• Sonuç bulunamadı

BİTKİ VİRÜS HASTALIKLARI İLE MÜCADELE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BİTKİ VİRÜS HASTALIKLARI İLE MÜCADELE"

Copied!
51
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİTKİ VİRÜS HASTALIKLARI İLE MÜCADELE

Miray SÖKMEN

2020-2021 Güz

(2)

Günümüzde antiviral maddeler pratikte bitki virüslerine karşı kullanılmamaktadır.

Bu sebeple virüs hastalıkları ile mücadele, yayılma ve bulaşmayı önleyici tedbirlere dayanmaktadır.

Bitki virüsleri ile pratikte en etkili yöntem dayanıklı çeşit kullanmaktır.

Eğer problem olan virüs türüne dayanıklı bitki çeşidi veya çeşitleri varsa ve

bölgeye uygun bir çeşitse mücadelede en ekonomik yol bu çeşidin kullanılmasıdır.

Ayrıca, başlangıçta sağlıklı fidan, tohum, çelik, yumru vs..üretim materyalleri ile üretime başlanmalıdır.

Vektörler ile yayılan virüs türlerine karşı vektör populasyonunu düşürücü önlemler alınmalıdır.

Bu yöntemleri daha detaylı olarak inceleyelim:

(3)

1. Virüs Vektörlerine Karşı Kimyasal Olmayan Uygulamalar:

1) Yapay Tuzaklar kullanma: Sarı renk afitleri cezbeder. Sarı parlak bir levha ve bunun üzerine yapışkan bir madde sürülerek bunların bitkiler arasına yerleştirilmesi afitler ve beyaz sinekler üzerinde etkili olmaktadır. Domates seralarında CMV ve PVY’ ye karşı uygulanmıştır.

Sarı yapışkan tuzaklar hem afit, beyaz sinek gibi türlerin populasyonlarının azaltılmasına yardımcı olur, hem de afitlerin kanatlı bireylerinin ilk çıkış zamanını izleme ve ona göre mücadeleye erken başlama amacıyla kullanılır.

Benzer şekilde tripslere karşı mücadelede mavi renk üzerine yapışkan

madde sürülerek uygulanmaktadır.

(4)

Kanatlı Birey Çıkışını

takip etmek için İçi su dolu kaplar da kullanılabilir.

Trips için Afit ve Beyaz Sinek için

(5)

Turunçgilde trips için mavi tuzak

(6)

Çeşitli malçlar (beyaz polietilen, yansıtıcı aliminyum ve gümüş rengi veya siyah polietilen), sıra üzerine örtülerek sakız kabağında Papaya halkalı leke virüsü (PRSV-W)’ nün enfeksiyonu önlenmiştir.

Bazı ülkelerde sıra arasına toprak yüzeyine aliminyum levhalar yerleştirilmektedir. Bu levhalar ultraviyole ışınları geri yansıttığı için afitlerin (yaprak bitlerinin) bitkiye gelmesine engel olmaktadır. Ayrıca, sıra arasına beyaz renkli parlak plastik şeritler serilerek afitler uzaklaştırılmaktadır.

Bu şekilde ultraviyole ışınları yansıtıcı alüminyum malçlar kullanılarak Domates lekeli solgunluk virüsü (TSWV)’ nün primer (ilk) enfeksiyonları azaltılmıştır.

2. Yansıtıcı Malç Uygulaması

(7)

Çeşitli Malç Uygulamalarının Biberde Cucumber mosaic virus Vektörlerine Etkisi (1)

Kırmızı Malç Gümüş Rengi Malç Kontrol Beyaz Malç (Malç yok)

(8)

Çeşitli Malç Uygulamalarının Biberde Cucumber mosaic virus Vektörlerine Etkisi (2)

Siyah malç Uygulaması Kaolin (bir çeşit beyaz renkli

kil minerali) Biber bitkisine

Beyaz kil (Kaolin) püskürtme

Bu uygulamalarda gümüş rengi yansıtıcı malç ve gümüş rengi malç uygulamaları yaprak biti uzaklaştırmada en iyi sonucu vermiştir. Bu

uygulamaların trips zararlısını uzaklaştırmada da etkin olduğu belirlenmiştir.

(http://www.calpeppers.com/page.php?s=5&c=28)

(9)

3. Doğal Düşmanlardan Yararlanma

---- Predetörlerden yararlanma:

Başta afit, beyaz sinek, trips ile taşınan virüsler için

Neuroptera

takımda bulunan doğal düşmanlar kullanılabilir.

