• Sonuç bulunamadı

Ebedi Şefi'n aziz hatırası yurdun her tarafında hürmetle anılıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ebedi Şefi'n aziz hatırası yurdun her tarafında hürmetle anılıyor"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Otuz ik'nci sene. Sayı: 4 5 4 0 — 184

Amerika mektupları

Celâleddin Ezine

Çıkmıştır. İnkılâp Kitapevi

tarafınden satılır.

k s m r ı

è â è m s

Pazar 10 Ikinciteşrin 1940

MÜSTAKİL YEVMİ GAZETE

Telefon : 2 0 5 2 0

Telg. Tasviriefkâr İstanbul

r---T

Naçiz vücudum elbet bir gün

toprak olacaktır

*

Fakat Türk

milleti

ilelebet payidar kala

-çaktır.

Atatürk

(Şerhi

‘i

aci sahifemiid»)

Atatürkü iki yıl evvel bugün kaybettik

I

¡Günün yazısı

Elemli günün

yıldönümü

B

ugün Cumhuriyet tarihinin

en elemli bir gününün yıl­

dönümüne müsadiftir. İki sena

evvel bugün Atatürk, uzun, clîm

ve istıraplı bir hastalıktan sonra

hayata gözlerini yummuştur.

Feleğin ferman dinlemez, fer- |

yada, figana kulak vermez hük­

mü ve takdiri karşısında ne de­

nir?

Mev’ut ve merhun olan |

gün gelince o hükme büyük, kü­

çük, zengin, fakir herkes boyun

eğmek mecburiyetindedir. Za­

ten yer yüzünde insanlar arasın­

da yegâne ve hakikî

müsavat

yalnız ölümdedir. Hayatta iken ;

herhangi hususta yekdiğerine '

müsavi iki insan bulmak ve gös-T

terme kimkân haricindedir. Yal- j

nız ölüm geldiği vakit insanlar

arasında tam bir müsavat hasıl

olur ki o da zenginin de, fakirin

de altı karış toprak altına tevdi

edilmesidir. Fakat insanlar bun­

da da zahiren olsun müsavatı

bozmak isterler. Zenginler ölü­

lerinin üzerine bir takım taşlar

dikerler,

âbideler

yaptırırlar,

hattâ bazıları saraylara benzer

muazzam binalar kurarlar. Fakat

nafile! Üstteki bu müsavatsızlık­

lar, alttaki ebedî müsavatın

hükmünü izale edemez.

ölüm insanlar için en ibret

verici bir akıbettir. Fakat insan­

ların fıtreti, takdirin ezelî ahkâ­

mından ders almıya müsait ol­

madığı için hiç kimse ne kendi­

sinden evvel gidenlerin uğradık­

ları akıbete ibretle bakabilir, ne

da kendisinin de ergeç başına

gelecek akıbeti bir an bile gözü­

nün önüne getirir. Halbuki in­

sanlar bunu yapabilselerdi, ha-

yrf-Tsn

cSyisfc &&•

ât.sur

içîtttlc

geçer, ölüme daha zahmetsiz,)

daha dağdağasız erişirler ve ar- j

katarında, namlarını hayırla yâd

ettirecek iyi hatıralar bırakırlar­

dı.

Atatürkün ölümü yalnız Tür-

kiyede değil, ecnebi memleket­

lerde de pek büyük akisler hu­

sule getirmişti. Bizim başlıca

gördüğümüz fransızca gazeteler

ve o meyanda meşhur

(İllüs­

trasyon) gazetesi, yirminci asrın

yetiştirmiş olduğu en şayanı

hayret siyaset adamının uful ey­

lediğini büyük teessürlerle yaz­

mış, Atatürke birkaç nüshasında

u:.un uzun makaleler tahsis eyle­

mişti.

Atatürkün yaptığı işler bü­

yük, pek büyük, asırlara sığmı-

yacak kadar büyüktür. Mütare­

ke senelerinde memleketi haki­

katen büyük bir yeis kaplamıştı.

Hele İstanbul işgalinin ezici te­

siri altında memleketin kurtul­

mak imkânından âdeta ümidi

kesmişti. Halkın böyle ümitsiz­

liğe düşmesinde İstanbul hükü­

metinin de büyük tesiri vardı.

Çünkü onlarda memleketin fe­

lâketi karşısında maddî ve ma­

nevî hiçbir kımıldamıya kudret

kalmamıştı, âdeta elleri, ayakla­

rı bağlı olarak kendilerini galip

kuvvetlerin kucaklarına atmış­

lardı.

İşte böyle ümitsiz

günlerde

Gazi tek başına Anadoluya

geçti, hareketi milliyeti uyandır­

dı, herkese taze ümit geldi, Av-

rupanın artık ölmüş zannettiği

Türk milleti ayaklandı, yine Ga­

zinin İstiklâl harbinde söylediği

meşhur söz mucibince

«Türk

milleti gök gürültüsünü andırır

tarrakalarla sahnei tarihe yeni­

den çıktı!»

Refet

Paşanın

Kütahyada

S

yıldırım gibi bir akınla düşmana

indirdiği bir darbe münasebeti-

(e Gazinin söylemiş olduğu bu

söz, İstiklâl Harbinde gösterdi­

ğimiz kalkınmanın, şahlanmanın

ve zafere erişmenin hakikaten

en veciz bir remzi, cidden tarihe

geçecek bir tarifidir ve nitekim

tarihe de geçmiştir. Ne yazık, ki

bu emsalsiz sözleri, sanatkârları­

mız birer âbide, birer tablo ile

temsil ederek gençliğe müsbet

birer iftihar eseri bırakamıyor­

lar.

TASVİRİ EFKAR

(Devamı sahife 4, sütun 7 de)

Ebedî Şefin aziz hatırası

yurdun her tarafında

hürmetle anılıyor

E bedî Ş ef A ta tü rk ü n ölüm ünün ikinci yıldönüm ü m ünasebetile bu­ gün ih tifa l to p la n tıla rı y a p ıla c a k tır. B üyük m atem im iz m ünasebetile b u ­ gün b ü tü n eğlence y erle ri k ap alıd ır. B ü tü n to p la n tı y erle rin e Ebedî Ş e ­ fin bü stü veya resm i konm uştur. Bu köşeler P a r ti b a y ra k la rı ve çiçekler­ le süslenm iştir.

ihtifal merasimi

T oplantı yerlerin d e bugün sa a t do­ kuzu beş geçe, A ta tü rk ü n bugün ve bu s a a tte öldüğü kısa ve veciz ifad e ile a n la tıla c a k ve h a z ır b u lu n a n la r beş d akika a y a k ta sü k û ta davet edi­ leceklerdir.

M üteakiben b ir h a tip A ta tü rk ü n h a y a tı, m em leket ve m illet için y a p ­ tığ ı büyük hizm etleri ve k a h ra m a n ­ lık la rı hakkında b ir hitabede bulu - nacak ve sonra Millî Ş ef İsm et İnö- nü n ü n A ta tü rk h akkındaki beyanna­ mesi o k u n ara k to p la n tıy a n ih ay et verilecektir. T oplantıyı m üteakip Ebedî Şefin b üstüne ve C üm huriyet âbidesine gidilerek çelenkler kona - ç a k tır.

M ekteplerae

B ugün b ütün m ekteplerde talebe 1 ve öğretm enler m ektebin m ünasip

biv salonunda to p la n ac ak ve beş d a­ kika ayakta sü k û t edildikten sonra b ir m uallim ta ra fın d a n A ta tü rk ü n h a y a tı, memleket ve m illet için y a p ­ tığ ı büyük hizm etler ve k a h ra m a n - lık la rı hakkında h ita b e İıa d edile - cek ve Millî Şef İsm et İnöniinün be­ y an n a m e si okunacaktır.

Radyoda

A n k a ra rad y o su bugün sabah neş­ riy atın d a a ja n s h aberlerinden sonra Millî Şefin A ta tü r k hakkm daki be - yannam esini o k u y acak tır. Öğle ııe ş - ririy a tın d a da a ja n s haberlerinden so n ra n e şriy a t ta til edilecektir. A k ­ şam n eşriy a tın d a yine a ja n s h ab e r­ lerini m üteakip Millî Şefirf b ey an n a­ mesini ve dah a so n ra E bedî Şefin C üm lıuriyetin onuncu yılında söyle­ diği ta rih î hitabeyi kendi sesile n a k ­ ledecektir.

