• Sonuç bulunamadı

Y S Soğuktan Camlar Erir mi Demeyin! Yeni Yöntemler ile Daha Hassas Tansiyon Ölçümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Y S Soğuktan Camlar Erir mi Demeyin! Yeni Yöntemler ile Daha Hassas Tansiyon Ölçümü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Soğuktan Camlar

Erir mi Demeyin!

Oğuzhan Vıcıl

S

oğuktan cam erir mi demeyin! İlk

bakış-ta imkânsız gibi gözükse de güncel bir bilimsel çalışma, mutlak sıfır noktası (-273 Santigrat derece) civarında camın ve camla-şan malzemelerin teorik açıdan erimesi ge-rektiğini gösteriyor.

Tel Aviv Üniversitesi Kimya Bölümü’nden Prof. Eran Rabani ve Columbia Üniversite-si Kimya Bölümü’nden Prof. David R. Re-ichman liderliğinde gerçekleştirilen bir ça-lışma, kuantum mekaniğinin cam oluştu-ran akışkanlarda daha önce keşfedilmemiş bir etkisini ortaya koyuyor. Sonuçları

Natu-re Physics’in Ocak ayı internet baskısında

ya-yımlanan bu çalışmada, kuantum etkisi so-nucunda camın mutlak sıfır noktası yakınla-rına soğutularak eritilebileceği gösteriliyor.

Pencere camı yapımında kullanılan silis gibi bazı malzemeler, kuramsal olarak, çok hızlı bir şekilde soğutuldukları zaman ca-ma dönüşebiliyor. Prof. Rabani’nin belirtti-ği üzere, çok özel şartlar sağlandığı takdirde soğutma aşamasında bir noktada, malzeme önce cama dönüşebiliyor, ardından da akış-kan hale gelebiliyor.

Endüstriyel açıdan önemli bir potansiyel barındırmayan bu sonuç, maddelerin ato-mik ve moleküler seviyedeki karakteristikle-rini anlamak açısından önemli bulgular ba-rındırıyor. Kuramsal açıdan mutlak sıfır nok-tası civarında camın ve camlaşan malzemele-rin eriyebileceğini ortaya koyan bu çalışma-nın, laboratuvar ortamında ileride yapılacak deneylerle doğrulanması hedefleniyor.

Yeni Yöntemler

ile Daha Hassas

Tansiyon Ölçümü

Oğuzhan Vıcıl

Y

üksek tansiyon ve buna bağlı

rahatsız-lıklar günümüzde hayli yaygın ve ba-zı durumlarda hayli kritik sonuçlar doğura-biliyor. Bu nedenle tansiyonun kontrol altın-da tutulması ve zamanınaltın-da müaltın-dahale önem-li. Kan basıncı, yıllardır en yaygın olarak kol-lardan ve bileklerden yapılan ölçümler ile be-lirlenmeye çalışılıyor. Peki, sağlığımız ve ha-yatımız üzerinde çok ciddi sonuçları olabile-cek bu yöntem ne kadar güvenilir? Leicester Üniversitesi’nden bir ekip ve Singapurlu bi-lim insanları geliştirdikleri orijinal bir yön-temle daha hassas ölçüm yapılabildiğini be-lirtiyor.

Hem birtakım kalıtımsal faktörlere ve-ya başka rahatsızlıklara hem de günümüz yaşam stilinin büyük ölçüde zorunlu kıldı-ğı stres, iş yoğunluğu, sportif aktivitelerden uzak durma, sigara ve dengesiz beslenme gi-bi şartlara bağlı olan yüksek tansiyon, pek çok rahatsızlığın yaygınlaşmasında hayli et-kili. Yüksek tansiyon özellikle beyin damar-larındaki tıkanıklık ve kanamalar açısından günümüzde başlıca risk faktörü olarak öne-mini koruyor.

Özellikle yüksek tansiyon hastaları açı-sından tansiyonun kontrol altında tutulması çok önemli. Tabii ki bunun için öncelikle ge-rektiği zaman, kısa sürede tansiyonun doğ-ru bir şekilde ölçülebilmesi lazım. Kan basın-cının koldan ölçülmesi, şimdilik dünyada en yaygın sistem olsa da, özellikle kalp

yakınla-rındaki atardamarlarda oluşan kan basıncını doğru ölçme konusunda yetersiz kaldığı za-manlar olabiliyor.