Phylum: Arthropoda Class: Insecta

Order: Neuroptera Family: Chrysopidae

Chrysopidae familyasının isminin kökü yunancadır.

“Altın Gözlü” anlamındadır.

Türlerin çoğunda gözler parlak altın sarısı renktedir.

(10)

Cyrysopa carnea

Ergini polen, nektar ve afitlerin çıkardığı tatlı madde ile beslenir.

Ancak larvası etkili bir predetördür. Virüs kontrolü için afitlere karşı kullanılabilir.

(11)

Bu predetörler yumurtalarını bitki yüzeyine uzun saplar üzerine tek olarak bırakırlar.

Cyrysopa carnea larvaları afit ve beyaz sinek haricinde,

kırmızı örümcekler ve bazı yaprak pireleri (Cicadellidae) üzerinde de etkilidirler.

Cyrysopa carnea yumurtaları Afitlerin predetör böcek Cyrysopa carnea larvası tarafından avlanması

(12)

Hemerobius sp. (Neuroptera: Hemerobiidae)

Ergini

Hemerobius Larvası afitlere karşı saldırı hazırlığı içinde.

Not: Sağ taraftaki kahverengi şişkin ölü afit, Hyemenoptera takımındaki bir arı tarafından parazitlenmiş durumda.

(13)

Predetör Olarak Gelin Böceklerinden (Coccinellidae) Yararlanma

Bazı bitki türleri gelin böceklerini cezbederek populasyonlarının artmasına

neden olabilir. Örneğin nane (Mint), dereotu (Dill) , üçgül (Clover), rezene (fennel), Civanperçemi (Yarrow), Hindiba (Dandelion) bitkileri bunlar arasındadır.

(14)

Bir çok böcek türünün genelde larvası afitler üzerinde predetör olarak etkili olmasına rağmen, gelin böceklerinin hem ergini hem de larvası afitlerle beslenebilir.

Gelin Böceği larvası

(15)

Syriphidae (Diptera): Diğer Afit (Yaprak Bitit) Predetörleri

Syriphid larvası afitle beslenirken, afitin bacağını kırar ve buradan afitin vücut İçeriğini emer.

http://www.extension.umn.edu/garden/insects/find/aphids-on-deciduous- trees-and-shrubs/

(16)

Syriphid Ergini

(Syriphidae; Diptera) Syriphid Larvası

(afit ile beslenmekte)

(17)

---- Virüs Vektörlerine Parazitoid Olan Böceklerin Kullanılması

Parazitoid olarak önemli türlerin bir kısmı Hymenoptera takımında yer alırlar.

Bunlarda dişi ovipozitörü ile afit içerisine yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar afit vücudu içerisinde beslenir. Bazı firmalar bu arı türlerini kitle halinde üretir ve satar. Dünyada bu arı türlerini küçük üreticiler için de satan firmalar vardır.

(18)

Parazitlenmiş afitlere ait örnekler

Parazitlenmiş ve mumyalaşmış ölü afit örnekleri. Hymenoptera takımından Aphidius ervi tarafından parazitlenmiş Bezelye yaprak biti (Acyrthosiphon pisum) türlerinin 10-12 gün sonraki durumları.

Lysiphlebus testaceipes Hymenoptera:

Braconidae) tarafından parazitlenmiş ve mumyalaşmı olan ölü afitler.

(19)

4) Canlı Tuzak Bitki Kullanılması:

Bu yöntemde asıl ürünün çevresinde afitlerin fazla tercih etmediği bitkileri yetiştirmek suretiyle başarı sağlanabilir. Karnabahar bitkileri etrafına arpa bitkileri ekildiğinde

Karnabahar mozayik virüsü (CaMV) taşıyıcısı afit türleri önce arpaya ulaşmakta ve

taşıdıkları virüsü arpaya aktarmaktadır. Ancak arpa bitkisi virüsün konukçuları arasında yer almadığı için arpada afit beslenirken non-persistent taşınan virüs kaybolmaktadır.

Bu şekilde virüs zararı %80 oranında azaltılabilir.

Yine fasulye, biber ve sakız kabağı türlerinin etrafına birkaç sıra mısır, çavdar veya uzun boylu bitkiler ekildiği zaman, fasulye, biber ve sakız kabağı ürünlerinde beslenmek

üzere etraftan gelen ve virüs taşıyan afitler, önce kenardaki daha uzun boylu mısır veya çavdar sıralarında durarak bu bitkiler üzerinde beslenecektir. Sebzedeki yaprak biti kaynaklı virüslerin büyük çoğunluğu yaprak biti bünyesinde uzun süre kalıcı olmadığı için, biber, sakız kabağı ve fasulyeyi enfekte eden virüsler, zamanla bu ürünlere yaprak biti ulaşıncaya kadar vektör ağız parçasında yok olmaktadır. Böylece esas ürüne ulaşan inokulum miktarı önemli ölçüde azalmaktadır .