Y abancı m em leketlerdeki yuı-ddaş- larım ız da bugün ayni s a a tte elçilik veya konsolosluk b in a la rın d a to p la - nacak, ayni m erasim i y ap a ca k la rd ır.

A n k a ra H alkevinde y ap ılacak m e­ rasim i m üteakip A ta tü rk ü n m uvak­ k a t k ab irlerin in bulunduğu bina u

-Churchill

Ifalyaya

şiddetle^

hücum etti

A l ç a k

mütecavize

cinayet ve hıyanetle­

rinin hesabını sora­

cağız. Âleme

ibret

olacak şekilde lâyık

olduğu

cezaya

çarptıracağız

L o n d ra , 9 ( A .A .) — B. C h u r­ chill b u g ü n L o n d r a d a b ir n u tu k sö y le m iştir: B aşvekil b u n u tk u n d a e z c ü m ­ le d e m iştir k i: M aru z k a ld ığ ım ız b ü tü n d a r b e ­ le re ra ğ m e n , sırtım ız d a k i b ü tü n y ü k le rin a ltın d a v e b irç o k k an lı te h d itle r o rta s ın d a ne A v ru y a n ın z a p t v e y a esir edilm iş, n e d e d a ­ im a b iz im le b irlik te h a r e k e t e d e n m e m le k e tle re k a rşı v e c ib e v e ta ­ a h h ü tle rim iz d e n en k ü çü k b ir kıs-

( Devamı sahife 4, sütun 1 de)

hitler meşhur nutuklarından birini verirken

Elen - Italyan harbi

devam ederken...

Y unanistanda

Italyanlar

milliyetlerini

inkâr ediyorlar

1 Atina, 9 ( A . A . ) — AtİÂa A-ja n sı b ild iriy o r: A tin a d a ik a m e t e d e n İta ly a n k a to lik le rin d e n fo sep h K a v ria d i E m n iy et N ez a re tin e b ir b e y a n n a ­ m e v e re re k Y u n a n is ta n a k a rsı y a ­ p ıla n b a r b a r c a te c a v ü z d e n d o ­ la y ı m illiy etin i re d d e ttiğ in i b ild ir­ m iştir.

(D eva m ı sahife 4, sü tu n 4 de)

Yunan cephesi v«

Bulgaristan ordusu

>--- ■ Y a z a n :

---Kski O r d u K u m a n d a n l a r ı n d a n

E m e k li G e n e r a l

Âli İhsan Sâbis

Molotov

Berline

gidiyor

Alman - Sovyet

dostluğunun

derinleştirileceği

bildiriliyor

Berlin, 9 (A .A .) — D.N.B. a j a n ­ sı bildiriyor:

A lm an hüküm etinin daveti üzerine ve Von R ibbçntropun geçen sene Moskovaya y a p tığ ı z iy aretlere m u - kabele olm ak üzere, S ovyetler B irli­ ği H alk K om iserler Meclisi Reisi ve H ariciye K om iseri Molotof, iki mem­ leket a ra sın d a m evcut dostluk m üna­ sebetleri çerçevesi d airesinde şah - san, yeniden tem as su retile devamlı görüş te atisin e ‘devam etm ek ve bu te atiy i derinleştirm ek için pek y a - kında B erline h a re k e t edecektir. ınunıun ziy aretin e açık b u lu n d u ru la ­ cak tır.

Sinemalarda

H a v a K u ru m u Beyoğlu şubesinin ta v a ssu tile bugün İpek ve Melek si­ n em ala rın d a E bedî Şef A ta tü rk ü n ta rih î n u tk u film halinde h alk a gös­ te rilec ek tir. H a sıla t H av a K u ru m a ­ n a a it olacaktır.

--T e b liğ le

r--YUNAN

t e b l i ğ i

Mevzi! harekât

ernasanda 150

esir ile harp

ganaimi aldık

A tin a , 9 (A .A .) — 13 n u m a ra ­ lı te b liğ :

Cephede az şiddette topçu m u­ harebesi olm uştur.

Dün ve bugünkü gün cephe­ n in m u h te lif n o k ta la rın d a cere­ yan eden mevziî h a re k â t esn a­ sında k ıta la rım ız dördü subay olm ak üzeıe 150 k a d a r esir a l­ mış, beş havan topu ile yedi m itralyöz ve d iğer bazı malzeme iğ tin am etm işlerdir.

D üşm anın h av a fa a liy e ti lâ- şey o lm uştur. İ ta ly a n ta y y a re ­ leri b ir köyü bom bardım an e t - m islerdir. T ay y a re d a fi b a ta r - yalarım ız bir düşm an ta y y aresi d ü şü rm ü şle rd ir.

ITALYAN

TEBLİĞİ

Kalamas nehri

karşısındaki

köprü başları

tahkim edildi

Roma, 9 (A .A .) — 155 nu - m aralı tebliğ:

E p ird e k ıta la rım ız K alam asın Ötesinde köprü b aşla rın ı tak v i­ ye etm ektedirler.

O rta Akdenizde y ap ılan bir hava istik şa fı esnasında ta y y a ­ relerim iz b ir düşm an ta y y a re s i­ ni alevler içinde dü şü rm ü ş, di­ ğ er iki ta y y a re y i de h a s a ra uğ­ ra tm ışla rd ır.

İta ly a n la rla Y u n a n lıla r a r a s ın ­ da h arb in henüz ilk başlangıç şeklinde, ve hudut k av g a la rı t a r ­ zında devanı «itmektedir. G irit adasında M anyaya İngiliz b a h ri­ ye ırıiıfrezeleri ç ık a ra ra k o rad a deniz ve hava üsleri tesisine ç a ­

lışıyorlar. in g flte re n in Y u n a n lı­ la ra ilk y ard ım ı ta y y a re le rle ol­ m u ştu r; İngiliz ve Y unan ta y y a ­ relerinden m ürekkep bir hava f i­ losu A rn av u tlu ğ u n merkezi T ir a ­ nı ve d iğ e r A rn a v u t şehirlerini bom bardım an etm işlerdir. Buna m ukabil D aly a n la r da bi’ kaç Y u ­ nan şehrini vş' husûsi*- olâniği bom balam ışlardır. Bazı Y unan d estroyerleri Prevoze körfezinden veya C oıinthe körfezinden a ra d a ■ s ıra d a geceleyin g :1i çıkışlar y a ­ p a ra k sabahleyin erkenden K ortu adası şa rk ın d a k i k an a la gelmek­ te ve o rad a n sahil boyunca ile rle ­ miş olan İta ly a n kolların a ve

(D evam ı sa h ife g, sü tu n 4 de)

Fransız - Alm an

m üzakereleri

C lerm ont F e rra n d , 9 (A .A .) — H avas a ja n s ı b ild iriy o r:

P a r is Soir gazetesi, Lavalin Deb- ıin o n ile b irlik te P a ris te A lm an ma- k am larile ta rih î görüşm elerle başlı- yatı m üzakerelere devam e ttiğ in i y azm ak tad ır.

Bu görüşm elere teknik iıususiar için B outhilier iş tira k etm ektedir.

