• Sonuç bulunamadı

6 da. Eski Genelkurmay Ba kan emekli Orgeneral lker Ba bu : TUTUKLAMA İÇİN GÜL Ü GÖSTERDİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "6 da. Eski Genelkurmay Ba kan emekli Orgeneral lker Ba bu : TUTUKLAMA İÇİN GÜL Ü GÖSTERDİ"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HASAN BÖGÜN 11’de

Semih İdiz ve Kadri Gürsel’e eleştiri

serhanbolluk@aydinlikgazete.com

14 OCAK 2012 CUMARTESİ - 50 KURUŞ

Silivri Cezaevi önünde kurulan nöbet çadırları cezaevi alanının büyütüleceği gerekçesiyle kaldırılıyor. Kararı değer- lendiren Tarık Akan “İsterlerse kaldır- sınlar. Biz her şeyimizle Silivri’nin önün- deyiz” sözleriyle tepki gösterdi. 9’da

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 81 ilin milli eğitim müdür- lüklerine gönderdiği yazıyla 19 Mayıs Atatürk’ ü An- ma Gençlik ve Spor Bayramı artık Ankara dışındaki illerde sadece okullarda kutlanacak. Okul dışındaki kutlamalar yasaklandı.

‘AKP, Fogg’un izinde’

Karara sert tepki gösteren eğitim- ciler, AB dönem temsilcisi Karen Fogg’un e-posta mesajında verdiği

“Türk gençliğini milli kimliğinden koparın. Türk tarihinin hakkından gelin” talimatını hatırlatarak

“AKP, Fogg’un peşinden gidiyor”

değerlendirmesi yaptı. 3’te

TUTUKLAMA İÇİN GÜL’Ü GÖSTERDİ

Aydınlık Gazetesi’ne güvenilir kaynaklardan ulaşan bil- giye göre Başbuğ, tutuklamada Abdullah Gül’e işa- ret etti. Başbuğ’un tutuklandığı 7 Ocak günü açık- lama yapan Gül, Beşiktaş yargısını savunmuştu.

‘HUKUK KARŞISINDA HERKES EŞİTTİR’

Gül şöyle demişti: “Herkes hukuk karşısında eşittir. Hu- kuk düzeni içinde bir yargılama sürecine şahit olu- yoruz. Daha fazla sözüm yok. Bağımsız yargının de- vam ettirdiği bir yargılama süreci vardır.” 6’da

Cumhuriyetin kaleleri tek tek düşürülürken, Yeni CHP nerelerdeydi? “Çene

yarışı” şampiyonluğunu kim kaza- nacak? AKP’nin mayınlarını ki- me temizletiyorlar? Sanal ve ciddi tehditler? Vitaminin yanında Şir- ket’in ikramını biliyor musunuz?

DOU PERNÇEK

F vitamini

8’de

17 il ve 123 noktada düzenlenen KCK operasyo- nunda 33 kişi gözaltına alındı. Ankara’da KESK Genel Merkezi de basıldı. Evinde arama yapılan BDP Milletvekili Leyla Zana, “Bu uygulamalarla toplumu daha çok ayrıştırıyorlar” dedi. 8’de

Gazeteci yazar Ömer Serim, şike operasyonunda yaşanan süreci ka- leme aldığı “Son Kale Fenerbah- çe” isimli kitabını Aydınlık’a anlattı.

‘Son kale Fenerbahçe’

BAYAZI

Onba’dan mektup

Okurumuz Murat Gülgün onba tartmas

için bir yaz getirdi. Bugün köemizi ona bra- kyoruz.

Sayn BDP Ebakan Selahattin Demirta...

Gazetelerdeki demecinizi okudum. Genel- kurmay Bakanmza: “Sen bir onbasn, bizim nazarmzda zerre kadar deerin yok” diyorsu- nuz. Bu sözlerinizle bana ve benim gibi binler- ce onbaya hakaret edip, aalyorsunuz.

Ben Onba Murat Gülgün neler yapmm:

Köyümde okul yoktu. Okuma yazmay babam- dan örendim. stanbul’a çarkla geldim. Çal- tm ve madeni eya fabrikasna ustaba oldum.

Almanya’ya kalifiye içi olarak gittim. Uçak motorlar fabrikasnda çaltm. Yurda döndüm ve makine model atölyemi kurdum. Köyüme döndüm. Elektrii olmayan köyüme kereste yapan atölyemi kurdum. Köylülerime salkl

evler yapmay örettim. Mahallemde park ya- plmasna öncülük ettim. Son olarak da köyü- me müze yaptm.

Murat Onba; tesviyeci onba, tornac on- ba, makine imalatçs onba, duvarc onba, marangoz onba.

Sayn Bakan, siz milletvekili oldunuz. Yarn Babakan olursunuz, Cumhurbakan olursu- nuz; fakat Murat Onba gibi sanatkar olamaz- snz.

Sayn Demirta, Bertrand Russel ngiliz top- lumu için “Bir toplum at yar ve futboldan baka bir ey düünmüyorsa; o toplumda ba- kan olacama av köpei olmay tercih ede- rim” der.

Onba Murat Gülgün diyor ki: Cemaatin Babakan, airet aalar partisinde bakan ol- maktansa onba olmay tercih ederim. Bunun- la da gurur duyuyorum.

Serhan Bolluk

Kur’an iktidara tokat atıyor!

EREN ERDEM 7’de TUNCER CÜCENOĞLU 6’da

Son Kale Fenerbahçe...

MEHMET FARAÇ 9’da

Sur dibinde dört kişi!

ISSN 2146-2356

KAŞİF KOZİNOĞLU ANLATIYOR: 12 EYLÜL’ÜN İDDİANAMESİNİ YAZIYORUZ

aydinlik@aydinlikgazete.com

Mamak Cezaevi Mamak Cezaevi Mamak Cezaevi Mamak Cezaevi Mamak Cezaevi Mamak Cezaevi

Okurlarımıza çağrı:

İddianame yazımına katılmanızı bekliyoruz

2. Bölüm

KARA PARAYI MİT MÜSTEŞAR

YARDIMCISI AKLADI

30 MİLYON $

6’da

10’da

Türk-İş Genel Kurulu’nda 70’den fazla sahte de- legenin oy kullandığı ortaya çıktı. Tekgıda-İş ve TOLEYİS sendikaları, Ankara 14. İş Mahke- mesi’ne itiraz etti ve Türk-İş Genel Kurulu ana tü- züğe aykırı olarak gerçekleştiği için iptalini istedi.

Sendikaların verdiği dava dilekçesinde, bazı sendikaların fiilen aidat ödeyen üye sayılarının çok üzerinde sayı bildirdiği ve Türk-İş aidatlarını bu şişirilen sayılar üze- rinden ödeyerek delegelerini artırdığı belirtildi. 4’te

FOGG PLANI DEVREDE

Silivri çadırlarını yıkıyorlar Silivri çadırlarını yıkıyorlar Silivri çadırlarını yıkıyorlar Silivri çadırlarını yıkıyorlar Silivri çadırlarını yıkıyorlar

Nöbet çadırı

AKP’yi korkuttu Nöbet çadırı

AKP’yi korkuttu

Dışişeri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, ABD’nin İran’a tek taraflı ola- rak getirdiği yeni yaptırımların Tür- kiye’yi bağlamadığını belirtti. Ünal,

“Türkiye’yi ancak Birleşmiş Milletler Ana Şartının 7. bölümü altında alınan kararlar bağlar” dedi. 6’da

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Denktaş’ın kızı babasının, solunum cihazına bağlanmadan önce “Hristofyas” diye bağırdığı ve “Söyle onlara, burası bağımsız bir

cumhuriyettir” dediğini anlattı. 8’de

‘Ambargo için BM kararı ararız’

Denktaş ‘Bağımsızlık’

diyerek öldü

‘BENİ GÜL

TUTUKLATTI’ Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli Org. Başbuğ’un

“Beni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tutuklattı” dediği öğrenildi

SPOR’da KURULUŞ 1921

70 delege sahte çıktı

Genel Kurul’a iptal davası

Silivri çadırlarını yıkıyorlar

İşçi Partisi (İP) Büyükçekmece İlçe Örgütü, “Pe- rinçek çıkacak hesap soracak” sloganıyla yürüdü ve İP Lideri Doğu Perinçek’e verilen 16 yıl hapis cezasını protesto etti. İP üyeleri Ümraniye’de de AKP İlçe binasına siyah çelenk bıraktı. 9’da

‘Perinçek çıkacak hesap soracak’

Biz her şeyimizle Silivri’nin önündeyiz

Eski Genelkurmay Bakan emekli Orgeneral lker Babu:

FİKRET OTYAM yazdı 2’de KURTUL

ALTUĞ yazdı 3’te

Uyanmanın zamanı gelmedi mi?

‘Geçenlerde, yargı ve TSK tutuklandı’

İşçi Partililer yürüdü:

KCK’da 33 gözaltı

(2)

LYAS GÜMRÜKCÜ / TRABZON Yıl 1910. Trabzon’da çıkan Hekim Gaze- tesi doktorların mesleklerini yaparken aşa- ğılandıklarını, hak ettiklerinin çok altında ücret aldıklarını ve hatta hasta yakınların- dan şiddet gördüklerini yazıyor.

Hekim Gazetesi’ni günümüz Türkçe- sine çeviren ve kitaplaştıran Dr. Mustafa Çulfaz, günümüz sağlık politikalarının 1900’lere benzediğini söylüyor.

‘Halkın sağlığına hizmet’

 Gazetenin içeriğinden ve amaçların- dan bahseder misiniz?

13 Ocak 1910’da yayın hayatına başla- yan gazete, 15 günde bir olmak üzere 48 sayı yayımlanmış.

İmtiyaz sahibi vilayet aşı memuru M.

Raif. Kapaktaki logoda gazetenin çıkış amacı açıkça yazılı: “Halkın sağlığına ve ülkenin sağlık kurallarına hizmet”.

Gazeteye Trabzon, Giresun, Erzincan, Hopa gibi merkez ve yakın çevresinden ol- duğu gibi, Piriştina, Kerkük gibi uzak iller- den de hekim, diş hekimi, eczacı, veteriner hekimler yazılar yazmış.

