• Sonuç bulunamadı

HABERİN BAŞKENTİ UZAY ÜSSÜ ANKARA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABERİN BAŞKENTİ UZAY ÜSSÜ ANKARA"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H A B E R İ N B A Ş K E N T İ

25 ŞUBAT 2021 Perşembe

www.ankhaber.com

ANKARA’NIN ŞANSI

Milli uzay programı çerçevesinde yapılacak işler, üretilecek ürünler bakımından öne çıkan ve şanslı illerden biri, 13 OSB’ye sahip Ankara kuşkusuz.

MAKİNE SEKTÖRÜ

Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas OSB, Kahramankazan ilçesi sınırları içinde bulunuyor.

Gelişmelerden en fazla makine sektörü etkilenecek…

>> Dursun ERKILIÇ’ın yazısı internet sitemizde

ankhaber.com

Makine sektörünü

uçuracak program

UZAY ÜSSÜ ANKARA

Türkiye’nin ilk ‘Milli Uzay Programı’nın dünyaya duyurulmasının ardından uygulanacak projeler kapsamında başkentteki OSB’lere büyük iş ve pay düşecek

Kırsal kalkınmayı desteklemek için başlatılan “Başkent Ankara Köy Evleri Projesi-(BAŞAK)” Ayaş’ta hayat buluyor. Kendi mahallelerinde ya da kırsal alanlarda inşaat çalışmalarına başlayan vatandaşlara, İmar ve Şe- hircilik Daire Başkanlığı ile Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri yardımcı oluyor. n 6’da

Büyükşehir ilk köy evini Ayaş’ta yapıyor

Mamak Belediyesi, ilçede başlatılan temizlik seferberliği kapsamında Demirlibahçe ve Şa- faktepe mahallelerini baştan sona pırıl pırıl yaptı. Belediye Başkanı Murat Köse, ‘Tam Kadro Sokaktayız’ uygulaması- nın her hafta sonu farklı mahallelerde uygulana- cağını söyledi. n 7’de

Mamak ‘Tam Kadro

Sokakta’ temizlikte

(2)

2 kültür&sanat

Genç yazar Özgün Orhun Çakır’dan

‘BABU’sunun oğluna yakışan kitap: Umutlu

B

azı çocuklar babasının izinden gider ve bir noktada onu yakalar. Babalarını ge- çip geçemeyecekleri, omuz omuza yürüyüp yürüyemeyecekleri ya da gerisinde kalıp kalmayacakları, işte yakaladıkları o noktadan son- ra belli olur. Genç yazar Özgün Orhun Çakır, babasına yetişmek üzere olanlardan biri.

Zor ama imkansız değil

Baştan söyleyeyim: Babası; kül- tür, sanat, tarih, edebiyat konulu etkinliklerin; teknoloji, tasarım, eğitim, bilişim alanlarındaki programların sohbet moderatörü ve sunucusu olmanın yanında;

özel olarak Yozgat ve civarına genel olarak da Orta Anadolu’ya dair zenginliklerin araştırmacısı ve yazarı olduğu için işi zor. Ancak, Doruk Yayınevinden piyasaya çı- kan, “Güzel İnsanların ve Cömert Gönüllerin Babu’su / UMUTLU”

kitabı, mesafeyi kapatma adına büyük bir güç ve moral kaynağı.

Yazmaya 2017 yılında başladığı ve Orta Anadolu kültür ve gelenekle- rini konu edinen kitap, benzersiz özellikleriyle dikkat çekiyor.

Yazar kitabı için, “Milli ve manevi değerlerine sadık, geç- mişi emsalsiz asalet, hanedanlık, misafirperverlik ve vefa örnekle- riyle dolu, geleneksel ritüelleri en kusursuz haliyle yaşayıp-yaşatan köy” dediği Yozgat Akdağmadeni Umutlu Kasabasını model seçmiş.

Gerek yerinde gerekse ulaşabil- diği göç güzergahlarında Umut- luluları araştırıp, kitaplaştırmış.

Takdire şayan…

Önemli bir işlev

Özgün Orhun Çakır’ı anlatır- ken kullanılan, “Duayen, saygın edebiyat otoritelerince yazım tekniği, sentaksı ve akıcı anlatım yeteneğine vurgu yapılan ve iltifat edilen genç yazar” ifadesi, yerin- de bir tespit. Çünkü bu iltifata

mazhar olma adına ve de bilinen folklor araştırmalarının aksine,

‘Yiğit Lakabıyla Anılır’ ilkesinden hareketle; mütevazı halleri ve güleryüzleriyle açtıkları kapıları, cömert sofralarıyla, gönüllere kon- muş asaletli şahsiyetleri, samimi bir yöresel ağızla anlatıp, bilinen isim, lakap ve özellikleriyle kayıt altına alan kitap, ‘içindekiler’i ölümsüzleştirirken, zamane insanı okurlarını da mazideki hatıralarıy- la buluşturuyor.

Türk töresiyle, “Orta Anadolu Kültür ve Gelenekleri”yle ilgili ça- lışma yapmak isteyenlere, üniversi- telerin halk bilimi ve halk edebiyatı alanında eğitim gören ve bu alanlar- da araştırma yapacak öğrencilerine kaynaklık edecek özelliklere sahip olan kitap, “Oğuz töresiyle bezeli Bozok platosu ve yöresinin tarihi, coğrafi desenlerini, kültürel mo- tiflerini, gelenek ve göreneklerini, etnografik aksesuarlarını, insani değerlerini, ağız ve üslup ile yöresel tarz ve özelliklerini” ayrıntılı biçim- de ele alıyor. Yazar Özgün Çakır’ın

“Umutlu” adlı eseri aynı zamanda tam bir yöresel sözlük niteliğinde.

. DURSUN ERKILIÇ

Gazete ve dergilerde onlarca deneme, araştırma, gezi ve makaleleri yayımlanan Özgün Orhun Çakır’ın Oğuzların Bozok Koluna mensup Beydili, Bayat, Avşar Aşiretleri ve Alcı-Tecirli oymaklarıyla ilgili bir araştırma kitabı daha bulunuyor.

Ayrıca, “Kavimler Göçü ve Türklerin Göç Güzergahları” konulu bir kitabı da yayına hazır halde bekliyor. Türk töresine, kültür ve sanatına önemli katkı ve kazanım sağalayan çalışmalara imza atan Özgün Orhun Çakır’ı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Diğer

kitapları

(3)

25 Şubat 2021 Perşembe

* İLETİŞİM:

. bilgi@ankhaber.com

% 0532 799 73 82 www.ankhaber.com

HABERİN BAŞKENTİ

C

umhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yunus Emre’nin 700’üncü vefat yılına is- tinaden ‘Dünya Dili Türkçe’ adıyla bir seferberlik ilan ediyoruz.” sözünden mül- hem; ayrıca; yazarlarımız Kuvay Sanlı ve Ahmet Tek birkaç yazıda kalemine dolamış- ken iki çift laf etmeden olmazdı!

‘Seyirbaz’ isimli ilk kitabımdaki ‘Dil’

başlıklı yazımın girişi;

Dil üstüne şiir yazmak ne zormuş Dilime dedim ki; bana yardım et Dilin derdi benden yakıcı kormuş What! dedi, sonra da; get işine get Şeklindeydi. Hemen altında ise; “Chi- cago Üniversitesi’nde görev yapan Türk bilim adamı Dr. Oğuz Soysal’ın, uzun yıllar süren çalışmalarından sonra Anadolu’nun en eski dili olan Hattice’nin sözlüğünü yazdığı haberini okurken gururlanmam, Türkçenin içinde bulunduğu “istila” bata- ğından nasıl kurtulacağı endişesiyle gölge- lendi.” demişim. Sözünü ettiğim kitabımın yayımlanmasından 10 yıl önceye 2002’ye gidelim. “Avrupa Konseyi’nden Türkçeyi çı- karttırdı” başlıklı habere göre; “Türkiye’nin tam üyesi olduğu tek Avrupa kuruluşu olan Avrupa Konseyi’nin Parlamenterler Asamblesi salonunda Türkçe artık çınlamı- yor. Çünkü TBMM Başkanı Bülent Arınç tasarruf olsun diyerek Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’nde görev yapan simultane çevirmenlerin ödeneğini kesti.”

(05.05.2003, Hürriyet)

Yine habere göre, “Avrupa Konseyi’nin iki resmi dili var: İngilizce ve Fransızca. Bu resmi dillerin yanı sıra Türkçe, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Yunanca ve Rusça ile birlikte konseyin 6 ‘çalışma dili’nden biriydi.”

Bu gelişme ile ilgili olarak başta Dışişleri Bakanlığı ve üniversiteler olmak üzere Bülent Arınç’a birçok kesimden tepki gelmişti. Geçelim!

Ekrandaki mürkçe

Aynı dönem sayılır; tiyatrocu, oyun ve kitap yazarı Yaman Tüzcet, 2002’de

“Ekrandaki Mürkçemiz” isimli bir kitap yazmış ve Türkçenin nasıl mürkçeleştiğini

göstermişti!

Türkçeyi en iyi kullananlardan olması gereken televizyon sunucusundan bir örnek:

-Şimdi İtalyan İstiklal Marşı çalıyor.

