Forum: GK8 Uluslararası Hukuk Komitesi
Sorun: Global Gıda Güvenliği ve sistemlerinin yönetişim ve denetimi için uluslararası hukuk
Yazar: M. Haluk Ovacık Pozisyon: Başkan
Araştırma Raporu
Giriş
Globalleşen dünyada insan nüfusu hayatta kalabilmek için gıdaya ihtiyaç duymaktadır. Ancak her geçen gün ortaya çıkan açlık krizleri ve ekonomik krizler insanlığı zor durumlara sürüklemekte. Krizlerin yanı sıra sanayileşmenin de etkisiyle uzun ömür ve dayanıklılık için gıdalar bazı işlemlere maruz kalmaktadır. Bu işlemler sonucunda ve dünyada sıklıkla yaşadığımız skandallar ile tüketiciler gıdaya ve denetimine şüphe duymaya başlamıştır. Kısaca gıdanın güvenliği tehlikede, sistemler ve denetimler etkisizdir. Bu sorunlara çözüm ise uluslararası hukuk kanalından yapılmalıdır. GK8’de ilk misyonumuz bu olacaktır.
Anahtar Kelimelerin Tanımları
FAO: Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agricultural Organization) WHO: Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization)
Yönetim: Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan.
Genel Bakış
Bilindiği gibi, beslenme tüm canlıların yaşayabilmeleri için temel gereksinimlerinden birisidir. Öyle ki havasız yaşayabilen mikroorganizmalar bulunabilirken beslenmeden yaşayabilen canlıya rastlanmamıştır. Beslenme, gıda adı verilen maddeler yardımıyla sağlanır. Gıda, canlıların ağız yolu ile aldıkları, yaşamlarını sürdürmeleri, gelişmeleri ve çoğalmaları için fizyolojik açıdan gerekli maddelerin genel adı olarak tanımlanabilir. En gelişmiş canlı insan için gıda, salt fizyolojik bir gereksinim olmayıp aynı zamanda sosyal ve psikolojik değerleri de beraberinde taşımaktadır. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık sektörlerinden sağladığı girdileri uyguladığı bir veya birden fazla işlemle raf ömrü uzun ve tüketilmeye hazır ürünlere dönüştüren imalat sanayi koluna “Gıda Sanayi” adını veriyoruz. Gıda Sanayi’nin temel işlevi, çabuk bozulma eğilimindeki tarımsal ürünlere belirli işleme ve saklama yöntemleri uygulayarak gıda gereksinimini karşılamayı sürdürülebilir kılmaktır. Gıda Sanayi; tarımsal üretimi işleme, katma değer üretme, istihdam ve ihracat ile ülkeye döviz girişi sağlama gibi önemli işlevleri nedeniyle stratejik bir sektördür. Ülkeler gelişmişlik düzeyleri ne olursa olsun, vatandaşlarının
beslenmelerini sağlayacak olanakları muhtemel krizlere karşı kendi güvencelerinde tutmak istemektedirler.
Gıdaya erişim ve beslenme, insan için temel, vazgeçilmez, evrensel bir haktır. Her insan, gerektiğinde yeterli kalite ve miktarda, ihtiyaçlarını karşılayacak, inanç ve kültürüne uygun, sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşabilmelidir. Günümüzde, dünya geneline baktığımızda gıdaya erişimin hakça olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Gıda gelişmiş ülkelerde “Sağlık – Diyet”, geri kalmış ülkelerde ise
“Hayat -‐ Ölüm” ilişkilerinin göstergesi oluyor.1996 yılında gelişmiş ülkelerce düzenlenen Dünya Gıda Zirvesi’nde herkesin gıdaya erişiminin insanlık hakkı olduğu vurgulanmış, o gün 840 milyon olan dünya aç insan sayısının 2015 yılına kadar en az yarıya indirilmesi hedefi konmuştu. 2006 yılına gelindiğinde dünya açlık çeken insan sayısının azalacağına artış gösterdiği ve 862 milyona ulaştığı belirlenmiştir.2006 yılını dikkate almamızın nedeni, bu yıldan sonra yaşanan olumsuz gelişmelerin konulan hedef üzerindeki yıkıcı etkilerinin bilinmesi 4açısındandır. Hatırlanacağı üzere 2007 yılı Dünya Gıda Güvencesi’ni derinden etkileyen, işlenmemiş gıda ve petrol fiyatlarının hızla arttığı ve tavan yaptığı bir yıl olmuştur. Yaşananlara kısaca o günlerde “Gıda Krizi” adı verildi. Gıda fiyatları bir sonraki yıl yani 2008’de yükselişini kesip tam soluklanırken bu kez Küresel Ekonomik Kriz” ile yüz yüze gelinmiştir. Küresel Ekonomik Kriz, dünya gıda güvencesi konusunda yepyeni bir sorunu beraberinde taşımıştır.
