• Sonuç bulunamadı

Hersekli Arif Hikmet, Edebi Kiilii ve Dili

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hersekli Arif Hikmet, Edebi Kiilii ve Dili"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

!lii!dmwrodni mnH'!ni simpoz{j "Bosna

i

Hereegorimi or/ dolaska Osmanl{ia do danas"

MEDUNARODNI NAUCNI SIMPOZIJ

BOSNA I HERCEGOVINA OD DOLASKA OSMANLIJA DO DANA S

(9-11. JUNI 2010.)

ULUSLARARASI OSMANLI'DAN GÜNÜMÜZE

BOSNA-HERSEK SEMPOZYUMU

(9-11

HAZİRAN

2010)

(2)

ft!Jedunarodni NauCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas"

'

Yavınıcı Kurum/ lzdavaC

Filozofski Fah.tıltet Unıvcrzıtet u Tuzlı

Editör/ Glavni i odgovorni urednik Profdr. Enver HALIL O VIC

Bilim Kurulu/ Redakcioni odbor Prof dr. Bego OınerCevıC

Prof dr. Alunet KasumoviC Prof Jr. Pikret Türkmen Prof dr. Mehmet Törenek Prof dr. Saadetlin Gömeç Prof dr. Adib .DozıC

Doc. dr. Adnan JahiC

Doc. dr. Anıira TurbiC HadZagiC Yrd. doç. dr. Süleyman Özbek Yrd. doç. dr. YusufZiya Sümbüllü Kapak Tasarım 1 Ko rica

Senad SuljkanoviC

Baskı/ TehniCka priprema i Stampa d.o.o. "B-Eli-M dizajn&Stampa" Lukavac Matbaa 1 Za Stampariju

Zijad DuvnjakoviC

CIP- Ka.talogizaciJa u publikaciji Nacionalna i univerzitatska bibliotaka Bosne i Hercegoviııe, Sarajevo

94 (497.6) "1463/ ... " (063) (082)

MEDUNAROOM nauCni simpozij Bosna i Hercegovina od dolaska Osmımlija do darrus (2010 ; Tuzla)

Medtmarodni nauCni simpozij Bosna i Hercagovina od dolaska Osınanlija do danas, (9-11. juni 2010. ) = Uluslararasi Osmanli ' dan günilmüze Bosna - Hersek Sampozyumu, (9-ll haziran 2010) 1 [editör .. glavni i odgovomi urednik Enver Halilavit ]. -Tuzla : Univerzitet, 201 l. - 793 str. ilustr. ; 25 cm Tekst na bos., engl. i tur. jeziku.

-Bibliografıja uz ref<:rate ISBN 978-9958-609-62-6

l. Up. stv. nasl. - I. Uluslararasi Osman li ' dan

günümüze Bosna- Hersek Seınpozyı.ımu (201 O; Tuzla) vidi 1\"{edunarodni nauCni sinıpozij Bosna i Harcagovina od dolaska Osmanlija do danas (2010; Tuzla). -lL Bosna i Hercegovina- istorija,

1463 - - zbomici vi di I 463 COBISS.BH-ID 18702086

(3)

Meilunarodni NauCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaslw Osmanlija do dana s" İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ... 9 ÖNSÖZ ... ,,,, ... ,,.,, ... S

PREDGOVOR ... 7

AÇlLlŞ KONUŞMALARI.. ... lS Nevzat YEŞILER. ... 17

TİKA Saraybosna Koordinatörü

Prof.Dr. Enver HALİLOVİC ... 19 Tuzla Üniversitesi Rektörü

1 SEKSiYON ... 21 DOGU AVRUPA VE BALKANLARDA İlKTÜRKFÜTUHATI ... 23

Prof. Dr. Saadettİn GÖMEÇ

İLK OSMANLI KRONiKLERİNDE BOSNA ... 31

Prof. Dr. Üçler BULDUK

15-17. YÜZYILLARDA BOSNA SANCAGI KALELERİ ... 38 Prof. Dr. Adnan GÜRBÜZ

BOSNA I HERCEGOVINA U PREDOSMANSKO DOBA ... 54 Prof. Dr Bego OMERCEVIC

İSHAKBEY OGLU GAZİ İSA BEY VE BİR BAŞKENTiN İNŞASI... ... 66

Yrd. Doç. Dr. Süleyman ÖZBEK

Il. SEKSİYON ... 75 BOSANSKO PİTANJE U EVROPSKOM KONTEKSTU ... 77

Prof.Dr. Enver HALİLOVİC

KOLAKOVIC MEHMED, KAZN AC EPSKIH NARODNffi PJESAMAIZ OSMANSKOGA PER! ODA ... 85 Doc. Dr. Marka PETROVIC

ZENİCA'DA NEVRUZ GELENEGİ ve ŞENLİKLERİ ... 96

Dr. HasanAvni YÜKSEL

HERSEKLİ ARiF HIKMET "EDEBi KİŞİLİGİ VE DİLİ ... 103 Yrd. Doç. Dr. Süleyman EFENDİOGLU

HASAN ZiYA' İ MOSTARİ ŞİİRLERİNİN ÇAGRIŞIM DÜNYASI ... 118

Dr. sci. Alena CATOVIC

lll SEKSİYON ... 127

(4)

MeilunarodniNauCni Simpozij "Bo:ma i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas''

Özet:

HERSEKLİ ARİF HİKMET "EDEBi KİŞİLiGİ VE DİLİ

ArifHikmet OfHerzegovına Hı.-; Lderary Characterıstıc.'i And Language

Yrtl Doç. Dr. Saleyman EFENDİOGLU

Atatürk Üniversitesi Edeb~vat Fakültesi Erzurum 1 TÜRKİY H

Bu bildiride güçlüfikir ve sanat yönüne rağmen kaynaklarda gereği kadar işlenmemiş olan Osmanimm son dönem şair ve yazarlanndan Mostar/Bosna-Hersek doğumluAn/Hikmet Bey tanıtılıp edebiyönü ÜZerinde durulacaktır. Aynca eserlerinden hareketle H ersekli AnfHikmet'in dil ve üslubu orlaya konmaya çalışılacaktır.

Anahtar Kelinreler: H ersekli Anfl-likmet, Edebiyat, Dil, Tanzimat, Osmanlı. Abstract:

In this study ArifHikmet Bey, bom in Mostar!Bosnia-Herzegovina, one the fina/ period authors and poets ofOttoman, who have not been studied sufficiently in the resources in spite of his strong national and arti'stic aspect, will be introduced and his literary aspect will be emphasized. Alsa it will be attempted to introduce language and style of ArifHikmet of Hersek based on hı's workv.

K ey Word5: ArifHikmet OJHe1zegovma, Literature, Language, Tanzimat, Ottoman. •••

16 Ramazan 1255 (23 Kasun 1839) tarihinde Bosna-Hersek'in Mostar :şehrinde dünyaya gelen Arif Hikmet, Hersek valisi İstolçalı Ali Paşa'nın tarunu ve Zülfikfir Natiz Pa~'mn oğludur.

İlköğrenimine Hersek'te güçlü ve kültürlü bir aile çevresinde başlayan Arif Hikmet, on bir yaşında

iken dedesinin arzusuyla Tımarlı Süvari Miralaylığına kaydoldu. Ancak kısa bir süre sonra babasının

ve dedcsinin vefatlan üzerine ailesiyle birlikte önce Hersek'ten Bosna'ya; peşinden 1854 'te Bursa'ya göç etti. Aynı yıl on beş yaşlannda annesiyle beraber İstanbul'a geçerek tahsiline orada devam etti. 1856 tarihinde Mısırkapı Kedhud:-ısı Muhtar Bey'in yardımlarıyla askerlik kadrosundan rütbe-i hacegfuü'ye (devlet yazı işleri) geçti. Böylece o zamana kadar askeri olan vazifesi idari olarak değı:;;tirildi. Yedi sekiz yıl Mektubi-i Sadaret-ı Ali Kaleıni'nde (Sadnızaınlık Özel Kalem Müdürlüğü) memur olarak çalıştıktan sonra bu görevinden aynldı. 1864 'de Bosna-Hersek' i kapsayan beş altı aylık

bir seyahatten sonra !stanbul'a döndü. 1868'de Cevdet Paşa'nın yönlendirmesiyle Divan-ı Ahkfun-ı Adliyye, Muhakemat-ı Cezaiyye Kitabetine (Yargıtay Ceza Mahkemeleri Kfitipliği), ertesi yıl

Temyiz-i Hukuk Dairesi Zabıt Kitabeti (Yargıtay Zabıt Ki'itipliğine) tayin edildi. Daha sonra Dersaadet Birinci Hukıık Dairesi Mümeyyizliği ve Mahkeme-i Istinaf Hukuk Kısmı Mümcyyiz-i Saniliği görevlerinde bulundu. Bu son görevinden 1880 yılında istifa etti. Üç yıl sonra Erzurum Bidayet Mahkemesi Hukkuk Dairesi Reisliğine getirildi. Aynı görevi Bursa, ManastJT, Yanya, Kastamonu, Adana ve Cezayrr vilayetlerinde sürdürdü. 1897'de Dersaadet İstinaf Mahkemesi üyeliğine, 1900' de Dersaadet İstinaf Mahkemesi Ba:;;kanlığına, 1901 'de Mahkeme-i T emyiz üyeliğıne terfi etti.1

1 bkz. Hasan AKSOY, "Hersekli Arif Hikmet Bey (1839-1903)", İ'ilam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., İstmıbul,1988, Cilt 17, s. 233.