Dr. Rıza Rüstem, “Muhterem meslek- taşlarımdan bir rica” başlıklı yazısında ga-

zetenin amacını şu söz- lerle özetliyor:

“20-30 yıldan beri ücra yerlerde kalmış ve okumak için kitap değil sabah gazetesi bile bulamamış arkadaşlarımızın, keşfi birkaç yıl önce başarılabilen hastalıkların varlıkla- rını haber vermeyi; sonsuz zorluklarla yo- rulan ve artık çalışmaktan nefret getiren arkadaşlarımız varsa onları makalelerle tekrar öğrenmeye yönlendirmeyi başarabi- lirsek bu emeğimizin ödülü olacaktır.”

 Gazete dönemin hekimlerinin yaşa- dıkları üzerine ipuçları veriyor mu?

Evet. Dönemin sağlık sorunlarının yanı sıra hekimlerin sorunları da dile getiriliyor.

Hekimlerin eğitimi, çalışma koşulları, mali sorunları konulu yazılar var.

Bunlardan biri de “Hekim” imzasıyla

“Ne Hazin Bir Rüya” başlığıyla yayımlanı- yor. Burada, “Hekimliğin eğitimi kadar güç bir iş düşünemiyoruz. Durum böyley- ken Osmanlı ülkelerinde saygı görmeyen ve değer verilmeyen bir meslek varsa o da hekimliktir...” gibi keskin eleştirileri de gö- rüyoruz.

‘Katipten daha az ücret’

1900’lü yıllarda sağlık çalışanları hizmet verdikleri belediyelere bağlı ve maaşlarını da belediyelerden almaya çalışıyor. Ana- dolu’da birçok hekim cuzi olan maaşlarını bile almakta zorlanıyor. “Ne Hazin Bir Rüya” başlıklı yazıda veterinerler, adliye katipleri binlerce kuruş maaş alırken he-

kimlerin yalnızca 600 kuruş maaş alması şu ifadelerle eleştiriliyor:

“Hekimin bilgi ve yeteneğine 40 -50 bin kişinin sağlığı emanet ediliyor. Bu önemli göreve karşı 600 kuruş maaş veriliyor. Bu maaş da birçok yerlerde alınamadığından belediye hekimleri son derecede geçim sı- kıntısı içerisinde kapılmış gidiyor. Maaşını da belediyeden almakla yükümlü. Her da- kika belediye başkanının hatırını sormaya mecbur. İnsanlar için büyük ayıp sayılan iki yüzlülük, yaltaklanma özellikle doktor- lar için pek çirkindir!”

O dönemde doğru düzgün bir sağlık ba- kanlığı ya da ona benzer bir kurum yok.

Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra 3 sayılı “Sıhhat ve İctimâî Muavenet Vekâ- leti Kanunu” ile Sağlık Bakanlığı kurulu- yor.

 O dönemle bugün hekimlerin yaşa- dığı sorunlar arasında benzerlik oldu- ğunu düşünüyor musunuz?

Dönemin hekimleri, yerel yönetimlere bağlı olarak çalışmaları nedeniyle gördük- leri baskılardan, ücretlerinin ve ödenekle- rinin azlığından ve düzensizliğinden ve yabancı hekimlerin daha yüksek ücretlerle işe alınmalarından yakınıyor.

Son dönem yapılan değişikliklerle sağ- lıkta merkezi yapılanma kaldırılıyor, yerel yönetimlere ve özel kuruluşlara devredili- yor, paralı ve pahalı hale getiriliyor.

Buradan “Sağlık politikalarında 1900’lü yıllara mı dönüyoruz?” sorusu çıkabilir.

Buna benim yanıtım “Evet” olacaktır.

Hekimin Osmanlı’da da değeri yoktu

1910’da çıkan Hekim Gazetesi’nden veterinerler, katipler bin kuruş alırken hekimlerin 600 kuruş aldığını öğreniyoruz.

Gazetede yer alan bir makalelede ‘Osmanlı ülkelerinde saygı görmeyen ve değer

verilmeyen bir meslek varsa o da hekimliktir...’ deniliyor

Çayın

derecesinden, evlenmenin

adabına...

İlk sayıda baş- yazar Dr. H. Eyüp tarafından yazılan

“Makale-i Mah- susa”da gazetenin amacı ayrıntılı olarak belirtilmiş:

-Hekimliğin değerini, hüne- rini, önemini her- kese anlatmak.

-Vatandaşları-

mıza sık görülen hastalıkları, onların ilaçlarını, tedavi yön- temlerini öğretmek.

-Yemeklerin, meyvelerin, su,

çay ve kahvenin kullanma dere- celerinden, tütün, afyon, esrar, işretin kötülüklerinden, vücudu- muzun sağlığından, gusül ve banyo yapmaktan, beden temiz-

liğimizden, gerek kız gerek erkek evlenirken yekdi- ğerinden aradık- ları namus, iffet, terbiye ve sanat, arkadaşlık ve güç, para, servetten, hiç dikkate alın- mayan bünye ve sağlığın gereklili- ğinden, yararla- rından, kısaca hekimliğe dahil olan, hatır ve hayale gelen her şeyden azar azar söz etmek.

Dr. Mustafa Çulfaz Anadolu’nun ilk tp gazetelerinden Hekim’i günümüz Türkçesine çevirerek yaymlad

Adn koymakla onur duyduum (!) “Silivri 5. Ordu”ya il- laki bir Genelkurmay Bakan da atansn deyip durduydum ya, ey millet?

“Siviller canibinden emir kumanda zinciri”yle, Babu ge- tirilivermesin mi ey millet?

Meer yllardr o makamda olan Babu, teröristin tekiymi

de haberimiz yokmu ey millet, duydunuz ve duyup da a-

p kaldnz deil mi? Ve dahi 700.000 kiilik Türk Ordu- su da terörist yata!

Ve terörist yatanda bir hatra fotoraf, bi yanda güzel giysileri içinde, ülkede teröristlerin kökünü kazmay ahdet- mi Babakan Recep Tayyip Erdoan, üç kar ötede sava

giysilerini, apkasn çekmi terörist Genelkurmay Bakan

Orgeneral lker Babu!

SORMAK EN DOĞAL HAKKIMIZDIR EY MİLLET OL NEDENLE

DERHAL SORALIM!

“Mademki”oras terörist yata idi, orada senin ne iin var- d terörist Babu ile, ne kaynatyordunuz ey Babakan söy- ler misin?

Ne söyleyecekti ki? Yllarca yan yana oldular o bölücü ile!

1960 ÖNCESİ ULUS GAZETEMİZDEN

Sk sk davalar açlr idi ol nedenle basn davalarnn gö- rüüldüü Perembe günleri Adliye kapsnda olur idik ke- lepçeli arkadalar selamlamak için!.

En çok da ksa fkra yazarmz smet nönü’nün yakn bir aralk enitem inasi Nahit Berker, o dört be satr yazs için girip çkard, girip çkard! Tabii kendiliinden deil!

BASIN SAVCISININ YANINDA İKEN BİR GÜN

Basn Savcs ifademi alr iken telefonu çaldyd açt, ba-

ra çara söylenenleri duyuyordum ve ie bakn o günkü yazmdan yaknyor, derhal dava açlmasn sanki emrediyordu ve bu “Bakan” idi!

Cim.Savcs kpkrmz olduydu...

“Bakan bey” baradursun, Cezaevi arabas geldi, bata elleri kelepçeli inasi indi, bekleme odasna dolutuk, sarl- ma fasl baladyd bermutat, kimi kez sra bile gelmez idi!.

Ne zamand o zamanlar hey, ne zamand? Daha teröristlik kefedilmediinden nai, gazeteci milleti yazdklar yazlar yü- zünden mahpus damna düerler idi!.

TBMM Bakan Çiçek bir yabancya, mahpusdamnda- ki doksana yakn gazeteci milletinin terörist olduklar için yat- tklarn söylemi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANI BİLE BÖYLE DEDİYSE DOĞRUDUR!

Gazetecilie 1950 ylnda balayan bu can da ne desin, siz söyler misiniz ey millet?

ŞİNASİ...

Hiç yabanclk çekmeden yerine dikildi, salonda sessiz- lik nihayet o davann sonucu açklanacak. Yargç konutuydu:

“On bir ay dört gün mahkumiyetine!”

Bakan, inasi’ye sorduydu bi diyecei olup olmadn.

inasi gülümseyerek iki kolunu açp, annda yantlad:

“Amma da ciddiye aldnz hakim beyler!”

Tpk inasi gibi söyleyelim mi ey millet:

“Amma da ciddiye alyorsunuz hakim beyler”

Neyse ki imdi, Allah raz gelsin... Allah ne murad var- sa versin... Allah onu kesintiler yüzünden bamzdan eksik etmesin... Allah bi dediini iki etmesin... Allah onun ada- letinden kimseyi mahrum eylemesin... Allah onun saçlar- nn dökülmesini tez elden önlesin...

Babu için demi ki:

“ARZUMUZ TUTUKSUZ YARGILANMASIDIR”

Yüce Allah’m, “arzusunu sevdiimin” buyruunu cüm- le alem iyi bilsin, iyi duysun, iyi okusun, yani en iyisinden, yani en hakkaniyetli tarafndan “acilen” sonlandrsn vesselam!

YILLARIN EN ACI OLAYI: ULUDERE!

35 canl, kaçakçlktan baka n’itsin, onu yaparken ha- vadan ateler yad, yerlere serildiler cansz!

u Amerika var ya u Amerika, kendi çkarlar için plan- ladklarn sras gelende yürürlüe koyuveriyor!.. 35 Kürt yurt- ta yere serildi havadan düen atele!.. Yer yerinden oyna- d, yayld ki Türk jetleri 35 Kürdü öldürdü!

Türkler gaddardr, acmaszdr falan filan!

Ölenler için büyük cenaze töreni düzenlendi, Kürt açl- m önderleri olay en acsndan yarglayp suçladlar!. u Ame- rika var ya u Amerika bu olaydan neler neler kazand ken- di çkarlar için!.. Türk Ordusu’nun Hava Kuvvetlerini ülke içinde ve dnda karalamann bundan tesirlisi olur muydu ey millet, bunu da yaptlar!

Hükümetse akn, bu olaydan çok, ama çok zor duru- ma dütü ey millet!

