• Sonuç bulunamadı

KEMER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KEMER"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KEMER

(2)

KEMER (İng. Arch):

Bir açıklığı geçmek için kullanılan, düzgün eğrisel biçimli strüktürel öge. Sivri kemer, basık kemer, beşik

kemer, atnalı kemer, Bursa kemeri, Kaşkemer, pencî kemer, dilimli kemer vs. gibi türleri vardır.

Kemer iki duvar veya ayağı birbirine bağlamak için, taş veya tuğlaların kavisli olarak örülmesi ile meydana

getirilen mimari unsur.

(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
(8)
(9)
(10)

KEMER AÇIKLIĞl (Ing. Span). Kemerin oturduğu iki taşıyıcı öge arasındaki açıklık.

KEMERBEND (Ing. Archivolt). Kemer konturunu izleyen silme ya da silmelerden oluşan kuşak. “Kemer silmesi” de denilir.

KEMER KARNI (Ing. Intrados). Kemerin eğrisel iç yüzeyi. Kavsara da denilir.

KEMERLİ (Ing. Arched). Taşıyıcı sistemini kamerlerin oluşturduğu yapı ya da yapı parçalarını niteler.

KEMER SIRTI (Ing. Extrados). Bir kemerin dıştan görülen eğrisel biçimli ön yüzeyi.

KEMER TAŞI (Ing. Voussoir) Bir kemeri oluşturan taşların her biri.

BAŞKEMER: Bir kemeri veya taçkapı nişini çerçeveleyen genellikle süslemeli ve kuvvetle belirtilmiş kemer.

SAĞIR KEMER: İnşai maksattan ziyade, tezyini maksatla yapılan, içi taş ve tuğla ile örülmüş, pano görünüşlü kemer.

BERKİTME KEMERİ (Ing. Arch of consolidation). Beşik tonozu

berkitmek amacıyla onu içten destekleyecek biçimde yapılmış kemer.

HAFİFLETME KEMERİ (Ing. Relieving arch). Yapılarda kapı, pencere gibi açıklıkların üzerine gelen yükü azaltmak için üst kesimlerine yapılan

kemer. Hafifletme kemeri sayesinde örtü öğelerinden gelen yükün yönü değiştirilerek, kapı ve pencerelerin üstünü geçen lento ya da kemerler

yalnızca hafifletme kemerinin altında kalan duvar parçasının yükünü taşır.

(11)

Kemer cephesi: Bir kemeri meydana getiren :aş sırasının karşıdan bakılınca görülen kavisli kısmı.

Kemer gözü: Bir kemerin ayakları ve tabanla kilit taşı arasında kalan bütün bir boşluk.

Kemer kaması: Birbirine bitişik iki kemer arasında kalan üçgen şeklindeki kısım.

Kemer karnı: Bir kemeri meydana getiren taşların teşkil ettiği içbükey satıh.

Kemer kavsi : Kemerin meydana getirdiği hendesi şekil.

Kemer Sırtı (İng. Extrados). Bir kemerin dıştan görülen eğrisel biçimli ön yüzeyi.

Kemerleme: Birden fazla kemerin yan yana sıralanması ile meydana gelen sistem.

Üzengitaşı (İng. Impost). Kemerin ayağa oturduğu noktada yer alan ilk taş. Kemerin başlama noktasında yer alan ve

yüzü kemer kavsine uyacak şekilde meyilli taş.

(12)
(13)

Kemer türleri

BEŞİKKEMER (Ing. Semicircular arch). Yarım daire biçiminde kemer.

BURSA KEMERİ (Ing. Basket-handle arch). Osmanlı mimarlığının İstanbul'un fethi öncesinde sık kullandığı bir kemer biçimi. Yarıları dörtte bir daire biçiminde ortası düzdür.

SİVRİ KEMER: Merkezleri ayrı iki kavsin, tepede keskin bir açı meydana getirecek şekilde birleşmesiyle meydana gelen kemer.

BİNDİRME KEMER (Ing. Corbel arch, false arch). İlkel bir yapım öğesi. Bir açıklığın iki yanındaki yatay konumlandırılmış taşların birbirleri üzerinde basamak basamak ileri doğru çıkartılmasıyla elde edilir. Üçgen biçiminde bir görünümü vardır, özellikle, Miken mimarlığında kullanılmıştır.

(14)

DÜZATKI KEMER (Ing. Flat or straight arch). Bir açıklığı yekpare bir lento yerine, kemer birimleri biçimindeki taşlarla düz olarak geçen strüktürel öge.

KAŞKEMER. (Ing. Saddle backed arch, ogee arch). İkisinin merkezi kemer yayının içinde, ikisinIngiyse dışında dört daire parçasından oluşan kemer. Bu eğrilerden ikisi içbükey, ikisi dışbükey biçimdedir. ( Bkz. Levha V).