Metin Kayahan ÖZGÜL, H ersekli Ari/Hikmet, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınlan., Ankara, 1987, s. 1-4.

(5)

Metlunarodni NauCni Simpozij "Bosna

i

Hercegovina od dolaska Osmanlija do dan

as"

Bütün meslek hayatı boyrmca doğruluktan ve adaletten hiç aynlmamış bir kanun adaını

olarak ün yapan B ersekli Arif Hikmet Bey, 20 Mayıs 1903 tarihinde !stanbul' (L_"l vefat etti. Fatih Camii'nde kılınaıı cenaze na:ıuazmdan sonra Topkapı Kabristaııı'nda annesi Çcrkez Ayşe Hmımun

vanına del'nedildi.2 Çok kısa süren iki evliliği dışında hep yalnız yaşamış olan Hikmet Bey'in çocuğu

yoktur. Mezar 1aşında ibnüleınin Mafınıut Kemal İnal tarallndan yazdın1an şu satırlar yer almaktadır: Fatiha

Ferverip cism ü can ü kalbirnde Eser-i la ilahe illailah

Şeb-çerağ-ı mezanm ola benim Giiher-i la ilahe illailah

Kıta.sıyia zemzeme-saz-ı tehlil olan şairi hakim

li ersekli An/Hikmet Bey 'in sükUn-zar-ı ebedisidir. Viladeti 16 Ramazan 1255 Çarşamba Gecesi

Ve}Utı 22 Sajer 1321 Çarşamba Gecesi3

Ölümünden sonra bütün eserlerini emanet edecek kadar kendisine güven ve sevgi beslediği yakın do:-.'tu İbnülemin Mahmut Kemallnal, Hikmet Bey'in ölümünden sonra Tercuman-ı Hakikat Gazetesinde ·'Kemalü'l-I-Iikme" başlığı altında müellifın biyografisini ve halıralarım y::ı.yıınlamış ve bu teifikayı daha soma aynı adla kitap şeklinde bastınnıştır.4 Bu kitabın satış geliri

Osmanlı donaırmasına bağışlanmıştır.5 Ayrıca İbnüleınin

Bey, eski harflerle neşrettiği Hersekli Arif Hlkmet Divanınm ön kısmına geniş bir mu.kaddime yazmak Hersekliyle ilgili oldukça aynntılı

bilgilen burada da okuyucuya sunmmıtur.6 Bu yönleriyle Keınalü'l-Hikıne ve söz konusu mukaddiıne l·fersekli ArifHikmetle ilgili bilgi bulabildiğimiz en önemli iki kaynak durumundadır.

İslam Ansiklopedisinin "Hersekli Arif Hikmet Bey" maddesini yazan değerli biliın adamı Ilasan AKSOY, konuyla ilgili olarak şunları söylemektedir: "Kendisini yakından tanıyan ve

hakkındaki bilgilerin ço.ğunmı kaynağıııı teşkil eden İbnillemin Mahmud Kemal' e göre Hersekli Arif Hikmet, itikadı sağlam ve dini meselelerde hassas bir insandı. Ancak heyecanlı, taşkın ve kabına sığmaz mizacı onu derbeckr, disiplinsiz ve rindane bir yaşayışa sevk etmiş, bu yüzden aralarında yer

aldığı encüınen-ı şuara şairlerinin çoğu gibi içki ye müptela olmuştu. Bununla beraber İbnülemin onun sun yıllannda ıçkiyı bıraktığını ve hayatına çeki düzen verdiğini söyler. Bu coşkun mızacıyla diııı

daha yok duygu ve cezbe halinde yaşamak ısteyen Hersekli belli bir tarikatın disıplini altına girmek

ycrirıe aradığı ıç coşk."l.lllluğunu tatmin için zammı zaman değişik tekkclere devam etmiş, Bektaşi,

Kadiri ve Mevlevi dergillılannda icra edilen ayin ve zikirlerc aym vecd ve heyecanla katılmıştır. Divanında bu üç tarikatın izleri görülmekte, Hacı Bek-taş-ı Veli, Abdulkadir Geylani ve Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi öven rmsra ve beyiller bulunmaktadır."7 Aynca Hikmet beyin yerine göre

ş;.ıkacı ve laubali kişiliğinin yanında çok sert ve ciddi bir mizaca sahip olduğu gözünü budaktan

sakınmayacak derecede cesur bir kişiliğinin olduğu dönemine göre en tehlikeli fikirleri bile içinden geldığı gibi haykırabilecek ıradeye sahip olduğu yine İbnülemın Malunut Kemal tarafından ifade

edılmektedir: "Pek muntazam ve bazen pek ınühim ve ciddi söz söylerdi. En ciddi mebahisten, en

2 İbııülemin

Mahmut Kemal İNAL, Son Asır Türk Şairlen·, lv1EB Yay, İstanbul, 1969, Cilt: 3, s. 654.

3

agc., ÖZGÜL, s. 4.

~ İbnülemin Mahmut Kemal İNAL, Kemalü '1-!-Iikme, Tercüman-ı Hakikat Matbaası, Dersaadet, 1327.

5 Buı·salı Meluned TAHİl{, Osmanlz Aiüellijleri, (Yayıma Hazırlayanlar: Mustafa Tatçı, Cemal

Kurnaz), Bizim Büro Basunevi ve Yav., Ankara, 2009, Cilt:2, s. 335-336.

6

hkz. Hcrsekli Arif Hikmet, Divan {iviukaddime), (Neşir: İbnülemin !v1ahınud Kemal), Matbaa-i Aınıre_ İstanbul 1334.

7 ' ' .

(6)

MeilunarodniNauCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas"

tuhaf şeylere kadar arzu edildiği yolda fıkralar, menkıbeler tertip ve tasni edebilirdi.

Laubalililiğinden, açık saçık laf ~avurmasından şik.iiyet edenler vardır. Cahiller ile ihtilattan pek ziyade sıkılır ve sakınırdı. İrfandan mahrum olanları insandan saymazdı. Laubali meşrep ve deryadil

olduğu halde ehemmiyetsiz bir söze, bir hale eherrımiyet verir, muhatabmı haşlardı. Rütbcye, marısıba

asla klllak asmaz.dı. Halini beğerunediği fidemler, en ali tabakalarda bulunsalar da yüz vermez, riayet etmezdi_ O kimseden ürkınezdi. Herkes ondan ürkerdi. Sevdiğini cidden severdi. Scvmediğini sever gibi görünmezdi. Tab'an hür olduğu içın bir ferdc ba~ eğemezdi. Herkesin -dil sizler gibi~ birbirine

i~aretle anlattıklan korkunç maddeleri o, alenen söylemekten sakınmazdı. Müslümanlık, hak yolunda

kahramanhktır, derdi. ,,g

ESERLER

İ:

Hersekli Arif Hikmet hem düz yazıda hem şiirde kendini ispatlamış velut bir müelliftir.

Omın yazmış olduğu şiirlerinin çoğu !stanbul' daki biryangında yok olmuştur.9 Yangındankurtulanlar ile daha sonra yazdığı şiirlerinin mensur eserleriyle beraber ölümünden sonra İbnülemin Mahmut Kemal'e emanet edilmesini vasiyet etmiştir. Herseklinin eserleri şunlardır:

a) Mensur Eserleri

* Levayilrü'l-Hikem (Hikınetli Yazılar): Levayihü'l-Hikem, yazarın Levamiü'l-EikJ.r ve Sevanihü.'l~Beyan adlı eserleriyle beraber yazma defterler halinde tek ciltte toplanmış olarak İstanbul Üniversitesi kütüphanesinde konuunaktadrr. 10 Eserde felsefi, dini, tasavvufi ve ahlaki konular

anlatılmaktadır. Levayihü'l-Hikem, 1316 (1898) yılmda Resimli Gazetede "layihalar" halinde

neşredilmiştir. Bu lay.ihalann ilki Bulgurluzade Rıza' mn antolo_jisinde de yer almaktadır.11

*Levamiü'l-E:fkar (Fikir Panltılan): Bu eser edebiyat, sanat, nazım, nesir, toplum, hürriyet,

düşünce özgürlüğü, adalet, meşrutiyet, rt:iim meseleleri gibi dönemine göre ileri ve tehlikeli sayılacak konuları işleyen yazılardan oluşmaktadır. Eser basılmamıştır. Levınniü'l-E.fkar'dan alınmış üç yazı

Bulgurluzade'nin antolojisinde yayımlanmıştırY Eserın orijinal tam metni Levamiü'l-EfkH.r ve Sevanihü'l-Beyan j}c beraber tek cilthalinde .İstanbul Üniversitesi Kütüphanesindcdir. 13

*Sevanihü'l-Beyan (Düşünce İlhamları): Sevanihü'l~Beyan, Tanzimat'ın ilanı, Tanzimat'ın mahiyeti, Tanzimat'ın getirdiği yenilik ve değişiklikler, Tanzimat'ın olumlu ve olumsuz yönleri gibi konularm ele alındığı çeşitli düşüce yazılarından (Sanihalardan) oluşan derleme bir eserdir. Sevanihü'l-Beyan yayımlanmamıştır. Oıjinali Levayihü'l-Hikern ve Levamiü'l-Efkar ile beraber

İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde muhafaza edilmektedir. 1~ Sevanihil'l-Beyan 'ın ayıu kütüphanede bir yazma nüshası daha vardır. 15

*M:isbahü'l-Izah (İzah Kandili): Bu eserde Avrupa'nın neden ve nasıl geliştiği, onlara

yetişebilınek ve medeni dünyada yerimizi alabilmek için nelerin yapılması gerel."tiği üzennde

durulmuştur. Eserde Batı'yı takip ederken Avrupa'nın kültürü değil sadece ilim ve fenninin örnek

alınma~ı gerektiği hususu özellikle vurgulanmıştır. :tviisbahü'l~lzah basılmamıştır, yazma defter

halinde İstanbul Üniversitesi Kütüphanesindedir.16

8

age., İNAL, SonAsır Türk Şairleri, s. 655.