İşi söz, nota, ses, enstrüman ile ilgili olan bir şarkıcı hayranlarına mesaj veriyor:

-Bütün hayranlarıma serzenişlerimi sunarım…

“Başka milletler uzaya gidiyor, biz hala yerimizde sayıklıyoruz” diyene iyi geceler deyip Türkçe yoluna revan olalım…

“Milli Eğitim’de kelime yasağına son”

başlığının altındaki haberin amacı ne kadar doğru ise bu işlerin yap/boza dönüştüğünü göstermesi bakımından da ilginç bir örnek.

Çünkü “Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yayınladığı genelgeyle daha önce kullanılmaması istenen Arapça kelimelere özgürlük getirerek bunların yazışmalarda ve yayınlarda kullanılmasını istedi.” (18 Nisan 2003, Hürriyet)

Soylu - Palandöken

“Adana’da zabıta ekipleri kent genelinde yabancı tabela operasyonu düzenledi”kten yaklaşık 4 ay sonraya, 20 Haziran 2019’a geldiğimizde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “İlk kez söylüyorum, Türkiye’de 6 aya kadar Arapça tabelaların tamamını değiştireceğiz” haberini okuyorduk.

Tamam bunun sebebi Suriyeliler ama

‘tabela’ deyince; TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’e kulak verelim:

“Türkçe tabela kullanımını özendirmek için tabelada tamamen Türkçe karakter kullananlara vergi indirimi getirilmeli.

Öte yandan tabelada yabancı karakter kullananlardan ise daha fazla vergi alınmalı. Bu sayede Türkçe tabela kullanımı özendirilirken çevremiz de yabancı tabelalardan arınır…”

Gürsel Baran ve…

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkçenin Batı dillerinin istilası altında olduğunu belirterek, “Bir ülkenin bayrağı ne kadar önemliyse dili de o kadar önemlidir. Dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıyız”

değerlendirmesi takdire şayan. Baran’ın,

“Türkilizce” olarak tanımlanan yarı İngilizce yarı Türkçe ucube bir dil ortaya çıktığını söylemesi ise tam bir kara mizah örneği ki gereken yapılmalı…

TOBB’un 21’incisini düzenlediği

“Türkçe Konuşan Girişimciler Programı”, Türkiye ile Türk dünyası, Türkiye dostu ülkelerle ilişkisinde dilin önemine dikkat çekme adına harika bir etkinlikti.

Bu gidiş durmazsa

Yüreğim parçalansa da son söz olarak derim ki:

Türkçeyi mürkçeye evirdik gitti Dilemma yönüne çevirdik gitti Dili dilsizliğe savurduk gitti Bu gidiş durmazsa yazık Türkçeye

Türkçe-mürkçe derken

TÜRKİLİZCE

dursunerkilic@gmail.com

DURSUN ERKILIÇ

a POLİTİK a

(4)

A

nkara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal ve beraberindeki heyet ile Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

ATO Başkanı Baran ve beraberindeki heyet, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) mesleki eğitim ile reel sektörü bir- birine entegre etmek amacıyla başlattığı “81 ilde 81 okul” projesi kapsamında ATO’nun hamiliğini üstlendiği Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Bilişim Tekno- lojileri, Uçak Bakım Alanı, Plastik Teknoloji- leri, Raylı Sistem, Motorlu Araçlar Teknoloji- si, Elektrik Elektronik Teknolojileri, Makine Teknolojisi, Metal Teknolojileri ve Mobilya

ve İç Mekân Tasarımı Alanı olmak üzere 9 farklı meslek alanında eğitimler veren okulu gezerek, Okul Müdürü Barış Bektaş’tan bilgi alan Baran ve beraberindeki heyet, eğitim verilen atölyeleri de gezdi.

Sanayinin sigortası

ATO olarak mesleki eğitime büyük önem verdiklerinin altını çizen Baran, gençlerin mesleki eğitime yönelmesi için çağrı yaptıkla- rını hatırlatarak, Liselere Geçiş Sistemi sınav- larında meslek liselerinin tercih edilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

Mesleki eğitimin istihdam odaklı ve sektörel ihtiyaçlara cevap verecek niteliğe kavuşturul- ması gerektiğini kaydeden Baran, “Mesleki eğitim alan öğrencilerimiz, ticaret ve sanayi-

mizin sigortasını, ekonomimizin gelişiminin temelini oluşturuyor” dedi.

Kimler katıldı?

Baran’a okul ziyaretinde, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, ATO Mesleki Eğitim ve Nitelikli İş Gücü Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Abidin Memili, Komisyon Başkan Yardımcısı Musa Beşparmak, Komisyon Üyeleri Mert Ünyazıcı, Ömer Sarıoğlu, Yavuz Vural, ATO 8 No'lu Bilişim Teknolojileri Meslek Komitesi Üyesi Çetin Çataloğlu eşlik etti. Ziyarete, ASO 1. Organize Sanayi Böl- gesi Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş, Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürü Soydan Tevfik Karahan ve İşyeri Tabanlı Mesleki Eği- tim Daire Başkanı Süleyman Akgül de katıldı.

Mesleki eğitime dikkat çeken ziyaret

A

TO’dan yapılan açıklamaya göre, Ba- ran ve Yönetim Kurulu üyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etti. Baran, Kurum’a ATO’nun çalış- malarına ilişkin bilgi verdi, sektörel konu ve sorunları aktardı.

Gıdakent projesi

Sanayi ve teknoloji geliştirme bölgelerinde olduğu gibi ticarette de organize bölgeler oluşturulmasının ticareti geliştirerek kolaylaştıracağını belirten Baran,

“Firmalarımızın aynı bölge içinde, güçlü bir birliktelikle şehrimizin ve ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmesi için organize ticaret bölgeleri oluşturulması

gerektiği kanaatindeyiz. Gıdakent Organize Ticaret Bölgesi inşa edilerek gıda ticareti yapan işletmelerin bir araya getirilmesinin sektör için faydalı bir girişim olacağı inancındayız.” değerlendirmesinde bulundu.

Yeni sanayi siteleri kurulmalı

Sektörün sorunlarının çözümünde ve gelişim için ortak çalışmaların yapılmasında bütüncül bir yaklaşımın faydalı olacağına dikkati çeken Baran, şunları kaydetti:

“Ankara’nın gelecek vizyonuna katkı sağlamak, yüksek ekonomik potansiyeli olan sektörlerin ticaret hacmini ve verimliliğini artırmak, şehir içindeki dağınıklığa son vermek, yaşanan kentsel sorunlara çözüm

üretmek için aynı veya tamamlayıcı

sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin bir araya toplanacağı organize ticaret bölgeleri ve yeni sanayi siteleri kurulmalıdır.”

Kaynaklar verimli kullanılmalı

Baran, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlattığı

“Sıfır Atık” projesini desteklediklerini belirterek, “İsrafın önlenmesi ve kaynakların verimli kullanılması konusunda biz de hassasiyet gösteriyoruz. Bu konularda üzerimize düşen görevi de her zaman yerine getirme kararlılığı içindeyiz.” ifadelerini kullandı. . ANKHABER

Ekonomik katkı beklentisi

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Firmalarımızın aynı

bölge içinde, güçlü bir birliktelikle şehrimizin ve ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı

sağlayabilmesi için organize ticaret bölgeleri oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz” dedi

(5)

25 Şubat 2021 Perşembe

5

DEVLET BABA

A

nkara Valiliğince kış şartlarında sokakta yaşayanların korunması için hizmete alınan kimsesizler otelleri, evsizlere sıcak yuva olmayı sürdürüyor.

Ankara Valiliği Sosyal Yar- dımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı koordinesinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Emniyet Mü- dürlüğü ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının iş birliğinde 2010’dan bu yana devam eden

“Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi”, evsizlere umut oluyor.

Soğuk kış şartlarında sokakta yaşamak zorunda kalan ve her- hangi bir kurum hizmetinden yararlanamayan 264 evsiz, An- kara Valiliği tarafından hizmete

alınan kimsesizler otellerinde barınıyor.

Çarşaflar değişiyor

Ankara Valiliğinin hiz-

mete aldığı otelde kalan 80 yaşındaki Yakup Teke, otelin evinden daha güzel olduğunu belirterek, “Yataklarımız temiz, odalarımız sıcak, her şeyimiz mükemmel. Sabah kahvaltı- mızı yapıyoruz, yemeğimizi yiyoruz, banyomuzu yapıyo- ruz. Her gün çarşaflar değişi- yor, odalarımız temizleniyor”

diye konuştu. Cezaevinde 14 yıl yattığını, bu süreçten sonra yakınlarından tamamen koptuğunu, yaklaşık 5 aydır burada konakladığını dile ge- tiren Teke, boş zamanlarında gemi maketi, küçük sandık ve resim çerçevesi yaptığını anlat- tı. Otelde konaklayan Bayram Acer, “Dışarıda kalmıştık.

Devletimizden Allah razı olsun. Bizim anamız babamız devlet. Dışarıdan, soğuktan bizi koruyor” dedi.