Thrips türleri için fiziksel bariyer olarak kültür bitkileri aralarına Domates lekeli

solgunluk virüsü (TSWV) ve thripslerin konukçusu olmayan uzun boylu tahıllar ekilebilir.

Araziler arasına büyük ağaçlar dikilebilir.

(20)

Yıldız çiçeği (aster), kosmos çiçeği (Cosmos), Hezaren çiçeği (Larkspur),

Dalya çiçeği (Dahlia), Zinya çiçeği (Zinnia)’ nin afitleri cezbetme özelliği vardır.

Bu bitkiler asıl kültür bitkisinden uzağa ekilebilir. Böylelikle etraftan gelen virüs taşıyan afitler bu bitkilere yönelerek korumak istediğimiz bitkileri daha az tercih edebilir.

(21)

5) Canlı Uzaklaştırıcı Bitkilerin Kullanılması:

Soğan, sarımsak gibi bitkilerin virüs vektörü yaprak bitlerini

uzaklaştırıcı etkisi bulunmaktadır.

Kültür bitkilerinin etrafına bu tür bitkilerin ekilmesi vektör

popülasyonunu yardımcı olabilir.

(22)

Mineral yağ uygulaması afitlerin

kışlık konukçularında yumurta olarak kışı geçirmelerine, olumsuz etkide bulunur. Bunun için Kışlık mineral yağlar, kışın geç dönemde kullanılır.

Yumurtaya etkilidir. Ayrıca Neem ağacından elde edilen (

Azadirachtin)

vektörlere karşı kullanılabilir.

Aynı amaçla bazı ülkelerde soya yağı veya Pamuk yağının da etkili olduğu tespit edilmiştir.

6) Mineral Yağ Uygulaması

(23)

7). Bitkilere Sabun İçeren Su Püskürtme

Arap sabunu insektisit özelliği olan bir sabun türüdür.

Bu uygulama az sayıda afit ve bitki olduğu zaman önerilebilir. Yaprakların hem alt hem de üst yüzeyine uygulama yapılmalıdır. Bu uygulama faydalı böceklere zararlı değildir. Yalnız mineral yağ uygulamasında olduğu gibi

sabunlu su uygulamasının 32o C’den yukarıdaki sıcaklıklarda yapılmaması gerekir.

Etkili olması için böceğe temas etmesi gereklidir. Etki süresi çok kısadır.

Sık tekrarlanması gerekir.

(24)

8) Böceklere karşı dayanıklı bitki yetiştirmek:

Virüs taşıyıcı vektörlerin zararına karşı dayanıklı bitkiler yetiştirilerek, bitkiler hem böcek zararından hem de vektörlerin taşıdığı virüs zararından korunabilir.

Örneğin, bu şekilde vektöre dayanıklı domates bitkileri yetiştirilerek, Domates yaprak kıvırcıklığı virüsü (TLCV)’ nün vektörü beyaz sinek Bemisia tabaci’ nin bu bitkilere göçü ve virüs yoğunluğu azaltılmıştır .

Yine birçok Solanum türünde PLRV’ nin en önemli vektörü olan Myzus persicae türüne karşı dayanıklılık gözlenmiştir. Afitlere karşı en fazla dayanıklılık Solanum tuberosum ssp. andigena çeşidinde gözlenmiştir. Bu şekilde PLRV vektörlerine karşı dayanıklı bitkiler kullanılarak, hem böcek hem de onun taşıdığı virüs

zararından bitkiler korunabilmektedir .

(25)

9) Erken Dönemde Böcek Vektörlere Karşı Bitkileri Koruma

Bitkiye virüs ne kadar erken dönemde bulaşırsa o kadar fazla zararlı olur.

Genellikle çiçeklenmeden önceki bulaşmaların ürüne zarar olarak yansıması daha fazladır.

Bu nedenle bitkilerin genç evrelerinde vektörle, dolayısıyla virüs ile

karşılaşmaması için tek yıllık ürünlerde bitkilerin üzerine böcek geçirmez örtüler serilebilir.

Bu örtülerden özellikle bitkileri soğuk zararından korumak ve erken bitki çıkışını sağlamak amacıyla da yararlanılır.