9 .

age., TAHıR, s. 336.

10

bkz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, İbnülemin, TY. nr. 2570.

11 bkz. Fatma Betol KlRlŞ,

Bulgurluzade Rıza 'mn Milntehabat~ı Bedayi-i E debiye İsimli Anto/ofisinin

Ç.-'evn"yazı ve İncelemesi, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Afyonkarahisar, 2009, s. 127-132.

"age., KİRİŞ, s. 28-34; 68-74; 86-91.

13 İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, İbnüleınin, TY. nr. 2570.

1~İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, lbnülemin, TY. nr. 2570. 15

lstanbul üniversitesi Kütüphanesi, İbnülemin, Ty. nr. 3010.

16İstanbul

Ünivei-sitesi Kütüphanesi, Ibnülemin, nr. 301 S.

(7)

Meilunarodni NauCni Simpozü uBosna i Hercegovina od dolaska Osmanlüa do dan

as''

*Mecelle'nin bazı mevadini tenkide dair risale: Bu eserde Hersekli Arif Hikmet, "Mecelle"nin bazı maddelerini açıklamış ve eleştinniştir. Bu eserin varlığından İbnülemin Mahmud Kemal, Hersekli Divanının önsözünde bahsetmektedir.17 Fakat ne vazık ki eser henüz ele

geçmeıni~tir.

b) Manzum Eserleri

*Divan (Asar-ı Hikmet): Hersekli Arif Hikmet Bey, yaznuş olduğu şiirlerinin bazılarını devrınin dergi ve gazetetennde (Hazine-i Füıum, Resımli Gazete gibi) ne~Tetmi~ti. Daha sonra bütün

~ıırlennı "Asar-ı Hikmet" adı altında toplayan şaır ne yazık ki bu eserınİ yayımlamaya fırsat

bulamamıştır. Eser bugün yazma defter şeklinde İstanbul Üniversitesi Kütüphanesindedir.18 "Asar-ı

Hikmet" şailln ölümünden sonra İbnülernin Mahmud Kemal İnal tarafından uzunca b_ir mukaddimeyle birlikte "Divan" ismiyle eski harflerle bastrrılmıştrr. 19

Hersekli ArifHikmet Bey'in Divanının başında bir Münacat, iki Tehlil, bir Tazarru, Tcvhid-i BfuTcvhid-i: başlıklı 52 beyitlik bir mesnevi ve bir N at-ı Şerif yer almaktadır. Bunlann akabinde birtakım

devlet, din ve tarikat büyüklerinin övüldüğü çeşitli kasideler srralanmak.iad.ır. Daha sonraki kısrmda şairin gazelleri bulurunaktadır. Divanda 165 tamamlamnış gazel, 37 tamamlanınamış gazel

verilmıt;ı1ir. Gazcilerin peşinden 6 kıta, 18 dü-beyit, 79 mütfet gelmektedir. Divandaki gazellerden üç tanesi müşterek olarak yazılmıştrr. Bunlrudan biri Namık Kemal ile biri Namık Kemal ve Halet Bey ile diğeri Naınık Kemal, Halet Bey ve Kazım Paşa ile ortak yazılınıştrr. Divandaki toplam beyit sayısı

1757'dir.

Hersekli ArifHikmet'in Divanı üzerinde Türkiye'deki çeşitli liniversiteterde gerek lisans gerek yüksek lisans düzeyinde çalışmalar yapılmıştır:

Lisans (Mezuniyet) Tezleri:

* Mehmet AKA Y, H ersekli Arif Hikmet Bey Divam, -indeks- (s. 80-188), (Danışman: l)r.

Faruk Kadri Timurtaş), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, İstanbul-1974, 528 s.

*Hasan ULUSOGLU, Hersek/i ArifHikmet Bey Divam, -İndeks-(.<:. 188-296), (Danışman:

Dr. Fı:ıruk Kadri Tirnurtaş), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı,

İstanbul-1975, 455 s.

Yukandaki iki lisans tezinde Hersekli Divanının 1334 tarihli matbu nüshasının gramatikal dizini hazırlannuştır.

*

Talat ANIL, Divan Edebiyatında Bosna ve Hersekli Şairler, (Daruşman: Dr. Alunet

Caferoğlu), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, İstanbul-1941, 72 s.

Yukandaki tezde 1474-1903 arası Bosna-I-Iersekli şairler tanıuhp ~iirlerinden ömckler sunulmakta ve bibliyogratya verilmektedir.

* Cemile CEYLAN, Hersek/i ArifHikmet Divam (1-150 sy. Çevnjazzsz), (Danı~man: Dr. Turgut Karabey), Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fal.'"ü.ltesi, Türk Dili ve Edebiyatı, Erzurum-1999, 120 s.

* Erkan ACIR, Hersek/i Arif Hikmet Divanz (160-295 sy. Çevriyazzsı), (Daruşrnan: Dr. Turgut Karabey), Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, Erzurum-1999, 103 s.

17

age., İbnülemın, H ersekli Hiknıet Bey, Divan, s. 72. 1~bkz. İstanbul

Üniversitesi Kütüphanesi, İbnülernin Bölümü, TY. 2658. Eserııı bir diğer yazma

nüshası TY. 3214.

19

bkz. Hersekli Arif Hikmet, Divan (Mukaddime), (Neşir: İbnillemin Mahmud Kemal), Matbaa-i Amire, İstanbul, 1334.

(8)

iftfedunarodni NauCni Simpozij uBosna i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas"

Yukundaki tezlerle Hersekli Divanının matbu haskısmın ~!bnülemin'in mukaddimesiyle

beraber~ tümünün Latin alfabesine ak-tarımı yapılmıştır. Ayrıca tezlerin sonuna. divandaki Osmanlıca

kelimeler için küçük bir sözlükçe eklenmiştir.

Yüksek Lisans Tezleıi:

*

Tevfik SÜTÇÜ, H ersekli Arif Hikmet Divam 'mn Tema Bakımmdan İncelenmesı",

(Damşman: Dr. Şerif AKTAŞ), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzunım-1994, (Yayımlanmamı:,; Yüksek Lisans Tezi), 367 s.

Yukandaki çalışmada matbu Divan'daki şiirlerin yeni yazılı metinleri verilmiş ve şiirler

içerik yönünden teferruatlrbir şekilde incc1eruniştir.

*

Hacı Ali ŞAHİN, Hersekli Arif Hikmet Bey Divam (İnceleme-Metin), (Danışman: Dr.

Mustafa Argunşah), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri-1994, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), 356 s.

Şahin, bu çalışmada matbu divanın Latin alfabeli metnini vererek divandaki şiirleri dil ve üslup açısından incelemiştir.

Sıralanan bu lisans ve yüksek lisans çalışmalarımn haricinde Metin Kayahan ÖZGÜL

tarafından "Hersekli Arif Hikmet" başlıklı monografik bir ınceleme kitabı hazırlanmıştır. Kültür ve

Turizm Bakanlığı yayınlarından çıkan bu kitapta Hersekli Arif Hikmet'in hayatı, eserleri, ilmi, llleri ve edebi şahsiyeti anlatılmış; divanındaki şiirlerinin bir kısmı yeni yazılı şekilleriyle verildikten sonra yaruna günümüz Türkçesiyle aktanını da yapılmıştır. Ayrıca kitabın sonrmda Hikmet Bey'in mensur eserlerinden birer örnekle Muallim Naci'nin Hersekli Hikrnet hakkında kaleme aldığı bir yazısı,

Mehmet AkifErsoy'la İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ın şairin ölümü üzerine yazdıklan mersiyeleri

yer almaktadır. Bütün bu yönleriyle Metin Kayahaıı ÖZGÜL 'ün eseri, Hersekli Arif Hikrnet hakkında

der li toplu bilgi btılunabilecek önemli bir kaynak özelliği de taşımaktadır.

Son olarak, Büyük Türk Klasikleri Ansiklopedisinin 8. cildinde Dr. İsmail üNVER tarafindan Herseklinin bazı :şiirlerınin günümüz Türkçesiyle bember yayıınlandığını belirtelim.20

EDEBI KİŞİLİGİ:

Hersekli Arif Hikmet, Osmanlının son dönemlerinde yetiştirdiği onlarca önemli aydın,

yazar ve şairlerden birisidir.21 O, Hersek'in zengin kültürel ortamı içerisinde doğmuş, çocukluk ve ilk

gençlik yıllannı aile konumu itibariyle Bosna-Hersek'in U.hm zümresi arasında geçirmiştir. lstanbul'a göç ettikten sonra da devrinin en iyi medreselerinde eğitiınine devam eden Arif Hikmet, bu yönüyle temelden sağlam yetişmiş önemli fıkir ve sanat adamlanmızdan birisidir.