Soğuk kış şartlarında sokakta yaşamak zorunda kalan ve herhangi bir kurum hizmetinden yararlanamayan 264 evsiz, Ankara Valiliği tarafından hizmete alınan kimsesizler otellerinde barınıyor

Otelde misafir edilen Ahmet C. de burada yaşayanların devletin imkanından faydalandığını ve memnun olduklarını ifade etti. Valilik görevlilerinin her türlü ihtiyaçları konusunda kendilerine yardım ettiğini anlatan Ahmet C, yazları turizm bölgelerinde çalıştığını, kışları da Ankara’da kaldığını söyledi. Ahmet C, “Muhabbet kuşlarımız var. Onlar da en azından bize bir meşgale

oluyor. Bu tür şeyler kötü alışkanlıklardan kurtarıyor. Buradaki hizmetten ‘memnun olmadım’ diyen nankörlük eder. Sıcak bir aile ortamı, görevlilerimiz var burada, polisimiz var burada.

Hizmette sınır yok.

Valiliğimiz maddi konuda da belirli ölçüde yardımcı oluyor” diye konuştu.

Kışları kalıyor

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Çocuklarımızın keyifli vakit geçirmesi için Deniz Dünyası’ndaki sinema salonumuzda film gösterimle- rimizi devam ettiriyoruz. Buraya gelen çocuklarımıza patlamış mısır, pamuk helva, 3d gözlük, bilim dergisi ve fanus içinde balık hediye ediyoruz” dedi.

Keçiören Belediyesi tarafından sömestir boyunca 5-8 ve 9-12 yaş grubu öğrenciler için 6 farklı film gösteri- mi yapılırken, yoğun talep üzerine ve Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un talimatıyla Deniz Dünyası

sinema salonundaki 3d sinema gösteri- mi sömestir sonrası da minik öğrencile- re keyifli anlar yaşatmaya devem ediyor.

Maske mesafe ve temizlik kurallarının sıkı sıkıya uygulandığı sinema seanslarında salona en fazla 30 öğrenci alınıyor. 3d

sinema gösterimleri salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çocukların sokağa çıkma izninin bulunduğu 13.30 ile 16.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Randevu sistemi ile salona alınan öğrencilere HES kodu sorgulaması da yapılıyor.

Sinema keyfi devam ediyor

(6)

A

nkara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, Başkan Mansur Yavaş’ın seçim vaatleri ara- sında bulunan projenin ilk uygulandığı yer Yağmurdede Mahallesi oldu.

Büyükşehir Belediyesinin zemin etüdü, mimari, statik, elektrik ve mekanik projeleri için hiçbir ücret almadığı projeye vatandaş- lar yoğun ilgi gösterdi.

Kendi mahallelerinde ya da kırsal alan- larda inşaat çalışmalarına başlayan vatan- daşlara, İmar ve Şehircilik Daire Başkan- lığı ile Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri yardımcı oluyor.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Büyükşehir Belediyesinde görevli İnşaat Mühendisi Özgehan Burak Özen, proje için bugüne kadar 100’den fazla başvuru aldıkla- rını belirtti.

BAŞAK Projesi için Yağmurdede Ma- hallesinde statik kontrolleri yaptıklarını kaydeden Özen, daha sonra beton dökme işleminin gerçekleştirileceğini aktardı.

Vatandaşların uzun ve mutlu yaşam sür- mesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Özen, “Ankara’nın bütün ilçelerinden başvu- rular aldık. Kış mevsimi olmasına rağmen başvurular oldukça yüksek. Yaz mevsimi ile birlikte başvuruların daha da çoğalacağını tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Başkent Ankara Köy Evleri Projesi”nde

İlk temel

Ayaş’ta atıldı

Kırsal kalkınmayı desteklemek için başlatılan

“Başkent Ankara Köy Evleri

Projesi-(BAŞAK)”

Ayaş’ta hayat buluyor

Belediye besliyor

Pursaklar Belediyesi, ilçe sınırları içerisinde bulunan sokak hayvanlarına zorlu kış koşullarında beslenmeleri için mama dağıtıyor.

Pursaklar Belediyesi’nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekiplerince yoğun kar yağışından dolayı yemek bulmakta zorlanan minik dostlar için belirli noktalara bırakılan mamalar ile karınları doyuruluyor. Sokak hayvanlarıyla yakından ilgilendiklerini belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, ‘Kar yağışı ve soğuk hava koşulları insanları olduğu kadar hayvanları da etkiliyor. Sevimli dostlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak, aç kalmalarını önlemek için bu soğuk günlerde mama ve su takviyelerimizi ilçe genelinde yoğunlaştırdık. Sokaktaki canlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmıyoruz. Bu soğuk günlerde tüm vatandaşlarımızın da sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı olmalarını rica ediyoruz’ dedi. Kedi ve köpeklere

başlarını okşayarak yakından ilgilenip yiyecek bırakan Pursaklar Belediyesi veteriner hekimi, bu davranışı ile herkese örnek oldu.”

(7)

25 Şubat 2021 Perşembe

7

M

amak Belediyesi’nin Tam Kadro Sokaktayız (TKS) Uygulama- sı’nın bu hafta adresi Demir- libahçe ve Şafaktepe mahalleleri oldu.

Sabahın ilk ışıklarıyla 400 kişilik ekiple sokağa çıkan belediye, iki mahalleyi adeta baştan sona sildi süpürdü. Mamak Bele- diye Başkanı Murat Köse’nin de çalışma- lara katıldığı uygulama kapsamında İmar Müdürlüğü’nden Fen İşleri Müdürlüğü’ne, Zabıta Müdürlüğü’nden Sosyal Destek Müdürlüğü’ne belediyenin tüm birimlerin- ce mahallenin ihtiyacı olan tüm çalışmalar gerçekleştirildi. Sokaklar süpürüldü, kal- dırımlar temizlendi, dezenfekte edildi, çöp konteynerleri elden geçirildi, yol, kaldırım ve asfalt gibi ihtiyaçlar da giderildi. Zabıta ekipleri de kısıtlama günlerinde hizmet veren esnafa uyarılarda bulundu. Ekipler ayrıca vatandaşların toplu taşıma araç- ları için sıklıkla kullandığı durakları da temizledi. Durak içi ve durak dışı mıntıka temizliği gerçekleştiren ekipler, daha sonra deterjan temizliği ile durakları silerek hij- yen sağladı. Belediye Başkanı Murat Köse de, çalışmaları bir yandan takip ederken, bir yandan da vatandaşa ve esnafa selam verdi. . ANKHABER

TAM KADRO TEMİZLİK

Mamak Belediyesi, ilçede başlatılan

temizlik seferberliği kapsamında

Demirlibahçe ve Şafaktepe

mahallelerini baştan sona pırıl pırıl yaptı

Duyarlılık çağrısı

“Tam Kadro Sokaktayız”

uygulamasının mesai mefhumu olmaksızın her hafta sonu farklı

mahallelerde devam edeceğini aktaran Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, şunları dile getirdi:

“Belediyemize kazandırdığımız temizlik araçlarımızla ve kurduğumuz temizlik ekibimizle ilçemizdeki her bir cadde, sokak, park, bahçe ve boş arazileri temizliyoruz. Mesai mefhumu tanımaksızın sokaklarda gece gündüz

demeden vatandaşımızın sağlığı için çalışıyoruz. ‘Aslan yattığı yerden belli olur’

derler. Sokağını, işyerinin ve evinin önünü temiz tutan duyarlı vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Güzel Mamak’ı Ankara’mızın en temiz ilçesi yapmamız için halkımızın da duyarlı olmasını rica ediyorum. Vatandaşlarımızın sağlıklı ve ferah bir ortamda yaşayabilmeleri için asli görevimiz olan temizlik çalışmalarımızda hiç bir şekilde taviz vermemeye özen gösteriyoruz.”

(8)

25 Şubat 2021 Perşembe YIL: 1 / SAYI: 18 (İnternet gazeteciliğinde 10. yıl)

Fiyatı: 10 TL Yayının Adı: ANKHABER İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

DURSUN ERKILIÇ Yayın Türü: Yerel, Süreli, Haftalık Gazete

İdare Yeri: Gökkuşağı Mah.

1164. Cadde 16 / 3 Çankaya / ANKARA Hukuk Danışmanı:

Av. Emin ERKILIÇ HABER - REKLAM İRTİBAT:

GSM: 0532 799 73 82 dursunerkilic@gmail.com

bilgi@ankhaber.com Baskıya Hazırlık: ANKHABER Medya

Baskı Tarihi: 25 Şubat 2021 Perşembe ANKHABER, Anadolu Ajansı abonesidir

BASKI:

Bizim Dijital Matbaacılık Ostim, Uzay Çağı Cad, 1128. Sokak No: 6,

Yenimahalle / ANKARA Telefon: (0312) 341 00 02

Gazetemiz Basın Ahlak Yasası’na ve Basın Meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yazarların görüşleri kişiseldir ve kendilerini bağlar. İnternet Sitemiz bu görüşlerden sorumlu tutulamaz. (Bkz. Kullanım Şartları ve Gizlilik İlkeleri) Sitedeki

tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Sözleşmesi olmayan yazar, muhabir ve foto muhabirlerine ücret ödenmez.

Haber, köşe yazıları ve fotoğraflar izin alınarak ve kaynak gösterilerek yayımlanabilir.