Hitler

mühim

bir nutuk

söyledi

Bu mücadelenin Alman mil

letinin tarihinde şimdiye

kadar yaptığı mücadelele

-1

rin en şiddetlisi olacağını^

biliyordum, bu mücadele

-

nin ben h a y a t t a i k e

yapılmasını i s t i y o r d u m \

M ünih, 9, ( A .A .) — D . N. B .| b ild iriy o r: D ü n a k şa m , N a sy o n a l sosyalist P a rtisi u ğ ru n d a c a n la r ’nı fe d a e- d e n le rin h a tıra s ın ı a n m a y ıld ö n ü ­ m ü n d e , P a rtin in eski azası m u ta t v eçh ile, L ö w e n b ra u k e lle r'd e to p ­ la n m ış v e b u b ü y ü k to p la n tıd a , F ü h r e r b ir n u tu k sö y le m iştir: E sk i A lm a n y a ile m u k a y e se F iih re t, e v v e lâ , A lm a n y a d a ik­ tid ar Kyr- m ü c a d e le n in e n y ü k se k d e v re sin i , »şkil e d e n 1 9 2 3 y ılı­ nı h a tırla tm ış v e m ü te a k ib e n 1 9 1 4 n e v v e lk i d e v re d e k i Al-S m a n y a d a n d a b a h se tm iştir. O A lm a n y a , d e m iştir, a rtık b i­ zim A lm a n y a m ız d e ğ ild ir. F a k a t b u n a ra ğ m e n , o A lm a n y a ile k e n ­ d im izi b a ğ lı h isse d iy o ru z . O A l- m a n y a , b ir ç alışm a v e b ir re fa h

(Nutkun tam metni Sinclde)

B akışlar

Ölümünden iki sene sonra

Peyami S A F A

M

illî şu u ru m u z u n I 7 m ily o n m u m lu k e n b ü y ü k lâ m b a sı, iki t e ­ ne ev v el b u g ü n sö n d ü .

N e d e n o n a C ü m h u rre isi ü n v a n ın ı a z b u lu y o rd u k ta « H a la s k a r» ,I « M ünci», «B aşb u ğ » ve « Ö n d er» gibi, id a re m e rte b e le rin in f e v - i k in d e b ir sıfa t a rıy o rd u k ? Ç ü n k ü o, c ü m h u rre isi u n v a n ın ı a le lâ d e | h u k u k î m an asın ı, g a le y a n lı d in a m ik şa h siy e tin in fe rsa h fe rsa h g e - | risin d e b ıra k a n , sıçrayıcı, b u lu c u v e y a p ıc ı b ir b ü y ü k ş e f ru h u n a ! sa h ip ti. O n a L e b r u n 'lerin , A z a n a ’!arm , B e n e ş'le rin , ic ra î v e teşriî! k u v v e tle r a ra s ın d a b ir m u v a z e n e u n su ru o lm a k ta n ib a re t m e k a n ik ! ro lle ri e lb e tte az g e le c e k ti. O n u n y a p tığ ı işler, a n a y a sa n ın kendi-_ s in d e n istediği m u a y y e n v a z ife le ri g eçen v e şah siy etin in d in a m o su ! için d e b irik tird iğ i m illî c e re y a n ı a y d ın lığ a , ira d e y e , h a re k e te ! k a lb e d e n bir b a ş b u ğ u n , b ir ö n d e rin ta rih h a m le le riy d i.

B ugün A v r u p a d a , h a ttâ A m e r ik a d a b irç o k m ille tle rin h a s re tim i ç e k tik le ri, h a lk ın iç in d en y e tişm e , h e rh a n g i b ir sınıfın h â k im iy e ti-İ n e ve d ik ta tö rlü ğ ü n e d a y a n m ıy a n , fa k a t o to rite li şe f tip in i ilk ö n c e l o y a ra ttı. E v et, h a ttâ d e m o k r a t R o o s e v e lt, N ew D e a l k a h r a m a n ı! id a re sin in d e v le tç i te m a y ü lle rile , a rtık c ü m h u rre is in d e n fa z la bir-3 şey, a n ’an e y i k ırıp ü çü n cü d e fa se ç ilm esin e g ö re d e a rtık b ir ş e f t i r ! A v r u p a d a b a z ı ç ıra k la rın ın itira fın d a n d a a n la d ık ki, A ta tü rk , b ir i şefin ira d e s in d e b ir m illetin iştiy a k la rın ı z irv e le ştire n id a re ta rz m ın j ü s ta d ı sayılıyor.

B ö y le b ir a d a m ın , k a n d i ö lü m ü n d e n so n rası için d e m illetin e is -| tik a m e t çizm ek istem iş o lm ası lâzım g e ld iğ in e h ü k m e d e n le r, ik il s e n e d e n b e ri, s o r u y o r la r :'

— A ta tü r k ü n siyası v a siy e ti v a r m ıy d ı?

A ta tü r k ü n siyasî v a siy e ti o lm a sıtıa lü zu m y o k tu Ç ü n k ü o n u n ! istik b a le a it a rz u la rı, 16 s e n e d ir ta k ip e ttiğ i p o litik a n ın hiçbir» gün d e ğ işm iy e n çizg ile rin d e n k o la y lık la istid lal e d ile b ilird i: D o ğ -! ru d a n d o ğ ru y a te c a v ü z e u ğ ra m a m a n ın m u tla k ş a rtı için d e, b ü tü n J m ille tle rle n o rm a l d o s tlu k m ü n a s e b e tin e s a d ık k a lm a k .

T ü rk şu u ru n u n 1 7 m ily o n m u m lu k en b ü y ü k lâ m b ası, iki ş e n e l e v v el s ö n d ü ; f a k a t o ş u u ru n e b e d î ay d ın lığ ı, M illî Ş efin d e h â lı v e j k a h ra m a n b a şın ın fanusu iç in d e o la n c a p a n ltıs ile d e v a m ed iy o r.

(2)

Sahife : 2

TASVİRİ EFKAR’

10

İkinciteşrin

10 - İkinci teşrin

Bir hayat ve

koca bir tarih

Y a z a n : Samih Nafiz TANSU

Devletim izin bânisi ve m illetim izin vefakâr, sadık hâ-

dimi, insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması, eşsiz

kahraman A tatü rk , vatan sana minnettardır.

Bütün ömrünü hizm etine verdiğin Türk railletile bera­

ber senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün haya­

tında bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol,

aziz hatıran, sönm ez meş’ale olarak ruhlarımızı daima

ateşli ve uyanık tutacaktır.

İsmet İnönü

t {¡yuh kurtarıcının ölümüne bütün dünya ağlaa.

13/14 m a r t 1881 gecesi — K a r f ı r ­ tın a sı sa b ah ta n b eri b ü tü n şuidetile gecenin k a ra n lığ ı içinde devam edi­ yor. S ın ırla rı A d riy atik k ıy ıların d an H in d suların a, K a fk a s eteklerinden, F iza n çöllerine k ad a r u zıyan b ir im ­ p a ra to rlu ğ u n m avi b ir deniz kıyı

r m a k ır düşm üş c e fa k â r an a sın a k avuştu. B ira z sonra d a ğ la rd a tü - fek p a tla d ı. Rum eli ay a ğ a k alk tı ve İstan b u l üzerine yürüdü. H ü rriy e t ilân edilmiş, A bdülham ii devrilm işti.

Bu sevinç çok sürm edi. B atı T rab lu su İta ly a n la rın âni tecavüzü-sm daki şirin k asab a sı • Selanik - bu j n e uğradı. O raya koştu. Tobı ukta y ağ a n k a r altın d a sa n k i k ay b o lm u ş; em salsiz b ir k ah ra m an lık ve m uvaf- b ir n o k ta d ır. ! fa k iy e t gösterdi.

Tepeye çıkan yolların iki ta r a f ın - j Bu sıra d a Rum eli k a n la ra boyan­ da s ıra la n a n İslâm m ahallelerinde m ıştı. Güzel y u rd a d ö rt düşm an, kırm ız: boyalı üç k a tlı b ir evin o rta d ö rt ta r a f t a n sa ld ırm ıştı. Hemen k atın d a, o gece, T ürk a n a la rın ın en Geliboluya geldi ve E d irn e üzerine büyüğü, T ü rk ta rih in in eşsiz k a h ra - y ü rüyen kuvvetlerle berab er bulun­ ulanını d ünyaya g etirm iş bulunuyor- du.

du. : F a k a t bu felâketi büyük h a rp ta -B ir g üm rük m em urunun bu m üte- i kip etm işti. Ç aııakkalede 19 uncu vazi evinde A bdülham it d e v r in in ! f ır k a kum andanlığını, S ofyadaki sa- m üstebit idaresi altın d a k ıv ra n a n km ataşem iliterliğ e tercih etti, b ir aile barınıyordu. K üçük M u stafa A n a fa rfa la rd a j bütün b ir İngiliz binbir m ihnet ve m eşakkat içinde bu- im p arato rlu ğ u n u kendisine ebediyen ıa d a çocukluğunu geçirdi. j m eftu n e tti ve istilâcı kuvveti asU O rada mektebe g itti. O da a rk a - ve k a h ra m a n b ir .m illetin başında ¿ a şla rı gibi âm in lerle b aşladı. Ma- denize döktü.

