Gündemdeki Virüsler

Bu da, teknolojik ve sosyal faktörlere;

uluslar arası seyahatlerin gelişmesi, kan nakil teknikleri, çok eşlilik ve damar içi ilaç kullanımındaki yozlaşmalara bağlı olarak, daha önce insanlarda görülmeyen bir hastalığın dünyayı tehdit eden boyutlara ulaşmasını sağlamıştır.

(33)

Gündemdeki Virüsler

Böylece, yeni olarak adlandırılan virüsler aslında yeni olmayıp, mevcut

olanların konakçı sınırlarını genişleterek, evrimleşip konakçı özgüllüklerini değiştirerek ya da mevcut konakçılarda daha fazla yayılım göstererek

değişmeleri sonucunda oluşmaktadırlar.

(34)

Gündemdeki Virüsler

Çevresel değişiklikler viral hastalıkların artmasına yol açmaktadır.

Örneğin, izole yaşayan insan topluluklarının bulundukları bölgelere açılan yeni yollar hastalıkların yayılmasını hızlandırmaktadır.

Diğer bir sorun da, tarım arazisi yaratmak amacıyla ormanların yok edilmesidir.

Bunun sonunda insanlar, virüslere konakçı olan hayvanlarla karşılaşmaktadırlar.

(35)

Virüsler ve Kanser

Peyton Rous’un tavuklarda kanser yapan bir virüsü keşfettiği 1911 yılından bu yana, bilim insanları bazı virüslerin hayvanlarda kansere neden olabildiğinin

bilincindedir.

Bu tümör virüsleri, retrovirüs, papovavirüs, adenovirüs ve herpesvirüs gruplarını kapsamaktadır.

(36)

Virüsler ve Kanser

(37)

Virüsler ve Kanser

İnsan kanserlerinden bazılarına virüslerin neden olduğuna dair güçlü kanıtları vardır.

Hepatit B haftalığından sorumlu olan virüsün kronik hepatitli hastalarda karaciğer kanserine neden olduğu gözlenmektedir.

(38)

Virüsler ve Kanser

Enfeksiyöz mononükleoz hastalığına neden olan herpes virüs grubundan Epstein-Barr virüsü, Afrika’nın bazı bölgelerinde sıklıkla görülen Burkitt lenfoması gibi kanserlerle bağlantılıdır.

(39)

Virüsler ve Kanser

Rahim ağzı kanserleriyle, papova virüs grubundan olan papilloma virüsleri arasında ilişki mevcuttur.

Retrovirüsler içinde yer alan HTLV-1 adlı virüs, yetişkin tipi lösemiye neden olmaktadır.

Bütün tümör virüsleri, viral nükleik asidin konakçı DNA’sına bağlanmasıyla başlayan bir değişim sonucu kanser oluşturmaktadırlar.

(40)

Virüsler ve Kanser

Araştırıcılar hücrelerde kanserleşmeye doğrudan yol açan bazı viral genleri

tanımlamışlardır.

Onkogen olarak adlandırılan bu genlerin

birçoğu tümörlere ya da tümör virüslerine özgü olmayıp, normal hücrelerde de proto - onkogen adı altında bulunan biraz farklı

genlerdir.

(41)

Virüsler ve Kanser

Proto-onkogenler genelde büyüme faktörleri ve büyüme işlevinde rol

oynayan proteinlerin kodlanması gibi hücresel döngülerde rol oynarlar (örneğin büyüme faktör reseptörleri).

(42)

Virüsler ve Kanser

Bazı durumlarda, onkogen içermeyen bir tümör virüsü hücrenin kendi

onkogenlerini çalıştırarak ya da çalışmasını hızlandırarak hücrede değişikliğe yol açabilir.

Mekanizması ne olursa olsun, hücrenin kanserleşmesene yol açan bir virüsün, hücre genomunda birden fazla değişikliğe neden olması gerektiği yönünde

kanıtlar vardır.

Birçok tümör virüsü diğer bazı mutajenik etkenlerle birlikte (mutagenler ya

da DNA eşlenme ve tamir hataları) olduğunda kansere neden olabilmektedir.

(43)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

Bitki virüsleri bitkilerin büyümesini durdurarak verimi son derece azaltabilmektedir.

Şimdiye kadar tanımlanan bitki virüslerinin çoğu RNA virüsleridir.

Tütün Mozaik Virüsü de dahil olmak üzere bir çoğu, spiral olarak dizilmiş proteinlerden oluşan çomak şeklinde kapside sahiptir.

(44)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

Bitki virüs hastalığının yayılması için iki ana yol vardır.

Yatay geçiş olarak adlandırılan birinci yolda, bir bitki dış kaynaklı bir virüs tarafından enfekte edilir.

