Y A P I Y O L L A R K A N U N U V E T A L İ M A T N A M E L E R İ
H İ Ç E M İ S A Y I L I Y O R !...
Şehirde, her gün türlü sürprizlerle karşılaşıyoruz!
Şahsın hasis menfaati, Fındıklı sahi-linde yeni bir grad siyjel müsveddesi doğuruyor.
Şehir plânını yaparı mütehassıs, sa-hilde yüksek binaları menettiği; şehir inşaat talimatnamesi de bu yasağı ka-nurıiaştırdığı lıalde; ferdin, küstah bir isteği karşımıza yüksek yapıları diki-yor.
Araştırıyor ve soruyoruz:
Belediye mimarı, izin verirken yan-lışlıkla sahili değil de; tramvay yolu-nu kabul etmiş, bu suretle kat adedini fazlaver m iş. hapının mesul
mühendi-si, nml bulmuş nıiğribî gibi bu hata-dan faydalanmış, bu hal, hasis mal sa-hibini memnun etmiş, kat da böyle çıkmış. Sonra görmüşler ı<e yapıyı tatil etmişler. Şimdi Fındıklı sahilini berbat eden, bu kat yıkılsın nıı? yıkılmasın mı? Menfaati olanlar katın
yıkılmama-5(t çin beldenin hakkını korumak zo-runda olanlardan, tabiî, daha zorlu gay-ret sarfediyorlar...
Diğer taraftan, işe yersiz merhamet giriyor, yazıktır, betonarme bir kat na-sıl yıkılır, günahtır, emrivâkidir, di-yenler de var!
Sonra da fen heyeti, işi keııdi salâhiyeti dışında görecek, maka-ma bırfikacak. Makam kurar vere-miyecek, daimî komisyona havale ede-cek, bu komisyonda şehirci, mühendis, gibi işden anlayan da yok, komisyon diyecek ki; fen heyeti. İmar Müdürlüğü bir mütalâa fazsın da, bir karar vere• ilm!...
Daimİ komisyon kararları, ekseriya vatandaşın lehine de çıkar.
İşte; şehrimizin, niçin her gün biraz da/ut çirkinteştiğine bir misal.
Yurt sanatı ve belde hakkı adına be-lediyecilerimizden bu meselede hassa-siyet bekliyoruz.
Zeki SAYÂR