Siyasi, Sağa Çek

Etik bizde etiket. Etik referansı vermek, üzerine konuşmak ya da kurumların etik çalışmalarına dâhil olduklarını gösteren simge kullanmaları, moda.

Bir dönem hemen herkesin

“En çok Nazım’ın şiirlerini beğeniyorum” demesi gibi, şimdilerde etik bir etiket.

Bu da bir şey. En azından öykünülen, sokak kabadayısı üslubu ve onun argosu değil.

Ama tam bu noktada, kabadayının bu halini açık etmesine karşın, etik derken etik dışı olmak belki daha olumsuz bir durumdur.

Kabadayı dışarıdan görüldüğü gibidir, kendisini gizlemez; iyi olduğuna inanır, yaptığını sorgulamaz. Diğeri sanki büyük üçkâğıtçı: İyi, dürüst, adil olmaktan, etikten bahseder ve bildiğini yapar.

* Ara ara Siyasi Etik çalışmaları gündeme gelir. Şimdilerde olduğu gibi.

Başlık atılır, siyasi etik komisyonları kurulur ama gündeme getirmenin ilerisine geçilmez. İlerlemeyen ve sürdürülemeyen çalışmalara bir yenisi eklenir. Yoksa başlık yanlış olduğu ve tam

olarak anlaşılamadığı için mi bizde bu çalışmalar, başlık düzeyinde kalır?

“Siyasi etik” diye bir şey yoktur.

Etiğin siyasi olanı - olmayanı, olmaz! Siyasi etik anlatımı, etiği göreli kılar. Siyasetin onu belirlediğini düşündürür. Oysa bu çalışmalarda tam da, etiğin belirleyici olması amaçlanır.

Siyasi tercih, siyasi üslup, siyasi düşünce, siyasi parti olabilir ama siyasi etik olmaz.

Siyaset etiği olur. Siyasette etik olur. Doğru ifade edilirse, nerede etik arandığı doğru anlaşılır ve maalesef bunun tersi daha bir geçerlidir.

*Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Şubat 2021 tarihli konuşmasının başında “2021 yılını İstiklal Marşı, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli yılı ilan ettik” dedi ve sonunda da “2021 yılı ‘Yunus Emre ve Türkçe Yılı’ ilan edildi…”

Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde metni verilen bu konuşmanın başlığıysa, ikisi de değil. Basında en yaygın yer aldığı şekliyle: “Bizim Yunus” Yılı.

“Dil, hikmetin yoludur” Yu’nus

referansını da içeren konuşmanın bütününde, dil üzerinde önemle duruluyor da; şu başlık çokluğu, kakofoniden fazlası değil.

*Yunus’un tekrar kapıyı çalmasına cevaben Tapduk Emre, “Bizim Yunus” der diye biliriz. Eşikten geçerken Yunus, “Bizim Yunus”tur artık. Onun yükselişini de ancak ondan yüksekte olan bilir ve “Söz”, onun hakkıdır.

“Bizim Yunus” demek, çekinilmesi gereken bir durum gibi gelir bana.

*“Bizim Yunus” Necip Fazıl’a göndermeyse, bağlam güçlü değildir.

Çünkü “Bizim Yunus” demek, “Yunus bizimdir” demek değildir.

*Can Yücel acaba neden şiirine Türkçe “Bizim Deniz” dememiştir de, Latince karşılığı “Mare Nostrum”u tercih etmiştir? Mare Nostrum referansı, birbiriyle çelişen iki ayrı düşünce için de kullanılır: Biri fetih kültürü içinde Akdeniz’i iç deniz yapma arzusudur ve diğeri kültürel çeşitliliği zenginlik olarak gören bakış açısıdır.

Belki özellikle sakınmıştır ve “söz” hakkı da var gibi ama şairin incelikli dizeleri, başlığı da kendisine katan koca birer dalga olarak, yaman çelişki ortaya koyar.

kuvaysanli@gmail.com

Kuvay SANLI

M

art ayından bu yana ilçe genelinde yaptığı hizmetlerle vatandaşa pandemi sürecin- de tam destek sunan Yeni- mahalle Belediyesi, 11 ayda kendi tesisinde kendi perso- nelleri ile ürettiği 2 milyona yakın maske ile 15 tondan

fazla dezenfektanı ilçe sakinlerine dağıttı.

Kovid-19 salgınının ülkemizde ilk görüldü- ğü günden bu yana vatandaşın yanında olun- duğunu belirten Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, şunları söyledi:

“Virüsün ülkemizde görüldüğü Mart Ayı’ndan bu yana ilçemizde vatandaşa destek oluyoruz. Halk sağlığını öncelik olarak görü-

yoruz. Ekiplerimiz kendi kurduğumuz maske ve dezenfektan atölyesinde son teknoloji makineleri kul- lanarak en kaliteli maskeyi üretiyor. Yenimahalle’nin sağlığı için aylık 1,5 milyon maske üretiyoruz. Üretilen bu maske ve dezenfektanları vatandaşın sıkılıkla kullandığı metro durakları, Pazar gibi kalabalık noktalarda ilçe sakinlerine dağıtıyoruz. Bunun yanında Yenimahalle esna- fına da maske ve dezenfektan dağıtım çalışma- mız aralıksız sürüyor. Ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşadığımız bir süreçte vatandaşın yanında oluyoruz. Yenimahalle için çalışıyoruz ve tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Kuryeleri unutmadı

Yenimahalle Belediyesi, Tüm Anadolu Motorize Kuryeler Federasyonu Yenimahalle Derneği’ne 7 bin 500 adet maske ve bin adet dezenfektan desteği sağladı

(9)

Sivas’ın Hafik ilçesinde bulunan ve

“kesin korunacak hassas alan” ilan edilen Hafik Gölü’nün yüzeyi, soğuk havanın etkisiyle buzla kaplandı.

Gölün çevresindeki ağaçlar da kırağı ile kaplandı.

Göl dondu çevresini kırağı kapladı

GAZETESİ ÖZEL SAYFASI 25 ŞUBAT PERŞEMBE 2021

H aberin B aşkenti

DAHASI DA VAR

Örneği okuyunca, ‘olabilir’miş diyebilirsiniz.

Sıkı durun; bir iş yerinde 82 yıl çalışılabilir mi?

Bence de mümkün değil ama olmuş. Hem de akla hayale gelmeyecek bir yerde Brezilya’da.

BİZDE DURUM NE

Gelelim bize: İşten çıkarılma endişesi bir işçi için hafife alınacak bir olay değildir. Kaldı ki birçok iş yerinde işçinin kaderi patronun bile değil, işçiden sorumlu şefin iki dudağı arasında.

Bir insan bir iş yerinde 73 yıl çalışabilir mi? Bence de mümkün değil. Ancak imkansız görünen bu durum İngiltere’de gerçekleşmiş

İMKANSIZ

mümkünler!

>> Ahmet TEK’in ‘Aynı İş Yerinde 73 Yıl!’ başlıklı yazısı internet sitemizde

www.ankhaber.com

Fotoğraf:

S. Ali ÜNAL

(10)

Girişimci, yatırımcı, sivil toplum lideri, örnek insan

NEZİH ALLIOĞLU

Göral Otomotiv’in sahibi ve Genç Girişim Yönetişim Derneği (GGYD) Yönetim Kurulu Başkanı. İş yaşamındaki başarısıyla Ankara ve Türkiye ekonomisine değer katan,

kurulmasına öncülük ettiği “Genç Global Girişim A.Ş.” gibi oluşumlarla da girişimcilerin güçlerini birleştiren Başkan Allıoğlu ile çok keyifli ve verimli bir sohbet gerçekleştirdik

. DURSUN ERKILIÇ

M

. Nezih Allıoğlu, 1966 yılında Yozgat’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme

Bölümü’nden mezun oldu. O dönem İMKB’de kısa süreli brokerlık deneyimi ona çok şey kazandırdı. Gerisini kendisi anlatsın:

“1992 yılında Göral Otomotiv A.Ş.’nin hizmete girmesi ile birlikte ticari hayatta yer aldım.

Göral Otomotiv ilk kez 1992 yılında,

Dikmen Caddesi’nde ve Çetin Emeç Bulvarı’ndaki showroomlarımızda Opel Bayisi olarak hizmet vermeye başladı. 1997 Aralık ayında yeni bir yapılanmaya gittik ve Peugeot’nun Ankara bayiliğini aldık. Konya Yolu üzerinde Türkiye’nin en büyük Peugeot plazasını kurduk. Ardından Eskişehir yolu üzerindeki Ümitköy plazamızın açılışını yaptık.

Göral Otomotiv olarak, satış, servis, yedek parça, sigorta, ikinci el, operasyonel filo kiralama olmak üzere müşterilerimize;

A’dan Z’ye tüm hizletleri tek bir çatı altında sunuyoruz.

Şu anda; GGYD (Genç Girişim ve Yönetişim Derneği) 6. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı’yım. Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı, Türkiye Genç İş Adamları Derneği ve Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği’nde üyeyim.

Ayrıca, Ankara Fenerbahçeli İş Adamları Derneği kurucularındanım. Bir dönem Ankara Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (ASTOP)’nda dönem sözcülüğü yaptım.”