H ersekli Arif Hikmet, kaynaklarda ve ders kitaplarında bugüne kadar hak ettiğı ölçüde yer

bulaınamı:;.trr. Hatta gerek orta öğretim gerek yüksek öğretim müffedatlannda neredeyse adına bile mstlanmaz. Aslında Hersekliyle beraber Türkiye'de aynı bahtsızlığı yaşayan daha nice miltefekkir ve sanat adamı bulunmaktadır. Bunun bize göre iki önemli sebebi var: Birincisi Türk edebiyatının belli

20bkz. İsınail ÜNVER, "Hersekli Arif Hikmet (1839~1903)", Büyük Türk Klasikleri Ansiklopedisi, Ötüken-Söğüt Yay., İstanbul, 1988, Cilt: 8, s. 169-172.

21Dr. İsmail ÜNVER, "XIX. Yüzyıl Divan Şiiri" başlıklı makalesinde on dokuznncu yüzyılda sadece

divanı bulunan yüz on dört şairin bulunduğunu divanı olmayan şairlerin adlarının ise

sayılamayacak kadar çok olduğunu belirtmektedir. ÜNVER bu yazısında söz konusu şairler

ara..<ıında en önemli olduklarına kanaat getirdiğl on üç şair arasına Hersekli Arif Hikmet' i de

almıştır. Bu on üç şair şunlardır: Enderunlu Vasıf (öl. 1824), Keçecı-zdde !zzet Molla (Öl. 1829),

Dilniş (öl. 1830), Pertev Pa;;a (öl. 837), Ayni (öL1837), Leylii Hannn (öl. 1848), Şeyhülıslfun Anf Hikmet (öl. 1859), ŞerefHanım (öl. 1861), Leskofçalı Giilıb (öl. 1867), Osman Nevres (öl. 1876), Yenişehirlı Avni (öL 1883), Kazım Paşa (öL 1889), Herseklı Arif Hikmet (öL 1903). (bkz. İsmail ÜNVER, "XIX. Yüzyıl Divan Şüri", DTCF Dergisi, Sayı: 32/1, Ankara, 1988, s. 132.

(9)

Meilunarodni NauCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaska O.'imanlija do danas"

kalıplam sok"Ularak çok kesin çizgilerle birbirinden farklı gnıplara (yeni edebiyat, eski edebiyat, halk

edebiyatı, tekke edebiyatı vs.) ayrılması ve bu kalıplara tam uyamayan şahsiyetlerin elemnesi ya da yok sayılması. İkincisi Türk edebiyatının bu birbirinden aynlan dönemlerinde sürekli, ön plana

çıkanlmış birkaç sima üzerinde dunılması. I-Iersekli Arif Hikmet hayatı boyunca Osmanllllln on dokuzuncu yüzyılının buhranlı atmosferini teneffüs etmiş bu yozden çağdaşı olan birçok aydın gibi gerek edebi gerek fıkri gerekse nıhi yönden çeşitli gelgitler yaşamıştır. Onun eski şiiri ve geleneği devanı ettiren Encümen-i Şuara topluluğuna katılması hatta bu topluluğa yoğu zaman ev sahipliği yapması22 ancak bir taraftan da Tanzımat'la gelt!n birçok yeni sosyal ve siyasal fikirleri eserlennde

işlemesi; özellikle şiirlerinde eski kalıpları ve biçimleri devam ettirirken içerik yönünden toplumsal mevzulara ağırlık vermesi; inancı zayıf veya inaııçsız insanlarla sürekli bir mücadele içinde olmasına

ve gerçekte dindar, itikatlı bir kişiliğe sahip olmasma rağmen hayatının bir döneminde içkiye müptela olması hatta evinde içki meclisleri kurması; Sünni bir aileden gelmesine rağmen hayatının son demlerinde Bektaşi, Kadiri ve Mevlevi dergillılarmda icra edilen ayinlere katılarak ibadet ve taat çizgisi yerine dini, daha çok duygu ve cezbe halinde yaşamak istemesi bu gelgitlere örnek gösterilebilir.

Hersekli Arif Hikınet, devrindeki şiddetli eski yerıi edebi tartışmalan arasında eskiler

arasında yer almış, klasik edebiyat tarzını devam ettirip divan şiirini yeniden canlandırmak isteyenler

arasında bulurunuştur.23

Ancak btma rağmen o, fı.kren ve ilmen aslında tamamen yenilikçi ve reformcu bir kişiliğe sahiptir. ÖrneğinEncümen-i Şuara ediplerini biraya getiren önemli bir sebep hepsinin Tanzimat'a ve Tanzimat'ın getirdiklerine karşı oluşlandır. Onlar, Tanzimat'ın İslami değerleri zayıflattığını ve hatta karşısma aldığını düşünürler. Ayrıca Encümen Şairleri_. Tanzimat'ın Osmanlıyı batıya esir ettiği ve devleti, milleti temsil eden ::rultanın haklarına sınırlama koyduğu

böylece vatanın haklanna set çekildiği görüşündedirler. Oysa Arif Hikmet saltanata düşlhandır ve demokratik bir devlet düzenı tamftandrr.2~ Bu göriişlerinı de özellikle nesir yazılarında açıkça dile getirmek'ten kaçmmamaktadır. Böyle olunca Hersekli Arif Hikmet eski ile yeni arasında bir yerde kalnuş tabiri caiz se ne İsa'ya ne Musa'ya yaranaınamıştır. Herseklinin bu ikin.:ikli hali onun edebiyat saytitlannda da silik bir karakter olarak yer almasına sebep olmuştur. Oysa Arif Hikmet, eski edebi tarzdan tamamen vazgeçip Namık Kemal gibi kararlı ve gür bir sesle yönünü yeniye çevirebilseydi belki bugiln onun kadar parlak bir şahsiyet olarak kaı·şımıza çıkabilecekti. Çünkü o, hem çok iyi tahsil

görmüş entelekttiel bir aydın hem de her halükfuda dili ustaca ktıllanabilen, bir divan teşkil edebilecek kadar harikulade şiirler yazabilen sağlam ve akıcı bir nesir dili kurabilen güçlü bir Osmanlı

müellitidir. Bizim bu bildıride Mostar/Hersek doğumlu Arif Hikmct'ı seçmeınizm nedeni de dünya görü:;:ü veya ya9aın tarzı ne olursa olsun yaşadığı dönemde ve günümüZde hak ettiği kıymeti görernemiş olduğuna inandığımız yüzlerce ilim ve sanat adamlıınmızdan birisini Bosna-Hersek'teki bu bilgi şöleni vesilesiyle anmaktır. Konuyla ilgili olarak H ersekli Arif Hikmet Divanı üzerine lisans

tezı hazırlayan bir öğrencinin tezinin önsözünde ifade ettiği şu cümleleri buraya almak isterim: "Bazılan, Hersckli Arif ve arkadaşlaonı yeni kabul ederken bazıları da eski kabul etmişlerdir. İster yeni ister eski olsunlar biz bu kıymetli şairlerimiz ve eserlerinden bi-habcriz. İşte bu çalışmamızm

amacı da Osmanlıca olan bu kıymetli eseri okuruınuza kazandırrnaktır. Çalışmamız Hersekli Arif Hikmet'in divanıdır."25

Herseklinin edebi kişiliğiyle ilgili olarak lbnülemm'ın "Son Asrr Türk Şairleri" adlı

eserinde dile getirdiği şu cüınleJere de dikkat çekmek isteriz; "Hikmet, ben kimseye benzemem_ Hatta

yazım da başkasının yazısına benzemez, derdi. Hakikaten öyle idi. Nevi şahsına münhastr denilen

22

Alunet Harndi TANPINAR, 19 uncu Asır Tii.rk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi, İstanbul, 1997, s. 261-262.

23Erdoğan

ERBAY, Eskiler ve Yeniler, AkademikAraştırmalar Yay., Eızurum, 1997, s. 5.

2~ .. ÜL

age., OZG , s. 17-19. 25

Cemile CEYLAN, Hersekli Artf Hikmet Divaw (1-150 sy. Çevr(vazısı), (Daruşınan: Dr. Turgut KARABEY), Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, Erzurum-1999,

(10)

Meilunarodııi NauL'?ıi

SimpozU "Bosna

i Hercegovbıa

od dolaska Osmanl#a do danas"

ademlerden idi. Hafızası pek metin idi. Kırk sene evvel ezberlediği bir manzumeyi -bir kelimesinde hata etmeksizin- okurdu. Türk'ün Arap'm ve en güzel şiirleri, efadıl-ı ümmetin en mühiın sözleri mahfuzu idi. Acem'in zernin ü zernan icab ettikçe kemal-i taHikatla okurdu. Şiirde Nail-i Kadim vadisini ihtiyar etmişti. O vadide pek güzel şiirler söylemiştir. Nesri selis ve metin idi. Nazmen ve nesren istediği ve istenildiği gibi yazmağa muktedir idi. Edebiyatımızı en iyi bilenlerin ileri gelenlerinden idi. Edebiyata dair mülahazatı, dcrsi edep addolmıurdu."26

İbnülemin'ın de belirttiği gibi Arif Hikmet ~iirlerini divan ~im tarzında kaleme alım~, klasik

şıırin kalıplan dı~ına çıkmaını:;.tır. Divanındaki şiirlerinin eksenını de gazellerle kasideler

oluşturmuştur. O, tarl olarak ünlü divan şairi Naili'yi örnek alıp din, tasavvuf, aşk ve rind içerikli

şililerinde sebk-i hindi usulünü benimsemişti. Ancak pek çok şiirinde de toplumsal meseleleri ele

aldığından şiirlerinin bir kısım hikemi ve didaktik bir nitelik arz eder. Hatta Hersekli, bazen bireysel bir temayı işlediği şiirinin içinde sosyal bir konuyu da dile getirebilmektedir. Böylece aym şiirde hem sebk-i bindi üslubu hem de hikemi t:uz iç içe bulunabilmektedir.