Ve ey millet aklmdan geçen oldu! Aklmdan geçen de

“arzusunu sevdiimin”, bunu unutturmak için acep ne ya- paca idi, hep unutturur ya?

AKIL ALMAZ KURU YAŞ ŞEYLERLE BAŞBUĞ TUTUKLANIVERSİN Mİ EY MİLLET?

u Amerika var ya u Amerika. Onurlu Türk Ordusunu hiç çekemiyor, parçalamak istiyor yapyor da!.. Türk ulusunun birlik ve beraberliini hiç ama hiç çekemiyor yani hepsinin parçalanmasn istiyor yapyor da!

ŞU “AYDINLIK” VAR YA ŞU “AYDINLIK!”

u “Aydnlk” var ya u “Aydnlk”... Yani u “Aydnlk”

olmasa?

u “Aydnlk” var ya u “Aydnlk”, 35 kiinin gökten ölü- münün peini brakmad ey millet!.. u “Aydnlk” var ya u

“Aydnlk”, 35 köylüyü ABD predatörünün yerlere serdii- ni ortaya çkarmasn m? Çkard ama tatsz bir haberi de ek- ledi:

“35 köylümüzün öldüü operasyondaki ABD parman

gizlemek için suç Uludere Komutan Albay Güney’e ykld.”

yi mi? Albaym, selamm tabidir...

FEZLEKE?

yi biey deildir! Yazlan bieydir, Cim savcs yazarsa, belal bir yazya dönüür!. Örnein Klçdarolu’na da ya-

zld iyi mi? CHP lideri Klç- darolu Silivri için “toplama kamp” ve “Onlara yargç de- meyi sindiremiyorum” de- miti ya, Silivri Cim.Savcs

gören, Klçdarolu’nun do- kunulmazlnn kaldrlmas

istemiyle hazrlad “fezle- keyi” Adalet Bakanlna göndermi...

“Fezleke”nin posta ile mi, kargo ile mi gönderildiinden bilgim yok, cahilliime ve- rin... Velhaslkelam, neyle yola düerse düsün, iyi bi

ey deildir, ama Klçda- rolu’na göre de “VIZ GE- LR TIRIS GEÇER”mi, iyi mi? Klçdarolu’nun ayn

sözlerini tüm CHP Milletve- killeri tekrarlad ve kendile- rine de “fezleke” yazlmas is- tedi. Meer fezleke ayn za- manda istenen bieymi vesselam!

ÇOK MUHTEŞEM GİRİŞİMLER...

Tüm bunlar olurken muhteem Süleyman... ey, gi- riimler ortaya çkt ilk okullarda Arapça dersi gibile- rine!

Yetmedi, örenci bebe milleti yollara düürülecek

“Çktk açk alnlaaa” falan demeden ki “er’an caiz de- güldür”, zira gittikleri yer 19 Mays Stadyumu’nda Gençlik ve Spor Bayram deil, son moda icatlarn- dan “Umre”ye o körpecik beyinleriyle!. Sonu hayr- la gele!

Gazi Mustafa Kemal ve yandalarnn armaan la- ik Türkiye Cumhuriyeti’nden giderek kaçmak bebeleri umreye götürmekle sürüp geliyor!

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MUHTEREM GÖRMEZ!

Bu götürmeleri doru buluyor!

Yanll nasl bulmasn, soyad Görmez!

3 kere: Uyuyun!..Uyuyun!.. Uyuyun.

APAÇIK SORUYORUM,

BU ÖLÜM İSTEĞİ DEĞİL Mİ?

Bir delikanl yurtsever 1942 doumlu, yani imdi yetmilerde. Hukuk Fakültesi mezunu. çi Partisi Ge- nel Bakan Dr. Bu yetmilik, salt ülkesinin deil, dün- yann mutlu olmasnn da savamn verip geldi bu ya-

a. te bu yüzden, yllarca cezaevlerine girip çkt. Son dört yldr da Ergenekon eyiyle Silivri çada zinda- nnda içinden lam sularnn akt tarihe geçen tek kiilik hücrede “ikamet ettiriliyor!”

GEPEGENÇ BİR BİLİM İNSANI

Olu Mehmet Perinçek de geçenlerde, durup du- rurken ayni yere konuk edildi!. Bu, ayn zamanda ba- baya da ayr ezadr deil mi?

SAVUNMASI İÇİN 16 YIL HAPİS!

Savunmasna açlan be ayr davadan 16 yl hapis!

16 yl geçin diyor hukukçular/ bilim adamlar, savunma için dava açldna örnek yokmu ve dava açlmazm

da!.

VE ÜLKEDE AÇILDI VE PERİNÇEK 16 YILA MAHKÛM EDİLDİ!

Bu mahkûm edilmenin baka ad nedir ey millet?

Eer Yargtay da evet derse Perinçek mahpus damnda benim yamda yani seksen alt yanda olacak!.

Öteki iddialardan da mahkûm olursa ömrünü o tek ki-

ilik hücrede tamamlayacak!

Söyler misiniz bu mu adil yarglama sonucu ey mil- let?

ADİL YARGILAMA SANKİ ADAM ÖLDÜRMEK Mİ ?

Bu ilerde hep imzas olan yargcm, düünün siz- ce de öyle deil mi?

Saçlarna byklarna iyice aklar dümü bu yurtse- veri, Hukuk Fakültesi örencisi iken çkaracaklar der- gi için yardm istemeye geldiinde tanyan yazar bu can,

imdi onun emei olan onur yüklü Aydnlk Dergi ve Gazetesinde birkaç ameliyat ve bir beyin kanamas ha- riç on yl akn her hafta yazmakta! En taze bu yaz

örnek!

Yani çok ama çok yakndan tanyan birisi olarak ona reva görülen sanki “dam ferman”na hayr, hayr di- ye haykryorum...

Haykranlarm çok olsun...

UTANIN! UTANIN! UTANIN!

Bu demem 16 yl körlerine!..

Dars banza demediin için “utann” ho buldum!

Baz basna ise selamm tabiidir...

Antalya, 10, 11, 12 Ocak 2012

F İKRET O TYAM

Doğu Perinçek 16 yıla mahkum edildi! Onu çok ama çok yakından tanıyan birisi olarak ona reva görülen sanki “İdam fermanı”na hayır, hayır diye haykırıyorum...

HAFTADAN HAFTAYA

‘EY NEMRUT MUSTAFA PAAAA’ DEDM ‘SEN BÖYLE ZULÜM YAPTIN MI?’

GAPTEN BR SES ‘HAYIIIIR’ DEMESN M? UYANIVERDM!..

‘GEÇENLERDE, YARGI VE TSK TUTUKLANDI’

Fikret Otyam tablolarndan

(3)

ANKARA / AYDINLIK

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “soğuğu, masrafı ve eğitimi engellediği” gerek- çelerini göstererek 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı gibi milli bayramların stadlarda kutlanma- sını yasaklaması tepkiyle karşılandı.

Eğitimciler ve öğretmen sendika ve dernekleri Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullara gönderdiği genelgeye sert tepki gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullara gönderdiği yazıda, “Kutlama törenle- rinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nede- niyle sağlık sorunlarına yol açmasına, ça- lışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derslere ilgisinin azalma- sına, motivasyonlarının düşmesine, gö- nüllü olmayan öğrenci velilerinin okul- la ilişkilerinin bozulmasına sebep ol- duğu yönünde duyumlar alınmaktadır”

ifadelerinin yer aldığını kaydeden eği- timciler, bu ifadeleri yazan birinin Mil- li Eğitim Bakanlığı’nda değil Bakan, müsteşar, ziyaretçi olarak bile bulun- masının sakıncalı olduğunu söyledil.

Türk Eğitim- Sen Genel Başkanı İs- mail Koncuk: Bakanlığın yazısından anlaşılması gereken, 19 Mayıs Ata- türk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayra- mı kutlamaları okul duvarlarının arasına sıkıştırıl- masıdır. Okullara gönderilen yazıda ilgi gösterilen yö- netmelikte, “Milli Bayramlar ve Ma- halli Kurtuluş Günleri Milletimiz için çok önemli günlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ku- rulmasını sağlayan bu Zafer Günleri- ni önemine uygun olarak anmak ve kut- lamak bütün vatandaşlarımız için mil- li bir görevdir” denmektedir. Bütün bu sebeplerle böylesine bir yazıya imza atan M. Emin Zararsız, Yönetmelik ve yönergelere aykırı davranmış suç işle- miştir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Din- çer ise suçun işlenmesine göz yum- muştur. Adının başında milli olan bir bakanlığın başında bu kişilerin olma- sı Milli Eğitim Bakanlığı’nın varlık se- bebine aykırı bir durumdur ve derhal istifa etmeleri gerekmektedir. Sendi- kamız her ikisi ile de ilgili suç duyuru- sunda bulunacaktır.

Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Nazım Mutlu:

Sözün bittiği yerdeyiz. Adım adım

ulusal değerleri yok etmeye çalışıyor- lar. Van depremini bahane ederek Cumhuriyet Bayramı törenlerini ya- saklayanlar şimdi 19 Mayıs törenleri- ni, diğer milli bayramları yasaklıyorlar.

“Velilere külfet ve eğitimden alıkoy- ma” iddiaları AKP’li Bakanın eğitim- den ne anladığının göstergesi. Bayram kutlamaları eğitimin birer parçasıdır.

Öğrenciler bu kutlamalarda birilerinin kafasının almayacağı kadar çok şey öğ- renir. Kolektif iş yapma becerisini ge- liştirir. Gençlik bu törenleri severek, coşkuyla, heyecanla kutlamaktadır.

Öğrencilere Umre seferlerinin tartı- şıldığı bir sürede milli bayram kutla- malarının yasaklanması tesadüf değil-

dir. Organize bir çalışmanın ürünüdür.

Cumhuriyete düşmanlıktır.