Bu amaçla kullanılan ve en çok bilinen örtülerden birisi Agril® olarak adlandırılan örtüdür. Bu örtü malzemesinde böcek geçirmeyen küçük delikler vardır. Bitki solunumu ve ışıklanması böylelikle olumsuz etkilenmez.

(26)

Agril - Isı Örtüsü

(27)

AGRİL (AGRİL - NANO AGRO) = Toprağın Üzerine serilen bir çeşit örtü Bu örtü yetiştiricilikte kırağı ve dona karşı toprak sıcaklığını dengelemesini ve kontrol altında tutulmasını sağlar. Rüzgarın zararlı etkilerinden korur.

Don olayına karşı koruyucudur.

Ayrıca bu örtü ile hastalık etmenlerinin vektörleri tarafından bitkilere erken dönemde bulaşması ve daha fazla zarar oluşturması önlenebilir.

(28)

Çok ve Tek Yıllık Bitkilerin Böcek Geçirmez Kafes Seralarda Muhafazası da vektörlere karşı benzer etkiye sahiptir.

(29)
(30)

2. SAĞLIKLI ÜRETİM MATERYALLERİNİN KULLANILMASI

Tohum Kaynaklı Virüsler İle Mücadele: Yetiştiricilikte virüsten ari (virüs

içermeyen) sertifikalı tohum kullanılması bütün hastalıklarda olduğu gibi virüs hastalıkları ile mücadelede de önemlidir. Özellikle primer (ilk) enfeksiyon

oluşacağı ve hastalık %100 zarar yapacağı için sağlıklı tohum kullanılması

gerekmektedir. Tohumun embriyosunda taşınan Marul mozayik virüsü (LMV)’

nün mücadelesinde virüsten ari tohum kullanılarak başarı sağlanmıştır (Wisler ve Duffus, 2000).

Yine domateslerde ToMV tohum kabuğunda bulunduğu için, tohum %10’luk HCl veya trisodyum orthofosfat yada sodyum hipoklorit kullanılarak

temizlenebilir (Matthews, 1993).

(31)

Vejetatif Üretim Materyalleri İle Bulaşan Virüsler ile Mücadele

Virüslerin yayılmasında yumru, soğan, rhizom, stolon, çelik, göz gibi vejetatif üretim materyalleri büyük önem taşımaktadır. Özellikle patates gibi yumru ile çoğalan bitkilerde, PVX, PVY, PLRV ve Patates mop top virüsü (PMTV) gibi birçok virüs yumru ile taşınmaktadır. Yine soğanla çoğalan bazı süs bitkilerinde virüsler enfekteli soğanlarla taşınmaktadır.

Bu açıdan üretimde virüssüz üretim materyali kullanmak büyük önem

taşımaktadır.

(32)

3. VİRÜS VEKTÖRLERİNE KARŞI KİMYASAL MÜCADELE:

Non-persistent taşınan virüslerin vektörleri sağlıklı veya hastalıklı bitkide birkaç saniye veya dakikalık bir beslenme sonucunda virüsü alıp bulaştırabileceği için uygulanan sistemik özellikteki insektisit böceğe etki edene kadar, vektör virüsü bulaştırmış olacaktır. Bu nedenle açık alanda dışarıdan vektör girişinin önlenemediği durumlarda, non-presistent taşınan virüslere karşı virüs kontrolü amacıyla insektisit uygulaması ekonomik olmamaktadır.

Persistent taşınan virüsleri nakleden böcekler ise virüsü kazanabilmek veya

onu bulaştırabilmesi için saatler, hatta günler süren bir beslenme periyoduna ihtiyaç duyarlar.

Bu nedenle sistemik ilaçlar bu tür virüslerin bulaşmasını önleme bakımından ve taşınma açısından vektör böcek üzerine daha etkilidir.

(33)

Örneğin, PVY non-persistent taşındığı için sistemik insektisitler bu virüsün yayılmasında fazla etkili olmazken, Patates yaprak kıvırcıklık virüsü (PLRV) persistent olarak taşındığı için sistemik insektisitler kullanılarak virüsün yayılması engellenmektedir (Syller, 1996). Yine Acyrthosiphum pisum ile persistent olarak taşınan Fasulye yaprak kıvırcıklık virüsü (BLRV), Bakla nekrotik sarılık virüsü (FBNYV) ve Soya fasulyesi cücelik virüsü (SbDV)’ ne karşı fasulye ve mercimek bitkilerinde Imidacloropid insektisitinin etkisi incelenmiştir.