Örnek:

Zannetme kim hev&dan olur nalekar mevc

Raz-ı huril~-ı a.şkı eder ilşik&r m eve

"Zannetme ki dalga hevesle inleyici olur,

Dalga (aslında) aşk coşkusunun sırrını aşiktir eder. " Deıyil-dililn-ı binunete kar eylemez gumfun

Vermez mizde-ı bahre tagayyürhez§rmevc

"Keder elmiş gönüller denizine tesir etmez,

(Çünkü) bin dalga bile denizin yapısım değiştirmez."

Fehm et ulüvv-i kadrini ehl-ı mekfinetin Yüzler sürer sevalıile bl-ihtiyar mevc

"Dalga (bile) elinde olmadan sahile yüzler sürerken,

İktidar ehlinin itibannm yüceliğini sen an la."

Dilden gider mi sOriş-i sevdıi ki rüzgar

Ta

ermeyince gayetebulmaz karar mevc

"Rüzgdr kıyıya ulaşıp dalgalar dumlmadan, ,)'evda kargaşası. gönülden gitmez."

Kesret kemill-i vahdete nishetle böyledir Görmez ınitjin ki, yernde olur hi-şuınar mevc

"Kesret vahdetin olgunluğuna nispetle böyledir, Görmez misin denizde sayısız dalga olur."

Ahk&m-ı ittibatını gör nür u zulmetin

Vennı~ ~uün-ı kudrete leyl ü nellil.r mevc

''Jşıkla karanlığın ilişki dilzenini gör,

Gece ile giindilz kudretin işlerini dalgalandmnıştır." Asfı.r-ı tab' -ı Hikmet'i seyr eyleyen sanır

Babr-ı hi.inerden oldu lefı.li-nisfı.r mevc

"Hikmet 'in tab ettiği eserleri seyredenler samr ki, Dalga, hiiner denizinden inciler saçar."

26age., İNAL, Son Asır Tiirk Şairierı·, s. 655.

(11)

MeilunarodniNauCni Simpozij "Bmma

i

Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas''

Yukandakl gazel aslında ilahi a:;.'kı işleyen tasavvuil bir şiirdir. Mecazi ve girift anlamlarm

gızlendiği beyitlerde sebk-i bindi üslubu kendini gösterrnt:ktedir. Ancak üçüncü beyite baktığımızda

bu beyitte aniden sosyal bir konuya geçildiği ve devrin makam sahiplerinin ciddi bir dille eleştirildiği

görülmektedir. Dolayısıyla üçüncü beyit diğer beyitlerin aksine hikemi tarzda dile getirilmiştir.

Tevfik Sütçü, «HersekliArifHikmet Divanının Tema Bakunından İncelemnesi" başlıklı yüksek lisans tezinde Herseklinm divruundaki temalan şu şekilde sınıtlandınnıştrr:

I. a) Dini Temalar Allah b) Hazret-i Muhammed c) d) e) f)

Hazret-i Ali, Hazret-i Hüseyin Mevlana ve Mesnevi

Kadirilik ve Abdülkadir Geylani Tasavvuf

ll. Dm Dı~ı Temalar a) A~k

b) Rind-Rincllik

c) İçki, Eğlence, Meyhane

d) Cehalet

c) Zamandan Şikayet

f) Kaderden Şikiiyı;:e7

Yukandaki temalanlım "dirıi konular" ile "aşk, rindlik ve içki-eğlence-meyhane" konularında Hersekli, eski şıir geleneğim sürdürürken; "cehalet, zamandan 9ikii.yet, kaderden şikayet" gibı ba:şlıklarda toplumsal mevzulan ışlemi~ ve Naınık Kemal, Ziya Pa~a, Şınası çizgisine

yaklaşmıştır. O sosyal içerikli şiirlerinde ve nes.ir yazılannda özellikle Ziya Paşa ile Namık Kemal'i

mıdırrnaktadır. Zaten Leskofçalı'dan sonra Namık Kemal ı1zcrinde etkili olan en mühim şahsiyet,

Hersekli Arif Hikmet'tir. Kemal'in divanındaki gazellerden birçoğu, bu ınuktedir şaire nazire olarak vücuda getirilıniştir.28 Aynca Naınık Kemal Tahrib-i Harabat'ta, Sultan Veled'den Tanzimat'a kadar divan şiirinin serüvt.:nini lıülasa ettikten sonra kendi döneminde Numune-i Edebiyafa girebilecek isimleri de tavsiye eder. Ona göre Şinasi, Galip Bey, Hakkı Bey, Kfızın1 Paşa, 1-krsckli ArifHikmet Bey, Ekrem Bey ve Harnit Bey zikredilen esere girebilecek şiiriere sahip olan ısımlerdir.29 Böylece Hcrsekli Anf Hikmet Bey'in edebi yönünün iki. boyutu vardır: Birineisı şekil, yapı ve üslup itibariyle klasik edebiyatın izlerini derinlemesine taşıması; ikincisi Fransız ihtilali ve Tanzimat etkisiyle

meşrutiyet fikri etrafında yoğunlaşan hak, adalet, kanun, eşitlik ve hürriyet gibi yeni kavramiann

işlemnesiyle ba1J tarzı yeni bir edebiyat çizgisine ulaşması.30 Zaten bazılaorun zannettiği gibi Arif

hikmet yeniliğe karşı bir şair değildir. Onun muhalefeti Frenk. taklitçiliğine, milli neşenin yok edilmesine ve öksüz bir edebiyat fidamnın tutturulması gayretlerinedir. Arif hikmet batımn kalıplan

içinde klasik zihniyetin şiirini yazmak yerine, klasik yollardan yepyeni bir ınuhtevayı işlemeyi tercih eder.31 Kaldı ki onun pek azı dışında ne~retmekten çekindiği layiha ve makalelerinin her bm bir

dii!?ünce hatta inceleme mahsulüdür. Namık Kemal ve Ziya Paşa'dan önce me:;ınıtiyetçi ve yer yer cumhuriyetçi fikirlerini ortaya koyduğu bu yaZJlar, Osmanlı aydınlan arasında gizliden gizliye

tartışınalam konu olmuştur. Bu yazılatın de aldığı konular dinden felsefeye, siyasetten hOkümete,

27Tevfik SÜTÇÜ, Hersek/i Arif Hikmet Divamnm Tema Bak1mından lncelerımesi, (Damşman: Dr.

Şerif AKTAŞ), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eızurum-1994, s. 2. (Basılmamış

Yüksek Li&"1tlS Tezi).

28Sadettin NÜZHET, NamıkKenıai, Hayatı ve Şii1"len·, Yem Şark Ki.taphanesi, İstmıbul, 1933, s. 43.

29age. ERBAY, s. 415 ~o ..

ü

· age., SUTÇ , s.SL ' l •• r ~ '" · age. OZGUL, s. 42.

.

' "

(12)

MeilunarodniNauCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaska

Osmanl~ia

do danas''

hikemiyattan edebiyata kadar geniş bir yelpaze oluştunır."'2 Tanzimat'ın büyük şairlerinden Namık Kemal ve Ziya Paşa'nın ilk olarak edebiyatla alakaları Leskofçalı Galip ve Hersekli Arif Hikmet gibi Encümen-i Şuara şairlerinin toplantı ve sohbetlerine katılmakla olmuştur. Nitekiın Hersekli Arif Hikmet Bey'in eserlerindeki hürriyet, terakki, devlet düzeni gibi kavramlar Tanzimat edebiyatının

birinci nesiine örnek olmuştur. BUtün bu yönleriyle Arif hikmet ve Encümen-i Şuara esasında yeni

Türk Edebiyatmın hazırlayıcısı kabul edilı~elidirJ3 ·

DİLİ VE ÜSLUBU:

Hersekh Arif Hikmet, güçlü bir şair olmasının yanında dÜZ yazıda da önemli eserler ortaya

koyabilmiştir. Böylece onun bir de yazarlık yönü vardır. Nazım dili ile nesir dili çoğu sanatkfirda

olduğu gibi Hersekli Arif Hikmet'te de tam olarak örtil.şmez. Dolayısıyla onun dilini incelerken şiir

dilini ayn nesir dilini ayn ele almayı doğru bulduk: Hersekli ArifHikmetin Şiir Dili:

Hersekli Arif Hikmet; şekil ve üslup itibariyle klasik edebiyuta bağlılığmdan dolayı onun

şiirleri devrine göre nispeten sade olsa da esasında Herseklinin dili Ampça, Farsça kelime ve terkiplerle yüklü bir Osmanlıcadır. Hersekli Arif Hikmet sonuçta diğer çağdaşı şairler gibi eski kültürle yetişmiş, Arapçayı Farsçayı ana dili seviyesinde bilen Osmanlı Türkçesiyle eğitim almış bir

kişidir. Dolayısıyla dönemınde aydın zümre etrafında Herseklinın bütün eserlerı rahatça

anlaşılabilecek seviyedeydi. Ancak bugün Herseklinin şiirlerini anlayabilmek için hem belli bir seviyede Osmanlıca kelimeye vakıf olmak hem de eski edebiyattakullanılan mazmunlan ve ınecazlı söyleyişleri idrak etmek gerekmektedir.