‘İnce hesap yapıyorlar’

Eğitimci-yazar Osman Bolulu:

Cumhuriyetle ilgili ne varsa kazımak için ince ince hesap yapıyorlar. Milli bayram kutlamaları en ciddi eğitim öğ- retim faaliyetlerinden biridir. Tören- lerde okunan şiirler, yapılan konuş- malar, geçit törenleri, anne babaların çocuklarını alkışlaması çocuk açısından önemlidir. Öğrenciler bu törenlerde ya- şayarak, görerek Cumhuriyeti de öğ- reniyorlar. Zaten birilerini rahatsız eden de budur. Bütün dertleri Cum- huriyet ve Atatürk’tür. Öğrencilerin ka-

fasından Cumhuriyet ve Atatürk’le il- gili her şeyi silip yerine gerici fikirleri- ni yerleştirmek istiyorlar.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız: “Öğrencinin tören hazırlıkları sebebiyle yaklaşık 2 ay boyunca ders- lerden kopmasının önleneceği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü tö- renler sırasında sınırlı sayıda öğrenci sü- rekli olarak değil, sadece belli günler- de hazırlık çalışmalarına katılmaktadır.

Törenler için ayrı forma ve çeşitli kıyafet zorunluluklarının veliler için önemli bir yük teşkil ettiğini belirten bakanlığın öğ- rencilerden yaklaşık 40 kalem altında topladığı paralardan “rahatsız olma- ması’ büyük bir çelişkidir”

6/1 1/-5 7/-3

05:32 07:02 12:04 14:31 16:54 18:18

05:48 07:21 12:20 14:43 17:07 18:32

05:53 07:21 12:27 14:58 17:21 18:42

9/8 14/12

9/3

13/9

8/2 7/2

9/0

15/8 13/1

22/15 11/1

17/9

4/-1 11/8

7/3

3/5 11/4 10/2

16/11

12/3

13/7

4/0

5/1

14 OCAK 2012 CUMARTESİ

17/9

Eğitimciler 19 Mayıs törenlerinin yasaklanmasına sert tepki gösterdi:

Milli Eğitim Bakanlığı türlü bahaneler öne sürdü ve

‘duyum’lar aldığını belirterek 19 Mayıs’ın standlarda coşkuyla kutlanmasını yasakladı.

Eğitimciler AKP’nin tüm derdinin milleti

‘Milli’ unsurlardan uzaklaştırmak olduğu,

Cumhuriyet düşmanlığı yaptığı fikrinde birleşti.

‘Karen Fogg’un izindeler’

ABD ve AB sözcülerinin sürekli Türkiye halknn milli duygularnn kuvvetli olma- sndan ikayet ettiini ifade eden eitim- ciler, AKP iktidarnn verilen talimatlar

yerine getirdiini iddia ettiAB’nin Türki- ye’deki Büyükelçisi Karen Fogg’un , 3 Aralk 2001 tarihinde Adriaan van der Meer’e gönderdii e-postada “Türk tari- hinin hakkndan gelmek”ten söz ettiini hatrlatan eitimciler, AKP’nin Karen

Fogg’un yolundan gittii görüünde.

Doğu Perinçek açıklamıştı

Karen Foog’un e- posta mesajlarn- da yer alan bilgileri çi Partisi Genel Bakan Dou Perinçek, kamuoyuna du- yurmu, P’liler öncülüünde Foog’un zararl faaliyetlerine kar mücadele balatlmt. Bunun üzerine FoogTürki- ye’yi terk etmek zorunda kalmt.

Babakan Yardmcs

Bekir Bozda 19 Mays törenlerinin yalnzca okullarda yaplmas ka- rar ardndan gelen tep- kilere yant verdi. ‘e- killere taklmayalm’ di-

yen Bozda, ‘Kymetli olanlar stadlar de-

il, önemli olan 19 Mays’tr, kutlamak ve anlamaktr’ eklinde konutu.

TGB’liler büyük yalana karşı Avrupa’yı uyaracak

Ankara Dikmen Vadisi’nde yapılacak yıkım öncesi dün Ankara Büyükşehir Belediyesi binası önüne ellerinde limonlarla gelen bir grup kadın, Anka- ra Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’i protesto etti. Melih Gökçek’in kendilerine Kadın Uzlamşma Toplantısında “Limon satsınlar” de- diğini belirten kadınlar yıkımların durdurulması- nı istedi. Kadınlar ayrıca, kendilerine gösterilen ev- lerin iddia edilenden daha küçük olduğunu belirtti.

ANKARA/AYDINLIK

CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin de 19 Mayıs törenlerininin iptal edilmesi olayına sert tepki gösterdi. İsmet İnö- nü’nün “Eşkıyanın bu gece ne yapacağı- nı bilemezsiniz” sözlerini anımsatan Keskin “Aynen böyle bir dönem yaşıyo-

ruz. 76 yıl önce başlayan 19 Mayıs Bay- ramı kutlamaları maalesef tarihe gö- mülmüştür.” dedi. Başbakanlık genel- gesi ile 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı etkinliklerininin yapılmasının engellendiğini hatırlatan Keskin, ayrıca konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yanıtlaması iste-

miyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. Keskin, önergesinde, ‘’MEB, ge- nelgede bahsedilen duyumları nereden almıştır? Milli bayramların kapsamının daraltılmasının asıl amacı, zaman içinde milli duyguları azaltmak mıdır? MEB al- dığı tüm kararları duyumlara dayanarak mı almaktadır?’’ sorularını yöneltti.

“EŞKIYANIN BU GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ” “EŞKIYANIN BU GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ” “EŞKIYANIN BU GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ” “EŞKIYANIN BU GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ” “EŞKIYANIN BU GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ” “EŞKIYANIN BU GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ”

NAZIM AYAROLU 19 Mayıs törenleri- nin iptali kararına bir tepki de Ata- türkçü Düşünce Derneği Zongul- dak Şubesi Genç- lik Kolları Başkanı Er- kan Alkan’dan geldi.

Alkan, “Cumhuriyet yıkıcısı olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla sabit olan AKP’nin, Cumhuriyet Bayramı- nın ardından, bağımsızlık bayramı- mız olan 19 Mayıs’ı yok etmeyi he- deflediği anlaşılmaktadır. ADD Gen- çliği olarak talebimiz, haddini aşan AKP’nin eğitim bakanının derhal isti- fa etmesidir. Laik, çağdaş, demo- kratik Türkiye Cumhuriyet’ini yıkarak yerine şeriat devleti kurmayı amaçla- yan güçlerin kirli planlarını bozaca- ğız. Buna ant içiyoruz. Bizler; ya İs- tiklal ya ölüm diyen Atatürk’ün yıl- maz gençleriyiz” açıklamasında bu- lundu.

Gökçek’e limonlu protesto

Silivri’de hukuk ve adalet irazesinden çkm.

Dou Perinçek bir parti lideridir ve brakn adil yarglanmay, tutuklu bir sank savunma hak- kn kulland için üç kiilik Mahkeme tarafn- dan hukuku temellerinden sarsan bir tavr ser- gileniyor. Perinçek savunmas srasnda mah- kemeye taknd tutum nedeniyle 16 yl hapis cezasna çarptrlyor.

Ana muhalefetten ses yok. ki milletvekili- ne yemin ettiremedii için, tükürdüünü yala- yp, kuzu, kuzu gelip o sralara oturmaktan ba- ka AKP’nin istedii Anayasay hazrlamak için kollar svayan muhalefetten ne bekliyordunuz ki?

Aslnda o ana muhalefet, eski Genelkurmay Bakan lker Babu’un tutuklanmasna sanki seviniyor, demokratik bir dik tavr alamad. ““Ha- la yarg iini bilir iddiasn sürdürmekte.“ Hadi Klçdarolu TSK’dan tarihi bir hncn çkaryor diyelim; ya parti içinde Klçdarolu’na kar ç- kan ve tüzük deiiklii için imza toplayan CHP’lilere, onlarn liderlerine ne diyeceiz? Ka- ykç kavgas zoru bozdu, herkes bir tarafa çe- kiyor deseniz olmaz, tutku galip geldi, belki de yeni ittifaklar kurulacak diye düünseniz o da- ha vahim. CHP’li iki Akil Adam aralarndaki fi- kir uyumazlndan birbirlerine küsmüler! Ya- ni vatan bölünmek üzereyken, hukuk ve ada- let paspas edilirken, sizler 12. Madde adl ka- ykç kavgasyla megulsünüz! Anayasa Mah- kemesi’nde yarglanmas gereken P liderine yüklenen suçlarn kantlar bir bir çöktü ve ça- resizlikten ille de onun demir parmaklklar ar- kasnda yatmas gerekiyor. imdi bu gerekçe- yi kullandnz. O halde eski bir Genelkurmay Bakan’n yaka paça götürüp Silivri’ye bir te- rörist ba olarak sokuyorsunuz? Arkasndan da onunla iki yl birlikte çalm zaman zaman Cumhurbakan’nn huzurunda dosyalarn bir- likte incelediiniz Babu -olamayacak i ya!- Si- ze göre “Terörün 1 numaras olarak liderlik edi- yordu.

rtica ban alm gidiyor. mamlar artk ara- bulucu olacaklar ve devlet memuru saylacak- lar. Bir yandan satann içine tükürecek, hey- kellerin ban keseceksiniz aydnlar kitapl ki- tapsz gazetecileri içeri atacak ve ülkede “DDi- kensiz bir gül bahçesi yaratacaksnz.” Öte yan- dan ana muhalefet partisinin lideri hakknda Si- livri Savcl’na fezleke hazrlatacaksnz. O hal- de u malum Deniz Feneri davasnn sanklar- nn serbest dolamasna “leri Demokrasinin hu- kuku budur” mu diyeceksiniz.

Uyanmann

zaman gelmedi mi

kurtulaltug@aydinlikgazete.com

K URTUL A LTUĞ

NABIZ

HAYAT ÖZCAN

Ege Üniversitesi Matematik Bölümü öğ- rencisi F.G’nin türbanıyla derse girmesine izin vermediği iddiasıyla Ege Üniversitesi (EÜ) Astronomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü hakkında suç duyurusunda bulundu. Taraf ve Zaman Gazeteleri de konuyu gündemine taşıdı.