ş a r a b larla sın ıf geçti. F a ka t b ir gün j Ş a rk ta Ç arlık R usyayı geriletti, koşarak, gülerek, döndüğü evi bü - 1 Cenuptrv İtilâ f k uvvetlerini durdur- yük b ir matem e göğüs verm işti. ! d u . H er ta r a f a koştu. H er yere ye- D ü rü st ve nam uslu babası, haya- tiş ti. B ir şim şek gibi bıüutlu gökler- tın m ihnet ve m eşakkati altın d a göz- i t;e çaktı'. B ir r ü z g â r gibi arzı dev­ lerini ansızın kapam ıştı. A n asın ın j re tti. H er yerd e onun ismi, onun v ak u r çehresi ve k ız a ra n gözleri ev- kahram anlığı dillerde dolaştı. T erinin a rtık büyük b ir ham iden N ih ay et im p a ra to rlu k büyük b ir

m ahrum kaldığını ona an latm ıştı, am eliy atla kollarından, ay a k la rın - K ız k ardeşinin elinden tu ta r a k ana- , dan kesildi. Y alnız b ir gövde ve b ir ■ I | sile b era b er bir m üddet ak rab a, ak ­İ M i - yo rg u n fcaşile kaldı.

ra b a do laştılar.

F a k a t okum ak ih tirası onda sa r da vatandaşlaı-ile M ü ta re k e senelerinin a c ıla rın ı b era b er yaşadı, o sılnıaz b ir iradeydi, ilk m ek tep ten j jrak a t sönmüş görünen bu volkan iç- sonra g irdiği siv J rü şd iy e onun h ü -j ten ¡çe kaynıyor, p atiam ıy a h er an viyetine hâkim , askerlik ru h u n u o k - j hazlr bulunuyordu,

şam adı. H ay a tın ın yolunu d ah a o za-1 . t . . . .

inan kendi ad ım larile çizdi. A skeri i f ^ teCa™ Z rüşdiyesine gird i. O rad a onun y arın - : ’ e *?’• !P nG e. atılm ış, goz ki dehasın, keşfeden hocası bu kü. k a y d ır,lm rç tı.1 6 m ayıs 1919 d a yag- çük çocuğun tek kalm ış ism ine da-j m urlu bU'„ sabab Sirkeciden yaşlı a- ha büyüğünü ilâve etti. M u stafa K e - ! nasm m ^ ? 1»rile ,slanm l?

>’uzü-I»gilizler mübayaatı

tekrar arttırıyorlar

Yunanistana gardım için şimdiden beş

milyon lira avans veriliyor

İn g ilizlerin m em leketim izden ve Y u n a n ista n d a n m al alm ak için k u r ­ d u k la rı te şk ilâ tı genişletecekleri h a­ ber a lın m ıştır. B ilh assa Y u n a n ista ­ n a y ard ım için şim diden beş milyon lira av a n s ta vereceklerdir.

İzm irden b ir m üddet evvel aldık­ la rı beşer bin ton üzüm ve incirin bedellerinin yüzde yetm iş beşi y a - kında tü c c a rla rım ız a verilecektir. B unun için a lâ k a d a rla ra em ir gel - m iştir. Bu m a lla r İn gilizlere ta m a ­ men teslim edilm iştir.

D iğer ta r a f t a n İngilizlerin yeni - den üzüm, İncir, küspe ve k u ru kaysı alac ak la rı öğren ilm iştir. B u n ların fiy a tla rı üzerinde görüşm eler y ap ıl­ m a k ta d ır.

H aftalık piyasa

B u h a f ta evvelki h a f ta la r a n is - betle şehrim ize m u h te lif m m tak a - la rd a n faz la mal gelm iştir. Bu yüz­ den fiy a tla rd a h a fif b ir düşüklük ol­ m u ştu r.

B uğday f iy a tla r ı eski seviyeyi m u h a fa z a etm ektedir. Y um uşak buğ - d ay la r 8.15 - 8.35 ve s e rtle r de 8.20 - 8.30 p a ra a ra sın d a d ır.

A rp a p iy a sası çok h a ra re tlid ir. M ü teah h itlerd en b aşk a yem îikçiler de m ü b a y a a tta b u lu n m a k ta d ırlar.

Y u n a n ista n a d a yakınfla ih r a c a ta başlanabileceği söylenm ektedir.

P irin ç p iy asasın d a değişiklik yok­ tu r. İta ly a y a ih ra c a ta m üsaade edil­ diğinden n o h u t fiy a tla rın ın yüksele­ ceği ta h m in edilm ektedir.

H a f ta içinde 120 b aly a tif tik s a tıl­ m ıştır. M acaristan ve Ç ekyaya ih - r a c a t yapılm ak tad ır. Y ap ak piy asası çok canlıdır. Y erli fa b r ik a la r da mü b a y a a tta b ü lu .rtıa k ta d ırla r. F iy a t - la r da y ü k se lir -itedir. Son h a f ta 1480 balya yap k ve yün sa tılm ış­ tır . .«j*

İhracatS', yapılıyor

T ic a re t Vekâi ci İta ly a y a y u m u r­ ta , nohut, balık ve deri ih ra c ın a m ü­ saade e tm iştir. Bu h usustaki k a r a r dün şehrim izdeki a lâ k a d a rla ra bil - d irilın iştir. İh rş ç a t tü c c a rla rı bu m a lla rı ihraç eöriıilmek için lisansı doğrudan doğru. \ V ekâletten ala - ca k la rd ır. Ayni sam anda bu m adde­ lerin İta ly a y a gönderilm esi için ban k a la rd a açılan ak re d itife a it ev ra k ta V ekâlete gönderilecektir. İ h ra c a t T u n a yolile y ap ılacak tır.

B irin c ite şrin ayı içinde İzm irden m u h te lif mem leketlere 3.489.678 lir a ­ lık ih ra c a t yapılm ıştır.

O tom obil lastiği geliyor

T ic aret V ekâleti m em leketim ize y ak ın b ir tr a n s i t m erkezinde b u lu ­ n an m ühim b ir p a rti otomobil lâ s ti­ ğinin m em leketim ize gelm esini tem in e tm iştir. M a lla r pek y ak ın d a gele - eek, dahilde otomobil lâ stiğ i b u h ran ı k alm ıy a ca k tır.

T ürk— Rumen ticareti

T ü rk iy e - K um anya tic a r e t a n la ş­ m a sın ın te f e r r u a tla r ı te sb it edilen k ısım la rı peyderpey ta tb ik e d ilm e k ­ te d ir. Bu yoldan o la ra k K um anyaya zeytinyağı, tü tü n ve fın d ık gönderil­ m ekte ve o rad a n da k â ğ ıt, 'sellüloz, petrol gelm ektedir.

R um anyaya gönderilecek p am u k lar Z ira a t B ankası ta ra fın d a n ih ra ç e- dilecektir.

İsviçre ile ticaretim iz

Son z a m a n lard a İsviçreye m ühim m ik ta rd a y aptığım ız ih ra c a t yüzün­ den bu m em leket bize borçlu vaziye­ te d ü şm ü ştü r. T ic a re t V ekâletinin em rile b ir çok m addeler üzerinde İs­ viçreye ih r a c a t lisan sı verilm em ek­ te d ir. Ancak İsviçreden m al gelip hesabı ta sfiy e edildikten so n ra tek - r a r norm al ih ra c a ta m üsaade olu n a­ c a k tır.

SUÇ BİR

DEĞİL Kİ

m al doğdu. nü silerek küçük bir gem iye atladı. M an astırın d a ğ la ra bakan ta ş ta n .1 Ü«_?ün s° n/ a S am suna çıktı.

B ir m üddet o ta r a f la r d a gezdi. B ir kaç aık ad aşile bu ilk b a h a r ha- vasile u y an a n Anadolu bozkırlarının serin rü z g â rın ı ciğerlerine çekti. üç k atlı idadisinde okudu. T a rih ve

edebiyat onun iki kıym etli haziııesiy- di. O yalnız başına bu İki cevheri seyretm ekten her zam an

hoşlanırdı-B lr gün oradan da ayrıld ı. T e rfi Y a y la la r,n ın üstünden u fu k lara bak-eden ark ad aşlarile İsta n b u la geldi

ve b ir asırdan fazla T ü rk e k a h ra - m a n lar, emsalsiz v atan p e rv e rle r ye­ tiş tirm iş şerefli b îr ocağa kayde - dildi.