Omm

özellikle aşk, rindlik ve tasavvuf gibi konulan işlediği

şiirlerde kullandığı dil, sebk-i hindi üslubunun da etkisiyle oldukça süslü ve sanatlıdır. Öyle ki Herseklinin bazı şiirlerinde sadece yüklemi veya yardımcı eylemi hatta sadece ek eylemi Türkçe olan cümleler vardır.

Şiiricnnden örnekler:

Geçti haz&n-ı gamla dem-i nev-bahar hayf Geldi zamfin-ı niile-i ştiriş-medar hayf Hat saruna aks-i baht-ı siyahımdan akıbet

Jeng-&ver oldu &yine-i hüsn-i yar hayf

Döndü sevfid-ı şdm-ı garibana subh-ı dil Göstermez oldu rilyun o G.teş-izfir hayf

Keşti-şikestegfuı-ı yern-i ye's ü milmetiz Yoktur bize müs&ade-i rilzigftr hayf Hikmet hev&-yı hayret ile rü-be-nTh olup Dest-i cününa düştü dil-i bi-karar hayf

Mefülü 1 fd i !d tülmefd f lü 1 fd i !ün

---"---Nüsha-i aşkın gönül şerh-i mez&yasın bilir Harfharf esrftr-ı te' sir ü tevellil.qın bilir

32

age., AKSOY, s. 234.

33

ü" ü

age.,

s rç

'81.

Aynca Enci.imen-i Şuara'nın Tanzimat sanatçıları üzerindeki etkisi üzerine geniş bilgi için bkz. Mehmet Korkut ÇEÇEN, "Encümen-i Şuara'nın Birinci Dönem Tanzimat Samıtçılanna .Etkisi", Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 2, 2006, s. 133~ 152.

(13)

MedunarotlniNauCni Simpozij uBosna i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas''

Aldarur mı rengMi nireng-i hudiL'H ilierne Dil bu sfuetMhfuıenin nakş-ı heyil1.1sm bilir Nükie-i ser-beste-i sur-ı ulühiyyet midir

Var mı lafz-ı vahdetin bilmem ki mfuıfism bilir Bi-haberdir saımıa r:lz-ı rnekr-i hUsn U aşktaıı

Öyle Mecnun'durki dil, Leyla vü Mevliism bilir Bahs-i edyan eyleme ey hiice kim ehl-i nazar Kudretin flsfu--ı takdir ü tecellhsm bilir

Eylemiştir illemin bO. d u ne- bUdundan fer&ğ

Dil ne ukb.iisın hayiii eylerone dünyfi.sın bilir

Ne~e-i idrak-i var olsun nigillı-ı :;;illıtınun

Mest-i hüb-ınaz iken uşş§.k-ı şeydiism bilir Eylemez Hikmet tenezzül yolısa kim erbab-ı aşk

Celb ü tcshir-i vis§lin vafk-ı al.ism bilir Fd i lô tün 1 Fd i Id tün 1 Fd i Id tün 1 Fd i !ün

_________ o ____________ _

Tabiş-i hüsnünle dilğ-ı sine rUşendir bu şeb Düdmfuı-ı şule-i can süziş-efkcndir bu şeb

Tende her bir zahın-ı hfuı-alUde-i şemşir-i naz Seyr-i gülz8r-ı cemiil-i yfu-e revzeudir bu şe b Hasret-i rüyunla süz-1 tefü tfib-ı illıtan