Olayı Aydınlık’a değerlendiren Prof. Pe- künlü 6 öğrenci ile ilgili farklı davaların de- vam ettiğini ifade etti. Soruşturma Kuru- lu’nun kendisi için “kınama” cezası talep et- tiğini hatırlatan Pekünlü, “Ben savunmamı yaptım. Olay Rektörlüğe intikal etti, ora- sı da kınama cezası verilmesini istedi.Bunun üzerine ben de idari yargıya itiraz ettim. Olay

bu aşamada iken Taraf’ta kesinleşmiş bir ka- rar varmış gibi yazılmasını takdirinize bıra- kıyorum” şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesi’nin 1989/ 1 E, 1989/12 sayılı kararının 4. maddesini ha- tırlatan Pekünlü, kararda türbanın yasak- landığını ve “Bu kurallar herkesçe bilinen ve benimsenen kurallardır. Bu kuralları be- nimsetmekle görevli eğitim kurumlarının bunlardan ödün vermesi düşünülemez” de-

nildiğine dikkat çek- ti. Pekünlü, aynı ka- rara göre; başörtüsü- nü çıkarmamakta di- renen, laik devlet il- kelerine karşı bir tu- tum içinde bulunan davacının okuldan uzaklaştırılmasında yasalara aykırılık ol- madığını vurguladı.

AYDINLIK / FRANKFURT

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Frankfurt Şu- besi üyeleri 2012 faaliyetlerini belirlemek üze- re bir toplantı düzenledi. Gençler, Fransa’daki

‘’Sözde Ermeni soykırımını kabul etmeyene ceza’’ yasa tasarısı üzerine Almanya genelin- de ve Avrupa ülkelerinde kamuoyuna yöne- lik aydınlatma çalışması başlatma kararı aldı. Toplantıyı izleyen Hessen Toplum Ga- zetesi sahibi Mehmet Canbolat da TGB’lile- re destek vereceklerini ifade etti. TGB’liler Alman Meclisi’nin 2005 yılında Ermeni me- selesiyle ilgili aldığı kararı gözden geçirmesi ve geri alması istemiyle bir kampanya başlat- mış, 2 ay içersinde 1050 imza toplayarak Berlin’e iletmişti.

‘Şekillere takılmayalım!

Ya İstiklal Ya Ölüm

Türbana direnen Profesör Aydınlık’a konuştu:

İddiaya göre; Pekünlü hakkında işlem yapan Dekan Nadide Kazancı’nın YÖK ta- rafından ataması yapılmadı. Kazancı’nın son yıllarda siyasallaşan YÖK’e ataması- nın yapılması için yakın davrandığı, türbana geçit verilmesi konusundaki kararlı

tutumunun ardında ‘atama talebi’nin yattığı iddia edildi.

‘ATAMA BEKLEYEN DEKAN’ İDDİASI

76 yldr cokuyla kutlanan 19 Mays Gençlik ve Spor Bay- ram bu yl stadlarda kutlanmayacak

Karen Foog

Bekir Bozda

Erkan Alkan

Adnan Keskin

Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü

smail Koncuk

AKP’nin hedefi MİLLİ unsurlar

Taraf Gazetesi’ni takdirinize bırakıyorum’

Taraf Gazetesi, 12 Ocak 2012

(4)

nsan çok karmak bir varlk; içinde iyiyi de kö- tüyü de, dürüstlüü de ahlakszl da, cesare- ti de korkakl da birlikte barndryor. Bunla- rn hangisinin ar basaca ve hakim olaca

birçok farkl etmene bal.

Yolsuzluk mutlaka tüm dönemlerde oldu.

Ancak kapitalizm, toplumsal deerler sistemi- ni çürütmesiyle, yolsuzluk için en uygun ko-

ullar yaratyor. Türkiye’de günümüzde ne ya- zk ki yakalanmadan yolsuzluk yapma imkanna sahip olup da yolsuzluk yapmayacak insan sa- ys çok fazla deil. Bal tutann parman ya- lamas eskiden beri normal karlanrd. Gü- nümüzde, bal tutann (yakalanmayacandan emin olmas durumunda) tuttuu bal tümüy- le götürmesi bile tepki çekmiyor.

Kapitalizm ülkemizde eski deerleri yok et- meden önce, bir kii hakknda “o hrszdr, zim- metine para geçirmitir” gibi söylentiler bile o kiinin toplumdan tecrit edilmesine, mahalle- sinden ve hatta ehrinden tanmasna yol açar- d.

Kapitalizmde kim enayi?

Kapitalizm gelitikçe, sade hayatlarn yeri- ni gösteriçi tüketim aldkça, insanlar tüket- tiklerine baklarak adamdan saylmaya bala- nnca, “becerikli hrszlk” takdir görmeye ba- lad.

Elinde imkan olmasna karn hrszlk, yolsuzluk, usulsüzlük yapmayanlara “enayi” gö- züyle baklmaya baland. Burada temel ölçüt, hrszlk yapp yapmama deil, hrszlk yaptktan sonra yakalanp yakalanmamak oldu. Hrsz- lk/yolsuzluk yapmayana da, yapp yakalana da

“enayi” dendi. Kapitalizm tarihin çöplüüne atl- madan deerler sistemindeki bu çöküü geri- ye çevirmek olanakl deildir.

Geçmiin deerler sistemi, yllardr ayn köy- de ve mahallede oturan, hayatta kalabilmek için birbirine muhtaç olan, küçükten beri mahallede birlikte oynayarak ve birbirine yardm ederek kardeleen, yardmlaarak ve dayanarak sorunlar amaya çalan, ev kapsn kilitlenme ihtiyacnn bile duyulmad küçük toplulukla- rn ayakta kalmasn salyordu.

İnsancıl değerler sistemi nasıl inşa edilebilir?

Kapitalizm bu toplumsal ilikileri de, ona da- yanan deerler sistemini de parçalad.

Yeni bir insancl deerler sistemi ancak ka- pitalizmin ykntlar üzerinde snfsz, sömürü- süz, eitlikçi, dayanmac bir siyasal, toplum- sal ve ekonomik sistem temelleri üzerinde in-

a edilebilir.

Kapitalizm, yaratt ilikilerle, insandaki kö- tüyü ve ahlaksz hakim klyor. Kapitalizm var oldukça, ortadaki insan malzemesinde bencil- lik, ahlakszlk, üçkatçlk, sahtekarlk özel- liklerinin ar basmas normaldir. Kapitalist dü- zende “yeni insan” yaratabilmek ise çok zor.

nsan olan; parann ve para sahiplerinin kul- luunu ve köleliini reddeden; korkuyla veya cennet vaadiyle deil, bir dava insan olduu için dürüst olan; beyni ve vicdanyla hareket ede- rek sömürüye, eitsizliklere, baskya, zulme kar-

 çkan ve bunun bedelini ödeyen insan say- snn kapitalist düzende çounluk oluturmas

mümkün deil.

Yazarlarn görevi, yolsuzluk yapanlar te- hir ederek, kamuoyu oluturma, duyarllk ya- ratma, insanlar cesaretlendirme alanndadr.

Yolsuzluklarla mücadele, kapitalizmin iyice çürüdüü ve parazitletii koullarda, kapita- lizmle mücadelenin en önemli unsurlarndan bi- ridir. Yolsuzluklarn ve yolsuzluk iddialarnn sen- dikalara büyük darbe indirdii günümüzde bu konu daha da önemlidir. Namuslularn yolsuzluk yapanlarla mücadelesi, insanca yaanabilecek, snfsz ve sömürüsüz bir Türkiye ve dünya ya- ratma mücadelesinin günümüzdeki en önem- li araçlarndandr. Bu arac cesaretle kullanmak gerekir.

smet nönü’nün dedii gibi, “bir memle- kette namuslular namussuzlar kadar cesur ol- madkça, o memlekette kurtulu yoktur.”

Kapitalizm ve Yolsuzluk

SINIF GÖZLÜĞÜ

yildirimkoc@aydinlikgazete.com

Y ILDIRIM K

www.yildirimkoc.com.tr

ESN ERGENÇ

Türk-İş Konfederasyonunun 8-11 Aralık ta- rihlerinde gerçekleştirdiği 21. Olağan Genel Kurulu’na itiraz edildi. Tekgıda-İş ve TOLE- YİS sendikalarının Ankara 14. İş Mahkeme- si’ne yaptığı itirazda, “21. Olağan Genel Ku- rulu’nun kanunlara, hukukun temel ilkeleri- ne, Türk-İş ana tüzüğüne aykırı olması nede-

ni ile bu genel kurulun tüm hüküm ve sonuç- ları ile iptalini talep etmek durumunda kaldık”

denildi.

Türk-İş Genel Kurulu’nda sendikaların delegelerinin nasıl belirleneceği ana tüzüğün 7. maddesinde belirtiliyor. Tüzüğe göre sen- dikalar aidat ödeyen üye sayısının ortala- masına göre belirlenen sayıda delegeye sa- hip olabiliyor. Tek Gıda-İş ve Toleyis işte bu

maddenin ihlal edildiği gerekçesiyle genel ku- rulun iptali istemiyle dava açtı. Dava dilek- çesinde, bazı sendikaların fiilen aidat ödeyen üye sayılarının çok üzerinde sayı bildirdiği ve Türk-İş aidatlarını bu şişirilen sayılar üze- rinden ödeyerek delegelerini artırdığı ve bunun sonucunda genel kurulun 70 delege fazlayla toplandığı belirlendi.

Yeğenin sendikası da şişirdi

Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’nun yeğeni olduğunu her fırsatta söyleyen Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak da sendikasının aidat ödeyen üye sa- yısını konfederasyona 40 bin 50 olarak bil- dirdi. Oysa Haber-İş’in aidat ödeyen üyesi 20 bin civarında. Sağlık-İş Sendi- kası’nın üyesi ise 3 binin altında. Türk-İş’e bildirdiği rakam ise 14 bin 200.

Üye sayısının böylesine şişirilmesi dele- ge sayısını yükseltiyor. Türk-İş Konfede- rasyonu ana tüzüğünün 21. maddesine göre, her üye için günlük asgari ücretin yüz- de 4’ü oranında aidat ödenmesi gerekiyor.

İşte Mustafa Kumlu’nun başkanlığını yap- tığı Tes-İş Sendikası da bildirdiği 117 bin 600 üye için ayda 131 bin 241 lira 60 kuruş ai- dat ödemesi yapıyor. Gerçek üye sayısı dü- şüldüğü zaman Türk-İş Başkanlığı koltu- ğunun Tes-iş Sendikası’na dolayısıyla aidat ödeyen üyesi işçiye maliyeti, 4 yıllık aidat he- sabıyla 4 milyon TL’yi buluyor.