H arbiyede üç sene geçirdi. Meri' - leketin ız tıra p la rın ı a rk a d a şla rile b era b er mektep içinde kalem e al

B ü tü n h a y a tın d a m e ftu n olduğu, âşık olduğu T ü rk m illeti bu büyük ız tırab m ı içine a k ıtıy o r, sap an m ın başın d a gökten b ir m ucizeye in tiz a r ediyordu. Ah, b ir ö n d er lâzım dı,

O zam an içinde engin b ir c e sa re t duydu ve bu işi yapm ıya k a r a r ver-d ıkları b ir mecmuaver-da ifaver-deye çalı-1 ver-dİ. D aha şa rk a g itti. E ı zurum ver-da b ir şıyordıı. F a k a t herşey duyuldu. B u avuç v atan p e rv e r, S ıv asta b ir kala- oııu E rkânıharbiyeden so n ra S u riy e- ' balık oldu.

ye sü rd ü rd ü . j A nka r a y a geldiği zam an ark asm -Cehennemî sıcak ve üm itşiz ç ö lle r,s m ücadeleye yem in etm iş b ir m il­ i s i kabileler, onun y u rd a olan sev- let 28 ■*»«> 1920 sabahı, bu gisini yıkam adı. O rada, v a ta n ı kuv- * ^ f a l t yo la rd e güze! am tlarU e, ta ra c a k b ir cem iyetini esaslaıanı je ş u ağaçlarım suslu A n k a ra d a o

ttJ zam anki K ırları, k erp iç evlerin kü S o n ra doğduğu yere geldi. Saçla- (D evam ı sa h ife 7, s ü tu n 5 de)

Bir şoför müteaddit

suçlardan tevkif edildi

S ultan ah m et Ü çüncü Sulh Ceza mahkemesi, dün, N iyazi ad ın d a bir şoförü «bir şahidi y a la n ifad e ver- miye teşvik, ölümle te h d it ve adam öldürm iye teşvik etmek» su çların d an te v k if e tm iştir.

E yüp - K eresteciler h a ttın d a oto­ büs şoförlüğü y ap a n N iyazi, iddia­ sına göre b ir m üddet evvel H acer a- dında bir kadınla m üştereken b ir o- tobüs alm ış, f a k a t H acer bilâh are bunu sa tm ıştır.

B unun üzerine şoför N iyazi, H a ­ ce r’ aleyhine T ic a re t m ahkem esinde b ir dava açm ış ve ş a h it o la ra k d in ­ lenilecek A hm et ad ın d a birisine, kendisi lehinde şa h a d e t ederse ken­ disine p a ra vereceğini söylem iştir. F a k a t A hm et kabul etm em iş, N iy a ­ zi bu,- un üzerine kendisini ölümle te h d it etm iş, bunun da k â r etm edi­ ğini görünce, pehlivan Mehmet adın­ da birisine g iderek:

«— Şu Ahmedi ö ld ü rü rsen sana 200 lir a v ar. Ü stelik hapishanede s a n a bakacağım !» dem iştir.

P e h liv a n Mehmet bu te k life k a r ­ şı g ü lm ü ş ve:

«— B enim kaç adam öldürdüğüm ü b iliyorsun. Yoksa seni ö ld ü rü p a r a ­ la rın a k atay ım rnı?» dem iş ve İşi m üddeium um iliğe ihbar etm iştir.

Böylece y ak a la n an N iyazi, m ah - keme ta ra fın d a n sorgusunu ıııütea - kıp te v k if olunm uştur.

Bir hırsız mahkûm oldu

M u sta fa oğlu H üseyin adında b ir sabıkalı, geçenlerde Y em işte «Güzel B an d ırm a» n a k liy a t am barının önü­ ne b ırakılm ış, zeytin y ağ fıçılarını b ire r b ir e r aşırm ış, sonuncusunu te- k erliy erek g ö tü rü rk e n yakalanm ış - tır.

H üseyin, v erildiği Ü çüncü Sulh Ceza m ahkem esinde, değeri 80 lira ­ yı geçen fıç ıla r için:

«— B unları ça m a şır suyu ta ş ı - m ak için çaldım -» dem iş, f a k a t su­ çu sa b it gö rü lerek 3.5 a y h ap is ce­ zasına m ahkûm ve hem en te v k if o - lu n m u ştu r.

Y unan cephesi ve

Bulgaristan ordusu

M üessif ir tih a l

Şehrim izin m a ru f un tü c c a rla rın ­ dan m erhum Sekbanzade A linin oğlu ve T an sinem ası sahibi İsm ail Sek­ ban ın k ard e şi ve profesör doktor Ali E sa d B irolun k ay ın b irad eri A h­ m et N ecdet Sekban irtih a l eylem iş­ tir . Cenazesi bugün F a tih te İtfa iy e k a rşıs ın d a H aydarbey caddesinde 29 n u m a ra lı evinden s a a t 9.30 d a k a l­ d ırıla ra k S irkecide a ra b a v ap u ru is­ kelesinden h u su sî su re tte tem in edi­ len Ş irk eti H ay riy e y e a it b ir v a p u r­ la Beykoza g ö tü rü le re k aile k ab ris­ ta n ın a defnedilecektir.

(1 inci «ahifeden devam ) m evzilerine b ir iki s a a t k a d a r ateş ettik te n so n ra yine üslerine avdet etm ektedirler. Coı inthe k an a lı, Yu - nan destro y erlerin in s ü ra tle E g e de­ nizinden Y u n an denizine ve Y unan denizinden E ge denizine geçm eleri­ ne m üsaade etm ektedir. Gerek k a n a ­ lın vaziyeti, g erek körfezin ve Y u - n an ad a la rın ın coğrafya d u ru m la rı, bu h a re k etle rin düşman donanm ası - nın n az arın d a n ve ateşinden şhahfuz (olarak y ap ılm a ların a im kân verm ek­ tedir. Y u n an umumî k a r a rg â h ın d a | Jiı-tibat zabitliği vazifesini Svapmak

üzere b ir İngiliz G ener alile b ir k aç, İngiliz zabiti bir deıjiz ta yjferesile; A tin a y a gelm işlerdir.

B u lg a rısta n ın vaziyetinde şim dilik zahirî sü k û n et devam ediyor / T a k a t ! B u lg a rla rın h arb e g irm eleri ihtim a­ li baki olduğundan B u lg a r ordusu hakkında b iraz m alûm at verm eyi faydalı ad d ettik .

B u lg a rista n , K rallık şeklinde id a ­ re olunur b ir devlettir; 938 se n e si1 iptidasında n ü fu su 6.319.000 k iş i y - diy 938 senesi tem m uzunun 31 inde' aktedilen S elanik m uahedesi muci - bince um um î askerî h iz m et te k ra r! kabul edilm iştir. Daimî o rd u n u n başj k um andanı k ra ld ır. 27 seneden iba-: e t ask erî m ükellefiyet 20 y aşın d an 47 y a şm a k a d a rd ır. B u n u n b ir bu - çuk senesi m uvazzaf (nizam iye) hiz­ m etinde, 21.5 senesi ih tiy a tta , 4 s e ­ nesi m em leket m uhafızlığında (m üs- ta h fa z s ın ıfta ) geçer. O rd u n u n b a ­ rış zam anı mevcudu, h u d u t m u h afız­ ları ve ja n d a r m a İle b era b er, 70 bin adam dır. Bazı m em balar h a rp o r - duşunun m eveudünü ta k rib e n 150 bin adam g ö ste riy o rla rsa da memle­ k et m em b aları sefer o rd u su n u 400 bin kişiye çıkarırım a m ü s a ittirle r.

B arış zam an ı ordu cem an on p i­ yade fırk a s ın d a n m ürekkep d ö rt kolorduya ta k sim edilm iştir. B u n la r­ dan başka, a y rıc a iki sü v a ri fırk a sı vardır.