Gelişmiş ülkelerin gıda harcamalarını kısmaları gelişmekte olan ülkelerden ithal ettikleri gıda maddelerini de azaltacakları anlamına gelmektedir. Bu durum bu ülkelerdeki yatırımların durması ve fakirliğin artmasına yol açacaktır. Nitekim “Gıda Krizi” nedeniyle dünya açlık çeken sayısında 75 milyon kişi artış olmuş, Küresel Ekonomik Krizin etkileriyle de 2008 yılı sonu itibarı ile bu sayıya 105 milyon kişi daha eklenerek dünya açlık çeken insan sayısı 1 milyar 40 milyon kişiye ulaşmıştır. Gıda güvencesi ve gıda güvenliği kavramları kamuoyunda sıkça karıştırılmaktadır. Gıda güvencesi, insanların doğal hakkı olan sağlıklı yaşama ulaşabilmeleri için uygun fiyatta, sağlıklı, yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya erişimin sağlanması olarak tanımlanabilir. Dünyamızın şu andaki mevcut olanakları var olan insanları besleyecek düzeyde olmasına karşın dünyamızda açlık giderek artış göstermektedir.
Bugün küresel gıda güvencesi yakın tarihindeki en büyük sorunla karşı karşıya bulunmaktadır. Çoğu gelişmemiş ülkelerde yaşayan bir milyardan fazla insanın şu anda temel beslenme gereksinimlerini karşılamak için bile yeterli gıdayı bulamamalarını “Gelişmiş Dünyanın Ayıbı” olarak nitelendiriyorum.
Ülkelerin, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişi ile farklılaşan yaşam tarzları ile birlikte beslenme şekilleri ve tükettikleri gıdalarda da farklılaşmalar baş göstermiştir. Yeni yaşam şeklinin diretmesiyle tüketiciler hazır gıda maddelerine yönelmiş, bunun sonucunda da çok çeşitli hazır gıda üreten ve hazırlayan imalat sanayileri gelişmiştir. Yani artık eskisi gibi kendiniz değil, birileri sizin için hazır gıda üretmekte, uzun süre saklanmasına olanak sağlayacak özellikleri oluşturmakta, kilometrelerce uzak noktalara göndererek pazarlama ve satışını yapmaktadır. Tüketicinin ne yediğini bilmesi, sağlıklı ve hilesiz gıda tüketiyor olması yanında lezzet kabulünün de tatmin edilmesi büyük önem taşımaktadır. İşte burada “Gıda Güvenliği” kavramı ortaya çıkıyor. “Gıda Güvenliği” tüketime sunulan gıdalarda oluşabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve her türlü zararlıların bertaraf edilmesi için alınacak önlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Birincil üretimin başlangıcı çiftlikten sofraya kadar, çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen, üretimin her aşamasında gerekli ve yeterli kontrolleri yapılmış, sağlıklı ve güvenilir ürünlerin temin edilmesini hedefler. Günümüzde, hızla küreselleşen dünya ticaretinde güvenilir gıda sağlamanın belirli bir coğrafi bölge ile sınırlandırılması mümkün değildir. Kaldı ki bunu kendi ülkenizde mutlak anlamda sağladığınızı varsaysak bile, gerek ürün
gerekse insanların birkaç saat içinde kıtalar arası yer değiştirme olanakları, risklerin boyutlarını artırmakta ve küresel kılmaktadır. Bir de buna gelişmekte olan ülkelerin; tüketici eğitim yetersizliği, gelir seviyesindeki dengesizlikler, merdiven altı gıda üretimi gibi ulusal problemleri ilave edildiğinde Gıda Güvenliği’ni sağlamanın nedenli zor olduğu ortaya açık olarak çıkmaktadır. Toplum ve onu oluşturan bireylerin sağlıklı ve güçlü olarak yaşamlarını sürdürmesinde, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeylerinin artmasında, huzur ve güvence altında varlığını devam ettirmesinde yeterli, dengeli ve güvenli gıda ile beslenmesi temel koşullardan birisi ve belki de en önemlisidir.