Çalma Bakan Faruk Çelik, tasar- daki ana ihtilaf konusunun halen yüzde 10 olan ikolu baraj olduu- nun altn çizdi. statistiklerin ya- ymlanmasyla ilgili daha önce bir öteleme karar alndn ve buna göre istatistiklerin 17 Ocak’ta açk- lanacan hatrlatan Çelik, “statis- tiklerin yaymlanmamas yeni bir er- teleme demektir. Bu ise 6 ay önce konutuklarmzla çelikili bir tablo- nun ortaya çkmas anlamna gelir ki böyle bir yolu da tercih etmeye- ceiz” dedi.

Çelik, ülkede 10.5 milyon çalan, 880 bin de sendikal içi olduunu anlatarak çalma hayatn sanal or- tamdan gerçekçi ortama çekmeyi amaçladklarn ifade etti. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerini esas ala- rak bu yasa tasarsn hazrladklar- n bildiren Çelik, “Sanal verilerle gerçek verilerin çatt, kar kar-

ya geldii zor bir dönemeçteyiz.

Bunun zorluunu kabul ediyorum.

Yüzde 10 barajn, yani istatistikleri ya- ymlayp bu baraj koyduunuz zaman Türkiye’de sendikal hareketin büyük öl- çüde, yüzde 90’lar düzeyinde yetkisiz duruma düecei açktr. O halde sür- dürülemez bir tabloyla kar karyayz”

açklamasnda bulundu.

‘Sendikaların yüzde 90’ı yetkisiz duruma düşer’

‘Ocak ayında toplu sözleşmeye otururuz’

15 Ocak’ta kamu çalışanlarının zam oranlarının belirleneceğini, ana- yasa değişikliğiyle bunun masada belirlenmesinin öngörüldüğünü hatır- latan Çelik, toplu sözleşme uyum ya- sasının hazır vaziyette olduğunu, Ocak ayı içerisinde yasalaşacağını ve kamu konfederasyonlarıyla toplu söz- leşme masasına

oturacaklarını söyledi.

Çelik, taşeron işçi derneklerinin temsilcilerini kabulünde yaptığı ko- nuşmada da, toplu sözleşme konu- sunda hizmet kolu bazında bir söz- leşme ve genel sözleşme olmak üze- re iki görüşün olduğunu belirtti.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik,

‘İşkollarında işçi sayısı ve sendikalarda örgütlü işçi sayısı’ ile ilgili istatistiklerinin

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre bu ay açıklanacağını belirtti. Ancak yüzde

10 olan işkolu barajı konusunda anlaşmazlığın sürdüğünü ifade etti

500 bin emekçi toplu sözleşmeden mahrum kalabilir

EMEK SERVS

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçen gün hükümete yakınlığıyla bilinen bir işçi konfede- rasyonunu makamında kabul etti ve burada önemli açıklamalarda bu- lundu. Çelik, “Kamu çalı- şanları ile yapılacak toplu sözleşmeye ilişkin uyum yasasının büyük oranda hazır ve TBMM’ye sevk edilme noktasın- da olduğunu belirtti.

Çelik, “Onu da Ocak ayı içerisinde yasalaştı- rır ve kamu konfede- rasyonlarımızla toplu sözleşme masasına otu- ruruz” ifadesini kul- landı.

2009 yılından beri yayınlanmayan ‘İş- kollarında işçi sayısı ve sendikalarda örgütlü işçi sayısı’ istatistiklerinin Ocak ayında yayınlanacağını ifade etti.

Uzmanlar, Sosyal Güvenlik Ku- rumu verilerine göre yayınla-

nacak olan istatistikler- den sonra sendikaların

yüzde 90’ının Toplu İş Sözleşme (TİS) ehli-

yetini kaybedeceğini bununda yaklaşık 500 bin emekçinin TİS’den mahrum kala- cağı anlamına geldiği ifade ediyor ve 2012 yı- lının işçi sınıfı mücade- lesinin yükseleceği yıl

olacağını belirtiyor

Tekgıda-İş ve TOLEYİS sendikaları, Ankara 14. İş

Mahkemesi’ne yaptığı itirazda, 8-11 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen Türk-İş Genel Kurulu’nun ana tüzüğe aykırı

olarak gerçekleştiğini ifade ederek iptalini istedi GENEL KURUL’UN

İPTALİ DAVASI AÇILDI

MUSTAFA IIK / ADANA

Adana’da Büyüksaat Ayakkabıcılar Çarşısı’nda saya (ayakkabının üst bölümü) imal eden yaklaşık 400 kadar işçi çalışma koşullarını, sosyal güven- celeri olmamasını ve ücretlerin düşük olmasını protesto ederek iş başı yapmıyor.

“Bizler Büyüksaat saya işçileri olarak,insan- ca yaşamak için sadaka değil hakkımız olan eme- ğimizin karşılığını istiyoruz” diyen işçiler, diren- işlerini kıracak bir takım oyunlar olacağının ve aralarına nifak tohumları ekileceğinin bilincin- de olduklarını vurguladı. Ayakkabı işçileri ka- rarlılıklarının altını çizerek “Bizler bu oyunlara gelmeyeceğiz ve yılmadan dağılmadan direnişi- mizi sürdüreceğiz. Dost düşman bilsin ki ,talep- lerimiz yerine gelene kadar,direnişimiz devam edecektir.” ifadesini kullandı.

‘Sabaha kadar çalıştığımız oluyor’

Konuştuğumuz işçilerden Murat Üstok;

20 yıllk sayacı ustası olduğunu, günde en az 12 saat çalıştıklarını, bazen de sabaha kadar çalışmak zorunda kaldıklarını, parça başı yaptıkları işten kazançlarının çok düşük ol- duğunu belirtirken “Göz nuru döküyoruz karşılığını almak istiyoruz” diye konuştu.

‘Sigorta yok zam yok’

Kemal Çetinkaya ise; “Çoğumuzun SSK kaydı yok. İş verenler sigorta talebimize ya olumsuz yanıt veriyor ya da sigorta ücretini maaşımızdan kesiyor. Ayakkabı fiyatını yük- seltmemenin çaresi olarak bizim ücretlerimizi yükseltmemeyi buluyor” sözlerini kaydetti.

Adana’da ayakkabı işçileri direniyor

çi Partisi’nden destek ziyareti

Direniteki saya içilerine çi Partisi heyeti destek ziyaretinde bulundu. Ziyaret esnasnda konuma ya- pan içi Partisi Adana l Bakan Hayrettin Çavu-

olu; serbest piyasa düzeninin çalanlara nasl yan- sdn direniteki içilerin de yaayarak gördüü-

nü dile getirerek “Bunun sorumlusu bugün BOP E- bakan Tayyip Erdoan Hükümetidir. Bu kölelik dü- zenini ykmak hepimizin ortak görevidir. Eylemini-

zi yürekten destekliyoruz” dedi.

çilerin talepleri unlar;

Saya bana düen taban fiyatlarna ek olarak 1 TL eklenmesini ve bu fiyatlar belirlenirken biz içi- lerin de görüünün alnmasn;

 Tüm çalanlara insan onuruna yakr bir ücret ve salkl çalma koullarnn salanmasn

 Kölelik düzenini andran çalma koullarnn kal- drlmasn ve çalma saatlerinin i yasalarna uygun

ekilde düzenlenmesini;

 Her türlü güvencesiz çalmaya son verilerek tüm çalanlara i güvencesi ve salk güvencesinin sa- lanmasn istiyoruz”

AYDINLIK / ANKARA

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, Haber- Sen, Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sen- dikası ve Tarım Orkam-Sen, “eşit işe eşit ücret” al- datmacasını Maliye Bakanlığı önünde protesto etti.

4 sendika adına basın açıklamasını Birleşik Taşıma- cılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkol yaptı. Demirkol açıklamasında, 2011 yılı Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararının KİT’ler- de çalışan çok az sayıda çalışanı memnun ettiğini, ça- lışanlar arasında ayrımcılığa sebep olan bu uygula- manın iş barışı ve huzurunu bozduğunu söyledi.

Çalışanların ücretlerle ilgili mağduriyetlerinin gi- derilmesi ve çalışma barışının sağlanması için söz- leşmeli personelin ücret gruplarının kaldırılarak, te- mel ücretlerde değişiklik yapılması için sendikaların görüşlerinin alınmasının gerektiğini bildiren De- mirkol, kurum yönetim kurullarına yetki verilmesi- ni istedi. Demirkol, 4 sendika olarak taleplerinin ger- çekleşmesi için fiili ve meşru mücadeleye yapmaya kararlı olduklarını söyledi.

‘Eşit işe eşit(siz) ücret’ protestosu

Türk-iş Genel Kurulu’nu iptal iste- miyle yargıya taşıyan delege sayıların- da hukuksuzluk işlemi ilk önce Aydın- lık Gazetesi duyurmuştu. “Kumlu’nun koltuğunun maliyeti 4 milyon TL”

başlığıyla verdiğimiz haberimizde Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’nun genel başkanlığını yaptığı Tes-İş Sen- dikası’nın gerçek üye sayısının 40-45 bin civarında olduğu belirtilmişti.

Oysa Tes-İş Sendikası Türk-İş’e üye sayısını 117 bin 600 olarak bildirdi. Bu üye sayısına karşılık aldığı delege sayı- sı da 33. Tek Gıda-İş ve Toleyis’in An- kara 14. İş Mahkemesine açtığı dava- nın dilekçesinde Tes-İş’in yanı sıra başka sendikaların da üye sayıları ve

delege sayıları veriliyor. Yol-İş Sendi- kası da Tes-İş gibi 39-40 bin civarında olan üye sayısını 117 bin 600 olarak bildiriyor ve 33 delegeye hak kazanı- yor. Oysa gerçek rakamlar esas alınsa 16-17 delege ile temsil edilmeleri ge- rekecek. Türk-İş Mali Sekreteri Er- gün Atalay’ın başkanlığını yaptığı De- miryol-İş Sendikası da aidat ödeyen üye sayısını şişiren sendikalardan.

Öyle ki Demiryol-İş Sendikası iş ko- lunda çalışan işçiden bile fazla üyeye sahip gözüküyor. Çalışma Bakanlığı rakamlarına göre demiryolu taşımacı- lığında 25 bin işçi var. Ama Demiryol- İş Sendikası’nın Türk-İş’e bildirdiği ai- dat ödeyen üye sayısı 32 bin.