Eğitim, Göral, sivil toplumculuk

(11)

25 Şubat 2021 Perşembe

11

M. Nezih Allıoğlu’nun başkanı olduğu Genç Girişim ve Yönetişim Derneği, onbinlerce STK’nın faaliyet gösterdiği ülkemizde, bu kuruluşlar arasında parlayan bir yıldız adeta.

Salgında dahi ara verilmeyen faa- liyetleri, eylemleri ve söylemleriyle dikkat çeken bir sivil toplum kuru- luşu… Başkan Allıoğlu’na GGYD’nin bugünlere geliş sürecini ve amacını soruyoruz. İşte yanıtı;

“Derneğimiz 19 Mayıs 2003 tari- hinde kuruldu. Ben dernek ve üyeleri ile 2008’de tanıştım, 2010 yılında da üye oldum. 2012 yılından bu yana da başkanıyım.Derneğimiz,550’ye yaklaşan üye sayısı ile Başkent’in güçlü sivil toplum kuruluşlarından

biri. Amacımız, üyelerimiz arasın- daki ticareti, işbirliğini arttırmak ve sorunlarına çözüm yolları aramaktır.

Uygun zamanlarda yurt içi ve yurt dışında gezi ve ziyaret organizasyon- ları düzenliyoruz.”

Üstlenilen misyon

Başkan Allıoğlu, Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin misyonunu da sıralıyor. Her cümlesi kıymetli.

İşte GGYD’nin misyonu;

-Üye sayısını arttırmak

-Türkiye genelinde şubeler aça- rak büyümeyi hızlandırmak

-Üyelerin menfaatini korumak -Üyelerin öncelikle birbirleri ile tanışıp istişare etmesini, ticaret yap-

masını, ortaklık kurmasını sağlamak -Sadece Ankara’da değil Türki- ye’nin her yerinde yatırımcıları bu- luşturarak ülke ekonomisine destek vermek

-Kadın erkek ayrımcılığının önü- ne geçebilmek

-Sosyal sorumluluk çalışmaları yapmak…

GGYD güçleniyor

Genç Girişim ve Yönetişim Der- neği (GGYD) hedeflerine ağır fakat emin adımlarla yürüyen bir STK.

Yeni katılımlarla üye sayısı durmadan artıyor. Düzenlenen katılım tören- lerindeki ortak söylem şöyle: Ticari işbirliği, ekonomik güç birliği için

dayanışma ve yardımlaşma…

Yüksek katılımdan büyük mem- nuniyet duyan Başkan Allıoğlu da,

“Derneğimizin öncelikli hedefi üyeler arası dostluk ve ticareti geliştirmek”

diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu hedef doğrultusunda çok çalışırken aramıza katılan yeni yol ar- kadaşlarımız bize güç ve moral veri- yor. Unutulmasın ki bu ülkenin genç girişimcilere çok ihtiyacı var. Her yeni girişimci, ekonomimizin gelişmesi, ülkemizin kalkınması için bir tuğladır.

Genç girişimcilerin sayısı arttık- ça, kalkınma da sürecektir. Genç girişimcilerimizin çalışma azmini, üretkenliğini gördükçe, geleceğe dair umutlarım daha da artmaktadır.”

GGYD’ye üyelik ve Başkanlık süreci…

Başkan Nezih Allıoğlu’nun verdiği birlik ve

dayanışma mesajları hem yerini bulmuş hem de sonuç vermiş.Genç Girişim ve Yönetişim Derneği üyeleri mali güçlerini birleştirerek, “Genç Global Girişim A.Ş.”yi kurmuş.

Dernek üyelerinin mali güçlerini birleştirmesinin ekonomik kalkınmaya önemli katkı sağlayacağının altını çizen Allıoğlu, Başkent’in hemen her sektörde büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiyor,

“Bu güç birliğiyle sadece biz değil, Ankara ekonomisi de kazanacak” diyor.

Söylem, eyleme geçti

“Genç Global Girişim A.Ş.” denince durmak

gerekiyor! Çünkü Başkan Nezih Allıoğlu’nun diyecekleri var: “Şirketleşme kararımızın hemen ardından

GGYD’nin aktif kurullardan Ticaret ve İş Geliştirme Kurulu derhal harekete geçti. Kurul, Genç Global Girişim A.Ş. için gerekli prosedürleri tamamlayarak hisse satışına başladı. GGYD olarak; Ankara merkezli, içeriğinde tamamen enerji odaklı, 100 ortaktan oluşan Global Girişim A.Ş.’yi kurduk…”

Başka yatırımlar için

Pandemi süreci bittiğinde bambaşka bir Ankara, Türkiye ve dünya ile karşı karşıya kalınacağını vurgulayan Başkan Allıoğlu’nun şu sözleri de çok önemli:

“Yatırım ve istihdam artışına katkıda bulunmak, ülkemiz ekonomisine katma değer yaratmak, çarkların daha hızlı dönmesi, iç piyasanın biran evvel canlanması, ihracatın artması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.

Bugün kendi içimizde güçlerimizi birleştirerek

şirketleşmeye yöneldik, yapacağımız yatırımlarla başka yatırımların önünü açacağız…”

Gençlerin örnek Global Girişimi

“İŞ’TE FIRSAT” YARATMAK

GGYD’nin sadece şehre değil ülkeye malolmuş bir

organizasyonundan bahsetmeden röportajı tamamlamayalım.

Adı “İş’te Fırsat Toplantıları.”

Türkiye’nin en uzun soluklu, marka haline gelmiş iş ve tecrübe paylaşım toplantılarından biri.

İsmi tescil ettirilmiş, pandemiye rağmen hiç ara verilmemiş, hemen her ay düzenli yapılan bir etkinlik,

İş’te Fırsat Toplantıları. Bugüne kadar 50 kez tekrarlanmış, her birinde katılım rekoru kırılmış, alanında isim yapmış konukları, seçilen konularıyla sık sık ülke gündemine de gelmiş bir organizasyon.

Hem konuşmacı konuklarıyla hem de üyelerin kaynaşması, yenilerin eskilerle tanışması, ticari işbirliklerinin gelişmesi açısından çok sağlam bir zemin bu etkinlik.

Hem başarılı bir girişimci hem de genç girişimcilerin temsilcisi olan Başkan Allıoğlu’nun gençlere tavsiye- leri de dikkate değer. İşte o tavsiyeler;

n Kaliteden ödün vermeyin n Zorluklar karşısında pes etme- yin. Başka bir çıkış yolu arayın

n Müşteri memnuniyetini önce- leyin

n Yeniliklere açık olun

n Teknoloji ve ticaret alanında ya- şanan gelişmeleri yakından takip edin ve uygulayın

n İnsan kaynağınızı iyi oluşturun ve yönetim

n Piyasadaki arz / talep dengesini iyi kollayın.

2003 YILINDA KURULAN DERNEKLE 2008’DE TANIŞTI

GENÇLERE ÖNERİLER

Ve Başkan Allıoğlu’nun başta İş’te Fır- sat Toplantıları olmak üzere nerdeyse tüm organizasyonlarda verdiği çok anlamlı, yapıcı bir mesajı var; “Üreten kesim olarak bizler geleceğe güvenle, umutla bakmak,

daha fazla çalışıp üretmeye devam etmek zorundayız. Bizlerin durma, duraksama, ümitsizliğe düşme lüksü yoktur. Üretim gücünü kullanarak umutları diri tutmak zorundayız…”

ÜMİTSİZLİK YOK…

(12)

H ABER H eybesi

GAZETESİ ÖZEL SAYFASI 25 ŞUBAT PERŞEMBE 2021

>> Dursun ERKILIÇ’ın 30 Temmuz 2001 tarihli yazısı internet

sitemizde.

www.ankhaber.com

YiNE AYNI TASA ‘ANA’

YASA ECEVİT HAKLI ÇIKTI

O dönemde oluşturulan Partilerara- sı Uzlaşma Komisyonu’nun hazır- ladığı metin TBMM Başkanı Ömer İzgi’ye sunulunca, Başbakan Ecevit, Anayasa değişikliğinin Meclis tatile girmeden çıkma ihtimalinin “güç”

olduğunu belirtmişti. Haklı çıktı!

ÇİLLER SABIRSIZDI

Anayasa değişikliği konusundaki en ‘sabırsız’ isimlerin başında DYP Genel Başkanı Tansu Çiller geliyor- du. Çiller, özellikle Seçim Yasası ile Partiler Yasası’nın değiştirilmesini ve bir an önce seçime gidilmesini istiyordu.

SORULAR, SORULAR

“Bakalım yeni bir anayasa değişik- liği yapabilecek miyiz? Yaparsak bu konudaki şikayetler bitecek mi?

Ya da şikayetsizlik ne kadar süre- cek?” gibi sorularım, sanki bugüne işaretmiş!

Türkiye, her dönemde ‘Anayasa tartışmaları’

yaşamış bir ülke. 30 Temmuz 2001 tarihli bir yazımın girişinde, “Uluslararası ‘baskıya’ FP’nin

kapatılması da eklenince, anayasa değişikliği konusundaki çalışmalar hız kazandı.” demişim

Türkiye’nin zor bir dönemi: 1 Ekim 2001 Pazartesi, TBMM 21. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı…

Ölenlere rahmet, yaşayanlara selamet olsun.