Yakın geçmişte yaşanan Deli Dana Hastalığı, Dioxine, Çin Kaynaklı süt tozlarında melamin, Sudan 1 boyası gibi olumsuzluklar tüketicilerin güvensizliğine yol açmıştır. Bu nedenle, gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanması, sağlığın korunması ve geliştirilmesi, gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesi ve çevrenin korunması “Devletlerin Temel Görevleri” arasına alınmıştır Hem tüketicilerin güvensizliği ile mücadelede, hem de ürünlerin gıda mevzuatına uyumunun sağlanmasında küresel anlamda kabul görmüş Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standartlarına gıda sektörünün en kısa zamanda uyum göstermesi; tüketici sağlığının korunması, markanın korunması , firmanın kurumsallaşması ve gıda sektörünün uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi açısından stratejik öneme sahip olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu bilgileri esas alarak uluslararası hukuk üzerinden konuya yaklaşmak gerekiyor. Yönetişim ise esastır.
Bir başka önemli nokta ise gıda yönetişimidir gene. Buradan kasıt sertifikalandırmalar olarak algılanabilir. Örneğin: TSE (Türk Standartlar Enstitüsü). Uluslararası sertifikalandırmalar mevcuttur.
Uluslararası Hukuk
Uluslararası hukuk, uluslararası ilişkiler altında bir disiplindir. Uluslararası ilişkilerin hukuksal boyutunu bilimsel bir disiplin içinde inceler. Devletler ararası hukuk da denir.Uluslararası hukuk, uluslararası toplumu oluştıran aktörler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar bütünüdür. Devletlerin topluca yerine getirme zorunluluğu hissettiği; uluslararası kuruluş ve örgütlerin oluşturulması ve onların kendi aralarında, devletlerle, ve şahıslarla olan İlişkilerinin düzenlenmesi için gerekli olan; uluslararası topluluğu İlgilendiren devlet haricindeki aktörlerin
İlgili Taraflar ve Görüşleri
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler dünyadaki gıda güvenliğini ve sistemlerinin yönetişim ve denetimi için FAO(Food and Agricultural Organization, Gıda ve Tarım Örgütü)’yu görevlendirmiş Dünya Gıda Zirvelerinin düzenlenmesini sağlamış belli planlar oluşturulmuştur.
Ülkeler
Birçok ülke bu planlar doğrultusunda hareket ediyor gibi gözükmeye çalışmışsa da genel anlamda hedeflere ulaşabilen olmamıştır. Bu yüzden ülkeler bu konuda pasif kalıp uluslararası hukuk etkeni inaktif kullanılmıştır denilebilir.
Olayların Zaman Çizelgesi
Olay Tarihi Olayın Açıklaması
1974
Dünya Gıda Konferansı ile ülkeler işbirliğine gitmiş.
Çözüm planları oluşturmuştur.
1996
Planlar işe yaramadığından ülkeler STK’lar ile birlikte yeniden toplanmış ve1. Dünya Gıda Zirvesi adı altında kararlar almıştır.
2002
Alınan yeni kararların uygulanmasında başarı görülmediğinden 2015 hedefleri dahilinde 2. Dünya Gıda Zirvesi toplanmıştır.
2009
2009’da da toplanan zirveye zengin ülkeler katılmamıştır ve olum sonuçlar ülkelerin hukuki duruşlarından dolayı kabul edilememiştir. Katılımcı ülkelerin liderlerinin maddi israfı ise zirveye damga vurmuştur.