Önce Aydınlık duyurdu

70 DELEGE

SAHTE ÇIKTI

(5)

14 OCAK 2012 CUMARTESİ

*Serbest piyasa satış fiyatları

DOLAR EURO BORSA ALTIN

Cuma 2,440

Perşembe 2,3530 Cuma 51.236,14

Perşembe 52.423,31 Cuma 658.00 TL Perşembe 660.00 TL

İMKB-100 Cumhuriyet

Cuma 1,8620

Perşembe 1,8450

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, “Türki- ye’nin 2023’te 10 büyük ekonomi arasına girmek gibi ileriye yönelik ciddi hedefleri var, ama şu anki insan gücümüzün ve eğitim yapımızın buna çok da yeterli olmadığını elimizdeki raporlarla görüyoruz”

dedi.

Boyner, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Baş- kanı Mehmet Ali Aydınlar’ın da aralarında oldu- ğu TÜSİAD heyetiyle birlikte Yükseköğ-

retim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof.

Dr. Gökhan Çetinsaya’yı ziyaret etti.

Ziyaretin ardından gazeteci- lere açıklamada yapan Boy- ner, TÜSİAD olarak yeni ana- yasa üzerine çalışmalarını sür- dürdüklerini belirtti. Boyner, bunun yanında okul öncesin- den hayat boyu öğrenmeye ka- dar eğitimin tüm bölümlerinin ele alındığı bir programın da ça- lışmalarına başlandığını kaydetti.

Eğitim programları içerisinde Yük- seköğretim Kurumu ve onun yapılanma-

larının önemli bir kısmı oluşturduğunu vurgulayan Boyner, şunları söyledi:

“TÜSİAD aslında 2008 yılında bir Yükseköğ- retim Raporu yayınlamıştı. Bunu geliştirmek isti- yoruz. Aslında ideal olan Türkiye’de bilim ku- rumları olan üniversitelerin anayasayla özerklik- lerinin güvence altına alınması. Çünkü, Türkiye’nin 2023’te 10 büyük ekonomi arasına girmek gibi ile- riye yönelik ciddi hedefleri var, ama şu anki insan

gücümüzün ve eğitim yapımı- zın buna çok da yeterli olma- dığını elimizdeki raporlarla görüyoruz. Eğitimi, verimlili- ği, kaliteyi, iş gücü piyasala- rında vasıf uyumsuzluğunu gi- dermeyi ve Türkiye’nin rekabet- çi gücünü artırmayı tekrar ele al- mak gerekiyor. Bu açıdan da üniver- sitelerimizin daha bağımsız özerk ve es- nek yeni bir yapıya kavuşturulmasının önemli ol- duğunu düşünüyoruz. YÖK’ün bağımsız tüm üni- versitelerle hükümet arasındaki eşgüdümü sağla- yan yapıda olmasını istiyoruz.”

Kesintisiz eğitimin 12 yıla çıkartılması fikrini önemsediklerini ifade eden Boyner, “Eğitimin senesi önemli, ama eğitime bakış açısı ve eğitim- le nasıl insanlar yetiştirilmek istendiği de bizim için önemli” diye konuştu.

ANKARA/ AYDINLIK MHP milletvekili Er- kan Akçay, ÖTV’si ar- tan ürünlerde kaçakçı- lığın arttığını bildirdi.

Erkan Akçay, sınır kaçakçılığı ile ilgili olarak Gümrük ve Ti- caret Bakanı Hayati Yazıcı’nın yanıtlaması

istemiyle verdiği soru önergesinin yanıtlan- dığını bildirdi. Akçay, Bakan Yazıcı’nın ver- diği yanıtla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sınır kaçakçılığı yüzünden devletimiz her yıl milyarlarca dolarlık vergi kaybına uğ- ramaktadır. Bakan AKP döneminde 4 mil- yar 636 milyon TL’lik kaçak akaryakıt, eşya ve uyuşturucu yakalandığını açıklamıştır. Bu sadece yakalanan miktardır. Yakalanama- yanlar ise bunun çok daha fazlasıdır. 2007 yı- lında piyasa değeri 8 milyon TL olan 1300 tonluk kaçak akaryakıt yakalanmışken akar- yakıt zamlarından sonra akaryakıt kaçakçılı- ğı artmış, 2011 yılının ilk 11 ayında piyasa değeri 30 milyon TL olan 12 bin tonluk ka- çak akaryakıt yakalanmıştır.

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Fransa’nın kredi notunu kırdı. Birkaç Euro Bölgesi ülkesinin daha notunu kıracağı belir- tiliyor.

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s’un (S&P) birkaç Euro Bölgesi ülkesinin notunu indirmeye hazırlandığı be- lirtildi. Reuters’ın Euro Bölgesi’ndeki üst düzey yetkiliye dayandırdığı habere göre, bu ülkeler arasında Almanya bulunmuyor.

Buna karşılık Fransız TV kanalları S&P’nin Fransa’nın kredi notunu düşürdüğünü du- yurdu. S&P’den CNBC’ye yapılan açıklama- da, “Olası not indirimi açıklamaları hakkın- da yorum yapmıyoruz” denildi.

Haberin duyulmasıyla Euro, dolar karşı- sında hızla değer kaybederek 1,27 seviyesi- nin altını gördü. Avrupa borsaları ve İMKB de eksiye döndü. S&P, geçen yıl Aralık ayı başında, 15 Euro Bölgesi ülkesinin kredi no- tunu düşüreceği uyarısında bulunmuştu.

Kuruluş, Euro Bölgesi’nin kötüleşen borç krizinin bölgenin güçlü ülkelerini etkilediği- ne işaret ederek, kredi notu AAA olan Al- manya, Lüksemburg, Avusturya, Finlandiya, Fransa ve Hollanda ile diğer 9 ülkenin kredi notunu muhtemel indirim için izlemeye aldı- ğını bildirmişti.

S&P, bu karara Euro Bölgesi’nde artan sistematik stresi gerekçe göstermiş, Euro Bölgesi’nde diğer bir resesyon riskinin art- masının kararın sebeplerinden biri olduğunu da ifade etmişti.

EKONOM SERVS

Özellikle Kasım ayından beri Batılı yayın organlarında Türki- ye’nin ekonomik durumu ve ge- leceği ile ilgili alışılmışın dışında olumsuz değerlendirmeler son günlerde Başbakan Tayyip Er- doğan’ın “Türkiye’ye karşı atak başlattılar” dediği ve “faiz lobi- si” olarak adlandırdığı kesimle- re sert çıkmasıyla yeni bir aşa- maya tırmandı. Financial Times, The Economist, New York Times ve Wall Street Journal gibi önde- gelen İngiliz ve Amerikan gaze- telerinin yanı sıra büyük finansal yatırım kuruluşları da Türki- ye’nin 2012’de ekonomide ciddi sorunlarla yüz yüze geleceği şek- linde öngörüler dillendirmeye başladılar. Son olarak büyük bir yatırım bankası olan Merrill Lynch önceki gün Türkiye için

“ekonomik daralma” (resesyon) tahmininde bulundu.

Adı geçen kuruluşun ve ge- nelde batılı yayın organlarının Türkiye ekonomisinin geleceği- ne ilişkin değerlendirmelerinde

ilginç bir nokta: kötümser ön- görülerin (yüzde 2,5 küçülme, vb.) özellikle yılın ilk 6 ayı için ya- pılması, 2012’nin ikinci yarısı ve 2013’ün ise âdetâ “mucizevi”

şekilde olumlu geçecği şeklinde dillendirilmiş olması. Merrill Lynch’in değerlendirilmesinde 2012’in ikinci yarısında ekono- minin toparlanacağı ve sonuçta yılın yüzde 0 büyüme ile kapa- nacağı; 2013’te ise ekonominin yüzde 6 büyüyeceği tahmini ya- pılıyor. Ancak bu yılın ilk yarı- sında kendini gösterecek küçül- menin neden ve nasıl düzelece- ği açıklanmıyor.

Rothschild’lara veryansın

Dikkati çeken bir diğer geliş- me ise, Erdoğan’ın suçlayıcı bir dille “fazi lobisi”ni işaret etme- sinden sonra hükümete yakın ve yandaş bazı yayın organlarında o çevrelere yönelik eleştirilerin boygöstermesi.

Dünkü Sabah gazetesinde

“faiz lobisi”nin adı açıkça dil- lendirildi. Gazetenin konuyla il-

gili haber-yorumunda, “Türki- ye’ye yurtdışında en ağır eleşti- rileri yapan iki büyük yayın ku- ruluşu The Economist ve Finan- cial Times‘ın perde arkasından dünyanın en esrarengiz ailesi Rothschild’lar çıktı. Dünya Ya- hudi Lobisi’nin bir numaralı ismi olan, İsrail devletinin kuruculu- ğu ve hamiliğini yapan aile, sa- vaşlardan, bankacılıktan ve pet- rolden kazanıyor” saptamasına yer verildi.

Gazetenin haber-yorumun- da, The Economist’in geçen yıl- ki genel seçimden hemen önce AKP ve Erdoğan aleyhinde ya- yın yaptığı bunu bugüne dek arttırarak sürdürdüğü; diğer ga- zetelerle birlikte faizlerin yük- seltilmesi telkininde bulunduğu anımsatıldı.

Söz konusu haber-yorumda

“Küresel çapta üne kavuşan ilk zengin Yahudi Ailesi olan Rothschild’lar, bugün dünyada Yahudi Lobisi ve İsrail’le birlik- te somut yapılanmaya dönüşen siyonist görüşün de en büyük ha- misi” olarak tanıtıldı.