U m um î a s k e rî m ükellefiyet ve hizmet k a n u n u n u n kabulünden son

-r a , İki senedenbeı-i, B u lg ar ordusu yeniden tesis halinde olduğundan her gün değişen bu ordu hakkında doğ­ ru m a lû m a t verebilm ek m üm kün de­ ğildir.

B a rış zam anı tekm il piyade mev- c u d ü : 108 piyade ta b u ru n d a n mü - rekkep 36 piyade alayı halinde ta k ­ sim edilm iştir. S ü v ari 42 sü v ari bö lüğünden ve topçu, 13 s a h ra topçu alayından m ü rekkeptir. H e r sa h ra topçu alayı iki ta b u r, 5 veya 6 ba­ ta ry a y a tak sim olunm uştur. S üvari f ırk a la rın a bağlı d ö rt ta n k bölüğü v a rd ır. O rdu topçusu o larak d ö rt a- ğ ır topçu alayı m evcut olup -ilayla.! ik işer ta b u rd a n ve ta b u rla r üçer bö- ta ry a d a n m ü rekkeptirler. F ırk a la rın 1 a y rıc a fen k ıta la rı vard ır.

P iy ad e a la y la rı h a z a r zam anı üçer ta b u rd a n m ürekkepse ne seferberlik­ te b ire r dördüncü ta b u r teşkil oluna­ ca k tır. P iyade (avcı bölükleri) dör­ d er takım dan m ürekkep olup h e r ta ­ kım da ikişer h a fif m akineli tü fe k ve üç avcı m angası v a rd ır. B ir avcı m angası 7 : 11 avcıdan m ü rek k e p tir. H a fif m akineli tü fe k le r sekiz m ili - m etrelik M adsen sistem indedir. A ğır m akineli tüfek bölükleri sekiz mili - m etrelik Schrvarzlose sistem indedir. S ah ra b a ta ry a la rı 7.5 santim etrelik Schnaider ve 7.7 sa n tim e trelik 1916 modeli A lm an toplaı-ile, cebel b a ta r y a la rı 7.5 sa n tim e trelik K ru p p ve S chnaider to p la ıile teçhiz edilm işler­ dir. A ğ ır topçu k ıta la rı 12 sa n tim e t­ relik Schneideı- h a fif s a h ra obüsle- rile, 15 santim enrelik K ru p p a ğ ır s a h ra obüslerde ve 15 san tim etrelik A nsaldo, İta ly a n a ğ ır sa h ra obüsle­ rd e teçhiz edilm işlerdir. A ğ ır topçu kâm ilen m otorludur.

H ava m ü d a fa a silâ h la rı 2 santi - m etrelik Oerlikoıı ve M adsen t ü f e k ­ lerinden ib a re ttir. Son sene za rfın d a A lm anyanın B u lg a rista n a ne gibi silâ h la r verdiği m eçhuldür.

E ski O rd u K u m a n d a n la rın d a n E m e k li G e n e ra l

Ali İhsan SÂBİS

tier*hafta

Tenkit

Cemal N adiren

karikatürleri

Celâleddin EZİNE

U z u n z a m a n d ır C e m a l N a d ir v e k a rik a tü rle rin e d a ir y a z m a k istiy o rd u m . B u fırsa t, b u g ü n eli­ m e geçm iş b u lu n u y o r. S a n ’a tk â r, y e v m î g a z e te le r v e m iz a h m e c ­ m u a la rın d a çık m ış o la n k a rik a ­ tü rle rin in b ir k ısm ın ı « A k ile K a ­ ra» ism ile n e şre tm iştir.

İn g iliz le rd e k i J o h n B ull, A l­ ın a n la rd a k i M ichel, A m e rik a lı­ la rd a k i U n c le S a m g ibi, b iz d e d e h o ş s o h p e t İsta n b u l b u rju v a s ı ti­ pini, « A m c a B ey» lâ k a b ile ib d a e d e n C e m a l N a d ir; b u k e re d e in s a n d a k a r a k te r te z a d ın ın se m ­ b o lü n ü y a ra ttı. « A k ile K a ra » iki a d a m c ild in in re n k te z a d ı g ib i; iki ru h u n , iki p s ik o lo c ia n m b irib irin i ç e k em em ezliğ i, k ısk an çlığ ı v e id ­ d ia lı g ö rü şü n ü n ifa d e sid ir.

« A k ile K a ra » nın sa h ifeîeri- ni çe v irirk e n , k e n d i k e n d im e d ü ­ ş ü n d ü m : Z a m a n ım ız ın s a n a tk â rı­ n a h alis h ik ay eci ü n v a n ın ı v e rm e k lâzım g elirse, o n u e d ip le rim iz e d e ­ ğil, f a k a t k a rik a tü ristle rim iz e b a h şe tm e liy iz . Z ira o n la r, m u h a r­ ririn a ltı s a y fa d a a n la ta b ile c e ğ i y a ra tılışın d ış v e İç h u su siy etlerin i altı resm in ç iz g isin d e d a h a v eciz telhis e d iy o rla r. Y a şa d ığ ım ız sü­ ra t d e v rin in e n sa h ih o b je k tifle ri, sa n ırım ki k a rik a tü ris tle rd ir. E ski d e v irle rin a ra b a s ı v e b u g ü n ü n o- to m o b ili gibi. S h a k e s p e a re v e D o sto ïe v sk i için b ü y ü k ilm i ru h ü s ta tla rıd ır d iy o rd u k . H a lb u k i y irm inci asır a d a m ın ın iç d ra m ın ı ve d ış m ask esin i g ö s te re n k a r ik a ­ tü ristle rin çizgisi o ld u .

B u n a ra ğ m e n , z a m a n ım ız ın a k ­ si sa d a sı o lm a k la b e ra b e r, k a ri­ k a tü r, y ağ lı b o y a v e h e y k e ltra ş lık g ib i eski b ir s a n ’a t şu b e sid ir. O r ­ ta ç a ğ d a k a rik a tü r d e n ile n s a n ’a t m e v c u ttu . L â tin c e C a ric a re k e li­ m e sin d e n m ü lh e m , izam v e m ü ­ b a lâ ğ a e tm e k m a n a sın a g e len b ir ta k ım re sim lerle in sa n v e e şy an ın b aşlıca g ö ze ç a rp a n h u su siy e tle ri­ ni tasv ir e d e n le r b u g ü n k ü k a r ik a ­ tü ristlerin p iş ta rla rıd ır. K a rik a tü r, re fo ım a s y o n d a n e v v el İ ta ly a d a ve O n D ö rd ü n c ü Lui z a m a n ın d a F ra n s a d a re v a ç b u la n b ir s a n ’a lti. C a rc a c ci ve B rueghef g ib i s a n a t­ k â rla r ta k d irle re m a z h a r o lm u ş­ la rd ı. F’a k a t b ilh a ssa R ö n e sa n sın en b ü y ü k üç re s s a m ın d a n b iri o- lan L e o n a rd o D a V in ci çizgiye y ağ lı b o y a k a d a r e h e m m iy e t v e r­ di. O n u n M ilan o d ü k a s ı L u d o v ic o il M oro ’ya y a z d ığ ı b ir m e k tu ­ b u n d a n şu p a rç a y ı a lıy o ru m : « A - sa le tp e n a h , size g ö n d e rd iğ im son re sim lerin g a ra b e t v e tu h a flığ ı sa n a tı ta h rif ettiğ im z e h a b ın ı v e r ­ m e sin ; o n la r h a k ik î d ü n y a m ız ın b ü y ü tü lm ü ş b ir a d e s e d e n ta s v ir­ le rid ir.» Bu sa tırla rı y a z a n a d a m , şö y le b ö y le b ir re ssa m değil, fa­ k a t m u h a rrir, şa ir, h e y k e ltra ş, m im ar, re ssa m ; ve elh asıl s a n ’atin h e r şu b e sin d e b ü y ü k is tid a t v e eh liy etin i isp at e tm iş d ü n y a n ın en ü n iv ersel d e h a sıd ır. K a rik a tü ris t o n y e d in c i v e on sek izin ci a s ırla r­ d a a rtık y a ln ız b ir s a n ’a t tu h aflığ ı d eğ il, fa k a t h a k ik î s a n ’a t te lâ k k i o lu n d u . İn g ilte re d e H o g a rth , R o

-T e v k ifh a n e m ü d ü rü

A rtv m e ta y in ed ild i

İstan b u l T ev k if ve Cezaevi M üdü­ rü Reşid B aykal, te rfia n A rtv in Ce­ zaevi m ü d ü rlü ğ ü n e ta y in edilmiş, İstan b u l T evkifevi m üd ü rlü ğ ü n e de Ü sk ü d ar Cezaevi m üdürü H üsnü Ko nukçu ta y in edilm iştir.