(13)

25 Şubat 2021 Perşembe

13

B

u haftaki sohbet konuğum, kendi adını taşıyan, “Hatice Şehnaz Baykal Sanat Atöl- yesi” sahibi ressam Şehnaz Hanım.

‘Ressam’ diyorum ama kendi- sinin o kadar çok özelliği var ki saymaya kalksam bu sayfa yetmez.

Ancak bir özelliğini, yani güzelli- ğini vurguladıktan sonra soruları- mı ve aldığım yanıtları aktarmak istiyorum. Dursun Erkılıç, ‘Güzel- lik’ şiirinde;

Güzeller rengarenk al, beyaz, haki Kimisi ressamdır kimisi saki Sanırlar ki ölmem, hayatım baki Tükenen ömürdür tende güzellik

Diyor… Ancak ressam Hatice Şehnaz Bay- kal için şiirin son dizesi geçerli

değil! Yüzü/gözü, boyu/posu, sözü/özü ile başka bir âlemden gezmeye gelmiş hissi uyandı- racak kadar güzel görünümlü, ceylan bakışlı. O, güzelliğine sığınarak bir gelecek arama- mış yaşamda. Hayallerinin peşinden giderek kanıtlamış kendini. Alanında başarılı her sanatçının hayal ettiği gibi,

“Kültür Bakanlığı Çini Sanatçı- sı” unvanını almış.

Sorularım ve Hatice Şehnaz Baykal’ın yanıtları şöyle:

Kendisiyle sohbet ederken, hayatının ilk dönemini özetlemesini istediğimde

şunları anlattı:

n Bursa’da doğdum. Babam Kafkas, annem Balkan göçmeni.

Babam, “Sizin çeyiziniz diploma- nız olacak” derdi. Böyle bir baba ve ondan aşağı kalmayan annenin kızı olarak büyümek benim için büyük şanstı.

Sevdiği sanata yöneldi

Başarılarınızda ailenizin etki- si büyük öyleyse…

n Elbette, bunu inkar edemem. Bursa Zü- beyde Hanım Kız Meslek Lisesi Nakış Bölü- münü bitirdikten sonra Ankara Gazi Üniver- sitesinde Moda Tasarımı okudum. Bu arada okurken mankenlik de yaptım. İstanbul Film Akademisi’nde Müzik Bilimi üzerine yüksek lisans derken Bursa’ya döndüm. Çocuk yaşla-

rından beri çok sevdiği resim ve çini sanatına yöneldim.

Bursa o zamanlar bu tür şey- lere henüz hazır değildi.

İş hayatını bıraktı...

Aslında, okuduğunuz bölümle ilgili kariyer yapa- bilirmişsiniz. Neden olmadı?

n Okulu bitirince en bü- yük hayalim ünlü bir modacı olmaktı. Ancak Bursa’ya dön- müş ve evlenmiştim. Ünlü bir tekstil fabrikasında moda ta- sarımcısı olarak çalışıyordum.

Yurt içi ve yurt dışıyla ilgili çok yoğun bir çalışma tem- pomuz vardı. Evlilikle birlikte yürümedi. İşi bıraktım…

Çiniye yöneliş bundan sonra mı oldu?

n Evet. Çocukluğumdan beri amatörce yaptığım çini konusunda kendimi yetiştirmek için Küthaya’daki çok ünlü ustalardan ve ho- calardan eğitim aldım. Hocalarım, ‘sen oldun’

deyince Bursa’ya dönerek ilk atölyemi açtım.

İlk işim resim ve çiniyi birleştirerek hazırladı- ğım eserleri sergilemek oldu. Bir anda Türkiye çapında bilinir, tanınır oldum. Çalışmalarım- da resim, hat, heykel, ebru ve çini sanatını birbirleri ile sentezleyerek yeni yeni eserler ürettim. Bu arada, Kültür Bakanlığı tarafından

‘Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı ve Kültür El- çisi’ unvanı ile onurlandırıldım.

Bu başarıda çalışkanlığınız ve işinize olan aşkınız da büyük rol oynadı değil mi?

n Doğru, çok çalışıyorum. Eserlerim dev- let büyüklerimiz tarafından ülkemizi ziyarete gelen konuklarına hediye edilmek üzere satın alınıyor. Ünlü koleksiyonerler tarafından sa- tın alınlar da oluyor. Sipariş üzerine yapmak zorunda kaldığım eserlerin yapımı sürecinde

daha da yoğun çalışıyorum. Çünkü siparişi veren ve hediyeyi alacak olanların özelliklerini araştırarak ona göre şekillendiriyorum esiri- mi. Öncesinde sunum yaparak onaylatıyorum.

Atölye çalışmalarınız nasıl gidiyor?

n Çocuklar için düzenli Atölye çalışmala- rım var. Çok zeki bir nesil geliyor. Ben onlara onlar bana çok şey öğretiyor. Bilgisayarda takıldığım bir şey olunca 10 yaşındaki talebe- den yardım istiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Turizm Bakanı Güldal Akşit ve pek çok kişiye tablolar takdim ettim.

Ayrıca Sen Petersburg’da eserlerim sergilendi.

Onlarca kişisel sergim oldu. Sayısız karma sergilere katıldım. Yaptığım Çinilerden biri Prof. Aziz Sancar’a hediye edildi. Rusya Cum- hurbaşkanı Özel Temsilcisi Vilademir Dugin’e taktım edilen çini eserim de var. Devlet adam- ları, siyasiler, bürokratlar sanatımla yakında il- gilendi her zaman. Türkiye’de ilk defa Bursa’da düzenlenen Otomotiv Meatıng Festivali’nde Avrupa ülkelerinden gelen misafirlere takdim edilecek 500 eseri 20 günde yetiştirdik.

Son olarak neler söylemek istersin?

n Sanat hayatım ve kültür elçiliğim aynen devam edecek. Çocuklara, gençlere katkı sun- mayı sürdüreceğim. Ayrıca çini sanatına farklı tasarımlar ekleyerek sergilerimi sanatseverler- le buluşturacağım.

Yüzü, sözü, özü, işi güzel bir sanatçı

Hatice Şehnaz Baykal

Selma

BORA

(14)

R

essam, şair İlhan Altun ile güzel bir söyleşi yaptık.

Sanat Ve Akdağmadeni tarihi hakkında bakın neler konuştuk.

Siz Yozgat Akdağmadeni Başçatak Köyü'nde doğdunuz.

Bize çocukluğunuzu anlatır mısınız?

n 1960 Akdağmadeni doğumluyum. Çocukluğum, gençliğim hep Akdağmadeni'nde geçti. Yusuf Ziya İlkokulu ve

Akdağmadeni Lisesi'nde okudum. Yozgat Erciyes Üniversitesi Makine Motor Meslek Yüksek Okulunu bitirerek, bir maden şirketinde çalışma

hayatına başladım.

Sanat hayatınızın neresinde yer aldı?

n Okul

yıllarından itibaren sanatın her dalına ilgim oldu. Resim hep yapıyordum.

Ortaokulda Ressam Sabri Akça'nın öğretmenim oluşu beni çok etkiledi.

Öğretmenimiz kömürle resim çalışmamızı istedi.

Bir sokak resmi

yapmıştım. Üzerine bir kaç yağmur damlası değdi. Nasılsa zayıf alırım dediğim resmimi Sabri hocamız çok beğenerek, 10 verdi. ''İşte resim böyle yapılır, sen ressam olursun'' demesi kendime güvenimi sağladı. İlk şiirimi ise lisedeyken yazdım. Hiç içki sevmediğim halde, (Sarhoş) adını verdim şiirime. Türk filmlerindeki meyhane sahnelerinden

etkilenmiş olduğumu sanıyorum.

Tiyatro ve futbol merakım da çoktu. 5 tiyatro oyununda rol aldım; 15 yıl ise amatör bir takımında futbol oynadım. Okul hayatı sonrası uzun bir süre ara verdim

Sanat hayatınıza emeklilikten sonra hız verdiniz sanırım.

n Evet, emekli olduktan sonra, çok sevdiğim sanat benim için ön plana çıktı.

Şiir yazıyorum, resim yapıyorum. Ayrıca Akdağmadeni tarihi evleriyle ilgili maket çalışmalarım var. Saz çalmaya da yeni yeni başladım.

Siz hiç Akdağmadeni'nden ayrılmamış biri olarak doğduğunuz topraklar için neler anlatırsınız?

n Sosyolojik ve kültür yapısı çok farklı bir ilçedir. Akdağmadeni ilk kurulduğu zaman madenciler gelip yerleşmiş. Ardından Gümüşhane'den Rum kökenli vatandaşların, Ahıskalıların, Suriye'den ve Yunanistan'dan

gelen mübadillerin de intikaliyle bir kültür

birikimi oluşmuş. Çok farklı bölgelerden gelen bu insanlar barış içinde yaşam sürmüşler.

Bu kültür ve bağlılık topluma aksettiği için hala böyle yaşıyoruz. Sanatçımız ve bilim insanımızın sayısı yüksek oranda. Ben

doğduğum topraklardan hiç ayrılmadım. Sanatımı hep burada sürdüreceğim.