Antlaşmalar ve Olaylar
Codex Alimentarius(Gıda Kodeksi): WHO (World Health Organization, Dünya Sağlık Örgütü) ve FAO işbirliği ile kurulan komisyonun oluşturduğu uluslararası besin standartları. Besinler bu şekilde standartlara bağlanmasındaki amaç tüketici sağlığını korumak ve besin ticaretinde eşitliği sağlamaktır.
Sorunu Çözmek İçin Atılmış Önceki Girişimlerin Değerlendirilmesi
Gerek Gıda Zirveleri gerek alınmış kararlar olsun neredeyse hiç doğru uygulama olmamıştır.
STK’ların ipi göğüslediği bu sorunda devletler sadece oluşturulmuş yasal kurallarla yetinmişlerdir. Yasal kural harici kararlara uyulmamıştır. Uygulanan standartlandırmalar ve sistem yönetimlerinde ise hep bir açık çıkmıştır.
Çözüm Önerileri
Öncelikle olayın derinlemesine durumu bu dokümandan çok daha geniştir. Asıl analiz tespitini
çıkmalıdır. Ancak çözüm yolunda bir öneri yapılacak olursa, komitemizin karakteri gereği devletler hukuki anlamda birlikteliğe varmalı ve yasal olabilecek şekilde kararlar almalı. Aldığı kararlar ise uygulanabilir netlikte olup işleme sunulmalı. Bu uygulama prosedüründe diğer devletlerle bir sorun yaşanmaması ise garantiye alınmalıdır.
Kaynakça
(tarih yok). Dünya Gıda: http://www.dunyagida.com.tr/haber.php?nid=2288 adresinden alınmıştır (tarih yok). http://www.saglikaktuel.com/saglik-‐ansiklopedisi-‐gida-‐kodeksi-‐codex-‐alimentarius-‐nedir-‐
-‐494.htm adresinden alınmıştır
Buzbaş, N. (2010). Türkiye ve AB’de Gıda Güvenliği: Ortaklığın Sinerjisi. Avrupa Birligi Dairesi. TOBB.
Güleç, M. G. (tarih yok). Akademik Perspektif:
http://akademikperspektif.com/2012/08/22/uluslararasi-‐hukuk-‐nedir/ adresinden alınmıştır Sözlük, N. (tarih yok). http://www.nedirnedemek.com/y%C3%B6neti%C5%9Fim-‐nedir-‐
y%C3%B6neti%C5%9Fim-‐ne-‐demek adresinden alınmıştır
Varol, S. (tarih yok). http://www.mfa.gov.tr/dunya-‐gida-‐zirvesi-‐-‐-‐gecmisten-‐bugune.tr.mfa adresinden alınmıştır
Araştırma Soruları
Giriş
Lütfen cevaplarınızı sizin için ayrılan boşluklara yazınız. Bu soruları ve cevaplarını ülkeniz ve sosyal politikaları hakkında olabildiğince bilgi edinmek için bir kılavuz gibi kullanın. Soruları cevaplamak için önceden var olan bilgilerinizi kullanabilir, arkadaşlarınızdan, öğretmenlerinizden, ve forum yöneticilerinden yardım alabilirsiniz. Ayrıca, daha fazla bilgi için interneti, kitapları, gazeteleri ve magazinleri kullanabilirsiniz.
Tüm yerleri doldurmak ve tüm soruları cevaplamak zorunda olmadığınızı unutmayın. O yüzden gerekli bilgileri bulamazsanız endişelenmeyin. Tartışmalara katılmak için her şeyi tamamıyla bilmeniz gerekmiyor. Ancak, ne kadar iyi araştırırsanız, argümanlarda fikirlerinizin ikna edilmesinde o kadar etkili olursunuz.
1. Sizin ülkenizin bu konudaki görüşleri nelerdir?
2. Bu soruna çözüm olarak ülkeniz ne tür önemler alıyor?
3. Ülkenizde Gıda Güvenliği ne düzeydedir?
4. Ülkenizin gıda sistemlerinin denetimindeki duruşu nedir?
5. Bu konuda diğer ülkelerle uzlaşmaya hazır mısınız?
6. Bu konuda Birleşmiş Milletlerle ne derece iş birliği yapabilirsiniz?
7. Dünya Gıda zirvelerinde alınan kararları ne derece uygulayabildiniz?
8. Ülkenizin gıda fiyaskoları nelerdir?