Şem' -i bezm-iirü-yı gerdün ser-be-dilmendir bu şeb

N'ola cüşHn olsa dilde malıtab-ı arzü

Şevk-ı ruhsfuın tecelli-sfiz-ı gülşendir bu şeb Bl-dimfiğ-ı ye' s ü hırrn§nrm ki ey Hikmet bana N ağıne-i n<Thid-i şadi savt-ı şivendir bu şeb Fiı i id tün/Fd i Id tün/Fd i ld tünl Fd i lün

~~~~~~0~~~---­ P&yimill-ı niiz olur hep illem-i biliii sana

Başka bir feyz-i ilillıi venniş istiğnii sana Cibril olsa n 'ola iiyinedar-ı tal'atin

Cevher-i nfu-ı ha yildır hüsn-i bi-hemtii sana Pak-ditnen bir gül-i Gülşen-seray-ı işvesin

Vermesin reng-i tagayyUr haşre dek Mevl& sana Dehr ettin serteser müstağrik-ı env.iir-ı teyz

(14)

1Heifrwarodni Nauôri ,\'impozU "Bosna i Hercr.:r;m•ina ml do/as/w Osnum!Ua do dan as"

Hikıneruı fl.::ry·ı:klı hi7fır eylemışken dieını

He) ne hünisin ki tcsrr etmedi hı:Hü sana f'ô i Id Nin Fô i {ô tiin Fii i lô tiin Fô ı !ün

, _ _ _ , o

-1-Jers.::kli ArifHikmet Dey·in ynknrıdaki ~iır!..:ıinin Jı~ında dakı sade dille ~·azdığı ~ıirkıi de yok değıldir

Her dem s üzenın büdeyı ıneyhfrne ıniyım hen

Serho~ mu \'a . sfıkl v<ı . pcvmfine . ıniviın . ben Bir hayrete dü~tüm ki özümden hnberim vok' Akil mi )'fl divfıne \fl mestfme ınıyım ben Yü Rab şu tahiat denilen ku vv ete knrşı Tfıb-tlver olur ffıni~i ferzfine ıniyiın ben

Pfı-ınül-ı fclftket ol::ıcak değerı )'Ok mn

Bu hinnen-İ ldıdda bir düne miyim hen Hikmet bu han'ib<'it-ı cih3ııda bilmem ki hlç

tAn' müre-ı hikmet ını ya vlrfuıe miyim ben

:Hefıllii ~i\fçj(i ı' /ii, ;\/efd llü )e ıl fiin o

Na't-ı Şerif

Hudıi'nın en bü\'ük ilısfuı-ı serısin yd Resülulkıh

Benim her derdimin dennünı sensin yü Resül,nllah Cihan medhüş-ı boyrettir zulıCn-ı mııcizjtındon Tfırikat elılinin hürlıfım sensin yü 1\_esülullıtlı

N'ola mş olsa krş-ı süddc-ı bfıb-ı ın5yfıtın

Sacldet ınülhinün slıllanı sensın yü Resülull:ıh

Senınle anlaşıldı ;;\ve-i ahkiiın-ı ayniyet

Berfıt-ı \'ahdeti ünvfını sensin y§. Re:süluiiah Cebin-i tidcmiyet nakş olundu nür-ı hüsnünle O vcx:hin sürct-i I<.almıan 'ı sensin .'..-t1 ResülullitJ1

Alil-ı derd-ı a~k u :jCVkin olsmı ili1ınıa I-Iikınd Dize gösterdi men re ·anı sen sm y5 H.esCılullah ;\Jefd iliin 'Akfii i liin i.:\Iefd i liin ,'jJefi-1 i liin

____________ o ________ __

Hersekli, sosy'al ve siy'asal ıçerikli ~ıirlenndc hikcını ya da didaktik bır üslup

bcnımsediğinden bLl taız şiirlerinde girift anlmnlar ve mecazlı söyleyişler pek görülmez Ancak bmw

rağmen sosy11l içerikli :;;ürlen de gent~ldc ağrr bir O.<;:mnnlı TiiTkç·esiylc Yazılmıştır:

Semfıme-zib-ı ~evk u sattı rrtikiib ııni~ Unvnn-lırt\7.-ı ızz ü altı ırtil:{th ımı~

(15)

il1eduuarodni NauCni SimpozU ''Bosna

i

Hercegovina ml dola.!ika

Osmmıl{ia

do danas"

Bihüde olma ndhLuH gatletle dil~hıra;; Cidvi~ger-ı zt:ınfn-ı gınii irtikiib ımı$

Menlüd-ı bezın-ı devlet olur m üstakim llimı Şımdi medür-ı cdb nzfı irtikfıb imiş

Kür etmiyor sw.1.ikat ü iffet zmnünede

Sermfıye-ı husül-ı ncü ırtik:db imi~ Isrdr-ı ıstikaınet ile olmaınütehlıim

f 1dhi~-gerün-ı cdlıa sezfı irtik:üb imış

Hikmet, nıizac~ı hey\:t-i devletten anladım Dil-lıastegthı-ı ye'se şiffı. irtikilb muş Af4ıi lii !fd i !d tü _.'mefd i

iii

/j(1 i liin

_ _ _ _ _ u

Ne mOnıkün sedd ü bend-i gerdiş-ı hamyaze-i dcvld

Harab-ı tltne-i itltıs iken dervdze-i devlet Kalemdir sa11ı.a-pird-yı ki tab-intizam amma Reh-i şemşirdir ziynet-Jihi şirdze-i devlet

Adfıldtir arüs-ı m ülke revnak bah~-ı fuiiyış

Bu züretle bultır nCır-ı ceınfıli gaze-ı devlet Usül-i devri gör, dembeste-i iiliim-ı şekvtldır Nagaın-perdtlz-ı şehndz-ı bülend-Jv3ze-i devlet

Nevfı-yı inbisiiH kiiın vennez hayli demlerdür

Makanu'it-flşinfi-yı 3lime iigaze-i devlet

Nevdl~ı hün-i mazlüınfın, sınıfıt-Urtı-yı rıf'attir

Bu:-·

urSLUl günsne-çeşıniiıı cah-ı ttıze-i devlet

Bnhfı-yı kale~ i nev-nakş-ı isli 'd&dı görsünler Geçerse Jest-ı fikr-i Hikınel 'e cndfıze-i devlet

Mefd

i

liin ,--,\Je.fd i liin /Aiefri ihin /.fi.' ıl liin

_ _ _ _ _ _ o _ _ _ _ _ _ _ ]~

Görüldüğü ü.Lere Hikmet Bey'ın ~ıır dilı devrinin aydın dilı olnn Osmanlı Türkçesıdır. Bu dil, b linyesinde her ne kadar fazlaca Arapça, Farsça kelime ve terkip barındınyor&ı da cümle kuruluşu Türkçedir_ Cümleımı temel direği olan yüklemin ve cümle kuruluşunda a.ktif görev üstlenen çekim ekieri ile çekim edatlannın Türkçe olması sebebiyle bu dil, Türk dili cümle yapısına herhangi bir mrar \'crıneıniştir. Belki Türkçenin daha zengiı'l. dalıa iş1eıuı-üş biT dil olnıasını sağlaımştrr.

Yukarıdaki özelliklerınin yam sıra Hersekli ArifHikmet ~iir dilim ustalıkla kullanan, kolay

y·twın ve tekram düşmeyen bır şair olarak tanınınıştır.35

Bütün bu yönleriyle Arif Hikmet'in şı;r dilinin, ınonotonluktnn uzak, o ldııkça akıcı ve ses aht.'llldi bir karakter arz ettiğini belirtmiş olalım.

]-1

(16)

Medunarodni NauCni Simpozü uBosna i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas"

Hersekli Arifilikmetin N esir Dili:

Hikmet Bey, nesirde genel olarak sosyal, siyasal, tasavvut1, ahlaki ve felsefi konulan dı.: almış bazen de edebiyat, şiir ve ncsirle ilgili görtlŞlerini dile getirmiştir. Yani nesir yazılarınch

Hersekli, fikirlerini okuyuculany la paylaşmak ar:zmmndadır. Bu yüzden onun nesri aslında çeşitli düşünce yazılanndan ibarettir. Hatta ahlaki ve felsefi yazılannın bir kısmı ''deneme" türünden kabul edilebilir. Böyle olunca Ariff-Iikınet'in mensur eserlerinde ortaya koyduğu dil şiir diline nazaran daha sade, daha anlaşılrrdır. Yalnız dönemin Osmanlleası bütün yazılarda baştan aşağıya yine de kendini hissettirir. Hıkmel Bey'ın inceleme firsatı bulduğumuz nesir yazılannda Türkçe kelimelerin oranı

Arapça, Farsça kelimelerin oranına yaklaşmaktadır. Aynca incelediğimiz metirılerde Hikmet Bey'in genelde kurallı ve uzun cümleleri tercih ettiğini gördük. Hikmet Bey'in nesrinde kurallı cümlelerin devrik cümlelere oranı neredeyse %95'c, %5'tir. Yine birleşik ı:ümlekrin basit cümleler-e oranı

kabaca %70'e %30'dur. Hersekli Arif Hikmet Bey'in nesir dilinde tespit ettiğimiz hir diğer istatistiki bilgi tl.il cümlelerinin isim cı'lmlelerine nazaran çok daha baskın olmasıdır. Herseklinin nesrinele fiil cümlelerinin isim cümlelerine oranı kabaca %80' e %20 çıkınakiadır.

Aşağıda Hersekli Arif Hikmet'in nesir dilinden örnekler sunulmuştur:

Levayihü '1-Hikem' den:

Tecarib-i umutniyeden anlaşılmıştır ki ceıniy.it-ı beşeriyede ekser tenalıklar işsızlikten ve

işsizlik marifetsizlikten neşet eder. Binaenaleyh medeniyet-i sahihaya millik olan cemiyetler her

şeyden ziyade ta'mlm-i maarife çalışırlar. Çünkü dlem ve marifet çoğaldıkça bi't-tab cehalet ve batillet azalır. Etiad-ı ahali talim ve tahsile dökülür, efkfu-ı umumiye uymur kavaid-i medeniye ve fevilid-i beşeriye aranılır_ Hukuk-ı müştereke ve veztiif-i ınütekabile-i tabiiye ve vazi'yenin hükm-i hakikati meydana çıkar; bir hatt-ı hareket taayyün eder, ahlak ve adap yoluna girer. sanat ve ticaret yollan açılır. Tarik-i temettü ve tcrakkiye girilir. lntizam ve asayiş husule gelir. Şu aJemde neşe-i zinde-gilni tahsil-ı dest-mtlye-ı kfun-rfuıiden ibaret olmakla, hiç kimse ves&il hoş güzen'iniyi tasavvur ve teftişten feragat edemez. Mti-dfunü'l-hayat-ı taallilkat masivadan kat'i rişte-i münasebat mümkün

olamadığından, bir tidcm ne kadar terk ve tecridi ihtiyar etmiş olsa bile, yine az çok ihtiyac5.ttan kurtulamaz arzudan geçemez .. 36

Levfimiü'l-Efldir'dan:

Nazariyat-ı sahihaya göre -insan lafzınm medlülü- ruh-ı maa'l-cesettir. Ruhun cesede, cesedin ruha taalluk ve irtibatıyla taayün eden ınahiyetimizin ha.-;S.is-i esasiyesi; akıl, vicdan, nutuktur. Sair havfis ve kavi bunların hademesi mesabesındedir. Akıl, ahsiis ve idrak edilen ecsfim ve eşyanın

künh ve hakikatini anlamtık ister. Vicdan, mevcudatın fevkinde bir kuvvet-i czeliyc hisseder, onu arar. Nııtu.k, aklın mJlmbğım, vicdanın aradığını ithtim ve illıdeye .ihtimam eder. Tabiat istithmn ve istifadeye çalışır, insan dairna müsteilıim ve müstefit olduğu şeyleri diğerlerine ve diğerleri dahi sairlerine anlatmaya çalışır. 1v1alümat-ı beşeriye teselsül eder, nev-i beni-üdem şu tesclsül5.t içinde

tasarnıtat ile ihtirafita, tevsi-i kemalata muvatfak olur, sfui: ve ınanevi terakkiyUta yol bulur. Türlü türlü sanatlar marifetler vücuda getirir. Güııa gün mek.;;ebler, mezhebler meydana çıkanr.

Beyne'I-beşer maksfun ve maruf olan ulfun-ı meşhure edeb1, hikemi, şer'i ünvamyia üç kısımdır.

Edebiyat-nutuğun tevessilil.tından, hikemiyfit- aklın tahaniy§.tımlan, şeriy§.t- vicdanın serfıir-i semaiyeye

teınayültitıyla efkfinn ilillıiyat ve siyasetele tasanutatıncl'llı zuhura gelmiş, her kavim ve millet arasında deredt-ı medenıyderıne göre cız çok münteşir olmuş, usul ve Hiru' itibanyle tekessür eylemıştir.. 31