Yüksek kan basıncı özellikle beyin ve kalp üzerinde hasar oluşturduğu için, aortun kalp ve beyne yakın olan bölümündeki kan basın-cının doğru bir şekilde ölçülmesi çok önem-li. Koldaki kan basıncı, bazı kişilerde aorttaki kan basıncından hayli farklı olabiliyor (Ör-neğin genç bireylerde koldaki basınç daha yüksektir). Bu farklılıklar da “merkezi aor-tik sistolik kan basıncı (CASP)” yüksek olan hastaların teşhis edilmesi ve tedavisi açısın-dan güçlük oluşturuyor.

Leicester Üniversitesi ve Singapur mer-kezli Healthstats International medikal şir-ketindeki araştırmacılar, geliştirdikleri oriji-nal bir yöntemle aorttaki kan basıncının da-ha doğru bir şekilde ölçülebildiğini gösterdi. Sonuçları Journal of the American College of

Cardiology Şubat ayı sayısında yayımlanan

bu güncel çalışmada yer alan bilgilere göre, ilk olarak bileğe takılan sensörler aracılığıy-la nabız dalgaaracılığıy-ları ölçülüyor. Daha sonra ha-reketli ortalama yöntemi kullanılarak, kalbe yakın damarlardaki kan basıncı matematik-sel modelleme yöntemi ile hesaplanıyor. Ha-reketli ortalama yöntemi, CASP ölçümü açı-sından invazif (kesi veya enjeksiyon gibi vü-cudu delici) olmadığı gibi çok karmaşık da olmayan bir ölçüm yöntemi sağlıyor. Bu da kol saati büyüklüğünde taşınabilir bir cihaz-la, istenilen yer ve zamanda aorttaki basıncın doğru bir şekilde ve ucuz sayılabilecek bir ci-hazla ölçülebilmesine imkân veriyor.

Bu yöntem, yüksek tansiyon nedeniyle kalp ve beyin damarlarında oluşabilecek ha-yati zararların önüne geçilebilmesi açısından büyük potansiyel taşıyor.

Sol alt köşede bileğe takılan sensör yer alıyor. Sağ köşede ise bilekteki sensörden gelen verileri işleyen ve CASP değerini hesaplayan ekranlı cihaz yer alıyor. (www.healthstats.com/en/a-pulse-caspro-system.html)

Bilim ve Teknik Mart 2011

Referanslar

Benzer Belgeler

Kalp yetersizliği (KY) hastalarında düşük sistolik kan basıncının (SKB) mortalite ile ilişkili verilerine baktığımızda; mortalitenin SKB<90 mmHg olanlarda 90–99

KB Ölçümünde Kullanılan Araçlar • Ölçüm sırasında manşet kalp hizasında olmalıdır.. Düşük olması KB’nin yüksek çıkması na

Kalp dokusu MDA düzeyleri, plazma MDA düzeylerinde olduğu gibi metiyonin verilen ratlarda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulunurken hiperhomosisteinemi+Vitamin

Eski ve yeni kohortta yaş gruplarına göre s istolik, diyastolik basınç ve sistolodiyastolik basınç fark ı orta la ma değerleri. S isıolik KB Diyastolik KB S-D

Klinik ve ambu lat uvar kan basın cı değerlerinde tedavi grupları arasında istatistikse l olarak a nl am lı fark bulunma- makla birl ikte kombine tedavi ile 24 saat kan

 Virus, mantar, enfeksiyonları, kanser, doku reddi gibi süreçleri kapsar.  Yardımcı, sitotoksik hücreler

Periferik kapillerin hücre içine veya intersellüler madde geçiþine nispeten izin vermesinin aksine K-BB, beyin hücrelerine madde geçiþi hem fiziksel (tight junction (TJ):

Pre- operatif dönemde tüm hastalar immünolojik (TNF-α, IL-10), non-immünolojik hasta bağımlı (yaş, cinsiyet, ejeksiyon fraksiyonu (EF), Hct, Hb, kreatinin ve INR