BASIK KEMER: Genellikle küçük ebatlı açıklıkları kapatmak maksadıyla kullanılan ve genişliğine göre fazla yüksek olmayan kemer.

İKİZ KEMER: Büyük bir kemer gözünü dik olarak ikiye bölen daha küçük iki kemer.

ATNALI KEMER: Üst kısmı alt kısmından geniş olan yarım daire veya hafifçe sivri kemer

ALÇAK KEMER (Ing. Surbased arch). Yüksekliği açıklığının yarısından az olan basık kemer.

DİLİMLİ KEMER (Ing. Multifoil arch). Bir eğri üzerinde ardışık dizilmiş çok sayıda daire parçasından oluşan kemer. Baburoğulları dönemi Hint-İslam mimarlığında, Kuzey Afrika ve Suriye İslam mimarlıklarında kullanılmıştır.

(15)
(16)
(17)
(18)
(19)

KUBBEYE GEÇİŞ

ELEMANLARI

(20)

KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI

BİNGİ :

Kare bir altyapı üzerine kubbeyi oturtabilmek için yapılan her türden geciş ögesine verilen genel ad. Pandantif

(küreselbingi), tromp (tonozbingi), Türk üçgeni gibi geniş öğelerinin genel adı.

(21)
(22)

PANDANTİF (Ing. Pendentive).

Bir geçiş öğesi. Kare planlı bir duvar sistemi üzerine kubbenin oturabilmesini sağlar. Bu amaçla köşelerde oluşturulan üçgen biçiminde içbükey parçalara “pandantif” denir. “Küresel bingi” diye

de adlarıdırılır, ilk olarak Geç Antik Çağ'da Suriye'de kullanılmış;

daha sonra Bizans Mimarlığı’nın ana öğelerinden biri olmuş ve Osmanlı Mimarlığı'nda da kullanımı sürmüştür. Anadolu-Selçuklu

yapılarında pek görülmez.

(23)
(24)
(25)

TROMP

Tonoz bingi

(Ing. Squinch).

Kare planlı bir mekânın üzerine kubbenin oturturabilmesini

sağlayan bir geçiş öğesi. Karenin köşesine çaprazlamasına örülmüş bir kemerle ona ardından eklemlenmiş bir tonozdan oluşur. 8. yy'da İran'da Servistan Sarayı gibi Sasani yapılarında yukarıda anlatılan en

basit biçimiyle beliren tromp, özellikle 12. yy'da Büyük Selçuklular döneminde gelişmiştir. En gelişkin örneklerinde köşe kemeri artık

tek değil, birbiri üzerine binen kemerlerden oluşan karmaşık bir sistemdir. (Yonca tromp)

(26)
(27)
(28)
(29)
(30)
(31)

TÜRK ÜÇGENİ

(Ing. Turkish triangles).

Kare planlı bir mekân üzerine kubbenin oturtulabilmesini sağlayan bir geçiş öğesi. Örtülecek mekânın köşelerinin tepe noktaları aşağıda kalan bitişik üçgenler oluşturacak biçimde pahlanması biçiminde tanımlanabilir. Bunlar sayesinde, kare planlı mekânın

üstünde en az bir düzgün sekizgen oluşturulmuş olur; kubbe bu sekizgene kolayca oturabilecek ve yükünü altyapıya iletebilecektir.

İlk kez Anadolu-Selçuklu Sanatı ürünlerinde görüldüğünden, bu adı almıştır. En ilginç örneklerinden biri Konya Karatay

Medresesi'ndedir.

Prizmatik Türk Üçgeni

Yelpaze Türk Üçgeni

(32)
(33)
(34)
(35)
(36)
(37)

MUKARNAS

Yanyana ve üstüste yerleşen prizmatik öğelerin dışa doğru derece derece taşarak, genellikle, simetrik bir düzen içinde dizildiği üç boyutlu bir mimari bezeme ögesi ve strüktür. Yalnız İslam

ülkelerinde uygulanan mukarnasın örneklerine sütun başlıklarında, taçkapılarda, geçiş öğelerinde, şerefelerde, kornişlerde ve nişlerde rastlanır. Bir olasılıkla İran'da 11. yy'ın başında ortaya çıktığı sanılan mukarnasın kökeni tartışmalıdır.

(38)
(39)
(40)

KUBBEYE GEÇİŞ

ELEMANLARI

(41)

KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI

BİNGİ :

Kare bir altyapı üzerine kubbeyi oturtabilmek için yapılan her türden geciş ögesine verilen genel ad. Pandantif

(küreselbingi), tromp (tonozbingi), Türk üçgeni gibi geniş öğelerinin genel adı.

(42)
(43)

PANDANTİF (Ing. Pendentive).