İşgalci virüsün bitkinin koruyucu dış tabakasını (epidermis) geçmesi

gerektiğinden, eğer bitki, rüzgar, donma, yaralanma ya da böceklerle hasara uğratılmışsa, bu geçiş kolaylaşır.

(45)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

Böcekler iki kat tehdit oluşturur;

çünkü böcekler çoğunlukla virüs taşıyıcıları olup, bitkiden bitkiye hastalığı taşırlar.

(46)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

Çiftçiler ve bahçıvanlar budama ve benzer işlemler sırasında virüsleri bitkilere aletler aracılığıyla bilmeden yayabilirler.

Dikey geçiş olarak adlandırılan diğer yolda bitki, viral enfeksiyonu ebeveynden alır.

Dikey geçiş eşeysiz çoğalma (aşılama) ya da enfekte tohumlar aracılığıyla eşeyli çoğalma yoluyla da olabilir.

(47)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

Bitki hücresine bir kere girip çoğalmaya başlayan virüsler, komşu hücreler arasında geçişi sağlayan sitoplazmik bağlantılar olan plazmodesmata

yoluyla tüm bitkiye yayılabilirler.

Tarımsal araştırıcılar henüz birçok viral bitki hastalığının tedavi yolunu bulamamışlardır.

Bu yüzden, çabaları önemli ölçüde hastalığın oluşumunu ve yayılımını önlemek, buna ek olarak belirli virüslere karşı dirençli genetik özellikte bitkiler yetiştirmek üzerine yoğunlaşmıştır.

(48)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

(49)

Bitki Virüsleri Önemli Tarımsal Zararlılardır

Bu yüzden, çabaları önemli ölçüde hastalığın oluşumunu ve yayılımını önlemek, buna ek olarak belirli virüslere karşı dirençli genetik özellikte bitkiler yetiştirmek üzerine yoğunlaşmıştır.

(50)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Virüsler ne kadar küçük ve basitlerse, onlardan daha basit bir diğer grup, patojen olan viroidlerdir.

Bunlar, bitkileri enfekte eden küçük, çıplak ve halkasal yapıda RNA molekülleridir.

Sadece birkaç yüz nükleotid boyunda olan viroidler, protein kodlayamamakta; fakat konakçı bitki enzimlerini kullanarak çoğalmaktadırlar.

(51)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Bu RNA molekülleri bir şekilde bitki metabolizmasını bozarak büyümeyi engellemektedir.

Filipinler’de bir viroid hastalığı, on milyonun üzerinde hindistancevizi ağacının ölümüne yol açmıştır.

(52)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Viroidlerin bitki büyümesini kontrol eden sistemlerin bozulmasına neden

olduğu ve tipik belirti olarak da bitkide anormal gelişmeler ve bodurluğa yol açtığı düşünülmektedir.

(53)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Viroidlerden çıkarılacak önemli bir ders, bir molekülün salgın bir hastalığa neden olabilmesidir.

Fakat viroidler çoğalma yetenekleri iyi bilinen nükleik asitlerdir.

Açıklanması zor olan, prion olarak adlandırılan bulaşıcı proteinlerdir.

(54)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Prionlar, koyunlarda görülen scrapie, hastalığı geçtiğimiz yıllarda Avrupa hayvancılığına önemli zarar veren deli dana hastalığı (mad cow disease) ve insanlardaki Creutzfeld-Jacob hastalığı gibi beyin hasarlarına yol açan bazı hastalıkların etkenidir.

Solda, bir prion proteininin normalde nasıl katlandığı görülüyor.

Sağdaysa aynı proteinin yanlış katlanması sonucu oluşan hücre deformasyonu görülüyor.

Birçok hastalığa neden olan prionların yanlış katlanmasını ilk defa bu kadar yüksek çözünürlükte (atomik düzeyde) görüyoruz.

(55)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit

Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

(56)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Kendi kendine çoğaltmaysan bir protein nasıl olur da bulaşıcı bir hastalık etkeni olur?

Şu sıralar geçerli olan bir hipoteze göre bir prion, normalde beyin hücrelerinde bulunan bir proteinin yanlış oluşmuş bir şeklidir .

Prion normal protein içeren bir hücreye girdiğinde, o proteini de prion şekline dönüştürmektedir.

(57)

Viroidler ve Prionlar, Virüslerden Bile Daha Basit Yapılı, Hastalık Yapıcılardır

Böylelikle prionlar sayılarını sürekli artıracak zincirleme reaksiyonlar başlatmaktadırlar.

Bu konudaki çalışmalarıyla öncü olan Amerikalı bilim insanı Stanley Prusiner, 1997’de bu alanda Nobel Ödülü almıştır.

(58)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Virüsler, canlılarla cansızlar arasında tam olarak açıklığa kavuşmamış bir konumda yer alır.