Imidacloprid ; afitler, thripsler, yaprak pireleri ve kabuklu bitler gibi ekonomik olarak ürünlerde zararlar oluşturan böceklere karşı hem kontakt, hem de sistemik etki gösteren bir insektisittir. Bu bileşik, Myzus persicae populasyonunu azaltarak Arpa sarı cücelik virüsü (BYDV) gibi yaprak bitleri ile persistent taşınan virüslerin yoğunluğunu azaltmıştır (Makkouk ve Kumari, 2001). Yine insektisit (Imidacloprid) kullanılarak thrips ve TSWV yoğunluğu % 50 azalırken, %40 ürün artışı sağlanmıştır.

(34)

4. DOKU KÜLTÜRÜ YÖNTEMİNİN KULLANILMASI

4.1. Meristem Ucu Kültürü Yöntemi İle Virüssüz Bitkilerin Elde Edilmesi:

Virüs ile enfekteli olduğu bilinen bitkilerden virüssüz bitki elde edilmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bitkilerde meristem doku çok hızlı bölünebilme yeteneğine sahip hücrelerden oluşan bir dokudur. Bitkilerde büyüme konisi olarak da bilinir. Bu dokunun hızlı hücre bölünmesi özelliği nedeni ile virüsün buraya ulaşma olasılığı çok düşüktür. Sağlıklı bitki bulunmadığında meristematik dokuyu kesip bu dokudan yeni bitkiler üretmek mümkündür. Meristem dokuları mikroskop altında steril ortamda kesilir. Hazırlanan Yapay besi ortamına mineraller, kimyasal maddeler dışında, oksin ve sitokinin hormonları ilave edilir.

Bu maddelerin etkisiyle meristem dokudan yeni bitkiler gelişir. Çıkarılan meristem dokudan yeniden gelişen bitkiler virüs içermeyebilir. Bu yeni bitkiler virüs için test edildikten sonra üretimde kullanılır.

(35)

Yaprak Taslakları ile Sarılı Meristem Doku

(36)

Tatlı Patates (Ipomoea batatas

;Convolvulaceae) Bitkisinin Meristem Dokusunun Mikroskop Görüntüsü

Doku Kültürü Ortamında Bitki Gelişimi Mersitem Doku

(37)

Bazı durumlarda meristem uç kültürü yöntemi sıcaklık uygulaması ile beraber uygulanırsa başarı sansı daha da artmaktadır.

Sıcaklık uygulaması 2 farklı şekilde yapılmaktadır.

a) Meristem uçlarının kültüre alınmasından önce in vitro’ da sürgünlere yüksek sıcaklık uygulanmaktadır.

b) Kültüre alındıktan sonra meristem uçlarına sıcaklık uygulaması yapılmaktadır.

Sıcaklık (25-40 °C) uygulaması ile birlikte meristem ucu kültüründe, elma klonlarından; Elma klorotik yaprak lekesi virüsü (ACLSV) ve Elma gövde çukurlaşma virüsü (ASGV), kiraz klonlarından da Prunus nekrotik halkalı leke virüsü (PNRV) elemine edilmiştir.

Genellikle 3-6 hafta arasında 30-40 °C’de bitkiler tutulduğu zaman başarı

sağlanabilmektedir. Çilek bitkileri 4 hafta 38 °C’ ye ayarlanmış iklim odasında

tutulduğu zaman virüste gerileme olurken bitki gelişmesinde olumsuz bir

durum meydana gelmez. Yine benzer şekilde, turunçgillerin en önemli virüs

ve virüs benzeri hastalıklarından olan Psorosis grubu, Stubborn, Exocortis ve

Cachexia hastalıklarından temiz sağlıklı üretim materyali elde edilmesi

amacıyla thermoterapi (sıcaklık ile tedavi) ve SUA (sürgün ucu aşılama)

kombine edilerek uygulanmaktadır.

(38)

4.2. Sürgün Ucu Aşılama (SUA) Yöntemi İle Virüssüz Bitkilerin Elde Edilmesi:

Virüsten ari anaçların üzerine meristemlerin aşılanması tekniğidir.

Eğer meristem in vitro da gelişmiyorsa veya meristemde gelişen sürgünler

köklenmiyorsa bunlarınin vitro da çoğaltılmış anaçlar üzerine aşılanması gerekmektedir.

Bu daha çok meyve ağaçlarında virüs eleminasyonu için kullanılmaktadır.

Bu şekilde virüs ve virüs benzeri hastalık etmenlerinden turunçgil bitkileri arındırılmakta ve sağlıklı olduğu belirlenen bu anaçlar fidan üretiminde kullanılmaktadır .