Küresel sermayenin sözcüleri 2012’in ilk yarısı için olumsuz öngörüleri ağırlaştırırken Erdoğan’ı eleştirmeye de hız verdiler. Erdoğan’a yandaş çevreler de “faiz lobisi”nin adını koydu: Başta Rothschild’lar olmak üzere Yahudi sermayesi

Erdoğan’a ‘Evet, ama yetmez’ baskısı

Batı’nın ‘ FAİZ LOBİSİ ’nden hükümete yanıt

Bu tabloya bakınca, Hükümet’in özellik- le Suriye ve İran’a yönelik politikalarda ağır bir baskıyla karşılaştığı olasılığı akla geli- yor. AKP Hükümetinin bu iki ülkeye yönelik politikası görece olumlu fa- kat yetersiz bulunuyor. Erdo- ğan’dan daha fazlası bekleniyor ve isteniyor! Somut olarak, Suri- ye’ye yönelik olarak isyancılara daha etkin destek (somut olarak, özellikle askeri müdahaleyle sınırda “tampon böl- ge” kurulması); İran’a ambargoya aktif ka- tılım) isteniyor. Erdoğan ise bu beklenti- leri kaldıramayacak kadar ağır buluyor ve yançiziyor. Çünkü göze alıp hayata ge- çirse, ardından kendisinin de kenara alı-

nacağını ve aynı çevrelerin yola pek yıp- ranmamış bir başkasıyla (Gül veya Da- vutoğlu) devamı yeğleyeceklerini tah- min ediyor. Faizleri indirmeye çalı- şarak da “lobi”yi “cezalandırı-

yor”.

“Lobi”nin Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bu yılın ilk yarısı için çok kötü; ikinci yarı ve özellikle 2013 için olumlu tamminde bu- lunması Erdoğan’a bir süre daha “ dü- şünme” payı tanımalarıyla ilgili. Erdoğan pes ederse ekonominin batmaktan kur- tulması için destek verecekleri ima edili- yor. Kısacası Erdoğan’a hem sopa gös- teriliyor, hem de havuç uzatılıyor.

MİNİ YORUM

Fransa’nın notu kırıldı

‘ÖTV arttıkça

kaçakçılık artıyor’

Erkan Akçay

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Boyner, Türkiye’nin ilk 10 ekonomiye

girmek gibi büyük bir hedefi bulunduğunu, ancak insan gücünün ve eğitim yapısının

buna elverişli olmadığını söyledi

Boyner: İlk 10 için yeterli değiliz

ABD Başkanı Barack Obama, Temsilciler Mecli- si Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner’a gönderdi- ği mektupta, borçlanma li- mitinin artırılmasının, va- rolan yükümlülüklerin kar- şılanması için gerekli oldu- ğunu belirtti.

Beyaz Saray, geçen Ağustos ayında ülkenin te- merrüde düşmesini önle- mek için borçlanma limiti- nin artırılması konusunda Kongre üyeleriyle anlaş- maya varmıştı. Bu anlaşma kapsamında Obama’nın böyle bir talebi bekleniyor- du. Obama’nın teklif ettiği artış gerçekleşirse, hükü- metin faaliyetlerini finanse edebilmek için alabileceği borç miktarı 16,4 trilyon dolara yükselecek. Bu ra- kamın, hükümete bu yılın sonuna kadar borçlanma yetkisini kullanmada yeter- li olacağı

düşünülüyor.Kongre’nin, Obama’nın bu teklifini reddetmek için 15 günü bulunuyor, bu süre içinde teklif Kongre’nin her iki kanadından da reddedil- mezse, yürürlüğe girecek.

Bu açıdan bakıldığında Obama’nın Kongre’ye tek- lif göndermesi aslında for- malite niteliği taşıyor.

Çünkü, Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisi’nde ço- ğunluğa sahip olsa da Se- nato’da teklifi reddedecek yeterliliğe sahip olmadık- larından bu teklif, 15 gün sonra otomatik kabul edil- miş olacak.

Ancak, özellikle seçim yılı olması itibariyle Cum- huriyetçilerin bu konuyu,

‘’Obama’nın bütçe açığını kontrol edilemez boyutlara çıkardığı’’ şeklindeki eleş- tirilerinin dozunu artırma- da fırsat olarak kullana- cakları yorumları yapılıyor.

Başbakan Tayyip Er- doğan Enerji Ve- rimliliği Haftası do- layısıyla düzenle- nen 3. Ulusal Ener- ji Verimliliği Foru- mu ve Fua- rı’nda dün dü-

z e n l e -

nen ödül törenine katıldı ve konuşma yaptı.

Vestel, Koç, Simens ve Bosh’a enerji verim- lilğine katkılarından sonra ödülleri verildikten sonra, Enerji Bakanı Yıldız, başbakana “Be- yaz eşyacıların kampanyasını sizin ağzınızdan duyuralım” dedi. Vestel, Koç, Simens ve Bosh firmaları, ocak sonuna kadar kampanya ya- parak ürünlerinde yüzde 10 ile yüzde 35 arasında indirim uygulayacaklardı.

Mikrofonu alan Başbakan, firma- ları tebrik etti. Ancak indirimin on puan daha fazla olmasını, süreyi de şubat ayına kadar uzatmalarını istedi. Ön sıra- larda oturan sanayiciler ve Beyaz Eşya Sa- nayi Derneği Genel Başkanı, gülüm- seyerek ve başlarını sallayarak Baş- bakan’ın önerisini kabul ederken Tayyip Erdoğan kürsüden “Ben de

komisyonumu isterim” dedi.

Dinleyici sıralarından biri, kinayeli bir bi- çimde “Herhalde, herhalde” diye bağırdı.

Kimi izleyicilerin hafifçe gülümsedikleri göz- lendi.

Toplantıda bulunan bir iktisatçı, Aydınlık’a,

“Birkaç firmanın oluşturduğu bir kampanyayla ilgili bir bakanın ve başbakanın açıklama yapması, ticaret mevzuatına aykırı. Bakan ve başbakan bir veya birkaç firmanın sözcülüğünü yapamaz. Bu, haksız rekabet yaratır” dedi.

‘Millet dolduramayacağı buzdolabını alır mı!’

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun

‘Herkesin buzdolabı alması değil, içini dol- durması önemli’ sözlerine de yanıt verdi. Er- doğan, “Millet dolduramayacağı buzdolabını alır mı? Bu kadar komikler” dedi.

Obama çıkışı

borçlanmakta buluyor

ABD Başkanı, federal hükümetin

borçlanma limitinin 1,2 trilyon dolar daha artırılması için Kongre’ye başvurdu

Çin’in 2011 yılındaki gümrük gelirinin bir önceki yıla göre yüzde 29 artarak 1,6 trilyon yuanı aştığı açıklandı. Çin Gümrük Genel Müdürü Yu Guangzhou dün (12 Ocak) yaptığı konuşmada, emtia fiyatlarının yüksek seviyede korunmasının, gümrük gelirlerindeki artışın en önemli nedeni olduğuna

işaret etti. 2011 yılında, ithal malların genel fiyat

seviyesinde görülen yüzde 13,8’lik artış, gümrük gelirinin artmasına büyük katkıda bulundu. Geçen yıl mal fiyatlarının yükselmesi sayesinde gerçekleşen gümrük geliri artışı, toplam gümrük gelirinin yüzde 60’ını oluşturarak 210 milyar yuanı buldu.

Çin’in gümrük geliri 1,6 trilyon yuanı geçti

Taraf Gazetesini aylardır reklamını yaptığı halka arz işlem ilk gün beklenen talebim gelmemesi üzerine geri çekildi.

Yapılan açıklamada halka arzın konjonktürün daha uygun olacağı bir tarihte yapılmak üzere geri çekilmesine karar verildiği bildirildi. Taraf Gazetesi’nin hisse senetlerinin borsada işlem görmesini sağlayacak olan işlemlerde aracılık görevi yapan Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ’nin Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) tarafından konuyla

ilgilg yapılan açıklamada Taraf Gazetecilik Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 12 Ocak ile bugün İMKB Birincil Piyasada gerçekleştirilen talep toplama sürecinde, arz miktarının altında talep geldiği bildirildi.

Açıklamada, halka arzın küçültülmesi gibi alternatiflerin Taraf Gazetecilik ile birlikte değerlendirildiği belirtilerek halka arzın konjonktürün daha uygun olacağı bir tarihte yapılmak üzere geri çekilmesine karar verildiği kaydedildi.

Taraf’ın ‘Halka arz’ı fiyasko

‘KOMİSYONUMU İSTERİM!’

3. Ulusal Enerji Verimlilii Forumunda yaplan ödül törenine katlan Babakan, beyaz eyaclarn kampanyasn

duyurdu, ardndan da “Komisyonumu isterim” dedi!

3. Ulusal Enerji Verimlilii Forumunda yaplan ödül törenine katlan Babakan, beyaz eyaclarn kampanyasn

duyurdu, ardndan da “Komisyonumu isterim” dedi!

3. Ulusal Enerji Verimlilii Forumunda yaplan ödül törenine katlan Babakan, beyaz eyaclarn kampanyasn

duyurdu, ardndan da “Komisyonumu isterim” dedi!

3. Ulusal Enerji Verimlilii Forumunda yaplan ödül törenine katlan Babakan, beyaz eyaclarn kampanyasn

duyurdu, ardndan da “Komisyonumu isterim” dedi!

3. Ulusal Enerji Verimlilii Forumunda yaplan ödül törenine katlan Babakan, beyaz eyaclarn kampanyasn

duyurdu, ardndan da “Komisyonumu isterim” dedi!

Rohtschild Georges Mandel

Paul Reynaud

Referanslar

Benzer Belgeler

Bush’a, “Bu sana Irak halk ının veda öpücüğü, köpek!” diye bağırarak, ayakkabı fırlatan El Zeydi, Arap dünyasının kahramanı haline gelmişti.

Şimdi, Manisa’daki üreticiye hakaret eden, sesini çatlata çatlata “Böyle bir şey olabilir mi?” diyerek onu yalancı çıkarmaya çalışan eski Meclis başkanına, bu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun'da 10 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketiyle ilgili 'O insanların ölümünden, o insanlar ın orada oturmasına izin

Terör örgütü elebaşının idamı konusunda MHP ve iktidar arasında yaşanan tartışmaya yönelik bir soru üzerine de Baykal, "Türkiye'nin önündeki sorun artık Apo

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun “Allianoi diye bir yer yok” sözlerinin inkarc ı ve bilimsellikten uzak olduğunu belirten Evren, “Tüm dünyanın gözü önünde ve

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın arasında yapılan görüşmede, Karayalç ın’ın CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Parti olarak anayasa hazırlığı çalışmalarını ciddiye aldıklarını ve yakından takip ettiklerini belirten Karayalçın, "Anayasa Mahkemesi türbanı laikliğe aykırı

Kızılırmak suyunun devreye girmesinden önceki son üç yılda Ankara’ya hangi kaynaklardan su verildiğini ve bu sular ın arıtma tesislerine ulaşması için harcanan