M ü d d e iu m u m i e v ir d e

bir k a z a g e ç ir d i

İstan b u l m üddeium um isi H ikm et O nat, evvelki gece evinde ay ağ t so­ baya ta k ıla ra k düşm üş ve sağ ayağı ile belini in citm iştir. K azadan sonra B a ia t M usevi hastan esin e k ald ırıl - m ıştır.

v v lan d so n ; F r a n s a d a C a llo t D a u - m ier, F o ra in v e C a ra n d ’a c h e , A l m a n y a d a Z ille v e S im m e l b u g ü n m e m le k e tle rin d e h e y k e lle ri d ik il­ m iş a d a m la r d ır . S a d e tte n h a ric e ç ık a n b u m ü ­ lâ h a z a la rı n için y a z d ım ? Ç ü n k ü o lg u n b ir m u h a rrir o ld u ğ u n a i- n a n d ığ ım b ir d o s tu m la g e ç e n le r­ d e k a r ik a tü re d a ir h a sb ih a l e d e r ­ k e n : « G e ç c an ım , d e d i, o d a sa ­ n a t m ıd ır ? » E ğ e r o lg u n b ir m u ­ h a r r ir o la n d o s tu m , k a rik a tü r b a h sinin ü z e rin e b ira z d a h a eğilm iş v e o n u in celem iş o lsay d ı, k a rik a ­ tü rü h a k ir g ö rm e k h a ta s ın a d ü ş­ m ezd i. C e m a l N a d irin , y u k a rıd a isim ­ le ri g e c e n d e v le r n eslin e m e n su p s a n a tk â r la r d a n o ld u ğ u n u id d ia e tm iy o ru m . F a k a t şu n u d a itira f etm e liy iz ki, d e v le r n esli s a n a t­ k â r la r -s a n ’a tin h e r şu b e sin d e - b u g iin A v r u p a d a b ile tü k e n m iş­ tir. H a lb u k i b u g ü n ü n ş ö h re t sa­ h ib i g a rp s a n ’a tk â rla rın ın a ra s ın a C e m a l N a d iri d e ith a l e tm e k o n a h a k k ın ı v e rm e k d e m e k tir. B u id ­ d ia m d a y a n ılm a d ığ ım ı A v r u p a v e A m e rik a d a b iz z a t m ü ş a h e d e e t­ tim . T ü rk iy e h u d u tla rın ın d ış ın d a h e rh a n g i b ir şair, ro m a n c ı, y a h u t ressa m ım ız ın isim leri m a lû m o l- m a d ığ t h a ld e , C e m a l N a d irin k a ­ rik a tü rle ri A v r u p a v e A m e rik a m iz a h m e c m u a la rı ta r a fın d a n ik­ tib a s e d iliy o r. O n u n k a rik a tü rle ­ rin e b e n A lm a n la rın S ım plississi- m us, F ra n s ız la rın L e R ire v e b il­ h a ssa N e v y o rk ta M c. C lu re s e n d i­ k asın ın n e ş re ttiğ i m ü te a d d it m i­ z a h m e c m u a la rın d a ra s tla d ım . R a s tla d ım v e g ö ğ sü m iftih a rla k a ­ b a rd ı. A m e rik a y a se y a h a tim e s­ n a s ın d a , b a n a T ü r k s a n ’a ti h a k ­ k ın d a sual s o ra n la ra , e lim d e k i b u k a t ’î d e lille ri g ö s te re re k : «İşte si­ zin d e ik tib a s e ttiğ in iz b ir T ü rk s a n a tk â rı I» d iy e b ild im v e y a ln ız C e m a l N a d iri g ö ste re b ild iğ im için n e k a d a r m ü teessifim . Ç ü n k ü o n ­ d a n b a ş k a k a t ’î d e lille re istin a t e- d e re k g ö ste re b ile c e ğ im b e y n e l­ m ilel b ir ressam ım ız, ese rle ri fre n k ç e y e te rc ü m e o lu n u p ta k d ir o lu n m u ş te k b ir s a n a tk â rım ız m e v c u t d e ğ ild i.

P o h p o h la g ö ğ ü s k a b a r ta n şair­ le rim iz ( H a t t â T ü rk e d e b iy a tın ­ d a n e o k la sisiz m a yı ib d a e ttik le ri­ n i id d ia e d e n le r b ile ) , c a k a ile g ö ğ sü n ü k a b a r ta n re ssa m la rın « H a ttâ s a n a t eseri y a ra ttım d iy e ö ğ ü n e n le r b i l e ş ö h r e t i n i z T ü rk iy e h u d u tla rın ın d ış ın d a ak si sa d a sız b ir sestir! F a k a t d u d a k b ü k ü p : « K a rik a tü r!» d e d iğ in iz C e m a l N a d irin çizg ileri T ü r k p r o ­ p a g a n d a s ın ın A m e rik a n h a v a s ın ­ d a b ile h e le z o n la r ç e m b e rle y e n s a d a s ıd ır.

O n u n için o k u y u c u la rım , C e ­ m a l N a d irin so n eseri « A k ile k a ­ ra» yı alın ız! K ita b ın h e r sa h ıfe- siuin altı ç iz g isin d e hiç b ir h ik a ­ yecim izin y a z a m a d ığ ı n e ş’e ç e rç e ­ v esin in a ltın d a k i in san ıstıra p ve safasın ın acısını v e z e v k im ta d ı­ nız. F a k a t b u , y a ln ız o resim le re b a k m a k la o lm az, o n la rı o k u y a ­ b ilm e k te lâ zım d ır.

İHTİKÂRA K A RŞI

T ic a re t v e k â le ti k a t ’î

tedbîr alıyor

T ic a re t Vekâleti m em leketin her ta r a f ın d a ih tik â rı k a t’î su re tte önle­ mek üzere mühim te tk ik le r yap m ak ­ ta d ır. D ahilde çıkan gıd a ve hava- yiei z a ru riy e m addelerinin y e rle rin ­ de m aliy et f iy a tla r ı te sb it edilecek ve buna norm al k â r ve nakliye m as­ r a f la r ı konduktan so n ra m u h te lif m m ta k a la r için de s a tış fiy a tla r ı ko­ n ac ak tır. Bu su re tle b ir m addenin her t a r a f t a sa tış fiy a tı halkça bi­ linecek ve kontrol işleri de kolay o- lacak tır. H ariçten gelen m a lla r için de ithalât, yerinde m a liy e t te sb it e- dilerek ayni şekilde h a re k e t oluna­ ca k tır.

— İyi a m m a ... G ö r ü y o r s u n ... B en ç o k z a y ıf ım ... Ş im d i ç a lışa ­ m a m ... B a n a u zu n m ü d d e t b a k ılm a k ister. B u ra d a o lm u y o r. N e d e o lsa se y y ar b ir h a s ta h a n c b u r a s ı... Ç o k se v iy o rla r b e n i b u ra d a , h issed iy o ru m , a c ıy o rla r b a n a . . . F a k a t b u b ö y le d e v a m e d em ez.

— P e k â l â ... S en i şim d ilik İs ta n b u ld a iyi b ir sivil h a sta h a n e y e a ld u ırız , o ra d a k e n d in i to p la rs ın , o r a d a n çıkınca d a çalışm ıy a b a ş­ larsın.

— F a k a t . . . Ç alışsam b ile k im b a k a c a k b a n a ? .. Y a ln ız ım b ü d ü n y a d a , çok y a ln ız ım ...

— B ir k ız k a rd e şin filân y o k m u ?