(39)

Mikroskop altında Sürgün ucu aşılama:

Turunçgil bitkilerinin meristem dokusu steril koşullarda

çıkarılır (1.5-1 mikron) Tohumdan gelişen anaç

bitkiciğin üzerinde mikroskop altında açılan

Steril koşullar altında

kesik doku arasına yerleştirilir.

Birkaç hafta sonra aşılanan

bu kısımda yeni bir bitki gelişimi Gözlenir.

(40)

Aşılanan bitkicikler tüp

içerisindeki steril doku kültürü ortamlarına alınarak steril odalarda gelişmeye bırakılır.

Serada sürgün ucu aşılama (SUA) tekniği ile geliştirilmiş bitkiler.

Bu bitkiler ara ara ELISA ile test edilerek hastalık etmenini İçerip içermediği araştırılır.

(41)

• 5. VİRÜSE DAYANIKLI BİTKİLERİN KULLANILMASI

Daha önceki bölümde de belirtildiği gibi virüs hastalıklarına karşı mücadelede günümüzde en başarılı yöntemlerden birisi dayanıklı bitki çeşitlerinin kullanılmasıdır. Bazı bitki varyetelerinin

hastalıklara karşı dayanıklı olduğu ilk defa M.Ö 371-286 yılları arasında yaşayan Theophrastus tarafından kaydedilmiştir. 1920’

lerden sonra hastalıklara karşı dayanıklı çeşit kullanımı artmış,

ekonomik önemde birçok hastalığa karşı dayanıklı çeşitlerde çok

iyi sonuçlar alınmıştır.

(42)

5.1. KLASİK ISLAH YÖNTEMLERİ İLE BİTKİLERE DAYANIKLILIK KAZANDIRMA

Klasik ıslah yöntemleri ile dayanıklılık sağlamak I. Seleksiyon

II. Melezleme

Seleksiyon:

Bazı kültür bitki tür ve çeşitleri doğal olarak virüslere dayanıklılık göstermektedir.

Genellikle karışık populasyonlarda iyi özellikteki dayanıklı hatlar seçilir ve bu

türler yetiştiricilikte kullanılmaktadır.

(43)

Melezleme

a) F1 hibritleri:

Bu teknikle 2 ayrı hat melezlenir ve oluşan melez hatlar homozigot

oluncaya kadar ebeveynlerden biriyle melezlemeye (Geri Melezleme) devam edilir.

Bu teknikle örneğin Mısır cüce mozayik virüsü (MDMV)’ne dayanıklı hibrit mısır çeşitleri geliştirilmiştir.

Hibrit mısır çeşitleri “pioneer Brand (PB) 3187 ve İnbred T232”’ virüse dayanıklıdır.

Bu çeşitlerde dayanıklılığın mekanizması, spesifik bir noktada virüslerin sistemik olarak

taşınması durdurulmakta, böylece enfeksiyon yerinden diğer dokulara virüsün taşınması engellenmektedir.

Yapılan çalışmalarla İtalya’ da TSWV’ ye dayanıklı T1 ve T2 domates hatları elde

edilmiştir.

(44)

b) Türler veya cinsler arası melezleme:

Bazen dayanıklı yabancı türler ile kültüre alınan türler, bazen de cinsler arası melezleme yapılarak dayanıklı kültürler elde edilebilmektedir.

Yabani tür ve çeşitlerinde bulunan dayanıklılık genleri kültür bitkilerine aktarılarak virüslere karşı dayanıklılık sağlanabilmektedir.

Yabani domates türleri, Solanum chilence, Lycopersicon hirsutum,

Lycopersicon peruviarum’ da bulunan Domates sarı mozayik virüsü (ToYMV),

Domates sarı yaprak kıvırcıklık virüsü (TYLCV) ve Domates lekeli solgunluk

virüsü (TSWV)’ ne dayanıklılık sağlayan genler, kültüre alınan domates türü

Solanum esculentum’ a aktarılarak bu virüslere karşı dayanıklıllık sağlanmıştır.

(45)

5.2. GEN TRANSFORMASYONU YOLUYLA DAYANIKLI BİTKİLERİN ELDE EDİLMESİ

Virüs hastalıklarının kontrolü için, klasik yöntemlere alternatif olarak genetik mühendisliği alanında bazı yöntemler geliştirilmiştir. Bitkilere, diğer bitki veya organizmalardan izole edilen genler ve yeni özellikler aktarılmaktadır. Bu şekilde elde edilen bitkilere Transgenik bitki denir.