Bir geçiş öğesi. Kare planlı bir duvar sistemi üzerine kubbenin oturabilmesini sağlar. Bu amaçla köşelerde oluşturulan üçgen biçiminde içbükey parçalara “pandantif” denir. “Küresel bingi” diye

de adlarıdırılır, ilk olarak Geç Antik Çağ'da Suriye'de kullanılmış;

daha sonra Bizans Mimarlığı’nın ana öğelerinden biri olmuş ve Osmanlı Mimarlığı'nda da kullanımı sürmüştür. Anadolu-Selçuklu

yapılarında pek görülmez.

(44)
(45)
(46)
(47)
(48)
(49)

Üsküdar Yeni Valide Üsküdar Valide Atik

(50)
(51)
(52)
(53)

PANDANTİF Pendentive

Kare planlı bir duvar sistemi üzerine kubbenin oturabilmesi için, köşelerde oluşturulan üçgen biçiminde içbükey parçalar. “Küresel bingi” de denir. Osmanlı Mimarlığı'nda kullanılır, Anadolu-Selçuklu yapılarında pek görülmez.

(54)
(55)

TROMP

Tonoz bingi

(Ing. Squinch).

Kare planlı bir mekânın üzerine kubbenin oturturabilmesini

sağlayan bir geçiş öğesi. Karenin köşesine çaprazlamasına örülmüş bir kemerle ona ardından eklemlenmiş bir tonozdan oluşur. 8. yy'da İran'da Servistan Sarayı gibi Sasani yapılarında yukarıda anlatılan en

basit biçimiyle beliren tromp, özellikle 12. yy'da Büyük Selçuklular döneminde gelişmiştir. En gelişkin örneklerinde köşe kemeri artık

tek değil, birbiri üzerine binen kemerlerden oluşan karmaşık bir sistemdir. (Yonca tromp)

(56)
(57)
(58)
(59)
(60)
(61)
(62)
(63)
(64)

TÜRK ÜÇGENİ

(Ing. Turkish triangles).

Kare planlı bir mekân üzerine kubbenin oturtulabilmesini sağlayan bir geçiş öğesi. Örtülecek mekânın köşelerinin tepe noktaları aşağıda kalan bitişik üçgenler oluşturacak biçimde pahlanması biçiminde tanımlanabilir. Bunlar sayesinde, kare planlı mekânın

üstünde en az bir düzgün sekizgen oluşturulmuş olur; kubbe bu sekizgene kolayca oturabilecek ve yükünü altyapıya iletebilecektir.

İlk kez Anadolu-Selçuklu Sanatı ürünlerinde görüldüğünden, bu adı almıştır. En ilginç örneklerinden biri Konya Karatay

Medresesi'ndedir.

Prizmatik Türk Üçgeni

Yelpaze Türk Üçgeni

(65)
(66)
(67)
(68)
(69)
(70)

MUKARNAS

Yanyana ve üstüste yerleşen prizmatik öğelerin dışa doğru derece derece taşarak, genellikle, simetrik bir düzen içinde dizildiği üç boyutlu bir mimari bezeme ögesi ve strüktür. Yalnız İslam

ülkelerinde uygulanan mukarnasın örneklerine sütun başlıklarında, taçkapılarda, geçiş öğelerinde, şerefelerde, kornişlerde ve nişlerde rastlanır. Bir olasılıkla İran'da 11. yy'ın başında ortaya çıktığı sanılan mukarnasın kökeni tartışmalıdır.

(71)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir açısının ölçüsü 90 o olan eşkenar dörtgene

Bu çalışmanın sonucunda talaşlı imalatta kullanılan üretim unsurlarını içeren bir unsur tabanlı tasarım programı geliştirilmiştir. Geliştirilen program ile

12. Muhammet kibrit çöplerini kullanarak kare, dikdörtgen ve üçgen oluşturmuştur. Yandaki geometrik cisimde nokta ile gösterilen aşağıdakilerden hangisidir?. A) Köşe

Kenar uzunlukları birbirinden farklıdır. Aşağıdaki doğru parçalarından hangisi yandaki geometrik şeklin kenarlarından birisi değildir?.

noktanın dışbükey bileşimi olan X* noktasının da S kümesinin bir elemanı olduğu ispat

Çıkarmak için: Stand Mikseri "OFF (0)" ayarına getirerek kapatın ve fişini prizden çekin. Aparat Düğmesini saat yönünün tersine

Mayalı hamurları, ağır hamur ve şekerleme malzemelerini karıştırmak, patates veya diğer sebzeleri ezmeye başlamak, katı yağı un haline getirmek ve ince veya sulu

Bunlardan biri olan Büyük Köpek Takımyıldızı’nda, Dünya’dan görülebilen (Güneş’ten sonra) en parlak yıldız olan Akyıldız yani Sirius yer alır.. Sirius, Antik