Sevgili İlhan Altun'a bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederiz. Sağlık ve sanatla kalalım...

Doğduğu yerden ayrılmayan ressam, şair

İLHAN ALTUN

skumrulu@gmail.com

KUMRULU Sema

(15)

K

ayseri’de yılkı atlarına ev sahipliği yapan Hür- metçi Sazlığı’na, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle evlerinde kapalı kalan ve şehir hayatından bunalan vatandaşlar ilgi gösteriyor.

Erciyes Dağı’nın eteğinde yer alan ve 500 civarında yılkı atına ev sahipliği yapan Hürmetçi Sazlığı, Türkiye’nin dört bir tara- fından fotoğraf ve doğa tutkun- larının ilgisini çekiyor. Bölgede sürüler halinde gezen, zaman zaman dört nala koşan ve ziya- retçilerine güzel fotoğraf kareleri sunan yılkı atlarını, “Ali Dayı”

lakaplı Ali Kemer besliyor.

Doğayla iç içe bir gün

Bölgeye turlar düzenleyen fotoğraf sanatçısı Nuri Çorba- cıoğlu, yılkı atlarını bünyesinde barındıran Hürmetçi Sazlığı’nda insanların tamamen doğayla iç içe olduğunu söyledi.

Salgınla beraber insanların doğaya yöneldiğini belirten Çor- bacığolu, şunları kaydetti:

“Burada şehrin kalabalığından ve gürültüsünden uzaklaşıyor- sunuz. Hürmetçi Sazlığı müthiş bir alan, 5 bine yakın manda ve 500’e yakın at mevcut. Bununla beraber Sultan Sazlığı’na gelen

göçmen kuşlarla birlikte tam bir doğa harikası. Pandemi ile beraber insanlar kendilerini doğaya, doğa turizmine ve sosyal mesafenin olduğu yerlere yönelt- ti. Bu anlamda Hürmetçi Sazlığı insanlar için bir kaçış noktası oldu. Hürmetçi Sazlığı pandemi sürecinde ziyaretçi akımına sa- hip. Sosyal mesafenin kendiliğin- den oluştuğu, insanların rahatça nefes alabildiği bir yer.”

Doğasever Gökçe Alçam da bölgeye has yılkı atlarının kendi- lerine huzur verdiğini dile getirdi.

Elif Kızılışık da İstanbul’dan geldiğini aktararak, “Pandemi ve İstanbul’un kendine has yorucu- luğundan kaçıp doğa ile buluş- mak için buraya geliyoruz” dedi.

25 Şubat 2021 Perşembe

15

Bir Anadolu güzelliği YILKI ATLARI Yılkı atlarıyla ünlü

Hürmetçi Sazlığı, doğa

tutkunlarının vazgeçilmez

adresleri arasında yer alıyor

(16)

VENÜS BALIK BURCU’NDA

İlişkilerde romantizm ve duygusallık artıyor

YILDIZLARIN FISILTISI

Aşkın ve paranın gezegeni Venüs, 25 Şubat ile 21 Mart 2021 tarihleri arasında Balık burcunda…

Bir süredir ikili ilişkilerde mekanik ya da rasyonel bakış açılarında kaldığımızı düşünürsek bu transit ile birlikte gönlümüze bir nebze su serpilecek... Astrolojide su grubu burçları duygusallık ve derinlikle özdeşleştirilir.

Dolayısıyla ikili ilişkilerde daha romantik ve masalsı formlara geçiş yapıyoruz.

Harcamalar abartılabilir. Bütçeye dikkat!

Parasal anlamda baktığımızda bireysel hayatlarımızda elimizden paranın çok çabuk savrulup gidebileceği süreçlerde

olabiliriz. Modern Astroloji’de Neptün; Batı Astrolojisi’nde Jüpiter yönetiminde olan Balık burcu, her iki gezegen bağlamında da finansal konularda dikkat çekici vurgular yapabilir.

Neptün’ün vereceği sis perdesi ile Jüpiter’in yapacağı büyüteç etkisi paramızın nereye gittiğinin belli olmayacağını; abartılı ve aşırı harcamalar yapabileceğimizi işaret etmekte.

Başka bir açıdan depresif ruh hallerimizin acısını cüzdanımızdan çıkartabiliriz. Yani bunalımlı zamanlarımızda hiç ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alabiliriz. Olumlu açıdan bakarsak bu dönemde manevi yönlerimiz de tetikleneceğinden insanlara yardım etme güdümüz artabilir. Böylece cebimizdeki nakdin bir kısmını ihtiyaç sahiplerine aktarmak adına adımlar atabileceğimiz de ayrı bir gerçek.

Buket Nizamoğlu

buniastroloji@gmail.com

BAŞAK BURCU’NDA DOLUNAY

Şifa Dolunayı mı?

27 Şubat 2021 tarihinde Başak bur- cu’nda gerçekleşecek olan Dolunay ile birlikte yaklaşık on beş gün boyunca gündem maddelerimiz iş hayatımız, günlük rutin işlerimiz ve sağlıkla ilgili alanlarımız olacaktır. Ayrıca bu enerji global çapta pandemi ile alakalı önemli bir tamamlanma dönemine girdiğimizi de işaret ediyor. Fakat an haritasına baktığımızda Ay’ın kötücül dediğimiz göstergelerle kör açılar yaptığı da dik- katimizden kaçmıyor. Bu bağlamda malum virüs ile alakalı olarak bazı gözden kaçan noktaların olma ihtimali çok yüksek… Mutasyona uğramış vi- rüs ve hatta genel olarak halk sağlığını tehdit edebilecek unsurlarda dikkatli olunması gerektiğini fısıldayan bir Do- lunay diyebilirim. Dolunay esnasında İkizler burcunun yükseliyor olması Mart ayının ilk yarısının değişken ko- şullarda geçebileceğini göstermekte.

Bu Dolunay’da şifalanmaya niyet edip, günlük rutinlerimizi gözden geçirmek yapabileceğimiz en iyi şey olacaktır.

Dönüşüme direnmeli miyiz?

Satürn-Uranüs karesinin hayatımıza verdiği özgürleşmeye dair elektro şoklar devam ederken, dönüşüm enerjilerinin tüm yıla yayıldığını ve kendimizi akıntı- ya doğru bırakmanın yüksek hayrımıza olacağını unutmamalıyız.

“Hiçbir şey tesadüfi değildir. Her şey bir nedenle ve ihtiyaçla olur”

(Leukippos)

Mutlu günler diliyorum.

(17)

25 Şubat 2021 Perşembe

17

Ayşe Eren

Seyahat Notları

ayseeren@akdeniz.edu.tr

A

-1- nkara’da yaşayan, Ulus Kızılay istikametini kullanan herkesin işine, okuluna veya gezmeye giderken önünden defalarca geçtiği ve etrafı izleyemeyecek kadar yorgun değilse mutlaka gördüğü, kubbeli yapısı dikkatleri çeken Etnografya Müzesi ile karşınızdayım bugün.

Manevi özellikleri

Bu özel yapı ve içinde kıymetli eserleri saklayan mekan, hizmet ettiği amaca uygun özellikler taşısa da ilgi çekici ve önemli manevi değerleri de barındırır bünyesinde.

İlki, Ankara’nın namazgâhına yapıl- mış olması sebebi ile dışarıdan baktığı- nızda giriş kapısının sağında ve solunda duvarlarda bulunan mihraplardır. Mi- mari eser kıble yönünde yapılmıştır ve bu mihraplar dışarıda namaz kılacaklara yönlerini gösterir. Müze binası yapıl- madan önce de bu yükselti, Ankara’nın namazgâhı olarak kullanılmıştır. Müze- nin yapılması ile birlikte yükseltinin na- mazgâh olarak kullanılmasından vazge- çilmemiştir. Ankara’da asker uğurlama, yağmur duası vb. büyük dualar burada yapılmış, namazlar burada kılınmıştır.

Atatürk kokulu, görülesi mekan

Etnografya Müzesi

İkincisi, Atatürk’ün naaşının Anıtkabir’e defnedilmeden önce 15 yıl bekletildiği müzedir burası. Üçüncüsü ise bahçesindeki Atatürk heykelidir, ki, Atatürk vefat etmeden önce İtalyan bir heykeltıraş tarafından yapılmıştır.

İşçiliği sebebi ile sanatsal bir heykel olsa da ayrıca Atatürk’ün at sırtında baktığı yönde bugün Anıtkabir’in olması dikkatleri üzerine çekmektedir. Mutlaka gidip görmelisiniz belki de tesadüf dediğimiz kelime anlamsızdır. Müze, Atatürk’ün naaşının kurşun bir tabutta Al Bayrağa sarılı olarak bu müzeye getirildiği sırada çekilen fotoğraflar barındırır. Gezip gördükçe bu heykelin Anıtkabir’in yapımından çok önce buraya

konduğuna şahit olacaksınız.