Gen aktarımı yöntemleri ile modifiye edilmiş bitkilerin elde edilmesi ilk olarak 1985 yılında gerçekleştirilmiştir. Amaç, konukçu bitkiye viral genlerin aktarılması ve bunu takiben de enfeksiyon yapan virüsün patojenik etkisinin bozulmasını sağlamaktır. Bu korumada, enfekteli transgenik bitkilerde simptom gelişimi gecikmekte ve simptom gösteren bitki sayısı azalmaktadır.

Bu yöntemde karşılaşılan en büyük zorluk, dayanıklılığa sebep olan genlerin belirlenmesidir.

Virüs protein genleri veya diğer virüs genlerinin, bitkilere aktarılması virüs enfeksiyonlarına karşı bu bitkileri koruyabilmektedir.

Virüse dayanıklı transgenik bir bitkinin geliştirilmesinde viral kökenli genler kullanılabilmektedir.

(46)

6. Toprak Dezenfeksiyonu:

Toprağın kimyasallar kullanılarak dezenfeksiyonu, özellikle toprakta funguslar ve nematodlarla taşınan, yada toprakta stabil olarak kalan virüslerin yayılmasını önlemektedir. Örneğin, toprak fumigasyonu Asma kısa boğum virüsü (GFLV)’ nün vektörü Xiphinema index’i baskı altında tutarak virüsün mücadelesinde başarı sağlamıştır. Bu yöntemle başarı sağlamak için çok büyük alanların ilaçlanması gerekmektedir (Matthews, 1993).

Yine toprağa kimyasal uygulanarak virüs vektörü funguslar baskı altına alınabilmektedir. Domates bitkilerini Tütün mozayik virüsü (TMV) enfeksiyonundan korumak için bitkileri plastik torbalar içerisinde hazırlanmış toprak içerisinde yetiştirmek başarı sağlayabilir.

Bazı yörelerde toprak dezenfeksiyonu için güneş ışığından da yararlanılmaktadır. Solarizasyon yöntemi ile toprakta nematod ve fungusların, yabancı ot tohumlarının miktarları azaltılamaya çalışılır.

(47)

7. Münavebe:

Bir bölgede her yıl aynı ürün yetiştirildiği zaman o ürüne has hastalıklar her yıl artarak devam eder. Bunu engellemek için ürün rotasyonu uygulanmalıdır. Örneğin, Arpa sarı mozayik virüsü (BaYMV) toprak kaynaklı fungus Polymixa graminis tarafından taşınmaktadır. 8-10 yıl süre ile rotasyon uygulaması sonucu, fungusun dinlenme sporları etkisiz hale gelmektedir

2 yıl ürün rotasyonu tütün bitkilerinde TMV’ nin, kavunlarda 2 yıl rotasyon ise Kavun nekrotik leke virüsü (MNSV)’ nün mücadelesinde etkili bulunmuştur .

Yine münavebe yapılarak marul bitkilerinde Marul mozayik virüsü (LMV) kontrol altına alınabilmiştir.

8. Sanitasyon:

Toprakta kalan enfekteli bitki artıklarının temizliği, toplanıp yakılması gibi işlemlere sanitasyon denir. Hasat sonu artıkların temizliği virüs hastalıklarının yayılmasını önlemek açısından oldukça önemlidir.

Hasat sonu tüm bitki artıkları imha edilmelidir. Hasat sonu temizlik ile

Domates mozayik virüsü (ToMV) ve TMV mücadelesinde başarı

sağlanmıştır.

(48)

9. Eradikasyon:

Kültür bitkilerinin gelişme periyodu boyunca herhangi bir virüs enfeksiyonu olduğu zaman hastalıklı bitkilerin o bölgeden uzaklaştırılması gerekmektedir. Eradikasyon 3 şekilde uygulanır.

1. Virüslere konukçuluk eden yabancı otların mekaniksel olarak veya herbisit kullanılarak ortadan kaldırılması. Bu yöntemle, özellikle yabancı otlarla yayılan bir çok virüsün (örn,Hıyar mozayik virüsü (CMV)) yayılması engellenebilmektedir.

2. Erken dönemde arazide belirlenen enfekteli kültür bitkilerin sökülüp imha edilmesi.

3. Bir önceki yıl ekilmiş olan bitkilere ait tohumların çimlenmesi ile

kendiliğinden gelen bitkilerin ortadan kaldırılması.