35::ıgm., üNVER, s. 134. 36 age., K!Riş, s. 130. '1'"' • --'age., KIRIŞ, s. 86. 115

(17)

MedunarodniNauCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaska Osmanlija do danas"

Scviinihü' I-Beyan' dan:

Nizamsız, intizanıs12 cemiyet tesis edilemez. Her kavmin birer güna "tanzimat"ı olmak

zarfıridir. Siyılsiyyat-ı ecdide ıstılahınca tahzimat, iradılt-ı umfuniyye ve icılbı'it-ı medeniyyenin neticesi teminat-ı siyılsiyyeden ibtiret olmak üzre telak:ki edilir ki, "kanun-ı es§.si" denmektedir.

Bizdeki Tanzimat, ir§.dat-ı tunürniyye ve ic§bat-ı medeniyyenin inzimfuniyle takaniir edegelen usUl-i aJ:ırarfuıeye müstenid alınayıp mücerred düvel-i ecnebiyyenin ilhah ü ıstfin ÜZerine

piidi~illıın irilde-i münferidesiyle alıl-tariku'l-ımt:illiln ahilliye merhameten ihsan olunan bftzı müsaiidılt

ü imtiyazatı M.vi bır «hatt-ı hümfiyün"dan ibılrettir. Bu mi sillll hutut-ı resmiye taht-ı zaman-ı ümmette

olmadığından emr-i muhafazası runürna değil, bizzat padişahlara n1ci'dir. Pfidişahlar ise, İstidib-ı

azamet-i me'lüfe ve terbiyye-i ma'rfifeleri ikiizasınca müfred3.t-ı umfua yfuıi hfuiçteki mufuneHit ü eczilii.ta villaf olamadıklanndan bd-tabi hutut-ı mezkfirenin muhafaza-i ahkfun-ı pfidişah tarafından

"vükelii" illinuyla ııasb olunan birkaç kişiye ve me'mürin-i sfureye münhasır kalıyor ... 38 MısbaJıü'l-İziih'tan:

.Frenklerin hissiyılt-l ma'neviyyelerini teftişe lüzum yoktur fakat inkilftb§t-ı medeniyye

ik"tizftsınca ıılfım-ı siytisiyye ve sıniliyye gibi umfır-ı dünyeviyyeye müteallik mafuif ü mıilCımatı

tahsile ihtiyılcırnız vardır. Zira hakilik-ı maddiyyatı anlar kadar anlamış daha bir kavim zuhura

gelmemı:;;tir. Avrupamemleketleri zahirde pek ~a~aalı olduğundan ekser enzar-ı kti.sıra ashılbı hayrette

kalıp Frenideri i'ziim eder. Efk3.r-i mükemmele erbabı o şti.şaanın husulüne sebeb ulfinı ü fünün

olduğunu bildikleri cihetle mafuifü san.fi.yii agraz eyler. Nilisiann nılzarı esere, kfunillerin nıüessire

taattuf olmağla, nakıslar Frenkliğe özenir, kiliniller Frenkleri şu derece-i medeniyyete isiileden esb§.bı

bi't-taharri anın lüzürn-ı istihsiili re'yinde bulunm. Asnmızda lüzüm-ı mezkCtr devletiınizce teferrüs

olunmuş ise de lti.yıkıyle esbti.b-ı medeniyyetin istihsiirı cihetine gidilınemiş, Fn:nkliğe mahsUs

birtakını rüsfun u adata i'tibar edilerek sıl-i taklid sebebiyle temfıyülti.t-ı muzırra çoğalınış, bir dinsizlik beliyyesi meydana çıkıp akılid ü ahliika arız olan tagayyürfit milliyyetimizı tezelzül§ta dW;;ürrnü:;;tür ... 39

Sonuç

Hersekh Arif Hikmet, Tanziınafın ilanından yiımi bir gün soma doğmuş, Tanzimat'ın getirdiği değişme ve yenilcşme hareketleri içinde büyümüş ve hayatı boyunca Osmanlının on dokuzuncu yüzyılının buhranlı atmosferini tencffus etmiş aydın bir sanatkardır.

Devrinin "Encümen-i Şuara" diye bilinen edebi topluluğuna katılıp bu topluluğa bir yıl ev

sahipliği de yapmış olan şair, devrindeki şiddetli eski yeni edebi tartışmalan arasında eskiler arasında

yer alrnı:;;, klasik edebiyat tarzını devam ettirip elivan :;;iirini yeniden cruılandırrmık ısteyenlt!r arasında bulunmuştur. Ancak buna rağmen o, tilaen ve ilmen aslında tamamen yenilikçi ve reformcu bir

kişiliğe sahiptir. O, şiirlerinin hepsini aruz vezniyle yazıruş ve "divan" tarzında bir araya getirmiş;

nesir yazılannı ise makale veya deneme türünde kaleme almıştır. Dolayısıyla Hikmet Bey, Divan

Edebiyatı ile Tanzimat Edebiyatı arasında kalarak çoğunun eskici kimilerinin de yenici olarak

değerlcndirdiği önemli bir edebi şahsiyettir. Sonuç itibariyle ister eskici ister yeni ci olsun ortada olan gerçek J-Iersekli Arif Hikmet' in, o~manlımn son dünemlerinde yetiştirdiği onlarca önemli aydın,

yazar ve şairlerden birisi olmasıdır.

Ne yazık ki H ersekli Arif Hikmet ve onunla aynı kaderı payla:;;an edebi nesil, kaynaklarda ve ders kitaplarında bugüne kadar hak ettiğı ölçüde yer bulamamıştır. Bu bildiride söz konusu edebi nesle yeniden dikkat çekmek arnacı güdülmtiştür.

38

age., ÖZGÜL, s. 166.

39

(18)

Meilunarodni NfiUCni Simpozij "Bosna i Hercegovina od dolaska Osmanlijli do dan as"

KAYNAKÇA

ACIR, Erkan, H ersekli Anf Hikmet Divam (160-295 sy. Çevriyazısı), (Danışman: Dr. Turgut Karabey), Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi. Türk Dili ve Edebiyatı, Erzurum, 1999, (Mezuniyet Tezi), 103 s. .

AKAY, Mehmet, H ersekli Arif Hikmet Bey Divanı, -Indeks- (s. 80-188), (Danışman: Dr. Faruk Kadri Tinnırtrış), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, İstanbul, 1974, (Mezuniyet Tezi), 528 s.

1\KSOY, Hasan, "Hersekli ArifHikmet Bey (1839-1903)", İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet

Vakfı Yay., İstanbul,1988, Cilt: 17, s. 233-235.

ANIL, Talat, Divan Edebiyatında Bosna ve H ersekli Şairler, (Damşman: Dr_ Ahmet Caferoğlu),

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakitltesi, Türk Dili ve Edebiyatı, İstanbul, 1941, (tv1ezuniyet

Tezi), 72 s.

CE"YLAN, Cemile, Hersek/i Arif Hikmet Divam (1-150 .sy. Çevriyazısı), (Danışman: Dr. Turgut Karabey), Atatürk Üniversite>';i, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, Erzurum-1999, (Mezuniyet Tezi), s. 2.

ÇEÇEN, Mehmet Korkut, "Encüınen-ı Şuara'rıın Bınncı Dönem Tanzınıat Sanatyılarına Etkisi",

Çukurova Oniversitesi, Smyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 2, 2006, s. 133-152. ERBAY, Erdoğan, Esiıller ve Yeniler, AkademikAraştırmalar Yay., Erzurum, 1997.

İNAL, İbnülemin 1\.1ahınud Kemal, Hersek/i Arif Hikmet, Divan (lı.Jukaddime), Matbaa-i Amire, btcmbul, 1334.

İNAL, İbnülemin M·llı..ınut Kemal, Kemal ii '1-Hikme, Tercüman-ı Hakikat Matbaası, Dersaadet, 1327

İNAL, İbnülemin M. Kemal, Son Asır Türk Şairleri, lvlliB Yay, İstanbul, 1969, C. 3. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, lbnülemın Bölümü, TY. rrr. 2570,2658,3018,3010, 3214'e kayıtlı

yazmalar.

KiRlŞ, Fatma Betül, Bulgmiuzade Rıza 'mn Afüntehabat-ı Bedayi-i Edebiye İsim/i Antolojisinin

Ç.-'evriyazı ve incelemesi, (Yaymılarunamış Yüksek Lisans Tezi), A(voııkarahisar, 2009.

NÜZHET, Sadettin, Nam ık Kemal, Hayatı ve Şiirleri, Yeni Şark Kitaphanesi, !stanbul, 1933. ÖZGÜL, Metin Kayahan,Hersekli ArifHilanet, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, I 987. SÜT ÇÜ, Tevfik, H ersekli Arif Hikmet Divam 'mn Tema Bakımından incelenmesi, (Danışman: Ur.

Şerif Aktaş), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, 1994, (Yayı..ınlanmamış

Yüksek Lisans Tezi), 367 s.

ŞAHİN, Hacı Ali, Hersek/i Arif Hikmet Be_v Divam (İnceleme-Aietin), (Danı!j>ınan: Dr. Mustafa

Argmışah), Erciyes Üniversitesi Sosyal Biltınler Enstitüsü, Kayseri-1994, (Yayıınlanmamış

Yüksek Lisans Tezi), 356 s.

TAHİR, Bursah Mehmed, Osmanlı ı\düellifleri, (Yayıma Hazırlaymılar: Mustafa Tatçı, Cemal Kurnaz), Bizim Büro Basımevi ve Yay., Ankara, 2009.

TANPINAR, Ahmet Hamdi, 19 uncu A.srr Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan KitabeVi, İstanbul, 1997.

ULUSOÖLU, Hasan, Hersek/i Artf Hikmet Bey Divam, -İndeks- (s. 188-296), (Danı!j>ınan: Ur. Faruk Kadn Timurta;;), İstanbul Üniversitesi Hdebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı, İstanbuJ-1975, 455 s.

ÜNVER, İsmail, "XIX. Yozyıl Divan Şiiri", DTCF Dergisi, Sayı: 32/1, Ankara, 1988, s. 131-140. ÜVER, İsmail, "XIX. Yüzyıl Divan Nazım ve Nesri", Biiyük Tilrk Klasikleri Ansiklopedisi,

ötoken-Söğüt Yay., İstanbul, I 988, Cilt: 8, s. 99-300.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak hücre bölünmesinin devamlılığını sağlamak için üreme hücreleri, kök hücre- ler, lenfositler ve derimizde bulunan fibrob- lastlar gibi sınırlı sayıda hücre

Huawei Ascend D: Dünyanın En Hızlı Cep Telefonu Huawei, dünyanın en hızlı cep telefonunu, yine kendi üretimi olan K3V2 dört çekirdekli 1,5 GHz hıza sahip

Özellikle İnternet kullanımı için tasarlanmış bu sınıftaki dizüstü bilgisayarların, standart dizüstülere göre daha düşük çözünürlüklü ve daha küçük.. ekranları

Daha sonra Karaman oğullarının ellerine geçen Mut, Niğde kaleleri Ishak Paşa tarafından yeniden alınmış ve harab kaleleri tamir edilmiştir. Koçhisar Kalesi bir daha

son­ larında Timur’un Tebriz, Şiraz, Bağdat gibi ünlü sanat merkezleri­ ni almasından sonra buralarda ve Semerkant’ta minyatür sanatı önemli ölçüde

Yazma niishalarlnln bulundugu yerler: Esad Efendi Suleymaniye Kutuphanesi No: 3316, 3317,3890.. Kadizide Mehmed Efendi Suleymaniye Kiituphanesi

işlemeye başlar. Bu faaliyet, çağrışımları çef itlendirmelerle tamamlanır. , Edebi metin, şairin/yazarın duygu ve düşüncelerini, deneyimlerini okura aktaran

Umumî binalar, teknik binalar monümantal binarlar diye üç neve ayırırsak, bu nevilerden bil- hassa mektep hastahane hamam otel ve emsali u- mumî b.nalaıın geniş sahası için