Bildiğiniz gibi…

Atatürk, Dolmabahçe sarayında vefat ettikten sonra bedeni önce deniz yolu ile Anadolu yakası- na ardından da demir yolu ile Ankara’ya, Etnog- rafya Müzesine getirilir. Ne kadar bekletileceği bilinmediği için tahnit işlemi uygulanır. Atatürk, 15 yıl sonra 10 Kasım 1953 tarihinde Anıtkabir’e defnedilene kadar burada kalmıştır. Dışarıdan gördüğünüz o yeşil kubbenin tam altında müzeye girer girmez hemen karşınızdaki alanın ortasında mermer bir kaidede bekletilmiştir. Bu mermer kaide hala orada bulunmaktadır.

(SÜRECEK)

Atatürk’ün naaşı ve…

(18)

Y

ozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi Yerköy Damızlık Kaz Üretim Tesisi’nde ıslah edilen kazların etinden sonra tüyü de değerlendirilmeye başlandı.

Yerköy ilçesinde 5 bin metrekare alanda 2017’de kurulan tesiste, kümes, tüy işleme merkezi, kesimhane ve kuluçkahane bulunuyor.

Yerli kaz ırkları ıslah edilerek yumurta ve et üretiminin artırılmasının amaçlandığı tesiste, kesilen kazların tüyleri de yurt dışına satılıyor.

Bozok Üniversitesi Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr.

Mehmet Akif Boz, yaptığı açıklamada, kaz ıslah merkezinin Türkiye’de ilk olduğunu belirtti.

Tesiste hayvanların özellikle yumurta ve et verimini yükseltme

konusunda çalışmalar yaptıklarını bildiren Boz, şunları kaydetti:

“Bunun dışında elde ettiğimiz ürünlerin sanayide işlenmesi için ham madde üretimi sağlamaya çalışıyoruz.

Türkiye’de bir milyonun üzerinde kaz kesimi yapılmaktadır. Bu kazların tüyleri ticarete fazla konu olmuyor.

Dünyada kaz tüyü çok önemli bir veri olarak kullanılıyor. Bu nedenle biz de Yozgat Bozok Üniversitesinde kaz tüyünü ham madde olarak işleyip ihraç etmek için uğraş veriyoruz, bilimsel çalışma

yapıyoruz, ticarete konu olması için projeler hazırlıyoruz. Tüyleri ham madde haline getirdik ve kaz tüyünü ülkemizdeki ihraç izni olan

firmalarımız aracılığıyla Almanya ve Macaristan’a ihraç ediyoruz. İlimizde kesilen tüm kazların tüylerini işleyerek üreticiye katkı sunmak istiyoruz.”

Kaz tüyü satıyoruz

Yozgat Bozok Üniversitesi bünyesindeki tesiste yetiştirilen kazların tüyleri Almanya ve Macaristan’a satılıyor

Bozok Üniversitesi Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Akif Boz, kaz tüyünün dünyada genellikle tekstil sanayisinde kullanıldığını belirterek, “Özellikle yastık ve yorgan yapımında, ortopedik yataklarda, hastane yataklarında

kullanılmaktadır. Bunun dışında kaban, mont gibi kışlık kıyafetlerde kullanıyor. Büyük kalın tüyleri de okçuluk ve kozmetik sanayisinde kullanılmaktadır. Kaz tüyü yalıtım özelliği nedeniyle çok önemlidir, kazlar kış aylarında eksi 40 dereceye kadar yaşayabilir.” ifadelerini kullandı.

Yalıtım özelliği var

(19)

25 Şubat 2021 Perşembe

19

TÜRK FUTBOLUNDA DEĞİŞMESİ GEREKENLER-2

oytuncekirdek@gmail.com

Oytun Ç.

Transfer böyle gitmez bu maç burda bitmez!

Transfer çılgınlığı ile çıkış arayan Türk futbolu her geçen yılı daha da kötüye gidiyor. Aşağıda vereceğim rakamlar, bilgiler ve yapacağım değerlendirmelerin özeti: Bu hal böyle gitmez, bu maç burada bitmez!

2016-17 2017-18 2018-19 2019-20 2020-21

Sezonu Transfer Bilançosu: Sezonu Transfer Bilançosu: Sezonu Transfer Bilançosu: Sezonu Transfer Bilançosu: Sezonu Transfer Bilançosu:

Transfer giderleri:

88,284,470 € Transfer giderleri:

129,963,500 € Transfer giderleri:

92,970,500 € Transfer giderleri:

76,390,545 € Transfer giderleri:

58,440,459 €

Gelen futbolcu

sayısı: 442 Gelen futbolcu

sayısı: 462 Gelen futbolcu

sayısı: 432 Gelen futbolcu

sayısı: 528 Gelen futbolcu sayısı: 568

Kulüp başına

giderler: 4,904,693 € Kulüp başına

giderler: 7,220,194 € Kulüp başına

giderler: 5,165,028 € Kulüp başına

giderler: 4,243,919 € Kulüp başına giderler: 2,782,879 €

S

üper Ligin son 5 sezo- nunda kulüplerimizin transfer sayılarını, fut- bolculara harcanan tutarları ve kulüp başına giderlerini yukarıda görüyorsunuz.

Durumun ne kadar vahim olduğuyla bu tabloda bir kez daha yüzleştik.

Nerdeyse her sezon takımların ihtiyaç duyduk- ları oyuncu sayılarında bir artış gözlemlenirken, bu durumda, dolaylı yoldan bir o kadar menajerin cebini doldurduğu gerçeğini de ortaya koyuyor.

Sebebi çok açık

Bu düzenin sebebini

şöyle de açıklayabiliriz:

Ya yöneticiler bu trans- ferlerden nemalanıyor ya da günü kurtarma aşkına ne gerekiyorsa o yapılıyor.

Yoksa bu kadar transferin ve harcanan paraların başka bir izahı yok.

Kulüplerimizin har vurup harman savurduğu bir düzende, Türk takımla- rımızın Avrupa sahnesinde başarıları yakalayamıyor olmasına da şaşırmamak gerek.

Önerim çok net

İnanın kulüp başına olan giderlerin yarısıyla harika altyapı tesisleri kurulup, bu

düzen değişti- rebilir.

Bahsetti- ğim plan uzun vadeli farkında- yım. Tür- kiye’de ise düzen kısa vadeli

dönüyor, onu da biliyorum ama artık bu kulüplerimizin girmiş olduğu ekonomik bataklıktan ve yabancı fut- bolcu aşkından kurtulması için özümüze yani altyapı- mıza dönmemiz şart.

(20)

H A B E R İ N B A Ş K E N T İ

25 ŞUBAT 2021 Perşembe

www.ankhaber.com

4-5 Mart 2021 tarihleri arasında gerçekleşti- rilecek Ağrı I. Kar ve Buz Festivali renkli etkin- liklere sahne olacak. Festivalin sloganı: Aklı- mız, zihnimiz berrak. Niyetimiz, gönlümüz Hakk. Alnımız Ağrı Dağı karı gibi ak olsun.

Yazısı internet sitemizde: ankhaber.com

ve Buz Festivali

T

ürkiye Kayak Federasyonu- nun organize ettiği Snowbo- ard 2. Etap Yarışları, Kayse- ri’de düzenlendi.

Erciyes Kayak Merkezi’nde ger- çekleştirilen yarışlara, yaklaşık 200 sporcu katıldı.

Organizasyonu, 11 yaş altı

kızlarda Damla Süloğlu, erkeklerde Muhammet Efehan Adıgüzel, 13 yaş altı kızlarda Mira Tunca, erkeklerde Mert Derviş Yıldırım, 15 yaş altı kızlarda Azra Acar, erkeklerde Ali Kuçbay, 15 yaş üstü kızlarda Selin Gülce Güler ve erkeklerde de Emre Boydak birinci tamamladı.

Snowboard 2. Etap Yarışları nefes kesti

Kayseri’de düzenlenen Snowboard 2. Etap

Yarışları tamamlandı

Türkiye Kayak

Federasyonu’nun

organize ettiği

Snowboard

2. Etap Yarışları,

düzenlenen

ödül töreniyle

sona erdi

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz de bankacılık sektörü olarak ekonomimize ve girişimci sanayicilerimize sonuna kadar destek olmaya, ülkemizi ekonomik anlamda başarılara taşımak ve uluslararası

Katılımcı; kendisinin veya Taşeron Firmaları’ nın yapacağı tüm iş ve işlemler ile ilgili olarak; 4857 sa- yılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği

Hepimizin bildiği gibi Babadağ, tarih boyunca tekstilde ve ticarette ağırlığını hissettirmiş bir kent. Tarım ve hayvancılığın yapılamadığı Babadağ’da nüfusun

Feride İffet ŞAHİN Konya Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof.. Abdurrahman KUTLU Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

Niceliksel bu artış sevindirici olmakla birlikte, niteliksel olarak katma değerli üretimi artırmanın önemli olduğu bir süreçte olduğumuz unutulmamalıdır... 100

Cari olarak artmış görünen ama reel olarak negatif değere karşılık gelen üretim verisi, üretim öncelikli yeni bir büyüme ve sanayileşme stratejisine olan

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Konya'daki “İklim Şurası”nda üniversitelerden

1) Dosyanın, eksiklikleri nedeniyle geri çevrilmiş olması, istinaf inceleme görevinin benimsendiği anlamına gelmez. Ancak geri çevirme kararını veren daire,