(49)

10. Üretim Alanların Birbirinden Ayrılması:

Özellikle tohumluk patates üretim alanları ile diğer patates yetiştiriciliği yapılan alanların birbirinden uzak olması gerekmektedir. Bu şekilde patates tohumculuğunun yapıldığı alanlara virüslerin bulaşması engellenebilir. Patates bitkisinin üretiminde tohumluk olarak yumru kullanıldığı için yumru ile taşınan virüslerin mücadelesinde virüs ile bulaşık olmayan yumru kullanımı önemlidir. Örneğin Patates Y virüsü (PVY) ve Patates yaprak kıvırcıklık virüsü (PLRV) gibi virüsler afitlerle taşınmaktadır. Bu virüsler normal patates üretimi yapılan alanlardan tohumluk patates üretilen alanlara afitlerle taşınabilmektedir. Bu nedenle tohumluk patates üretimi için yüksek rakımlı bölgelerin tercih edilmesi gerekmektedir. Çünkü, bu bölgelerde afit yoğunluğu daha az olmaktadır.

(50)

11. Dezenfeksiyon:

Ellerin, tarım aletlerinin, bulaşık elbiselerin % 10’ luk sodyum hipoklorit (çamaşır suyu) veya trisodyum fosfat solusyonu ile yıkanması, özellikle TMV, ToMV, PVX gibi bitki özsuyu ile kolay taşınabilen virüsler ile mücadelede başarı sağlayabilmektedir.

Çalışılırken sigara içilmemesi önemlidir. Çünkü Tütün mozayik virüsü (TMV)

kuru sigara tütününde uzun süre kalıcıdır. Kolay kolay hastalık oluşturma

özelliğini dış ortamda dahi yitirmez. Sigara içilmiş ise bitkilere dokunmadan

önce eller sabunlu suyla yıkanmalıdır.

(51)

12. Vektör Bulunmayan Alanlarda Üretim Yapılması: Başlangıçta üretim yerleri seçilmesinde afit türlerinin yoğun olarak bulunmadığı alanlar tercih edilmelidir.

Özellikle tohumluk amacıyla yapılacak üretimde bu durum çok daha fazla önemlidir. Patates tohumluk üretim yerleri genellikle rakımı yüksek, serin ve rüzgarlı alanlarda yapılmalıdır. Çünkü, böyle yerlerde afit populasyonları yüksek seviyeye mevsimin geç dönemlerinde ulaşır. Ayrıca, üretim zamanları afitlerin çıkış zamanlarına göre ayarlanabilir. Domates bitkileri ilk koltuklar oluşunca dikim yapıldığında, bu devrede virüslere karşı bitki duyarlılığını kaybettiği için afitlerin CMV’ yi taşıması çok fazla etkili olmamaktadır. Şeker pancarında erken ekim yapıldığında ise Myzus persicae’ nin çıkış zamanında şeker pancarı bitkileri çok duyarlı devreyi atlattığı için vektörün taşıdığı Şekerpancarı sarılık virüsü (SBYM)’

nün zararı daha az olmaktadır. Yine Domates bitkilerinde, erken ekim Bemisia tabaci’ nin taşıdığı Domates sarı yaprak kıvırcıklık virüsü (TYLCV) enfeksiyonunu azaltmaktadır. Çünkü, Bemisia tabaci populasyonu yaza doğru artmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ajans tarafından başvuru sahipleri için hazırlanan, programdan yararlanabilecek gerçek ve/veya tüzel kişileri, başvuruda bulunabileceklerde aranan şartları, başvuru ve

• Patlıcan Türk mutfağının çok önemli sebzelerinden birisi olup yörelerimize göre çok farklı şekillerde hazırlanan yemeği vardır. Yaz döneminde olsun, geçiş

Bazı derleyiciler yazılı kaynaklardan aldıkları kelimeleri, derlenmiş kelimeler gibi göndermiştir. Aslında DS’yi hazırlayanlar da gerçek ağız verisi olmayan

Söz konusu proje için Çevre ve Orman Bakanl ığı tarafından ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilmiş, yöre halkı bu nedenle karar ın ‘Yürütmesinin durdurulması ve

• Aktivitenin özelliğine göre kasların kasılma şekline göre dinamik ve statik dayanıklılık.. • Aktivitenin süresi bakımından kısa, orta ve uzun süreli dayanıklık

Bu çalışmada, ateş yanıklığı hastalığına karşı dayanıklı ve meyve kalite parametreleri üstün armut çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik yürütülen

Bu geliúmeye paralel olarak bu çalÕúmada “Ar-Ge harcamalarÕ ihracatÕn nedeni de÷ildir” ve ihracat Ar-Ge harcamalarÕnÕn nedeni de÷ildir” biçimindeki iki hipotez

Şekil 7.40.’a göre şube değişkeni etkileyen en önemli değişkenin “Hasta sigorta bilgisi” değişkeni olduğu; hastaların “Özel sağlık sigortası”