— B ilm iyor gibi sö y lü y o rsu n , T u r g u t ... B ir h a la m v a rd ı, o d a ö ld ü . Ş im d i kim sem y o k . . . U z a k a k ra b a la rım v a r, f a k a t sa y m a o n l a r ı ... Y ü k o la m a m o n l a r a ... K a b il d eğ il!

O b ö y le sö y le y in c e b e n d ü n g e c e ra s tla d ığ ım k ızın h ü v iy e tin i b ü s b ü tü n m e ra k e d e re k s o rm ıy a m e c b u r o ld u m :

— K u zu m S e y f i... H a tırım a g e lm işk en so ra y ım .. A k r a b a n y o k , m a lû m ... F a k a t sen Ş e fk a t ism in d e b ir k ız ta n ıy o r m u su n ?

B en b u n u so ru n ca, h a sta , iki elin i d e şilte y e b a s a ra k d o ğ ru ld u v e h a y ro tte n şişm iş g ö z le rle :

— S e n o n u n e re d e n ta n ıy o rs u n ? d e d i.

H e y e c a n ın ı tesk in e tm e k için la k a y t b ir te b e ssü m le c e v a p v e r­ d im :

— S e n b en i b ıra k , d e d im , ta n ım ıy o ru m o n u b e n , f a k a t se n in le

Büyük millî roman : 7

a lâ k a s ın ı ö ğ re n m e k istiy o ru m . B iraz a n la t b a n a . S o n ra b e n d e sö y ­ lerim .

H a s ta , b o y n u gerilm iş, b a şı d im d ik , g ö z le ri biç k ırp ılm a d a n , h e y e c a n ın so n h a d d in d e b ird e n b ire d o n m u ş gibi y ü z ü m e b a k ıy o r, c e v a p v e rm iy o rd u .

— B en i m a z u r g ö r, d e d im , ih tim a l ki m a h re m b ir n o k ta y a l il­ m e d e n te m a s ettim , fa k a t h e p sen in s a a d e tin i d ü şü n ü y o ru m .

Y u tk u n u y o r v e sık sık n efes a lıy o rd u . D o k to ru n b ira z e v v e lk i ih ta rın ı d ü ş ü n d ü m . A c a b a b u b a h s i a ç tığ ım a h a ta m ı e tm iştim ? F a k a t m e c b u r d e ğ il m iy d im ? M e c b u rd u m . S ey fi d a h a b o ğ u k b ir sesle te k r a r la d ı: — N e re d e n ta n ıy o rs u n o n u ? R ic a e d e rim , sö y le 1 İç in d e b a z ı şü p h e le r u y a n d ığ ın ı h isse d iy o rd u m . K a n a a t v e rici b ir ş id d e tle :

— T a n ım ıy o ru m v a lla h i... d e d im .

A d ım n e b iliy o rsu n ? B en im ta n ıd ığ ım ı n e b iliy o rsu n ? Bir d e d ik o d u m u d u y d u n ? N e v a r? G izlem e, g izlem e ric a e d e r i m ... B ak, k a lb im çarp ıy o r.

K o rk u ile e tra fım a b a k tım .

Bu ç a rp ın tı o n a z a ra r v e re b ilirm iy d i? B ütün k u v v e tim le te m in e ç a lıştım :

— V a lla h i b ir d e d ik o d u y o k , h iç b irşey y o k . . . S a k in o l . . . H a ttâ san a güzel b ir h a b e r v e r e c e ğ im ... S en y aln ız b a n a a n la t!

Bu sö zü m onu b ira z te sk in e tm iş o lacak tı.

A rk a s ın a y a sla n m a k isted i. Y a rd ım ettim . E n sesile k a ry o la a r a ­ sına bir y a stık sık ıştırıy o rd u m , b ird e n b ire sıç ra d ı:

— H a y ır! d ed i, b e n o n u a rtık hiç d ü şü n m e m e liy im .

K e n d i k e n d in e k o n u şu y o r g ib iy d i. Ü stü n e v a rm a d ım . A rk a s ın a y a s la n d ı v e g ö zlerin i y a rı k a p a d ı.

M ırıltı h a lin d e sö y lü y o rd u :

— E ğ e r iki ay ev v e l b a n a s o rsa y d ın , a n la d ın m ı, iki a y e v v el, d a h a d o ğ ru su b e n b u h a le g e lm e d e n e v v el s o rsa y d ın b a n a , Ş e fk a t b e n im h e r şe y im d i: S ev g ilim , a rk a d a ş ın ı, h e r ş e y ... F a k a t ş im d i... H iç !., h iç!.. Bir d a h a o n u g ö re m iy e c e ğ im .

K o rk u için d e s o rd u m : — N için?

C e v a p v e rm e d i v e b a şım salla d ı.

— S eyfi! d e d im , b e n b irşe y e d ik k a t e d iy o ru m , sen v a z iy e tin i ç o k m ü b a lâ ğ a e d iy o rsu n .

(Devamı var)

B e rlin b ü y ü k elçim iz

g e liy o r

A n k a ra , (T elefonla) — B erlin bü­ yük elçimiz H ü sre v G eredenin yakın da m ezunen şehrim ize geleceği h aber alın m ıştır.

E v le n m e

Eski gazeteci ark a d aşla rım ız d an R ahm i K a ra c a ile F azli G ülcam n k ı­ zı H ayriye, evvelki giin, O rduevınd« evlenm işlerdir. G ençlere sa a d e t ve h a y a tta m u v a ffa k iy e t dileriz.

Vecizeleritı Şerhi H

-ıiııııııtıııiMiuııııımııııııııiiiıııııiniHmııııiHr

Naçiz vücudüm

elbet

bir gün toprak olacaktır.

Fakat Türk m illeti ilelebet

payidar kalacaktır.

ATATÜRK

İ n s a n la r fa n id ir, f a k a t h a y a tta en zor şey ak ıb et b ir gün yok o- lacağım ıza in anabil inektir. T a ri­ hin se y rin i değ iştirm iş nice nice in s a n la r v a r d ır ki, bu h ak ik atin önünde titre m iş le r ve eserlerinin değil, k endilerinin ölmezliğine i- n a n m ışla rd ır.

A s ır la r ın y e tiştird iğ i en büyük adam , T ü rk m illetin in Ebedî Şefi A ta tü rk , eserlerin in büyüklüğü İle y aşıy o r, y a r a ttığ ı b ir m illet v a r, kendi reh b e rliğ i a ltın d a o m illete y a r a ttığ ı h a r ik a la r v ar, ve b ü tü n bu m uazzam eserin üze­ rin d e de büyük E bedî Ş efin te ­ vazuu m evcut.

İki cüm le ile büyük b ir h a y a t felsefesi dersi, öyle b ir d ers ki. bugün ta tb ik a tı b ütün ş a ’şaasile y u rd u n h e r ta ra fın d a ve v a ta n ­ d a şla rın cüm lesinin ru h u n d a y a ­ şıyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sınırları bulup, uygun şekilde onları ortaya çıkarmakla kişinin modelini genişletmek ve zenginleştirmek için yardım edilebilir?. Bu kategorideki iki

Sait paşa ile Mihrimah sultanın saadetleri uzun sürmedi sultan bir kaç sene sonra vefa tetti ve bu ayrı­ lık paşasına büyük bir ıstırap verdi.. Sait

Bundan belki on beş sene evvel, bir gün, demin yukarda bahsettiğim Eyüp Sultanın Şifa havuzu denilen yerinde, dostları ve ahbapları Hâfız Samiye bir öğle

1950 yılında yapılan bir istatistiğe göre şehir içi yollarının üçte biri ham toprak, üçte biri âdi kal­ dırım, geri kalan üçte biri de şose, asfalt kapla­ ma,

Kontrol grubu hastaların yakındıkları kronik kalp yetersizliği semptomları izlem periyodlarına göre incelendiğinde; üçüncü ay 12 hastanın nefes darlığından,

Haşim Bey’i bir da­ vette, bir vekil karşılamasında, bir fincan kah­ ve içişinde, yahut Reisicumhur’uh kabulu sıra­ sında bile kafası, hep kafasında olan

Bu nedenle bu çalışmada da sadece kesim sonrası enfeksiyon saptanan ve imha edilen organlara bağlı olarak meydana gelen ekonomik kayıp hesaplanmıştır.. Diğer taraftan