Onları doğanın en karmaşık molekülleri olarak mı yoksa en basit yaşam formu olarak mı görmeliyiz?

Her iki durumda da alışılagelen tanımlamalarımıza biraz esneklik getirmeliyiz.

(59)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

İzole durumda ki bir virüs biyolojik olarak hareketsiz,

genlerini çoğaltamayan ya da ATP’lerini sentezleyemeyen bir durumdadır.

Ancak yaşamın evrensel dilinde yazılmış bir genetik programa sahiptir.

Virüslerin bağımsız çoğalamayan zorunlu hücre içi parazit olmalarına karşın, canlılar dünyası ile olan evrimsel bağlantılarını da yadsımak olanaksızdır.

(60)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Virüslerin kökeni nedir?

Yaşamlarını sürdürebilmek için başka hücrelere gereksinim duymaları,

onların yaşamın hücre öncesi prototiplerinden olmadıklarını, ilk hücrelerin ortaya çıkmasını izleyerek evrimleştiklerini göstermektedir.

(61)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik

Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Bir çok moleküler biyoloğun da katıldığı hipoteze göre, virüsler hücreden hücreye hareket etme yeteneği olan hücresel nükleik asit parçacıklarından evrimleşmişlerdir.

(62)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Bu görüşü destekleyen bir gözlem de, bir virüsün genomunun

konakçısının genomu ile olan benzerlikleri, diğer konakçıları enfekte eden virus genomları ile olan benzerliklerinden çok daha fazla olmasıdır.

Gerçekten de, bazı viral genler onkogen örneğinde olduğu gibi konakçısının genleriyle özellikle benzeşmektedir.

Belki de ilk virüsler, hasarlı bitki yüzeyleri yoluyla hücreleri dolaşan, bitki viroidleri benzeri çıplak nükleik asit parçacıklarıydı.

(63)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Kapsit proteinlerini kodlayan genlerin evrimleşmesiyle, sağlam hücrelerin de enfekte edilmesi kolaylaşmış olabilir.

Viral genomların asıl kökeni için aday iki tip hücresel genetik unsur, plazmitler ve transpozonlardır.

Plazmitler, kromozomlardan ayrı, küçük ve halkasal DNA molekülleridir.

(64)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Bakterilerde ve bir hücreli ökaryotlardan olan mayalarda da bulunurlar.

Bir çok virüs gibi plazmitler, hücre genomundan bağımsız olarak işlenebilir ve hücreler arasında nakledilebilir.

Transpozonlar, hücre genomu içinde bir bölgeden diğerine hareket edebilen DNA parçalarıdır.

(65)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Böylece, plazmitler, transpozonlar ve virüsler önemli bir ortak özelliğe sahiptirler: Hepsi hareketli genetik unsurlardır.

(66)

Virüsler Diğer Hareketli Genetik Elemanlardan Evrimleşmiş Olabilir

Virüslerden moleküler biyolojide model sistemler olarak yararlanılmasını nedeni, onlarla konakçı hücrelerin

genomları arasındaki evrimsel bağlantılardır.

Araştırmacılar, virüslerin çoğalmalarını neyin kontrol

ettiğini inceleyerek, hücrelerdeki DNA eşlenmesini ve gen ifadelenmesini (transkripsiyon ve translasyon) daha iyi

anlamaktadırlar.

(67)

Kaynaklar

Campbell Biyoloji. Lisa A. Urry, Steven A. Wasserman, Peter V.

Minorsky, Robert B. Jackson, Michael L. Cain, Jane B. Reece. Palme Yayıncılık 2017.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hata terimi (artık), gözlenen değer ile model tarafından tahmin edilen değer arasındaki farktır... En küçük kareler (EKK)

Periyot: Bir tur için geçen

Sayı doğrusu üzerinde taralı bölge aşağıdakiler - den hangisi ya da hangileri ile ifade

İç nde b r veya b rden fazla b l nmeyen bulunduran ve şlem çeren fadelere ceb rsel fade den r.. Ceb rsel fade, n cel k bel rten b r faden n matemat ksel olarak

Master-detail formlarda üst bilgi (master) niteliğinde bir kayıt ve bu kayda ait alt bilgiler (detail) gösterilmektedir. Örneğin, siparisler tablosundaki herhangi bir kayıt üst

Yukarıda anlatılanlardan yola çıkarak aşağıda görünüşleri verilen cismin izometrik perspektifini, teknik resim çizim kurallarına ve işlem basamaklarına göre

¤  Ayrıca viral proteinlerin yapımı için gerekli enzimler, ribozomlar, tRNA’lar, aminoasitler ve ATP de konak tarafından sağlanır... Virüs partiküllerinin bir

e Üssel gerçel sayı. ld